Haberanaliz

ERDOĞAN: “Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T21:05:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

ERDOĞAN: “Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 09:05 pmMar 27 2025, 09:05 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerin vasıtasıyla yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızdaki dostlarımıza, refiklerimize ilim ve muhabbet ellerine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Nihayete ermesinin verdiği hüzünle buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif'inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramı'nızın şimdiden mübarek olmasını diliyorum" diyerek, bu gecenin aynı zamanda Kadir Gecesi olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ettiğini belirterek, "Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu, tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'nin milletimiz, âlemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye'de, Lübnan'da, Yemen'de, Somali'de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak'ta varılan ateşkes mutabakatını bozan siyonist hükûmetin son günlerde Gazze'ye yönelik hava saldırılarını artırdığını, savaşta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, sağlık tesislerinin, sağlık çalışanlarının İsrail tarafından bilerek hedef alındığını belirtti.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Neredeyse yüzde 80'i yıkık hâlde olan Gazze'nin ayakta kalan son binalarının da ağır bombardıman altında yok edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına Ramazanda da devam ediyor. İsrail'in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700'ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir Gecesi'nde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepinize, hepimize nasip eylesin diyorum. Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze'de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz."

Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkânlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT'nin gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze'ye ayırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023 itibarıyla Gazze'den dünyaya bir iletişim koridoru açarak, gelişmeleri anbean aktardığını, meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT'nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını tebrik etti.

Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT ailesine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat'ta başlayan yarışmada dereceye giren hafızları, gençleri ayrı ayrı tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: "İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. Kur'an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah'ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz. Âlemlere rahmet beşeriyete hidayet olarak gönderilen fahri kâinat Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle emretmektedir; her zaman Kur'an okuyan kimseye şöyle denecektir, 'Oku ve yüksel. Okuduğun nispette, cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.' Rabbim bu ahengi, bu yükselişi, bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevlam bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere, dünyanın farklı noktalarında yaşanan hadiselerin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğine dikkati çekti.

2. Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken, şiddet ve rekabetin dozunun da günden güne arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi günbegün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihdas edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin'de 1,5 yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi. Afrika'nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor" diye konuştu.

Bugün 60'dan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insanın akut gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var. Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ KENETLENEMİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Burada şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek arzusundayım. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar, İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı var. Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan, maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor.

Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen, geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce ördüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını, üzülerek söylüyorum, bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz hâlde inancımızın bize emrettiği şekilde 'bir duvarın tuğlaları' gibi kenetlenemiyoruz. İslam'ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hâle geliyoruz."

"KARDEŞLİĞİMİZE SIMSIKI SARILMAK MECBURİYETİNDEYİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır, bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir 'dur' demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden, İslam âlemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Yaraların sarılması, yeryüzünde huzur ve adaletin tesis edilmesi, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son verilmesi isteniyorsa, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için Peygamberimizin bize en büyük mirası olan Kur'an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum, yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren, geçmişimize baksak İslam'ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan, üç kıta, yedi iklimde adaleti, şefkat ve merhameti hâkim kılan ecdadın izinden gitsek, inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Kur'an yolunu takip eden, sünnet ve sireti zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda, Türkiye Yüzyılı'nda iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Üstat Necip Fazıl'ın mısralarındaki şu müjdeyi bir kez daha burada sizlere hatırlatmak istiyorum, 'Mehmedim, sevinin başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.' Allah'ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın, istikbal bizimdir. İstikbal, Kur'an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal, İslam'ın cihanşümul kardeşlik mesajlarına özellikle kulak verenindir. İstikbal, bedel ödeme pahasına doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten ayrılmayanların, yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal, inançla, sabırla, sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nda ödüle layık görülenleri tebrik ederek, jüri üyeleri ve seçici kurula emekleri için teşekkürlerini iletti.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması finalinde ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ödül alanlar ve jüriyle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.

Trump’ın hedefinde bu kez otomotiv sektörü var

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T20:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump’ın hedefinde bu kez otomotiv sektörü var

Trump’ın hedefinde bu kez otomotiv sektörü var

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 08:50 pmMar 27 2025, 08:50 pm

Başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana birçok tartışmalı karara imza atan Donald Trump, ABD’de üretilmeyen tüm otomobillere yüzde 25’lik gümrük vergisi uygulayacaklarını bildirdi. Trump, üretimi ABD’de yapan firmaların vergiden muaf olacağını ifade etti.

HEMEN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

Beyaz Saray'da yapılan imza töreninde, 2 Nisan’da yabancı ülkelere yönelik yeni gümrük vergilerinin duyurulacağını hatırlatan Trump, "Bu ülkemizin kurtuluşunun başlangıcı" ifadelerini kullandı. Diğer ülkelerin şimdiye kadar ekonomik olarak ABD’den faydalandığı iddiasını yineleyen Trump, bu durumu önleyeceklerini belirterek "Yapacağımız şey, ABD’de üretilmeyen tüm otomobillere yüzde 25'lik bir gümrük vergisi uygulamak olacak" şeklinde konuştu. Söz konusu verginin 2 Nisan'da yürürlüğe gireceğini kaydeden Trump, verginin tahsilatının ise ertesi gün başlayacağını ifade etti.

‘BİZDEN ALDIKLARI İÇİN BEDEL ÖDEYECEKLER’

"Çok heyecan verici" olarak nitelediği adımın ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini belirten Trump, "Ülkemizde iş yaptıkları ve işlerimizi elimizden aldıkları için, yıllardır servetimiz dahil bizden aldıkları pek çok şey için ülkelerden bedel alacağız" diye konuştu. Üretimin ABD’de yapılması halinde vergi uygulanmayacağını belirten Trump, şirketlerin gümrük vergisi ödememek için ABD'ye geri döndüğünü hatırlattı.

"Ben seçilmeden önce tüm üretim tesislerini kaybediyorduk. Meksika, Kanada ve diğer yerlerde inşa ediliyordu. Şimdi bu büyük ölçüde durdu ve onları ülkemize taşıyorlar" diyen Trump, "Birçok yabancı otomobil şirketi, çok iyi duruma gelecek. Çünkü Amerika'da fabrikalarını çoktan kurdular. Ancak fabrikaları yeterince kullanılmıyor. Bu yüzden bunları ucuza ve hızlı bir şekilde artırabilecekler" diye konuştu.- KARAR

Bize doğrudan saldırı

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T19:46:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bize doğrudan saldırı

Bize doğrudan saldırı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 07:46 pmMar 27 2025, 07:46 pm

Kanada Başbakanı Mark Carney, ABD Başkanı Donald Trump'ın "yerli üretim olmayan tüm otomobillere" yüzde 25 gümrük vergisi uygulama kararının "doğrudan bir saldırı" olduğunu ifade etti.

‘ARAMIZDAKİ SIKI BAĞLAR ZARAR GÖRDÜ’

ABD ile Kanada arasındaki sıkı bağların zarar gördüğüne işaret eden Carney, Trump'ın yabancı menşeli otomobillere yönelik uygulayacağı yüzde 25 gümrük vergisini Kanadalı çalışanlara "doğrudan bir saldırı” olarak tanımladı. Carney, "İşçilerimizi savunacağız. Şirketlerimizi savunacağız. Ülkemizi birlikte savunacağız" diye konuştu. - KARAR

Çin-Tayvan gerilimi Japonya’yı harekete geçirdi..

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T18:41:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Çin-Tayvan gerilimi Japonya’yı harekete geçirdi..

Çin-Tayvan gerilimi Japonya’yı harekete geçirdi..

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 06:41 pmMar 27 2025, 06:41 pm

Japon yetkililer, Tayvan’a yakın Okinawa eyaletine bağlı adalarda 120 bin kişinin olası saldırı durumunda tahliye edilmesini sağlayacak bir plan üzerinde çalıştıklarını duyurdu.

HEDEF 6 GÜNDE TAHLİYE

Japonya merkezli Kyodo News'de yayınlanan habere göre, yetkililer Okinawa eyaletinden yapılacak tahliyeler için 2026 mali yılı itibarıyla saha tatbikatları düzenlemeyi planladığını duyurdu. Planın belirli bir senaryoya yönelik olmadığını ifade eden yetkililer, tahliye edilecek adaların tümünün Tayvan yakınında olduğunu kaydetti.

Yetkililer, planının tahliye sürecindeki ulaşım ve konaklama gibi çeşitli detayları içerdiğini de belirtti. Söz konusu plan kapsamında Okinawa eyaletine bağlı adalarda yaklaşık 110 bin bölge sakini ve 10 bin ziyaretçinin özel feribot ve uçaklar aracılığıyla 6 gün içinde tahliye edilmesinin öngörüldüğünü bildiren yetkiler, ilk olarak Kyushu Adası'ndaki havaalanı ve limanlara götürülecek kişilerin oradan diğer tahliye noktalarına aktarılacağını ifade etti. - KARAR

Putin: ABD'nin Grönland için ciddi planları var

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T17:17:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Putin: ABD'nin Grönland için ciddi planları var

Putin: ABD'nin Grönland için ciddi planları var

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 05:17 pmMar 27 2025, 05:17 pm

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaptığı açıklamada ABD'nin Grönland'a yönelik uzun vadeli planları olduğunu ve bunun yalnızca yeni yönetimin sözde söylemleriyle sınırlı kalmadığını söyledi. Putin, ABD'nin Grönland konusunda daha önce de adımlar attığını belirterek, bu adımların geçmişteki stratejik hedeflere dayandığını ifade etti.

Putin, Rusya'nın Murmansk şehrinde düzenlenen Uluslararası Arktik Forumu'nda konuştu. Kuzey Deniz Yolu üzerinden nakliye hacminin son 10 yılda yaklaşık 9 kat arttığına işaret eden Putin, söz konusu güzergah üzerinden 2030 itibarıyla yılda 70 ila 100 milyon ton sevkiyat gerçekleşmesinin planlandığını söyledi.

Putin, Arktik bölgesinde dost ülkelerle ortak projeler geliştirmek istediklerini, Batılı ülkelere de kapılarının açık olduğunu dile getirdi.

Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik çatışmacı tutumu nedeniyle Arktik'teki işbirliği olanaklarının zarar gördüğünü belirten Putin, "Rusya, Arktik bölgesinde kimseyi tehdit etmiyor ancak buradaki egemenliğini savunmaya da hazırdır." dedi.

ABD'nin Grönland konusunda son dönemde attığı adımları değerlendiren Putin, "Bu planlar, uzun süredir devam eden tarihsel köklere sahiptir. ABD'nin Arktik bölgesinde jeostratejik, askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarını sistematik olarak öncelemeye devam edeceği açıktır." diye konuştu.

Putin, gelişmelerin ABD ile Grönland arasında olduğuna ve Rusya'yı ilgilendirmediğine de işaret ederek, "Bunun, yeni ABD yönetiminin abartılı bir konuşması olduğuna inanmak çok yanlış. ABD'nin Grönland için ciddi planları var." ifadesini kullandı.

KARAR

Bakan Tunç'tan uluslararası basına İmamoğlu açıklaması

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T16:02:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bakan Tunç'tan uluslararası basına İmamoğlu açıklaması

Bakan Tunç'tan uluslararası basına İmamoğlu açıklaması

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 04:02 pmMar 27 2025, 04:02 pm

19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 106 kişi gözaltına alındı. 23 Mart'ta İBB Başkanı İmamoğlu tutuklandı. Aralarında Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da olduğu 50 kişi hakkında da tutuklama kararı verildi. Uluslararası basın mensuplarıyla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adli soruşturmanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyleyerek, bu iddiaları reddetti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Avrupalı dostlarından sağduyu beklediğini’ söyledi. Tunç şöyle konuştu: “Tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenmek gerekmektir. Yargının kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır ve yargısal işlemler kendi içinde denetime tabidir. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükunetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Maalesef, uluslararası toplumda yapılan bazı son açıklamalarda bu temel ilkenin göz ardı edildiğini üzülerek görüyoruz. Avrupalı dostlarımızın bu konuda sağduyulu yaklaşım göstermeleri ülkemizin iç hukukuna saygının bir gereği olduğu gibi devam eden soruşturmanın sonucunun sorumlu bir tavırla beklenmesi en büyük temennimizdir.” (HABER MERKEZİ)

ARTI GERÇEK

Avrupalı iki bakanın Şam ziyareti iptal edildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T15:59:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Avrupalı iki bakanın Şam ziyareti iptal edildi

Avrupalı iki bakanın Şam ziyareti iptal edildi

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 03:59 pmMar 27 2025, 03:59 pm

Almanya Dışişleri Bakanı Nancy Faeser, Avusturyalı mevkidaşı Gerhard Karner ile birlikte Suriye'nin başkenti Şam'ı ziyaret etmeyi planlamıştı ve Alman askeri uçağının Ürdün'den Suriye'ye gitmesi gerekiyordu. Ancak Alman Dışişleri Bakanlığı'nın uçağın Amman'dan havalanmasından önce seyahati, "Alman güvenlik makamlarının terör tehdidi konusunda yaptığı somut uyarılar" nedeniyle iptal edildiği bildirildi. Heyete yönelik bir tehdit ihtimalinin de göz ardı edilmediği belirtildi. İki bakanın Suriye geçici iktidar bakanları ve BM kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmesi planlanıyor. (MA) ARTI GERÇEK

Yunan ordusunun küstah sloganlarına MSB'den ders gibi yanıt

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T14:55:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yunan ordusunun küstah sloganlarına MSB'den ders gibi yanıt

Yunan ordusunun küstah sloganlarına MSB'den ders gibi yanıt

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 02:55 pmMar 27 2025, 02:55 pm

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son durum dahil olmak üzere Atina'daki skandal törenine ilişkin şu açıklamaları yaptı;
SURİYE GÜNDEMİ
9 Mart 2025 tarihinde Ürdün’ün ev sahipliğinde; Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan’ın katılımıyla Bakanlar seviyesinde bir toplantı icra edilmiştir. Söz konusu toplantıda katılımcı beş ülke, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere Suriye’nin terörle mücadelesine destek sağlama konusunda mutabık kalmıştır.

Suriye’nin yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda ve ilgili devletler ile varılan mutabakatla ortak bir harekât merkezi kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır. Söz konusu gelişme kapsamında çalışmalar devam etmektedir.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası, Yeni Suriye Hükümetinin Suriye’nin tamamında devlet otoritesini tesis etmesi, Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanması Türkiye açısından büyük öneme sahiptir.

Bu kapsamda Türkiye, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması kapsamında eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmelere devam etmektedir. Suriye’de icra ettiğimiz tüm faaliyetler ilgili taraflarla önceden koordine edilmekte ve gereken her türlü emniyet tedbiri alınmaktadır.

YUNAN ASKERLERİNİN TEPKİ ÇEKEN TÜRKİYE SLOGANLARI
Bakanlık kaynakları, Yunanistan Ordusu’na ait askerlerin yürüyüş sırasında Türkiye’ye yönelik tepki çeken sloganlarıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:

“Askerliğin yazılı ve yazılı olmayan kuralları vardır. Yazılı olmayan kurallarından ilki Yunanistan’da yapılanın yapılmaması gerektiğidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri; disiplini, ahlakı ve merhameti ile temayüz etmiştir. Etkin, caydırıcı ve saygın özellikleriyle öne çıkan bir ordudur. TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz.”
F-35 KONUSU
Bakanlık kaynakları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD ziyareti sırasında CATSAA yaptırımları ile F-35 konusunun gündeme gelişiyle birlikte yeni bir gelişme olup olmadığına dair sorular üzerine şunları söyledi:

Bu süreç Sayın Cumhurbaşkanımız ile Trump arasındaki telefon görüşmesinde başlayan bir süreçtir. Daha sonra da Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Önümüzdeki dönemde teknik görüşmeler devam edecek. Biz en başından bu yana CATSAA yaptırımlarının hukuksuz olduğunu söylüyoruz.

Bir müttefik ülkenin diğer bir müttefik ülkeye yaptırım uygulamasının doğru olmadığını defalarca vurguladık. CATSAA yaptırımlarının kaldırılması durumunda F-35 tedarik sürecine geri dönülmesinin de değerlendirileceğini söyledik, söylüyoruz.

CATSAA yaptırımları kaldırılırsa ABD ile savunma sanayii ve savunma, güvenlik konularındaki işbirliğinin ivmesinin artacağını değerlendiriyoruz.

TAHIL KORİDORUNUN GÜNDEME GELMESİ
Bakanlık kaynakları, Tahıl Koridoru’nun yeniden başlatılacağına ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:

“Daha önce Türkiye öncülüğünde hayata geçirilen ve dünyada gıda krizinin önüne geçen Tahıl Koridoru Uygulamasının yeniden başlamasına ilişkin hususlar yeniden gündeme gelmektedir. Fakat şu an için alınmış resmi bir karar yoktur. Biz Türkiye olarak küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamak ve gıda krizinin önüne geçmek için elimizden geleni yapmaya hazırız.”

TÜRKGÜN

MHP Lideri Devlet Bahçeli, mesaiye başlıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T13:52:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MHP Lideri Devlet Bahçeli, mesaiye başlıyor

MHP Lideri Devlet Bahçeli, mesaiye başlıyor

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 01:52 pmMar 27 2025, 01:52 pm

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bayram sonrası mesaisine başlayacağını söyledi.

KALP kapakçığı ameliyatı geçiren MHP Lideri Devlet Bahçeli, doktorların ısrarı üzerine tedavi sürecini gözlerden uzak dinlenerek geçirmesi, bazılarını rahatsız etti. MHP Lideri Bahçeli'nin sağlığı üzerinden dezenformasyon içerikli yalan haber yapanlar bir kez daha ifşa oldular.

MHP’den onlarca açıklama yapılmasına rağmen içlerindeki kötülüğü dışa vurmaktan çekinmeyen muhalefetin vicdansızlığı, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in açıklamasıyla yerle bir oldu. TV100 ana haber ve program sunucusu Kübra Par'a MHP Lideri Bahçeli'nin durumu hakkında bilgi paylaşan Genel Başkan Yardımcısı Özdemi, "Bayram sonrası Genel Başkanımız inşallah mesaisine başlayacaktır" açıklaması yaptı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 14 Şubat’ta taburcu olmuştu. O tarihten bu yana kamuoyuna herhangi bir görüntü vermeyen MHP Lideri Bahçeli, istirahat ettiği süre içinde kendisiyle görüşmek isteyen bazı gazetecileri arayarak, telefonla görüşmeler gerçekleştirdiği kamuoyuna yansımıştı.

İyileşme sürecini evinde geçiren Bahçeli’nin sağlık durumuna ilişkin parti kaynakları zaman zaman açıklamalarda bulunarak, genel başkanlarının istirahat ettiğini ve sağlık durumunun iyi olduğunu bildirmişti. Bahçeli'nin bayran sonrası mesaisine başlayacağı belirtildi.

TÜRKGÜN

Memişoğlu: Sağlıkta tam bağımsız bir Türkiye uğrunda kararlılıkla çalışacağız

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T12:48:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Memişoğlu: Sağlıkta tam bağımsız bir Türkiye uğrunda kararlılıkla çalışacağız

Memişoğlu: Sağlıkta tam bağımsız bir Türkiye uğrunda kararlılıkla çalışacağız

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 12:48 pmMar 27 2025, 12:48 pm

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sağlıkta tam bağımsız bir Türkiye uğrunda kararlılıkla çalışacak, milletimizden aldığımız güçle, 'Küresel sağlıkta lider Türkiye' hedefine ilerleyeceğiz." dedi.

Memişoğlu, AK Parti Çorum İl Başkanlığınca Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Fuar Kompleksi'nde düzenlenen "Vefa İftarı" programına katıldı.
Memişoğlu, burada yaptığı konuşmada, vatandaşların yaklaşan Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.

Göreve geldiğinden beri sağlık hizmetlerini gözden geçirmek ve güçlendirmek için Türkiye'yi dolaştığını vurgulayan Memişoğlu, milletin hayır duasına mahzar olmaya çalıştıklarını dile getirdi.

“insanı yaşat ki devlet yaşasın”
Sağlık alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük dönüşümünün AK Parti iktidarı döneminde yaşandığına dikkati çeken Memişoğlu, “Bizlere milletimizin güvenine layık olmayı ve emanetine sahip çıkmayı nasip eden Rabb'ime şükürler olsun. Millet sevdalısı Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, 23 yıllık eser ve hizmet siyaseti yolculuğunda, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla, 'Durmak yok yola devam' dedik. Milletimize verdiğimiz bu sözü, dilimizden, aklımızdan ve gönlümüzden eksik etmedik." diye konuştu.

Sağlıkta milletin yüzünü güldüren reformlara "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" hedefiyle devam edeceklerini aktaran Memişoğlu, şöyle konuştu:

“Sağlıkta tam bağımsız bir Türkiye uğrunda kararlılıkla çalışacak, milletimizden aldığımız güçle, 'Küresel sağlıkta lider Türkiye' hedefine ilerleyeceğiz. Anadolu’nun topraklarını yeşerten güzel insanların yüzünü güldürmeye, Çorum’daki sağlık hizmetlerimizi yeni sağlık yatırımlarımızla geliştirmeye devam edeceğiz."

Bakanlığının Çorum'da bugüne kadar 8 milyar 550 milyon lira tutarında sağlık yatırımı yaptığına da belirten Memişoğlu, "Birinci, ikinci ve üçüncü basamakta ilimizdeki hasta yatak kapasitesini 1730’a yükselttik. İl ve ilçe hastaneleri, aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezleri, 112 İstasyonları olmak üzere toplam 33 sağlık tesisini Çorumluların hizmetine sunduk." ifadelerini kullandı.

“var gücümüzle çalışacağız”
Türkiye'de 137 ağız ve diş sağlığı merkezi, 44 ağız ve diş sağlığı hastanesinin hizmet verdiğini bildiren Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Bugün de 50 ünitelik yeni ağız ve diş sağlığı hastanemizi hizmete açtık. Şehit Ömer Emiroğlu’nun ismini yaşatacak bu tesisin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Size hizmet boynumuzun borcu. Sağlığınız en değerli emanetimiz. Bu emanete layıkıyla sahip çıkmak için var gücümüzle çalışacağız."

TÜRKGÜN

Bahçeli: 'Saraçhane komplosunu devreye alanlar işbirlikçilerdir'

HABER MERKEZİ — 2025-03-27T11:45:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bahçeli: 'Saraçhane komplosunu devreye alanlar işbirlikçilerdir'

Bahçeli: 'Saraçhane komplosunu devreye alanlar işbirlikçilerdir'

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 27 2025, 11:45 amMar 27 2025, 11:45 am

Yazılı açıklama yapan MHP lideri Bahçeli, sokağa çıkan muhalafeti "milletine ve devletine yabancılaşmış bir anlayış" olarak tanımladı.

Bahçeli, "Saraçhane komplosunu birdenbire devreye alanlar Türk ve Türkiye düşmanlarına rehin düşen ve bundan mülhem batıla hizmetkâr olan işbirlikçilerdir" ifadesini kullandı.

CHP, Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınması sonrası 25 Mart'a kadar Saraçhane'de her akşam miting yaptı.

25 Mart'ta İstanbul Şişli'de on binlerce öğrencinin katıldığı büyük bir yürüyüş daha yapıldı.

Bahçeli 26 Mart'ta yaptığı yazılı açıklamada, "Maske takıp polisimize taş atan, balta fırlatan, havai fişekle saldıran, asit saçan alçakların demokrasi, hukuk veya özgürlükle hiçbir ilgisi ve ilişkisi yoktur" ifadesini kullandı.

Şehzadebaşı Camii'ne girenleri "casus aparatı ve şehir eşkiyası" olarak suçlayan Bahçeli, belediyede "organize rüşvet ve yolsuzluk" olduğunu iddia etti.

Bahçeli, sağlık durumu ile ilgili yapılan paylaşımların da "sokak anarşisini alevlendirme" amacı taşıdığını savundu.

Trump, ABD seçim sistemine yeni dönemi getirecek kararnameyi imzaladı

HABER MERKEZİ — 2025-03-26T11:01:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump, ABD seçim sistemine yeni dönemi getirecek kararnameyi imzaladı

Trump, ABD seçim sistemine yeni dönemi getirecek kararnameyi imzaladı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 26 2025, 11:01 amMar 26 2025, 11:01 am

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, kararnamenin seçim sürecindeki usulsüzlükleri önlemeyi hedeflediği vurgulandı. Ayrıca, posta yoluyla gönderilen ancak seçim gününe kadar ulaşmayan oyların sayımını kabul eden eyaletlere yaptırım uygulanacağı belirtildi. Eyaletlerin federal seçim fonlarından yararlanabilmesi, bu yeni kurallara uymalarına bağlı olacak.

Kararnameyi imzalarken konuşan Trump, "Bazıları, seçimi büyük bir farkla kazandığımız için itiraz etmememiz gerektiğini düşünebilir. Ancak seçim sistemimizi düzene sokmalıyız" ifadelerini kullandı.

Posta yoluyla oy kullanma yöntemi, özellikle Cumhuriyetçi Parti tarafından sıklıkla eleştiriliyor. ABD’de bazı eyaletlerde, seçimden sonra gelen ancak zamanında postalanmış oyların geçerli sayılması, tartışmalara yol açıyor.

ERDOĞAN: “Demokrasimize yönelik saldırıları meşru zeminde kalarak bertaraf edeceğiz”

HABER MERKEZİ — 2025-03-26T10:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Demokrasimize yönelik saldırıları meşru zeminde kalarak bertaraf edeceğiz”

ERDOĞAN: “Demokrasimize yönelik saldırıları meşru zeminde kalarak bertaraf edeceğiz”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 26 2025, 10:50 amMar 26 2025, 10:50 am

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda düzenlenen Üniversiteli Gençlerle İftar Programı'na katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, gençlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Soframızı bizimle paylaşan, coşkusu, enerjisi ve ümidiyle bize güç ve ilham veren siz kıymetli öğrencilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Rabbim bu mukaddes ayda tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, ettiğimiz duaları katında kabul buyursun."

Gençlerin Kadir Gecesi ile yaklaşan Ramazan Bayramı'nı da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerin şahsında istiklal ve istikbalimizin teminatı, yarınlarımızın mimarı tüm gençlerimize, bütün evlatlarımıza selamlarımı, sevgilerimi ve en derin muhabbetlerimi gönderiyorum. Kalbi bu ülke için atan, ümidini bu millete bağlayan, tarihine, kimliğine, kültürüne, inanç ve değerlerine sıkı sıkıya sahip çıkan her bir evladımızın gözlerinden öpüyorum. Rabbim, böylesi gençlerin yokluğunu bu millete hiçbir zaman yaşatmasın" ifadelerini kullandı.

“BU GENÇLİK, DURUŞUYLA EDEP VE VAKAR TİMSALİ OLAN BİR GENÇLİKTİR”

Bilgisini erdemiyle taçlandıran gençlerin iyi yetişmesinin, nitelikli bir eğitim almasının, ailesine, milletine ve dünyaya faydalı işler yapmasının en büyük muratları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Üstat Necip Fazıl'ın şu tavsiyelerini şahsen gençlerimiz için çok kıymetli buluyor, sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizin tüm gençlerinin bu tavsiyelere kulak vermesini bugün özellikle rica ediyorum. Bakın merhum üstadımız ne diyor; 'Siyasette, idarede, edebiyatta, fikirde sahte kahramanlar ile gerçekleri ayırmasını bil. Bunların gerçeklerini sana unutturmak ve sahtelerini de yutturmak için yalancı ilim imaline kadar gidildiğini kesret. Kendini en merhametsiz nefs muhasebelerine tabi kıl, zaaflarınla kuvvetlerini gayet iyi hesap et. Aşk, vecd, heyecan seciyesi. Hamle, teşebbüs, taarruz psikolojisi. Ev sahipliği tavrı ve hâkimiyet edası. Anadolu genci sen ol artık.' İşte bizim idealimizdeki gençlik, üstadın bu cümlelerinde vücut bulan gençliktir. Sahte ile hakikiyi ayırt edecek ferasete haiz, bilgisi, bilinci, birikimi, ufku ve vicdanıyla zamana yön veren, her şart altında kendisi olmayı başarabilen özgüven sahibi bir gençliktir. 'Kim var?' denildiğinde sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım' diyen, 'benim olmadığım yerde kimse yoktur' şuuruyla yaşayan cesur bir gençliktir. Bu gençlik, sokakları ateşe veren, yakıp yıkan, affedersiniz ağzı ve ahlakı bozuk değil, duruşuyla edep ve vakar timsali olan bir gençliktir."

“ÜNİVERSİTELERİMİZİ ÇAĞIN İMKÂNLARIYLA BULUŞTURMA NOKTASINDA ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ”

"Bu gençliğin neşvünema bulması, serpilmesi, güçlenmesi için son 23 yıldır büyük bir gayretle çalışıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Anaokulundan üniversiteye, bu ülkenin evlatlarının bilgiyle donanması, ruh köklerinden kopmaması, kim olduğunu unutmaması, taşıdığı potansiyelin farkına varması için çaba harcıyoruz. Bilhassa yükseköğrenim kurumlarımızı ve üniversite öğrencilerimizi daha geniş imkânlarla buluşturmak için yurt, burs ve kredi hizmetlerimizi her geçen gün geliştiriyoruz. Akademik kadrosundan barınmaya, teknolojik altyapısından müfredat içeriğine kadar her alanda üniversitelerimizi ve öğrencilerimizi çağın imkânlarıyla buluşturma noktasında elimizden gelen ne varsa yapıyoruz."

“ÜNİVERSİTELERİMİZİN SAYISINI SON 23 YILDA 76'DAN 208'E YÜKSELTTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de yükseköğretime ayrılan bütçenin yalnızca 2,5 milyar lira düzeyinde olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Bugün yükseköğretime tahsis ettiğimiz bütçe tam 488 milyar lirayı buldu. Üniversitelerimizin sayısını son 23 yılda 76'dan 208'e yükselttik. Göreve geldiğimizde yurt sayısı yalnızca 190, yatak kapasitesi ise sadece 182 bindi. Bugün 992 bin yatak kapasitesine sahip 862 yurtla üniversite öğrencilerimize yüksek standartlı barınma hizmeti sağlıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de aynı şekilde 5 öğrenci yurdumuz var."

2002'de lisans öğrencilerine 45, yüksek lisans öğrencilerine 90, doktora öğrencilerine ise 135 lira seviyesinde kredi ve burs desteği verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi ise lisansta 3 bin, yüksek lisansta 6 bin, doktora düzeyinde eğitim alan kardeşlerimize ise 9 bin lira tutarında burs ve kredi veriyoruz. Yurtta kalan öğrencilerimize sunulan aylık yemek desteği 2002 yılında 11 liraydı. Bugün itibarıyla bu miktarı 6 bin liraya çıkardık. Yurtlarımızda konaklayan öğrencilerimizi kültürel, sosyal, akademik ve sportif faaliyetlerle destekliyoruz. Gençlik merkezlerimizin sayısı dikkat buyurunuz sadece 9'du. Bugün tam 533 gençlik merkezimiz var. Spor salonlarımız, atletizm pistlerimiz, futbol sahalarımız, yarı ve tam olimpik yüzme havuzlarımız ile 81 ilimizin tamamındaki gençlerimize hizmet veriyoruz."

“TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ SİZLERSİNİZ”

Konuşmasında bilim ve teknoloji merkezleriyle, kütüphanelerle, spor tesisleriyle, diğer tüm imkânlarla gençlere ve öğrencilere yönelik yatırımları, hizmetleri ve eserleri daha da artıracaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin artık gençlerin zamanının misafirleri olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere hitaben, "Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Bu milletin umudu sizlersiniz. Her biriniz, hem bizim hem ailelerinizin hem de 85 milyonun istikbalisiniz. Millete hizmet davasını, inşallah, sizler omuzlayacaksınız. Türkiye'yi çok daha iyi seviyelere sizler getireceksiniz. Türkiye Yüzyılı'nın güven ve huzur veren ikliminde sizler yaşayacaksınız. Adını duyunca mazlumların gözünün parladığı Türkiye'yi inşallah sizler inşa edeceksiniz" ifadelerini kullandı.

Darıdünyadaki yegâne amaçlarından birinin, gençlere güçlü ve müreffeh bir Türkiye bırakmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Son 23 yılda ne yaptıysak sadece bu gayeyle yaptık. Nice saldırıyı bunun için püskürttük. Nice oyunu bunun için bozduk. Nice zorluğun üstesinden bunun için geldik. Ülkemizin ayağına vurulan prangaları bunun için parçaladık. Kardeşliğimizi bunun için güçlendirdik, bunun için yücelttik. Demokrasimizin standartlarını bunun için yükselttik. Millî iradenin üzerindeki vesayet gölgesini bunun için kaldırdık. Türkiye'yi bölgesinde ve tüm dünyada parmakla gösterilen seviyelere işte bunun için getirdik. Terör örgütleriyle kararlı mücadeleyi işte bunun için verdik ve veriyoruz. Terörsüz Türkiye hedefimize işte bunun için ulaşmaya gayret ediyoruz."

“KİRLİ SENARYOLARLA NİCE EVLADIMIZ HENÜZ HAYATININ BAHARINDAYKEN BİZDEN KOPARTILDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yakın tarihinde çok büyük acılar yaşadığına işaret ederek, "Kirli senaryolarla nice evladımız henüz hayatının baharındayken bizden kopartıldı. Aynı apartmanda yaşayan, aynı üniversitede okuyan, aynı sırayı paylaşan, aynı mahallede büyüyen gençlerimizi birbirine düşman ettiler. Kardeşi kardeşe kırdırmak için çok sinsi, çok kalleş oyunlar oynadılar. Sokağı adres gösterdiler. Kavgayı körüklediler. Gerilimi tırmandırdılar. Öfkeyi büyüttüler. Farklılıkları kaşıdılar" diye konuştu.

Bu dönemde gençlerin arasına nifak ve nefret tohumları serpildiğini, sadece gençlerin değil milletin geleceğinin de karartıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anaların, babaların yüreklerinde sızısı hiç dinmeyen büyük yaralar açtılar. Sırf çıkarlarını korumak, menfaatlerini sürdürmek, paralarına para, siyasi ikballerine ikbal katmak uğruna, bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini, fidan gibi delikanlılarını bozuk para gibi harcamaktan çekinmediler" dedi.

“EZELÎ VE EBEDÎ KARDEŞLİĞİMİZİ BÜYÜTMEMİZ GEREKEN GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”

Türkiye'nin 85 milyon olarak büyük bir aile olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi görüşümüz, mezhebimiz, meşrebimiz, kökenimiz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz, komşuyuz, birbirimizin kader ortağıyız. Adımız farklı olsa da soyadımız tektir, o da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bizim bu vatandan başka gidecek bir yerimiz yok" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir olmaktan beraber olmaktan, diri olmaktan, hep beraber Türkiye olmaktan başka bir seçenek olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti: "Kıymetli gençler, nefreti, husumeti ve öfkeyi değil, ezelî ve ebedî kardeşliğimizi büyütmemiz gereken günlerden geçiyoruz. Sabırla, sağduyuyla, aklıselimle, soğukkanlılıkla hareket etmemiz gereken gerçekten çok hassas günlerden geçiyoruz. Provokasyonlara gelmeyeceğiz. Kışkırtmalara prim vermeyeceğiz, öfkemize kesinlikle yenilmeyeceğiz. Sonu felakete varabilecek karanlık yollara asla girmeyeceğiz. Kendi pisliklerini kapatmak için gençlerin arkasına saklanan korkakların ucuz siyasetine kanmayacağız. Hakkını yedikleri yüz binlerce gencin yüzüne bakamayacak sahtekârların alçak senaryolarının parçası, figüranı, piyonu asla olmayacağız. Hukuksuzluğun hesabını yine hukuk içinde soracağız. Demokrasimize yönelik saldırıları yine meşru zeminde kalarak bertaraf edeceğiz.”

“BU CENNET VATANI, SOKAK TERÖRÜNE TESLİM EDEMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın biz bu ülkeyi sokakta bulmadık. Biz bu ülkeyi kolay kurmadık, bugünlere kolay getirmedik. Her karış toprağında bir aslanın yattığı bu cennet vatanı, sokak terörüne teslim edemeyiz. Sizlerden uyanık olmanızı özellikle rica ediyorum. Sizi kendi bataklıklarına, kendi karanlık dünyalarına, kendi çirkefliklerine çekmek isteyen ağzı ve ahlakı bozuk müptezellere karşı çok ama çok dikkatli olmanızı istirham ediyorum. Gözü kendi çıkarlarından, şaibeyle geldikleri koltuklarından başka hiçbir şey görmeyen kifayetsizleri, kendi siyasi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi umursamayan muhterisleri, ademe mahkum etmenizi bekliyorum."

“BUGÜNE KADAR KİMSENİN MİLLETİN İRADESİNE PUSU KURMASINA MÜSAADE ETMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, dünyada en iyi işleyen demokrasilerden birine sahip, insan hak ve özgürlüklerinin en kapsamlı şekilde tatbik edildiği ve en etkin kullanıldığı ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Ülkemizde sergilenen vandallıkların, sarf edilen hakaret cümlelerinin binde biri Batı ülkelerinde yapılsa, görün müsebbiplerinin başına neler gelir. Hele hele polise, yargı mensuplarına, ülkenin yöneticilerine alçakça saldırılarda bulunanların anında defterini dürer, bir daha da gün yüzü göremezler" şeklinde konuştu.

Hırsızların, sahtekârların, çetelerin, marjinal yapıların sandığın arkasına saklanarak belediyeleri ve kamu kaynaklarını pervasızca sömürmelerine kastedildiği bir "demokrasi" anlayışları olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Özgürlük derken sokakları tarihî camilerimizin avlularını ecdadın mezar taşlarını yakıp yıkmayı, ibadethanelerimizde alkol almayı kastediyorsa biz hiçbir şartta orada olmayız, olamayız. 'Ben dilediğime şiddet uygularım, bu ülkenin polisine taşla, asitle, molotofkokteyli ile baltayla saldırırım, kimse de bana karışamaz' diyorlarsa, biz bunu hak ve özgürlükler dairesinde ele alamayız. Bugüne kadar kimsenin bize demokrasi dersi vermesine, insan hakları ve özgürlükler gibi kavramlar üzerinden milletin iradesine pusu kurmasına müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz."

“SOKAKLARDA TERÖR ESTİRENLERİN VARACAĞI HİÇBİR MENZİL YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herkesi sınırlarını bilmeye, ölçüyü korumaya, hak arama ile hakaret ve vandallık arasındaki çizgiyi geçmemeye davet ediyorum. Aksini yapmakta ve söylemekte ısrar edenler sadece kendilerine değil bu ülkeye ve millete de en büyük kötülüğü yapmış olacaklardır" ifadesini kullandı.

Milletin siyasi destek için huzuruna gelenlere omuz verip yüceltmeyi bildiği gibi, yolunu kaybedenleri tepe üstü yere sermeyi de gayet iyi bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sokaklarda terör estirenlerin, bu ülkeyi yangın yerine çevirmek isteyenlerin varacağı hiçbir menzil yoktur. Girdikleri yol çıkmaz sokaktır. Gençlerimizin, terör örgütleri ve marjinal yapıların yanı sıra siyaseti rant aracına çeviren hırsızlar, yolsuzlar, ilkesizler tarafından kullanılmasına da izin vermeyeceğimizi burada tekrar hatırlatıyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek, gençlere eğitim ve meslek hayatlarında muvaffakiyetler diledi.

Soylu: Timsah gözyaşları döken Özgür!

HABER MERKEZİ — 2025-03-26T09:34:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Soylu: Timsah gözyaşları döken Özgür!

Soylu: Timsah gözyaşları döken Özgür!

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 26 2025, 09:34 amMar 26 2025, 09:34 am

Paylaşımı şöyle:

Timsah gözyaşları döken Özgür!

Taht kavganda yokum,

Baht kavganda yokum,

Rant kavganda yokum,

Hançer kavganda yokum,

Ayak kırılma kavganda yokum!

Söylediklerinin bir tanesi bile doğru olsun, milletin içine çıkmam!

505 terör iltisaklı kişinin İBB’ye alınması ve DİAYDER dosyasına dair,

Bana atfettiğin sözlere dair,

“37 dosya” dediğin şeye dair…

Hepsi külliyen yalandır!

Devlet işini sağlam yapar, yarına bırakır ama yanına bırakmaz.

Her zamanki gibi…

Avrupa Birliği'nden İsrail'e destek

HABER MERKEZİ — 2025-03-26T08:45:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Avrupa Birliği'nden İsrail'e destek

Avrupa Birliği'nden İsrail'e destek

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 26 2025, 08:45 amMar 26 2025, 08:45 am

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, göreve başlamasının ardından İsrail'e yaptığı ilk ziyaretinde, Brüksel'in Tel Aviv'e desteğini bir kez daha teyit etti.

Gazze'de "gerilimin tırmanışının Filistin halkı için dehşet ve ölüme yol açtığını" söyleyen Kallas, işgal altındaki Kudüs'te İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile düzenlediği ortak toplantısında, İsraillilerin kendi evlerinde kendilerini güvende hissedebilmesi gerektiğini ifade etti.

Kallas, "Ne yazık ki ziyaretim zor bir döneme denk geldi. Ateşkesin bozulması bu sabah korkunç can kayıplarına neden oldu" dedi.

"Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden tesis edilmesi, tüm esirlerin serbest bırakılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasıyla Gazze'ye insani yardım akışının yeniden başlatılması gerektiğini" söyleyen Kallas, Gazze'nin gelecekteki yönetimine ilişkin tartışmaların yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi.

AB'nin bu tartışmalarda sorumluluk almaya hazır olduğunu bildiren Kallas, "Böylece gelecekte bu sorunların yaşanmasını önleyebiliriz. AB'nin terörle mücadeleyi desteklediği açıktır. İsrail'in güvenliği AB için çok önemlidir ancak Filistinlilerin haklarına da saygı gösterilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Kallas ayrıca, Saar ile yaptığı ikili görüşmede, Filistinlilere yönelik saldırıların yoğunlaştığı işgal altındaki Batı Şeria'daki duruma ilişkin AB'nin endişelerini dile getirdiğini aktardı. - bbc.türkçe

Mersin’de bir matbaada 7 milyon dolarlık sahte banknot ele geçirildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T20:42:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Mersin’de bir matbaada 7 milyon dolarlık sahte banknot ele geçirildi

Mersin’de bir matbaada 7 milyon dolarlık sahte banknot ele geçirildi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 08:42 pmMar 25 2025, 08:42 pm

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, şüpheli H.U'nun ilçede matbaa kurup sahte banknot bastığını belirledi. Ekipler, zanlılardan Y.T'nin dövizleri piyasaya sürdüğünü, A.T'nin de kuryelik yaptığını tespit etti. Düzenlenen operasyonda A.T, Mersin Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde 100'er dolarlık banknotlar halinde 132 bin sahte döviz ve sahte doların basım şablonunun bulunduğu harici bellekle yakalandı.

Şüpheliler H.U. ve Y.T. de adreslerinde gözaltına alındı. Matbaada arama yapan ekipler, 2 milyon 137 bin 200 dolarlık sahte banknot, kesime ve renklendirilmeye hazır 4 milyon 800 bin dolarlık sahte banknot, 5 para basma makinesi ile 2 para sayma makinesi ele geçirdi. Toplamda 7 milyon 69 bin 200 dolarlık sahte banknot bulunan operasyonda yakalanan 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusu sonrası nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan H.U, Y.T. ve A.T. tutuklandı. Matbaada yapılan arama ve ele geçirilen sahte banknotlar polis kamerasınca görüntülendi. - RUDAW

Yazıcıoğlu'nun Şehadetinin Yıldönümünde Verilen İftar Programına C.Başkanı Başdanışmanı Topçu’da Katıldı

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T20:31:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yazıcıoğlu'nun Şehadetinin Yıldönümünde Verilen İftar Programına C.Başkanı Başdanışmanı Topçu’da Katıldı

Yazıcıoğlu'nun Şehadetinin Yıldönümünde Verilen İftar Programına C.Başkanı Başdanışmanı Topçu’da Katıldı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 08:31 pmMar 25 2025, 08:31 pm

Ankara Siteler Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının yıldönümünde verdiği iftara katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu burada yaptığı konuşmada şunları ifade etti;

“Saygıdeğer Hazirun;Bugün Muhsin Başkanın şehadetinin 16.Yılında,bizi bu iftar sofrasında bir araya getiren, onun dava ve Yusufiyeli arkadaşı olan,Ankara Siteler Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Sayın Mehmet Tosun’a ve siz değerli yönetim kuruluna teşekkür ediyor, Sakarya’nın ete kemiğe bürünmüş hali ve asrımızın Alperen’i olan Muhsin Başkanımızı rahmetle ve özlemle anıyorum.Cenab-ı Hak cennetiyle ve cemaliyle müşerref eylesin.

Kıymetli kardeşlerim; Cumhurbaşkanımız,Türkiye Esnaf ve Sanatkarlarımıza verdiği iftarda,esnaf ve sanatkar kredi limiti ile iş yeri edinme ve ticari araç edinme esnaf kredi limitinin artırıldığı müjdesini vererek,”Esnaf ve sanatkarlarımız, ülkemizin aldığı bütün keskin virajlarda devletinin yanında, milletimizin arkasında durmuştur.” sözleriylede esnafımızın milli birlik ve beraberliğimizin temel taşlarından olduğunun da bir kere daha altını çizmişlerdir.

Değerli kardeşlerim; Ana muhalefet partisi sözcülerinin 19 Martta kendi partilileri tarafından yapılan,ihbar,şikayet ve tanıklıklar nedeniyle savcılarımız tarafından başlatılan soruşturma bahane edilerek ülke genelini karıştırmaya matuf sokak eylemlerinede değinerek sözlerimi tamamlıyor bu vesile Kadir gecenizi Ramazan Bayramınızı kutluyorum.

Ana Muhalefet Partisi sözcülerinin sokak çağrısı ile milletimizin huzuruna ve refahına kast eden,ahlak ve edep dışı bu sokak eylemleri yolsuzlukları siyasallaştırma çabası olup Türkiye’nin düşmanlarından başka kendilerine de ülkemizde,milletimize de bir faydası yoktur.

Diğer yandan bu protestolara katılan bazı ‘Esfeli Safilin’ lerin Cumhurbaşkanımıza,merhum annesine ve ailesine sarf ettikleri küfürler,Ana Muhalefet Partisinin tarihine yeni bir kara sahife daha eklemiş, “pışşıııık profilinden” siyasi kahraman çıkartma senaryosunu da sokağa düşürtmüştür.

Büyük Atatürk’ün koltuğunda oturup,onun gözlerinin rengine sığınarak LGBT’li sapkınların teminatı olduklarını ifaden edenler,
ön ayak oldukları bu kanunsuz ve ahlaksız terör eylemlerinin hesabını,hem yasalarımıza, hem de engin ferasete, derin hafızaya sahip TRT ve TGRT yi daha da çok seyredecek olan Büyük Türk Milletine mutlaka vereceklerdir.”dedi

Siteler Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Mehmet Tosun’da dava ve cezaevi arkadaşı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anarak başladığı konuşmasında Yalçın Topçu’ya katılımı için teşekkür ederek şunları ifade etti;

“Cumhurbaşkanımızın talimatları ile, Esnaf Kefalet Kooperatiflerine 250 milyar liraya yakın kredi verildi ve faiz indirimleri yapılarak, kredi limitlerimiz yükseltildi ve esnafımızın durumunu daha da iyileştirecek çalışmalarda yapılıyor. Cumhurbaşkanımıza ve Hükümetimize esnafımız adına huzurunuzda teşekkür ediyorum. Her ne gerekçe ile olursa olsun milletin huzuruna, refahına zarar veren bu sokak eylemlerinide esefle kınıyorum.”

