Sağlıktaki masa başı hemşire ebeler ve iş sağlığı güvenliği
SAĞLIKHABER SİTEMİZDE HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK ADLI KÖŞEDE YER ALAN BU GÜNKÜ YAZIDIR:
Bu konuda çok yazdım. Ama bilmedim ki, benimle dost geçinenlerinde bana başka, arkamdan başka konuşup, yazdıklarımı ilgililere farklı anlatıp benim üzerimden kişisel makam ve mevki ile kendilerine RANT sağladıklarını. Adam bana haklısın diyor, bakıyorum kendi biriminde benim yazıp eleştirdiğim konuda insan istihdam ediyor. Ama kendine bulaşmayalım diye başka birimleri gösteriyor. AYIP YA!!!
Benim gayem birilerini karalamak değil ki, HAKSIZLIK VE USULSÜZLÜĞE DUR DEMEK, adaleti ve iş yeri çalışma barışının temini sağlamak. Kim benim üzerimden RANT sağlar, ALLAH KAHRI BELA VERSİN. Ben devletin kör kuruşunu yemiş insan değilim, hiçbir zaman devlete para ile bir şey vermedim, imkânım doğrultusunda hep karşılıksız verdim, vermeye de devam edeceğim. Utanmadan birde DÜRÜSTLÜKTEN namustan dem vuruyorlar.
Defalarca esas görevi dışında MERSİN SAĞLIKDA çalışan olduğunu bunun yanlışlığını yazdım. Şimdiki Sağlık Müdürü Emrah Ceviz, Mersin’deki entrikaları ve entrikacıları bilmez. Hele ki bunlar içinde ŞEBEKE gibi birbirlerine arkadan küfredip de, etrafa çaktırmadan el ele verip sağlıkta teşkilatlanmayı sinsice yürütenleri hiç bilmez. Benim görevim uyarmak. Gerisi kendisinin bileceği iş... Orada kendine göre bir düzen kurmak isteyenlere fırsat vermesin. Orası devlet kurumu ve orası belirli mevzuat, kanun, yönetmelik, yönerge, talimat, tebliğ ve genelgelerle ayakta... Yönetici bu kanun ve yönetmelikleri uygularken NAMUSLU ŞEKİLDE insiyatif almalı ve uygulanmasının tam olmasını, ADİL VE HAKKANİYETLİ olmasını sağlamalıdır.
Devlet ülkenin her yerindeki il müdürlüklerinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Birimi” diye bir bölüm kurmuş. Başına da çoğunlukla bizim ilde olduğu gibi pratisyen DR oturtmuş. Çalışan Sağlığı Daire Başkanlığına bağlı... Her çalışanın iş sağlığı ve güvenliği (İSG) hizmeti alması 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverene yüklenen bir yükümlülüktür. Aşağıdaki linki tıklarsanız size bu konuda detay bilgi verecektir.
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/calisansagligi-birimler/calisansagligi-tsm.html
Devlet yine “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi” kurmuş. Onunda yaptığı işleri aşağıdaki linkte okuyacaksınız.
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/calisansagligi-birimler/i-syeri-saglik-ve-guvenlik-birimi.html
Peki, bu kadar birim ve bölümü olan, yardımcısı, başkanı olan Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda özellikle çalışan personel lehine yayımlanmış mevzuatlara neden uyulmamaktadır?
Madem uygulanmayacak ise neden yayımlanmıştır ve hala yürürlükte durmaktadırlar?
Yataklı tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde açıkca "Servis sorumlu hemşireleri nöbete girmezler." ibaresi yer alırken, Mersin de aynı hastane içersinde bir servis sorumlusuna nöbet tutturulurken bir başkasına nöbet tutturulmuyor, Bu işte Kriter ne? Yönetmeliğe aykırı hareket edilmesinin sebebi ne? Kim bunlara niçin fırsat veriyor?
PDC'si ve Standart kadrosu dolu olan özellikle il-ilçe sağlık müdürlükleri, 112 başhekimlikleri, ADSM'lerine yapılan PDC'si ve Standart kadrosu eksik olan kurumlardan yapılan geçici görevlendirmeler nasıl izah edilebilir?
Bu yapılan geçici görevlendirmeler nedeni ile ödenen nöbet paraları kamu zararı değil midir?
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan "Sağlık Personeli El Kitabı"'ın da Sağlık Personelinin Alanı Dışında Görevlendirilmesi ile ilgili olarak mevcut mevzuata göre uygun olmadığını, kaynak israfı olduğunu ve Danıştay kararına aykırı olduğuna açık açık yer vermiştir. Bu kitapçığı Bakanlığa bağlı 3 Başmüfettiş birde TEFTİŞ KURULU BAŞKANI hazırlamış ve sunmuştur.
