Basın kartları bekletilerek muhalif gazetecilere yıpratma politikası güdülüyor
GÜNDEMCHP’li Mahmut Tanal, muhalif medyaya yönelik basın kartı ambargosunu Meclis’e taşıdı. Tanal, “Basın kartları bekletilerek, muhalif gazetecilere karşı psikolojik yönden yıpratma politikası güdülüyor" dedi. Tanal, "AKP belediye meclis üyesinin Basın Kartı Komisyonu’nda ne işi var?" diye sordu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, iktidarın muhalif medya kuruluşunda çalışan gazetecilerin basın kartı başvurularının aylardır hiçbir gerekçe belirtilmeden bekletilmesini Meclis gündemine taşıdı.
Tanal, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda bazı gazete ve televizyonların çalışanlarına basın kartı verilmemesi için ‘ambargo listesi’ hazırlandığı iddiasının doğruluğunu sordu.
"PSİKOLOJİK YÖNDEN YIPRATMA POLİTİKASI GÜDÜLÜYOR"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tanal, yıllardır “sarı basın kartı” olarak anılan basın kartlarının renklerinin "turkuvaz" olarak değiştirilmesinin sadece bir renk değişimi olarak görülmemesi gerektiğini, bunun yeni bir dönemin habercisi olduğunu söyledi. Kart başvurularının makul süreyi aşan bir uzunlukta Basın Kartı Komisyonu’nda bekletilmesinin muhalif gazetecilere mesaj niteliği taşıdığını kaydeden Tanal, “Basın kartları bekletilerek, muhalif gazetecilere karşı psikolojik yönden yıpratma politikası güdülüyor. Yani ‘İktidarı zor durumda bırakacak, rahatsız edecek haberlere imza atmayın. Uslu uslu oturun, cici çocuk olun. Aksi takdirde kartı alamazsınız’ mesajı veriliyor” dedi.
BASIN KARTI KOMİSYONU’NDA AKP’Lİ ÜYENİN NE İŞİ VAR?
Basın Kartı Komisyonu üyelerinin iktidara yakın isimlerden oluştuğuna dikkat çeken Tanal, “Özgür basın, bir ülkenin demokrasi düzeyini gösterir. Medyayı iktidarın arka bahçesi haline getirmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Allah aşkına AKP belediye meclis üyesinin Basın Kartı Komisyonu’nda ne işi var?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesi şöyle:
1- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda bazı gazete ve televizyonların çalışanlarına basın kartı verilmemesi için ‘ambargo listesi’ hazırlandığı iddiası doğru mudur?
2- Basın kartı başvuruları için yapılacak işlemlerden önce bakılan onaylanmayanlar listesi var mıdır? Şayet var ise böyle bir listeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Basın kartı başvuruları için dikkate alınan onaylanmayalar listesi yasalara, yönetmeliklere uygun mudur?
3- Basın Kartı Komisyonu, basın kartı için başvuran gazetecilerin başvurusunu değerlendirirken hangi kriterleri dikkat alıyor?
4- Bazı gazetecilerin basın kartı başvurusu 2 yılı aşkın süredir neden sonuçsuz kalmıştır? Başvuru değerlendirmesi konusunda makul süre nedir? Başvurular nasıl bir değerlendirmeye tabi tutuluyor ki aradan uzun süre geçmesine rağmen gazetecilerin basın kartı başvuruları sonuçlandırılamıyor?
BİRGÜN GAZETESİ
İlginizi Çekebilir
TASARRUF GENELGESİ MERSİN’E UGRAMADI MI?
Cumhurbaşkanı imzası ile yayınlanan ve Maliye Bakanının da üzerinde durduğu TASARRUF GENELGESİ Mersin’deki kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamıyor mu? Neden burada “lay lay lom” şeklinde çalışmalar devam ediyor?
YERLİKAYA SUÇ ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMIYOR
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kendi hesabından açıkladı: "Emniyetimiz ve Jandarmamız tarafından yapılan çalışmalarda 6 ayrı Organize Suç Örgütü Çökertildi" dedi.
Aytun Çıray: eterini gönderip beterini getirmeyelim...
İç Hastalıkları Uzmanı. Başhekim. Müsteşar. Başbakanlık Danışmanı. 24,25,26,27. Dönem İzmir Milletvekili Aytun Çıray bu gün sosyal hesabı x den bakın nasıl seslendi:
Kemal Sunal repliğiyle yapılan bel altı paylaşım Ayşe Ateş'i isyan ettirdi: Yeter ulan, yeter!
1 Temmuz'da görülecek Sinan Ateş davası için geri sayım devam ederken eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Ayşe Ateş son olarak kendisi hakkında yapılan videolu bir paylaşımı alıntılayarak "Yeter ulan, yeter! Sabahtan beri ağlıyorum, yeter! Yeter artık! Ne istiyorsunuz bizden? Kocası için adalet arayan bir kadının namusuna dil uzatacak kadar neden alçalıyorsunuz?" ifadelerine yer verdi.