Boykot çağrısının ardından Erdoğan'dan sürpriz ziyaret

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T14:54:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Boykot çağrısının ardından Erdoğan'dan sürpriz ziyaret

Boykot çağrısının ardından Erdoğan'dan sürpriz ziyaret

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 02:54 pmMar 25 2025, 02:54 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Eğitim Ailesi ile İftar Programı”nın ardından Ankara’nın Söğütözü semtinde bir kafeyi ziyaret etti.

Erdoğan, kafede bulunan vatandaşlarla bir süre sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. Çocuklara oyuncak hediye eden Erdoğan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Erdoğan’a ziyarette Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de eşlik etti.

Erdoğan ziyarette, vatandaşlarla sohbet etmesinin yanı sıra çocuklara oyuncak dağıttı.

İstanbul'da gözaltına alınan 206 kişiye tutuklama talebi

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T14:46:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İstanbul'da gözaltına alınan 206 kişiye tutuklama talebi

İstanbul'da gözaltına alınan 206 kişiye tutuklama talebi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 02:46 pmMar 25 2025, 02:46 pm

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane başta olmak üzere çeşitli bölgelerde düzenlenen protestolarda gözaltına alınanlardan 206 kişi, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

Protestolar sırasında “kamu düzenini bozmak”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak”, “görevli memura mukavemet” gibi suçlamalarla gözaltına alınan kişilerin ifadeleri tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, savcılık sorgularının ardından 206 kişi için tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk işlemi yapıldı.

Öte yandan, tutuklama talebiyle sevk edilen kişilerin büyük çoğunluğunun Saraçhane ve çevresinde gerçekleştirilen gösteriler sırasında gözaltına alındığı öğrenildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise protestolar sırasında yaşanan olaylara ilişkin görüntüleri incelemeye devam ediyor.

Hatimoğulları: Bizim açımızdan hâlâ bu süreç devam ediyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T14:39:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Hatimoğulları: Bizim açımızdan hâlâ bu süreç devam ediyor

Hatimoğulları: Bizim açımızdan hâlâ bu süreç devam ediyor

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 02:39 pmMar 25 2025, 02:39 pm

Tülay Hatimoğulları grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve devam eden protestoların süreci sekteye uğratıp uğratmadığı sorusuna, "Türkiye’nin demokratikleşme gibi, Kürt sorunu çözme gibi çok temel sorunlar var. Bu nedenle biz DEM Parti olarak bu sürecin ilerlemesi, İmralı Adası’ndaki görüşmelerin oluşması, aynı zamanda Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve kendi kongresini toplayabilecek koşullarının sağlanması gerektiğini altını buradan bir kez daha çizmek isterim. Bizim açımızdan hala bu süreç devam ediyor." cevabını verdi.

Hatimoğullar, İmralı heyetinin Abdullah Öcalan'la yeni gösrüşme talebini de yineleyerek şöyle konuştu:

“Böyle bir görüşmenin gerçekleşebileceğini dair bir bilgi bizimle paylaşıldı. İmralı Adası’na gitmeyle ilgili, zaten bizler yetkililere gerekli talebi ilettik, henüz onlardan bir yanıt gelmedi. Newroz'dan önce bir gidiş beklenmekteydi ama bu gerçekleşmedi. Bizler bu talebimizi bir kez daha sizlerin huzurunda bir kez daha yineliyoruz; Adaya heyetimiz tabii ki gitmek istiyor. Bu konuda da yetkilileri görevini yapmaya davet ediyoruz.”

Bayramda bir aile görüşünün olup olmayacağı sorusuna ise Hatimoğulları, “Bunu bilemiyoruz, bize verilmiş bir bilgi yok.” yanıtını verdi.

'SÜREÇ DEVAM EDİYOR'

“Son süreçte yaşanan gelişmeler, görüşmeleri sekteye mi uğrattı?” sorusuna ise Hatimoğulları şu cevabı verdi:

“Kent uzlaşısı ile yapılan operasyonları asla kabul etmiyoruz. Uzlaşıya dava açılamaz. Kent uzlaşısı bir kent içinde yaşayan tüm toplumsal dinamiklerin bir araya gelerek ortaya koyduğu bir ortak iradedir ve bir ortak yaşam modelidir. Bu operasyonlar ve tek başına kent uzlaşısı gibi ele almamak gerekir. Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dönük operasyon ve şimdi Türkiye’nin içinden geçmiş olduğu genel atmosfere baktığımızda elbette biz bunları değerlendiriyoruz ve önemli bir dönemeçten geçiyoruz. Bunlardan yola çıkarak, görüşmelerin tıkandığını ifade etmek için çok erkendir. Bunu şimdilik biz böyle ifade etmiyoruz. Biz görüşmelerin ve müzakere sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ortada bekleyen çok önemli sorunlar var. Türkiye’nin demokratikleşme gibi, Kürt sorunu çözme gibi çok temel sorunlar var. Bu nedenle biz DEM Parti olarak bu sürecin ilerlemesi, İmralı Adası’ndaki görüşmelerin oluşması, aynı zamanda Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve kendi kongresini toplayabilecek koşullarının sağlanması gerektiğini altını buradan bir kez daha çizmek isterim. Bizim açımızdan hala bu süreç devam ediyor."

ARTI GERÇEK

YENİŞEHİR’İN REVİZYONU’NA NE OLDU?

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T14:24:00+03:00

www.artikacatring.com<"> YENİŞEHİR’İN REVİZYONU’NA NE OLDU?

YENİŞEHİR’İN REVİZYONU’NA NE OLDU?

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 02:24 pmMar 25 2025, 02:24 pm

Bu ihalede 7 sayfalık inşaat poz tarifleri hazırlanır, altında kimin hazırladığına dair bir imza ve kaşe yok.

Teknik şartnamesi hazırlanır ve bu şartnamede hata olduğu görülür ve zeyilname hazırlanır.

İdari şartname hazırlanır, bunun altında da imza yok ancak "İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Suzan Kaya ALTUNBAŞ Park ve Bahçeler Müdürü " ibare koyarlar.

İş bu ihale 30.12.2024 günü yapılır ve gerçekleşir.

Bu gün biz 25 Mart 2025 teyiz.

Halen işin sonucu açıklanmamış, EKAP kayıtlarında ise: "Teklif Değerlendirme Tamamlanmış" yazıyor.

Niye açıklanmamış, bir itiraz mı var diyerek, KİK sayfasından sorgulamaya geçiyoruz.

Sorgumuz sırasında konu ile ilgili KİK e yapılan bir itirazında olmadığını görüyoruz.

Peki öyle ise bu ihalenin sonucu, bunca zamandır neden açıklanmıyor?

Neden sonuç ihalesi EKAP'a konmuyor?

Yangından mal kaçırır gibi 31.12.2024 günü yılın son günü ihaleyi yapıyorsunuz, ama aradan 3 ay geçmiş sonucunu açıklamıyorsunuz?

Niye ki?!

Peki bu TASARRUF GENELGESİNE NE OLDU?

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

HOŞGELDİN MUT’UMUZA, ARAÇ KOYDUM KUTUNUZA!!!

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T13:26:00+03:00

www.artikacatring.com<"> HOŞGELDİN MUT’UMUZA, ARAÇ KOYDUM KUTUNUZA!!!

HOŞGELDİN MUT’UMUZA, ARAÇ KOYDUM KUTUNUZA!!!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 01:26 pmMar 25 2025, 01:26 pm

MUT BELEDİYESİ Destek Hizmetler Müdürlüğü, 2024/1639303 İKN numaralı "Binek Araç ve İş Makinası Kiralama Hizmeti Alımı" İŞİNİ İHALEYE ÇIKAR.

BU İŞ İÇİN 4 SAYFALIK TEKNİK ŞARTNAME HAZIRLANIR. ALTINDA HERHANGİ BİR İMZA YOK. KİMİN HAZIRLADIĞI BELLİ DEĞİL. SORUMLULUK KİMİN, O DA BELLİ DEĞİL.

Yürürlükte TASARRUF genelgeleri mevcut… Ama kimin umurunda?!

Binek araçlar araçlar sedan cinsi, ohooo her biri özenle seçilmiş...

Bu arada birileri işi kurcalayınca, bunlar teknik şartnamede zeyilname de yayınlamış, işi kendilerince düzeltmişler.

İdari şartnamesi de hazırlanmış, onda da imza yok, ama "İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Bülent UYSAL - Destek Hiz. Müd. V. " ibare koymuşlar.

1-3 adet Binek Otomobil 33

2- 1 adet ÇİFTKABİN AÇIK KASA PİKAP(4X2), Miktarı: 11

3- Akaryakıt Ve Şoför İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet Çift Kabin pikap (4*4 arazide çalıştırılacak ve otomatik vites) , Miktarı: 11

4- Akaryakıt Ve Şoförü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 2 Adet 6*4 çift çeker Kamyon , Miktarı: 22

5- Akaryakıt Ve Şoförü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet Mini Damperli Kamyon , Miktarı: 11

6- Akaryakıt Ve Şoförü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet Arazöz Kamyon , Miktarı: 11

7- Akaryakıt Ve Operatörü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet Kazıcı Yükleyici , Miktarı: 11

8- Akaryakıt Ve Operatörü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet Greyder , Miktarı: 11

9 - Akaryakıt Ve Operatörü İdaremize, Diğer Giderler Yükleniciye Ait 1 Adet en az 20 tonluk Paletli Ekskavatör , Miktarı: 11

10- PALETLİ EKSKAVATÖR (HER ŞEY DAHİL) birimi saat, Miktarı:1.000

11- KAZICI YÜKLEYİCİ (BEKO LODER) (HER ŞEY DAHİL) birimi saat, Miktarı: 1.000

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 34.917.001,00 TRY

Süresi: 01.02.2025 - 31.12.2025 tarihler arası

33.213.000,00 TRY bedel ile ASİ TURİZM SEYAHAT TAŞIMACILIK TİCARET LTD.ŞTİ. / HATAY firması ile sözleme imzalamışlar.

Yani 33 milyon 213 bin lira…

Eski para ile 33 TRİLYON…

Daha bu rakamın içinde KDV yok. Fatura kesimlerinde birde KDV ilave edilecek. Rakamın boyutuna bakar mısınız?

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Gülnar Belediyesine 400 bin litre mazot alındı!

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T12:42:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gülnar Belediyesine 400 bin litre mazot alındı!

Gülnar Belediyesine 400 bin litre mazot alındı!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 12:42 pmMar 25 2025, 12:42 pm

GÜLNAR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ, 2024/1643361 İKN numaralı, "motorin" alımına çıkar. Bu iş için iki sayfalık teknik şartname hazırlanır. Şartnamenin son sayfası aşağıda:

İyi inceleyin isim açılmış imza yok.

İdari şartname hazırlanır, "İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: CELAL ARICI SATIN ALMA MEMURU" diye ibare koyarlar. Bunun da imzalayanı yok. 400 bin litre mazot alıyorlar.

Bu ş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık malyet ise: 15.042.900,00 TRY

Teslim edileceği yer: GÜLNAR BELEDİYESİ ULAŞTIRMA AMİRLİĞİ DEPOLARI

Teslim tarihleri ise: SÖZLEŞME İMZALANDIK DAN SONRA İDARENİN İSTEDİĞİ TARİHDEN İTİBAREN 5 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE PEYDER PEY OLARAK 31/12/2025 TARİHİNE KADAR ALIM YAPILACAKTIR" şeklinde belirlenmiş.

Bu iş, GAZİ NUR PETROL TAŞIMACILIK TEMİZLİK İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - Gaziantep de kalmış.

13.432.000,00 TRY bedel ile 04.01.2025 - 31.12.2025 tarihleri için geçerli olmak üzere sözleşme imzalamışlar.

Daha bu rakamın içinde KDV yok.

Fatura kesiminde birde KDV eklenecek.

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

28.Mart.2025 günü BU HABERİMİZLE İLGİLİ OLARAK ilgili kurumdan

CEVAP ve DÜZELTME METNİ GELMİŞTİR. KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SUNULUR. AŞAĞIDA:

Sn. Yetkili,
Haber sitenizde 25 Mart 2025 günü 'Gülnar belediyesinde 400 bin litre mazot alındı' başlıklı haber içeriğine cevap ve düzeltme hakkımızı kullanmak istiyoruz.
Anılan haber içeriğinde yer alan şartname görüntüsünde imza yok.
Ancak dosyadaki belgelerde mevcut.
Zaten eksik işlem olsa KİK ihaleyi şu ana kadar bozardı.
Söz konusu ihaleye şu ana kadar itiraz da yapılmamıştır.
Yapılan ihale, yasaya, usule uygun olup, herhangi bir şekilde fahiş rakamlı bir alım, kamu zararı söz konusu değildir.
Kamuoyunda Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilmemesi adına iş bu açıklamayı gönderme lüzumu hasıl olmuştur.
Müvekkil idare Gülnar Belediyesi, dün olduğı gibi bu günde halkımızın ve milletimizin yararına çalışmalarını sürdürecektir.
Saygı ile iletirim.28.3.2025

Gülnar Belediye Başkanı

Fatih ÖNGE adına

Av. Halil YILDIRIM

Mersin’de ortalığı karıştıran iddia: Sıra Vahap Seçer’de mi?

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T12:08:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Mersin’de ortalığı karıştıran iddia: Sıra Vahap Seçer’de mi?

Mersin’de ortalığı karıştıran iddia: Sıra Vahap Seçer’de mi?

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 12:08 pmMar 25 2025, 12:08 pm

Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla tutuklanmasının ardından başlayan gerginlik devam ediyor. Bir kesim bu tutukluluğun siyasi olduğunu belirtse de bir başka kesim de CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarının araştırılmasını istiyor.

Mersin CHP’de il ve ilçe yönetimlerini, kadın ve gençlik kollarını kendi istediği şekilde dizayn etmekle kentte gündem olan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sosyal medyada gündem oldu. Eski CHP’li Erkan Çakır, sosyal medya hesabından Vahap Seçer’i hedef göstermesinden sonra kentte birçok kesim tarafından sırada Mersin mi var soruları soruldu. Çakır’ın iddiaları ise kent gündemine bomba gibi düştü.

KARA KUTU DOĞUKAN UYAN
Erkan Çakır yaptığı paylaşımda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile aynı karede olan Özel Kalem Müdürü Doğukan Uyan’ı paylaştı. Çakır yaptığı paylaşımda:’’ Vahap Seçer’in kara kutusu Doğukan Uyan’’ ibaresini kullanması dikkatten kaçmadı.

NELER AÇIKLAYACAK?
Ekrem İmamoğlu’ndan sonra geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 33 konser ihalesi için soruşturma açılmıştı. CHP belediyelerini mercek altına alan hükümetin, önümüzdeki günlerde hangi belediyelere soruşturma açacağı merak ediliyor.

Öte yandan ‘’Turpun büyüğü Mersin’de’’ ifadelerini kullanan Erkan Çakır’ın Vahap Seçer için ne açıklayacağı merakla bekleniyor.

haber ve kaynak: odak haber

https://mersinodak.com/mersinde-ortaligi-karistiran-iddia-sira-vahap-secerde-mi/

TARSUS’DA BİR BEZELYE HİKÂYESİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T11:46:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TARSUS’DA BİR BEZELYE HİKÂYESİ

TARSUS’DA BİR BEZELYE HİKÂYESİ

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 11:46 amMar 25 2025, 11:46 am

Bahsi geçen ilçe idare kurulu kararı 2025/01, karar tarihi ise 12.3.2025…

Birçok iddia var ve şikâyete konu olmuş.

Bir tanesi çok ilginç.

BEZELYE ALIMI…

Yanlış duymadınız.

Belediye Bezelye almış, ve aldığı fiyat dudak uçuklatıyor.

İki ayrı fatura var.

Birincisi 31.5.2024 günü belediyeye kesilmiş. 60 kilo bezelye alınmış. Kilosu 60 liradan toplamda 3636 lira ödeme yapılmış.

Ardından 28.6.2024 de 1 ay sonra aynı bezelyeden almışlar.

Yine 60 kilo ve kilosu bu kez 870 liradan almışlar.

Bu kez 57.722 lira ödemişler.

1 ay içinde bezelyenin fiyatı 15 kat artmış!!!

Kilosu 60 liralık bezelye bir ayda kilosu 870 lira olmuş ve bunu belediye ödemiş.

Yapılan şikâyet üzerine tayin edilen muhakkik ne yapmış?

Bir rapor hazırlamış, olayları gidip yerinde inceleyip, şikâyetçi ve adı geçenlerin tek tek ifadesini alıp, ayrıca ilgili kuruluşun sahip ve yöneticilerinin ifadesini alıp, piyasa araştırması da yapıp bir rapor hazırlayacağı yerde, oturduğu yerden belediyeye durumu soran ve bilgi isteyen yazılar ile raporunu hazırlamış kaymakamlığa sunmuş.

İŞİN GARİBİ RAPORU HAZIRLAYAN KAMU ZARARI OLDUĞUNUDA TESPİT ETMİŞ.

Fakat belediyeye yazı yazıp durumu sorduğu için, belediyedekiler harekete geçip ilgili firmadan parayı tahkikat aşamasında iken tahsil etmişler.

Öyle olunca da kamu zararı ortadan kalkmış olarak değerlendirilmiş.

Kaymakamlıkta o rapora göre, bu olayda adı geçenlere soruşturma izni vermemiş.

Peki, bu olayda kusuru, kabahati, ihmali olanlara ne gibi idari ceza verdiniz, görevini layıkı veçhile yapmayanlar hakkında ne gibi işlemler tahsis ettiniz? Kilosu 60 liralık bezelyeyi 870 liraya alanların hiç mi suçu günahı yok?! Kamu zararı oluşmuş, para kasaya, bu şikayet sonrası, yapılan idari tahkikat arasında aylar sonra geri gelince suç ortadan mı kalkmış?! Bu para yetimin şehidin hakkının olduğu kasa.

İşte ilçe idare kurulunun bu işle ilgili verdiği kararın ilgili kısımları aşağıda:

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Mersin Valiliği’nden Yerel Basın için yeni düzenleme

HABER MERKEZİ — 2025-03-25T10:46:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Mersin Valiliği’nden Yerel Basın için yeni düzenleme

Mersin Valiliği’nden Yerel Basın için yeni düzenleme

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 25 2025, 10:46 amMar 25 2025, 10:46 am

Mersin Valiliği, yeni bir düzenlemeyle yerel basın mensuplarına yönelik tanıtıcı basın kartı uygulamasını kaldırdı. Valilik tarafından yapılan duyuruda, gazetecilerin mevcut tanıtıcı basın kartlarını 21 Mart 2025 tarihine kadar İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne teslim etmeleri gerektiği bildirildi.

Söz konusu karar, basın mensupları arasında çeşitli tartışmalara yol açarken, bazı basın kuruluşlarının temsilcileri bu adımı yerel medya yapılanması için bir fırsat olarak değerlendirdi. Özellikle Basın İlan Kurumu (BİK) ve RTÜK’e kayıtlı, vergisini ödeyen ve sigortalı gazeteci çalıştıran medya organlarının temsilcileri, düzenlemenin sektörde daha kurumsal bir yapının oluşmasına katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Valilik, duyurusunu WhatsApp basın grubu aracılığıyla paylaşarak, gazetecilerin belirtilen tarihe kadar kartlarını teslim etmeleri gerektiğini vurguladı.

Bardağı taşıran damla

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T21:29:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bardağı taşıran damla

Bardağı taşıran damla

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 09:29 pmMar 24 2025, 09:29 pm

“Biz her şeyi biliyoruz da!.. ‘da’sı var işte!..” dedi. Gözlerimin içine bakıp gülümserken bir yandan da “Sen anlarsın” der gibi başını sallıyordu. ‘Biliyorum ama konuşamıyorum’ diyordu vücut dili.

Ellerinden alınmak istenen yaylaları ile ilgili konuşuyorduk. Bu konuda bile konuşmaya çekinmelerinin sosyolojik olarak anlattığı o kadar çok şey vardı ki...

Toplumdaki bu sindirilmişlik halinin, bu her ağzını açanın gözaltına alınmasının, cezaevine tıkılmasının, gazetecilerin, siyasetçilerin bu baskı ortamında en çok gadre uğrayan gruplardan olmasının etkisi Gömeç’in bir dağ köyünde bu şekilde karşılığını buluyordu.

Yine de, ülkenin üzerine kabus gibi çöken bu korkunç baskı atmosferine rağmen yurdun dört bir yanındaki çevre mücadeleleri içerisinde, son aylarda belki de en kararlı ve sert tepkiyi gösteren de Hacıhüseyinler köylüleri idi. Kolay değil 500 yıldır atadan - dededen beri konup göçtükleri yaylaları, bir günde ellerinden alınıp altıncı bir şirkete verilmek isteniyordu. Bu bardağı taşıran son damla idi köylüler için.

Altıncı şirkete vermek için köylünün yaylasına çökmek istediler

Hacıhüseyinler, Balıkesir Gömeç’e bağlı, ilçe merkezine 8 km uzaklıkta, tepeden Edremit Körfezi’ni kuş bakışı gören köydü. Ellerinden alınmak istenen yaylaları ise köye epeyce uzakta, Madra Dağı’nın eteklerindeydi. Balıkesir’in İvrindi ilçesine daha yakın olan yaylalarında uzun yıllar konan göçen köylüler, anlattıklarına göre bir salgın hastalık sonrası şimdiki köylerine yerleştirilmişler, ancak yaylaları ile irtibatı da hiç kesmemişlerdi.

Yayla evi yapmışlar, bağ-bostan ekmişler, kadim zamanlardan kalan çeşmeleri onarıp, hayvancılığı sürdürmüşlerdi. Dediklerine göre Orta Asya’dan gelen ilk Yörüklere dayanıyordu soyları. “Kılavuz Yörüğü derler bizlere. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen ilk kavimlerden olduğumuz ve sonradan gelenlere kılavuzluk yaptığımız için bu adla anılırız. Bizim köyün kuruluşu taa Osmanlı’nın kuruluşuna kadar gider. Osmanlı Söğüt’te yerleşirken, bizimkiler de bu dağlara, yaylalara kurmuşlar otağlarını” diye anlattı köylülerden Mehmet Emin Yıkar.

Mart ayının ilk günü köydeydik biz. Köy ise şubat ayı başından bu yana diken üstündeydi. Daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi meselesi gündeme gelmemişti. İmamoğlu da “Diplomam iptal olursa devlet sizin de tarlanıza, tapunuza çöker” dememişti.

Aslında devlet, aylardır, yıllardır ülkenin dört bir yanında halkın meralarına, tarlalarına, evlerine, zeytin ve incir bahçelerine Cumhurbaşkanlığı kararı ile “çöküyordu.” Savaş durumlarında, kıtlık zamanlarında gerekli aciliyet gerekebilir diye çıkarılan “Acele Kamulaştırma Yasası” şimdi bütün yetkinin tek bir kişinin elinde toplandığı “tek adam rejiminde” şirketler yararına halkın malına çökmenin yasal kılıfı olarak kullanılıyordu.

‘Yaylamızdan bir çakıl taşı, bir ağaç dalı vermeyeceğiz’

Mart ayının ve orucun ilk günü bir öğle vakti gittiğimiz Hacıhüseyinler köyünde, köy meydanındaki caminin yanında köylülerle yaylalarının ellerinden alınması meselesini konuşmak istiyorduk. Tam öğle saati, ramazanın da ilk günü olduğundan caminin etrafında, namaz saatini bekleyen üç beş ihtiyar köylüden başka kimse yoktu. Onlar da “Öğle namazını kılalım ondan sonra konuşalım” dediler. Çaresiz bekledik köylülerin namazlarını kılıp yanımıza gelmesini. Oruçtan mı, kış güneşinin mayıştırmasından mı kimse de konuşmak istemiyordu. Mikrofon tuttuğumuz bir iki cümle edip, geçiştiriyor, “Keşke geçen hafta gelseydiniz” diyorlardı.

Gerçekten de bizim köye gitmemizden yaklaşık bir hafta önce, Hacıhüseyinler köylülerinin neredeyse tamamı 40 dakika uzaklıktaki yaylalarına çıkmışlar, “Bu yaylak altın madenine tahsis edildi, alanı terk edin” diyen kaymakamlık yazısını tebliğe gelen resmi görevlilerin üzerine yürümüşlerdi. Kadınlar yine en önde idi. Yediden yetmişe köylüler sağanak yağışı, dondurucu kış soğuğuna aldırmadan, yağmur çamur dinlemeden yürüyüş yapmışlar, gelen devlet görevlilerini jandarmanın arkasında saklanmak zorunda bırakmışlardı. Jandarma, arkalarına saklanan görevliler canını zor kurtardı o gün ancak köylülerin maden işletmesi tarafından kurulan barikatları aşmasına engel olamadı. Köyün gençleri şirketin bekçi kulübesini darmadağın ettiler.

Köylüler, birkaç gün sonra bu sefer Gömeç ilçe merkezinde Kaymakamlıkta aldılar soluğu. “Yaylamızdan bir çakıl taşı, bir ağaç dalı vermeyeceğiz” deyip kestirip attılar.

Köylerde iktidar partilerinden kitlesel kopuşlar

Hacıhüseyinler köylüleri, arkasına siyasi iktidarın tüm desteğini alan TÜMAD Altın Şirketinin maden ruhsat alanını genişleterek yaylalarına çökmek istemesine karşı son derece kararlı bir direnişle, kitlesel olarak yaptıkları eylemlerle yüzlerce yıldır ekip biçtikleri, konup göçtükleri yaylalarını altıncı şirkete kaptırmadılar. Şirket ve devlet kurumları “şimdilik” Hacıhüseyinler Yaylası’nı ağızlarına almıyorlar.

Yıllarca, ekseri çoğunlukla iktidar partisine ve onun küçük ortağına oy veren köylülerde, ekonominin kötü gidişatı, tarımın, hayvancılığın içler acısı hali, emekli olup ata topraklarına dönenlerin emekli aylığı ile köyde bile geçinememeleri canlarını burunlarına getirmişti. Ancak sabırlarını taşıran son damla yaylalarına çökme girişimi olmuştu.

Özellikle Ege’de Hacıhüseyinler gibi onlarca köyle karşılaştık son bir yılda. Ülkenin dört bir yanında gittiğimiz köylerde, köylülerde AKP ve MHP’den ciddi kopuşların olduğu görülüyordu. Öte yandan, ülkenin üzerinde estirilen bu korku rüzgarları, “Öte git” diyenin gözaltına alınması, tutuklanması, adaletin kırıntısının dahi kalmadığına dönük görüntüler, haberler, köylere kadar ulaşmış, kimse ağzını açmak istemiyordu. “Biz her şeyi biliyoruz da...” deyip susmak köylülerin konuşmaya çekindiklerinin en önemli göstergelerinden birisiydi.

‘Adına halk denilen büyük ozan’

Son günlerde, ülkenin dört bir yanında başlayan gösteriler ülkenin üzerindeki ölü toprağının atılmaya başlandığını gösteriyor. Bıçağın kemiği delip geçtiği ekonomik kriz ve antidemokratik baskı ikliminde İmamoğlu’nun önce diplomasına ‘çökülmesi’, ardından ekibiyle birlikte gözaltına alınması bardağı taşıran son damla olmuş gibi görünüyor.

Halk, cumhurbaşkanı adayı gözaltına alınmış, belediye başkanlıklarına el konulmuş, buna karşın hâlâ “Sandık gelecek dertler bitecek” diyen ana muhalefete siyasetin sandıktan ibaret olmadığını, gerçek siyasetin sokaklarda yapıldığını da öğretiyor.

“Adına halk denilen büyük ozan” direniş sazını çalmaya, sözünü söylemeye başladı...

EVNENSEL GAZETESİ

ABD heyetinin Grönland ziyaretine tepki

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T20:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD heyetinin Grönland ziyaretine tepki

ABD heyetinin Grönland ziyaretine tepki

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 08:15 pmMar 24 2025, 08:15 pm

Grönlandlı yetkililer, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve ABD Başkan Yardımcısı James David Vance'in eşi Usha Vance'in de aralarında bulunduğu ABD'li heyetin adaya 27-29 Mart tarihleri arasında yapmayı planladığı ziyarete tepki gösterdi.

Grönland merkezli Sermitsiaq'ın haberine göre, Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede, ABD heyetinin ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, Grönland'a yapılacak ziyaretin "zararsız" olduğunun düşünülemeyeceğini söyledi. ABD ile ikili ilişkilerin Trump'ın ikinci kez göreve gelmesiyle değiştiğini ifade eden Egede, heyetin ülkeye yapacağı ziyaretleri "provokasyon" olarak nitelendirerek tek amacının "Grönland'a güç göstermek" olduğunu savundu.

DANİMARKA: AÇIKLAMALARDAN BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİLEMEZ

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, "ABD'nin ziyareti, kamuoyuna yapılan açıklamalardan bağımsız olarak değerlendirilemez" ifadesini kullandı.

Ayrıca Danimarka, Grönland'da güvenlik önlemlerini artırmak için harekete geçti. Danimarka Ulusal Polisi sözcüsü Rene Gyldensten, Grönland'a takviye kuvvet gönderildiğini bildirdi. Takviye polis kuvvetlerinin sayısı hakkında bilgi vermeyen Gyldensten, bu durumun resmi ziyaretler sırasında uygulanan rutin bir prosedür olduğunu aktardı.

KARAR GAZETESİ

ÇETKODER 7.NCİ GENEL KURULUNU YAPTI GÖKTAŞ GÜVEN TAZELEDİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T20:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ÇETKODER 7.NCİ GENEL KURULUNU YAPTI GÖKTAŞ GÜVEN TAZELEDİ

ÇETKODER 7.NCİ GENEL KURULUNU YAPTI GÖKTAŞ GÜVEN TAZELEDİ

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 08:07 pmMar 24 2025, 08:07 pm

DERNEK GENEL KURULU COŞKULU ORTAMDA GERÇEKLEŞTİ

ÇETKODER’in 7.nci olağan genel kurulu üyelerin katılımı ile coşkulu bir ortamda geçti. Dernek her üç yılda bir seçim yaptığından, kongrede 2022 – 2023 – 2024 yılları yönetim ve denetim kurulu çalışmaları ile faaliyetleri üyelerce oy birliği ile ibra edilip aklandı. Daha sonra yeni yönetim ve denetim kurulu seçimleri yapıldı. Üyelere ısrarla “beni bu kez bağışlayın, aranızdan bir kardeşimizi seçelim. Bakın geçen dönemde beni bağışlayın dedim. Çünkü 2017 yılında, halkım ve millet için sesimi kısamayanlar bir kumpas ile başıma bir şeyler örmek istediler, lüzumsuz yere 10,5 ay özgürlüğümü elimden aldılar. Hakkımda gerçeği yansıtmayan beyanlarda bulundular, iftiralar attılar, satılmış kalemlerin yaptığı yayınlar ile benim itibarımla oynamaya, şöhret ve vakarımı yerle bir etmeye kalktılar. Anlım açık başım dik. Sabıkam yok. Adli arşiv kaydım yok. Hakkımda aynı konuyu içeren KUMPASÇILARIN açtığı iki ayrı mahkemede görülen hakaret davası var. İnternet ortamında, başıma o iş geldiğinde, ellerim kelepçeli gözaltına alındığım fotoğrafları yayınlayıp halen beni karalama derdindeler. Bunların birçoğunu mahkûm ettirdim. Bu yayınlar dolayısıyla. Ama bir şey olmuyor. Ya HGB alıyorlar, yâda üç beş ay ceza alıp yine pisliğe devam ediyorlar. Üç beş ay cezanın yatarı da yok. Hayatım boyunca hiçbir zaman yurt dışına çıkmadım, bunlar beni yurt dışına sık sık çıkıyor diye yazdılar. Emniyet de yâda adliye de söylemediğim konuları söylemiş gibi yazdılar. Vermediğim ifadeyi vermiş gibi yazdılar. Sahte olay yeri tutanaklarından yola çıkıp suç ürettiler, suç yüklemeye kalktılar. Kendi buldukları yalancı şahitlerin ben görmedim duydum demesine rağmen, hiçbir somut gerçeğe dayanmayan ithamlarla bana saldırdılar. Bu dernek de sizlerle olmaktan onur duydum, duyuyorum. 2019 da ki bir önceki genel kurulumuzda da sizlere aynı şekilde seslendim. Ben azat edin. Artık başka bir kardeşimiz bu işi devralsın ” demesine rağmen, Üyeler, “Biz seni, sen bizi biliyorsun başkan, sana çamur atanlar, attıkları çamurda gün gelip boğulacaklar. Biz senin hulüs kalbini ve hizmetlerini, iyi niyetini, vatansever ve milliyetçiliğini, halkçı yanını görmezden gelemeyiz. Sen dürüst ve toplum için yararlı olan yol gösteren kişiliğinle iyi ki varsın ve bizim başımızdasın. Sonuna kadar yanındayız “ diyerek Oy birliği ile Göktaş’ı Genel Başkanlığa yeniden seçtiler.

GÖKTAŞ, “BU ÇATIDA HALKIN VE ÜLKENİN YARARINA ÇOK ŞEYLER YAPTIK”

Kongrede üyelere seslenen Genel Başkan Mustafa Göktaş, “Biz bu çatı altında hem ülkemiz, hem halkımız adına, üye aidatı almadan, kimseden kör kuruş almadan, kamu kaynaklarından faydalanmadan, iç ve dış fonlardan yararlanmadan, kendi çatımızda toplanan kardeşlerimizle çok büyük işlere ve icraatlara imza attık. Biz Antibiyotikli tavuğun ve balığın insan hayatına verdiği zararları, Ekmekteki beyazlatıcı olan benzoil peroksit maddesinin insan sağlığına verdiği zararları, GDO”lu dediğimiz, Genetiği ile oynanmış gıdaların insan sağlığına verdiği zararları, 2002- 2004- 2009 -2012 yıllarında eylemli protesto ve açıklalar yaparak kamuoyuna duyurduğumuzda, o günkü bu işlere çanak tutan ve bu işten beslenen güçler ardı ardına beni mahkemeye verdiler. Yılmadım, hakkımda açılan 45 davayı da halkın ve ülkenin yararına kazandım. Bunun en iyi şahidi sizlersiniz. Yine Emeklinin, işçinin, esnafın çektiği ekonomik sıkıntı ve sorunları dile getirip eylemli basın açıklamaları yaparken, kimi zaman sizlerle beraber KEFENE girdim, Tabuta girdim, kendimizi zincire vurduk, Ellerimizde okul zili olan çanlarla seslendik, Çıplak ayaklarla yürüdük, zamları protesto etmek için ise, hep birlikte soyunup, bu kılık kıyafetlerimizi içliklerimizi de alın da kadroyu tamamlayın dedik.. Bu halk için, bu millet için, bu ülke için, neler yapmadık ki? Bizim susmayıp konuştuğumuz ve eylemler yaptığımız günlerde ağızlarını bıçak açmayan toplumun katmanlarının bu gün yine sesi çıkmıyor. Çünkü hak aramak, adalet aramak onlar için ne yazık ki sadece kendileri için. Ve gelinen nokta işte ülkemizin her açıdan yaşadıkları… Sizleri vatanını milletini seven insanlar olarak bu çatıda gösterdiğiniz gayret ve emeklerinizden dolayı tek tek o pak anlınızdan öpüyorum. İyi ki varsınız” dedi.

YAZ AYLARINDA GELENEKSEL ÇETKODER ÖDÜLLERİMİZ SAHİPLERİNİ BULACAK

Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Araştırmacı Gazeteci yazar ve iktisatçı Mustafa Göktaş, Derneğimizin yurt geneli on binlerce sevdalısı vardır. Her yıl Çevre dostu, Çevre beraatı, Takdir, Teşekkür, Madalya gibi onurlandırmalar ile çevre ve tüketiciye faydası olan kişi, kurum, kuruluşlara ve yöneticilere takdim ettiğimiz ödüllerimizi bu yıl yaz aylarında çok geniş kapsamlı olarak, toplumun her katmanındaki kardeşimizle paylaşacağız. Gazeteciden, siyasetçisine, yerel yöneticisinden, kamu yöneticisine, sanatçılara, esnaflara, sanayicilere, kooperatifçilere, akademisyenlere, emeği geçen herkesi onurlandıracağız” dedi.

Hindistan'da Müslümanlardan 'Vakıf Yasası' protestosu

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T20:03:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Hindistan'da Müslümanlardan 'Vakıf Yasası' protestosu

Hindistan'da Müslümanlardan 'Vakıf Yasası' protestosu

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 08:03 pmMar 24 2025, 08:03 pm

Hindistan’da hükümetin, Müslümanlara ait vakıf mülkleri üzerindeki kontrolünü artırmayı hedefleyen yasa tasarısına karşı tepkiler büyüyor. Müslüman topluluklar, 1995 tarihli Vakıf Yasası’nda yapılması planlanan değişikliklerin dini, sosyal ve kültürel özgürlüklerini tehdit ettiğini savunarak ülke çapında protesto kampanyası başlattı.

HEDEFTEKİ DEĞİŞİKLİK: TEFTİŞ VE MÜDAHALE HAKKI

Tartışma yaratan yasa tasarısı, vakıflara ait taşınmaz mülkler üzerinde hükümete daha geniş denetim ve müdahale yetkisi tanıyor. Bu kapsamda hükümet, Müslümanlara ait dini eğitim, sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinde kullanılan vakıf mülklerine daha sıkı gözetim uygulayabilecek. Müslümanlar ise bu düzenlemenin, dini yapıların özerkliğini zedeleyeceğini ve temel anayasal haklara aykırı olduğunu ifade ediyor.

AIMPLB ÖNCÜLÜĞÜNDE ÜLKE ÇAPINDA KAMPANYA

Protestoların başını, Hindistan’daki Müslüman toplumu temsil eden en önemli dini ve hukuki otoritelerden biri olan Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuk Kurulu (AIMPLB) çekiyor. AIMPLB, yasa tasarısına karşı tüm anayasal ve yasal yolların kullanılacağını açıklarken, çeşitli şehirlerde protesto gösterileri, oturma eylemleri, seminerler ve konferanslar düzenleneceğini bildirdi.

Kuruldan yapılan açıklamada, “Bu yasa değişikliği sadece vakıf mallarını değil, aynı zamanda dini mirasımızı ve ibadet özgürlüğümüzü de tehdit etmektedir. Halkımızın birlik içinde ve demokratik yollarla sesini yükseltmesi kaçınılmazdır” denildi.

PROTESTOLARIN İLK AYAĞI: PATNA VE VİJAYAWADA

Kampanyanın ilk aşamasında, 26 Mart’ta Patna, 29 Mart’ta ise Vijayawada şehirlerinde kitlesel oturma eylemleri düzenlenmesi planlanıyor. Gösterilerin meclis binaları önünde yapılması, yasa yapıcılara doğrudan mesaj verilmesi açısından sembolik önem taşıyor. Organizatörler, bu gösterilere binlerce kişinin katılmasını beklediklerini belirtti.

Ayrıca, farklı eyaletlerde camiler, dini okullar ve cemaat merkezlerinde bilinçlendirme toplantıları düzenlenerek halkın konu hakkında bilgilendirilmesi hedefleniyor.

"DEMOKRATİK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

AIMPLB yetkilileri, yasa tasarısına karşı yürütülen mücadelenin tamamen anayasa çerçevesinde sürdürüldüğünü ve halkın demokratik haklarını kullandığını vurguladı. Kurulun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu süreçte bizler, barışçıl yollarla tepkimizi ortaya koymaya ve hükümete geri adım attırmak için anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız. Vakıflar, Müslüman toplumunun eğitimden sağlığa kadar pek çok alanda kendi kaynaklarıyla sürdürdüğü hizmetlerin temel taşıdır.”

KARAR GAZETESİ

A Milli Takımımız, 2026 Dünya Kupası'na nasıl gider?

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T19:53:00+03:00

www.artikacatring.com<"> A Milli Takımımız, 2026 Dünya Kupası'na nasıl gider?

A Milli Takımımız, 2026 Dünya Kupası'na nasıl gider?

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 07:53 pmMar 24 2025, 07:53 pm

Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2026 Dünya Kupası Avrupa Kıtası elemelerinde İspanya, Bulgaristan ve Gürcistan ile E Grubu'nda mücadele edecek.

İspanya ve Hollanda arasında oynanan UEFA Uluslar Ligi çeyrek final mücadelesini penaltı atışları sonucu 5-4 kazanarak yarı final vizesi alan İspanya, E Grubu'nda ay-yıldızlıların rakibi oldu.

İŞTE GÜN GÜN DÜNYA KUPASI ELEMELERİ FİKSTÜRÜ

Türkiye, Macaristan'ı play-off turundaki iki maçta da yenerek Uluslar Ligi A grubuna yükseldi.

Millilerin 2026 Dünya Kupası elemeleri fikstürü şöyle:

4 Eylül: Gürcistan - Türkiye

7 Eylül: Türkiye - İspanya

11 Ekim: Bulgaristan - Türkiye

14 Ekim: Türkiye - Gürcistan

15 Kasım: Türkiye - Bulgaristan

18 Kasım: İspanya - Türkiye

2026 DÜNYA KUPASI'NA NASIL GİDERİZ?

Peki 2026 Dünya Kupası’na nasıl gidebiliriz? Gelin anlatalım...

UEFA Uluslar Ligi çeyrek finalinde Hollanda'yı eleyen İspanya, 2026 Dünya Kupası Elemeleri'nde A Milli Takım'ın rakibi oldu.

2026’da Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika’nın düzenleyeceği Dünya Kupası’na katılabilmemiz için Avrupa Elemeleri E Grubu’nda İspanya, Gürcistan ve Bulgaristan’la karşılaşacağız.

GRUPTAKİ İLK 2'Yİ YENMEMİZ ŞART

Ülke Puanı sayfasından edindiğimiz bilgiye göre, 20 yılı aşkın süredir gidemediğimiz Dünya Kupası’na gidebilmemiz için grupta ilk ikiye girmemiz şart. Lider olursak doğrudan first class biletle gidebiliriz.

Ancak ikinci olursak iki takımı elememiz gerekecek. İlk takımın Moldova, Kuzey Makedonya, Kuzey İrlanda, Romanya ya da İsveç olması muhtemel. İkinci takım ise kura sonucu elemelerde ikinci olan takımlardan biri olacak.

Bu iki maçtan galip ayrılırsak 24 sene sonra yeniden Dünya Kupası’nda sahne alabileceğiz.

İçişleri Bakanı Yerlikaya: Beş günlük eylemlerde 1133 gözaltı

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T19:45:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İçişleri Bakanı Yerlikaya: Beş günlük eylemlerde 1133 gözaltı

İçişleri Bakanı Yerlikaya: Beş günlük eylemlerde 1133 gözaltı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 07:45 pmMar 24 2025, 07:45 pm

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Yerlikaya, "19 Mart-23 Mart 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen yasa dışı eylemlerde 1.133 şüpheli gözaltına alınmıştır. Yakalananlar arasında 12 farklı terör örgütüyle iltisaklı olan şahıslar belirlenmiştir." ifadesini kullandı.

Bakan Yerlikaya, gösterilerde 123 polisin yaralandığını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için 23 Mart'ta Saraçhane'de düzenlenen mitingden sonra polis protestoculara müdahale etti.

Konuşmaların tamamlanması sonrası polis Saraçhane'de belediye başkanlığı çevresine yöneldi.

Sıkılan yoğun gazdan kaçanlar İBB binasına sığındı.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal gaz sıkılmasına karşı polise tepki gösterdi ve bu sırada kısa süren bir gerginlik yaşandı.

Taksim'e yürümek için slogan atarak Bozdoğan Kemeri önüne gelen gruptakilere, polisler izin vermedi.

Polis eylemcilere göz yaşartıcı gaz ve basınçlı suyla müdahale etti.

Polisin müdahalesinden kaçan bazı göstericiler İBB binasına girerken, bazıları da ara sokaklara dağıldı.

BBC.TÜRKÇE

Ankara Büyükşehir Belediyesi: 33 konser hakkında soruşturma izni verildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T19:42:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ankara Büyükşehir Belediyesi: 33 konser hakkında soruşturma izni verildi

Ankara Büyükşehir Belediyesi: 33 konser hakkında soruşturma izni verildi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 07:42 pmMar 24 2025, 07:42 pm

Ankara Valiliği, ABB'nin 2021-2024 yıllarında düzenlediği 130 konserden 33'ü için "kamu zararı" iddiasıyla soruşturma izni verdi.

Konuya ilişkin ABB'den açıklama yapıldı.

Açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2021-2024 yılları arasında düzenlenen bir dizi kültür ve sanat etkinliğinin müfettişlerce bir süredir incelemeye alındığı vurgulandı.

Müfettişler tarafından sürdürülen 130 konseri kapsayan hizmet alımlarının incelendiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Söz konusu inceleme sonucunda 97 konser için herhangi bir usulsüzlük tespit edilmemiş, bu etkinliklerle ilgili soruşturma izni verilmemiştir.

"Ancak 33 konser hakkında, kamu zararı iddiasıyla soruşturma izni verilmesi yönünde karar alınmıştır."

Bu etkinliklerin daha önce Sayıştay'ın rutin denetimlerinde ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan teftişlerde detaylıca incelendiği ve herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmadığı ifade edilen açıklama şöyle devam etti:

"Karara konu olan ve hakkında inceleme yapılan 9 belediye çalışanı, hukuki haklarını kullanarak Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itirazda bulunacaklardır."

ABB'nin konser harcamalarıyla ilgili tartışma Ebru Gündeş'in 29 Ekim Ankara konseri ile ilgili astronomik ödeme iddialarıyla gündeme gelmişti.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Kasım ayında yaptığı bir açıklamada, savcılığın konser harcamaları ile ilgili inceleme başlattığı haberiyle ilgili "yeni bir durum olmadığını" söylemişti.

Yavaş, X paylaşımında "Hesap verebilirlikte bizim üstümüze kimse yoktur" ifadesini kullanmıştı.

Mansur Yavaş, 11 Kasım'daki basın toplantısında, Gündeş'e ekibiyle birlikte 4 milyon 750 bin lira ödediklerini, sanatçının da bu ücret üzerinden kaşe bedelini aldığını söyledi.

Yavaş, konsere 69 milyon TL ödendiği iddiaları ile ilgili "Bir algı operasyonunun içindeyiz" diyerek, "doğru olmayan bilgilerin" belediye içinde "belli amaçlarla" sızdırıldığını savunmuştu. - BBC.TÜRKÇE

ERDOĞAN: “Provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin”

HABER MERKEZİ — 2025-03-24T19:36:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin”

ERDOĞAN: “Provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 24 2025, 07:36 pmMar 24 2025, 07:36 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Artık sonuna yaklaştığımız mübarek Ramazan-ı Şerif’iniz ile bugünlerde aramamız tavsiye edilen Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan milletimizi, Müslümanları ve tüm insanlığı bu mübarek günler hürmetine rahmetiyle, mağfiretiyle, affıyla, bereketiyle kuşatmasını canı gönülden niyaz ediyorum. Bir tarafta Ramazan-ı Şerif’e veda edecek olmanın hüznünü, diğer tarafta bayrama kavuşacak olmanın heyecanını aynı anda yaşıyoruz. Rabbim bizleri sağlık, afiyet ve huzur içinde Ramazan Bayramı’na da eriştirsin diyorum.

Gazze, Filistin ve Yemen başta olmak üzere gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan ölümlerin, acıların, zulümlerin, mağduriyetlerin, haksızlıkların bir an önce sona ermesini temenni ediyorum.

Son toplantımızdan bu yana iftar programlarımızla, yabancı kabullerimizle, telefon görüşmelerimizle, çeşitli etkinliklerle yine yoğun bir mesaimiz oldu. İsrail saldırıları başladığında ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan sağlık çalışanlarımıza, devlet koruması altındaki evlatlarımızdan, harbiyeli gençlerimize, çiftçi kardeşlerimizden önceki dönem ve 28. dönem milletvekillerimize kadar halkımızın çok çeşitli kesimleriyle muhabbet sofrasında bir araya geldik, kucaklaştık, hasbihal edip hasret giderdik.

