SAĞLIĞA SAHİP ÇIKIN
Yok mu bu sisteme bir dur diyecek yetkili, ilgili?
Tıbbi malzeme ve sarf malzemelerinde dünyanın kabul ettiği markalar vardır.
Tıp literatürü bunlara belge vermiştir. Dayanıklılık, sağlamlık, hijyen, kullanım, pratiklik gibi her hususta ele almışlar ve otoriteler bunlara belge vermiştir.
Mesela bunlardan bir tanesi FTA (Eftiay) belgesi.
Bu belgeyi taşıyan malzemeler üstün nitelikleri olan tıbben kabul görmüş markadaki alet malzemelerdir. Fiyatları da diğerlerine oranla, emsallerine göre pahalıdır. Temsilde hata olabilir ama Murat marka oto ile Mercedes marka otoyu karşılaştırmak gibi bir şeydir.
Doktor, medikal firma anlaşmalı olarak paslaşarak hastanın geleceği, sağlıklı yaşamı, hayatı düşünülmeden FTA belgesi olmayan. Tıp dünyasında hiçbir değeri olmayan ancak yurdumuz şartlarında uyduruk bir takım belgeler sağlanarak hastanelere mal ve malzeme verildiğini duyduk.
Hemen harekete geçtik.
Çünkü daha çok değil geçen senelerde KONYA da benzer bir olayda hocanın biri hapse atılmıştı. Neyse…
ÇİN – MALEZYA- PAKİSTAN- HİNDİSTAN MENŞELİ OLAN YÂDA ORALARDA YAPILAN MAL VE MALZEMELER yurda bir şekilde faturalı, faturasız giriyor.
Bunların esasta değerleri misalen 100-200 lira iken, gerçek FTA belgeli (eftiay) mal ve malzemeler ise misalen 3 – 5 bin lira.
Doktor ben ucuz aldım, medikalcı de ben ucuz sattım diyerek millete hava basarken bir bakıyorsunuz ki eftiay belgesi olmayan çürük çarık mallar hastanelere gagalanıyor.
Tabi esasında hastalara gagalanıyor.
Şimdi hakiki malı alsalar 3-5 bin liraya mal olacak.
Ama çakmasını alıyorlar onun değeri esasında 100- 200 lira iken misalen bunu 1000- 1500 liraya vererek ucuz mal verdik diyorlar.
Medikalcı ucuz verdim, doktor ise ucuz olanı aldım, hastaneyi zarara uğratmadım ayağına yatıyor. Bu işler TEK REÇETE ile olan dikkat çekmeyen doğrudan alım işler.
Aslında olay öyle değil.
Hastane resmen kazıklandığı gibi hastaların sağlığı düşünülmüyor.
Örneğin bu çakmaların kullanılması ile hasta enfeksiyon kapabiliyor.
Çünkü bu plak ve vidalar acayip.
Plakların içinde kırılanlar var.
Hastaya takılıyor ve bir süre sonra kırılıyor.
Diğer taraftan bu çakma malları veren firmalar var.
Bir bakıyorsunuz, aynı firmadan belirli doktorlar çalışmışlar.
Ve o firmaların verdiği malların satın alımlarındaki tekliflere ve evraklara göz attığımızda yan tekliflerin hep aynı firmalar ve birbiri ile ilintili bağlantılı firmalar olduğunu görüyorsunuz.
Acaba devletimizin ilgili ve yetkili birimlerinde oturanlar olan bitenleri görmüyorlar mı?
Yine nedense bu firmalar hep aynı doktorlar ile çalışmışlar.
Sanki başka doktor yok?
İlla aynı doktorlar.
Acaba niye?
Ve o doktorlar bunu bilmiyorlar mı?
Biliyorlarsa bu işte menfaatleri ne?
Çünkü hasta için çok da sağlıklı bir uygulama değil. Kırılan plak niye alınır?
Niye bunu satandan sürekli mal alınır?
Sözde devlet ucuza alıyor (!)
Ayrıca laf olsun torba dolsun demedik, gittik hastaneleri tek tek araştırdık.
