KARARSIZ ÜLKE TÜRKİYE
Ormanda pusulası olmayan ya da pusulasını kaybeden insanlar gibiyiz. Sağa bakıyoruz, bu taraftan aradığımız yolu bulur muyuz?
Sola bakıyoruz, ya bu yoldan gidersek belki buluruz…
Doğuya mı gideceğiz batıya mı?
Kuzeye mi, güneye mi?
Yoksa yol seçmeyelim, durduğumuz yerde durup bekleyelim mi?
Tam da bu durumdayız işte. Bir gün bitiyor sabahleyin uyanınca yeni bir güne aynı kaygılarla yeniden başlıyoruz.
Anayasa’ya uyalım, yok uymayalım. Ama uymamız da lazım.
Kanunlarımız var, herkes işine geldiği gibi davranıyor. Ama uymamız da lazım.
Bu sosyal medya da çok oluyor. BTK kapatsın İnstagram’ı. Basın ve düşünce özgürlüğü ne olacak? Sansür değil mi?
Boş verin ya…İnstagram istenilen kurallara uyulursa açılır işte…
Enflasyon düşecek ama düşmüyor. Düşecek düşecek SABIR lazım.
Bir kilo domates orda şu fiyat burda başka fiyat.
Satıcı diyor ki, “Niye şikayet ediyorsunuz? Herkes zam yapıyor ben de yapıyorum.”
Alıcı diyor ki, “Tamam da benim maaşıma zam yapılmyor ama. Ay sonunu çıkaramıyorum..”
Ev sahibi diyor ki kiracısına, “Çok ucuza oturuyorsun, çık evimden 20 bin liraya kiraya vereceğim..”
Kiracı diyor ki, “Param yok. Ancak 10 bin lira verebiliyorum. Mahkemeye ver istersen. Yıllarca uğraşırsın…”
O diyor, bu diyor. Sonuçta bir kargaşadır gidiyor…
Kararsız ülkenin kararsız ve parasız insanları ne yapsalar yol bulamıyorlar… Ama bulanlar buluyor. Nasıl buluyor?
Piramidin ilk yüzde 20’sinde olanlar öyle buluyor ki; Kazançlar bol kepçe onlara… Vergiler siliniyor, yok af çıkarılıp ya da muaf tutulup kılıfına uyduruluyor.
Birisi çıkıp diyor ki; “Ülkenin her yeri altın bulacağız diye delik deşik edildi, defineciler gibi tarım yapılan topraklar eşelendi siyanürle buluşturuldu. İçtiğimiz su yediğimiz meyve ve sebze zehirli bizi öldürecek…”
Yok yok bize bir şey olmaz olamaz… Zaten her yer betona gömüldü. Köyler bile apartmanlarla doluyor git gide. O güzelim eski tek veya iki katlı köy evlerini özler olduk…
Yağmurların ayarı bozuldu, seller sular basıyor her yeri, dereler ve nehirler kirli kirli akıyor. Denizlerin ise yüzerken dibi kirlilikten görünmüyor.
2004’te Hayvanları Koruma Yasası çıkardık aklımız başımıza yeni geldi.
Sokak hayvanları, durmadan doğurup 3 yavru sayısını aşınca bu kez Sokak Hayvanlarını Korumama Yasası çıkardık.
Köpekler otorite kısırlaştırmak istemiyor ama siz de aile planlamasına da uymadınız.
CHP’li belediyeler, “Biz öldürmeyiz kısırlaştırırız haberiniz olsun” diyor.
İktidar ise “öldürün” demeye getiriyor.
Sorumluluk konusunda da karar verilemiyor.
Böyle uzayıp gidiyor hikaye..
Erken seçim mi erkensiz seçim mi?
Bu konuda da kararsızız…
İktidar istesin yarın erken seçim yaparız valla…
İster mi istemez tabii ki…
Niye istemez? İstediği gibi kararsız kararsız bizleri yönetirken aslında seçime gerek var mı?
Dayanabilenler dayanacak, dayanamayanlar bu diyardan gidecek.
Hepimiz bu gemideyiz ama kimileri güvertede kimileri de kaptan köşkünde..
Peki gemi hangi istikamete gidiyor?
Yerinde duruyor. Demir atmış, hangi yöne gideceğine kaptan karar veremiyor.
Elinde dürbün uzaklara bakıyor…
Bizler de ona bakıyoruz…