Bugün de Külliyemizde eğitim-öğretim ordumuzun neferlerini ağırlayacak, yarın ise Kredi Yurtlar Kurumundaki öğrencilerimizle bir arada olacağız. Ertesi gün işçi emekçi kardeşlerimizi milletin evinde misafir edeceğiz. Yani son güne kadar dayanışma, paylaşma ve kardeşlik ayı Ramazan-ı Şerif’in manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışacağız. Yine bu süreçte bilhassa bayram öncesinde yüzlerini ülkemize dönmüş mazlum ve mağdurlara el uzatmanın yanında olacağız.

“AVRUPA’NIN ÜLKEMİZE OLAN İHTİYACI AÇIKÇASI İKRAR EDİLMEYE BAŞLANDI”

Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan bölgelere yönelik yardımlarımızı hem gönüllü kuruluşlarımız hem de resmî kurumlarımız vasıtasıyla artırdık. Ülkemiz içinde de bir taraftan belediyelerimiz ve parti teşkilatlarımız, diğer taraftan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalıyor, hâlini, hatırını soruyoruz. Son 23 yıldır olduğu gibi bugün de garibin, yetimin, öksüzün, Allah’tan ve devletten başka kimsesi olmayanların imdadına koşuyoruz. Onlara kol kanat germeyi hamdolsun azimle sürdürüyoruz.

Dış politika bağlamında Polonya Başbakanı Sayın Donald Tusk’un ülkemizi ziyareti oldukça anlamlıydı. Kendisiyle Ukrayna-Rusya savaşındaki son durumun yanı sıra, Avrupa ülkeleriyle son günlerde yoğunlaşan diyaloğumuzu da istişare ettik. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan hararetli tartışmalar Türkiyesiz bir Avrupa güvenliğinin mümkün olmayacağını göstermiştir. Sadece güvenlik boyutuyla değil, ekonomiden diplomasiye, ticaretten sosyal hayata birçok alanda Avrupa’nın ülkemize olan ihtiyacı açıkçası ikrar edilmeye başlandı. Avrupalı dostlarımız politikalarını rasyonel bir zeminde belirledikçe Türkiye’yle münasebetlerin önemini de idrak ediyorlar. Bunları Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceği açısından ümit verici gelişmeler olarak okuyoruz.

Küresel ölçekte meydana gelen hızlı ve ani değişimler daha fazla diyaloga ve kurumsal iş birliğine ihtiyacımız olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde Avrupa ülkeleri ve birlikle ilişkilerini ilerletmeye hazırdır. Elbette bu Türkiye’nin tek başına sergileyeceği bir irade değildir. Aynı iradenin muhataplarımızda da mevcut olması esastır. Türkiye’nin yıllardır istikrarlı bir şekilde izlediği stratejik yaklaşımın Avrupalı mevkidaşlarımızın politikalarına da yön vereceğine inanıyorum. Ukrayna’daki savaşla ilgili son gelişmeleri de dikkatle takip ediyoruz. İlk günden beri Türkiye olarak burada çok doğru bir yerde konumlandık. Dünyadaki hiçbir hadiseden haberi olmayan ülkemizdeki muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik.

İki komşunun arasında dengeli, hakkaniyetli, her ikisini de güven veren bir tutum sergiledik. Barışın kaybedeninin olmayacağını her platformda vurguladık, bugün de aynı çizgimizi koruyoruz. Dördüncü yılına giren bu savaşın daha fazla kan dökülmeden, daha fazla yıkım olmadan adil bir barışla sona ermesini arzu ediyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya’nın kısmen de olsa olumlu yaklaşımını barışa giden yolda mütevazı, fakat kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Bölgemizin bir an önce istikrarsızlık ve çatışma anaforundan çıkması için tüm diplomatik imkânlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bu konudaki düşüncelerimizi Amerikan Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde kendisiyle de paylaştım. Oldukça samimi geçen görüşmemizde Sayın Trump’la belirlediğimiz 100 milyar dolarlık ticaret hedefimizin önündeki tüm engellerin kaldırılması dâhil, birçok önemli meseleyi ele aldık. Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki güncel kritik gelişmeleri detaylıca değerlendirdik. Sayın Trump’ın ikinci döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin farklı bir ivme yakalaması pekâlâ mümkündür. Bölgemizdeki tüm zorluklara rağmen özellikle iki müttefik ülkenin iş birliğini zehirlemeye çalışan lobilere rağmen, tüm coğrafyamızın selameti için bunu başaracağımıza, başarmamız gerektiğine inanıyorum.

Her yıl olduğu gibi bu sene de 18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümünü milletçe gururla kutladık. Çanakkale Zaferimizin 110. Sene-i Devriyesinde canları pahasına Çanakkale’yi geçilmez kılan ölümsüz kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle, şükranla, kemali hürmetle yâd ettik. Suriye’den Gazze’ye, Halep’ten Tebriz’e, Musul’dan Kudüs’e kadar gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitler Çanakkale’de koyun koyuna, yatmaktadır. Çanakkale ruhu işte bu dayanışmanın, işte bu kader ortaklığının vücut bulmuş hâlidir. Çanakkale ruhu hem millet olarak hem de kardeşlerimizle bizi birbirimize bağlayan yüksek bir şuurdur. İnşallah bu ruhu yaşatmaya, yüceltmeye devam edeceğiz.

Geçen hafta ayrıca baharın müjdecisi olan bolluk ve bereketin bayramı Nevruz’u da yine büyük bir coşkuyla kutladık. 21 Mart’ta ve takip eden günlerde birkaç menfi fotoğraf dışında milletimizi üzen, tedirgin ve rencide eden nahoş olaylar yaşanmadı. Genel itibarıyla özellikle geçmiş yıllara kıyasla daha huzurlu bir Nevruz geçirdik. Biz de İstanbul’da partimiz tarafından düzenlenen programla milletimizin, coğrafyamızın ve Türk dünyasının Nevruz heyecanına ortak olduk. Nevruz’un milletimizin kardeşliğini simgesi olarak resmî bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz.

Yine Nevruz Bayramı’nın Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olarak kabulünü önümüzdeki zirvede teklif edeceğiz.

Burada şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Nevruz etkinliklerinden yansıyan bazı görüntüleri tabi ki biz de tasvip etmiyoruz. Ama buna rağmen bu yılki kutlamaların olaysız, gerilimsiz, şiddetsiz bir şekilde gerçekleştirilmesini milletimizin birliği ve dirliği adına çok anlamlı buluyoruz.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE YAKLAŞTIKÇA İSTİSMAR MALZEMELERİ ELLERİNDEN ALINANLARIN HEZEYANLARINA DAHA ÇOK ŞAHİT OLACAĞIZ”

Fakat bakıyorsunuz bir polisimizin ücretini kendi cebinden ödeyerek engelli bir vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekeri çocuklara vermesi ana muhalefet aktörleri tarafından eleştiri konusu yapılıyor. Emniyet güçlerimize baltayla, hava fişekle, yanıcı asitle, molotofla, taşla, sopayla saldıran sokak teröristlerine kucak açanlar, polisimizin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyorlar. Daha düne kadar şehir şehir oy dilenen kendileri değilmiş gibi şimdi çıkıp utanmadan pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar. Öyle bir çarpık zihin dünyasına sahipler ki, polise taş atılmasıyla, molotof atılmasıyla, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkânının camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Milletin malının, mülkünün yağlanmasıyla bir sıkıntıları yok. Tarihî camilerimizin avlusunun affedersiniz meyhaneye çevrilmesiyle de hiçbir problemleri yok. Ama Nevruz Bayramı’nda polisimizin çocuklara pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor. Bu tutarsızlığın, bu büyük çelişkinin milletimiz tarafından, özellikle Kürt kardeşlerimiz tarafından da not edildiği kanaatindeyim.

Şunun da bilinmesini isterim: Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkûmdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça istismar malzemeleri ellerinden alınanların bu tür hezeyanlarına anlaşılan daha çok şahit olacağız. Onlar ne yaparsa yapsın, biz milletimizi 40 yıldır kanını ve kaynaklarını emen terör musibetinden kurtarmakta kararlıyız. Biz, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Sünni’si, Alevi’siyle, Çerkez’i, Laz’ıyla, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz, dünyanın en büyük, en güçlü, yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birini, Türkiye’yi yönetiyoruz. Bize yakışan, 23 yıldır olduğu gibi kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini savunmaktır. Ne pahasına olursa olsun muhabbetin, barışın, kardeşliğin, evrensel dilini yüceltmekten geri durmayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz’u 85 milyon olarak birbirimize yeni bir umutla sarılma vesilesi hâline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.

Başta olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin Nevruz Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyor, aramızdaki sevgi ve kardeşlik bağlarını güçlendirmesini yürekten temenni ediyorum.

İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonun ardından Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın yaptığı sokak çağrısı sonrası ortaya çıkan ve kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olayları milletçe ibretle takip ettik. Marjinal örgütlerin ve şehir eşkıyalarının saldırıları sebebiyle 5 günde 123 güvenlik görevlimiz yaralandı. Kendilerine bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Her türlü provokasyona rağmen sabırla, soğukkanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyor, kendilerine teşekkür ediyorum.

Genel başkan dâhil Ana Muhalefet Partisi yöneticileri maalesef çok büyük bir şuursuzluk örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, soygun, irtikâp, iltimas, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine, beş gün boyunca siyasi tarihimizin en basiretsiz, seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalarına imza atmışlardır. Vandalların saldırılarında yaralanan polislerimizin, camı çerçevesi kırılan esnafımızın, zarar verilen milyarca liralık kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan Ana Muhalefet Partisi lideri ve şürekâsıdır. Elbette bunların siyasi hesabı Meclis’te, hukuki hesabı ise yargı önünde sorulacaktır.

Aziz milletim; son beş gündür tanık olduklarımız bize şu gerçeği bir kez daha göstermiştir: Türkiye gibi büyük bir ülkenin basiret, vizyon ve kalite açısından çok küçük, çok iptidai, çok çapsız bir Ana Muhalefet Partisi vardır. Bunları bırakın devleti, bırakın yerel yönetimleri, bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği tekrar ortaya çıkmıştır.

“MİLLETİ GERMEYİN, MİLLETİN SİNİR UÇLARIYLA DAHA FAZLA OYNAMAYIN”

Tabi burada şunu da ifade etmek durumundayım: İSKİ skandalından tam 32 yıl sonra, tek parti faşizminden 80 yıl sonra bu millete yeniden dejavu yaşattılar. Tek parti döneminde sandığın neye hizmet ettiğini güya seçim denilerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş olduk. CHP’nin demokrasi anlayışının açık oy, sayım gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kader değişmediklerini 85 milyona tekrar hatırlatan CHP’nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz. Parti için iktidar mücadelelerini milletin meselesi hâline getirmelerine de aracılık yapmayacağız.

Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, bugün tekrarlıyorum; provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretiniz varsa yolsuzlukların, hırsızlıkların, alınan rüşvetlerin, yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Şayet yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin, milletin sinir uçlarıyla daha fazla oynamayın. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın. İşte sizler de 5 gündür görüyorsunuz, öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendilerinin de inanmadığını hâl diliyle ikrar ediyorlar. Doğru veya yanlış hiç fark etmez, sözüne ve eylemine inanan insanların duruşunun en küçük bir emaresi bile bunlarda mevcut değil. Biz bu riyakârlığa FETÖ başta olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden, yıllarca gözümüzün içine bakarak yalan söyleyen uluslararası aktörlerden aşinayız. İnanmadan oynanan her oyun gibi, bunların şovu da perde kapanınca bitecektir. İşte o zaman geriye dönüp baktıklarında şayet zerre kadar saygıları kaldıysa, ülkeye ve millete yaptıkları kötülüklerden dolayı inanıyorum ki utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne kadar böyle onurlu bir davranışlarına hiç şahit olmadık, ama ülkenin geleceği ve selameti adına ümidimizi de yitirmek istemiyoruz. Her vesileyle söylüyorum; Türkiye’nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Bizim bu siyaset tüccarlarının kavgalarıyla, ayak oyunlarıyla, hırslarıyla, ihtiraslarıyla oyalanacak vaktimiz de yok. Ana Muhalefet Partisi kadroları eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz sadece işimize bakıyoruz, milletimize hizmete odaklanıyoruz. Biz ekonomisiyle, güvenliğiyle, savunmasıyla, demokrasisiyle, adaletiyle güçlü bir Türkiye inşa etmeye odaklanıyoruz. İnşallah daha çok çalışacak, daha çok üretecek, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp Türkiye’yi yarının dünyasına çok güçlü biçimde hazırlayacağız.

“YENİ EKONOMİ PROGRAMIMIZ SAYESİNDE ELDE ETTİĞİMİZ KAZANIMLARA HALEL GELMESİNE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

CHP’nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki diğer alanlarla birlikte ekonomide de temelsiz ve suni bir dalgalanmaya sebep olmuştur. Sergilenen illüzyon kısa bir süre sonra ortadan kalktığında aslında yaşananların anlamsızlığı daha iyi anlaşılacaktır. İki yıldır uyguladığımız yeni ekonomi programımız sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Bilindiği gibi bu programla birlikte tarihi seviyelerde düşük cari açık ve işsizlik oranlarına ulaştık, mali disiplini güçlendirdik ve enflasyonu kontrol altına aldık. Merkez Banka’mızın rezervlerini güçlendirip ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde arttırdık.

Ayrıca, 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sarmaya başladık. Bu başarıların hepsini de büyük bir emek, sabır ve kararlılıkla elde ettik. Ekonomi programımızı uygulamayı aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Böyle dönemlerde ana önceliğimiz makro finansal istikrarı korumaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili tüm kurumlarımız, sağlam bir ekip ruhuyla, bizim de güçlü desteğimizle gece-gündüz demeden tam bir koordinasyon içinde çalışıyor, bugüne kadar gereken her adımı vakit kaybetmeden attık, atıyoruz. Bundan sonra da proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tüm tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişini sağlamak için hem yetkine, hem de iradeye sahiptir. Elimizdeki araçları etkin biçimde kullanarak son piyasa dalgalanmasını da başarıyla yönettik, etkilerini sınırlı ve geçici hâle getirdik. Önümüzdeki dönemde de ekonomi programımıza hız kesmeden, taviz vermeden kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şahsi menfaatleri için gözlerini kırpmadan ülkeyi ateşe atmak isteyenlerin hırslarına teslim olmayacağız.

“SON 23 YILDA NİCE BADİREYİ ATLATTIK, NİCE SALDIRIYI PÜSKÜRTTÜK, NİCE İHANETİ GÖĞÜSLEDİK”

Şunu altını çizerek tekrar ifade etmek isterim: Türkiye, bugünlere sınana sınana gelmiştir. Son 23 yılda nice badireyi atlattık, nice saldırıyı püskürttük, nice ihaneti göğüsledik, nice manipülasyonu önledik, nice pusudan yara almadan çıktık. Aziz milletimizin hakkını, hukukunu, onurunu koruma konusunda en küçük bir geri adım atmadık. Milletimizle çıkardıkları her kaosu ekonomimizi baltalayarak taçlandırmaya çalışanların oyunları bir kez daha bozulmuştur. İçeride ve dışarıda herkes artık Türkiye’nin eskisi gibi üç beş çığırtkanın bağırmasıyla, üç beş vandalın ortalığı karıştırmasıyla sarsılan, rotasından sapan, hedeflerinden kopan bir ülke olmadığını bir kez daha görmüştür. Milletimizin bize güvenmeye devam etmesini bekliyorum, unutmayınız bütün bunlar Türkiye yüzyılı vizyonuyla geleceğine yeni bir ışık tutan, terörsüz Türkiye hedefiyle 40 yıllık meselesini geride bırakmaya hazırlanan, güçlü altyapısıyla dünyanın üretim üslerinden biri hâline gelen, sağlam güvenlik paradigmasıyla bölgesinin umudu hâline dönüşen, velhasıl her alanda küresel iddia ve itibar sahibi Türkiye gerçeğinin sonucu ve ifadesidir. Artık 23. yılına girdiğimiz iktidarımızın her gününü eserle, hizmetle, yatırımla, mücadeleyle dolu dolu geçirdik, Türkiye’yi demokrasisi ve altyapısıyla Cumhuriyetimizin yeni asrına hazırlama şerefi bize nasip oldu.

Dikkat ederseniz bugün de ülkemizde milletimizin gerçek gündemini, milletimizin hakiki sorunlarını, insanımızın samimi beklentilerini kendine dert edinen, çözümü için program geliştiren tek kadro biziz. Milletimizin bunca yıldır bize verdiği destek karakaşımıza, kara gözümüze değil, ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleredir. Her alanda Türkiye’nin meselelerinin çözümü için tefekkür eden, çözüm yolları arayan, projeler geliştiren, icraat yapan yegâne iktidar ve ittifak olarak milletimizin emrinde olmayı hep sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Toplantımızın ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

TUTUKLANAN BAŞKANLAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

HABER MERKEZİ — 2025-03-23T17:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TUTUKLANAN BAŞKANLAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

TUTUKLANAN BAŞKANLAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 23 2025, 05:00 pmMar 23 2025, 05:00 pm

Trump’ın kabinesinde Elon Musk çatlağı

HABER MERKEZİ — 2025-03-23T16:25:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump’ın kabinesinde Elon Musk çatlağı

Trump’ın kabinesinde Elon Musk çatlağı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 23 2025, 04:25 pmMar 23 2025, 04:25 pm

Elon Musk’ın Sosyal Güvenlik sistemiyle ilgili sert açıklamaları, Trump kabinesinde çatlağa yol açtı. Cumhuriyetçi Parti içinden birçok isim, Musk’ın medyada geri planda tutulmasını isterken, Beyaz Saray “Sosyal Güvenlik’e dokunulmayacak” mesajını yineledi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde kilit görevler üstlenen Elon Musk, özellikle Sosyal Güvenlik Sistemi hakkında yaptığı sert açıklamalarla Cumhuriyetçi Parti içinde derin bir huzursuzluğa yol açtı. Musk’ın medyada art arda verdiği demeçler, Trump’ın “Sosyal Güvenliğe dokunulmayacak” taahhüdüyle açık bir çelişki yaratırken, bazı Trump müttefikleri Beyaz Saray’a Musk’ın ekranlardan uzaklaştırılması çağrısında bulunuyor.

Musk’ın Şubat ayında Joe Rogan’la yaptığı bir söyleşide Sosyal Güvenlik programını “tarihin en büyük Ponzi zinciri” olarak tanımlaması bardağı taşıran an oldu. Ardından Fox Business’a verdiği röportajda da Sosyal Güvenlik’i “kaldırılması gereken büyük harcama kalemi” olarak nitelendirdi.

Bu açıklamalar yalnızca kamuoyunda değil, Cumhuriyetçi çevrelerde de alarma neden oldu. Partinin bazı etkili isimleri, bu söylemlerin yaşlı seçmenleri tedirgin ettiğini belirterek Musk’ın ya daha dikkatli konuşması ya da kamuoyundan bir süre uzaklaştırılması gerektiğini savunuyor.

TRUMP CEPHESİ TEMKİNLİ: SOSYAL GÜVENLİK’E DOKUNULMAYACAK

Beyaz Saray kaynakları, Musk’ın sözlerinin Trump’ın resmi politikalarını yansıtmadığını vurguluyor. Bir Beyaz Saray yetkilisi, “Elon Musk ne söylerse söylesin, başkanımız Sosyal Güvenlik'e dokunmama sözünü tutmaktadır” ifadelerini kullandı. Basın Sözcüsü Karoline Leavitt ise, “Her Amerikalı Sosyal Güvenlik ödemesini almaya devam edecek. Musk liderliğindeki DOGE yalnızca israfı ve yolsuzluğu tespit ediyor” diyerek kamuoyunu sakinleştirmeye çalıştı.

Ancak perde arkasında bazı yetkililer, Trump’ın Musk’a duyduğu güvene rağmen, siyasi risklerin farkında olduğunu ve bu konuda daha temkinli adımlar atılabileceğini söylüyor.

MUSK’IN AJANSI DOGE KESİNTİYE GİTTİ, TEPKİLER BÜYÜDÜ

Musk’ın yönettiği Dijital Operasyonel Hükümet Etkinliği (DOGE) ajansı, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait bazı ofisleri kapatma ve telefon hizmetlerini kısıtlama kararı aldı. Bu hamleler, Cumhuriyetçi Parti içinde bile eleştirilmeye başlandı. Bazı senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri, Musk’ın kamu hizmetlerine bu şekilde müdahale etmesinin partiye siyasi zarar vereceğini düşünüyor.

Demokratlar ise gelişmelerden memnun. Sosyal Güvenlik konusunda yapılan test anketlerinde seçmenlerin en çok Musk’ın bu programı hedef almasına tepki gösterdiği görülürken, Demokratlar bu açılımı 2026 seçimlerinde kullanmak için hazırlıklara başladı.

"MUSK SAYESİNDE 2026 SEÇİMLERİ BİR REFERANDUMA DÖNÜŞEBİLİR"

Bazı Cumhuriyetçiler, Musk’ın medya görünürlüğünün artmasının 2026 seçimlerini adeta bir “Musk referandumuna” dönüştürebileceğini ifade ediyor. Bir milletvekili, “Zincirli testere reklamlarını şimdiden görebiliyorum” diyerek, Sosyal Güvenlik kesintilerine dair algının büyük bir siyasi silaha dönüşeceğini öngördü.

TRUMP’IN ELİ KOLU BAĞLI MI?

Uzmanlara göre Musk’ın federal harcamalarda 1 ila 2 trilyon dolar kesinti sözü, Sosyal Güvenlik gibi devasa bütçeli kalemlere dokunmadan mümkün değil. Ancak Trump, bu konuda son derece hassas davranıyor. Hatta bazı eski danışmanları, başkanın çevresindekilere sık sık “Sosyal Güvenlik’e dokunulmayacak” uyarısı yaptığını aktarıyor.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu için sandığa gitti

HABER MERKEZİ — 2025-03-23T16:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Kılıçdaroğlu, İmamoğlu için sandığa gitti

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu için sandığa gitti

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 23 2025, 04:22 pmMar 23 2025, 04:22 pm

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere Türkiye genelinde üyelerini sandığa davet etti. Tüm üyelerin oy kullanabildiği ön seçim süreci, 24 Mart Pazar sabahı saat 08.00 itibarıyla başladı. Parti tarihinde bir ilki temsil eden bu geniş katılımlı ön seçimde, tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tek aday olarak üyelerin onayına sunuluyor.

CHP Genel Merkezi’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen seçimde, Türkiye'nin 81 ili ve 973 ilçesinde toplam 5 bin 600 sandık kuruldu. Sandıklar, CHP il ve ilçe başkanlıklarının yanı sıra belediyelere ait kültür merkezleri, spor salonları ve çeşitli kamuya açık alanlarda oluşturuldu.

Oy verme işlemi sabah saat 08.00’de başladı ve saat 17.00’de sona erecek. Sandık kurulları, oyların sayımına aynı gün içerisinde başlayacak. Sonuçların geceden itibaren netleşmesi ve CHP Genel Merkezi tarafından duyurulması bekleniyor.

KILIÇDAROĞLU DA İMAMOĞLU İÇİN OYUNU KULLANDI

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da ön seçime katılarak Ekrem İmamoğlu için oy kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun oy kullanmasının ardından “hak hukuk adalet” sloganları atıldı.

Konya'da 6 katlı bina çöktü

HABER MERKEZİ — 2025-03-23T16:19:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Konya'da 6 katlı bina çöktü

Konya'da 6 katlı bina çöktü

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 23 2025, 04:19 pmMar 23 2025, 04:19 pm

Konya'nın merkez Selçuklu ilçesinde sabah saatlerinde Musalla Bağları Mahallesi Telgrafçı Hamdibey Caddesi üzerinde bulunan 6 katlı bir bina henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. Büyük bir gürültüyle yıkılan bina, çevrede paniğe neden olurken, olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi.

İHBAR ÜZERİNE EKİPLER HAREKETE GEÇTİ

Çevredeki vatandaşların binanın çöküşünü fark etmesiyle birlikte durum hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ekibi, sağlık personeli ve polis sevk edildi. Ekipler, enkaz alanında güvenlik önlemleri alarak çevreyi emniyete aldı.

YIKILMA TEHLİKESİ NEDENİYLE DAHA ÖNCE BOŞALTILMIŞ

Edinilen bilgiye göre, çöken bina yıkılma tehlikesi nedeniyle daha önce tahliye edilmişti. Bu sayede olay anında binada kimsenin bulunmaması, büyük bir faciayı önledi. Konya Valiliği ve Selçuklu Belediyesi yetkilileri, binanın boşaltılma sürecinin günler öncesinden planlandığını ve olası bir çökme riskine karşı önlemlerin alındığını açıkladı.

EKREM İMAMOĞLU VE 48 KİŞİ TUTUKLANDI

HABER MERKEZİ — 2025-03-23T09:09:00+03:00

www.artikacatring.com<"> EKREM İMAMOĞLU VE 48 KİŞİ TUTUKLANDI

EKREM İMAMOĞLU VE 48 KİŞİ TUTUKLANDI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 23 2025, 09:09 amMar 23 2025, 09:09 am

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmasında mahkeme aşamasına geçildi.

Terör ve yolsuzluk dosyası olarak ikiye ayrılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 92 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

MAHKEME KARARLARI AÇIKLANDI

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 92 isim tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Hakim karşısına çıkan şüpheliler hakkındaki kararlar açıklandı.

48 TUTUKLAMA

Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Başkan Danışmanı ve Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, İmamoğlu İnşaat A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe'nin bulunduğu 48 şüpheli tutuklandı.

İşte tutuklanan isimlerden bazıları:

Ekrem İmamoğlu
Murat Ongun
Buğra Gökçe
Necati Özkan
Murat Abbas
Tuncay Yılmaz
Murat Çalık
Resul Emrah Şahan
Mahir Polat
Mehmet Ali Çalışkan
Ahmet Köksal
Ali İlbak
Adem Tuncay
Ali Nuhoğlu
Alper Aydın
Mete Sarısaltun
Kamil Timur Delibaş
Eyüp Subaşı
Serdal Taşkın
Serkan Öztürk
Mustafa Nihat Sütlaş
Süleyman Atik
Ahmet Çiçek
Yusuf İlbak
Servet Yıldırım
Serdar Haydanlı
Ertan Yıldız

ERCAN SAATÇİ SERBEST KALDI

Mahkeme tarafından verilen kararlar arasında adli kontrol kararları da vardı.

İBB'den 2020 yılında 3 ihale aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan sanatçı Ercan Saatçi onlardan biri oldu.

Saatçi hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı verildi.

"Yurt dışı çıkış yasağı" ve "imza şeklinde adli kontrol tedbiri" uygulanarak serbest bırakılan 41 kişiden bazıları ise şöyle:

Birsen Şahin
Alperen Aydın
Bayram Taşkın
Cemal Ufuk
Canan Münüklü
Cemal Ufuk Karakaya
Vahit Doğan
Ahmet Poyrazoğlu
Alihan Aydın
Yusuf Yüce

KIZILAY'DA GÖREV DEĞİŞİMİ, YENİ BAŞKAN LÜTFİ PARILTI

HABER MERKEZİ — 2025-03-22T19:09:00+03:00

www.artikacatring.com<"> KIZILAY'DA GÖREV DEĞİŞİMİ, YENİ BAŞKAN LÜTFİ PARILTI

KIZILAY'DA GÖREV DEĞİŞİMİ, YENİ BAŞKAN LÜTFİ PARILTI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 22 2025, 07:09 pmMar 22 2025, 07:09 pm

ANAMUR’UN YOLLARI TAŞTAN, SEN ÇIKARDIN FIRSATÇILARI BAŞTAN

HABER MERKEZİ — 2025-03-21T16:08:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ANAMUR’UN YOLLARI TAŞTAN, SEN ÇIKARDIN FIRSATÇILARI BAŞTAN

ANAMUR’UN YOLLARI TAŞTAN, SEN ÇIKARDIN FIRSATÇILARI BAŞTAN

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 21 2025, 04:08 pmMar 21 2025, 04:08 pm

ANAMUR BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ, 2025/115521 İKN numaralı, "RAUF DENKTAŞ PARKI AYDINLATMA, ELEKTRİK VE OTOMASYONLU PEYZAJ SULAMA SİSTEMİ YAPIM İŞİ" ni de ayrıca ihaleye çıkar.

İhale günü: 13.2.2025, bu ihale yapılmış.

Bu işin idari şartnamesi hazırlanmış, kimin hazırladığı belli değil. Ancak orada da; İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: SEVTAP ÇALAPKULU PARK VE BAHÇELER MÜDÜRÜ diye ibare konmuş.

İhalenin idari ve teknik şartname ve içeriklerinin olduğu dosyanın ekran görüntüsü aşağıda:

Bu işin şartnamesinde hata yaptıklarını anlayıp ardından da bir zeyilname yayınlamışlar. O da aşağıda.

Yani iş, ihaleye çıktığında ihale günü 13'ü, hatayı fark edip zeyilname yapılınca ihale günü 19'una kaydırılıyor.

İhale yapılmış, EKAP kayıtlarında gördüklerimiz içinde, kaç kişi ihaleye katılmış, ne fiyat atmışlar belli değil. Ancak şu an itibari ile sözleşme imzalanmış görünüyor

Kimle imzalamışlar?: SEMİH ACAR, YÜKSELEN PROJE MÜHENDİSLİK İNŞAAT EMLAK VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ile.

Sözleşme Bedeli ise: 9.737.777,00 TRY

Yani 10 Milyona yakın rakam.

Eski para ile, 10 TRİLYON….

Daha bu rakamın içinde KDV yok. Fatura kesiminde birde KDV eklenecek maliyetin boyutuna bakın….

Yaklaşık maliyet de: 9.674.501,63 TRY olarak idarece gizli olarak hazırlanmış, sözde kimse bilmemesi gerekiyor.

İşi alan firma, yaklaşık maliyetin 63 bin lira gibi bir rakam üstüne çıkmış.

Sonuç ilanı EKAP’a henüz konmamış. Niye koymamışlar onu da bilmiyoruz…

Yalnız bu iş için en yüksek teklif verenin 17.499.753,00 TRY verdiği yazılmış.

O kimdir, diğerleri kimdir, ihaleye kaç kişi girmiş henüz belli değil, ne iş ise açıklanmıyor.

Bu işin hemen ardından, alel acele aynı idare, bu kez, ANAMUR BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ, 2025/384285 İKN numaralı "RAUF DENKTAŞ PARKI PARKE, BORDÜR VE BEGONİT TAŞI" mal alım işini ihaleye çıkar.

İhale günü: 9.4.2025 saat 10 dur.

İhaleye halen süre var yani.

Bu işin idari şartnamesi idare tarafından yapılır ve kimin yaptığı, kimin hazırladığı belli değil. Çünkü altında bir imza ve kaşe yok.

İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: MEHMET SOLAK-FEN İŞLERİ MÜDÜR V. olarak yazılmış.

İdari şartnamenin son sayfası aşağıda:

Teknik şartname 2 sayfa olarak hazırlanmış, iki sayfanın görüntüsünü de aşağı alıyorum:

Şartnameyi birileri bilgisayar ortamında hazırlamış, imzaları atanlar kaşe basıp imza atmışlar. Böylece sorumluluğu almışlar.

Dikkat edin yazdıklarıma…

Kamu ihalesinde, “İdare, yapılacak olan araştırma, geliştirme hizmeti alımlarında saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Bu Usul ve Esaslar kapsamında bütünlük arz eden hizmet alımları kısımlara bölünemez. Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için hizmet alımı yapılamaz” der.

Yukarıdaki birinci işin konusu ve yapılacağı yer ve alan ne?

"RAUF DENKTAŞ PARKI AYDINLATMA, ELEKTRİK VE OTOMASYONLU PEYZAJ SULAMA SİSTEMİ YAPIM İŞİ"

Şimdi çıkan bu ihalenin konusu ve yapılacağı yer ve alan ne?

"RAUF DENKTAŞ PARKI PARKE, BORDÜR VE BEGONİT TAŞI"

İki işinde yapılacağı yer RAUF DENKTAŞ parkı ve içerikleri birbirini tamamlayan ve benzerlik ve bütünlük arz eden bir iş.

Bunları ayrı ayrı ihaleye çıkmanın manası ne?

Bir bütün halinde tek ihale çıkılabilir idi.

Ayrıca serbestlik, rekabet, şeffaflık olur DEVLET kazanırdı.

Neden bölünüp parçalanıp yapılmış?

İkisi bir arada yapılabilirdi?

O ihaleyi alan belli, bakalım yapılırsa (Çünkü daha ihaleye zaman var) bunu kim alacak?

Böylesine önemli, miktarı ve tutarı büyük işlerde çok titiz olmak, vicdanla hareket etmek gerekir.

5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU açısından DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA:

“….. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanmış olup bahse konu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” hususu kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterler arasında sayılmıştır.

Hesap verme sorumluluğu: Madde 8- Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.

Üst yöneticiler: Madde 11- Bakanlıklarda ve diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden .... mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.. DEMEKTEDİR.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8. Maddesinde YUKARIDA NE DİYORDU?:

“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

İran, Trump'ın mektubuna cevabı bekletiyor: Baskı altında müzakere yok

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T18:12:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İran, Trump'ın mektubuna cevabı bekletiyor: Baskı altında müzakere yok

İran, Trump'ın mektubuna cevabı bekletiyor: Baskı altında müzakere yok

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 06:12 pmMar 20 2025, 06:12 pm

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e gönderdiği mektuba önümüzdeki günlerde yanıt vereceklerini açıkladı. Erakçi, İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Baskı, tehdit ve artan yaptırımlar altında kesinlikle doğrudan müzakereye girmeyeceğiz. Trump'ın mektubuna önümüzdeki günlerde cevap vereceğiz ve gerekli kanallardan ileteceğiz." dedi.

MEKTUP TEHDİT İÇERİYOR

Erakçi, devlet televizyonunda katıldığı programda ABD Başkanı Donald Trump’ın İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yazdığı mektuba ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erakçi, "Mektup ağırlıklı olarak tehdit içeriyor ancak sözde bazı fırsatların da var olduğunu iddia ediyor. Mektubun tüm yönleri üzerinde çalıştık ve her noktasını dikkatle inceledik. Verilecek yanıtta tüm bu yönler dikkate alınacak ve hem tehditleri hem de fırsatları göz önünde bulundurulacak. Süleymani’nin de dediği gibi her tehdidin içinde bir fırsat vardır ve inşallah biz de bu fırsatları değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.

Dış politikadaki temel önceliklerinin ülkenin ve halkın ulusal çıkarlarını korumak olduğunu ve her zaman bu doğrultuda hareket ettiklerini belirten Erakçi, "İnşallah, zorlukları ve karmaşıkları aşacağız ve İran’ın ulusal çıkarlarını ve güvenliğini en iyi şekilde sağlayacağız. Halkımıza İran’ın ulusal çıkarlarını korumak için hiçbir fırsatı kaçırmayacağımızın ve elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizin sözünü veriyoruz" dedi.

TRUMP'IN MEKTUBU

ABD Başkanı Trump, 7 Mart'ta Fox Business Network'e verdiği röportajda, İran lideri Hamaney'e bir mektup gönderdiğini açıklamış ve mektupta, "Umarım müzakere edersiniz çünkü askeri olarak girmemiz gerekirse bu korkunç bir şey olacak." ifadelerinin yer aldığını söylemişti.

Hamaney ise 8 Mart'ta yaptığı bir konuşmada, ABD'nin müzakere talebiyle sorunları çözmek değil, kendi taleplerini dayatmak ve tahakküm kurmak istediğini belirterek, İran'ın bu durumu kabul etmeyeceğini vurgulamıştı.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın Diplomasi Danışmanı Enver Gargaş, 12 Mart'ta Tahran'da Dışişleri Bakanı Erakçi ile bir araya gelerek Trump'ın mektubunu teslim etmişti.

ABD merkezli yayın kuruluşu Axios'a konuşan kaynaklar, Trump'ın İran'a yeni bir nükleer anlaşma için 2 ay süre verdiğini öne sürmüştü.

Rusya tarih verdi! ABD ile görüşmeler 24 Mart'ta devam edecek

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T18:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Rusya tarih verdi! ABD ile görüşmeler 24 Mart'ta devam edecek

Rusya tarih verdi! ABD ile görüşmeler 24 Mart'ta devam edecek

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 06:04 pmMar 20 2025, 06:04 pm

Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, Ukrayna işgalinde barış görüşmelerine ilişkin tarih verdi. Yazılı açıklamasında, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti.

Waltz ile düzenli şekilde faydalı telefon görüşmeleri yaptıklarını aktaran Uşakov, "Son görüşmede, Rusya ve ABD liderlerinin vardıkları uzlaşı doğrultusunda iki ülke uzmanları arasındaki istişare toplantısının düzenlenmesini ele aldık" bilgisini paylaştı.

‘KARADENİZ’DE SEYRÜSEFER ÖNCELİĞİMİZ’

Uşakov, Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin görüşmelerde önceliğe sahip olduğunu kaydederek, "Bu arada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in katılımıyla Temmuz 2022'de ilgili paket anlaşmaları imzalanmış ancak bu anlaşmaların tam olarak uygulanmadığını hatırlatmak isterim" ifadesini kullandı.

Waltz ile bu konudaki istişarelerin iki ülkenin başkanları tarafından atanan isimlerce yürütülmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirten Uşakov, "Bu istişareler, 24 Mart'ta Riyad'da yapılacak. Rus tarafından Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Grigoriy Karasin ve Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktör Danışmanı Sergey Beseda katılacak" bilgisini verdi.

Uşakov, Rus tarafından katılacak isimlerin "uluslararası konularda bilgili, deneyimli müzakereciler" olduklarını kaydetti.

Gazze'de can kaybı 49 bin 617'ye çıktı

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T17:58:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gazze'de can kaybı 49 bin 617'ye çıktı

Gazze'de can kaybı 49 bin 617'ye çıktı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 05:58 pmMar 20 2025, 05:58 pm

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında bilanço ağırlaşıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 183’ü çocuk olmak üzere 436 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Bakanlık verilerine göre, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılarında toplam can kaybı 49 bin 547’ye, yaralı sayısı ise 112 bin 547’ye yükseldi.

Son günlerde İsrail’in Gazze’de 23 noktaya eş zamanlı olarak 100 saldırı düzenlediği belirtilirken, saldırılarda yaşamını yitirenler arasında 94 kadın, 34 yaşlı ve 125 erkek bulunduğu aktarıldı. Yaralı sayısı ise 678 olarak açıklandı.

İsrail ordusunun hedef aldığı bölgeler arasında Cibaliye, Beyt Hanun, Gaza Şehri, Nuseyrat, Deir el-Balah, Han Yunus ve Refah da yer alıyor.

Bakanlık verilerine göre, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılarında toplam can kaybı 49 bin 547’ye, yaralı sayısı ise 112 bin 547’ye yükseldi.

İsrail ordusunun hedef aldığı bölgeler arasında Cibaliye, Beyt Hanun, Gaza Şehri, Nuseyrat, Deir el-Balah, Han Yunus ve Refah da yer alıyor.

Memurlara yarı zamanlı çalışma hakkının detayları

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T17:41:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Memurlara yarı zamanlı çalışma hakkının detayları

Memurlara yarı zamanlı çalışma hakkının detayları

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 05:41 pmMar 20 2025, 05:41 pm

Memura yarı zamanlı ve evden çalışma hakkı tanıyan yeni düzenleme ile çocuğu olan ya da evlat edinen kamu çalışanlarına, yarı zamanlı çalışma kolaylığı getiriliyor.

Böylece doğum oranlarının artırılması ve kadınların iş hayatında kalması amaçlanıyor.

Kanunda yer alan yarı zamanlı çalışma hakkının uygulanabilmesi için hükümet, "Aile Yılı" kapsamında yeni bir yönetmelik hazırlıyor.

Yönetmelik taslağı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 43'üncü maddesiyle hüküm altına alınan yarım zamanlı çalışmayı kapsıyor.

Taslakta yarı zamanlı çalışma hakkının kullanımına ilişkin usul ve esaslar ile bu haktan yararlanamayacak memurların hizmet sınıfı, kadro unvanı, kurum veya teşkilat bazında birlikte veya ayrı ayrı belirlemeye ilişkin düzenlemeler yer alıyor.

ANNE DE BABA DA YARARLANACAK

Yarım zamanlı çalışma hakkının kullanımında kadın veya erkek memur ayrımı yapılmayacak. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yarı zamanlı çalışmadan babalar da yararlanacak.

HAKKI AYNI ANDA YA DA DEĞİŞTİREREK KULLANABİLECEKLER

Eşler, bu haktan aynı dönemde veya birbirini takip eden dönemlerde yararlanabilecek.

ÇOCUK İLKOKULA BAŞLAYANA KADAR DESTEK

Memur anne ve babalar, çocukları ilkokula başlayana kadar yarı zamanlı çalışabilecek. Eşler aynı anda bu uygulamadan faydalanamayacak. Bu hak, çocuk ilkokula başlayıncaya kadar sürebilecek.

YARI ZAMANLI ÇALIŞMAK İSTEYENİN MAAŞI DA YARIYA DÜŞECEK

Yarı zamanlı çalışmak isteyen hak sahibinin maaş ödemesi de yarı yarıya düşecek.

YARI ZAMANLI ÇALIŞMA DAHA ÖNCE DE VARDI

Aslında bu kural 2016'da gündeme alınsa da tam olarak uygulanamamıştı. Devlet Memurları Kanunu'na 2016'da eklenen yarı zamanlı çalışma hakkı, şimdi yenilenerek uygulamaya girecek.

BİR AY ÖNCE BAŞVURU

Taslağa göre, yarı zamanlı çalışmak isteyenler, başvuru için en az 1 ay önceden kuruma yazılı talep iletmek zorunda.

YARI ZAMANLI ÇALIŞAN ANNEYE SÜT İZNİ YOK

Yarı zamanlı çalışan anneye ayrıca süt izni verilmeyecek.

HAFTALIK 40 SAAT YERİNE 20 SAAT ÇALIŞABİLİNECEK

Haftalık çalışma süresi normalde 40 saatken; yarı zamanlı çalışmak isteyen memur ise 20 saati dolduracak.

İKİ SEÇENEK VAR

Haftanın belirli günlerinde, en fazla 3 gün olmak kaydıyla, tam gün ve günde 8 saati aşmayacak şekilde çalışılabilecek.

Diğer seçenek ise haftanın 5 günü en az 3 saat olacak şekilde çalışılması. Burada da günlük çalışma 3 saatten az olamayacak.

Memurun çalışma saatine amiri karar verecek.

OCAK VE TEMMUZDA DEĞİŞİKLİK

Yetkili amir, ocak ve temmuz aylarında çalışma saatlerinde değişiklik yapabilecek.

EVLAT EDİNENLER DE AYNI HAKKA SAHİP

Doğum ya da evlat edinme sonrası anne veya baba yarı zamanlı çalışabilecek.

HER ÇOCUK İÇİN AYRI AYRI

Her bir çocuk için ayrı ayrı bu hak kullanılabilecek.

ÇALIŞMAYA SON HALİNİ BAKANLIK VERECEK

Yönetmelik taslağı görüşe açıldı. Düzenlemeye son şeklini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verecek.

ERDOĞAN: “2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T17:26:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

ERDOĞAN: “2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 05:26 pmMar 20 2025, 05:26 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.

Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.

“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”

Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”

“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.

“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”

“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.

Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”

“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.

2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.

Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”

Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.

Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.

Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.

Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”

“KIRSALA YAKLAŞIK 25 MİLYARLIK YATIRIM VE 10 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ”

Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”

38 gemilik filoya yeni takviye! DÖKER-1 gemisi artık denizlerde

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T17:14:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 38 gemilik filoya yeni takviye! DÖKER-1 gemisi artık denizlerde

38 gemilik filoya yeni takviye! DÖKER-1 gemisi artık denizlerde

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 05:14 pmMar 20 2025, 05:14 pm

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, denizdibi tarama faaliyetlerinde kullanılmak üzere inşa edilen yeni DÖKER-1 gemisinin denize indirildiğini duyurdu. Bakan Uraloğlu, “750 metreküp taşıma kapasitesi, 7.5 knot hızı ve ortadan açılır yük boşaltma özelliği ile yeni gemimiz, denizdibi tarama kapasitemizi önemli ölçüde artıracak.” dedi.

Denize indirilen DÖKER-1 gemisinin, uzun dökü mesafelerinde sağlayacağı hız ve kapasite avantajı ile limanlarda, tersanelerde ve balıkçı barınaklarında yapılan tarama çalışmalarına hız kazandıracağını belirten Bakan Uraloğlu, ayrıca bin 700 metreküp kapasiteli emici tip yeni bir geminin inşa sürecinin de devam ettiğini aktardı.

38 Gemilik Filoya Yeni Takviye

Bakanlık bünyesinde Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda İstanbul, İzmir ve Samsun Denizdibi Tarama Başmühendislikleri tarafından yürütülen denizdibi tarama faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiğini kaydeden Uraloğlu, “Mevcut 38 deniz aracı ve yaklaşık 210 personelle 2024 yılında 730 bin metreküp denizdibi taraması gerçekleştirdik. Büyüyen liman ve tersane kapasiteleri ile balıkçı barınaklarının ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına çalışmalara devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada olduğu göz önüne alındığında denizdibi tarama faaliyetlerinin, büyük kapasiteli gemilerin limanlara güvenli bir şekilde yanaşabilmesi ve mevcut limanların şartlarının iyileştirilmesi açısından önem taşıdığına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Denizdibi tarama faaliyetleri; sadece büyük gemilerin elleçleme yapabilmesi için değil, aynı zamanda gemi bakım-onarımları, yeni gemi inşa projeleri ve su yollarının emniyetli hale getirilmesi için de büyük önem taşıyor. Özellikle çevrenin, denizin ve kıyı şeridinin korunması, kıyı erozyonunun önlenmesi ve mevcut su derinliğinin muhafazası konularında bu çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz.”

Bakan Uraloğlu, denizlerde yaşanan kirliliğin de denizdibi tarama faaliyetlerinin önemini artırdığını belirterek, "Bu faaliyetlerimizle hem çevreyi koruyor hem de Türkiye'nin deniz ticaretinde küresel rekabet gücünü artırıyoruz.” dedi.

TÜRKGÜN

Osman Sınav'dan acı haber: Hayatını kaybetti

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T17:06:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Osman Sınav'dan acı haber: Hayatını kaybetti

Osman Sınav'dan acı haber: Hayatını kaybetti

MAGAZİN

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 05:06 pmMar 20 2025, 05:06 pm

Kurtlar Vadisi, Deli Yürek, Sen Anlat Karadeniz gibi dizilerle hafızalara kazınan ünlü yönetmen ve senarist Osman Sınav hayatını kaybetti.

Bir süredir kanserle mücadele eden Osman Sınav 69 yaşındaydı.

Kariyeri boyunca birçok unutulmaz projeye imza atan Sınav; özellikle Deli Yürek, Ekmek Teknesi, Kurtlar Vadisi, Sakarya Fırat ve Sen Anlat Karadeniz gibi yapımlarla milyonların hafızasında silinmez izler bıraktı.