Tabiî ki biz çok yerde belgeyi ilgilisinden tam alamıyoruz ama gözlerimize inanamadık.
Epey not aldık.
Çünkü devletin dairesinde olan bu evrakların değişme şansı yok.
Satın alımı tek reçete ile doğrudan alım usulü yapılan ve ödemesi yapılan evraklar değişmez.
Bu söylediklerimizin ödemesi yapılmış çoğu ise bekliyor.
Tahakkuk amirleri, doğrudan alım sorumluları, satın alma komisyon üyeleri, muayene komisyon üyeleri seyirci.
Sadece evrakları, imzalıyorlar.
Ne alınıyor, kaça alınıyor, niye alınıyor, niçin hep aynı firmalar, niçin hep aynı doktorlar bu işi ne araştıran var, nede soruşturan…
Gittik baktık…
Tonlarca malzeme verilmiş, sayısız fatura kesilmiş.
Çoğu tahsil edilmiş.
Eğer ciddi bir inceleme olsun korkunç boyutta bir israf, haksız kazanç, çıkacaktır.
Tüm Mersindeki hastaneleri tek tek tarayın.
Biz araştırma ve incelemelerimiz faturalar üzerinden sürdüreceğiz ve hangi firma kaç fatura kesmiş, reçeteyi kim yazmış, ekindeki teklifler kime ait, bu firmaların birbiri ile ilinti ve bağlantıları ne?
Bunları araştırıyoruz.
Bu arada birde teklif yapıyoruz. Devletimizin yetkilileri teknik ve fiziki takiple çok kolay yakalarlar bu işleri yapanları.
Dediğimiz gibi tek reçete ile alımların ödeme evraklarını ellerine alıp reçeteyi yazan doktoru, satan medikalın sahip ve çalışanlarını takip etsinler kâfi.
Çok kısa zamanda çok büyük olaylar çıkacaktır.
Sağlık alanında çok büyük giderlerden birinin TEK REÇETE ile yazılan doktorların tıbbi sarf malzemesi idi.
Özellikle BEYİN CERRAHİ- ORTOPEDİ işinde korkunç boyutta alımlar var.
Hastanelerin satın almalarına bakıldığında süreklilik arz eden ve devamlı alınan bu mal ve malzemelerin çok farklı fiyatlardan aynı anda değişik hastanelere verildiği açıkça ortada idi.
Köklü bir araştırma yapılsın istiyoruz.
O nedenle yazıyoruz.
Ama yetkili ve ilgilisinin UMURUNDA OLMUYOR.
Oysa SÖZDE ÇERÇEVE ALIM var.
Ama nerede?
Bakanlık desin dursun.
Doktorlar bu sefer çerçeve ihale ile alınanlara uygunluk vermiyor, ELLİ ÇEŞİT kulp takıyorlar ki, ÇERÇEVE ŞEKLİNDE olmasın.
Bizim dediğimiz olsun.
Niye?
Çünkü MEDİKALCİ- DOKTOR arasında çok güzel MUHABBETLER VAR.
Özellikle HASTANELERDEKİ alım satım komisyonlarında, reçeteyi yazan doktorun telefonunda, Malı getiren medikalın telefonunda ve ensesinde, Ayrıca o medikal firmaların iş yerlerinde ikametlerinde takipte olmalı devlet.
Niye değil?
Niye bu kadar serinkanlı götürüyorlar bu işi?
Satın almalarda gün aşırı tek reçete alımlar var. Ve tonlarca, binlerce. Trilyonluk alımlar var.
Baktığınızda hepsi ACİL ibareli.
İstemi yapan reçeteyi yazan doktorda aynı, muayene edip kabul imzası verende aynı.
Ya böyle şey olur mu?
Bir hastaneye 10 liraya vermiş adam, diğerine 15 liraya…
Bunları baştan sona kim denetleyecek?
Kim bu israfın önüne geçecek?
Sözde çerçeve alım ihaleleri yapılıyor.
Ama işi ciddi bir şekilde kontrol etmezseniz, denetime almazsanız, yine olan oluyor.