İşte linki:
Bakın orada ne diyor: “.... Sağlık çalışanlarına, kendi meslek tanımları dışında görevler yaptırılması, sağlık teşkilatında hizmetlerin aksamasına ve verimsizliğe neden olmaktadır. Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli ve 86642992-010.07.01-E.2207 sayılı, “Sağlık Personelinin Alanı Dışında Görevlendirilmesi” konulu yazısında da belirtildiği üzere; ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı memurlarının, belirlenmiş görev ve yetki alanları göz önüne alınarak, görev ve unvanlarına uygun bir şekilde çalıştırılmaları gerekir. Bu bağlamda 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun 4/1’inci maddesi kapsamında; “Tabip tarafından acil haller dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, her ortamda bireyin ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirlemek ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak, denetlemek ve değerlendirmek ile görevli ve yetkili sağlık personelini” ifade eden hemşireler ile ilgili olarak yayımlanan Hemşirelik Yönetmeliği ile sağlık hizmeti sunulan kurum ve kuruluşlarda görev yapan hemşirelerin, çalışma alanlarına, pozisyonlarına ve eğitim durumlarına göre “görev, yetki ve sorumlulukları” belirlenmiştir. Sağlık insan gücü içinde en büyük grubu oluşturan bahse konu sağlık çalışanlarının, “bakım hizmetleri dışındaki alanlarda çalıştırılması”, sağlık hizmetlerinin aksamasına ve iş gücü kaybına neden olmaktadır. Ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı memurlarının; sağlık hizmetleri dışında çalıştırılmaları ve söz konusu personele görev ve yetkileri dışında farklı görevler verilmesi, mevcut mevzuata göre uygun değildir. Sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde çalışan diğer meslek mensuplarının görevlerini, almış oldukları eğitim ve kazanmış oldukları bilgi ve beceriler doğrultusunda, verimlilik ve kalite gereklerine uygun, diğer çalışanlar ile birlikte ekip anlayışı içerisinde, multidisipliner bir yaklaşımla ve sağlık hizmeti sunumunun devamlılığı esasına bağlı olarak yapmaları gerekmektedir (Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik Md. 5). Anılan Yönetmelik kapsamında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmaması için; tıbbî alanlarda/konularda, tıbbî olmayan personelin, tıbbî olmayan yerlerde/alanlarda ise tıbbî personelin çalıştırılmaması, her personelin almış olduğu eğitim ve kazanmış olduğu bilgi ve becerileri doğrultusunda uzmanı olduğu alanlarda çalıştırılması daha uygun bir yaklaşım olacaktır. Aynı şekilde konu hakkında Danıştay 5. Dairesi Başkanlığının; “Memurun bulunduğu sınıfın dışında başka bir sınıfta görev yapamayacağına” dair kararı bulunmaktadır (Danıştay, 5. D. 22.12.2006, EN: 2003/5464, KN: 2006/6717). Bu karar doğrultusunda sağlık hizmetleri sınıfında, “hekim, hemşire, ebe, ATT, paramedik, psikolog, fizyoterapist, odyolog, röntgen teknisyeni vs” gibi unvanlar adı altında istihdam edilen bir personelin, öncelikli olarak kendi görev tanımlarına uygun, sınıfına uyumlu görevlerde çalıştırılması, “kaynak israfına yol açmamak için” genel idare hizmetleri veya teknik hizmetler sınıfına dahil olan personel tarafından yürütülmesi gereken iş ve işlemlerinin “sağlık hizmetleri sınıfına dâhil” personele yaptırılmaması gerekmektedir...” DEMEKTE....
Mersin de il sağlık müdürlüğüne bağlı tüm sağlık birimlerinde ihtisası, alanı, eğitimi, kadrosu dışında geçici görevlendirme ile masa başında istihdam edilen personeli kim nasıl izah edecek ve bunların yüzünden oluşan kamu zararını kim karşılayacak?
“Benden evvelde böyleydi” deyip işin içinden sıyrılamazsınız. Devlete devamlılık esas olduğu gibi, birde geçmişten sorumlu olmak vardır. Hele ki, yazıp uyarıyor devlet arşivine sunuyorsak, bunu hesabını mutlaka gün gelir sorarlar. Şimdi sağlık müdürümüz öncelikle personel tayin atamaları ile soruşturma ve tahkikat olaylarını çok ciddi incelesin. Orada KUL HAKKI VAR. Haksızlık yapılan, taraf tutulan, işe duygusallık katılan, suçun nevini ve şeklini değiştirmeye yönelenleri tespit etsin. Bakın dün bizde bu konularla ilgili bir haber yer aldı. Linki aşağıda. Önemli: https://www.haberanaliz.net/haber/mersin-il-idare-kurulundaki-tuhaf-isler-16413
Ayrıca bu iş sağlığı güvenliği birimini tanımına uygun çalıştırsınlar. Eğer onlar tanımına uygun çalışsalar bu yanlışlar uygulamalar devam etmez. Orada da ebe- hemşire masa başında... Ama adamlar o sivil toplum başkanı bu belediye gezip devletin verdiği etiketle ilişki kurup iş yeri hekimi ayarlaması peşindeler. Bakın bakalım bu işlerin başında ki kişiler hangi belediyelerin ve iş yerlerinin hekimiler? Ayrıca Mersin Büyükşehire gidip, oradaki ilgililere sizin işleri de biz yapalım demişler mi?