Ayrıntılar birazdan…

Göleti zehirleyen JES ve incir katili RES için acele kamulaştırma kararı

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T16:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Göleti zehirleyen JES ve incir katili RES için acele kamulaştırma kararı

Göleti zehirleyen JES ve incir katili RES için acele kamulaştırma kararı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 04:50 pmMar 20 2025, 04:50 pm

Özer Akdemir
ozerakdemir@gmail.com

Dün, (19.03.2025) Resmi Gazete ‘de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile çeşitli illerde enerji projeleri için bazı taşınmazlar için acele kamulaştırma kararı verildi.
Acele kamulaştırma kararı verilen taşınmazlardan ikisi İzmir-Aydın arasındaki iki RES ve JES projesi için. El konulan taşınmazlara enerji iletim direkleri dikilerek üzerlerinde elektrik telleri geçirilecek.

Göleti zehirleyen JES çekimlerimiz bu akşam Çepeçevre Yaşam’da
Acele kamulaştırma kararı ile el konulan taşınmazlardan birisi bugün akşam Çepeçevre Yaşam programının da konusu aynı zamanda. MAREN Enerji Şirketine ait Nezihe Beren Jeotermal Enerji Santrali (JES) Germencik – Tire arasında, Hıdırbeyli ile Bozköy mahallelerinin ortasında bulunmakta. Geçtiğimiz hafta Çepeçevre Yaşam programı için çekimler yaptığımız Nezihe Beren JES aynı zamanda Germencik’in en önemli sulama göleti olan Hıdırbeyli Göletine’de kuş uçuşu 1 km uzaklıkta bulunmakta. Yaptığımız çekimlerde JES şirketinin, yanından geçen karayolunun altından boru döşeyerek içinde çok sayıda ağır metal ve zehir bulunan sıcak akışkanlarını derelere boşalttığı kameralarımıza yansıdı.

“Hukuk bu şirkete de işlemiyor!”
JES’in tam karşısında, yol kenarındaki bir arazide sorularımızı yanıtlayan Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya, şirketin döşediği borular nedeniyle toprağın göçtüğü ve sıcak akışkanın dumanlarının topraktan tüttüğünü kameralarımıza gösterdi. JES şirketinin zehirli akışkanları sadece derelere değil Hıdırbeyli Göletine de boşalttığına dair birçok kere şikayet ettiklerini, görüntüler paylaştıklarını ancak bir sonuca ulaşamadıklarını söyleyen Çetinkaya, “bu şirkete karşı açtığımız davalarda buraya tam üç kere bilirkişi keşfi getirdik. Bu keşiflerde JES’in toprağa, sulara, havaya zarar verdiği ortaya kondu. Buna rağmen şirkete aynı bölgede üç yeni alanda daha kuyu açması için izin verildi” dedi. Halil Çetinkaya ile yaptığımız söyleşi bu akşam saat 21.00’de Evrensel sosyal medya hesaplarından izlenebilir.

Sabancı’ya da acele kamulaştırma kolaylığı
Cumhurbaşkanı kararı ile kamulaştırılan taşınmazlardan bazıları da Aydın-İzmir sınırındaki Kartaldağı’nda kurulmak istenen RES’lerle ilgili. Sabancı Holdingin Enerji SA şirketine ait RES’ler yöre köylülerinin en önemli geçim kaynağı olan incir bahçelerinin dibine yapılmak isteniyor. RES projesine verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu belgesine karşı Tire Belediyesi ve 150’ye yakın yurttaş tarafından açılan davada, Aydın 1. İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurma kararı vermiş arkasından da ÇED’i iptal etmişti. Mahkemenin iptal gerekçesi yaptığı bilirkişi raporunda bölgede yapılmak istenen 11 RES direğinin biyoçeşitlilik kaybı ve tarımsal faaliyet açılarından ciddi zararları olacağı dile getirilmişti.Aydın 1. İdare Mahkemesinin bu kararı temyiz aşamasında Danıştay 4. Dairesi’nce üçe karşı iki oyla iptal edilmiş, bölgedeki RES’lerin yolu açılmıştı. Bu RES’lerle ilgili yaptığımız iki Çepeçevre Yaşam programında projeye karşı yöre halkının tepkilerine ve bölgede yapılan bilirkişi incelemesine yer vermiştik.

30 Aralık 2021 tarihli Çepeçevre Yaşam programı

haber ve kaynak: EVRENSEL GAZETESİ

https://www.evrensel.net/haber/547100/goleti-zehirleyen-jes-ve-incir-katili-res-icin-acele-kamulastirma-karari

Dünya Mutluluk Raporu: Türkiye 94. sıraya yükseldi

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T16:31:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Dünya Mutluluk Raporu: Türkiye 94. sıraya yükseldi

Dünya Mutluluk Raporu: Türkiye 94. sıraya yükseldi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 04:31 pmMar 20 2025, 04:31 pm

BM'nin Dünya Mutluluk Günü'nünde yayımlanan 13. Dünya Mutluluk Raporu, katılımcılara kendi hayatlarıyla ilgili değerlendirmelerini sorarak dünyanın en mutlu ülkelerini sıralıyor.

Finlandiya, 10 üzerinden ortalama 7,736 puanla bu yıl da ilk sıraya yerleşirken, Kosta Rika ve Meksika ilk kez ilk 10'a girdi.

Raporda geçen sene 98. sırada yer alan Türkiye bu yıl 5,262 puanla 94. sırada yer aldı.

Türkiye sıralamanın başladığı 2012 yılına göre 0.08 puan kaybetti.

En mutsuz ülke 1,364 puanla Afganistan oldu.

Oxford Üniversitesi Refah Araştırma Merkezi tarafından yayımlanan çalışma için, insanlardan kendi hayatlarını 0-10 arasında bir ölçekte derecelendirmelerini istendi.

Sıfır, olası en kötü hayat ve 10 da olası en iyi hayat anlamına geliyor.

Ülke sıralamaları, bu puanların üç yıllık ortalamasına dayanıyor.

2025 Dünya Mutluluk Raporu'nda öne çıkan diğer sonuçlar da şöyle:

ABD ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde azalan mutluluk ve sosyal güven, siyasi kutuplaşmanın yükselişini ve yönünü açıklamaya katkıda bulunabilir
Başkalarıyla yemek paylaşmak, dünya genelinde refahla güçlü bir şekilde bağlantılı
Hanehalkı büyüklüğü mutlulukla yakından bağlantılı. Meksika ve Avrupa'da dört ila beş kişi birlikte yaşayan insanlar en yüksek mutluluk seviyelerini ifade etti.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı başkanı Jeffrey D. Sachs, bulguların "mutluluğun temelinin güven, nezaket ve sosyal bağlantıya dayandığını" yeniden doğruladığını söyledi.

Oxford'un Refah Araştırma Merkezi müdürü Jan-Emmanuel De Neve ise, "Bu sosyal izolasyon ve politik kutuplaşma çağında, insanları tekrar bir araya getirmenin yollarını bulmalıyız. Bunu başarmak bireysel ve kolektif refahımız için kritik öneme sahip" ifadelerini kullandı.

Trump, Zelenskiy ile telefonda konuştu

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T16:28:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump, Zelenskiy ile telefonda konuştu

Trump, Zelenskiy ile telefonda konuştu

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 04:28 pmMar 20 2025, 04:28 pm

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna lideri Volodimir Zelenkiy ile yaptığı telefon konuşmasında, Ukrayna'nın nükleer santrallerinin kontrolünü almayı masaya getirdiği kaydedildi.

ABD lideri, Zelenskiy ile 19 Mart'ta yaptığı bir saat süren bu telefon konuşmasının “çok iyi” geçtiğini söyledi.

Bu iki liderin Beyaz Saray'daki tartışmaları sonrası ilk görüşmeleri oldu.

Zelenskiy de "olumlu", "açık sözlü" ve "anlamlı" olarak nitelendirdiği görüşmeden sonra ABD liderliğinde kalıcı barışın bu yıl sağlanabileceğine inandıklarını belirten bir açıklama yaptı.

ABD, Rusya ve Ukrayna eksenindeki görüşmelere paralel şekilde Avrupa da Kiev'e destek konusunda yol haritasını belirlemeye çalışıyor.

BAYDEMİR’DEN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T16:16:00+03:00

www.artikacatring.com<"> BAYDEMİR’DEN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

BAYDEMİR’DEN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 04:16 pmMar 20 2025, 04:16 pm

Mersin’in Mezitli ilçesi Medikal park arkasında bulunan HABER ANALİZ özel ofisinde bir araya gelen Baydemir ve Göktaş bir süre ülke gündemini konuştular. Ekonomiden, siyasete, sosyal yaşamdan, çevre ve doğaya günün tüm gelişen olaylarını değerlendiren ikili daha sonra günün anısına fotoğraf çektirerek ayrıldılar…

DELİKTAŞ’TAN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T15:54:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DELİKTAŞ’TAN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

DELİKTAŞ’TAN ÜSTADA NEZAKET ZİYARETİ

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 03:54 pmMar 20 2025, 03:54 pm

Mersin’in Mezitli ilçesi Medikal park arkasında bulunan HABER ANALİZ özel ofisinde bir araya gelen Mimar Deliktaş ve Göktaş bir süre ülke gündemini konuştular. Ekonomiden, siyasete, sosyal yaşamdan, çevre ve doğaya günün tüm gelişen olaylarını değerlendiren ikili daha sonra günün anısına fotoğraf çektirerek ayrıldılar.

Marteniçka, "Yareniçka" oldu: Yaren'i görmek için Türkiye'nin her yerinde geliyorlar

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T12:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Marteniçka, "Yareniçka" oldu: Yaren'i görmek için Türkiye'nin her yerinde geliyorlar

Marteniçka, "Yareniçka" oldu: Yaren'i görmek için Türkiye'nin her yerinde geliyorlar

SPOR

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 12:11 pmMar 20 2025, 12:11 pm

Türkiye'yi, Avrupa Leylek Köyleri Birliği'nde temsil eden tek köy olan Karacabey ilçesi Eskikaraağaç köyünde balıkçı Adem Yılmaz ile Yaren leyleğin dostluğu, milyonlar tarafından ilgiyle takip edilen hikayeye dönüştü.

Her göçte gelip, Yılmaz'ın kayığına konan Yaren, bu yıl da geldi. Eşi Nazlı’dan 2 gün sonra 15 Mart’ta gelen Yaren, Adem Yılmaz'ın kayığına kondu. Yaren ile Yılmaz'ın buluşmasını doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflar ve görüntülerle duyurdu.

Bu müjdeli haberle birlikte Eskikaraağaç Leylek Köyü’ne akın eden Yarenseverler de 1 Mart’ta dilek tutup, bileklerine taktıkları kırmızı-beyaz marteniçkalarını çıkarıp, ağaç dallarına bağladı. Leylek görüldüğü zaman, çiçek açan ağaçların dallarına bağlanınca dileklerin kabul olacağına inanılan marteniçkalar da artık ‘Yareniçka’ adını aldı.
"MARTENİÇKA BİLEKLİKLERİNE ARTIK 'YARENİÇKA' DİYORUZ"
Balıkçı Adem Yılmaz ile Yaren leyleğin kayıkta buluştuğu fotoğrafı 14’üncü kez çeken, doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, “Eskikaraç Leylek Köyü, bu hafta sonunda özellikle Yaren leyleğin gelişiyle birlikte, birçok doğasever ve leyleksever ile Yaren leyleği merak edenlerin akınına uğradı. Yaren leyleğin hikayesi son yıllarda popüler olmaya başlayınca, insanlar tüm bir yılı Leylek Köyü'ne akın ederek geçirdi. Bu yıl Yaren'i beklerken sosyal medya hesaplarında çok güzel paylaşımlar yapıldı. Bunlardan bir tanesi de benim en çok hoşuma giden, ‘Yareniçka'ydı.

Biliyorsunuz son yıllarda yine bir göçmen kültürü olarak, ülkemizde de yaygın görülmeye başladı. Bu yıl o bilekliklere birçok insan dedi ki, ‘Ben Yaren’i görünce çıkartacağım. Yaren için takıyorum bu bilekliği’. Bir isim önerisi gelmişti. Biz bu marteniçka bilekliklerine artık 'Yareniçka' diyoruz. Kabul de gördü gibi duruyor. Birçok insan artık bu bilekliklere 'Yareniçka' demeye başladı” diye konuştu.

HER GÜN YAREN LEYLEĞİ İZLİYOR
Köyün en şanslılarından biri ise Yaren leylek ile eşi Nazlı’nın yuvasının karşısındaki binada yaşayan Ramazan Koca. Kilometrelerce uzaktan hem Yaren leyleği görmek hem de Yareniçkalarını bahar dallarına bağlamak için gelen yüzlerce kişinin aksine Koca, evinden her gün Yaren leyleği izliyor. Köye gelen ziyaretçileri, Yaren leyleği yakından görmeleri için evinde misafir eden Ramazan Koca, “Yaren leyleği yakından görmek için, benim evime çıkmak istiyorlar. Ben de izin veriyorum. Gelen herkes çok dikkatli inceliyor. Türkiye'nin her yerinden akın akın insanlar geliyor. Ben her gün Yaren leyleği izliyorum. Bir yumurta, iki, üç, dört, beş yumurta derken, yavruları çıkıyor. Onları beslerken izliyorum. Artık onu ailemden sayıyorum” dedi. - NTV

DİSK Basın-İş araştırması: Her 3 basın emekçisinden 1'i 30 bin TL'den az ücretle çalışıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-20T12:08:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DİSK Basın-İş araştırması: Her 3 basın emekçisinden 1'i 30 bin TL'den az ücretle çalışıyor

DİSK Basın-İş araştırması: Her 3 basın emekçisinden 1'i 30 bin TL'den az ücretle çalışıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 20 2025, 12:08 pmMar 20 2025, 12:08 pm

Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), basın emekçilerinin ücret ve çalışma koşullarını ortaya koyan Mart 2025 Basın Çalışanları Taban Ücret Araştırması sonuçlarını açıkladı.

65 farklı medya kuruluşunda çalışan 125 basın emekçisinin katılımıyla yapılan araştırma, sektördeki ağır çalışma koşullarını ve düşük ücret politikalarını gözler önüne serdi.

Rapora göre sektördeki aylık ücret ortalaması 39 bin 656 TL. Bu miktar, asgari ücretin iki katına dahi ulaşamıyor.
YALNIZCA YÜZDE 5 YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE
Basın çalışanlarının yalnızca yüzde 5'i yoksulluk sınırının üzerinde ücret alıyor. 2025 yılı için hesaplanan yoksulluk sınırı 75.973 TL iken, her 3 basın emekçisinden biri 30 bin TL’nin altında ücretle çalışıyor.

5 yıl deneyimi olan basın emekçileri bile 33 bin 526 TL ortalama ücretle büyük kentlerde barınma maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor.
AYNI İŞ YERİNDE ÇALIŞMA SÜRESİ 2.7 YIL
Sektörde ortalama bir iş yerinde çalışma süresi yalnızca 2,7 yıl. Çalışanların yüzde 88’i aynı işyerinde 5 yıldan az çalışıyor. 10 yıl ve üzeri çalışanların oranı ise yalnızca yüzde 6’da kalıyor.
2025 YILINDA ÜCRET ARTIŞLARI YETERSİZ
Mart 2025 Basın Çalışanları Taban Ücret Araştırması’ndan öne çıkanlar diğer buldular şu şekilde:

- Sektörde ortalama zam oranı yüzde 28’de kaldı ve bu oran, yükselen enflasyon karşısında çalışanların alım gücünü korumaktan oldukça uzak.

- Her 4 basın emekçisinden 3’ü, asgari ücretin 2 katından daha düşük ücret alıyor.

- Katılımcıların ortalama aylık ücret beklentisi 58 bin 334 TL. Bu beklenti mevcut ortalamadan yüzde 47 daha yüksek. Ancak bu rakam dahi yoksulluk sınırının oldukça altında.

- 29 basın emekçisi ise yılın ilk çeyreğinde henüz herhangi bir zam almadı.

DİSK BASIN-İŞ’İN TALEPLERİ: TABAN ÜCRET, DENEYİM VE KIDEM ZAMMI
DİSK Basın-İş, çalışma şartlarıyla ilgili taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

1- Taban ücret uygulaması: Asgari ücret yerine, mesleğe yeni başlayan bir basın emekçisinin kazandığı aylık ücret, asgari ücretin en az iki katı olmalı.

2- Deneyime göre ücret artışı: Her basın emekçisi, her yıl asgari ücret artışı kadar zam almalı. Ayrıca, her yıl için yüzde 3 deneyim farkı ve aynı iş yerinde geçirilen her yıl için yüzde 5 kıdem zammı uygulanmalı.

3- Toplu taşıma ücretsiz olmalı: Basın emekçilerinin kurum kartlarına, tüm şehirlerde toplu taşıma araçlarında ücretsiz geçiş hakkı tanınmalı.

4- Saha harcırahı: Sahada çalışan gazetecilere günlük en az 750 TL saha harcırahı ödenmeli.

5- Büyükşehirlerde ek destek: Büyükşehirlerde çalışan basın emekçilerine, yaşam maliyetlerindeki artış göz önüne alınarak %25 büyükşehir tazminatı eklenmeli.

6- Sendikal haklar güçlendirilmeli: Basın sektöründe örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, basın emekçilerinin sendikal hakları korunmalı ve genişletilmeli.

BİRGÜN GAZETESİ

ABD'de Kennedy suikastı hakkında gizli tutulan son belgeler erişime açıldı

HABER MERKEZİ — 2025-03-19T15:36:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD'de Kennedy suikastı hakkında gizli tutulan son belgeler erişime açıldı

ABD'de Kennedy suikastı hakkında gizli tutulan son belgeler erişime açıldı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 19 2025, 03:36 pmMar 19 2025, 03:36 pm

ABD Başkanı Trump Ocak ayında göreve başladıktan birkaç gün sonra bir başkanlık kararı imzalayarak John F. Kennedy, kardeşi Senatör Robert F. Kennedy ve insan hakları savunucusu Martin Luther King Jr. suikastlarına dair belgelerin kamuoyuna açıklanmasına karar vermişti.

Tarihçiler, taradıkları kayıtlarda çığır açıcı ifşalara rastlamayı beklemediklerini ifade ediyor.

Trump, 80 bin sayfalık belgenin mühürlerinin açılacağını tahmin ettiğini belirtmişti.

ABD yetkilileri daha önce yüz binlerce JFK belgesini erişime açmış ancak ulusal güvenlik endişelerini öne sürerek bazılarının gizli kalmasına karar verilmişti.

Birçok Amerikalı hala silahlı saldırgan Lee Harvey Oswald'ın tek başına hareket etmediğine inanıyor.

Kennedy, 22 Kasım 1963'te Dallas, Teksas'a ziyareti sırasında vuruldu.

Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi tarafından yayımlanan Kennedy materyalinin ne kadarının yeni olduğu belirsiz.

Uzmanlara göre belgelerin çoğu daha önce kısmen sansürlenmiş biçimde yayımlanmıştı.

Pazartesi günü ABD'deki Kennedy Merkezi'nde bir etkinlikte konuşan Trump, "İnsanlar on yıllardır bunu bekliyordu. Çok ilginç olacak." dedi ve ekledi:

"Seçim kampanyamda bunu yapacağımı söyledim ve ben sözümün eriyim."

Trump, belgelerin sansürlenmemiş halde paylaşılacağını düşündüğünü de belirtti.

Ancak Salı gecesi erişime açılan yüzlerce dosyanın bazılarında karartılmış bölümler olduğu belirtiliyor.

ABD medyasına göre diğerleri de soluk veya kötü taranmış fotokopiler oldukları için okunmaz durumda.

ABD Kongresi, 1992'deki soruşturmayla ilgili tüm belgelerin 25 yıl içinde yayımlanmasını öngören bir yasa çıkarmıştı.

Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Trump'ın emriyle yapılan araştırmalar sırasında geçen ay yaklaşık 2 bin 400 yeni belge bulduğunu duyurmuştu.

BBC'nin ABD'deki ortağı CBS'e göre ABD Ulusal Arşivleri'nde John F. Kennedy suikastıyla ilgili yaklaşık 5 milyon belge bulunuyor.

Arşiv yönetimi Aralık 2022'de yaptığı açıklamada bunların yüzde 97'sinin halkın erişimine açık olduğunu duyurmuştu.

Geri kalan kısımda ise kısmen veya tamamen gizli tutulmaya devam edilen belgeler var.

ABD Başkanı Trump ilk döneminde de tüm belgelerin gizliliğini kaldırmaya karar vermiş fakat CIA (Merkezi İstihbarat Teşkilatı) ve FBI yetkilileri Trump'ı bu karardan vazgeçmeye ikna etmişti.

Trump bu yıl imzaladığı başkanlık kararıyla, "devam eden gizliliğin kamu yararına olmadığını" belirtti. - bbc.türkçe

CHP: Gözaltılara rağmen ön seçimi yapmakta kararlıyız

HABER MERKEZİ — 2025-03-19T15:32:00+03:00

www.artikacatring.com<"> CHP: Gözaltılara rağmen ön seçimi yapmakta kararlıyız

CHP: Gözaltılara rağmen ön seçimi yapmakta kararlıyız

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 19 2025, 03:32 pmMar 19 2025, 03:32 pm

Yücel, "Demokrasiye inanan, millet egemenliğine ve bu güzel ülkemizin geleceğine sahip çıkmak isteyen tüm vatandaşları" saat 14.00'te bulundukları il ve ilçelerdeki CHP binalarına ve Ankara'daki CHP Genel Merkezi'ne davet etti.

Bu arada, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Merkezi'nde hareketlilik sürüyor.

Genel Başkan Özgür Özel gözaltı kararının ardından İstanbul'a giderken MYK üyelerinin büyük bölümü gelişmeleri Genel Merkez'den izliyor.

CHP yönetimi gözaltı operasyonlarının ardından izlenecek yol haritasını da belirlemeye çalışıyor.

CHP Lideri Özgür Özel ve parti yöneticileri İmamoğlu gözaltına alınmasına karşın İmamoğlu'nun tek aday olarak gireceği cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçimi yapmakta kararlı.

Özel, sadece parti üyelerini değil, diğer muhalefet partili seçmenleri de ön seçime davet ederek, sandığa sahip çıkmalarını istedi.

ERDOĞAN: “Kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç hâline geldi"

HABER MERKEZİ — 2025-03-19T12:48:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç hâline geldi"

ERDOĞAN: “Kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç hâline geldi"

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 19 2025, 12:48 pmMar 19 2025, 12:48 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi’nde düzenlenen Kara Harp Okulu Öğrencileriyle İftar Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Buradaki konuşmasında, Ramazan-ı Şerif'in kalpleri yumuşatan huzur, rahmet ve şefkat ikliminde Kara Harp Okulu öğrencileriyle beraber olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinde bulunulan mukaddes günlerin hayırlar getirmesini yüce Allah'tan niyaz etti.

Ülke sınırları içinde ve ötesinde fedakârca görev yapan tüm askerlere selam ve sevgilerini gönderip, her birine vazifelerinde üstün başarılar temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Yine bu vesileyle şanlı tarihimizin kilometre taşlarından olan Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 110. yıl dönümü kutlu olsun diyorum. Canları ve kanlarıyla hafızalara kazınan direniş kıyamıyla Çanakkale'de destan yazan şehitlerimizin tamamını kemal-i edeple yâd ediyorum. Başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, müstahkem mevki kumandanı Cevat Paşa'dan Yarbay Selahaddin Adil Paşa'ya kahraman ordumuzun tüm komutanlarını saygıyla anıyorum. Anadolu'nun ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek devrin zalimlerinin karşısına dikilen düvel-i muazzama müstevlilerine geçit vermeyen tüm kahramanlara Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum."

“ÇANAKKALE ZAFERİ MİLLETİMİZE TAPTAZE BİR KIYAM VE DİRİLİŞ ÜMİDİ AŞILAMIŞTIR”

Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale şehitleri için yazdığı, "Sen ki son ehl-i salibin kırarak savletini; Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran... Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran; O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın" dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Aziz vatanı düşman çizmelerine çiğnetmeyen, o demir çemberi göğsünde kırıp parçalayan tüm kahramanlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehit ve gazilerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmayı, istiklal ve istikbal sancağını bundan sonra da aşkla, şevkle, gururla dalgalandırmayı bizlere de nasip eylesin diyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin, Balkan Harbi'nden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin "hasta adam" olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının ve dirilişinin müjdecisi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız Millî Mücadelenin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş, bu zafer milletimize taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır. Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci İstiklal Harbi'nde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir. Kore'de, Kıbrıs'ta ve daha pek çok yerde Mehmetçik'in sergilediği vakur ve erdemli tavır millî kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmündedir. Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahfadı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz. Burada şunu da büyük bir gururla ifade etmek istiyorum, 110 yıl önceki hayâsız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini, milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz."

"ÜLKEMİZİ HEDEF ALAN KARANLIK SENARYOLARI, ARKASINDA KİM OLDUĞUNA BAKMADAN TEK TEK YIRTIP ATIYORUZ”

"Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Devletimizin payidar, milletimizin ebediyen muzaffer ve muvaffak olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan bir an olsun çekinmiyoruz. Şu gerçeği artık dost düşman fark etmeksizin artık herkes ikrar etmektedir. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyayı etkisi altına alan değişim fırtınasını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden biridir. Son dönemde uluslararası basında ülkemizle ilgili çıkan değerlendirmeler ülkemizin başarılarını açıkça teyit ve tescil etmektedir. Daha üç beş sene öncesine kadar bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı. Suriye ve Filistin'de takip ettiğimiz insani, vicdani ve onurlu politikaların ne kadar isabetli olduğu bugün herkes tarafından açıkça dillendiriliyor. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta ilk günden beri izlediğimiz dengeli tutumun doğruluğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Aynı tabloyu Libya'dan Sudan'a, Somali'den Karabağ'a, Balkanlar'dan Doğu Akdeniz'e pek çok yerde görüyoruz."

“DERDİMİZ KARDEŞLİKTİR, KADER VE GÖNÜL BİRLİĞİNİ BU TOPRAKLARDA İLELEBET HÂKİM KILMAKTIR”

Gazi Mustafa Kemal'in "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini "Daha adil bir dünya mümkündür" şiarıyla birleştirerek girişimci bir dış politika tasavvuruyla Türkiye'yi küresel bir oyuncu hâline getirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz içindeki bazı çevreler hâlen kabullenmese de doğru zamanda hayata geçirdiğimiz doğru stratejimiz sayesinde bugün doğu ve batıyla eşit ilişkiler geliştiren, küresel adaletsizliklere korkusuzca tepki veren, millî politikalarını her şart altında kararlılıkla uygulayan, çıkarları ile değerleri arasında tercih yapmak mecburiyetinde kalmayan bir Türkiye gerçeğine kavuştuk." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nı adım adım inşa ederken milletin şevkini, azmini ve cehdini kıran engelleri de teker teker kaldırdıklarını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "15 Temmuz gecesi milletin namusuna emanet ettiği silahlarla devletimizi işgale yeltenen FETÖ'cü alçaklarla mücadelemiz ihanetin üzerinden geçen yaklaşık dokuz yıla rağmen hız kesmeden devam ediyor. Finans desteği ve eleman havuzunu önemli ölçüde yitiren bu hain şebeke, Pensilvanya'daki elebaşının ölümü sonrasında çöküş dönemine girmiştir. Tıpkı hain elebaşı gibi örgütün de son nefesini vereceği günler yakındır. Aynı şekilde, 40 yıldır başımıza musallat edilen bölücü terör belasından ilelebet kurtulmak için de yoğun bir çalışmanın içindeyiz. 85 milyon vatandaşımızın tamamının kardeşlik şuurunu perçinleyecek, müreffeh geleceğini güvence altına alacak, iç cephemizi güçlendirecek terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların semeresini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz son iki asırdır kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır. Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hâkim kılmaktır. Allah'ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız."

Bir asır evvel olduğu gibi istilacı heveslerle bu coğrafya üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenlerin karşılarında Türkiye'yi bulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu çok açık ve net söylemek isterim; Arzımevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız" ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE OLARAK BU MÜBAREK GÜNLERDE GAZZELİ MAZLUMLARIN VE FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ”

"Siyonist rejim dün gece Gazze'ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdi" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "330 masumu düşünebiliyor musunuz? Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim maalesef soykırım yaparak katletmiştir. Çoğu çocuk ve kadın. Akşam aldığım haberle 400'ün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün masum çocukları, bebekleri ve kadınları yakan ateşin, bu şımarıklıkla, bu cinnet haliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse elbet bir gün çırayı tutanları ve ateşe benzin dökenleri de saracağını dile getirerek, "Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazzeli mazlumların ve Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Katliamların durması, sükûnetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

"SAVUNMA VE HAVACILIK İHRACATIMIZI 7 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARDIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin medarı iftiharı kahraman Türk ordusunun eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç hâline geldiğini belirterek, son dönemde yapılan yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine taşındığını, savunma sanayii alanında parmakla gösterildiklerini söyledi.

Kendi mühendisleriyle ürettikleri İHA, SİHA, uçak, helikopter, gemi, denizaltı ve daha nicelerinin, güvenlik mimarisinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık. Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayii ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz, yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman Türk ordusunun, Afganistan'dan Somali'ye, Irak'tan Kosova'ya gönül ve kültür coğrafyasının dört bir yanında barışa katkı sunduğunun altını çizerek, "Desteğimize ve kardeşliğimize ihtiyaç duyulan her bölgede dostlarımızın yanında olmayı bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz" diye konuştu.

“ORDUMUZU GÜÇLENDİRMEK, İMKÂN VE KABİLİYETLERİNE YENİLERİNİ EKLEMEK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DE ÖNCELİĞİMİZ OLACAKTIR”

Bu süreçte en büyük dayanaklarından birinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ordumuzu güçlendirmek, caydırıcılığını artırmak, imkân ve kabiliyetlerine yenilerini eklemek önümüzdeki dönemde de önceliğimiz olacaktır. Şurası da son derece önemlidir. Üzerine titrediğimiz ordumuzun dedikodular üzerinden yıpratılmasına, kimi kendini bilmez siyasetçiler tarafından örselenmesine izin vermeyiz. Kimden gelirse gelsin, bu tür hadsizlikler karşısında ordumuzun ve komuta kadememizin her daim yanındayız. Disiplini, cesareti ve fedakârlığıyla bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinin her ne surette olursa olsun bu vasıflarının zedelenmesine de göz yummayız" dedi.

Disiplin, vakar ve imanın, kahraman Türk ordusunun kahraman mensuplarının en önemli özelliği olduğunu ve kimsenin bunlara halel getiremeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev üstlenen her bir evladımız, kardeşimiz ve arkadaşımız da askerlik mesleğinin temel prensipleri olan bu hasletlere sıkı sıkıya sahip çıkmalıdır" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, harbiyelilerin gerek eğitim gerekse görevi boyunca bu değerlerden asla sapmayacağına inandığını dile getirerek şunları kaydetti: "Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutanı olarak, kahraman ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman kıvanç duyduğumu bilmenizi istiyorum. Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 110. yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum. Şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Rabbim sizlerle birlikte tüm askerlerimizi korusun, kollasın, yolunuzu da bahtınızı da açık eylesin diyorum. Gönül elçilerimiz olarak gördüğümüz misafir öğrencilerimize de aynı şekilde Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum. Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."

Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı

HABER MERKEZİ — 2025-03-19T09:02:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı

Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 19 2025, 09:02 amMar 19 2025, 09:02 am

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, CHP'deki "para sayma" görüntülerine ilişkin soruşturma kapsamında ifade veren tanıkların "İBB Başkanı İmamoğlu ile çok sayıda kişinin iş adamlarını para vermeye zorladıkları, bazı iş adamları ile hareket ederek haksız kazanç sağladıkları, piyon kişiler üzerinden alım satımlar yaparak suçtan elde ettikleri parayı akladıkları para transfer ve tahsilinde 'gizli kasa' diye tabir edilen sivil kişileri kullandıkları" yönündeki beyanlarına ilişkin alınan rapor sonrası soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Soruşturmada, İmamoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren yanında bulunan ve kendisine bağlı kişileri İBB Başkanı olduktan sonra Büyükşehir Belediyesinin birimlerinin ve iştiraklerinin başına getirdiği kaydedilen açıklamada, suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi alt yapılanmalarını oluşturan şüphelilerin, birçok belediye iştirakinde usulsüz ihalelerle "ihaleye fesat karıştırma", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme", "rüşvet" ve "irtikap" suçlarını örgütlü bir şekilde işlediklerinin tespit edildiği aktarıldı.

Açıklamada, "Örgüt üyelerinin hem kendi üzerlerine hem de SGK'li çalışanlarının üzerlerine kurdukları şirketlerle Büyükşehir Belediyesi iştirakleri olan Medya AŞ, Kültür AŞ'nin hizmet alımı nitelikli işlerine yüksek fiyatlı teklifler vererek sonuç fiyatı kendilerinin belirlemesi suretiyle ederlerinin çok üzerinde işler aldıkları, aldıkları işlerin bir çoğunun tamamlanmadıkları, bir kısmının ise hayali işler olduğu, naylon fatura düzenlemek suretiyle akladıkları paraları kişisel zenginleşmelerinin yanı sıra suç örgütünün faaliyetleri doğrultusunca kullandıkları anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şüphelilerin İstanbul'da yaşayan vatandaşların kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde elde ederek örgütün devamlılığı için kullandıkları, Medya AŞ, Kültür AŞ, KİPTAŞ, İSFALT firmalarından ihale alan örgüt üyelerinin belediyeden aldıkları ilk avans ödemeleriyle ya İmamoğlu'na ait inşaatlara para aktardıkları ya da şirketlerine mal devri yaptıklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Başsavcılık'tan İmamoğlu açıklaması

Büyükşehir Belediyesinden açık ihaleler neticesinde iş alan iş adamlarının ödemelerinin yapılmadığının belirlendiği aktarılan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Tehdit yoluyla elden temin edilen paralar sonrasında ödemelerin yapıldığı, halihazırda aktif olan birçok iş yerinden rüşvet talep edildiği, kabul etmeyen mağdurlar hakkında belediye encümenlerinden aldırılan kararla zorla para alınmaya çalışıldığı anlaşılmıştır. Şüphelilerin, 'rüşvet' ve 'irtikap' suçlarıyla elde ettikleri gayrimenkulleri örgüt kasası olarak kullanılan iş adamlarının üzerine alındığı MASAK raporları, vergi uzman incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerle tespit edilmiştir.

İstanbul'da 4 günlük “gösteri yasağı”

Bu kapsamda suç örgütü elebaşı olduğu belirlenen şüpheli Ekrem İmamoğlu ile örgüt yöneticisi konumunda bulunan şüpheliler Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Ertan ve bu şüphelilerle bağlantılı 95 şüpheli olmak üzere toplamda 100 şüpheli hakkında 'suç örgütü yöneticisi olmak', 'suç örgütüne üye olmak', 'irtikap', 'rüşvet', 'nitelikli dolandırıcılık', 'kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek', 'ihaleye fesat karıştırmak' suçlarından eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve el koyma işlemleri icrası amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne talimat verilmiştir."

Soruşturma kapsamında bazı şüphelilerin gözaltına alındığı öğrenildi.

Yolsuzluk ve terör soruşturması: İşte gözaltına alınanlar

HABER MERKEZİ — 2025-03-19T08:57:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yolsuzluk ve terör soruşturması: İşte gözaltına alınanlar

Yolsuzluk ve terör soruşturması: İşte gözaltına alınanlar

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 19 2025, 08:57 amMar 19 2025, 08:57 am

Türkiye kamuoyunda gündem, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yapılan operasyon...

Medya A.Ş. ihaleleri ve terör soruşturması kapsamında 2 ayrı yürütülen soruşturmada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da arasında bulunduğu 105 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

Gözaltına alınan isimler arasında gazeteciler, beldiye başkanları ve sanatçılar da yer alıyor.

Gözaltı kararı verilen bu 105 isim ise tam liste olarak sıralandı.

İŞTE GÖZALTINA ALINANLAR

Ekrem İmamoğlu

Murat Ongun

Mehmet Murat Çalık

Tuncay Yılmaz

Fatih Keleş

Emrah Bağdatlı

Mustafa Nihat Sütlaş

Murat Kapki

Orçun Muhittin Yılmaz

Hüseyin Köksal

Adem Soytekin

Ali Nuhoğlu

Ertan Yıldız

Ali Gül

Zafer Gül

Serdal Taşkın

Barış Kılıç

Servet Yıldırım

Mehmet Erdoğan

Güldem Işık

Ceyda Kiryak

Kadir Öztürk

Ömür Yılmaz

Merthan Açıl

Tolga Özgen

Erhan Uslu

Hakan Atınç Dayigil

Murat Kanbur

Emre Serkan Bayraktar

Vahit Doğan

Fatoş Ayık

Hüseyin Ekrem Fidan

Seda Hoşel Kiraz

Sergen Kurt

Yusuf Yüce

Ercan Saatçi

Mehmet Muhittin Palazoğlu

Furkan Remzi Ceylan

Süleyman Atik

Hakan Karanis

Elif Güven

Nihat Uçan

Birsen Şahin

Canan Mümüklü

Can Akın Çağlar

Cemal Ufuk Karakaya

Buğra Gökçe

Kağan Sürme Göz

Bayram Taşkın

Ebru Yılmazlar

Gürkan Akgün

Murat Abbas

Doğan Hamit Doğruer

Halit Burak Atalan

Bilal Önver

İlker Durademir

İpek Elif Atayman

İlknur Taşdelen

Burak Arslan

Samih Asan

Emrah Öksüz

Onur Buğra Subaşı

Eyüp Subaşı

Gülşah Subaşı

Ahmet Köksal

Serhat Kapki

Yusuf İlbak

Ali İlbak

Murat İlbak

Mustafa İlbak

Umut Şenol

Mete Sarısaltun

Edip Cenk Ünalerzen

İrfan Karakaş

İnan Boztaş

Ahmet Taha Bilgin

Kamil Timur Delibaş

Alihan Aydın

Alper Aydın

Alperen Aydın

Ahmet Palazoğlu

Kaan Ketenci

Ahmet Hamdi Çiçek

Hacı Ahmet Gül

Serkan Öztürk

Necati Özkan

Kabil Taşçı

Vedat Şahin

Serdar Haydanlı

Yaşar Çeri

Emin Ferhat Ertek

Harun Cengiz Beğenmez

Hasan Öçsoy

Ahmet Çiçek

Adem Tuncay

Rauf Cem Istıranca

Ömer Gürsoy

Uğurhan Atma

Özge Bağdatlı

Fatoş Pınar Türker

Diploması İptal Edilen 28 Kişi Açıklandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T21:55:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Diploması İptal Edilen 28 Kişi Açıklandı

Diploması İptal Edilen 28 Kişi Açıklandı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 09:55 pmMar 18 2025, 09:55 pm

Diploması İptal Olan İsimler

Diploması iptal edilen Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra, aynı dönemde usulsüz geçiş yapan 27 kişinin daha diploması iptal edildi. Bu isimlerin yer aldığı liste şu şekilde:

– Pembegül Besen
– Naciye Aylin Ataay
– İ. Doğan Yıldırım
– Sinan E. Erdil
– Esra Cansu
– Melikşah Özcan
– Yeşim Özşahin
– Türker Yüksel
– Yonca Erişik
– Hüseyin Kaplan
– Hakan Ulaşan
– Cem Diler
– İrem Kaptan
– Batuhan Tuncay
– Mehmet Hanedar
– İ. Hakkı Müftüoğlu
– Orhan Kuray
– Kenan Külekçi
– Ahmet Kaya
– Cengiz Saloğlu
– Mustafa Kerem Erman
– S. Sedat Köşetaş
– Hayri Kaan Başol
– Fatih Şabaz
– Alkan Cevat Negiş
– Salih Buğra
– Mehmet Timuçin Teçmen
– Banu Yalı
– Burak Ülkeroğlu
– Lerma Taşçı
– Y. Uğur Karaoğlu
– Cenk Bartın
– Aclan Ertan
– Alper Tunga
– Rana Hairawi
– U. Cenk Pehlivan
– Hakan Başaran
– Sevgi Toprak Tunga
– Z. Neval Kanar
– Ekrem İmamoğlu
– M. Okan Kaya
– Cenk Karayel
– Serkan Eran
– Alp Taşkent
– Nur Taşkent
– Ahmet Selim Gusar
– Murat Büyük
– Beysun Yılmaz
– Yelda Eryaman

Yurtdışından Türkçe programına kabul edilen öğrenciler ise şunlardır:

– Hande Sutekin
– Melekber Karabulut

Dikkat Çeken İsimler

Diploması iptal edilen 28 kişinin yer aldığı listede bazı dikkat çekici isimler de bulunuyor. Bu isimler arasında, babalarının nüfuzunu kullanarak usulsüz geçiş yapan kişilerde yer alıyor. O isimlerden bazıları şunlardır:

– Sevgi Toprak Tunga (İş insanı Halis Toprak’ın kızı)
– Alper Tunga (İş insanı Halis Toprak’ın damadı)
– Mehmet Timuçin Tecmen (Turcas/Shell YK üyesi)
– Naciye Aylin Ataay (Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü’nde profesör, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde o dönemde öğretim üyesi olan İsmail Durak Ataay’ın kızı)
– Mustafa Kerem Erman (Koç/Otakar Genel Müdür Yardımcısı)
– Nur Taşkent (STFA Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)
– Alp Taşkent (STFA Yönetim Kurulu Üyesi)

Mersin'de 120 milyon liralık kuyumcu vurgunu!

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T17:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Mersin'de 120 milyon liralık kuyumcu vurgunu!

Mersin'de 120 milyon liralık kuyumcu vurgunu!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 05:22 pmMar 18 2025, 05:22 pm

Mersin'de müşterilerini dolandırıp 120 milyon TL'lik vurgun yapan kuyumcu ve 13 kişi gözaltına alındı.

Mersin Akdeniz ilçesinde faaliyet gösteren kuyumcuya sattıkları altınların parasını alamadıklarını iddia eden vatandaşlar, İl Emniyet Müdürlüğüne başvurdu. Asayiş Şubesi Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince, 116 müştekinin ifadeleri doğrultusunda çalışma başlatıldı. Ekipler, çalışma kapsamında bölgedeki yaklaşık 200 güvenlik kamerası görüntülerini de inceledi.

Kuyumcuda müşterilere piyasanın üstünde altın bozdurma teklifi yapıldığını belirleyen ekipler, ziynet eşyalarını satmaya karar verenlere "taahhütname, sözleşme" adı altında doküman verildiğini saptadı. Ekipler, kuyumcunun parasını daha sonra teslim edileceği beyan ederek müşterilerinden ziynet eşyalarını aldığını belirledi.

120 MİLYON LİRA VURGUN

Çalışmada, 116 kişinin altınları karşılığında 120 milyon lira zarara uğradığı, kuyumcu dükkanının da bir süredir kapalı olduğu tespit edildi. Teknik ve fiziki takip sonucu kimliği belirlenen 14 şüphelinin yakalanması için Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 9 adrese operasyon düzenlendi.

KUYUMCU HAVALİMANINDA YAKALANDI

Operasyonda, İstanbul Havalimanı'nda yakalanan şirket sahibi Ö.A'nın aralarında olduğu 14 şüpheli gözaltına alındı. Aramalarda, 7 milyon lira değerinde döviz ve altın ile çok sayıda cep telefonu, fiş ve müşteri kayıtları ele geçirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılar, adliyeye sevk edildi.

MBB’NİN TEK TEKLİF İLE VERDİĞİ 18,5 MİLYONLUK İŞ ORTAYA ÇIKTI

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T15:33:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB’NİN TEK TEKLİF İLE VERDİĞİ 18,5 MİLYONLUK İŞ ORTAYA ÇIKTI

MBB’NİN TEK TEKLİF İLE VERDİĞİ 18,5 MİLYONLUK İŞ ORTAYA ÇIKTI

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 03:33 pmMar 18 2025, 03:33 pm

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, 2024/1439928 İKN numaralı, "MEKÂNSAL SÜREÇ YÖNETİMİ VE VERİ ÜRETİMİ HİZMET ALIMI" işini ihale ve alıma çıkar.

Bu iş için idarece yine GİZLİ olarak belirlenen ve hiç kimsenin bilmemesi gereken yaklaşık maliyet: 19.050.000,00 TRY olarak belirlenir.

İşin süresi: 60 gün (10.01.2025-11.03.2025) belirlenir.

Bu işin idari şartnamesi hazırlanır. "İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Nesrin AKARSU Satın alma Sorumlusu" olarak geçer.

Bu şartnamenin altında üstünde kimin hazırladığına istinaden herhangi bir imza yok.

10 sayfalık Teknik şartname hazırlanmış.

İlk sayfası Aşağıda:

Altında üç kişinin imzası var. Son sayfası Aşağıda:

Ancak imza atılan yere bakın hiç biri tarihi doldurmamış. Ne hikmet ise, yıl kısmı yazıyor ama ay ve gün yeri boş. Üç imzanın ve imzacının üçünde de boş.

Bu ihalede de BİR KİŞİ TEKLİF ATMIŞ, O ŞANSLI BİR KİŞİDE İŞ KALMIŞ.

İşi alan firma: DEFNE GRUP OTOMOTİV TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - ÇUKUROVA MAH. 230 CAD. YAPI KAYIT BELGELİ DEFNE AUTO 32 32230 TOROSLAR/MERSİN (ALPER TALAS)

Kaça almış, sözleşme bedeli ne: 18.490.000,00 TRY

Neredeyse 18,5 MİLYON.

Eski para ile 18.5 TİRİLYON…

Bu rakamın içinde henüz KDV yok. Fatura kesiminde birde KDV ilave edilecek. Rakam daha da artacak.

Böylesine büyük miktarlı bir işi TEK teklif ile vermek etik mi, uygun mu, vicdanlar bu işe ne diyor?

5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU açısından DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA:

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8. Maddesinde YUKARIDA NE DİYORDU?:

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

İsrail'in Gazze'deki hava saldırılarında 400'den fazla kişi öldü

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T15:03:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İsrail'in Gazze'deki hava saldırılarında 400'den fazla kişi öldü

İsrail'in Gazze'deki hava saldırılarında 400'den fazla kişi öldü

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 03:03 pmMar 18 2025, 03:03 pm

Gazze İçişleri Bakan Yardımcısı ve bölgedeki en üst düzey Hamas güvenlik yetkilisi Mahmud Ebu Vafah'ın düzenlenen saldırılarda öldürüldüğü bildirildi.

Gazze sivil savunma ajansı, ölenler arasında çok sayıda çocuk, kadın ve yaşlı olduğunu aktardı.

Görgü tanıkları, Ramazan ayında gerçekleşen saldırılar sırasında birçok Filistinlinin sahur yaptığını anlattı.

Buna göre 20'den fazla İsrail savaş uçağı duyuldu. Uçaklar daha sonra Gazze Şehri, Refah ve Han Yunus'u vurmaya başladı.

Gazze'nin güneyindeki El-Mavazi'den BBC'ye konuşan Birleşmiş Milletler (BM) çocuk yardım kuruluşu UNICEF'in sözcüsü Rosalia Bollen, "Herkes için zor bir geceydi. Çok yüksek patlama sesleriyle uyandık. Sonraki 15 dakika boyunca... Neredeyse her beş-altı saniyede bir patlama duyduk" dedi.

İsrail Ordusu, sabah saatlerinde internet üzerinden tahliye emirleri yayımladı.

Saldırıların süreceğinin işareti olarak yorumlanan yeni tahliye haritasına göre Gazze Şeridi sınırının tamamı kırmızı, yani tehlikeli bölge ve Beyt Hanun, Khuzaa, Abasan el Kabira ve El Cedide bölgelerinin tahliye edilmesi istendi.

X'te paylaşım yapan İsrail Ordusu Sözcüsü Filistinlilere "derhal" Gazze Şehri'nin batısındaki ve Han Yunus'taki sığınaklara gidilmesi söylendi.

Trump, Putin ile görüşecek

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T15:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump, Putin ile görüşecek

Trump, Putin ile görüşecek

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 03:00 pmMar 18 2025, 03:00 pm

Florida'dan Washington'a seyahati sırasında Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, hafta sonu Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı sona erdirme çabalarına atıfta bulunarak çok sayıda çalışma yapıldığını kaydetti.