Bakın inşallah Uzakdoğu malları BARKOTLARI tekrar tekrar basılıp kakalanmaz.
Yine bir mal hastadan çıkartılıp temizlenip tekrar takılmaz.
Yine Sanayide tornacılara yaptırılan mallar, orijinalmiş gibi kakalanmaz.
İnşallah..
Devletin tüm birimlerinin bu işe el atması gerekir.
Acayip PARALAR dönüyor.
Ben buradan bir kez daha sesleniyorum. Hastanelerde reçete bazında yapılan alımları didik didik incelesinler.
Reçeteyi yazan doktoru ev, iş, cep telefonundan takibe alsınlar.
Ayrıca o reçeteye uygunluk verenleri, satın almadaki görevlileri, malı veren firmayı aynı şekilde takibe alsınlar.
Hem teknik hem fiziki…
Bakın neler çıkacak…
Ayrıca bu DOKTORLAR ve ilgili firmaların mal varlıklarını, dünleri ve bugünlerini hem maliye hem emniyet güçleri araştırsınlar.
Garip ortamların çıkacağını BURADAN yazmakta fayda görüyorum.
Yazık…
Ne araştıran, ne soruşturan var.
Ne önlem alan var…
Özellikle MERSİN ilinde…
Merkezdeki hastaneleri soruştursunlar.
Korkunç boyutta süreklilik arz eden alımlar olduğunu ve firmaların aynı firmalar olduğunu, eklerindeki tekliflerinde aynı firmalara ait olduğunu görecekler.
A firması alıyor, B- C- D firması ona yan teklif veriyor.
B Firması alıyor, A- C- D yan teklif veriyor.
Tekliflerdeki imzaları kontrol etsinler çoğu firma kaşesi basmış ama yetkilisi değil.
Firmanın yetkilisi ve sahibinin imzası ile bu yan tekliflerdeki imzalar karşılaştırılsın gerçekler ortaya çıkacaktır.
BEYİN CERRAHİ VE ORTOPEDİDE ALINAN TEK REÇETE İLE devlete gagalanan mal ve malzemeler için sık sık uyarı nitelikle yayınlar yaptık.
ÇERÇEVE ALIMLAR dendi, çerçeveyi kim taktı, kim çerçeveli oldu bilemiyoruz ama (!) İşlerin çerçeveli bir şekilde gittiği kesin (!)
Mersin ülkenin sanki kurtarılmış bir bölgesi…
Devletin ilgilisi yetkilisi buralara uğramaz.
Uğrasa bile burası dikkatini bile çekmez.
Yazık günahtır.
Yiten giden devletin imkân ve olanaklarıdır.
Yetimin hakkı vardır.
Şehidin hakkı vardır.
Tüyü bitmedik garibin hakkı vardır.
Biliyorsunuz Hastaneler ile ticari ilişkileri bulunan firmalar ve kişiler hakkında devletin koyduğu esaslar vardır.
Yani yönetmelik, emir, genelge ve talimat gibi...
Ama kimin umurunda...
Bizdekiler firmalar ile içli dışlı olurlar.
Neredeyse KANKA…
Odalarından firmacılar çıkmaz.
İlaççılar, yemekçiler, temizlikçiler, güvenlikçiler, görüntülemeciler, bilgi işlemciler, taşıt kiralamacılar, tıbbi malzeme satıcıları, boya badanacılar kısacası her tür ticari iş yapanlar BAŞHEKİM, MÜDÜR, BAŞHEKİM YARDIMCILARI, MÜDÜR YARDIMCILARI, SATIN ALMA KOMİSYON BAŞKAN VE ÜYELERİNİN yanlarından ayrılmazlar.
Odalarından çıkmazlar.
Hele ki MEDİKAL firmalara birde reçete yazan doktorlar var.
Onların yanından hiç çıkmazlar.
Bu tek reçete ile alım yapılan malzemeleri yazan doktorların gün aşırı medikal firmaların dükkân ve yazıhanelerinde olması, sık sık onlarla bir araya gelmeleri kimsenin dikkatini çekmez.
