GİZLİ SERVETLER ORTAYA SAÇILDI YOKSULLAR YİNE YOKSUL

Bu dünyada bundan sonra hiçbir sır gizli kalmayacak.

Zamanı ve günü geldi mi, her şeyin açıklanacağı gün gibi ortada.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, (ICIJ) küresel çapta ulaşılan 12 milyon dosyadaki

verilere dayanarak dünya liderlerine, siyasetçilere, iş insanlarına ve farklı ünlülere ait  gizli finansal bilgileri kamuoyu ile paylaştı.

Pandora Papers adıyla açıklanan belgeler belli kiepeyce fırtınalar koparacak.

Gelirlerini ve bunu hangi yollarla elde ettiklerini ve vegilerden kaçırarak nasıl daha çok para kazandıklarını tüm gezegen öğrenecek.

Kimler yok ki.

İsimleri okumuşsunuzdur. Bizden de 200 kişi olduğu açıklanırken, Beştepe Külliyesi'nin mütehhadi Erman Ilıcak'ın adı ortaya çıktı şimdilik.

Aslında asıl soru şu: Bu gizli servetleri, vergi cennetlerine taşıyanlar, neden böyle yapıyor?

Bunu "doymamışlık" olarak niteleyebiliriz.

Beyler, bayanlar zaten !Tanrı sizlere yürü ya kulum!" demiş yürümüşsünüz.

Koca koca servetleriniz var, sülaleriniz sizlerin sayesinde zengin mi zengin olmuş.

Gizliliğe ne gerek var ki..

Bu dünyada cenneti bulmuşsunuz,

Ülkenizde bolluk içindesiniz, dünyada da istediğinizi yapabiliyorsunuz.

Verginizi, zekatınızı ödeyin, fazla gelirinizi de yoksullarla paylaşın.

HALKLARI FAKİR LİDERLERİ ZENGİN

Listeyi inceleyince en çok da liderlere kızdım doğrusu...

Liderler, kendilerinden önce halklarını, vatandaşlarını düşünmeli. İşin fıtratında bu vardır.

Pandemiden sonra "Great Reset" yani "Büyük Sıfırlanma"diye bir kavram gündeme geldi.

Dünya Ekonomik Forumu'unda (WEF) yerkürenin salgınla başetme ve yoksulluğu önleme, Kovid aşılarına tüm insanların ulaşabilmesi

gibi tezlerle vahşi kapitalizmin yeniden yapılanması tartışıldı durdu. Ne yazık ki, hala dünyada YENİ bir durum yok.

Zenginler varlıklarına varlık katıp duruyor, fakirler ise pandeminin ortaya çıkmasından sonra acımasız ve dramatik işsizlik ve iklim krizleriyle

gelen afetlerle daha da yoksullaştı.

Gelgelelim liderler, çok da fakirlerin elinden tutamıyor. Palyatif tedbirlerle oyalanıp duruyorlar.

Pandora'nın kutusu açılıp gizli servetler ortaya çıkınca çok moral bozucu vaziyetler gündeme geldi.

Listeye şöyle bir bakalım birlikte....

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ailesi'nin 400 milyon sterlinlik gizli serveti varmış iddialara göre..

Niye bu serveti saklamış ki, Azeri halkı öyle rahat rahat yaşayamıyor ki..

Ürdün Kralı Abdullah'ın 100 milyon dolarlık gizli varlığı olduğu açıklanmış. Ürdünlüler, ne zorluklarla mücadele ediyor?

Çek Başbakanı Adrej Babis'e ne demeli? Güney Fransa'da 22 milyon dolarlık şato alabilmek için bir off shore şirketiyle anlaşmış.

Prag'a gittiğim zaman Çek halkının nasıl zor geçindiğine tanıklık etmiştim. Şato alsanız ne olacak Sayın Babis..

Liste uzayıp gidiyor. Güney Kıbrıs Lideri Anastasiadis kurdurduğu hukuk firmasıyla iş yaptığı bir Rus milyarderle faaliyetlerini gizlemiş.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, mal varlığının yüzde 25'ini off shore şirketi aracılğıyla danışmanına devretmiş, vay vay yani.

İşsiz kalıp başta Kanada olmak üzere yurt dışına giden halkının refahını düşünmek yerine Zelenski de kendini düşünüyor olsa gerek.

Rus Lider Putin ise uyanık davranıp gizli kasası olarak nitelenen şahıslara devretmiş varlıklarının bir kısmını. Ayrıca Kazakistan Lideri Nazarbeyav'la ilgili

enteresan iddialar da var Putin'le ilgili.

Küresel finansal sisteme saydamlık ve şeffaflık getirmek için uluslararası çabalara öncülük etme sözü veren ABD ise Güney Dakota eyaletindeki

iddialarla girdi listeye. Bakalım, hangi liderler ve iş insanlarıyla ilgili neler çıkacak?

Birleşik Krallık yani İngiltere'nin eski Başbakanı Tony Blair'in de listede adını görünce çok şaşırdım. İddiaya göre

 Blair ve eşinin Londra'da bir ofis alımı sırasında 312 bin sterlinlik damga vergisinden paçayı kurtarmak için ofisin şirketini satın aldıkları

öne sürülüyor.

Belgelere göre 96 binden fazla gayrimenkul off shore şirketler aracılığıyla alınmış iyi mi?

ILICAK'IN ACIKLAMASI

NASIL OKUNMALI?

Pandora listelerinde sahibi olduğu Rönesans Holding'in vergi cennetlerine para aktardığı ve 105 milyon dolarlık bağıştan dolayı adı

geçen Erman Ilıcak, iddiaları yalanlayan bir açıklama yaptı. Annesi Ayşe Ilıcak'ın adı geçiyordu belgelerde.

Erman Ilıcak'ı iyi tanırım. Enka'nın Patronu rahmetli Şarık Tara'nın yanında yetiştirdi kendisini.

Sonra ayrılıp Rönesans Holding'i kurdu.

Rusya başta olmak üzere bugün 28 ülkede 75 bin kişilik  istihdamla önemli inşaatlara imza atan Ilıcak'ın şansı, Beştepe'de yapılan Cumhurbaşkanlığı

Külliyesi'nin yapımını üstlenmesiyle döndü.

Açıklamasında "Kanunsuz ve uluslararası mevzuatlara uymayan hiçbir faaliyetimiz yoktur" diyor mealen.

Tamam, off shore hesaplar her zaman yapılabiliyor, buna itiraz eden yok da, neden vergilerden kaçmak için bu hesaplara yönleniyor firmalar?

Bağış gibi gösterilen paralar, niye Türkiye'de değerlendirilmiyor?

Ve Sayın Erman Ilıcak neden ülke insanınız bu kadar sıkıntıda iken sizin toplumsal girişimlerinizi hiç duymuyoruz.

TED okullarıyla ilgili çalışmalarınızı biliyoruz da memlekette bunca işsizlik varken, genç işsizliği konusunda

neler düşünüyor ve yapıyorsunuz?

Çıkın halkın karşısına konuşun.

Eskiden bunu yapardınız, son yıllarda biz basın temsilcileriyle pek buluşmuyorsunuz, oturup konuşalım yani.

Özlettiniz kendinizi..