Trump, "Savaşı sona erdirebilir miyiz görmek istiyoruz. Belki yapabiliriz, belki yapamayız ama bence çok iyi bir şansımız var" dedi.

ABD Başkanı gazetecilere, bu görüşmelerde toprak ve enerji santralleri başlıklarının da yer aldığını söyledi.

Kremlin sözcüsü Peskov, 17 Mart'taki günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, planlanan görüşme konularını tartışmayı reddetti.

"Biz bunu asla yapmayız, asla olayların önüne geçmeyiz... İki başkan arasındaki görüşmelerin içeriği önceden tartışmaya tabi değildir. Dolayısıyla bunu yapmayacağız."

Ukrayna geçen hafta, ABD ile görüşmelerin ardından 30 günlük bir ateşkes planı üzerinde uzlaştıklarını açıklamıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu fikre katıldığını söylemiş ancak bazı koşullar getirmişti.

Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, "önümüzdeki haftalarda" bir anlaşmaya varılacağına inandığını söylemişti.

Witkoof, 13 Mart'ta Putin ile Moskova'da görüşmüştü.

16 Mart'ta CNN'e konuşan Witkoff, "Burada bir miktar ilerleme göreceğimiz konusunda gerçekten umutluyum" diye ekledi.

Ukrayna tarafıyla da görüşmeleri sürdürdüklerini belirten Witkoff, olası bir anlaşmada Ukrayna'da Rus işgali altındaki toprakların nasıl ele alınabileceğine ilişkin soruyu yanıtlamadı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 15 Mart'ta yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği dahil müttefiklerini Başkan Donald Trump ile konuşarak "Rusya'yı kapsamlı yaptırımlar ve güçlü bir baskıyla barışa zorlama" konusunda ikna etmeye çağırdı.

Öcalan'dan Êzidîlere mektup

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T14:55:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Öcalan'dan Êzidîlere mektup

Öcalan'dan Êzidîlere mektup

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 02:55 pmMar 18 2025, 02:55 pm

Abdullah Öcalan'ın, Ezidi toplumuna mektup gönderdi. Abdullah Öcalan mektupta, “Êzidîler, özgür ve ortak yaşama dayalı demokratikleşme mücadelesinde ve demokratik toplum inşasında aktif bir güç olmalıdır” ifadelerini kullandı.

"Bu süreç en çok da Êzidîlerin Rönesans’ı olacaktır

Êzidî halkımızın tarihi, katliamlar ve sürgünlerle, büyük acı ve zulümlerle sınanmış bir tarihtir. Êzidîler, Mezopotamya’nın en eski inançlarından, en kadim toplumlarından biridir. Kendi kültürüne, kimliğine ve varlığına sahip çıkmak için büyük bedeller ödemişlerdir. Yaşadıkları trajediler, yalnızca Êzidî halkımızın değil insanlığın ortak vicdanına kazınmıştır.

Tarih boyunca saldırılara maruz kalmışlar, ancak her şeye rağmen direnerek var olmayı başarmışlardır. Son yüzyılda ulus-devletçi zihniyetlerin saldırıları sonucunda soykırımlara varan katliamlar yaşandı. 2014’te Şengal’de yaşanan katliam, Êzidîlerin varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu zihniyetin bir devamıdır. Fakat bu kez Êzidî halkımız özgürlük mücadelesiyle hızlıca buluştu, örgütlendi ve direnişe geçti. Katliama karşı tarihsel karşı koyuşu böyle geliştirdi. Kadınların bu direnişe katılması oldukça anlamlıdır. Geleceğini kendi elleriyle kurma sürecine girilmiştir.

Êzidî halkımızın geleceği, kendi öz gücü ve demokratik iradesine dayalı demokratik toplum esasına göre şekillenecektir. İnançlarını özgürce yaşatabilecekleri bir toplumsal örgütlenme geliştirilmelidir. Hayal ettiğimiz ve geldiğimiz aşamada demokratik bir sistem inşa etmek, tarihsel varlığın korunması ve sürdürülmesi için hayati önemdedir.

Demokratik toplum perspektifi temelinde, halkların eşit ve özgür yaşadığı bir gelecek inşa edilebilir. Êzidîler, özgür ve ortak yaşama dayalı demokratikleşme mücadelesinde ve demokratik toplum inşasında aktif bir güç olmalıdır. Êzidî halkımızın özgürlüğünü tanımayan, onu yok sayan hiçbir yaklaşım meşru değildir. Êzidî halkımız, bulunduğu her alanda örgütlenerek geleceğini güvence altına almalıdır. Demokratik, özgür ve eşit bir yaşam için mücadele etmek tüm halklarımızın ortak sorumluluğudur.

Bu vesileyle, Êzidî halkımızın mücadelesini selamlıyorum. Her koşulda özgürlük taleplerini desteklediğimi ifade etmek isterim. Êzidîlerin özgürlüğü Ortadoğu halklarının özgürlüğüyle iç içedir. Bu anlamda, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı 73 Êzidî fermanına da bir cevaptır. Başlattığımız süreç en fazla da Êzidî halkımızın varlık ve özgürlüğünü sağlayacaktır. Bu çağrı bir Rönesans’tır ve en çok da Êzidî halkımızın Rönesans’ı olacaktır. Bu süreç, ortak duygu ve mücadeleyle başarıya ulaşacaktır. Tekrar sonsuz selamlarımı gönderiyorum.

Abdullah Öcalan" (HABER MERKEZİ) - ARTI GERÇEK

Çanakkale Deniz Zaferi'nin üzerinden 110 yıl geçti

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T12:20:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Çanakkale Deniz Zaferi'nin üzerinden 110 yıl geçti

Çanakkale Deniz Zaferi'nin üzerinden 110 yıl geçti

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 12:20 pmMar 18 2025, 12:20 pm

Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere, Avrupa'da savaşın mevzi çatışmalarına dönüşmesi üzerine Çanakkale ya da Balkanlar'da yeni bir cephe açıp İstanbul'u ele geçirerek, Osmanlı Devleti'ni Almanya'dan ayırmayı ve kararsız Bulgaristan'ın ittifak devletleri yanında yer almasını önlemeyi amaçlıyordu.

Osmanlı güçlerinin 3 Şubat 1915'teki Süveyş Kanalı'na taarruzu sonuç vermeyince İngiltere, Mısır'daki güçlerini boğazlara yönlendirdi.
İtilaf devletleri, 12'si İngiliz, 4'ü Fransız olmak üzere 16 muharebe gemisi, 6 muhrip, 14 mayın arama tarama ve bir uçak gemisinden oluşan donanmayla 19 Şubat 1915 sabahı, "Müstahkem Mevki Methal Grubu Bataryaları"na bombardıman başlattı.

Methal Grubu'nda Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale, Orhaniye bataryaları ile Erenköy civarında yerleştirilmiş bir kısım seyyar obüs bataryası, Merkez Grubu'nda ise Anadolu ve Rumeli bataryaları bulunuyordu.

Hava şartlarının olumsuzluğu nedeniyle ikinci bombardıman 25 Şubat'ta yapıldı. 26 Şubat-17 Mart arasında ise itilaf devletleri donanması mayın arama taraması gerçekleştirdi ancak 17-18 Mart gecesi Nusret Mayın Gemisi, Erenköy Koyu'na ve boğaz geçişine mayın döşedi.
Türklerin zaferi ile sonuçlandı, Çanakkale geçilemedi
Müttefik donanması, 18 Mart günü saat 11.15'te ilk atışlarla büyük bir taarruz başlattı. Saat 18.00'e kadar süren şiddetli çatışmalar sonunda, itilaf devletleri donanmasının üç muharebe gemisi "Bouvet", "Irresistible" ve "Ocean" zırhlıları battı, iki muharebe gemisiyle bir muharebe kruvazörü hasar aldı.

Çanakkale direnişinin ilk bölümü, İngiliz ve Fransız donanmalarının yenilgisi ve Türklerin zaferi ile sonuçlandı. Çanakkale geçilemedi.
Yedi saat süren savaşta elde edilen bu kesin zafer, tarihe "Çanakkale Deniz Zaferi" olarak geçti.

Deniz savaşının ardından başlayan kara savaşlarında İtilaf Devletleri'nin karşısına kahraman Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa ve kahraman komutanlar çıktı. Düşmanlarını bozguna uğratan Mehmetçik, Çanakkale'yi İtilaf Devletleri'ne kapatarak, bütün dünyaya "Çanakkale Geçilmez!" dedirtti. - TÜRKGÜN-

KOÇAŞLILAR İFTARDA BULUŞTU

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T12:19:00+03:00

www.artikacatring.com<"> KOÇAŞLILAR İFTARDA BULUŞTU

KOÇAŞLILAR İFTARDA BULUŞTU

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 12:19 pmMar 18 2025, 12:19 pm

Başkanlığını Mehmet Ali Deliktaş’ın yaptığı Koçaşlılar derneğinin 14.üncü İftar programı eş zamanlı olarak hem Mersin merkezdeki binalarında hem de aynı anda köylerinde gerçekleşti.

İftara katılım oldukça yoğundu. Bu arada, Dernek Başkanı Deliktaş, “Yemeğimize katılarak Bizleri onurlandıran tüm köylülerimize, dostlarımıza ve hemşerilerimize ayrı ayrı teşekkür ederiz. Ayrıca yemeğimizin yapılmasında özverili çalışarak emeği geçenlere, maddi ve manevi destekleri ile hep yanımızda olan herkese teşekkür ederiz” dedi.

AB konferansında Suriye için 5,8 milyar euro yardım taahhüt edildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T11:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> AB konferansında Suriye için 5,8 milyar euro yardım taahhüt edildi

AB konferansında Suriye için 5,8 milyar euro yardım taahhüt edildi

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 11:50 amMar 18 2025, 11:50 am

17 Mart'ta dokuzuncusu düzenlenen AB'nin yıllık Suriye konferansına başkanlık eden Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, haberi X sosyal medya hesabından paylaştı.

Kallas, yardımın Suriye'ye kritik bir geçiş döneminde destek olacağını ve sahadaki acil ihtiyaçlara yanıt vereceğini belirtti.

Toplantının açılışında konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2025 ve 2026 yılları için Suriye ile birlikte Türkiye, Irak, Lübnan ve Ürdün'deki Suriyelilere yönelik taahhütlerini 2,5 milyar euroya çıkardıklarını açıkladı.

Von der Leyen, "Suriyeliler, ister yurtdışında olsunlar, ister ülkelerine dönmeye karar versinler, daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyorlar" dedi.

Brüksel'de düzenlenen konferans önceliklerden farklı olarak bu sene Şam yönetiminin katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıya Suriye adına Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin katıldı.

Bu katılım, Suriye'deki yeni yönetimin uluslararası meşruiyetinin pekiştirilmesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor.

Toplantı ayrıca Suriye'nin savaş sonrası döneme girdiğinin ilk önemli işaretlerinden biri olarak yorumlanıyor.

"Suriye'nin yanında durmak: Başarılı bir geçiş için ihtiyaçları karşılamak" konulu konferansta AB'nin Suriye yaptırımlarının da masaya yatırılması da bekleniyordu.

Türkiye, toplantıya yaptırımların şarta ve takvime bağlı olmaksızın kaldırılması talebiyle gitti.

Bundan önceki konferanslar sadece ülke içindeki ve bölge ülkelerdeki Suriyelilere yardım amaçlıydı.

Bu seferki konferans sadece Suriyelilere değil Suriye'ye de yardım amacıyla gerçekleşti.

ERDOĞAN: “Ekonomide yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek programı başarıyla uyguluyoruz”

HABER MERKEZİ — 2025-03-18T11:39:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Ekonomide yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek programı başarıyla uyguluyoruz”

ERDOĞAN: “Ekonomide yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek programı başarıyla uyguluyoruz”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 18 2025, 11:39 amMar 18 2025, 11:39 am

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “AK Parti Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, MKYK Üyeleri ile İftar Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi'ni ve yaklaşan Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.

Ramazan aylarının manevi hasılasının yanında milletle olan gönül bağını güçlendirme vesilesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündüzünü, iftarını, teravihini, sahurunu ayrı değerlendirdikleri bu mübarek günlerin şevkinin, yılın diğer günlerindeki çalışmaları da olumlu yönde etkilediğini belirtti.

Milletin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu kutlu ayı, zehirlemek isteyenlerin de çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi zaman provokasyonla kimi zaman milletin inancına hakaret ederek kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de ramazanın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanlar olduğunun farkındayız. Ancak ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah'a hamdolsun artık komedi seviyesinde bile makes bulmuyor" diye konuştu.

"BÖLGEMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM DÜNYADA GÖNÜLLERE GİRİYORUZ"

İnsanların millî ve manevi değerlerinin sembollerine samimiyetle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de hoşgörüyle karşıladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilhassa ramazan ayında şu hakikate hep beraber şahitlik ediyoruz, Türkiye'nin beşeri zenginliği, küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen hâlâ en büyük dayanağımız, güç ve güven kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır. Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni ne inancı ne mezhebi ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eşgüdüm içinde yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle Türkiye'nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık. Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük. İnsanı, merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti esas alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz."

"SABİT VE DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZIN YAŞADIĞI REFAH KAYBINI TELAFİ EDECEK CİDDİ ADIMLAR ATACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek programı başarıyla uyguluyoruz. Bu yılı daha disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra gelecek seneden itibaren bilhassa sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız" dedi.

"İç siyasette, özellikle ana muhalefet cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl sorunlarından uzaklaştırmasına asla izin vermiyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi hâline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitlerini 3 yıl sonrasının seçimine hasrederek kendilerince bir illüzyon peşinde koşuyorlar. Hâlbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün son olarak da sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor. 'Daha kötü ne olabilir' dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha fazlası, daha yüz kızartıcı olanı ortaya saçılıyor. Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan petrol tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar, ne ararsan istisnasız hepsi var. Öyle ki bilhassa belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. Demokrasimizi zehirleyen, toksik muhalefet bu anlayışın tüm belirtilerine ana muhalefet cephesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz."

"BU ÜLKENİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ KADRO HAREKETİYİZ"

Gündemlerinin belli olduğunu, deprem, sağlık, tarım, enerji, ekonomi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye geçen 23 yılda kazandırdıklarını taçlandıracak daha büyük başarılar, daha kıymetli kazanımlar ortaya koymayı millete borç olarak gördüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'yi bir asırlık Cumhuriyet tarihindeki diğer tüm siyasi partilerden farklı kılan ve bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayanın bu anlayış ve bu pratik olduğunu vurguladı.

Elde ettikleri başarılarda, kuruluşundan bugüne AK Parti'ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz. Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum" dedi.

"BİZE DÜŞEN VAZİFE MİLLETİMİZLE TEK YÜREK HÂLİNE GELMEKTİR"

AK Parti'nin en önemli vasfının hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralanların, partiyi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacağını, bunun yanında Cumhuriyet'in ikinci asrını kucaklayacak Türkiye Yüzyılı vizyonunu da inşa edeceklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesten birikimiyle, üretkenliğiyle, emeğiyle, ekip ruhuyla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmasını isteyerek, "Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum" ifadesini kullandı.

Genel merkezinden, il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almak demenin, ülkenin ve milletin hizmetkârı olmak anlamına geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Hizmetkârlık makamı, ne kibri ne rüyayı ne tembelliği ne de başka herhangi bir süfli tavır ve davranışı kaldırır. Nasrettin Hoca kıssasıyla meramımı somutlaştırmak istiyorum. Hocaya sormuşlar, 'Kimsin?' Hoca 'hiç' demiş. Hoca hiç kimseyim. Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce sormuş hoca 'Sen kimsin?" 'Mutasarrıfım' demiş adam kabara kabara.' Sonra ne olacaksın?' diye sormuş. Nasrettin Hoca, 'Herhalde vali olurum' diye cevaplamış adam. Daha sonra diye üstelemiş hoca. 'Vezir' demiş adam. 'Daha da sonra ne olacaksın?' 'Bir ihtimal sadrazam olabilirim' 'Peki ondan sonra?' Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp 'hiç' demiş. Daha 'Niye kabarıyorsun?' adam demiş hoca. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım. Bize düşen vazife hiçlik makamını en başta kabullenmek, rıza-i ilahiye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek hâline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053'e kadar da 2071'e kadar da Allah'ın izniyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınamada yardan aşağı yuvarlanmamız mukadderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok Türkiye'nin 90'lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'ye ömür biçenlerin hepsinin ömrünün bittiğini ama dimdik ayakta olduklarını vurguladı.

Sıkıntı çektikleri hususların hiçbirinin diğerlerinin daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hepsinin kendi eksikliklerinin, hatalarının mahsulü olduğunu, yapmaları gerekenin bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletle muhabbeti güçlendirmek olduğunu söyledi.

"PROJELERİMİZİ, VİZYONUMUZU BIKMADAN, USANMADAN ANLATACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin sahada yapılacağına, gönüllere sahada girileceğine ve seçimlerin sahada kazanılacağına vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar hepsi beyhudedir. Biz sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda isterse 7 düvel bir araya gelsin, hiçbir anlam ifade etmez. Rabbim, 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' buyuruyor. Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden, sadece yarısı yalan, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak, akıbetimiz de onlar gibi olur. Biz çalışacağız, çok çalışacağız, bilinçli çalışacağız, verimli çalışacağız, hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini Rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin hayırlı olduğunu ancak Rabbimiz bilir. Ramazan Bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma dönemine girmemiz şarttır. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki böyle bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu hususta ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum."

Beyaz Saray'dan İran'a mesaj: Bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T22:26:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Beyaz Saray'dan İran'a mesaj: Bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur

Beyaz Saray'dan İran'a mesaj: Bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 10:26 pmMar 17 2025, 10:26 pm

Beyaz Saray Sözcü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik tehditlerinin ciddiye alınması gerektiğini ifade etti. Leavitt, Trump’ın İran’a yönelik tehditlerine değinerek, "İran'a mesajımız, bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur" dedi.

ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarına değinen Leavitt, "Sanırım Husiler geçtiğimiz hafta sonu şehirde yeni bir şerif olduğunu öğrendiler. Bu Başkan eli kolu bağlı oturup teröristlerin ticari gemilere ve ABD Donanması'na ait gemilere saldırı düzenlemesine izin vermeyecektir. Bu tür eylemlere müsamaha göstermeyecektir" dedi.

"İran tarafından atılmış olarak görülecek"

Trump daha önce yaptığı açıklamada, "Husiler tarafından yapılacak herhangi bir saldırı ya da misillemeye büyük bir güçle karşılık verilecek. Husiler tarafından atılan her kurşun, İran tarafından atılmış olarak görülecek" demişti.
Öte yandan ABD’nin 15 Mart’ta Yemen'deki İran destekli Husilere yönelik başlattığı saldırılarda şu ana kadar 53 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi de yaralandı.

TÜRKGÜN

DEM Parti: Görüşmeler sürerken Paris katliamı neyse Kobane de aynı katliamdır

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T22:20:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DEM Parti: Görüşmeler sürerken Paris katliamı neyse Kobane de aynı katliamdır

DEM Parti: Görüşmeler sürerken Paris katliamı neyse Kobane de aynı katliamdır

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 10:20 pmMar 17 2025, 10:20 pm

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından Meclis’te siyasi partilerle görüşen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) bugün Cumhur ittifakı ortakları ile bir araya geldi.

Saat 11.00'de MHP, 14.00'te de AKP ile yapılan görüşmelerin ardından Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ortak bir açıklama yapıyor.

Açıklamada bugün Kobane’de 9 sivilin SİHA’larla katledilmesine de vurgu yapıldı.

Meclis'te yapılan açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AKP ve MHP görüşmesine dair konuştu.

Görüşmelerde Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı konuştuklarını paylaşan Bakrıhan, “Kendi gözlemlerimizi anlattık. Her iki partiyle de barışın hukukunu konuştuk. Barışı nasıl bu topraklarda mümkün hale getirebiliriz konusunu uzun uzadıya değerlendirdik” dedi.

‘ADIMLARIN ATILMASINI GEREKTİĞİNİ ANLATTIK’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar 101 büyük merkezli halk toplantıları aldık toplumun örgütlü diğer dinamikleriyle görüştük. Bu görüşmelerde elde ettiğimiz bilgileri bulguları da her iki partiyle de paylaştık. Yapmış olduğumuz görüşmelerde, gezilerde halkın ortaya koymuş olduğu düşüncelerde demokrasi ve hukuki adımların atılması en öncelikli talepler ve sorulardı. Bunu da görüştüğümüz partilere ilettik. İnsanlar güven ve güvencenin sağlanması konusunda çok yoğun talepler ileri sürdüler. Biz de bu sürecin selametle yürümesi için güven verici adımların sürecin ilerlemesine uygun gereklerin yerine getirilmesi gerektiğini her iki partiyle de paylaştık. Adımların atılması halinde hem küresel hem bölgesel düzeyde karşı karşıya kaldığı risklerden çok kolaylıkla çok rahatlıkla korunabileceğini belirttik. Bu meseleleri tartıştık.

ÖCALAN'IN KOŞULLARI

Bu sürecin rahat bir şekilde yürümesi için bazı gereklilikleri anlatırken, Sayın Öcalan’ın çalışma ve iletişim koşullarının düzenlenebileceğini söyledik. Bu daha önce parlamentoda bulunan siyasi partilerin vermiş olduğu kayyım yasa tasarısının Meclis Başkanı tarafından gündeme alınabileceğini, iyi niyet gerekleri olarak bunları söyledik. Demokratik adımların atılması için bir hazırlığın ve çalışmanın yapılması gerektiğini belirttik. Suriye’de kalıcı barış için kendi etkisini kullanmasının aynı zamanda buradaki sürece de katkı sunacağını belirttik. Tarihsel bir süreç içerisinde olduğumuzu ve yapılması gerekenlerin belli olduğunu, iktidarın da muhalefetin de bizlerin de yapılması gerekenler konusunda ödevlerimiz üzerinde durduk. Bunları ilettik.

'PARİS KATLİAMI NEYSE KOBANE'YE SALDIRI DA AYNI DERECE BİR KATLİAMDIR'

Bakırhan, Kobane'ye yönelik saldırı ile ilgili de Paris benzetmesi yaptı.

2013 yılında 'çözüm süreci' sırasında Paris'te 3 Kürt kadın katledilmiş, bu katliam sürecin bitirilmesine yönelik bir 'provakasyon' olarak değerlendirilmişti.

Bakırhan şunları söyledi:

"Barış umudunu büyütmek için bu turları yaparken çok üzücü bir haberle uyandık. Yedisi çocuk 9 kişinin hayatını yitirdiği Kobane'deki saldırıyı gördük. Öfkemiz büyük. Bu ve benzeri saldırıların hem burada hem de Suriye'de yürüyen süreçlere çok büyük zarar vereceğini belirtmek istiyoruz. Güvenlik tehdidi diyenlere de soruyoruz; Kobane'deki 7 çocuk mu güvenlik tehdidi? Bu katliam konusunda parmağı olan, emiri veren kişilerin, kurumların kim olduğunun açığa çıkarılması gerektiğini bir kez daha paylaşmak istiyorum. Bu sıradan bir saldırı değil. Bir süreç yürürken Paris katliamı neyse bu da aynı derecede bir katliamdır. Bunlar süreci provoke eden yaklaşımlardır. Erdoğan'a beklentimizi iletmek istiyorum. Bu sabotajda parmağı olanlar açığa çıkarılıp yargılanmalı. Kine yenilmeden 22 Ekim'de başlayan ve 27 Şubat'taki çağrıyla da bir yere bağladık. iktidar sorumlu davranmalı. üzerine düşen sorumluluğu bu meselede yerine getirmeli. Bu mesele hepimizin umutlandığı barışa doğru evriltmeye çalıştığımız süreç önünde kara bir tablo olarak kalmamalı. Artık sağa sola çekme, oyalama zamanı değil; adım atma zamanı.

SORUMLULAR AÇIĞA ÇIKARTILMALI

Sayın Erdoğan bir konuşmasında, bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede tedbir alacağız demişti. Aynen kendi söylediklerini tekrar ettim. Buradan Sayın Erdoğan’a beklentimizi iletmek istiyorum. Bu sabotaj bir an önce açığa çıkarılmalı, failleri bulunmalıdır. Yargılanmalıdır. Barış, bu tür provokasyonlarla sınanmamalıdır. Biz de çok iyi biliyorduk, bu süreç çeşitli sabotaj ve provokasyonlarla sınanacaktır ama bunun karşısında güçlü bir irade, açık, duru, sade bir duruş ortaya koymak en başta iktidarın, muhalefetin, hepimizin görev ve sorumluluklarıdır.

Bir sürü engel aştık, bir sürü olumlu olumsuz tartışmayı geçtik. Sürecin en önemli aşamasını, bütün hassasiyetimizle, bütün dikkatimiz ve ortak çabamızla bir noktaya getirdik.

SORUMLULUK İKTİDARA DÜŞÜYOR

Asıl sorumluluk burada iktidara düşüyor. Kobane’de yapılması, burada iktidarın rolünü azaltmıyor; aksine hem uluslararası kamuoyunda ve basında hem de yerel güçlerden ve Kobane’de yaşayan insanlardan bize gelen bilgiler, yapılan haberlerde de işaret edilenin ne olduğunu, kim olduğunu açığa çıkarıyor. İktidar sorumlu davranmalı, üzerine düşen sorumluluğunu bu meselede yerine getirmelidir.

Bu meseleye 85 milyonun umudunu bağladığını hepimizin umutlandığı ve hâlâ umutlu olduğu bir yere ve barışa evriltmeye çalıştığımız süreç önünde kara bir tablo ve girişim olarak kalmamalıdır. Şimdi artık oyalama, sağa sola çekme zamanı değil; adım atma, bu sürece sahip çıkma sürecidir diyoruz. Türkiye’de yürüyen bu sürecin 85 milyona katkı sağlayacağını, barışın 85 milyon insanın yararına olacağını bir kez daha belirtiyorum. Bu konuda herkesin sorumlu bir dille, pratikle üzerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getirmeli.”

İMRALI’YA GİDİŞ

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tülay Hatimoğulları, “İmralı’ya gidişle ilgili birkaç gün içinde bir program netleşecek. Şu an için bir başvurumuz yok. Birkaç gün içerisinde bu planlama sizlere de duyurulur zaten" dedi.

OPERASYON DEVAM EDİYOR

Hatimoğulları sözlerine şöyle devam etti:

"Sayın Bahçeli’nin ve başka partilerin de ifade ettiği PKK’nin silah bırakma meselesi. Bu konuyu biz hep beraber, sizler basın emektarları da gayet yakından takip ediyorsunuz. Şu an sınır ötesi operasyonların bir kısmı hâlâ devam ediyor. Bir güvenlik meselesi olarak ifade ediyorlar. Güvenlik ortamının sağlanması, güvenlik konusunda kaygı duyulmayacak koşulların sağlanması ile birlikte PKK’nin kendi çağrısını, kongre çağrısını yapacağını biz de kamuoyuna yaptıkları açıklamalardan izledik. Sayın Öcalan’ın kongrede üstleneceği rol ile ilgili hem kendi örgütünün hem de kendisinin yaptığı açıklamalar çok paralel. Kendisi 27 Şubat’taki açıklamada çok açık ifade etti. Kongreyi toplayabilecek ve bu kararı aldırabilecek güce sahip olan benim, demişti bize. Bunun için de kendi örgütüyle iletişim kanallarının açılması, kendi örgütüne kongreyi toplayabileceği bir zeminin oluşması bakımından koşullarının bu anlamıyla oluşturulması ve önünün açılması gerekiyor. Henüz bu konuda bizim bilgimiz dahilinde atılmış somut bir adım yok.

NET BİR YANIT ALAMADIK

Kayyım yasasıyla ilgili geçmiş dönemde de bu konudaki görüşlerimiz çok açık ve net. OHAL döneminde iflas edilmiş bir kanuna dayanılarak ve aslında Anayasa'da karşılığı olmayan bir kanuna dayanılarak bugüne kadar kayyım atamaları gerçekleşti. Elbette biz bu konudaki görüşlerimizi her iki siyasi partiyle de bugün görüştüğümüz hem AKP hem de MHP ile bu Türkiye’nin demokratikleşmesi bağlamında kayyım konusu da gündem konularından biriydi. Bununla ilgili biz elbette net bir yanıt aldık diyemem kendilerinden. Ama demokratikleşme konusunda her iki parti bazı adımları atılmasıyla ilgili fikirlerini beyan ettiler.

DEVLETE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR

PKK’nin, silahların biran önce susması güvenliğin tesis edilmesiyle ilgili verdikleri genel bir mesaj oldu. Bu anlamıyla net bir takvim açıklama ya da net bir planlama zaten bizlerin yapacağı bir şey değil. Bu ne DEM Parti’nin ne AKP’nin tek başına ne de MHP’nin. Bunun ötesinde başta AKP’ye elbette görev ve sorumluluklar düşer. Yürütmedir. Burada Sayın Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olarak kendisinin bu konuda söyleyecekleri çok önemlidir. Bunların ne olduğunu biz bilmiyoruz. Burada elbette devlete çok önemli görevler düşmektedir. Bu konuda devletten ve yürütmenin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı ve yürütmenin bu konuda pozitif adım atılmasını beklemekteyiz.

NEWROZ İÇİN MESAJ TALEBİ

Newroz planlamasıyla ilgili Sayın Abdullah Öcalan’dan Newroz’da okunmak üzere ya da gösterilmek üzere bir mesaj beklediğimizi kendilerine iletmiş olduk. Somut bir adım atılmasını bekliyoruz. Sayın Öcalan’ın mesajının Newroz’da paylaşılması; atılan bu adımın, yapılan bu çağrının somut olarak bir karşılık bulması anlamında da destek sağlayacaktır. Bu zeminin yani barışın toplumsallaşması bağlamında önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O yüzden de çok önemsiyoruz bu mesajı. Bu mesajla ilgili taleplerimizi yetkililere ilettik. Ümit ediyoruz bunun karşılığını pozitif bir şekilde alırız. Önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz.” (MA)

RTÜK altı televizyonun 'Gezi' kayıtlarını savcılığa gönderdi

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T22:05:00+03:00

www.artikacatring.com<"> RTÜK altı televizyonun 'Gezi' kayıtlarını savcılığa gönderdi

RTÜK altı televizyonun 'Gezi' kayıtlarını savcılığa gönderdi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 10:05 pmMar 17 2025, 10:05 pm

Başsavcılık "27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Gezi Parkı olaylarına meşruluk kazandırma amaçlı yayın yaptıkları" iddiasıyla Halk TV, Kanal D, Fox TV, Samanyolu Haber, Cem TV ve Flash TV'nin kayıtlarını talep etmişti.

RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, 27 Mayıs-30 Haziran 2013 arasında ulaşılabilen belirli görüntülerin başsavcılığa gönderildiğini söyledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, RTÜK'e talebini 3 Şubat'ta iletmişti.

RTÜK üyeleri İlhan Taşcı, Tuncay Keser ve Necdet İpekyüz, bu dönemde ne RTÜK'ün ne de televizyon kanallarının bu kadar eski kayıtları saklamak gibi bir zorunluluğu olmadığını söylemişti.

Doktorların vergi oyunu: Paralar sekreter veya eski eşte

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T21:52:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Doktorların vergi oyunu: Paralar sekreter veya eski eşte

Doktorların vergi oyunu: Paralar sekreter veya eski eşte

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 09:52 pmMar 17 2025, 09:52 pm

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın vergi kaçağına yönelik denetimleri devam ediyor. Vergi adaleti sağlamak için başlatılan çalışmalarda önemli vergi kaçakları saptanmaya başladı. Defterdarlıklar ve Vergi Başkanlıkları, en son özel muayene sahibi doktorları mercek altına aldı.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), kendi elindeki veriler ve bankalardan aldığı verileri yapay zeka yardımıyla analiz etti. Hürriyet gazetesinin haberine göre GİB'în elindeki verilerin analiz edilmesi sonucu, 33 bin riskli doktor mükellef bulundu. İkinci aşamada riskli tespit edilen doktorların, birinci derecedeki yakınlar, eski eş ve çalışanlarında hesap hareketleri kontrol edildi. Bu denetimlerde de, 3 bin 500 doktorun riskli mükellef olduğu bilgisine ulaşıldı.
Yapılan denetimlerde bir doktorun yanında asgari ücretle çalışan bir sekreterin banka hesabında 5 milyon liralık hareket tespit edildi. Bir başka örnekte de eski eşin hesabında hareketlilk tespit edildi. Yetkililer, bu gibi durumlarda paranın kaynağını açıklamasını istediklerini belirttiler. Kaynak açıklanmazsa paranın doktorun olduğu kabul edilerek, mükellefin gönüllü uyuma davet edildiği öğrenildi.

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın doktorlara yönelik yaptığı denetimlerinde yaklaşık 15 milyar liralık matrah farkı bulduğu belirtildi. Tespit edilen doktorlarla görüşüldüğü, yarıya yakınının gönüllü uyuma girdiği öğrenildi.
Gönüllü uyuma giren mükelleflerin, elde ettiği hasılat için beyanname verdiği belirtildi. Gönüllü uyuma giren mükallefler için vergi zıyai cezasının da uygulanmadığı vurgulandı.

Cenevre'de yeni Kıbrıs görüşmeleri başlıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T21:32:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Cenevre'de yeni Kıbrıs görüşmeleri başlıyor

Cenevre'de yeni Kıbrıs görüşmeleri başlıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 09:32 pmMar 17 2025, 09:32 pm

Görüşmelere Kıbrıs Cumhuriyeti ve adadaki Türk yönetiminin temsilcileri ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere katılacak.

İki devletli çözüm dışında bir müzakere yapmaya yanaşmayan Türk yönetimi, Cenevre toplantısının yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı olarak görülmeyeceğini vurguluyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti ise Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde yeni bir müzakere sürecinden yana olduğunu, 2017'de yapılan görüşmelerin kaldığı yerden devam etmesini istediğini kaydediyor.

Tarafların görüş farklılıklarının derinliği nedeniyle görüşmelerde ilerleme sağlanmasının güç olduğu düşünülüyor.

Leylekler döndü, Cuma Ovası’nda baharın kanat sesleri

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T16:03:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Leylekler döndü, Cuma Ovası’nda baharın kanat sesleri

Leylekler döndü, Cuma Ovası’nda baharın kanat sesleri

SPOR

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 04:03 pmMar 17 2025, 04:03 pm

Sonbaharda sıcak bölgelere göç eden leylekler, havaların ısınmasıyla birlikte Sinop'un Saraydüzü ilçesindeki Cuma Ovası'na geri dönmeye başladı. Her yıl uzun bir yolculuğun ardından bölgeye gelen leylekler, yaz mevsimini burada geçirerek yuvalarını inşa ediyor.

Cuma Ovası’nda konaklayan leylekler, elektrik direkleri ve bina çatılarına yaptıkları yuvalarda yaz boyunca yaşamlarını sürdürüyor. Ağustos ayına kadar yavrularını büyüten göçmen kuşlar, sonbaharla birlikte tekrar Afrika ülkelerine doğru kanat çırpıyor.

Cuma Ovası'nda Leylek Popülasyonunun Araştırılması Projesi Koordinatörü Orhan Okur, bölgeye bu yıl ilk leyleğin 9 Mart’ta ulaştığını belirtti. Üç yıldır devam eden proje kapsamında bugüne kadar 180 yavru leyleğin halkalandığını ifade eden Okur, aynı zamanda 32 yuvanın yapay platformlarla yenilendiğini dile getirdi.

2022 yılında halkalanan yavru leyleklerin bu yıl ovaya geri dönmesini beklediklerini söyleyen Okur, "Şu an itibarıyla 30 civarında leyleğin geldiğini tespit ettik. Mart ayı sonuna kadar gelişlerin devam edeceğini, nisan ayında ise yeni leyleklerin de katılımıyla sürecin tamamlanacağını düşünüyoruz. Çoğu leylek, önceki yıllarda yaptıkları yuvalarına dönüyor. Ancak yeni yuva oluşumlarını da yakından takip edeceğiz," dedi.

Her yıl tekrarlanan bu doğa harikası, Cuma Ovası’nı leyleklerin uğrak noktalarından biri haline getirirken, bölgenin ekosistemi için de büyük bir önem taşıyor.

Gediz Deltası, zengin biyoçeşitliliğiyle doğaseverleri bekliyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-17T16:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gediz Deltası, zengin biyoçeşitliliğiyle doğaseverleri bekliyor

Gediz Deltası, zengin biyoçeşitliliğiyle doğaseverleri bekliyor

SPOR

HABER MERKEZİ

Mar 17 2025, 04:00 pmMar 17 2025, 04:00 pm

Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası, yüzlerce kuş ve canlı türüne ev sahipliği yaparak doğaseverlerin ilgisini çekiyor
Ege Bölgesi’nde yer alan bu özel ekosistem, özellikle göçmen kuşlar için önemli bir durak noktası olma özelliği taşıyor.
Gediz Deltası'nda öne çıkan türlerden biri de tepeli pelikanlar. İzmir Körfezi'nin batısında, Gediz Nehri'nin denizle buluştuğu noktada yaşam süren bu görkemli kuşlar, delta ekosisteminin vazgeçilmez parçalarından biri.
Nesli tükenme tehlikesi altında olan tepeli pelikanlar, deltada güvenli bir üreme alanı bularak nesillerini sürdürüyor.
Gediz Deltası, sadece tepeli pelikanlara değil, flamingolar, yalıçapkınları ve birçok farklı su kuşuna da ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda, delta ekosistemi balıklar, sürüngenler ve çeşitli bitki türleri açısından da büyük bir öneme sahip. Bu nedenle bölge, Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmış durumda.
Doğal güzellikleri ve zengin biyoçeşitliliği ile dikkat çeken Gediz Deltası, koruma çalışmaları sayesinde birçok canlıya güvenli bir yaşam alanı sunuyor.
Yetkililer ve doğa koruma kuruluşları, deltadaki doğal dengeyi koruyarak buradaki canlıların sürdürülebilir bir şekilde yaşamlarını devam ettirebilmeleri için çeşitli projeler yürütüyor.
Gediz Deltası, doğanın sunduğu eşsiz güzelliklerden biri olarak, hem bilim insanları hem de doğaseverler için keşfedilmeye değer bir alan olmaya devam ediyor.

MARATONA GEL!!!

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T20:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MARATONA GEL!!!

MARATONA GEL!!!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 08:22 pmMar 16 2025, 08:22 pm

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, 2024/1489015 İKN numaralı, "6'ncı Uluslararası Mersin Maratonu Organizasyon Hizmet Alımı" işini ihaleye çıkar.

Yürürlükte tasarruf genelgeleri var, ama kimin umurunda....

Bu iş için 13 sayfalık bir teknik şartname hazırlanır, altına eski gençlik ve spor il müdürü olan şimdiki daire başkanı EMRULLAH TAŞKIN imza atar.

Şartnamenin ilk sayfası aşağıda:

Konuk sporcu getiriyorlar, para ile... Aşağıda:

Yabancı Kadın elit atletler getirtiyorlar, para ile.. Aşağıda:

Teknik şartnamenin son sayfası işe aşağıda:

Maratona katılacak olan adı sporcu olan yabancılar dâhil herkes için yatacak, yiyecek, giyecek, içecek her şey bizlerin kesesinden...

İhale yapılır...

İdarece bu iş için GİZLİ olarak belirlediği ve kimsenin bilmemesi gereken yaklaşık maliyeti: 16.555.846,67 TRY

İşin sözde süresi: 30 gün..

6 kişi tekli atar bir kişide iş kalır....

O şanslı bir kişi, 9.483.800,00 TRY bedel ile sözleşme imzalar.

İşi alan firma: ÖZ GAZİANTEP LOKANTACILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ANKARA

BU KADAR DARLIK VE YOKLUK İÇİNDE İKEN, BELEDİYE YE MAL VEREN FİRMALARIN PARALARI ÖDENİRKEN PARA BULAMAYIP FAZLE PARA ALMA DURUMUNA DÜŞERKEN, BU HARCAMAYA NE GEREK VAR? ÇOK MU GEREKLİ BİR İŞ? KİME NE FAYDASI VAR?

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

'MHP Suriye'deki anlaşmayı tam ve kuvvetle destekliyor'

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:58:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 'MHP Suriye'deki anlaşmayı tam ve kuvvetle destekliyor'

'MHP Suriye'deki anlaşmayı tam ve kuvvetle destekliyor'

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:58 pmMar 16 2025, 04:58 pm

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan "yeni süreç", PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısıyla devam etti. PKK ise çağrının ardından ateşkes kararını açıkladı. Öte yandan Suriye'de ise Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında anlaşmaya varıldı ve SDG'nin Suriye devletinin yönetimine entegre edilmesi öngörüldü.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, "Suriye'deki anlaşmaya MHP nasıl bakıyor?" başlıklı yazısında, yeni sürece önyargıyla yaklaşıldığını belirtti ve bahse konu gelişmelere atıfta bulunarak "Ancak şunu kabul edelim Türkiye’nin başlattığı süreç hem içeride hem dışarıda şu aşamada tıkır tıkır işliyor" iddiasında bulundu.

"Elbette ABD’nin Şara yönetimine desteği ve Trump’ın Suriye’de ‘oyalanmama’ hedefi de Türkiye’nin çıkarları ile örtüşüyor" ifadelerini kullanan Alçı, "Tarih bizim lehimize akıyor sanki" yorumunda bulundu.

'MHP Suriye'deki anlaşmayı tam ve kuvvetle destekliyor'
Yaşanan gelişmeleri MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir'e soran Alçı, MHP'nin Suriye’deki anlaşmayı "tam ve kuvvetle desteklediğini" aktardı.

Alçı'nın aktardığına göre Özdemir, Bahçeli'nin "olacakları öngörerek adımlar attığını" söyledi ve "Şayet Terörsüz Türkiye adımı atılmasa bugün Türkiye vakit kaybettirici tartışmalar içinde oyalanıp duracaktı" iddiasında bulundu.

Özdemir, "DEAŞ ile mücadele merkezleri kurun diyorduk, kuruluyor. Halkın kendi kendini tayin hakkından bahsediyorduk, bu da oldu" diye konuştu.

'PKK'nın kurucu önderi' tartışması: 'Bazı şeyleri Türkiye’nin aşması lazım'
Özdemir, daha öncesinde Öcalan için "terörist başı" gibi ifadeler kullanan Bahçeli'nin, yaptığı son açıklamada Öcalan'a dair kullandığı "PKK'nın kurucu önderi" tabirini kullanması hakkında da konuştu.

Özdemir, "Kabul edelim ya da etmeyelim, bu teknik bir gerçeklik. Genel Başkan bu gerçekliği dile getirdi. Bazı şeyleri Türkiye’nin aşması lazım" dedi.

Özdemir, açıklamasına, "Daha geniş ve olumlu düşünmeliyiz. Ülke olarak bir çok hedefimiz var. Avrupa ile Türkiye arasında da önümüzdeki günlerde güzel gelişmeler göreceksiniz" ifadeleriyle devam etti.

'Hepimizin anayasası olmalı, herkesi kapsamalı'
"Cumhur İttifakı olarak toplumsal ayrışmayı yönetimdeki kucaklaşma ile aşacağız" iddiasında bulunan Özdemir, Alçı'nın yeni anayasa tartışmalarına dair MHP'nin duruşunu sordu.

Özdemir ise "Bu ülke Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Laz, Çerkesiyle hepimizin! Hepimizin anayasası olmalı, herkesi kapsamalı” yanıtını verdi.

Özdemir, Alçı'nın "Peki bu ne demek? Vatandaşlık tanımında değişiklik mi?" sorularına ise şu cevabı verdi:

“Biz MHP olarak 2021 yılında bir çalışma yaptık, bunu AK Parti ile paylaştık fakat kamuoyu ile paylaşmadık. Ancak kırmızı çizgilerimiz belli. Sistemli gitmek lazım. Daha demokratik, daha kapsayıcı bir Türkiye ile 21. Yüzyılda emin adımlarla yürüyeceğiz. Bunun hukuki, diplomatik altyapısını hazırlamak gerekir. Kendimize güvenmeliyiz."

Trump, Venezuela için "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı devreye soktu

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:53:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump, Venezuela için "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı devreye soktu

Trump, Venezuela için "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı devreye soktu

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:53 pmMar 16 2025, 04:53 pm

Trump, Venezuela Çetesiyle Bağlantılı Göçmenleri Hızla Sınır Dışı Etmek İçin Olağanüstü Yetki Kullandı

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela merkezli Tren de Aragua çetesiyle ilişkili olduğu öne sürülen göçmenlerin sınır dışı edilme sürecini hızlandırmak amacıyla olağanüstü bir yetkiyi yeniden yürürlüğe koydu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın 1798 tarihli "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı devreye soktuğu ve bu yetkinin daha önce yalnızca savaş dönemlerinde üç kez kullanıldığı belirtildi.

Başkanlık kararnamesi kapsamında, Tren de Aragua çetesi "yabancı terör örgütü" olarak tanımlanırken, örgütle bağlantısı olduğu düşünülen kişilerin hızla tespit edilerek sınır dışı edilmesi amaçlanıyor.

Ancak bazı hukukçular, savaş dönemi dışında bu tür bir yasanın uygulanmasının ciddi hukuki tartışmalara yol açabileceğini vurguluyor.

ABD, Yemen’de Husilere Hava Saldırısı Düzenledi: 9 Ölü, 9 Yaralı!

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD, Yemen’de Husilere Hava Saldırısı Düzenledi: 9 Ölü, 9 Yaralı!

ABD, Yemen’de Husilere Hava Saldırısı Düzenledi: 9 Ölü, 9 Yaralı!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:50 pmMar 16 2025, 04:50 pm

ABD Başkanı Donald Trump'ın Yemen'deki Husilere karşı askeri harekat başlatma emri vermesinin ardından, ABD ordusu başkent Sana’ya hava saldırısı düzenledi. Husilerin kontrolündeki bölgeyi hedef alan saldırılarda 9 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin ise yaralandığı bildirildi.

ABD’DEN HUSİLERE KARŞI ASKERİ HAREKAT

Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Yemen’deki Husilere karşı kararlı ve güçlü bir operasyon başlattıklarını duyurdu. Trump, Husilerin Amerikan gemilerine, uçaklarına ve insansız hava araçlarına karşı saldırılar düzenlediğini ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.

YEMEN SAĞLIK BAKANLIĞI: CAN KAYBI ARTIYOR

Yemen’in başkenti Sana’daki Sağlık Bakanlığı, saldırı sonucunda 9 kişinin öldüğünü ve 9 kişinin yaralandığını açıkladı. Yetkililer, yaralıların bazılarının durumunun ağır olduğunu belirterek, can kaybının artabileceğine dikkat çekti.

BÖLGEDE GERİLİM YÜKSEK

Son dönemde, ABD ve Husiler arasındaki gerilim tırmanmaya devam ediyor. Yemen’deki Husiler, Kızıldeniz’deki gemilere saldırılar düzenlemekle suçlanıyor. ABD’nin bu saldırıya nasıl bir karşılık vereceği ise merak konusu.

ABD, Husilere yönelik saldırı başlattı!

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:47:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD, Husilere yönelik saldırı başlattı!

ABD, Husilere yönelik saldırı başlattı!

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:47 pmMar 16 2025, 04:47 pm

ABD'nin hava ve deniz kuvvetlerinin Husilere ait hedeflere yönelik düzenlediği saldırılar, New York Times'ın ABD'li yetkililere ve Yemen basınına dayandırdığı haberlere göre, 10'dan fazla saldırıyı içeriyor ve bu operasyonlar ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla gerçekleştirildi. Saldırılarda, radar ve hava savunma sistemleri ile füze sistemleri hedef alındı.