Biz söylüyoruz.
Bunları yakın takibe alsın devlet bakın neler ortaya çıkartır.
Buna inanın çok şeyleri çıkartır.
Teknik ve fiziki takip yapacaklar.
Kimleri?
Hastane ile ticari iş yapan tüm firma sahip ve yöneticileri ile, hastanenin ilgili görevlilerini.
Mesela, Medakalciler ile doktorları.
Hastaneyi son bir yıl içinde kim fatura kesmiş, ne kadar kesmiş, hangi malı vermiş, hangi doktor reçeteyi yazmış, o doktor ile firmanın ilişkisi ne, samimiyeti ne, takibe alsınlar bakın neler çıkacak..
Özellikle Başhekim ve yardımcıları, müdür ve yardımcıları, başhemşire ve yardımcıları, servis sorumlu hemşirelerini çok titiz bir şekilde takibe alsınlar.
Her açıdan.
Bakın devlet korkunç boyutta bir yolsuzluk ve usulsüzlüğü ortaya çıkaracaktır.
Doğrudan alımlara çok dikkat edilsin. Barkotlara bakılsın. Hastaneye firmalarca kesilen Faturaları Maliyeye bir bir sordursunlar. Mutlaka sordursunlar. Kesilen faturaların üzerinde yazılan malların girişini ve çıkışını maliyeye kontrol ettirsinler. Bunu mutlaka yapsınlar.
NAYLON FATURA İŞİNE düşmesin, devleti de zarara uğrattırmasınlar.
Hastaneye geçmişte oldu şimdide olur, bilemezsiniz, verilen mal ve malzemelerin çoğunun girişi yok, kaçak göçek işler.
Ve hastadan çıkıp temizlenip tekrar takılma işi olmasın.
Barkotlar, seri numaraları, faturanın firmaya girişi ve çıkışı, faturaların geldiği yerin denetimi için Maliye ye bilgi versin.
Bakın neler çıkacak.
Örneğin Ameliyatta kullanılan plak, fiksatör ve vidanın seri numarasını da içeren bir ithalat belgesi var mıdır?
Ayrıca BURADA BİR HATIRLATMA daha YAPMAK İSTERİM…
ORTOPEDİ DOKTORLARI BASİT BİR KIRIKDA DAHİ ENDİKASYON YAPMADAN PLAK VE VİDA TAKIYORLAR.
Hâlbuki alçı ile olacak bir iş.
Ama yapmıyorlar.
Kim denetleyecek bu işi?
Biz yazalım, KÖTÜ ADAM OLALIM, SİZ İŞİNİZE DÜMEN SUYUNUZA BAKIN…
Oh ne ala memleket?
ÖNEMLİ BİR SATIN ALMA AYRINTISI.. Hastanelerde çok sık Beyin cerrahi ve ortopedi işlerinde reçete bazında alımlar oluyor.
Biz sürekli yazıyor ve uyarıyoruz.
Ama SÜRETİ HAKTAN görünüp kanuna uydursalar bile vicdana uymayacak olan işleri ısrar ve inatla yapma azminde olanlar var.
Yetkililer çok ciddi araştırmalılar.
BEYİN CERRAHİ VE ORTOPEDİ alımlarında reçetelerin altına SUT ve UBB belgelerinin eklenmesi gerekir.
Buna dikkat ediniz.
Eklenmiyor ise, neden, niye, niçin eklenmiyor?
Acaba bu işlerden SEBEPLENEN, NEMALANANLAR MI var?
Ayıp ya.
DEVLETİN KASASI ızdırap çeken hastaların sırtından oyum oyum oyulacak.
Olurmu bu?
Kim önleyecek bu işi?
Yokmu bu DEVLETİN sahibi?
ŞU TEKNİK VE FİZİKİ TAKİP YAPANLAR, bu işle iştigal eden firma sahip ve yöneticilerini, ilgili reçeteleri yazan doktorları, ilgili personelleri şöyle takibe alsalar ve araştırıp soruştursalar kıyamet mi kopar?