Allah aşkına sayın müdürüm, beni size farklı anlatabilirler. Ben 42 yıllık basın mensubuyum. Çok şükür Sabıkam yok. Yargılandığım doğru. Konu yazı yolu ile HAKARET. Cumhurbaşkanımızın verdiği eski adı ŞEREF BASIN KARTI OLAN şimdiki adı sürekli basın kartı sahibiyim. Devlet teröriste silah taşıma ruhsatı verir mi? Bunların bana TERÖR çamuru attığına ne bakıyorsunuz... Devlet vermiş, Taşıma ruhsatlı silahım var. Emekli maaşımdan ve eşimin aldığı maaşı dışında beş kuruş dışarıdan bir gelirimiz yâda kazancımız var ise ALLAH BENİM BELAMI VERSİN. İftira atan iftira bulsun.
Ben ki, bir zamanlar bu ülkeyi yıllarca yöneten partinin merkez ilçe başkanlığı 4 yıl il başkanlığı 2 yıl, 1 yıl genel başkan yardımcılığı, 2 yıl genel başkan baş danışmanlığı yapmış insanım. Ne evim, ne arabam, ne de bir lüks yaşamım olmadı, olmazda. DÜNYA MALINDA GÖZÜ OLANIN GÖZÜ ÇIKSIN. Beni en iyi bilen kişi, Ak partide SÜLEYMAN SOYLU, MHP’de CELAL ADAN’dır. Açar sorarsınız nasıl bir insan olduğumu onlardan öğrenirsiniz. Bu etrafınıza örümcek ağı gibi saranlara itibar etmeyiniz. Sizden önceki müdüre de ondan öncekine de hep karaladılar. Çünkü hep yazdım. Eleştirdim. Ben yağcılık yapanı sevmem.
Gelin düzeltin bu işleri, masa başında görevlendirilen sınıfı dışında çalıştırılanları yerlerine gönderin artık düzeltin bu işleri...
Bir de önemli hatırlatma yapayım. Şimdi boşalan daire başkanlığı ve yardımcılığı ile bazı uzmanlıklara kendi ayarladıkları adamları getirmek için yereldeki siyasileri devreye koymuşlar. Kişinin kendini başkan eşini yardımcısı yapmaya çalışanlar var. ALLAH RIZASI için gidin bakanla konuşun, destek istiyorsanız ALLAH HAKKI İÇİN sn. Cumhurbaşkanımızın özel kalemine bu husula ilgili olarak bizzat ulaşırım, bu kadroları dışarıdan getirin ve ekibinizi yenileyin. Bunu Allah için yapın. Yoksa sizde gelir gidersiniz. Mersin’e katkınız olmaz. Gelin şu Mersin’e sizden önceki müdürün en son yaptığı SBYS işi gibi bir katkınız olsun. Devlet soyulmasın, oyulmasın, kurum yıpratılmasın. İnanmayın size aktarılan her şeye. Sorgulayın, çıkın sahaya araştırın. Gençsiniz kötü niyetli değilsiniz. Sizin iyi niyetinizi kullanmasınlar. Devam edeceğim.
ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.
Baki Selam ve Dua ile.
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com
İlginizi Çekebilir
'Sessiz tehlike': Tedavi edilmezse körlüğe neden oluyor
Tedavi edilmezse görme kaybına ve körlüğe yol açabilen glokomun erken teşhis ve tedaviyle kontrol alınabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Takmaz, düzenli göz muayenesinin göz tansiyonunun sessiz tehdidine karşı hayat kurtardığını belirtiyor.
‘Bıçak parası alan’ doktor tutuklandı
Diyarbakır’da ameliyat olacak hastalardan ‘bıçak parası’ aldığı iddia edilen doktor tutuklandı.
DEHB tanısı neden bu kadar arttı? Erkekler ve kadınlar nasıl farklı etkileniyor?
"İşinde başarılı, mükkemeliyetçi hatta aşırı kontrolcü kadınlar yardım almak için gelebiliyorlar.
Hakim ve Savcılara sağlık muayenesinde öncelik hakkı getirildi
Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 2024/11 sayılı Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi'nde 'Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları' sağlık kurum ve kuruluşlarında poliklinik muayenelerinde öncelik sırası alacak gruplar arasına dahil edildi.