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Yemen'deki Husi teröristlerine karşı güçlü bir askeri eylem başlatılmasını emrettiğini belirterek, Husilere yönelik tehditlerde bulundu. Trump, İran'a da Husi teröristlerine verilen desteğin durdurulması gerektiğini vurguladı ve Amerikan halkını tehdit edenlerin sorumlu tutulacağını söyledi. Ayrıca, Husilerin dünya ticaretini olumsuz etkileyerek küresel deniz yollarına saldırılarına dikkat çekti.

Trump, Joe Biden'ın zayıf tepkisi nedeniyle Husilerin saldırılarının sürdüğünü ve Amerika'nın bu durumu tolere etmeyeceğini ifade etti. Ayrıca, Amerikan gemilerine yapılan Husi saldırılarının dünya ekonomisine zarar verdiği ve masum insanların yaşamını tehlikeye attığı belirtildi. ABD'nin bu durumu engellemek için tüm gücüyle harekete geçtiği ve teröristlerin üslerine yönelik hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

ABD’de şiddetli fırtınalar devam ediyor: Can kayıpları artıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:43:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD’de şiddetli fırtınalar devam ediyor: Can kayıpları artıyor

ABD’de şiddetli fırtınalar devam ediyor: Can kayıpları artıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:43 pmMar 16 2025, 04:43 pm

ABD’de etkili olan şiddetli fırtınalar, Texas ve Missouri başta olmak üzere birçok eyalette hayatı olumsuz etkiledi. Yetkililer, Texas ve Missouri’de en az 17 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Texas, Missouri, Oklahoma, Mississippi ve Alabama eyaletlerini etkisi altına alan olumsuz hava koşulları, ciddi hasarlara yol açtı. Texas eyalet yetkilisi Cindy Barkley, Amarillo bölgesinde yoğun toz fırtınası nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üç kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Barkley, görüş mesafesinin neredeyse sıfıra indiğini ve sürücüler için büyük risk oluşturduğunu belirtti.

Missouri'nin Ozark bölgesinde etkili olan fırtına sonucunda 11 kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer, fırtınanın yol açtığı yıkımın fotoğraflarını paylaşırken, gün ağardığında hasarın daha net ortaya çıkacağını ifade etti.

Arkansas eyaletinde de şiddetli fırtına nedeniyle üç kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Öte yandan, Oklahoma’da etkili olan aşırı rüzgarlar ve kurak hava koşulları nedeniyle 130’dan fazla yangın çıktı. Yetkililer, bazı bölgelerde tahliye kararları alındığını duyurdu.

Şiddetli rüzgarlar ve toz fırtınaları birçok eyalette elektrik direklerinin ve ağaçların devrilmesine sebep olurken, geniş çaplı elektrik kesintileri yaşandı. Alabama, Kansas ve Missouri eyaletlerinde hava koşulları ve yangın tehlikesi nedeniyle acil durum ilan edildi.

Meteoroloji uzmanları, fırtınanın hafta sonu boyunca etkisini sürdüreceğini, Mississippi ve Alabama’da kasırga riskinin yüksek olduğunu belirtiyor. Yetkililer, ani sel baskınlarına karşı vatandaşlara uyarılarda bulunarak tedbirli olunmasını tavsiye ediyor.

"ABD’de şiddetli fırtınalar devam ediyor: Can kayıpları artıyor" haberi, 16 Mart 2025 tarihinde yazılmıştır. 16 Mart 2025 tarihinde de güncellenmiştir.

Alaycı davrandım

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:38:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Alaycı davrandım

Alaycı davrandım

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:38 pmMar 16 2025, 04:38 pm

Trump Mayıs 2023’teki konuşmasında “Ruslar ve Ukraynalılar ölüyor. Onların ölmesini durdurmak istiyorum. Bunu yapacağım, 24 saat içinde yapacağım” demişti.

Eylül 2024’te dönemin başkan yardımcısı Kamala Harris ile yaptığı münazaradaysa Trump, şöyle konuşmuştu:

“Bu, çözülmek için can atan bir savaş. Ben daha başkan olmadan bu işi halledeceğim. Eğer kazanırsam, seçilmiş başkan olduğumda, yapacağım şey biriyle konuşacağım, diğeriyle konuşacağım. Onları bir araya getireceğim.”

Euronews’ün aktardığına göre kendisiyle yapılan bir röportajda savaşı bir günde bitirme vaadi hatırlatılan ABD başkanı şu açıklamayı yaptı:

“Bunu söylerken biraz alaycı davranıyordum. Aslında demek istediğim, bu işi çözüme kavuşturmak istiyorum ve sanırım başarılı olacağım.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den ‘iyi hisler’ aldığını söyleyen Trump, Rus mevkidaşını barışı ‘gerçekten istediğini’ için övdü.

Trump, Putin’in üç yıl önce başlattığı savaşta ateşkesi kabul etmemesi halinde planının ne olacağı sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bu dünya için kötü haber çünkü çok fazla insan ölüyor. Ama bence kabul edecek. Onu çok iyi tanıyorum ve bence kabul edecektir.”

Türkiye tatilinde 8 milyon ruble harcadı, hakkında soruşturma açıldı…

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:35:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Türkiye tatilinde 8 milyon ruble harcadı, hakkında soruşturma açıldı…

Türkiye tatilinde 8 milyon ruble harcadı, hakkında soruşturma açıldı…

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:35 pmMar 16 2025, 04:35 pm

Türkiye’de yaptığı tatillerde 8 milyon ruble harcayan Tataristan’ın Bügülme kentinin Belediye Başkanı Linar Zakirov’un mal varlığı ve harcamaları ilgili soruşturma başlatıldı.

Tataristan Savcılığının elde ettiği bilgilere göre Zakirov'un son beş yılda sadece Türkiye'ye yaptığı tatil harcamaları 8 milyon rubleyi buluyor. Geliriyle orantısız harcamaları tespit edilen Zakirov’un ailesine ait 121 milyon ruble değerindeki mal varlığına el konulması için dava açıldı.

Zakirov'un yüksek meblağlı tatil harcamalarını belgelemesini isteyen savcılığa ödemeleri nakit gerçekleştirdiğini söylemesi ve seyahatini organize eden seyahat acentasının da bilgi paylaşımından kaçınması, hakkındaki şüpheleri daha da artırdı.

TGC: Sözcü Gazetesi’nin 26 muhabir ve yazarının suç duyurusuyla yıldırılmaya çalışılmaları kabul edilemez

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:32:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TGC: Sözcü Gazetesi’nin 26 muhabir ve yazarının suç duyurusuyla yıldırılmaya çalışılmaları kabul edilemez

TGC: Sözcü Gazetesi’nin 26 muhabir ve yazarının suç duyurusuyla yıldırılmaya çalışılmaları kabul edilemez

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:32 pmMar 16 2025, 04:32 pm

İş insanı Mehmet Cengiz, Cengiz Holding'in aldığı ihale veya doğaya zarar verdiğine ilişkin haberler yazan Sözcü gazetesinin 26 yazar ve muhabiri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Basın özgürlüğüne yönelik var olan sınırlamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Son olarak Cengiz Holding’in patronu Mehmet Cengiz yaptıkları haber ve yazdıkları yazılar nedeniyle Sözcü Gazetesi muhabiri ve yazarı 26 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Bu girişimin adil bir yargılama düzeninde karşılık bulmayacağına inanıyoruz.
Zira; Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Gazeteci; halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüğünü kullanırken kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçekleri çarpıtmadan aktarmak zorundadır.

Haberin verilmesinde kamu yararı varsa, güncelse, görünür gerçeğe de uygunsa ve meslek ilkelerini dikkate alarak kaleme alınmışsa o haber sonuçları ne olursa olsun hukuka uygun kabul edilir.

Gazeteciler Anayasa’dan ve Basın Kanunu’ndan aldıkları hakla görevlerini yerine getirirken cezalandırılamazlar.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 26.maddesi ‘Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez’ hükmünü taşımaktadır. Bu nedenle benzer her türlü girişim başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur.

Tam tersi bir süreç işlemesi gerekirken gazetecilerin tazminat davaları ve hapis cezası tehditleriyle yıldırılmaya çalışılması kabul edilemez, karşılık bulmamalıdır.

Gazetecilik suç değildir. Demokratik bir ülke olabilmemiz için haberin serbest dolaşımı şarttır. Gazetecilerin suç duyuruları, davalar ve hapis cezasıyla baskı altına alınmaya çalışılması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne aykırıdır.”

ATM'den para çekmede yeni dönem: İşlem yapmak zorlaşacak!

HABER MERKEZİ — 2025-03-16T16:27:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ATM'den para çekmede yeni dönem: İşlem yapmak zorlaşacak!

ATM'den para çekmede yeni dönem: İşlem yapmak zorlaşacak!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 16 2025, 04:27 pmMar 16 2025, 04:27 pm

ATM'lerden para çekmek ve banka hesabı açmak için yeni güvenlik önlemleri hayata geçiriliyor. Yargı Reformu Stratejisi kapsamında, ATM'lere yüz tanıma sistemi entegre edilecek. Artık, güvenlik kameraları tarafından tespit edilemeyen kişiler para çekme işlemi gerçekleştiremeyecek.

GÜVENLİK KAMERALARI KAYITLARI İKİ YIL SAKLAYACAK
ATM’lerde yapılan işlemler sırasında, güvenlik kameralarına kaydedilen yüz görüntüleri, en az iki yıl boyunca saklanacak. Bu adım, dolandırıcılık ve bilişim suçlarına karşı daha etkin bir koruma sağlamayı amaçlıyor.

ÇİPLİ KİMLİK OLMADAN HESAP AÇILAMAYACAK
Banka hesabı açarken de çipli kimlik kartı zorunluluğu getiriliyor. Bu düzenleme, kimlik sahteciliği ve dolandırıcılık gibi suçların önüne geçmek için tasarlandı.

Yargı Reformu Stratejisi çerçevesinde, bankalar ve mobil operatörler yeni yükümlülükler altına girecek. Bankacılık ve bilişim sistemleri üzerinden işlenen suçlarda, suçla bağlantılı hesaplar askıya alınacak ve mağdurun zararları iade edilecek.

BANKALARA CEZA UYGULANACAK
Savcı veya hakim tarafından talep edilen belgeleri 10 gün içinde teslim etmeyen banka ve finans kuruluşlarına idari para cezası verilecek.

ATM'den para çekerken dikkat edilmesi gerekenler ise şöyle:

Yüz tanıma sistemine uygun şekilde kameraya bakarak işlem yapın.
Güvenli bir ortamda işlem gerçekleştirin.
PIN kodunuzu girerken etrafınızı kontrol edin.
İşlem sonrası 'İptal' tuşuna basmayı unutmayın.
Bu yeni sistem, dolandırıcılıkla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

MBB’DE 1 TEKLİF İLE İHALE

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T19:56:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB’DE 1 TEKLİF İLE İHALE

MBB’DE 1 TEKLİF İLE İHALE

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 07:56 pmMar 15 2025, 07:56 pm

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, 2024/1540461 İKN numaralı, "İLAÇLAMA MAKİNELERİ" alım ihalesi yapılır.

Bu iş için 7 sayfalık bir teknik şartname hazırlanır. Bu şartnamenin ilk sayfası aşağıda:

Son sayfası da aşağıda:

İdari şartnamesi hazırlanır. Üzerinde bir kaşe yada imza yok. Ancak İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: İbrahim CAN diye ibare konur.

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen ve hiç kimsenin bilmemesi gereken yaklaşık maliyet ise: 11.785.625,00 TRY.

İşin teslim edileceği yer: Siteler Mah. Makine İkmal Sahası İçi Akdeniz/MERSİN Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Temizlik Şube Müdürlüğü deposu

Ne hikmet ise bu ihaleye BİR KİŞİ TEKLİ ATAR VE O ŞANSLI KİŞİDE DE BU İŞ KALIR (!)

İşi alan firma: ÇEVRE İLAÇ MAKİNA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ - A.O.S.B. 10026 8 ÇİĞLİ / İZMİR

İşin süresi: 05.02.2025 - 05.04.2025 tarihleri arası

Kaç paraya alırlar: 10.375.000,00 TRY ye sözleşme imzalanır.

Bu rakamın içinde KDV yok. İş bitimi Fatura kesilirken birde KDV ilave olacak. Rakam daha da artacak.

10,5 MİLYONA RAMAK KALMIŞ…

Eski para ile 10,5 TRİLYON….

5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU açısından DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA:

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8. Maddesinde YUKARIDA NE DİYORDU?:

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

GENÇLİK SPOR HİÇ DÜZELMEYECEK Mİ?!

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T18:10:00+03:00

www.artikacatring.com<"> GENÇLİK SPOR HİÇ DÜZELMEYECEK Mİ?!

GENÇLİK SPOR HİÇ DÜZELMEYECEK Mİ?!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 06:10 pmMar 15 2025, 06:10 pm

MERSİN GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ, 2025/127488 İKN numarası ile "Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Programı kapsamında Şoförsüz ve Yakıtsız Araç Kiralama Hizmet Alımı" işini ihaleye çıkar.

İhaleyi sözde açık yapacaklar. Bir teknik şartname hazırlanır. İşleme konur. Burada bir parantez açalım, (işi açık vermek istemeyen, sürekli pazarlık ile işleri götüren ekipler, AÇIK ihalelerde şartnameleri hazırlarken mutlaka ya yanlış, ya eksik, ya hatalı bir madde koyarlar, tabi işi vermek istedikleri firmanın kendi değil yan firması işe itiraz eder. Bu sefer zeyilname çıkar. Yine eksik yâda hatalı yapılır, bu kez ihaleye katılım yapanlar KİK’e itiraz edip bozdururlar, böylece AÇIK ihalede düzen tutulmaz olur, yine pazarlığa geçerler. Hepsi bir düzen içinde yürür gider. İşin perde gerisini kimse araştırmaz. Tüm kurumlarda bu dümen titizlikle uygulanır. Buruda ne yapılmıştır bilemeyiz. Devlet araştıracak)

Bu ihalede şartnamedeki hata fark edilip bir zeyilname yapılır. Ve gün gelir 4.3.2025 günü bu ihaleyi yaparlar.

Şu anda EKAP kayıtlarına "Teklif Değerlendirme Tamamlanmış" diye geçmişler. İhalenin sonucu açıklanmış değil. Geliyoruz biz başkaca detaylara:

3 sayfa teknik şartname hazırlanır. İlk sayfadan bir görüntü aşağıda…

Bu şartnameyi kimin hazırladığı, sorumluluğun kimde olduğu belli değil, çünkü altında imza ve kaşe yok.

İdari şartnameye bakıyoruz. Orada da kaşe ve imza yok. Ancak, İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Mehmet Özgür GÖZDE (Şube Müdürü V.), Ufuk AKBAŞ (Şube Müdürü V.) şeklinde ibare koymuşlar.

Haber yapılırken an itibari ile EKAP ekran görüntüsü aşağıda:

Bugün ayın 15’i olmuş, sonuç ilanı oraya konmuyor. Acaba niye?

Dedik ve KİK de bir itiraz var mı diye sorguladık. Sorgulamada herhangi bir itirazında olmadığını gördük. Ekran aşağıda:

BU ARADA YÜRÜRLÜKTEKİ TASARRUF GENELGELERİDE AYRI BİR MEVZU.....

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Yeraltı örgütü: Zelenski'nin çevresindeki yabancılar onun olası tasfiyesini tartışıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T17:27:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yeraltı örgütü: Zelenski'nin çevresindeki yabancılar onun olası tasfiyesini tartışıyor

Yeraltı örgütü: Zelenski'nin çevresindeki yabancılar onun olası tasfiyesini tartışıyor

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 05:27 pmMar 15 2025, 05:27 pm

Yeraltı kaynağı Ria'ya "Liderler sürgündeki Polonya hükümetinin kaderini yaşayacağı konusunda anlaşırlarsa seçeneklerden biri, kimseye karşı herhangi bir suçlamada bulunmadan basitçe 'kaybolması'. Anlaşmazlarsa, bir tür zehirden ölecek. Onu canlı bırakmaktan söz edilmiyor. Bu burada anlaşılıyor ve çeşitli seviyelerdeki yabancılar tarafından neredeyse açıkça ifade ediliyor." dedi.

Kaynağın belirttiği gibi, onların görüşüne göre Zelenski çok şey biliyor ve çok şey yaptı; kimsenin onu canlı olarak istemesi gerekmiyor.

Ukrayna parlamento milletvekili Maryana Bezugla, ABD'nin Ukrayna'yı teslim olmaya zorlamak için Zelenski'nin yerine birini hazırladığını iddia etti. - hibya haber ajansı

Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Genel Af çağrısı yaptı

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T17:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Genel Af çağrısı yaptı

Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Genel Af çağrısı yaptı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 05:22 pmMar 15 2025, 05:22 pm

Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Teoman Mutlu, Adalet Bakanlığı’na ve hükümete genel af çağrısında bulundu. Genel af talebinin sadece suçlular üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Mutlu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle mağdur olan geniş bir kesimin de bulunduğunu söyledi. Mutlu, şunları kaydetti:

"Hapishaneler dolup taşmış durumda. Mahkumlar yerlerde yatıyor, cezaevleri yönetilemez hale gelmiş. Açıkça söylüyorum, acil bir af çıkarılmalıdır. Affın kapsamını belirlemek zaten Meclis’in yetkisindedir. Toplumun istemediği hiçbir suça af getirmeyin. Ancak bir kamuoyu yoklaması yapın, bakın halkın yüzde 80’i affı destekliyor.

Bugün on binlerce şoför, çeşitli nedenlerle ehliyetini kaybettiği için ekmek bulamıyor. Esnafımızın yüzde 50’si banka kara listesine girmiş durumda. Pandemi, deprem, ekonomik kriz... Tüm bunlar insanların borçlarını ödeyememesine neden oldu. Bu insanlara bir defaya mahsus bir fırsat verilmesi gerekiyor. Elinizi vicdanınıza koyun. Affetmek, toplumu rahatlatır. Piyasayı rahatlatır. Bugün siyasi partilerin hiçbiri artık genel affa karşı çıkamaz. Konu yeterince olgunlaşmıştır.

“Apo’yu konuşturabiliyorsak halkın mağduriyetine de bakmak zorundayız”

Eğer terörist başı Apo’yu karşımıza alıp çağrılarını konuşabiliyorsak, halkımızın mağduriyetlerini de konuşmak zorundayız. Bu vatandaşlarımızı bir defaya mahsus affetmenin ne sakıncası olabilir? Türkiye Yüzyılı ‘Terörsüz Türkiye’ sloganlarıyla süsleniyor ama unutmayalım ki toplumsal barışın temel şartlarından biri de adalettir. Adalet sadece ceza vermek değil, bazen de toplumsal huzuru sağlayacak adımlar atabilmektir. Türkiye toplumsal barışı sağlamak ve ekonomiyi rahatlatmak adına bir genel af ile yeni bir başlangıç yapmalıdır. Halkın sesine kulak verin, adil bir af düzenlemesiyle toplumsal barışı yeniden sağlayın.” - ANKA

Mahmut Arslan: "Mersin Sanayi Odası Kurulmalı, Şehir Sanayide Hak Ettiği Yere Gelmelidir!"

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T17:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Mahmut Arslan: "Mersin Sanayi Odası Kurulmalı, Şehir Sanayide Hak Ettiği Yere Gelmelidir!"

Mahmut Arslan: "Mersin Sanayi Odası Kurulmalı, Şehir Sanayide Hak Ettiği Yere Gelmelidir!"

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 05:15 pmMar 15 2025, 05:15 pm

"Sanayi, Bir Şehir İçin Devrimdir!"
Mersin’de bir Sanayi Odası kurulması için öncülük eden Mahmut Arslan, bu girişimin neden önemli olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

"Sanayi, bir şehir için devrim niteliğindedir. Üretim olmayan bir yerde ekonomik gelişim de olmaz, istihdam da sağlanamaz. Biz sanayiciler olarak üretim yapıyor, istihdam sağlıyoruz. Bu sadece iş dünyasına değil, siyasal ve ekonomik istikrar açısından da büyük bir katkıdır. Mersin gibi bir şehir, sanayisiyle de büyümeyi hak ediyor."

Sanayi Odası’nın kurulması için sanayicilerle birlikte imza kampanyası başlattıklarını belirten Arslan, bin imza toplandığında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) gerekli iznin alınacağını ifade etti.

"Mersin, Sanayi İçin En Doğru Adrestir!"
Mersin’in coğrafi ve ekonomik avantajlarına dikkat çeken Arslan, sanayi yatırımlarının buraya yönelmesi gerektiğini belirtti:

"Mersin, sanayi için tüm imkanlara sahip bir şehir. Karayolları, demiryolları, havayolu, serbest bölge ve en önemlisi büyük bir limanı var. Büyük sanayi kuruluşlarının liman kentlerini tercih etmesi boşuna değil. Türkiye’nin dev firmaları Mersin’e yatırım yapıyor, çünkü lojistik açısından büyük bir avantaj sunuyor. Biz Sanayi Odası’nı kurarak, daha fazla büyük yatırımcıyı buraya çekmeyi hedefliyoruz. Bu, şehrimizin ekonomisini güçlendirecek ve iş imkanı yaratacaktır."

"Sanayi Olmadan Kalkınma Olmaz!"

Sanayinin önemine bir kez daha vurgu yapan Arslan, Mersin’in bir Sanayi Odası’na kavuşmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirterek, şu çağrıda bulundu:

"Sanayinin olmadığı bir şehir düşünülemez. Üretimin olmadığı bir yerde devletler de çaresiz kalır. Bizim amacımız, Mersin’i bir sanayi merkezi haline getirmek ve buraya daha fazla yatırım çekmektir. Tüm sanayicileri bu sürece destek vermeye çağırıyorum. Mersin’in geleceği sanayide, üretimde ve istihdamda!"

Mersin’in sanayiye olan ihtiyacının altını çizen Mahmut Arslan, Sanayi Odası’nın kurulmasıyla şehrin ekonomik anlamda yeni bir döneme gireceğini belirtti.

HABER VE KAYNAK: https://mobil.internethaberajansi.com.tr/

www.haberanaliz.net ' in NOTU:

Başarılı ve mütevazi bir iş adamı olan Mahmut Arslan, Başta Mersin sonrasında Ülkemiz için çok büyük bir şanstır. Söylediği sanayi odası için hiç bir maddi beklenti içinde olmadan, kentimizin çıkarı için her türlü yanındayız. ALLAH YAR YARDIMCISI OLSUN, YOLUNU AÇIK ETSİN.

Cumhurbaşkanı Erdoğan' a açık mektup...

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T17:13:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Cumhurbaşkanı Erdoğan' a açık mektup...

Cumhurbaşkanı Erdoğan' a açık mektup...

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 05:13 pmMar 15 2025, 05:13 pm

Cumhurbaşkanı Erdoğan' a açık mektup...
Bebek katili Öcalan' ın villaya çıkacağı iddialarına yalanlama gelmediğine göre kulislerde konuşulan konulardan biri olan bu konu doğru demektir.
Aşağıda yazacağım diğer doğrular sırasıyla;
*5 bin üzerindeki Fetöcü yargı mensubunun kararıyla mağdur olan mahkumlar var.
*Adliye koridorları tıklım tıklım dolu.Yeni adliye binaları yapılıyor.
*Mahkemelerdeki dava yoğunluğu nedeniyle yeni mahkemeler açıldı...
*Hakaret ve iftira davaları çoğunlukla.
*Trollerin, kriptoların ve komplo ile kumpascıların suç duyurusu üzerine açılan 'KH' davaları sayısı bir hayli fazla.
*Cezaevlerindeki yoğunluk nedeniyle yeni ceza evleri yapılıyor.
Bu acı gerçekleri en iyi bilen bir Cumhurbaşkanı olarak zatıalinizden en başta yargılaması devam eden hakaret ve iftira davaları başta, çocuklara kadınlara yönelik cinayet, taciz ve tecavüz davaları hariç diğer tüm suçlara bir genel af için düğmeye basmanız gerekiyor.
Bir siyasetçi ve Araştırmacı Yazar olarak bu mektubu gerçek barış için yazdım.
Samimi olarak soruyorum.
Zatıalinize hakaret veya iftiradan yargılananlar Öcalan' dan daha mı ağır suçlu?
Tevfik Diker

Demir eksikliği için gıda takviyeleri ne zaman işe yarıyor?

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T10:37:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Demir eksikliği için gıda takviyeleri ne zaman işe yarıyor?

Demir eksikliği için gıda takviyeleri ne zaman işe yarıyor?

SAĞLIK

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 10:37 amMar 15 2025, 10:37 am

Üstelik çeşit çeşit sağlık sorununa yol açabiliyor. Kadınlarda demir eksikliği anemisi (bedenin yeterli alyuvar üretebilecek kadar demire sahip olmaması) engelliliğe yol açan en yaygın nedenlerden.

Gazeteci Amanda Ruggeri'nin BBC Future için yazdığı makaleye göre hamile kadınların yeterince demiri olmadığında, fetüslerin beyin gelişimi bundan etkilenebiliyor. Ayrıca ölü doğum, doğum sırasında ölüm, erken doğum ve düşük kiloyla doğum risklerini de artırıyor.

Bebeklerde ve küçük çocuklarda ise uzun vadeli gelişimlerini etkileme ihtimali taşıyor. Araştırmalar demir eksikliği çeken çocukların mutluluğunun ve sosyal etkinliğinin azaldığını gösteriyor.

Dahası, demir eksikliği takviyelerle giderilse bile, motor yetenekleri ve ilerleyen yaşlardaki bilişsel gelişimleri daha düşük kalabiliyor.

Yetişkinlerde ise engelliliğin en büyük nedenlerinden biri. Nadir vakalarda hayati tehlikelere bile yol açabiliyor.

Yaygın bir sorun

İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nden beslenme profesörü Michael Zimmerman bunun büyük bir küresel sorun olduğunu söylüyor.

Mikrobesin yetersizliği üzerine uzun yıllardır çalışan Prof. Zimmerman "Demir eksikliği çok yaygın. Bunu azaltma çabaları da hızlı sonuç vermiyor. Üstelik pek çok engellilikle de ilişkili" diyor.

Çoğu bilim insanı demir eksikliğinin yaygın olduğu konusunda hemfikir. Fakat demir eksikliğinin tam tanımı veya başka şikayetlere yol açmadığı durumlarda sağlığa olumsuz etkisi konusunda hâlâ sorular var. Peki insanlar ne zaman demir desteği almalı veya almamalı?

Demir eksikliği ve anemi bağlantısı

Bir kişinin demir eksikliğinin olması, anemi olacakları anlamına gelmiyor. Avustralya'daki Melbourne Nüfus ve Küresel Sağlık Okulu Başkanı ve demir eksikliği uzmanı klinik hematolog Sant-Rayn Pasricha "Demir eksikliği anemiden önceki aşamadır" diyor.

Pasricha'nın da aralarında bulunduğu bazı uzmanlar demir eksikliğinin her durumda bir sorun oluşturmayabileceğini düşünüyor – özellikle de bu kişilerin bir sağlık şikayeti yoksa.

Dünya Sağlık Örgütü için yaptığı bir araştırmada demir eksikliği olan ve halsiz hisseden kadınlara demir takviyesi verildiğinde halsizliklerinin geçtiğini fakat demir eksikliği olmasına rağmen halsiz hissetmeyen kadınlara takviye verildiğinde ise enerji seviyelerinde bir değişim olmadığını görmüş:

"Bu da bize gösteriyor ki, en azından yetişkinlerde, demir eksikliği nedeniyle kötü hisseden kişilerin tedavi edilmesi önemliyken, bunun etkisini hissetmeyen kişilere de demir takviyesi verilmesinin gerekli olup olmadığı meçhul."

BBC.TÜRKÇE

Yaygın görülen vajinal 'dengesizlik' cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olabilir

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T09:43:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yaygın görülen vajinal 'dengesizlik' cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olabilir

Yaygın görülen vajinal 'dengesizlik' cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olabilir

SAĞLIK

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 09:43 amMar 15 2025, 09:43 am

İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS), BV'nin vajinadaki doğal bakteri dengesinin değişmesiyle oluştuğunu ve bir STI olmadığını belirtse de, BV'nin cinsel ilişkiyle tetiklenebildiği biliniyor.

Ancak yeni bir araştırma BV'nin cinsel ilişki sırasında bulaştığını ve STI tanımına uyduğunu buldu.

Dünya çapında kadınların yaklaşık üçte birini etkileyen hastalık, kısırlık, erken doğum ve yenidoğan ölümlerine yol açabiliyor.

Avustralya'da yapılan ve New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, BV tedavisinde yalnızca hastayı değil, cinsel partneri de tedavi etmek, enfeksiyonun tamamen temizlenmesi için kritik önem taşıyor.

BV, vajinal akıntıya neden olan yaygın bir enfeksiyon.

Keskin, balıksı bir kokuya yol açabiliyor.

Ayrıca akıntının rengi ve kıvamı değişkenlik gösterebiliyor, grimsi-beyaz renkte ve sulu bir hale gelebilir.

Ancak, BV'li kadınların yarısı hiçbir belirti göstermez.

BV genellikle ağrı veya kaşıntıya neden olmaz ve antibiyotik tabletler, jeller veya kremlerle tedavi edilebilir.

Araştırma için bakteriyel vajinozlu 164 çiftin katıldığı deneyde, araştırmacılar BV'yi cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak tedavi etti. Böylece sadece kadına değil, her iki cinsel partnere de antibiyotik vererek daha yüksek iyileşme oranlarına ulaştılar.

Doktorlar, bu yaklaşımla BV'nin tekrarlanmasının yarı yarıya azaldığını anladılar.

Araştırmacılardan Prof. Dr. Catriona Bradshaw, "Deneyimiz, partnerlerden bulaşan enfeksiyonun kadınların tekrar tekrar BV'ye yakalanmasında büyük bir etken olduğunu gösterdi. Bu da BV'nin aslında bir STI olduğuna dair kanıt sağlıyor" dedi.

Bulgularla birlikte BV'nin rutin tedavisinin her iki partneri de kapsaması gerektiği belirtiliyor.

BBC.TÜRKÇE

İran’da zorunlu başörtüsü yasası askıya alındı

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:38:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İran’da zorunlu başörtüsü yasası askıya alındı

İran’da zorunlu başörtüsü yasası askıya alındı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:38 amMar 15 2025, 12:38 am

İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim’e göre, başkent Tahran’da düzenlenen bir etkinlikte konuşan Hukuk İşlerinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ensari, ülkede büyük bir kesimin tepkisini çeken zorunlu başörtüsü yasasına dair açıklamada bulundu.

Önceki hükümet döneminde hazırlanan yasanın bazı kısımlarının uygulanamaz durumda olduğunu söyleyen Ensari, “Ülkenin çıkarları doğrultusunda, yürütme makamı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Ofisi tarafından bu yasada bir değişiklik hazırlanıp parlamentoya gönderilinceye kadar yasanın yayımlanmasını geçici olarak engellemeye karar verdi” dedi.

Zelenskiy: Dünya barış istiyor, Rusya süreci zorlaştırıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:25:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Zelenskiy: Dünya barış istiyor, Rusya süreci zorlaştırıyor

Zelenskiy: Dünya barış istiyor, Rusya süreci zorlaştırıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:25 amMar 15 2025, 12:25 am

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Tüm dünya barış istiyor. Ancak sadece Rusya savaşı sona erdirmek istemiyor. Bunun yerine savaşı uzatacak şartlar arıyor. Barış yönünde adımlar atmalı ve savaşın hala devam etmesinin tek nedeni üzerinde baskı kurmalıyız" dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Patrik Bartholomeos ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Zelenskiy görüşmenin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ekümenik Patrik Bartholomeos ile görüştüm ve özellikle bu günlerde ve haftalarda devletimiz, halkımız ve geleceğimiz için ettiği dualar için minnettarlığımı ifade ettim. Ukrayna halkı Patrik Hazretlerinin manevi desteğini derinden takdir etmektedir" dedi.

G7’den Rusya’ya çağrı: Ateşkesi kabul et

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:19:00+03:00

www.artikacatring.com<"> G7’den Rusya’ya çağrı: Ateşkesi kabul et

G7’den Rusya’ya çağrı: Ateşkesi kabul et

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:19 amMar 15 2025, 12:19 am

Kanada'da bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, 2 gün süren toplantıların ardından Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne destek veren ve Rusya'yı ateşkesi kabul etmeye çağıran bir ortak bildiri yayımladı.

Kanada'da bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanları 2 gün süren toplantıların ardından ortak bildiri yayımladı. Kanada'nın Quebec kenti yakınlarındaki La Malbaie kasabasında bir araya gelen ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İngiltere'nin dışişleri bakanları ile AB Yüksek Temsilcisinin katıldığı zirvenin ortak bildirisinde, Ukrayna'nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne verilen destek bir kez daha teyit edildi.

Dünyanın en güçlü okyanus akıntısı yavaşlıyor, şimdi ne olacak?

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:10:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Dünyanın en güçlü okyanus akıntısı yavaşlıyor, şimdi ne olacak?

Dünyanın en güçlü okyanus akıntısı yavaşlıyor, şimdi ne olacak?

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:10 amMar 15 2025, 12:10 am

Antarktika etrafında saat yönünde giden Antarktik Kutup Akıntısı, dünyadaki en güçlü akıntı. Gulf Stream Akıntısı'ndan beş kat, Amazon Nehri'nden de 100 kat daha güçlü.

Büyük Okyanus, Atlantik Okyanusu ve Hint Okyanusunu birleştiren küresel okyanus "taşıma bandının" bir kısmını oluşturuyor.

Sistem Dünya'nın iklimini düzenliyor, küresel çapta su, sıcaklık ve besleyici maddeler pompalıyor.

Fakat Antarktika'da buzların erimesiyle ortaya çıkan tatlı, soğuk su okyanus suyunun tuz oranını düşürüyor ve bu durum yaşamsal önemdeki bu okyanus akıntısını tehdit ediyor.

Yeni bir araştırma Antarktik Kutup Akıntısı'nın dünyanın ısınması sonucu 2050 itibarıyla % 20 zayıflayacağına işaret ediyor.

Bunun Dünya'daki yaşama büyük etkileri olabilir.

Suriye'de geçici anayasa imzalandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Suriye'de geçici anayasa imzalandı

Suriye'de geçici anayasa imzalandı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:07 amMar 15 2025, 12:07 am

Eş-Şera'nın 13 Mart'ta imzaladığı 53 maddelik beyanname, geçici anayasa görevi görecek.

Asıl anayasanın hazırlanmasının beş yıl sürmesi planlanıyor.

Beyanname, önceki Suriye anayasasında olduğu gibi Suriye Devlet Başkanı'nın Müslüman olmasını zorunlu tutuyor ve İslam kanunlarının yasamanın temel kaynağını teşkil ettiğini vurguluyor.

Geçici anayasaya, ülkenin resmi adının Suriye Arap Cumhuriyeti olarak kalmasını öngörüyor.

Belge ayrıca güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, kadın hakları, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel unsurları da koruma altına alıyor.

Paşinyan'ın 'soykırım' açıklamaları Türkiye-Ermenistan ilişkileri için ne anlama geliyor?

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Paşinyan'ın 'soykırım' açıklamaları Türkiye-Ermenistan ilişkileri için ne anlama geliyor?

Paşinyan'ın 'soykırım' açıklamaları Türkiye-Ermenistan ilişkileri için ne anlama geliyor?

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:04 amMar 15 2025, 12:04 am

Paşinyan, "Resmi tutumumuz, Ermeni Soykırımı'nın uluslararası alanda tanınmasının bugün dış politika önceliklerimiz arasında yer almadığıdır" dedi.

Ermeni diasporasına da seslenen Paşinyan, uzaktaki bir ülkenin 1915 olaylarını soykırım olarak tanımasının Ermenistan devleti ve halkına güvenlik, refah ve barış getirmediğini vurguladı.

Azerbaycan ve Türkiye ile ayrı ayrı görüşmeler sürdüren Ermenistan'dan gelen bu açıklama, Ankara ve Yerevan arasında "soykırım" düğümününün çözülebileceği şeklinde değerlendirildi.

Türkiye ve Ermenistan, 2021 yılında ilişkilerde "normalleşmeye" karar verdi.

Karşılıklı atanan özel temsilciler aracılığıyla diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi ve sınırların açılmasını da içeren kapsamlı bir müzakere başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bu süre içerisinde iki kez yüz yüze görüştüler.

Paşinyan, Erdoğan'ın Mayıs 2023 seçimleri sonrası düzenlenen yemin törenine katılmak için Ankara'ya da geldi.

Trump: Rusya'yla 'iyi ve verimli' görüşmeler yaptık

HABER MERKEZİ — 2025-03-15T00:01:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump: Rusya'yla 'iyi ve verimli' görüşmeler yaptık

Trump: Rusya'yla 'iyi ve verimli' görüşmeler yaptık

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 15 2025, 12:01 amMar 15 2025, 12:01 am

Trump kendisine ait Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda "Dün Rusya lideri Vladimir Putin ile çok iyi ve verimli görüşmeler yapıldığını" söyledi ve "Bu kanlı savaşın sonunda bitmesi için iyi bir şans var" dedi.

Ancak ABD Başkanı büyük harflerle "Ama tam şu anda binlerce Ukrayna askeri Rus Ordusu tarafından sarılmış halde ve çok kötü ve savunmasız konumdalar" diye yazdı.

Trump "Başkan Putin'den hayatlarının bağışlanamsını güçlü bir şekilde istedim. Bu korkunç bir katliam olur. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir katliam" diye devam etti.

ERDOGAN:“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

HABER MERKEZİ — 2025-03-14T16:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOGAN:“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

ERDOGAN:“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 14 2025, 04:15 pmMar 14 2025, 04:15 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, sofralarını sağlık çalışanlarıyla paylaşmanın memnuniyeti içerisinde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 81 vilayetinde millete fedakârca hizmet eden, toplam sayısı 1,5 milyonu bulan sağlık ordusunun her bir mensubuna ayrı ayrı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı'nın idrak edildiğini, hekimlerle birlikte tüm sağlık çalışanlarının bayramını gönülden kutladığını belirtti.

Tıp Bayramı'nın ülke, millet ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programı düzenleyen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Malumunuz 14 Mart, tıp tarihimizde iki önemli vakanın yıl dönümüdür. Bunlardan ilki tıp eğitimiyle ilgilidir. Bundan tam 198 yıl önce 14 Mart 1827'de ordumuza hekim yetiştirmek üzere Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire kurulmuştur. Böylelikle ülkemizde modern tıp eğitimi resmen başlamıştır. 14 Mart'ın tekabül ettiği diğer bir hadise ise tıbbiyelilerin beyaz önlüklerini bayrak yaparak başlattıkları muhteşem kıyamdır. İstanbul'un ve okullarının işgal edilmesine itiraz eden tıbbiyeliler, 14 Mart 1919'da okulun iki kulesi arasına astıkları büyük bir Türk bayrağı ile tüm öğrencileri toplantıya çağırmışlardır."

Direnişin önderlerinden Dr. Memduh Necdet'in duygu ve cesaret yüklü cümlelerinin bugün bile herkes için ilham verici olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Memduh Necdet, tıbbiyenin salonunu dolduran genç hekimlere şöyle seslenmiştir; 'İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa onun kalbi, beyni olan İstanbul, bu dakikada korkunç bir buhran geçiriyor ama korkmuyoruz, buradayız, burada kalacağız. İstanbul bizimdir çünkü halife ve hakan yatağıdır. İstanbul bizimdir çünkü şehitler ve tarih buradadır. İstanbul bizimdir çünkü istiklal buradadır.' Bu muazzam ve muhteşem sözler sadece tıbbiyenin salonunda değil adeta tüm İstanbul'da yankılanmış, işgalciler neye uğradığını şaşırmış, toplantıyı şiddet kullanarak dağıtmaya çalışmışlardır" diye konuştu.

"TÜM SAĞLIK PERSONELİMİZE, ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıbbiyelilerin İstiklal Harbi'nde hem cephe hattında hem cephe gerisinde hayatlarını riske atarak, kahramanca mücadele ederek şehit düştüklerini ve gazilikle müşerref olduklarını anımsattı.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, genç Cumhuriyet'in büyümesi ve güçlenmesinde de hep önde yer aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son olarak Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz savaşın ilk safında yine sağlık çalışanlarımız bulunuyordu. Hocasından doktoruna, hemşiresinden teknik personeline kadar sağlık ordumuzun tüm neferlerinin gayretine ve özverisine hem salgında hem de 6 Şubat depremlerinde milletçe hep beraber şahitlik ettik. Günlerce hatta haftalarca evlerinden, evlatlarından uzakta kalan, bir cana şifa olmak için gerektiğinde kendi canını tehlikeye atan, hekim olmanın, sağlık çalışanı olmanın omuzlarına yüklediği ağır mesuliyetle ülkesine ve milletine sevda ile hizmet eden siz kardeşlerimizin çabalarını, emeklerini asla ve asla unutamayız. Rabb'im sizlerden, tüm sağlık camiamızdan razı olsun diyorum. Sizlerin şahsında tüm sağlık personelimize, ülkem ve milletim adına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının zor günlerde gösterdikleri fedakârlıkların millet tarafından her zaman şükranla yâd edileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vazife esnasında vefat edenler başta olmak üzere dar-ı bekaya uğurladıkları tüm sağlık çalışanlarına rahmet diledi.

Bir gerçeği hatırlatmakta fayda gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgınla mücadeleyi Amerika ve Avrupa'sı dâhil imkân bakımından bizden ileri düzeyde olan ülkelerden daha iyi yönetmemizde, şu an çatısı altında bulunduğumuz Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi sağlık tesislerimiz de oldukça kritik roller oynamışlardır. Ülkemizdeki muhalefetin 'israf' dediği, engellemek için her yolu denediği hatta akla ziyan mazeretler üreterek bağlantı yollarını dahi yapmadığı bu hastaneler, binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur. Tabii, sel gider ama balçığı kalırmış. Her ne kadar salgını atlatmış olsak da olumsuz etkilerini hâlen müşahede ediyoruz" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ardından toplumun ertelenmiş sağlık hizmeti talebinde çok ciddi artışlar yaşandığını, tüm dünya gibi Türkiye'nin de bu yeni durumla sınandığını belirtti.

Son 2 yılda sağlık sisteminde ilave bir yük oluşturan bu talebin doğru dağıtılması ve karşılanması amacıyla farklı adımlar attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatandaşın sağlık hizmetlerine ilk başvuru kapısı olan aile hekimliğinin yeniden yapılandırılması ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkartılması bunlardan sadece bir tanesidir. Her iki çalışmamızın da müspet neticelerini sahada görmeye başladık. Hekimlerimizin de çabalarımızı sahiplenmesiyle birlikte insanımızın doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşmasını sağlayacak, inşallah hastanelerimizdeki yoğunluğun da azaltılmasını temin edeceğiz" dedi.

"TOPLAMDA 37 BİN 367 YATAKLI 25 ŞEHİR HASTANEMİZ HİZMETE GİRDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde önem ve öncelik vereceklerini ilan ettikleri alanlardan bir tanesinin de sağlık olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık. Üniversite ve özel hastane kapılarının bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Hastane, poliklinik, sağlık ocağı sayılarının arttırılmasından sağlık kuruluşlarımızdaki şartların ve teçhizatın modernleştirilmesine, sağlık alanında hizmet veren personelimizin sayı, özlük ve imkânlarının iyileştirilmesinden şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık. Çam ve Sakura'nın da içinde olduğu toplamda 37 bin 367 yataklı 25 şehir hastanemiz hamdolsun hizmete girdi. Hâlen toplam 13 bin 950 yataklı 11 şehir hastanesinin yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında, toplamda 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak. Tomografi, MR, diyaliz cihazı, ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık. İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmetini götürüyoruz. Sağlıkta yaptığımız devrimleri burada tek tek anlatmaya kalksak değil iftarı, sahuru da herhalde burada yaparız."

"SAĞLIK PERSONELİMİZE EL KALDIRILMASINI ASLA KABUL ETMEYİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'dan Hakkari'ye, Van'dan Muğla'ya, Antalya'dan Trabzon'a, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok iyi bildiğini belirtti.

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" düsturuyla emanetini taşıdıkları millete en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece-gündüz demeden koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değerli dostlar, değişen ihtiyaçlara ve beklentilere cevap verebilmek amacıyla inşallah önümüzdeki dönemde kamunun sağlık alanında üstlendiği öncü rolü güçlendirmeyi, vatandaşın acil sağlık hizmet talebinde ambulanstan taburcu olduğu aralığa kadar sağlık hizmet sunumunun kalitesinin artırılmasını, kronik hastalıkların erken teşhisi, takibi ve tedavisinin yanı sıra gereksiz ilaç kullanımının önlenmesini, aşırı kilo ve hareketsizlik yanında madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır. Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğini tekrar altını çizerek söylüyorum."

"2025'TE SAĞLIK TEŞKİLATIMIZI 37 BİN YENİ PERSONEL İLE DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 sene boyunca ne yaptılarsa, başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarıyla birlikte dayanışma içinde yaptıklarını kaydederek, "Neyi başardıysak, hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık. İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz" dedi.

Sağlık camiasının beklediği önemli bir müjdeyi sağlık çalışanları ve aziz milletiyle paylaşmak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personelle daha da güçlendireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle, hekimlerimiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir ucunda sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı tekrar tebrik ediyorum" diye konuştu.

SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Hazreti Muhammed'in tüm insanlığa rahmet olarak gönderildiğini ve ahlaki mükemmelliğini anlatan "kâinatın iftihar tablosu"nu günün anısına takdim etti.

Konuşmaların ardından 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen Sabuncuoğlu Şerefeddin Ödülleri törenine geçildi. Törende, ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti.

Yaptırdığı normal doğum oranı yüksek, sezaryen doğum oranı düşük olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Sevdenur Su "hizmet ödülleri" kategorisinde, Konya-Ankara yolundaki trafik kazasında yaralanan 8 yaşındaki Eymen'e kendi çorabını giydiren acil tıp teknisyeni Aysen Göçer "vefa ödülü" kategorisinde ödül aldı.

Kovid-19 nedeniyle Haziran 2020'de vefat eden hemşire Dilek Akçabelen'in eşi Tansu Akçabelen ve oğlu Tunç Akçabelen'e de özel plaket verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, ödüle değer görülenlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

ERDEMLİ PROTOKOLÜ BAŞHEKİMİN YANINDAYDI

HABER MERKEZİ — 2025-03-14T15:06:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDEMLİ PROTOKOLÜ BAŞHEKİMİN YANINDAYDI

ERDEMLİ PROTOKOLÜ BAŞHEKİMİN YANINDAYDI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 14 2025, 03:06 pmMar 14 2025, 03:06 pm

ERDEMLİ-(haberanaliz) / Mersin’in Erdemli ilçesi Devlet Hastanesinde bu gün çok önemli bir gün yaşandı. İlçe Protokolünün birbirinden çalışkan, devletçi simaları 14 Mart tıp bayramı nedeniyle, çalışmaları ve başarıları nedeni ile adı ATOM KARINCAYA çıkan Dr. Mehmet Deliktaş’ı toplu halde ziyaret ettiler.

Erdemli Ak Parti İlçe Başkanı Ali Mustafa Poş, MHP ilçe Başkanı Erol Erdoğan, BBP ilçe Başkanı Süleyman Akça, Cumhur ittifakı Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara ve İlçe Jandarma Komutan Binbaşı Esat Can Öztürk Başhekim Uzman Dr. Mehmet Deliktaş’ı makamında nezaket ziyaretinde bulunup, 14 Mart tıp bayramı dolayısıyla çiçekler ve buketlerle sağlık çalışanlarının bu anlamlı gününü, ayrı ayrı kutladılar…

Yaşlı nüfus hızla artıyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T16:51:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yaşlı nüfus hızla artıyor

Yaşlı nüfus hızla artıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 04:51 pmMar 13 2025, 04:51 pm

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin "İstatistiklerle Yaşlılar" raporunu yayımladı. Verilere göre, 65 yaş ve üzeri nüfus son beş yılda yüzde 20,7 oranında artarak 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı. 2019 yılında yüzde 9,1 olan yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı, 2024 itibarıyla yüzde 10,6'ya yükseldi.