Niye yapmazlar?
Bu işlerde demi AHBAP ÇAVUŞ MİSALİ oluyor?
Dayısı emmisi olan korunup kollanıyor mu?
Günah günah.
TÜYÜ BİTMEDİK YETİMİN HAKKI VAR…
Eftiay belgesi olmayan malzemeyi neden kullanırlar?
Kiminde FTA belgesi var kiminde C belgesi var.
Eksik belgeli mallar PARA UĞRUNA alınıp, gariban hastaya takılacak, birilerinin cebi şişecek.
Günah ya.
Bu işleri kim önleyecek?
Size bir ayrıntı vermek isterim.
Fiksatörler kullanılırken parça parça olduğu için ne takıldığını FİLM çekmez iseniz bilemezsiniz.
Ancak film çekilecek.
Hani nerede?
Kim takıldı dendiğinde o hastayı indirip filmini çekip kontrol ediyor?
Gerçekten takılmış mı, takılmamış mı diye?
Birde bir süre sonra hastadan bu aletler çıkartılıyor.
Birçok hastanede bu çıkartılan malzemelerin firmalar ile anlaşmalı olarak tekrar tekrar temizlenip HASTALARA takıldığı söz konusu.
Bu işi kontrol edecek birileri, bir makam sahibi yok mu?
Araştıracak kimse yok mu?
Doktor reçeteyi yazdı aldık gitti.
Aldın da, ameliyattan sonra hasta taburcu olmadan filmini ve röntgenini çekip ne takıldı, takılmadı bakmak işiniz değil mi?
3 doktor uygunluk verdi, yâda muayene etti deyip işi böyle geçiştirmek olur mu?
Bu işleri çok sıkı denetleyin, izleyin, araştırın.
Bu işleri ADANA- KONYA- TEKİRDAĞ- İZMİR de yakalayan devlet MERSİN’ de ne zaman yakalayacak?
Gerek ORTOPEDİ gerek BEYİN CERRAHİ, KARDİYOLOJİ ve gerekse diğer dallarda yapılan operasyonlarda takılan plak, vida, fiksatör ve tüm malzemeler için şunu diyebilirim.
Bunlar her zaman KAYIT ALTINDA TUTULMALIDIRLAR.
Bu malzemeler ya ÇERÇEVE ALIMLA TOPLU ALINMALI.
Yâda tek reçete ile alınıyorsa, önce HEYET RAPORU ALINMALI.
Hangi malzeme alınması gerekiyor, ne kullanılacak, niçin kullanılacak diye.
Daha sonra bunu operasyon sırasında anestezi uzmanı ve ameliyathane sorumlusu Başhekim yardımcısı, Ameliyatı yapacak cerrahi uzman doktor, ameliyat sorumlu hemşiresi, orada tutanak tutmalılar, hangi malzeme kullanıldı hangisi kullanılmadı.
Ne kadarı kullanıldı, hangileri neden kullanılmadı tutanakla tespit edilmelidir.
Bu durum SGK internet sayfasına da işlenmelidir.
Malzeme takılan kişi hastalık durumuna göre ve iyileşme durumuna göre, ne zaman bu malzemeler çıkartılacaksa, ilk tutanağı tutanlarla beraber o tutanak ele alınarak ve röntgen filmleri ile beraber çıkartılıp tespit yapılıp yeni bir tutanak tutulmalıdır.
Örneğin 5 vida çıkarıldı, iş bu tutanak tutuldu gibi.
Bu tutanakla çıkartılan ve toplanan malzemeler hastanın isminin yazıldığı bir torbaya konulup değerlendirilmek üzere sosyal güvenlik kurumuna veya devlete gelir getirmek üzere internette bilgisayara işlenmek suretiyle milli emlağa verilebilir.
Bu şekilde devletin gelir kaybı da önlenmiş olur.
Bu bir öneri…
Belki sizin AKLINIZ DAHA İYİ çalışır, başka öneri ortaya koyarsınız.
ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir.
Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES: