NASIL BAŞLARSA ÖYLE GİDER Mİ?
Yeni yılın ilk bir ayını tamamladık.
Geçen yıla göre bu yıl hayatımızda olumlu ve olumsuz neler değişecek acaba diye düşünürken şimdilik pek yenilik görmedik.
Nasıl başlarsa öyle devam eder denilir ya sanki öyle bir şey..
İlk ayın değerlendirmesine baktığımızda her alanda deneme ve yanılmaları oldukça sık seyrettik.
Siyasette eski tas eski hamam..
Çirkin poemikler birbirini izledi, izliyor. O ağızlara İSOT mu yedirmeli?..
Ekonomi, hayat pahalılığına endekslenmiş kendi ekseninde ilerliyor.
Kur korumalı mevduat, biraz nefes aldırsa da yıl sonuna kadar devam edeceğinden “Ya sonrasında?” nelreter yapılacağı hala açıklık kazanamadı.
Enflasyon için alınan tedbirler, henüz TÜİK’in oranları düşürebilmesine yetmedi.
Asgari ücret net 4.250 lira olsa da elektrik, doğalgaz, araç yakıt ücretlerinin füze gibi fırlamasıyla kimsenin derdine deva değil.
Pandemi nedeniyle korona vakaları 100 binlere yaklaşırken, bütün dünyayı eriten salgın, bu ülkede yaşayanları ve ekonomiyi vurmaya devam ediyor.
2021 AFETLER YILI OLDU
Ne yıldı ama dedirtecek bir yıl oldu 2021..
Önde gelen bir küresel profesyonel hizmetleri firması olan AON, geçenlerde “2021Hava, İklim ve Afet Öngörü Raporu”nu yayımladı. Yıkıcı doğal afetlerin artan sıklığını, şiddetini ve ortaya çıkan maliyetlerin boyutlarının açıklandığı raporda, geçen yıl küresel hava felaketlerine ilişkin ekonomik kayıpların 343 milyar doları bulduğu ifade ediliyor.
2020’de ise bu rakam 297 milyar dolardı.
Bu arada, kayıpların sadece yüzde 38’i “sigorta” kapsamındaymış, bunu da belirtelim.
50 milyar dolarlık ekonomik kayıpla 2021, kaydedilen en yüksek 4’üncü yıl olmuş.
GeçenTemmiz ayında Avrupa’da meydana gelen sel felaketleri ise 46 milyar dolarla kıta için kaydedilen en maliyetli felaket haline gelmiş.
Türkiye’de de 2021 yılı doğal afetler açısından zor bir yıl olmuştu. Ancak toplam maliyetlerin hangi rakamlara ulaştığıyla ilgili rakamlar açıklanmadı tam olarak.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir açıklamasında doğal afetlerin maliyetlerinin 10 milyar dolar civarında olduğunu söylese de toplamda bu rakamın çok daha yüksek rakamlara ulaştığı tahmin ediliyor.
AH ENFLASYON VAH ENFLASYON
--
Gözler şimdi 3 Şubat’ta açıklanacak enflasyon rakamına çevrildi.
Aslında enflasyon en başta gelen gündem maddemiz olmaya devam edecek bunu bilelim.
Yeni TÜİK Başkanı açıklayacak rakamı. Onun yerinde olmak istemezdim. Eski Başkanı inşallah aratmaz. Ocak ayına ait enflasyonun yine yüksek çıkması kaçınılmaz.
Köpüğü de alınamaz üstelik.
Hane halkının başbelası ENFLASYON lirayı eskitmeye devam edecek. Çünkü, Ocak enflasyonu bir eşik oluşturacak.
Yağan zamlarla TÜFE’nin yüzde 15 artması halinde yıllık TÜFE artışının en az 15 gibi yükselmesi halinde yıllık enflasyon yüzde 50 sınırını aşabilir.
Çarşı – Pazar dolaştığımda hiçbir şeyin fiyatının eskisi gibi olmadığını görüyorum. Elimdeki file veya çantamı, sadece zorunlu gıda maddeleriyle doldurduğumda bile 200 liradan aşağıya düşmüyor.
88 yaşındaki annem, canı çekmiş herhalde bir kilo patlıcan için 20 lira istendiğini görünce, “Bu hayatıma kadar böyle bir yüksek rakam görmedim” diye dert yandı bana.
Ekmeğin 4 lira olacağının konuşulduğu bugünlerde, ailelerin en hassas konusu GIDA fiyatları ve son gelen zamlar.
Sanırım bu yıl sonunda da, “Ne yıldı ama iyi ki bitti” diyeceğiz.