Kadınlar Yaşlı Nüfusta Daha Fazla Temsil Ediliyor
2024 yılı verilerine göre yaşlı nüfusun yüzde 44,6’sını erkekler, yüzde 55,4’ünü ise kadınlar oluşturuyor. Nüfus projeksiyonlarına bakıldığında, yaşlı nüfus oranının 2030’da yüzde 13,5, 2040’ta yüzde 17,9, 2060’ta yüzde 27, 2080’de yüzde 33,4 ve 2100’de yüzde 33,6 olması bekleniyor.
Türkiye’de Yaşlanma Eğilimi Güçleniyor
Uzmanlara göre, Türkiye küresel çapta yaşlanan nüfus trendine uyum sağlıyor. Doğurganlık oranlarındaki düşüş ve yaşam süresinin uzamasıyla birlikte, yaşlı nüfusun toplam içindeki payı giderek artıyor. 2019 yılında 32,4 olan Türkiye’nin ortanca yaşı, 2024’te 34,4’e yükseldi. Projeksiyonlara göre ortanca yaş 2030’da 37,1, 2040’ta 41,4, 2060’ta 48 ve 2100’de 52,2 olacak.

Türkiye, 194 Ülke İçinde 75. Sırada
Dünya genelinde yaşlı nüfus oranı yüzde 10,2 seviyesinde bulunuyor. En yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler yüzde 36,2 ile Monako, yüzde 29,8 ile Japonya ve yüzde 24,6 ile İtalya olurken, Türkiye 194 ülke arasında 75. sırada yer aldı. Türkiye’de en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip il yüzde 20,8 ile Sinop olurken, en düşük oran yüzde 3,7 ile Şırnak’ta görüldü.

Türkiye’de Hanelerin Dörtte Birinde En Az Bir Yaşlı Var
2024 itibarıyla Türkiye’deki hanelerin yüzde 25,3’ünde en az bir yaşlı birey yaşıyor. Tek başına yaşayan yaşlı bireylerin yüzde 74’ü kadın, yüzde 26’sı erkeklerden oluşuyor. Tek kişilik yaşlı hane oranının en yüksek olduğu il yüzde 34,4 ile Balıkesir olurken, en düşük oran yüzde 8 ile Hakkari’de görüldü.

Yaşlılar Günlük Aktivitelerini Sürdürebiliyor Mu?
Yaşlı bireylerin yüzde 85,7’si telefon kullanabilirken, yüzde 55,1’i alışverişini kendi yapabiliyor. Yüzde 61,1’i yemeğini hazırlayabiliyor, yüzde 76,6’sı ev temizliği yapabiliyor. Ayrıca, yaşlıların yüzde 85,5’i ilaçlarını kendi başına kullanabilirken, yüzde 74’ü finansal işlerini yönetebiliyor.

Türkiye’de yaşlanan nüfusun toplumsal dinamikleri nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Bu eğilim, sağlık, ekonomi ve sosyal politikalar açısından önemli dönüşümleri beraberinde getirebilir.

Bakan Yerlikaya duyurdu: 2 ayda bir denetlenecekler

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T16:48:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bakan Yerlikaya duyurdu: 2 ayda bir denetlenecekler

Bakan Yerlikaya duyurdu: 2 ayda bir denetlenecekler

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 04:48 pmMar 13 2025, 04:48 pm

Türkiye başıboş sokak köpeklerinin saçtığı dehşeti konuşuyor. Aylardır süregelen dehşet, geçtiğimiz hafta Konya'da 2 yaşındaki Rana'nın köpek saldırısında hayatını kaybetmesiyle yeniden gündeme geldi.

BELEDİYELERE SIKI DENETİM

Konu ülke gündemini meşgul ederken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, basın açıklamasında bulunup "Belediyeler 2 ayda bir denetlenecek... Kusurlu olana soruşturma mutlaka açılacak" dedi.

Yerlikaya'nın açıklamaları şu şekilde: "Hatırlarsanız aylar önce köpek saldırısında Eslem yavrumuzu kaybettik. Yaşanan üzücü olayla ilgili müfettiş görevlendirmiştim. İdari soruşturma tamamlandı. Sonuçta kusur var, kim kusurlu? Hepsiyle ilgili soruşturma izni verdim. Konu artık adliyede.

“BU KONUDA ÇOK ŞİKAYET GELİYOR”

Geçen hafta Rana bebeğimiz de köpek saldırısında hayatını kaybetti. Hemen idari tahkikat başlattık. Sahipsiz hayvanların saldırısında ölen ya da yaralanan her vatandaşımız için müfettiş görevlendiriyorum. Bazı belediyeler sahipsiz hayvanları toplayıp bakımevlerine teslim etmek yerine, başka belediyenin sınırlarına bırakıyor. Bu konuda çok şikayet geliyor. Önlemlerimizi aldık, ağır yaptırımları olacak.

Bazı belediyeler sahipsiz hayvanlarla ilgili fazla bütçe ayırmalarına rağmen sorunu hızlı çözmek adına kampanya yapmak istediklerini belirtti. Ben izin verdim. Müraacat eden belediyelere izin vereceğim.

Sahipsiz hayvan korkusuna işine gidemeyen, çocuğunu okula gönderemeyenler var. Her cana saygımız baki... Bu canlara insancıl davranmalıyız. Onları yaşam alanlarında olmalarını süratle sağlamalıyız. Sahipsiz sokak hayvanlarına tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri sunmalıyız. Kontrolsüz üremenin önüne geçmeliyiz. Başka çocuklarımızın ölmesine razı olamayız. Bu sorunu çözeceğiz."

BİRİ SEÇER, DİĞERİ TUNCER

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T16:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> BİRİ SEÇER, DİĞERİ TUNCER

BİRİ SEÇER, DİĞERİ TUNCER

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 04:11 pmMar 13 2025, 04:11 pm

MBB’NİN GIDA KOLİSİ VE İFTAR YEMEKLERİ İHALESİ başlıklı 16.Şubat.2025 günü aşağıdaki linkteki haberi yaptım:

https://www.haberanaliz.net/haber/mbbnin-gida-kolisi-ve-iftar-yemekleri-ihalesi-22998

Ardından ihaleyi iptal etmediler gerçekleştirdiler. O nu da, 3. Mart. 2025 günü MBB’NİN 162 MİLYONLUK RAMAZAN İHALESİ ŞAŞIRTTI başlığı ile gündeme taşıdım. Linki aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/mbbnin-162-milyonluk-ramazan-ihalesi-sasirtti-23119

İnanın ki, bu yazdığım yazıları, sadece sizler okumuyorsunuz, Mersin de siyaset yapan sacı solcu ayrımı yapmadan il başkanı, vekil, meclis üyesi, il müdürü, kamu çalışanlarının bende kayıtlı olan 6 bin 3 yüz 72 kişisine telefon ile link atıyor paylaşıyorum. Yine Tivıtır (X) hesabımızda bunları etiketleyip atıyorum. Okunma oranlarını söylesem, inanmazsınız, gelin gözünüzle bizdeki panoda görün. Niye yazdım?

Çünkü bu yazılarımdan sonra benzer ve yanlış bir işi dile ğetirdim. MEZİTLİ’NİN ŞAŞIRTAN İŞLERİ başlıklı 5.Mart.2025 günlü haberimizde, Mezitli’nin belediye başkanının dağıtımını yaptığı kolilerin üzerindeki ismi ile ve dağıtımı ile ilgili idi. Link aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/mezitlinin-sasirtan-isleri-23134

Şimdi şu ramazan günü, ulan bu herif ne diyor diyeceksiniz!!! Şunu diyorum... Kamunun parası ile bir iş yapıyorsanız, o işte kendi reklamanızı yapmayacaksınız!!!

Bakın uyarımızı MBB Başkanı Vahap Seçer dikkate almış, bu yıl dağıttığı ramazan kolilerinin hiç birinde adı yazmıyor. İşte aşağıda fotosu…

Doğrusu bu. Doğruyu yaptınız da size teşekkür mü etmedik?! Ayrıca Başkan yazdığımız çok konuya neşter vurup, belediyede temizlik yaptı, biliyorum. Dillendirmiyor ve kendime paye çıkarmıyorum. Çıkarmıyorum ki, orada da başkanın etrafında APTAPOTLAR var…Önemli olan KAMU çıkarı… Başkana teşekkür.

Onun için haber başlığımızı atarken BİRİ SEÇER, DİĞERİ TUNCER diye attım.

İkisi de CHP li belediye, biri uyarıyı dikkate alıyor, diğerinin umurunda bile olmuyor. Önemli değil. Olan kendilerine olur. Bize değil. Halk biz yazdıkça gerçeği görüyor…

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Yuri Ushakov: ABD'nin önerdiği ateşkes Ukrayna için sadece ''geçici bir soluklanma''

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T15:16:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yuri Ushakov: ABD'nin önerdiği ateşkes Ukrayna için sadece ''geçici bir soluklanma''

Yuri Ushakov: ABD'nin önerdiği ateşkes Ukrayna için sadece ''geçici bir soluklanma''

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 03:16 pmMar 13 2025, 03:16 pm

Başkanlık danışmanı Yuri Ushakov, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ile düzenli telefon görüşmeleri sürdürdüğünü ve Rusya'nın Ukrayna'daki çatışmayı çözme konusundaki pozisyonunu özetlediğini söyledi.

Ushakov'un konuşmasından bazı önemli satır başları şöyle:

"Rusya kendi çıkar ve kaygılarını dikkate alan uzun vadeli bir çözüm istiyor; Önerilen ateşkes Ukrayna güçleri için geçici bir mühletten başka bir şey değil; Ukrayna'da 'barış eylemlerini taklit eden adımlara kimsenin ihtiyacı yok'; Ukrayna'nın NATO'ya katılımı krizin çözümü bağlamında tartışılamaz; Rusya, ABD'nin taleplerini dikkate alacağını umuyor."- hibya haber ajansı

Gazete Duvar'a veda

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T14:37:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gazete Duvar'a veda

Gazete Duvar'a veda

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 02:37 pmMar 13 2025, 02:37 pm

Google’ın algoritma değişikleri ile birlikte birbirini tetikleyen ve devamının da geleceğini düşündüğümüz çok ciddi gelir kayıplarına uğramaya başladık. Bunun yanısıra Türkiye’deki enflasyonist ekonomik politikalar ve krizler gazete maliyetlerini son yıllarda neredeyse ikiye katladı. Mevcut koşullarda yönetim olarak zaten yeteri kadar zor ve riskli olan bu mesleği yapan arkadaşlarımızdan daha fazlasını istemek zorunda kalacağımız fedakarlıkların vicdani yükünü taşıyamayabilirdik.

yazının tamımı için aşağıdaki linki tıklayınız:

https://www.gazeteduvar.com.tr/gazete-duvara-veda-makale-1763424

Pakistan'da rehine krizi: Tren saldırısında 150 kişi kurtarıldı

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T14:31:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Pakistan'da rehine krizi: Tren saldırısında 150 kişi kurtarıldı

Pakistan'da rehine krizi: Tren saldırısında 150 kişi kurtarıldı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 02:31 pmMar 13 2025, 02:31 pm

Pakistan'ın güneybatısındaki Belucistan eyaletinde içinde yaklaşık 450 kişinin bulunduğu trenin silahlı kişiler tarafından durdurulup yolcuların rehin alınmasına ilişkin operasyonda 155 yolcunun kurtarıldığı ve 27 saldırganın etkisiz hale getirildiği bildirildi. Radio Pakistan'ın haberine göre, Belucistan'ın Ketta kentinden Hayber Pahtunhva eyaletinin Peşaver şehrine giden bir trenin silahlı kişilerce durdurulup içindeki yolcuların rehin alınmasının ardından güvenlik güçlerince yürütülen operasyon sürüyor.

AA'nın aktardığına göre güvenlik kaynakları, 155 yolcunun saldırganların elinden kurtarıldığını ve çıkan çatışmada 27 saldırganın öldürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, saldırganların, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu rehinelerin yanına intihar bombacıları yerleştirdiğini aktardı.

37 KİŞİ HASTANEYE SEVK EDİLDİ

Operasyonun son derece titiz şekilde sürdürüldüğünü ifade eden kaynaklar, kurtarılanlardan 37 kişinin yaralı olduğunu ve tedavileri için hastaneye sevk edildiğini duyurdu. Dawn gazetesinin haberine göre, şu ana kadar can kaybına ilişkin sayı teyit edilmese de yetkililer, 8 güvenlik personeli dahil 10 kişinin çatışmalarda hayatını kaybettiğini açıkladı.

Demir yolu yetkilileri, yaklaşık 750 yolcunun rezervasyon yaptırdığını, ancak trenin Ketta'dan yaklaşık 450 kişiyle yola çıktığını söyledi.

GAZETE DUVAR

Toros Devlet Hastanesi’nde Yönetim Krizi

HABER MERKEZİ — 2025-03-13T14:29:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Toros Devlet Hastanesi’nde Yönetim Krizi

Toros Devlet Hastanesi’nde Yönetim Krizi

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 13 2025, 02:29 pmMar 13 2025, 02:29 pm

Özellikle hemşire sıkıntısının yaşandığı birimlerde gerekli müdahalelerin yapılmadığı iddia edilirken, müdür Ok’un kendine yakın kişilerden “koordinatör” ve birim sorumlusu ataması, görevini layıkıyla yürüten personel arasında huzursuzluk yarattı.

Haber merkezimize ulaşan bilgilere göre, bu sorunları daha önce gündeme taşınmıştık. Buna istinaden, Mersin İl Sağlık Müdürlüğü ve diğer yetkililer, olmayan kadrolara yapılan bu atamalara müdahale amacıyla, hastane başhekimliğine koordinatör pozisyonlarında çalışanların görevlerinin sonlandırılması yönünde yazı gönderdi. Yazıya göre, başhekim talimatları doğrultusunda koordinatör olarak görev yapan Şahlan Tuncan’ın dün itibariyle bu görevine son verildi; ve yeni görev yerinin belirlenmediği Durna Ok görevden alma yazısını imzaladığı ben geri getireceğim dediği iddia ediliyor.
Ancak diğer koordinatörün halen görevde devam ettiği iddia ediliyor.

Gelen yazıyı gören personel, Şahlan Tuncan’ın görevden alınmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Mersin İl Sağlık Müdürlüğü, hastane başhekimi ve siyasi yöneticilere “adalet geç de olsa yerini bulmuştur” ifadeleriyle teşekkür etti. Bununla birlikte, resmi kadroda yer almayan diğer koordinatörün halen görevde bulunması, çalışanların kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Dün görevden alınan koordinatör sonrası bir nebze ferahlık yaşanırken, bugün çalışanlar kökten henüz çözülmeyen sorunlar nedeniyle tedirginlik yaşıyor.

Ayrıca, bazı iddialara göre, Sağlık Hizmetleri Müdürü Durna Ok’un “Ben koordinatörümü yedirmeyeceğim, arkam güçlü; koordinatörümü geri getireceğim” şeklinde başhekim üzerinde baskı yaptığı öne sürülüyor. Bu gelişmeler, hastane içindeki yönetim yapısının temel sorunlarının henüz tam anlamıyla çözülmediğini gösteriyor.

haber ve kaynak:

https://www.olaymersin.com/toros-devlet-hastanesinde-yonetim-krizi/

ERDOĞAN: “AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye'nin tam üyeliğiyle başarabilir”

HABER MERKEZİ — 2025-03-12T19:23:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye'nin tam üyeliğiyle başarabilir”

ERDOĞAN: “AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye'nin tam üyeliğiyle başarabilir”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 12 2025, 07:23 pmMar 12 2025, 07:23 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Polonya Başbakanı Donald Tusk Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Polonya ile 6 asrı aşan köklü tarihlerinden aldıkları güçle bölgeyi ilgilendiren her konuyu açık yüreklilikle iki müttefik ve stratejik ortak olarak ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ve heyetiyle yaptıkları görüşmelerde Türkiye-Polonya ilişkilerini güçlendirme ve çeşitlendirme iradelerini teyit ettiklerini söyledi.

“YENİ TİCARET HACMİ HEDEFİ OLARAK 15 MİLYAR DOLARI TESPİT ETTİK”

Bu yönde atacakları müşterek adımları değerlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemde Polonya'ya ziyaret gerçekleştirmeyi öngördüklerini belirterek, şunları kaydetti: "Ticaret, yatırımlar, savunma alanında iş birliği ve beşeri ilişkiler başlıklarında, güçlü potansiyele sahibiz. Bugün bunları, kapsamlı bir şekilde mütalaa ettik. Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesine yönelik atılabilecek adımları görüşme fırsatı bulduk. Avrupa güvenliğinin geleceğine dair gelişmelerle Suriye ve Filistin dâhil bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2024 yılında yaklaşık 12 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi ve karşılıklı yatırımlarımızı daha da ileriye taşımakta kararlıyız. Yeni ticaret hacmi hedefi olarak 15 milyar doları tespit ettik. Polonya yurt dışı müteahhitlik sektörümüz için önemli pazarlardan biri. Şirketlerimizin üstlendiği projelerin sayısının artmasından memnuniyet duyduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Türkiye ve Polonya NATO'nun Avrupa'daki en büyük iki kara ordusuna komuta eden, ittifakın doğu ve güney kanatlarında konumlanan iki kilit müttefiktir."

“GÜNCEL, BÖLGESEL VE KÜRESEL MESELELERİ ELE ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Polonya'nın Avrupa'nın güvenlik mimarisinin geleceğinde vazgeçilmez yere sahip olduklarını belirterek, "Dostum Tusk ile Avrupa'da güvenliğin geleceğini de değerlendirdik. Ülkelerimiz arasında hızla gelişmekte olan savunma sanayi iş birliğinin yeni projelerle güçlendirilmesine yönelik çalışmalara değindik" diye konuştu.

"Münasebetlerimizin eğitim ve kültürden bilim ve turizme uzanan geniş bir alanda güçlendirilmesi, dostluğumuzun geleceğine yapılmış mühim bir yatırımdır" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İş insanlarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımızın vize sorunlarının çözülmesine önem veriyoruz. Bu konuda değerli dostumun ilgisine güvendiğimi ifade ettim. Bugün ayrıca Polonya'nın Avrupa Birliği Konseyi dönem başkanlığı çerçevesinde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin yanı sıra güncel, bölgesel ve küresel meseleleri ele aldık" değerlendirmesinde bulundu.

“AVRUPA BİRLİĞİ'NE TAM ÜYELİK STRATEJİK HEDEFİMİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin stratejik hedefimiz olduğunu her vesileyle vurguluyoruz. Avrupa Birliği ile iş birliğimizi karşılıklı fayda ve saygı temelinde ilerletme arzusunda olduğumuzu muhataplarımızla sık sık paylaşıyoruz" dedi.

Mevcut tartışmaların bu iş birliğinin ne kadar kritik önemde olduğunu bir kez daha gösterdiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu bugün bir kez daha açıkça söylemek isterim. Avrupa Birliği, güç ve irtifa kaybının önüne geçmek hatta tersine çevirmek istiyorsa bunu ancak Türkiye'nin tam üyeliği ile başarabilir" şeklinde konuştu.

“BÖLGEMİZ SAVAŞA, ÇATIŞMAYA VE GÖZYAŞINA DOYMUŞTUR”

Polonya'nın, Türkiye'nin AB üyelik sürecine yönelik desteğini artırarak sürdürmesine dair beklentisini Polonya Başbakanı Tusk'la paylaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki son durum da gündemimizin en ön sıralarında yer aldı. Dün Amerika ile Ukrayna arasındaki görüşmelerde Ukrayna'nın ateşkesi kabul etmesini olumlu ve önemli buluyoruz. Şimdi Rusya'nın da bu adıma yapıcı şekilde mukabele etmesini temenni ediyoruz. Türkiye'nin bu savaşla ilgili tutumu ilk günden beri gayet sarihtir. Daha fazla kan akmamasını, her iki komşumuzun adil bir barışla savaşı sonlandırmasını istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişme Rusya ve Ukrayna'nın müzakere masasına dönüşünü sağlarsa, biz görüşmelere ev sahipliği yapmak da dâhil, adil ve kalıcı bir barışın tesisi için her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Daha önce de ifade ettiğim gibi bölgemiz savaşa, çatışmaya ve gözyaşına doymuştur. Ümidimiz bölgemizin uzun bir süredir içinde bulunduğu cendereden bir an önce çıkması, huzura ve istikrara kavuşmasıdır. Türkiye olarak bunun için çalışmaya inşallah devam edeceğiz. Başbakan Sayın Tusk'un ziyaretinin ikili ve çok taraflı iş birliğimize katkıda bulunmasını diliyorum” diye konuştu.

POLONYA BAŞBAKANI TUSK: “TÜRKİYE'Yİ HEP AB ÜYELİĞİ KONUSUNDA DESTEKLEDİK”

Polonya Başbakanı Tusk da, basın toplantısında yaptığı konuşmada, hayırlı ramazanlar dileyerek ramazanın mutlu ve hayırlı olmasını temenni etti ve İstiklal Marşı'nın Kabulü'nün yıl dönümünü kutladı.

Polonya Başbakanı Tusk, Türkiye ile ülkesinin, tarihlerinde verdiği "bağımsızlık" savaşlarının önemli olduğunu söyleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde iki ülke arasında dostluk, savunma ve ekonomi gibi alanlarda iş birliği temellerinin çok sağlam olduğunun dile getirildiğini aktardı.

Polonya Başbakanı Tusk, iki ülke arasındaki güvenin önemli olduğuna değinerek Türkiye ile Polonya'nın, Ukrayna'da "adil bir barış için uğraştığının" bilindiğini kaydetti.

Bugünkü görüşmenin aslında bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Polonya Başbakanı Tusk, iki çok güçlü ortak arasındaki iş birliğinin gittikçe daha da geliştiğini vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) adaylığı sürecine ilişkin Polonya Başbakanı Tusk, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme sürecinin gerçekten artık gerçekçi ve elle tutulur bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Biz bugüne kadar hep Türkiye'yi bu konuda destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Polonya Başbakanı Tusk, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolara ulaşmasını istediklerini ve buna ulaşacaklarına inandığını belirterek, hâlihazırda 12 milyar doları aştıklarını ifade etti.

Ergenç ve Kocaoğlu hakkında dört yıla kadar hapis cezası istendi

HABER MERKEZİ — 2025-03-12T14:20:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ergenç ve Kocaoğlu hakkında dört yıla kadar hapis cezası istendi

Ergenç ve Kocaoğlu hakkında dört yıla kadar hapis cezası istendi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 12 2025, 02:20 pmMar 12 2025, 02:20 pm

İki aktör Gezi Parkı protestolarının planlayıcılarından olma suçlamasıyla tutuklanan menajer Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tanık ifadesi vermişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, iki aktörün ifadelerinde Gezi Parkı davasının sanıklarından sanatçı Memet Ali Alabora ile irtibatlı olup olmadıklarına yönelik sorulara verdikleri cevaplarının çelişkili olduğu iddia edildi.

Memet Ali Alabora, 2013 yılından beri yurt dışında yaşıyor.
İddianameye göre iki isim de Alabora'yı sanat camialarından tanıdıkları ve hiçbir şekilde irtibatlarının bulunmadığını söyledi.

Savcılık ise Gezi Parkı protestolarının yapıldığı 2013 yılına HTS-baz sinyal bilgisi raporlarına göre Ergenç ile Alabora arasında 12 kez arama-aranma-mesaj alma şeklinde iletişim tespit ettiğini aktardı.

Ayrıca Alabora'nın 31 Mayıs 2013'te Kocaoğlu'nu aradığını aktaran iddianamede, iki aktörün de Alabora ile protestolar esnasında kol kola yürüyüş yaptıklarına dair fotoğrafların da olduğu ifade edildi.

haber ve kaynak: bbc.türkçe

https://www.bbc.com/turkce/articles/ckgzmrkyg0yo

Daha iyi bir uyku ve yorgunlukla baş etmek için beş öneri

HABER MERKEZİ — 2025-03-12T14:16:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Daha iyi bir uyku ve yorgunlukla baş etmek için beş öneri

Daha iyi bir uyku ve yorgunlukla baş etmek için beş öneri

SAĞLIK

HABER MERKEZİ

Mar 12 2025, 02:16 pmMar 12 2025, 02:16 pm

Sabahları uykumuzdan daha dinlenmiş bir halde uyanabilmek için yapılan öneriler çoğunlukla gece saatlerinde yaptıklarımıza odaklanıyor: örneğin aynı saatlerde uyumak, düzenli bir uyku saati olması ya da yatakta telefona bakmamak gibi...

Ancak iyi bir gece uykusu çekmek yalnızca uyku alışkanlıklarıyla; dinlenmiş hissetmek de her zaman iyi bir uyku ile alakalı olmayabilir. Gün içinde, gün ortasında uyanıkken yaptıklarımız da uykumuzu etkiliyor.

Peki uyku alışkanlıklarımızı değiştirmeden daha dinlenmiş hissetmek, enerji seviyemizi yükseltmek ve uyku kalitesini arttırmak için neler yapabiliriz?

1. Demir seviyenize dikkat edin

Dünya genelinde yaklaşık her üç kişiden birinde demir eksikliği var. Çocuklar, bebekler, hamile ve üreme çağındaki kadınlar, sürekli kan verenler, vegan ve vejetaryenlerde görülme olasılığı daha yüksek olsa da herkeste demir eksikliği veya buna bağlı olarak gelişen anemi görülebilir.

Demir eksikliğinin en önemli semptomları arasında ise yorgunluk, bitkinlik, huzursuzluk ve gece uyanmaları bulunuyor.

Eğer uyku alışkanlıklarınızı değiştirmenize rağmen çoğunlukla yorgun hissediyorsanız doktorunuza danışmakta ve ferritin veya hemoglobin seviyelerinizi kontrol ettirmekte fayda olabilir.

Demir eksikliğiniz yoksa, demir eksikliği yaşamamak için beslenmenize dikkat etmek faydalı olabilir.

"Hem demir" olarak adlandırılan ve en yüksek demir emilimi olan yiyecekler arasında et, balık ve yumurta bulunuyor. Bunun yanında hem kaynağı olmayan baklagiller ve yeşil sebze gibi yiyecekleri C vitamini bakımından zengin olan yiyeceklerle birlikte tüketmek, biyolojik olarak yararlanma oranlarını artırabiliyor.

2. Sebzeleri ihmal etmeyin

Büyük ölçekli bazı araştırmalar daha çok meyve ve sebze tüketen yetişkinlerin daha iyi uyuduğunu, daha fazla hazır gıda ve hazır meşrubat tüketenlerin daha kötü uyuduğunu ortaya koyuyor.

Özellikle araştırmalar, Akdeniz diyeti olarak da bilinen, ağırlıkla sebze, meyve, kuruyemiş ve baklagiller, tam tahıl ve düşük yağ içeren diyetle beslenen kişilerin, böyle beslenmeyen kişilere göre çok daha düzenli ve iyi uyuduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda, beş saatin altında uyuyan insanların, daha fazla uyuyan insanlara göre daha az demir, çinko, selenyum, fosfor, magnezyum, C vitamini, lutein ve selenyum tükettiği tespit edildi.

Özellikle diyet ve uyku gibi zorlu başlıklarda neden sonuç ilişkisini tam olarak çözmek çok zor. Bu sebeple iyi bir diyetle beslenen kişilerin mi daha iyi uyuduğu, yoksa insanların iyi uyudukları için mi daha iyi beslendikleri açık değil.

Yorgun olduğumuzda abur cubur ve hazır gıdalara yöneliyor olabiliriz ancak yediklerimiz nasıl uyuyacağımızda da etkili.

İsveç'te 15 genç erkekle yapılan bir çalışma, yağlı ve yüksek şeker içeren yiyecekler yediklerinde beyin dalgalarının uyurken değiştiğini ve derin uyku kalitesinin de düştüğünü buldu. Daha düşük yağlı ve düşük şekerli bir diyete geçtiklerinde ise uykuları iyileşti.

Bu tür çalışmalar çok fazla yapılamıyor, ancak sağlıklı bir diyetin uykuya faydaları olduğunu gösteren pek çok başka kanıt da mevcut.

Bazı randomize kontrollü çalışmalar, günde beş (veya on) çeşit sebze yemenin uykumuzu geliştirdiğini gösteriyor. Örneğin, günde üç porsiyondan az sebze veya meyve yiyen 1000'den fazla gençle yapılan bir çalışmada, üç ay sonra porsiyonlarını en az altıya çıkaran kadınların çıkarmayanlara kıyasla ukusuzluk semptomlarının iyileşme olasılığının iki kat arttığı, uyku kalitesinde artış olduğu, uykuya dalma sürelerinin ise düştüğü gözlemlendi.

Aynı zamanda randomize kontrollü bir deneye göre çocuklar diyetlerine haftada beş yeşil sebze eklendiğinde daha dinlenmiş ve iyi uyuduklarını söylediler.

Araştırmacılar bunun yeşil sebzelerde özellikle demir gibi uykuya yardımcı olan minerallerin emilimine yardımcı olan A ve C vitaminleri gibi vitaminlerin zengin olmasına bağlı olabileceğini söylüyor.

3. Kısa egzersizler yapın

Fiziksel egzersizler ile uyku arasındaki ilişki hala araştırılan bir konu olsa da fiziksel aktivite genel olarak daha uzun ve daha iyi uyumamıza yardımcı oluyor gibi görünüyor. Üstelik düşündüğünüz kadar çok egzersiz yapmak zorunda da değilsiniz.

2015 yılında 66 farklı çalışmanın incelenmesiyle elde edilen meta-analize göre yalnızca birkaç gün egzersiz yapmak insanların daha hızlı uykuya dalmasına ve daha çok uyumasına yardımcı oluyor. Ayrıca daha düzenli egzersiz yapmak da uyku kalitesini arttırıyor.

Etkiler oldukça küçük ancak uyku problemi çeken insanlar için değişim daha fazla oluyor. Bir başka deyişle uyku sorunu çeken insanlar, biraz ter atmanın özellikle faydasını görebilir.

Diğer çalışmalar, vücudumuzda bir değişim yaratması için egzersizlerin çok yoğun veya her gün yapılmak zorunda olmadığını da gösteriyor.

Bir çalışma, haftada üç gün spor yapanların, her gün veya yalnızca haftada bir gün spor yapanlara göre uyku kaliteleriyle ilgili daha iyi sonuç aldığını buldu.

Orta yoğunluklu egzersizler, yüksek yoğunluklu egzersizlere göre uykuya daha iyi etki ediyor. Günde yalnızca 10 dakikalık egzersiz bile fark yaratabiliyor.

Bir başka araştırmanın sonuçları, akşam uyku saatinden iki saat öncesine kadar egzersiz yapmanın uykuyu aksatmadığını gösteriyor.

Egzersizin daha dinlenmiş hissetmemize tek etkisi uykuyu geliştirmek de değil. Araştırmalar, fiziksel aktivitenin ne kadar iyi uyuduğumuzla bağlantılı olmadan bizi daha dinç hissettirme olasılığının da yüksek olduğunu söylüyor.

4. Alkol ve tütünü azaltın veya kesin

Pek çoğumuzun yapılacaklar listesinin en üst sırasında sigara ve alkolü hayatından çıkarmak yer alıyor. Ancak tiryakiler ve alkol kullananlar için birden sigarayı ve alkolü kesmek gerçekleştirmesi zor bir hedef.

Bu yüzden yeni bir alışkanlık edinmek veya olumlu bir değişiklik yapmak gibi ulaşılabilir ve başarının kolayca ölçülebildiği, yaklaşım odaklı hedefler belirlemek, bir şeyi tamamen hayatınızdan çıkarmaya çalışmaktan çok daha etkili olabiliyor.

Örneğin, bu yıl hedefinizi "sigara veya alkol alışkanlıklarınızı tümden bırakmak" değil, "daha dinlenmiş hissetmek için sigara ve alkolden uzak durmak" olarak belirleyebilirsiniz.

Sigara kullanımı ile daha zor uykuya dalmak ve daha az dinlendirici, düşük dalgalı bir uyku arasında bir bağlantı olduğu belirlendi.

Ayrıca alkol kullanımı da daha kötü uykuya neden olabiliyor. Ancak buraya bir konuyu açıklığa kavuşturmakta fayda var. Uyumadan önce bir ya da iki içki içmek uykumuzu getirebilir ancak, eğer üç gün boyunca bunu yaparsak, bu etki ters tepiyor. Düzenli içki kullanımı uykusuzluk riskini de arttırıyor.

Bir başka araştırmada, yatmadan önce içilen küçük bir içkinin bile uyku fizyolojimizi değiştirdiğini ortaya koyuyor. İçki içenlerin daha hızlı uykuya daldığı ve gecenin ilk yarısında çok daha derin uyuduğu, ancak gecenin ikinci yarısında çok daha fazla uyandıkları ve çok daha az REM uykusuna daldıkları belirlenmiş.

Alkollü içki ayrıca sirkadiyen ritmimizi de bozabilir ve uykuda kaldığımız süreyi azaltabilir. Bu ayrıca uyku apnesi gibi nefes almayla ilişkili rahatsızlıkların da önünü açabilir.

5. Kahvaltıyı atlamayın

Kahvaltı yapıp yapmamanın kilo vermeye ne kadar yardımcı olduğu tartışmalı olsa da iyi bir kahvaltının zihinsel olarak zinde ve dinç hissetmemizde potansiyel bir etkisi olduğu daha açık.

43 çalışma üzerine yapılan bir inceleme, kahvaltı yapmanın hafıza ve konsantrasyonu artırdığını ortaya koyuyor. Bu etki genellikle çok küçük ancak yine de tutarlı bir farkı gösteriyor.

Aynı şey çocuklar için de geçerli. Bu konuda yapılan randomize kontrollü deneyler, uyandıktan sonra yemek yiyen çocukların dikkat, hafıza ve hareketlerinde iyileşme olduğunu gösteriyor.

Bir başka araştırma, kahvaltı yapmanın daha az yorgun hissetmemize de yardımcı olabileceğini gösteriyor.

127 tıp fakültesi öğrencisiyle yapılan bir araştırma kahvaltı yapan öğrencilerin kahvaltıyı atlayan öğrencilere göre daha az yorgun hissettiğini ortaya koydu.

Düzenli yemek de faydalı olabilir. Hem tıp öğrencileriyle yapılan araştırma hem de Tayvan'da 1800 üniversite öğrencisiyle yapılan araştırma düzensiz bir şekilde yemek yiyenlerin düzenli yiyenlere kıyasla daha yorgun hissettiğini gösteriyor.

Bu iki araştırma da gözleme dayanıyor, bu sebeple zaten yorgun olan öğrencilerin kahvaltı ya da düzenli yemek yeme olasılığının daha düşük olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.

Yine de yapılan pek çok araştırma sirkadyen ritmimizin ne zaman yemek yediğimizi, ne zaman yemek yediğimizin de sirkadyen ritmimizi etkilediğini gösteriyor. Büyük bir olasılıkla bu ilişki iki yönlü.

Hiçbir şey olmasa bile eğer yorgunlukla mücadele ediyorsanız, kapıdan çıkmadan önce iki yumurta kırmak için zaman ayırmak nispeten deneyebileceğiniz en kolay çözüm.

haber ve kaynak: bbc.türkçe

https://www.bbc.com/turkce/articles/cjd3r13l1y1o

İngiltere'de 45 yıl boşuna akıl hastanesine kapatılan otizmli kadın

HABER MERKEZİ — 2025-03-12T13:41:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İngiltere'de 45 yıl boşuna akıl hastanesine kapatılan otizmli kadın

İngiltere'de 45 yıl boşuna akıl hastanesine kapatılan otizmli kadın

SAĞLIK

HABER MERKEZİ

Mar 12 2025, 01:41 pmMar 12 2025, 01:41 pm

Sierra Leone asıllı olduğuna inanılan ve kimliğinin korunması için belediye tarafından Kasibba adı verilen kadın, aynı zamanda 25 yıl boyunca da kendi başına, tecrit odasında yaşadı.

Kassiba konuşamıyor ve sahip çıkacak bir ailesi de yok. BBC Radyo 4'te yayımlanan File on 4 Investigates programına, Kassiba'nın serbest bırakılması için dokuz yıllık mücadelesine nasıl başladığını anlattı.

Sağlık ve Sosyal Bakım Departmanı, BBC'ye yaptığı açıklamada, çok sayıda engellinin hâlâ akıl hastanelerinde tutulmasının kabul edilemez olduğunu ve Akıl Sağlığı Yasası'nda yapılacak reformların böyle uygunsuz alıkonulmaları önlemesini umduklarını söyledi.

İngiltere'de otizmli ve öğrenme engelli iki binden fazla kişi hâlâ zorla akıl hastanelerinde tutuluyor. Bunların 200 kadarı da çocuk. Hükümet yıllardır bir çoğunu topluma kazandırmayı taahhüt ediyordu, çünkü bu kişilerin aslında bir akıl hastalığı yok.

Dönemin hükümeti, BBC'nin 2011'de Bristol kenti yakınlarındaki özel Winterbourne View Hastanesi'ndeki istismarı ifşa etmesinden sonra harekete geçme sözü vermişti.

Ancak bu konudaki hedefler tutturulamadı. Ulusal Sağlık Hizmeti NHS, 2025-2026 planlarında, akıl hastanelerinde tutulan öğrenme engelli ve otizmli insanların sayısını en az % 10 azaltmayı amaçlıyor.

Hayır kurumu Mencap'ın Politika ve Halkla İlişkiler Müdürü Dan Scorer bu hedeften pek etkilenmişe beklemiyor. BBC'ye konuşan Scorer "Salıverilmesi ve toplum içinde destek verilmesi gereken yüzlerce kişi hâlâ çile dolduruyor, gözaltında tutuluyor. Çünkü bize vaat edilen ilerlemeyi hâlâ göremedik" diyor.

Dr. Patsie Staite, Kasibba'nın zorla akıl hastanesinde tutulduğunu 2013'te tecrübesiz bir klinik psikologken öğrendi. Fakat Kasibba'nın serbest kalması dokuz yıl sürdü.

BBC'ye konuşan Statie "Onun yaşadığı koşullarda yaşayan herhangi bir kişi görmemiştim. Ayrıca gerçekten şoke eden de her şeyin yasal olmasıydı" diyor.

Statie hastanede oluşunun Kasibba'nın "bazen günde 23 saatten fazla kapalı tutulduğu gerçeğini gölgelediğini" vurguluyor.

Dr. Statie Kasibba'nın kimliğinin korunması için adı açıklanmayan hastaneye geri döndüğünde binanın etrafındaki koruma çitinde bir delik fark etti. Delik, Kasibba'nın kilit altında tutulduğu ek binanın havalandırmasından dışarıdan gelip geçenleri görebilmesi için açılmıştı.

Şu anda 50'li yaşlarındaki Kasibba'nın 5 yaşından önce Sierra Leone'den kaçak yollarla getirildiği sanılıyor. Kasibba bir süre bir yetimhanede yaşadı, ancak daha sonra sorunlar görülmeye başlayınca, 7 yaşındayken uzun süre kalacağı hastaneye yatırıldı.

Dr. Statie hastane çalışanlarının Kasibba'yı "tehlikeli" ve "göz çıkartan" diye tanımladığını anlatıyor.

Statie, kayıtlardaki onlarca yıl önce yaşanan tek bir olayın bu şiddet şuçlamalarına neden olduğunu fark etti. Kasibba 19 yaşındayken, uzun süreli tecrite konulmasından önce bir yangın alarmı çalmış ve kilit altındaki hastane koğuşu tahliye edilmişti.

Kasibba strese girmişti ve o karışıklık yaşanırken yanına başka bir hasta gelmişti. Kasibba hastayı tırmaladı ve gözünde bir kesik oluştu.

Dr. Statie "O günden beri bu olay yüzünden 'göz çıkartan' diye anılır olmuştu ve diğer hastaya çok zarar verdiği anlatılıyordu" diyor.

Ancak Statie "Ama kulağa çok da gerçekmiş gibi gelmiyordu. Onlarca yıldır hastanede kalan, öğrenme engelli orta yaşlı bir kadın bu kadar da tehlikeli olamazdı" diye devam ediyor.

Dr. Statie, aylar süren çalışmadan sonra, Kasibba'yı ilk olarak hastaneye yatıran Kuzey Londra'daki Camden bölgesinin belediyesine 50 sayfalık bir rapor sundu. Dr. Statie, Kasibba'nın bir akıl hastalığı olmadığının zaten kabul edildiğini ve raporuyla da tehlikeli arz etmediği ve toplum içinde yaşamasının güvenli olduğu sonucuna varıldığını anlatıyor.

Daha sonra 2016'da sağlık ve sosyal bakım uzmanlarından oluşan bir ekip kuruldu. Ekip kendisine "Kurtuluş Komitesi" diyordu. Görevleri de Kasibba'nın serbest kalmasını sağlamaktı.

Engelli hakları kuruluşu Changing Our Lives'tan Lucy Dunstan, hastaneden çıkmasının neden güvenli olduğuna dair ikna edici bir dosya hazırlaması için Kasibba'nın bağımsız savunucusu olarak atandı.

Ancak Kasibba'nın hastaneden salıverilmesine, sadece kendi kararlarını veremeyecek durumdakiler için kararlar alan Koruma Mahkemesi onay verebiliyordu.

Dunstan, Kasibba'yla ilk tanıştığında hastane personelinin kadını "göz çıkartan" diye tanıttıklarını söylüyor.

Kasibba'yı kilitli tutulduğu odanın kapısındaki küçük pencereden ilk görüşünü hatırlıyor. "Kanepede yatıyordu. Çok boş bir odaydı. Hayatı tamamen yoksunluk içindeydi" diyor.

Dunstan, Kasibba'yla tanışmasından altı yıl sonra Koruma Mahkemesi'nden artık hastaneden salıverilebileceğini söyleyen bir telefon aldı.

"Ağladım. Sevinç. Rahatlama. Kasibba'ya hayranlık. Gurur. Mesele biz ya da ne yaptığmız değil, mesele Kasibba'nın yaptığı ve onlara göstermiş olması."

Kasibba şimdi sosyal yardım çalışanlarının desteğiyle toplum içinde yaşıyor. Sosyal yardım görevlileri Kasibba'yla nazik dokunuşlar, jestler ve net bir dille iletişim kuruyor. Bakım sorumlusu, modayı sevdiğini, evinden gurur duyduğunu ve sosyal temastan hoşlandığını anlatıyor.

Sorumlu "Müthiş bir espri anlayışı var. Çok güzel bir insan. İki hafta kendisiyle çalıştıktan sonra yaklaştı ve bana sarıldı. Bu göz çıkartan biri değildi."

Şu anda parlamentoda görüşülen Akıl Sağlığı Yasası, İngiltere ve Galler'de başka bir akıl sağlığı sorunu olmayan otizimlilerin ve öğrenme engellilerin artık tedavi için zorla hastanede tutulamamasını öngörüyor.

Ancak hükümet, toplum içinde yeterli alternatif destek bulunduğuna emin olmadan herhangi bir değişiklik yapılmayacağını söylüyor. Böylelikle, insanlar hâlâ değerlendirme için 28 gün boyunca yasal olarak zorla hastanede tutulabilecek.

Camden Belediyesi'nden Yetişkin Sağlığı Genel Müdürü Jess McGregor Kasibba'nın yaşamının büyük bölümünü hastanede geçirmesini bir "trajedi" diye tanımlıyor. Belediye görevlisi "Şahsen üzgünüm. Başına gelenleri yaşamamalıydı" diyor.

Kasibba'nın kimliğinin korunması için adı açıklanamayan NHS akıl sağlığı vakfı sundukları hizmetin hiç sorgulanmadığını ve Bakım Kalitesi Komisyonu tarafından "mükemmel" diye tanımlandığını söylüyor.

Vakıf, uzun süreli ayrı tutulmasına karar verilenlerin, kendi yatak odası, banyosu, oturma odası ve bahçesi olan konutlarda kaldıklarını belirtiyor.

Vakıf, 2010'dan bu yana uzun süredir hastanelerde tutulanlara, mümkün olduğu durumlarda toplum içinde daha uygun bir bakım sağlanabilmesi için yerel yönetimlerle planlar yaptıklarını, ancak bu planların aileler ve diğer hastalar tarafından açılan davalar nedeniyle engellendiğini vurguluyor.

haber kaynak: bbc.türkçe

https://www.bbc.com/turkce/articles/clyjnlxr9yyo

Bu Atama AK Parti Tabanında Tepkiyle Karşılandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-11T10:37:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bu Atama AK Parti Tabanında Tepkiyle Karşılandı

Bu Atama AK Parti Tabanında Tepkiyle Karşılandı

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 11 2025, 10:37 amMar 11 2025, 10:37 am

Bu gelişme, AK Parti’ye gönül vermiş partililer ve hastane çalışanları arasında büyük üzüntü ve tepkiye yol açtı.

Aydıncık’ta 31 Mart seçimlerinde Deva Partisi, CHP ile birlikte hareket ederek Cumhur İttifakı’nın kaybetmesine neden olmuş ve belediye başkanlığı CHP’ye geçmişti. Bu süreçte AK Parti teşkilatına emek veren birçok isim varken, Cumhur İttifakı’nın kaybetmesine neden olan bir partinin adayının annesinin yönetici olarak atanması, parti tabanında büyük bir rahatsızlık yarattı.

Partililer ve hastane çalışanları, uzun yıllar AK Parti için emek veren, gece gündüz çalışan isimler dururken, seçim kaybettiren bir ismin yönetici pozisyonuna getirilmesini yanlış bulduklarını ifade ediyor. Hastane içinde huzursuzluk olduğu, bu rahatsızlıkların defalarca yönetime iletilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığı belirtiliyor.

Özellikle Sağlık Bakım Hizmetleri Müdüresi Eşe Durna Ok’un, bu konuda yapılan şikayetleri dikkate almaması ve Şahlan Tunca’yı koruması, hem AK Parti’ye gönül vermiş vatandaşları hem de hastane çalışanlarını çileden çıkarmış durumda. AK Parti teşkilatında büyük tepki çeken bu atamanın nasıl bir süreç izleyeceği merakla bekleniyor.

haber ve kaynak:

https://www.olaymersin.com/bu-atama-ak-parti-tabaninda-tepkiyle-karsilandi/

Kanada'nın başbakanlık görevini devralacak Mark Carney: 'Amerika'nın parçası olmayacağız'

HABER MERKEZİ — 2025-03-10T11:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Kanada'nın başbakanlık görevini devralacak Mark Carney: 'Amerika'nın parçası olmayacağız'

Kanada'nın başbakanlık görevini devralacak Mark Carney: 'Amerika'nın parçası olmayacağız'

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 10 2025, 11:15 amMar 10 2025, 11:15 am

Son aylarda Trudeau'nun özel danışmanı olarak görev yapan 59 yaşındaki Mark Carney, oyların yüzde 86'sını aldı ve rakiplerini geride bırakarak partinin başına geçti.

Carney'nin önümüzdeki günlerde Kanada Başbakanı olarak resmen göreve gelmesi bekleniyor.

Partisindeki liderlik yarışında üç adayı geride bırakarak zafere ulaşan Carney ilk konuşmasında, "Artık güvenemeyeceğimiz bir ülke nedeniyle ülkemiz karanlık günlerden geçiyor" diyerek ABD'deki Trump yönetimiyle yaşanan gerginliğe değindi.

Kanada, 20 Ocak'ta göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın ekonomik tehditleri nedeniyle zor bir siyasi atmosfer içindeydi.

Trump göreve gelmesiyle Kanada'nın "ABD'nin 51'inci eyaleti olmasının daha iyi olacağını" söylemiş ve tartışmaların fitilini ateşlemişti. Trump'ın gümrük vergileri ise ekonomide iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırmıştı.

Carney partisinin lideri olarak yaptığı ilk konuşmada, "Amerika, Kanada değildir. Kanada hiçbir zaman, hiçbir şekilde Amerika'nın parçası olmayacak" dedi ve ekledi:

"Amerikalılar kaynaklarımızı, suyumuzu, topraklarımızı, ülkemizi istiyor. Bunu bir düşünün, başarırlarsa bizim yaşam şeklimizi yok edebilirler."

Ülkesinin önündeki "zor günlerde" birlik olması gerektiğini söyleyen Carney, "Şoku üzerimizden atlatıyoruz ancak çıkardığımız dersleri de unutmayacağız. Size söz veriyorum, birlikte bu krizden çıkacağız" dedi.

bbc.türkçe

Londra'da Big Ben kulesine tırmanıp Filistin bayrağı açan eylemciye ceza

HABER MERKEZİ — 2025-03-10T11:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Londra'da Big Ben kulesine tırmanıp Filistin bayrağı açan eylemciye ceza

Londra'da Big Ben kulesine tırmanıp Filistin bayrağı açan eylemciye ceza

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 10 2025, 11:11 amMar 10 2025, 11:11 am

Londra Metropolitan Polis Teşkilatı, 29 yaşındaki Daniel Day'in, kamuya zararlı davranış ve izinsiz girme nedeniyle ceza aldığını duyurdu.

Big Ben olarak bilinen Elizabeth Kulesi'ne tırmanarak 16 saatin ardından gözaltına alınan Daniel Day bugün mahkemede ifade verecek.

Çıplak ayakla kuleye tırmanan eylemci, "Özgür Filistin" sloganı atarak kulenin bir noktasına kadar çıkmış ve burada eylemini sürdürmüştü.

Eylemini sosyal medya hesabından yayınlayan Day, kendisine vinçle yaklaşan kurtarma ekibine "Yaklaşırsanız daha da yukarı çıkarım, hayatımı tehlikeye atıyorsunuz" dedi.

Bir noktaya kadar ayakkabılarıyla tırmanan eylemci, ardından çıplak ayakla tırmanmaya devam etti ve çeşitli yerlerinden yaralandı. Görüntülerde, kuledeki kan izleri görülebiliyor.

Daniel Day, polis ve itfaiyenin uzun süren çabaları sonrası vinç yardımıyla kuleden indirildi.

Daniel Day'in eylemine destek veren birçok kişi, Big Ben önünde toplanarak sloganlar attı. Polis ise kule çevresinde Filistin yanlısı gösterilere izin vermeyerek protestocuları uzaklaştırdı.

Eylem nedeniyle Westminster Köprüsü kapatılmış, metro istasyonunun bir çıkışı iptal edilmişti. İngiltere Parlamentosu'na yönelik turlar da geçici olarak askıya alınmıştı.

Instagram'da "Free_all.of.us" adını kullanan Daniel Day, yaptığı açıklamalarda, "Demokrasi öldü, hapsedildi. Barışçıl eylemler 45 yıl hapis cezaları alıyor. Polis tarafından şiddet görüyoruz. Bu yüzden sözde demokrasinin merkezinde bu eylemi yapıyorum" demişti.

7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden İsrail-Hamas savaşı, Gazze'de büyük bir insani trajedinin ortaya çıkmasına neden oldu. Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında şimdiye kadar 48 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği hesaplanırken, Gazze'nin kuzeyi başta olmak üzere milyonlarca Filistinlinin yaşadığı bölgeler yerle bir edildi.

İngiltere'nin İsrail'e verdiği desteği eleştirenler Londra'da her hafta eylemler düzenleyerek hükümete tepki gösteriyordu.

bbc.türkçe

EMİRCAN ÖZGÜR İMAR İNŞAATTAN ALINDI

HABER MERKEZİ — 2025-03-10T10:40:00+03:00

www.artikacatring.com<"> EMİRCAN ÖZGÜR İMAR İNŞAATTAN ALINDI

EMİRCAN ÖZGÜR İMAR İNŞAATTAN ALINDI

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 10 2025, 10:40 amMar 10 2025, 10:40 am

Bilindiği üzere MERSİN İmar inşaatın ihale ve alımları ses getirmişti. Milyonluk alımların pazarlık usulü alınması kamuoyunun dikkatini çekmiş, bizde sürekli bu alımları siz okurlara haber hattımızda taşımıştık.

Haberlerimizin okunma oranları ne kadar büyük dikkat çektiğinin kanıtı idi. MBB başkanı Vahap Seçer sonunda işleri incelemeye aldı ve bu işlere sebebiyet verenler hakkında gereken işlemi yaptı.

İşte Mersin İMAR inşaatın ses getiren ve bu görevden almalarına sebep olan haberlerimiz. Aşağıda linkleri:

MBB DE MİLYONLUK İHALELER KENDİ ŞİRKETLERİNE VERİLDİĞİ ORTAYA ÇIKTI

https://www.haberanaliz.net/haber/mbb-de-milyonluk-ihaleler-kendi-sirketlerine-verildigi-ortaya-cikti-22859

MBB'NİN İMAR İNŞAATI YİNE MİLYONLUK ARAÇ KİRALADI

https://www.haberanaliz.net/haber/mbbnin-imar-insaati-yine-milyonluk-arac-kiraladi-22645

Başkanımızın tüysüz yetim hakkı hassasiyeti! -2-

https://www.haberanaliz.net/haber/baskanimizin-tuysuz-yetim-hakki-hassasiyeti-2-22622

Başkanımızın tüysüz yetim hakkı hassasiyeti!

https://www.haberanaliz.net/haber/baskanimizin-tuysuz-yetim-hakki-hassasiyeti-22447

FİKRİ TAKİBE ÖNEM VEREN HABERCİLERİZ… MBB İŞTİRAKİ OLAN İMAR İNŞAAT İLE İLGİLİ YUKARIDA YAYINA VERDİĞİMİZ LİNKLERİN DIŞINDA DAHA ÖNCEKİ BENZER HABERLERİMİZİN LİNKLERİ DE AŞAĞIDA:

MBB’NİN ŞİRKETİNİN PAZARLIKLI ALIMLARI HAYRETE DÜŞÜRDÜ

https://www.haberanaliz.net/haber/mbbnin-sirketinin-pazarlikli-alimlari-hayrete-dusurdu-21410

MBB KENDİ ŞİRKETİNE PAZARLIKLI İHALE VERMEYE DEVAM EDİYOR

https://www.haberanaliz.net/haber/mbb-kendi-sirketine-pazarlikli-ihale-vermeye-devam-ediyor-19885

İMAR İNŞAATIN PAZARLIKLI 16.5 MİLYONLIK BİR ALIMI DAHA ORTAYA ÇIKTI

https://www.haberanaliz.net/haber/imar-insaatin-pazarlikli-165-milyonlik-bir-alimi-daha-ortaya-cikti-19305

İMAR İNŞAATIN PAZARLIKLI 49,3 MİLYONLUK BİR ALIMI DAHA ORTAYA ÇIKTI

https://www.haberanaliz.net/haber/imar-insaatin-pazarlikli-493-milyonluk-bir-alimi-daha-ortaya-cikti-19298

İMAR İNŞAATIN PAZARLIKLI TEK TEKLİFLE 11,2 MİLYONLIK ALIMI ORTAYA ÇIKTI

https://www.haberanaliz.net/haber/imar-insaatin-pazarlikli-tek-teklifle-112-milyonlik-alimi-ortaya-cikti-19297

MERSİN’İN ŞANSLI ŞİRKETİNE BİR İŞ DAHA

https://www.haberanaliz.net/haber/mersinin-sansli-sirketine-bir-is-daha-16977

Takdir edersiniz ki, İdareler, 4734 Sayılı Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Beytülmal dediğimiz tüysüz yetimin ve şehidin hakkı olan kasadan yapılan harcama bunlar.

5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU AÇISINDAN DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA:

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8. Maddesinde YUKARIDA NE DİYORDU?:

5216 SAYILI BÜYUKSEHİR BELEDİYE KANUNU AÇISINDAN OLAYA BAKTIĞIMIZDA;

Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri:

Madde 18- Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:

a) Belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, beldenin ve belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.

b) Belediyeyi stratejik plâna uygun olarak yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi hazırlamak ve uygulamak, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini belirlemek, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla ilgili raporları meclise sunmak.

d) Bu Kanunla büyükşehir belediyesine verilen görev ve hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli önlemleri almak.

e) Büyükşehir belediyesinin ve bağlı kuruluşları ile işletmelerinin etkin ve verimli yönetilmesini sağlamak, büyükşehir belediyesi ve bağlı kuruluşları ile işletmelerinin bütçe tasarılarını, bütçe üzerindeki değişiklik önerilerini ve bütçe kesin hesap cetvellerini hazırlamak.

f) Büyükşehir belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek, alacak ve gelirlerinin tahsilini sağlamak.

i) Belediye personelini atamak, belediye ve bağlı kuruluşlarını denetlemek.

Kamu Zararlarının Tahsiline Yönelik USUL ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik 6/ g md gereği;

Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine FAİZ, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi, KAMU ZARARIDIR.

EZ CÜMLE; Yukarıda yasal hükümler gereği, Belediyenin başta Milyon TL SGK Borcundan kaynaklanan Gecikme faizleri Kamu Zararı olarak buna sebep olan Üst yönetici ve diğer sorumlulara ödetilir. Hangisine bu güne kadar işlem yapılmış? Bu ihaleler ve alımlar ile ilgili ne yapılmış? Yada yapılacak?!

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

HABER SİTESİ VE YAZILIMLARDA ÖNCÜ FİRMA

HABER MERKEZİ — 2025-03-10T09:36:00+03:00

www.artikacatring.com<"> HABER SİTESİ VE YAZILIMLARDA ÖNCÜ FİRMA

HABER SİTESİ VE YAZILIMLARDA ÖNCÜ FİRMA

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 10 2025, 09:36 amMar 10 2025, 09:36 am

Haber Paketleri olarak, Duru Bilişim İnternet ve Güvenlik Hizmetleri adı altında 2004 yılından beri müşterilerine hizmet veren, firmanın faaliyet alanları, haber yazılımı, haber scripti, hazır web siteleri gibi birçok yazılım alanında hizmet vermekte.

Firmanın kendi web sitesi ana sayfası linki şöyle:

https://www.haberpaketleri.com/index.php

Firmanın iletişim bilgilerinin linki ise şöyle:

https://www.haberpaketleri.com/iletisim-bilgilerimiz.php

ERDOĞAN: “Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T13:28:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

ERDOĞAN: “Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 01:28 pmMar 08 2025, 01:28 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar İftar Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârlarla Ramazanın manevi ikliminde bir araya gelmenin ve hasret gidermenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.

Türkiye’nin dört bir yanındaki 2 milyon 250 bini aşkın esnaf ve sanatkârın tamamına selamlarını, sevgilerini gönderdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere, gönüllerin birleştirildiği bu programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“ECDADIMIZ, MEDENİYETİMİZİN EN SAĞLAM TEMELLERİNİ AHİ TEŞKİLATIYLA ATMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf ve sanatkârlık, her şeyden önce emek ve bereket gerektirir. El emeğinin göz nuruyla buluşması demektir, sanat ve zanaatın rızka vesile olması demektir. Esnaf ve sanatkârlık, alın teri dökerken kul hakkını gözetmek, nizam ve geleneği muhafaza etmek demektir. Dayanışmayı, saygıyı, diğerkâmlığı ön planda tutmak demektir. Bin yıldır var olduğumuz bu toprakları alın teriyle, emeğiyle yeşerten, Anadolu’yu bizlere vatan eyleyen ecdadımız, medeniyetimizin en sağlam temellerini Ahi teşkilatıyla atmıştır” diye konuştu.

Geçmişte mesleğe başlayan esnaf ve sanatkârların Ahilik yemininin bugün de ticaret erbabına rehber olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bu yeminle esnaf ve sanatkârlarımız çalışmayı ibadet sayan bir anlayışla işini yapacağına, hakkın rızasını gözeterek halka hizmet edeceğine, cömertlik, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, güven, sevgi, sabır, dostluk, fedakârlık, adalet, kanaatkârlık ilkelerine ve komşuluk hukukuna bağlı kalacağına, eline, beline, diline, gözüne sahip çıkacağına, ölçü ve tartıda doğruluktan şaşmayacağına, kul hakkını gözeterek kimseye haksızlık yapmayacağına, helalinden kazanıp haram lokma yemeyeceğine, namusu, izzeti, onuru ve elbette kutsal değerleri üzerine söz verirlermiş.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahiliğin özünü tarif eden bu ahlaki değerlerle ticaret yapan, evlatlarına bırakacağı en büyük mirası “helalinden kazanmak” olarak gören tüm esnafla iftihar ettiklerini söyledi.

“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZ NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA DEVLET VE MİLLET OLARAK BİZ DE ZEMİNE O DERECE SAĞLAM BASARIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahilik kültürünün devam etmesi, ekonomik, sosyal ve ticari hayatın varlığını sürdürmesi için samimiyetle çalışan meslek odalarına ve birliklere, ülke ve millet adına teşekkür etti.

Ahilik yeminindeki umdelere dört elle sarılarak millî benlikte vücut bulmuş bu kültürü ilelebet yaşatacaklarına yürekten inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasete atılmadan evvel hem ücretli olarak çalışmış hem kendi işini yapmış bir kardeşiniz olarak esnaflığın ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Şurası bir gerçek ki esnaf ve sanatkârlarımız ne kadar güçlü olursa devlet ve millet olarak biz de zemine o derece sağlam basarız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf kendini ne kadar güvende hissederse, milletin de kendini o kadar huzurlu hissedeceğini kaydetti.

“ESNAF, BU MİLLETİN BİRLİK VE KARDEŞLİĞİNİN TEMİNATIDIR”

Esnafın sadece mal alıp satan, tüccarlık yapan, hayatını ticaretle kazanan kişi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf, bu ülkenin taşıyıcı kolonudur. Esnaf, bu milletin birlik ve kardeşliğinin teminatıdır. Esnaf, ticari hayatımızın lokomotifi, öncüsü, en önemli unsurudur. Tarih boyunca milletimiz ne zaman dara düşmüşse, imdadına ilk koşanlar esnaf kardeşlerimiz olmuştur. Ahilik geleneğinin günümüzdeki temsilcileri olan esnaf ve sanatkârlarımız ülkemizin aldığı bütün keskin virajlarda hep devletinin yanında, milletimizin arkasında durmuştur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârlara şöyle seslendi: “Birileri mülteci düşmanlığı yaparken, Suriye’deki eski rejimin zulmünden kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli mazlumlara sizler iş verdiniz, meslek öğrettiniz. Ensar ruhuyla her birini koruyup kolladınız. Birileri darbe girişimini keyif kahvesi eşliğinde televizyonda izlerken, 15 Temmuz ihanetine milletimizle birlikte sizler karşı koydunuz. Deprem turistleri sadece reklam peşinde koşarken asrın felaketinin açtığı yaraları sarmamıza sizler yardımcı oldunuz. Gazze’den Somali’ye, Lübnan’dan Sudan’a, Asya’dan Afrika’ya nerede bir sıkıntı, sorun, zulüm, kıtlık varsa sizler yardım ettiniz. Rabbim sizlerden razı olsun diyorum.”

“UNUTMAYIN, TİCARET ERBABININ İTİBARI SERMAYESİNDEN ÖNEMLİ VE DEĞERLİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece sıkıntılı dönemlerde değil, Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü ekonomik bağımsızlık mücadelesinde de esnaf ve sanatkârları daima yanlarında bulduklarını, esnafın kendilerinden destek ve dualarını hiçbir zaman eksik etmediğini söyledi.

Esnafın, iradesine ve onları temsil eden siyasi iradeye güçlü bir biçimde sahip çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her dönemde ortalığa dökülen felaket tellallarına rağmen Türkiye’nin ekonomik potansiyeline ve geleceğine yürekten inandınız. Ülkemizin bugünlere gelmesinde esnaflarımızın oynadığı rolü her zaman takdirle karşıladığımızı bilmenizi istiyorum. Türkiye ekonomisine yaptığınız değerli katkılar dolayısıyla da her birinize tek tek teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda ticaret hayatını zehirleyen fırsatçılara aman verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Etiket oyunlarıyla hiçbir makul gerekçesi olmayan fahiş fiyat artışlarıyla vatandaşın cebindeki paraya el uzatan bu tamahkârlara, ahi kültürüyle yetişmiş esnaf kardeşlerimin meydanı terk etmemesi gerekiyor. Unutmayın, ticaret erbabının itibarı sermayesinden önemli ve değerlidir. İtibarınızı zedeleyenleri öncelikle siz denetlemeli, içinizde barındırmamalı ve ayıklamalısınız. Yüzlerce yıldır ahi ahlakına sahip olmanın sizlere kazandırdığı değerleri ve erdemleri açgözlü ve fırsatçı esnaf ahlakından mahrum bir avuç kişinin dinamitlemesine müsaade etmemelisiniz” ifadelerini kullandı.

“FIRSATÇILARA NEFES ALDIRMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah, yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah” sözünü anımsatarak, “Esnaf olarak sizler bir taraftan, devlet olarak bizler diğer taraftan beraberce çalışarak inşallah fırsatçılara nefes aldırmayacağız. Ticaret hayatımız yanında enflasyonla mücadelemize de zarar veren bu marazla mücadelemizi sizinle dayanışma içinde kararlılıkla yürüteceğiz” diye konuştu.

Kısa süre önce açıklanan enflasyon, büyüme ve istihdam rakamlarının doğru yolda olduklarını bir kez daha teyit ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2024 yılını yüzde 3,2’lik büyüme oranıyla kapattık. Enflasyondaki gerileme şubat ayında da devam etti. İşsizlik oranlarındaki düşüş istikrarlı bir şekilde sürüyor. Merkez Bankamız dün aldığı faiz kararıyla doğru yönde bir adım daha attı. Biraz daha sabredecek, inşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Nasıl sizler en zor günlerinde milletin yanında olduysanız bizler de göreve geldiğimiz ilk günden itibaren tüm imkânlarımızı sizler için seferber ettik. En büyük sorunlar arasında yer alan finansmana erişim problemini mali imkânlarımızı daha da geliştirerek, kooperatiflerimizi ve Halkbank’ı daha da güçlendirerek çözüme kavuşturduk.”

ESNAF VE SANATKÂRLARA KREDİ MÜJDESİ

Esnaf ve sanatkârlara kullandırılan kredilerin şahıs üstü limitinin 2002’de yalnızca 5 bin lira olduğunu, bu limiti genel işletme kredileri için 750 bin liraya çıkardıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu noktada şu müjdeli haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Hazineden yüzde 50 sübvansiyonlu esnaf ve sanatkâr kredi limitini 750 bin liradan 1 milyon liraya yükseltiyoruz. İş yeri edinme ve ticari araç edinme esnaf kredi limitini de 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya çıkartıyoruz. Ticari araç edinme kredisinde sıfır araç yanında, 0-5 yaş araçları da kredi için dâhil ediyoruz. TESKOMB kefaletiyle Halkbank’ın esnaf ve sanatkârlarımız için sunduğu finansman maliyetini yüzde 29’dan yüzde 25’e düşürüyoruz. Böylelikle esnaf ve sanatkârlarımızın önemli beklentilerinden birini daha karşılamış oluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılında uygulamaya geçirdikleri sıfır maliyetli işletme kredileriyle bugüne kadar 248 girişimci esnafa toplam 17,4 milyon lira, 736 genç girişimci esnafa 136,4 milyon lira, 264 kaybolmaya yüz tutmuş meslek erbabına toplam 15,7 milyon lira tutarında kredi desteği sunduklarını belirterek, “2017 yılında devreye aldığımız indirimli yatırım kredileri kapsamında da 6 bin esnafımıza 3,6 milyar lira iş yeri edindirme kredisi, 7 bin 710 esnafımıza ise 4,8 milyar lira tutarında taşıt edindirme kredisi sağladık. Kredi ve kefalet kooperatifimizin sayısı 402’den 1000’e ulaşırken, kredilerin yüzde 60’lara yaklaşan faiz oranı da yüzde 29’lar seviyesine indi. Bununla da yetinmedik. Belirli dönemlerde yüzde 4,5’e varan oranlarla esnaflarımıza kredi kullandırdık” ifadelerini kullandı.

Krediler üzerinden yapılan kesintilerde de önemli indirimlere gittiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002’de esnaf kredilerinin faiz oranlarının yalnızca yüzde 20’sini sübvanse edebilen hazinemiz, bugün bu kredilerin yüzde 50’sini destekliyor. Usta girişimcilerin, genç girişimcilerin ve kaybolmaya yüz tutmuş ticaret erbabının kullanacağı kredilerin ise yüzde 100’ünü karşılıyoruz. 2002’den bugüne esnafımıza sağladığımız indirimli kredilerin toplamı 582 milyar lirayı aştı. 2023, 2024 ve 2025 yıllarının ilk aylarında kullandırdığımız kredilerin toplamı ise 300 milyar lirayı buldu” diye konuştu.

“KOOPERATİFLER ARACILIĞIYLA DEPREMZEDE ESNAFIMIZIN YANINDA OLDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgınının sadece sağlık boyutunu değil, ekonomik yönünü de en iyi yöneten ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

Muhalefetin Türkiye ekonomisine kontak kapattırmak için sabah akşam üzerlerine geldikleri günlerde yanlış bir yola asla girmediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın döneminde esnaf ve sanatkârlarımıza toplam 9 milyar lira tutarında hibe desteği sağladık. Ticaret erbabımızın kredi taksitlerini erteledik, kooperatiflere olan gecikmiş borçlarını ise yapılandırdık. Mali sicil affı uygulamasıyla ticaret erbabımızın elini rahatlattık” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023 depremlerinde de ülke olarak bir imtihandan geçtiklerini belirterek, “53 binden fazla canımızı kaybettiğimiz asrın felaketinde, 42 bin iş yeri de kullanılamaz hâle geldi. 6 Şubat depremlerinde işleri ve iş yerleri zarar gören 27 binin üzerindeki esnafımıza 6,7 milyar liranın üzerinde faiz indirimli kredi kullandırdık. Kooperatifler aracılığıyla depremzede esnafımızın yanında olduk. Konut ve iş yerlerimizi tamamladıkça hak sahiplerine teslim ediyoruz” diye konuştu.

“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZIN MALİYETLERİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜŞÜRMEK İSTİYORUZ”

Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile alt mevzuatında ihtiyaç duyulan revizelerin yapılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nı bu yıl içinde devreye alıyoruz. Birleşmiş Milletler tarafından ‘Uluslararası Kooperatifler Yılı’ olarak ilan edilen 2025 senesi içinde bu tür çalışmalara hız vereceğiz. Özellikle tedarik ve dağıtım kooperatifçiliğini daha da geliştirerek esnaf ve sanatkârlarımızın maliyetlerini önemli ölçüde düşürmek istiyoruz” bilgilerini verdi.

Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin, finansmana erişim başta olmak üzere, sorunlarını çözmek için çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı kapsamında bugüne kadar 773 kooperatifimizin 826 projesine toplam 111 milyon lira tutarında hibe desteği sağlama kararı aldık. Destek limitlerimizin artırılması için yoğun şekilde çalışıyoruz. Kadın kooperatiflerinin kurulmasını ve girişimciliğini teşvik ettik. Önemli finansman imkânları oluşturduk. Bu vesileyle hem yarın kutlayacağımız 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüzü şimdiden tebrik ediyorum hem de 2025 Kooperatifler Yılı’nın hepimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

Seçer'den süreç değerlendirmesi: Sadece eleştirerek katkı sunamayız

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T13:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Seçer'den süreç değerlendirmesi: Sadece eleştirerek katkı sunamayız

Seçer'den süreç değerlendirmesi: Sadece eleştirerek katkı sunamayız

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 01:15 pmMar 08 2025, 01:15 pm

CEREN BAYAR' IN GAZETE DUVAR DAKİ RÖPÖRTAJI

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye gündemindeki son gelişmelere ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Seçer, devam eden yeni çözüm sürecine dair umutlu konuştu ve “Eğer şeffaf yürütülürse, toplumun hassasiyetleri ön plana alınırsa, kararlar alınmadan siyasi partilerle iş birliği yapılabilirse bu sürecin başarılı neticeleneceğine inanıyorum. Bu sürece katkı koyan herkes toplumsal olarak destek bulabilir” dedi.

CHP'nin sürecin içinde ve aktif olması gerektiğini söyleyen Seçer, “Biz seyrederek bir çözüm bulamayız. Seyrederek, sadece eleştirerek bir katkı yapamayız" ifadelerini kullandı. Sürecin toplumu memnun edecek bir sonuca ulaşması halinde bunun seçimleri de etkileyeceğini sözlerine ekledi.

RÖPÖRTAJIN DEVAMI İÇİN LİNKİ TIKLAYIN:

https://www.gazeteduvar.com.tr/secerden-surec-degerlendirmesi-sadece-elestirerek-katki-sunamayiz-haber-1762452

DEM Parti 17 Mart'ta MHP'yi ziyaret edecek

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T13:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DEM Parti 17 Mart'ta MHP'yi ziyaret edecek

DEM Parti 17 Mart'ta MHP'yi ziyaret edecek

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 01:00 pmMar 08 2025, 01:00 pm

Abdullah Öcalan'ın mektubunun okunmasının ardından Meclis'te partileri ziyaret edeceğini açıklayan DEM Parti heyetinin MHP ile görüşme takvimi belli oldu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıya dair siyasi partilerle görüşecek. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, 10 Mart'ta saat 10.00'da EMEP ile Meclis'te görüşecek. Aynı gün saat 13.00'de CHP Genel Merkezi'ni ziyaret edecek. DEM Parti, 12 Mart'ta 11.00'de ise Meclis'te Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile görüşecek.

Eş Genel Başkanlar, 17 Mart'ta ise MHP'yi ziyaret edecek.

(ANKA HABER AJANSI)

Öcalan’dan 8 Mart mesajı: Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T12:51:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Öcalan’dan 8 Mart mesajı: Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır

Öcalan’dan 8 Mart mesajı: Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 12:51 pmMar 08 2025, 12:51 pm

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla birçok kentte miting düzenleniyor. 8 Mart alanlarında, Abdullah Öcalan'ın kadınlara gönderdiği mesaj okundu. Diyarbakır'da yapılan mitingde Öcalan'ın mesajını Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Suzan Akipa okudu.

Öcalan'ın mesajı şöyle:

"Kadını olduran topraklarda insan gerçekliğini tüm çıplaklığı ile yaşadığınızın farkındayım. Büyüleyici değerinden hiç vazgeçmediğim sizlerle yaşamın bu hali, herhalde beni ayakta tutan temel yaşam ilkem oldu. Ama ilk defa görkemli, özgür gerçekliği de en az diğer bir Mezopotamya ilki olacaktır, hatta olmuştur.

Kadın özgürlük meselesi bütün önemini koruyor. Demokratik komünalist süreç ana kadın toplumsallığının güncellenmiş halidir. Toplumsal gerçekliğe de ancak bu yöntemle varılır. Tecavüz kültürü aşılmadıkça; felsefe, bilim, estetik, etik, din alanlarında toplumsal hakikat açığa çıkmaz. Yeni dönem toplumun derinliğine gömülü erkek egemen kültürü yıkmadıkça Marksizm’in de kanıtladığı gibi sosyalizm başarısı da mümkün olmayacaktır. Sosyalizme kadın özgürlüğünden gidilir. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalist olunmaz. Sosyalizm olmaz. Demokrasi olmadan sosyalizme gidilemez. Benim sosyalizm ile ilk sınavım bir kadınla nasıl konuşacağımı bilmektir. Bir kadınla nasıl konuşacağını bilmeyen sosyalist olamaz. Bir erkeğin sosyalistliği bir kadınla kurduğu ilişki biçimi ile ilgilidir.

Kutsallık kadına aittir. Kadın evrenin ta kendisidir, erkek ondan sapmadır, sapmış bir gezegendir. İlk önce çocuğa seslenmek için dili üreten kadındır. Kültürü üreten de kadındır. Toplumun doğuşunu sağlayan da kadındır. Kutsallık ve Tanrısallık ona aittir. Kadınlar için dört katmanlı kadın kurtuluş ideolojisi geliştirdim. Bir teoridir. Ana kadın kültürü, tanrıça çağı M.Ö. 10.000 ile 4000 arasındadır. Tek tanrılı dinler Babil ile başlar. Babil destanı kadının köleleştirilme destanıdır. Babil yaratılış destanı Mezopotamya mitolojisinin temel taşlarından birisidir.

M.Ö. 4000-2000 arası kadın kültürü, kadın kaybetmeye başlıyor. Ana kadın kültürü yıkıldıktan sonra Mitaniler’le birlikte saray kadını doğdu. Nefertiti de saray kadınıdır. O süreçteki saray kadını günümüze doğru ev kadını haline getirildi. Sati kültürü ve geleneği var biliyorsunuz. Sati kültüründe kadınlar ateşe atılır ve yakılır. En uygulama 1832’dedir. İngilizler bu kültüre son vermiştir.

Yeniden doğuş önemlidir. Kadın biyolojik olarak değil, toplumsal, kültürel ve tarihsel olarak ele alınmalıdır. Simone De Beauvoir’in söylediği gibi kadın doğulmaz, kadın olunur. Ben evliliğe ve aşka karşı değilim ama her gün aşk adına korkunç cinayetler işleniyor. İnsan aşık olduğu kişiyi öldürür mü? Aşk bu değil. Biliniyor; birçok kadın bu ilişki nedeniyle intihar etti.

Bir de özgür kadın kültürü var. Sizler bu kültüre yakınsınız şimdi. Kadınlar anne olmayı, eş olmayı aşmaya çalışıyor. Ancak hala özgürlük kültürünün yüzde 10’u ile idare ediyorsunuz. Esas olan zihniyetle savaşmaktır. Erkek egemen toplum yapısı kadınlar için birçok sorun yaratıyor. Şiddet var, sömürü var, ensest var, tecavüz var, kızlar öldürülmeye açık. Yarın öbür gün çocuklar öldürüldüğünde ne yapacaksınız? Sati kültürü derken bunu kastediyorum. Bu kültürle, bu zihniyetle savaşacaksın. Böyle tortularınız var. Bu tortulardan arınmanız lazım.

Kadın sorunu Kürt sorunundan daha derin bir sorundur. Kürt sorunundan daha bir kadın sorunu var ortada. Biz sadece bunun küçük bir başlangıcını yaptık. Savaş ve çatışma kültürü en başta kadına yöneliktir. Bu kültürü bir nebze de olsa geriletmek mücadelenin dinamosudur.

Dönemin ruhu demokratik siyasettir, dili de barış dilidir. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı aynı zamanda kadınlar için de bir rönesanstır. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren kadınları güncellenmiş ve başarmış; Mem û Zîn ve Derweşê Evdî aşkıyla selamlıyor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum.

Sürekli selam ve sevgilerimle.

Abdullah Öcalan"

KAYNAK: GAZETE DUVAR

Oscar ödüllü aktör Gene Hackman ve eşi piyanist Betsy Arakawa'nın ölüm nedenleri açıklandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T12:47:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Oscar ödüllü aktör Gene Hackman ve eşi piyanist Betsy Arakawa'nın ölüm nedenleri açıklandı

Oscar ödüllü aktör Gene Hackman ve eşi piyanist Betsy Arakawa'nın ölüm nedenleri açıklandı

MAGAZİN

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 12:47 pmMar 08 2025, 12:47 pm

30 yıldır evli olan çift 27 Şubat'ta New Mexico'daki evlerinde ölü bulunmuş ve yetkililer bu ölümleri şüpheli olarak değerlendirmişti. New Mexico Adli Tıp Ofisi'nin açıklamasına göre, 95 yaşındaki Hackman, Santa Fe'deki evinde koroner arter hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. İleri derecede Alzheimer hastalığının da ölümündeki etkenlerden olduğu belirtildi.

65 yaşındaki Betsy Arakawa ise aynı evde, enfekte kemirgenlerle temas sonucu bulaşan hantavirüs pulmoner sendromu (HPS) nedeniyle hayatını kaybetti. Ölüm nedeni doğal sebepler olarak kaydedildi. Yetkililere göre, 11 Şubat'ta önce Arakawa'nın, ardından da 18 Şubat'ta Hackman'ın hayatını kaybetmiş olması muhtemel. - BBC.TÜRKÇE

Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T11:43:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 11:43 amMar 08 2025, 11:43 am

SOHR, 162 sivilin öldürüldüğünü bildirdi.

Ülkenin resmi haber ajansı SANA'ya konuşan içişleri bakanlığı yetkilisi, bölgede "bireysel ihlallerin" yaşandığını kabul etti ve bunları durdurma sözü verdi.

BBC, infazların Suriye'nin yeni hükümetine bağlı güçler tarafından gerçekleştirildiğine dair iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

SOHR, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, öldürülenler arasında 13 kadın ve 5 çocuğun da bulunduğunu belirtti.

Cuma akşamı Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'ya konuşan bir Suriye Savunma Bakanlığı yetkilisi, bazı silahlı güçlerin Kardaha'da çeşitli binaları ele geçirerek buralardan saldırılar düzenlediğini, bunu sonlandırmak için Cuma akşamı bölgeye gönderilen güvenlik güçlerinin Kardaha'da bir operasyon başlattığını söyledi.

Suriye'de geçiş dönemi başkanı ilan edilen Ahmed eş-Şera, Cuma gecesi Reuters'a yaptığı açıklamada "Devrik rejimin kalıntılarının peşine düşmeye devam edeceğiz" dedi ve ekledi:

"Onları adil bir şekilde yargılayacağız. Silahlar yalnızca devletin elinde bulunacak."

Geçici yönetim askerleri ve devrik Esad yönetimine bağlı güçler arasında çıkan çatışmalarda 70'ten fazla kişi öldü.

Homs, Lazkiye ve Tartus kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, Lazkiye valisi bölgedeki tüm elektriğin kesildiğini açıkladı.

BBC'nin doğrulama servisi BBC Verify, Lazkiye'de bir cesedin arabaya bağlanarak sürüklendiğini gösteren iki videonun doğruluğunu teyit etti.

Lazkiye'deki bir Suriyeli aktivist, BBC Newshour'a yaptığı açıklamada, yaşanan şiddet olaylarının Alevi toplumunu "dehşet içinde" bıraktığını söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen aktivist, "Aşırı derecede korkuyorlar. Büyük bir şok içindeler. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Onları koruyacak, onlara yardım edecek bir hükümet ya da devlet yok" dedi.

Bölge, Alevi azınlığının merkezi ve Esad ailesinin kalesi olarak biliniyor.

Şiddet olaylarında ölenlerin sayısına ilişkin tahminler farklılık gösterirken, BBC bu bilgileri bağımsız olarak doğrulayamadı.

BBC Arapça'ya konuşan bir Alevi kadın, Suriye'nin sahil kesiminde veya başkentte olsun, herkesin "korku içinde" olduğunu ifade etti.

Güvenlik için adını gizli tutmak isteyen Suriyeli, geçici yönetime bağlı güçlerle çatışan kişilerin, Esad rejimi devrildiğinde ordudan kovulduktan sonra silahlarını bırakmayarak dağlara çıkan kişiler olduklarını aktardı.

Çatışmaların başlangıcını ise şöyle anlattı:

"Bu kişiler dağlardan kentlere inerek hükümete bağlı askerlere ateş açmaya, onları öldürmeye başladı.

"Hükümete karşı savaş ilan edip Suriye'nin kıyı kesimlerini özgürleştirmeye başladıklarını söylediler."

Aleviler çoğunluğu Sünni olan Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor.

Beyrut'ta bulunan BBC Orta Doğu Muhabiri Hugo Bachega, "Aleviler, İslamcıların liderliğindeki isyancıların Aralık'ta eski rejimi devirip iktidarı ele geçirmesinden bu yana ayrımcılık ve saldırılara maruz kalmaktan şikayetçi" diyor.

SANA'nın Türkçe servisi, Lazkiye Valiliği Kamu Düzenliği Müdürü Yarbay Mustafa Knefati'nin şu açıklamasına yer verdi:

"Önceden planlanmış ve kasıtlı bir saldırıyla, Esad milislerinin birkaç grubu kontrol noktalarımıza saldırdı ve Cebleh bölgesi ve kırsalında çok sayıda devriyemizi hedef aldı."

SANA Türkçe, sosyal medya hesaplarından Suriye'nin farklı noktalarından yola çıkan askeri konvoyların Lazkiye ve Tartus'a varışlarına dair fotoğraf ve videolar paylaştı.

'Kışkırtmaların tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir'

Lazkiye'deki olaylarla ilgili Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli'den açıklama geldi.

Keçeli, X hesabından yaptığı paylaşımda "Bu tür kışkırtmaların, Suriye'nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir" dedi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ayrıca şu ifadeleri kullandı:

"Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Alevilere yönelen şiddetin sonucunda sivil kayıpların artması ve azınlıklara yönelik katliam endişesi bütün vatandaşlarımızda büyük bir kaygı yaratmaktadır" dedi.

Özel, Türkiye hükümetini "sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya" davet etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da "Yasa dışı gruplar tarafından işlenen suçları ve güvenlik güçlerinin hedef alınmasını" kınadı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı da sosyal medya hesabında paylaştığı açıklamada "Suriye'nin batısında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği çatışmalar nedeniyle şoktayız" ifadelerini kullandı:

Tüm taraflara şiddet ve nefret sarmalından çıkmak için barışçıl çözüm, ulusal birlik, içerleyici siyasi diyalog ve geçiş dönemi adaletine odaklanmaları çağrısında bulunuyoruz.

İran Dışişleri Bakanlığı da Suriye'deki çatışmaların bölgesel istikrarsızlık yaratma riski bulunduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ise sivil can kayıplarına dair haberlerin çok üzücü olduğunu ve "derin endişe duyduklarını" söyledi.

Pedersen taraflara itidal çağrısında bulundu.

Çatışmalar nasıl başladı?

Lazkiye ve Tartus'ta etkili olan çatışmalar, 6 Mart'ta Beit Ana köyü sakinlerinin güvenlik güçlerine bir şüpheliyi teslim etmemesiyle başladı.

Köyde çıkan gerilimin ardından Şam'a bağlı güvenlik güçleri bölgede güvenlik operasyonu başlattı.

Bu operasyon sırasında Esad yönetimine bağlı güçler, Şam yönetimi askerlerine saldırdı.

Olaylar, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüştü.

Esad yönetimine bağlı güçler bölgedeki bazı askeri noktaları ele geçirdi ve Cebleh merkezinde çatışmaya girdi.

Bölgedeki otoyollarda güvenlik güçlerine yönelik saldırılar gerçekleştirildiği bilgisi var.

Cebleh'te yaşayan Ali adlı bir çiftçi, Fransız AFP ajansına verdiği demeçte "şehir savaşı ve sokak çatışmalarına" şahit olduğunu söyledi.

Çiftçi, "Tüm gece çatışma ve patlama sesleri duyduk. Herkes korkuyor... evlerimizde hapis kaldık ve dışarı çıkamıyoruz" diye konuştu.

Humus ve Halep'te gösteriler

SANA, Humus ve Halep'te 6 Mart'ı 7 Mart'a bağlayan gece Şam yönetimine destek için gösteriler düzenlendiğine dair haber ve görüntüler geçti.

Şam'daki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, halen Esad'a sadık olan güçlere silah bırakma çağrısı yaptı:

"Binlece kişi silahlarını bırakıp ailelerine dönmeyi seçti, bazılarıysa hala katil ve suçluları savunmak için kaçmak ve savaşmakta ısrar ediyor. Seçim ortada: Silahlarınızı bırakın ya da kaçınılmaz sonunuzla yüzleşin."

Şam yönetimi, Aralık 2024'ten bu yana Lazkiye ve Tartus'un bulunduğu bölgede güvenliği tesis etmekte zorlanıyor.

Bölgedeki Alevi gruplar, Esad'ın devrilmesinin ardından özellikle Humus ve Lazkiye'de azınlıkların hedef alındığını ve saldırıya uğradığını söylüyor.

Güvenlik güçleri bu bölgelerde Esad yönetimine bağlı güçleri ortadan kaldırmak için aylardır operasyon düzenliyor.

Aktivistler, bu operasyonlar sırasında bölge sakinlerinin evlerine el konulduğunu, insanların infaz edildiğini ve kaçırıldığını iddia ediyor.

Geçici yönetim makamlarıysa şiddet olaylarının "istisnai durumlar" olduğunu savunuyor ve suçluların cezalandırılacağını taahhüt ediyor.

Geri dönenlerin sayısı 300 bini aştı

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 7 Mart'ta, Aralık'tan bu yana Suriye'ye dönenlerin sayısının 300 bini aştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir gün öncesinde, Türkiye'den dönenlerin sayısının 133 bini geçtiğini duyurmuştu.

Diğer bölgeler ne durumda?

Suriye'de Beşar Esad'ın 8 Aralık 2024'te ülkeyi terk ederek Rusya'ya sığınmasının ardından ülkenin büyük bölümünde silahlar sustu.

Esad'ı deviren muhalif güçlerin başını çeken İslamcı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) grubu ülkede bir geçiş yönetimi kurdu.

Geçiş dönemi başkanlığına HTŞ lideri Ahmet eş-Şera atandı.

Şubat sonunda ülkenin yol haritasını belirlemek için bir "Ulusal Diyalog Konferansı" düzenlendi.

Konferans, yeterince kapsayıcı olmadığı gerekçesiyle başta Suriye'deki Kürtler olmak üzere azınlıklar tarafından eleştirildi.

Ülkenin kuzeydoğu vilayetleri, omurgasını Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altında.

Türkiye, iki grubu da PKK'nın uzantısı "terör örgütü" olarak kabul ediyor.

SDG ve Şam arasında grubun yeni kurulan Suriye Ordusu'na katılması ve kuzeydoğu topraklarının Şam yönetimine verilmesi üzerine müzakereler yürütülüyor.

SDG ve Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı gruplar Aralık 2024'ten bu yana çatışmayı sürdürüyor.

Son olarak 7 Mart'ta SDG ve SMO arasındaki bölgede kalan Tişrin Barajı'nda da iki grup arasında çatışmalar yaşandığına dair haberler geldi.

Ankara, SMO unsurlarına silah bırakıp Şam'ın kurduğu orduya katılma çağrısı yaptı.

Bazı grupların bu çağrıya uyduğuna dair haber ve açıklamalar mevcut, ancak entegrasyon sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair net bir yol haritası yok.

Ülkenin güneyindeyse İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nden Suriye topraklarına girerek başkent Şam'a 20 kilometre uzağa kadar geldi.

İsrail, Şam yönetimini tanımadıklarını duyuran ve başkentte güvenlik güçleriyle çatışmalara giren Dürzi grupları destekliyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrail Katz, İsrail ordusuna gerekirse Dürzi grupları korumak üzere teyakkuzda olma emri verdi.

BBC.TÜRKÇE

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: 'Tüm kadınlar için haklar, eşitlik, güçlendirme'

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T09:38:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 8 Mart Dünya Kadınlar Günü: 'Tüm kadınlar için haklar, eşitlik, güçlendirme'

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: 'Tüm kadınlar için haklar, eşitlik, güçlendirme'

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 09:38 amMar 08 2025, 09:38 am

Dünya Kadınlar Günü nasıl başladı?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, işçi hareketinden doğdu.

Tohumları 1908'de New York'ta 15 bin tekstil işçisi kadının daha kısa çalışma saatleri, daha iyi ücret ve seçme hakkı talebiyle yürümeleriyle atıldı.

Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise Alman komünist ve kadın hakları savunucusu Clara Zetkin'di.

Zetkin, 1910 yılında Kopenhag'da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi.

Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin'in önerisini oy birliğiyle kabul etti.

İlk uluslararası etkinlikler 1911'de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de düzenlendi.

Dünya Kadınlar Günü'nün 100. yıl dönümü 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı.

1977'de Birleşmiş Milletler'in Dünya Kadınlar Günü'nü kabul etmesiyle gün resmiyet kazandı. BM her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı.

1996'da belirlenen ilk tema "Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak" şeklindeydi.

Neden 8 Mart tarihi?

Dünya Kadınlar Günü fikrini ortaya atan Clara Zetkin'in aklında belirli bir tarih yoktu.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917'de Rus emekçi kadınlar "Ekmek ve barış istiyoruz" sloganlarıyla sokaklara çıkmıştı.

Eylemlerin dördüncü gününde Rus Çarı tahttan indirildi. Kurulan geçici hükümet ise kadınlara seçme hakkı tanıdı.

Rusya'daki kadın eylemlerinin başlangıcı, Jülyen takvimine göre 23 Şubat'tı.

Dünya genelinde daha yaygın biçimde kullanılan Miladi (Gregoryen) takvimde bu tarih 8 Mart'a denk geliyordu.

Dünya genelinde nasıl kutlanıyor?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü birçok ülkede resmi tatil. Çin'de birçok kadına yarım gün izin veriliyor. Küresel düzeyde ise binlerce etkinlik yapılıyor.

Bunlara yürüyüşler, konuşmalar, konserler, sergiler ve tartışmalar da dahil.

Kadınlar için 8 Mart hak, eşitlik, özgürlük ve dayanışmayı temsil ediyor. Yürüyüş ve mitingler düzenlenerek bu mücadele dile getiriliyor.

Türkiye'de 8 Mart resmi tatil değil, ancak kadınlar ülke genelinde yürüyüşlerle ve mitinglerle dayanışma ve hak arayışını sürdürüyor.

Taksim'de 2003'te düzenlenmeye başlanan Feminist Gece Yürüyüşü ise 2019'dan bu yana valilik yasakları ile engelleniyor ve yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen kadınlara polis müdahale ediyor.

İtalya'da Dünya Kadınlar Günü'nün adı Festa della Donna ve mimoza çiçekleri gözde bir hediye.

Rusya'da 8 Mart'ta çiçek satışları genelde iki katına çıkıyor.

1984'ten bu yana Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Uganda'da hükümet her yıl farklı bir tema belirliyor.

Sırbistan, Arnavutluk, Makedonya ve Özbekistan gibi bazı ülkelerde Dünya Kadınlar Günü ve Anneler Günü aynı güne denk geliyor.

ABD'de Mart ayı "Kadınların Tarihi Ayı". Her yıl Amerikalı kadınların başarılarını kutlayan bir başkanlık açıklaması yapılıyor.

İnsanlar neden mor kıyafetler giyiyor?

Dünya Kadınlar Günü internet sitesine göre 8 Mart'ın renkleri mor, yeşil ve beyaz.

Web sitesinde, "Mor, adalet ve saygınlığı ifade ediyor. Yeşil umudu temsil ediyor. Beyaz ise, tartışmalı bir kavram olsa da saflık anlamına geliyor. Renkler 1908 yılında İngiltere'deki Kadınların Sosyal ve Politik Birliği (WSPU) tarafından belirlendi" ifadeleri yer alıyor.

Bu yılki Dünya Kadınlar Günü'nde tema ne?

Birleşmiş Milletler'in bu yıl için belirlediği tema "TÜM kadınlar ve kız çocukları için: Haklar, Eşitlik ve Güçlendirme".

Dünya Kadınlar Günü'nün internet sitesinde ise "Acccelerate Action (Eylemi Hızlandır) teması seçildi.

Kuruluş, dünya genelindeki insanları, kadınlar ve genç kızlar için olumlu dayanışma mesajları verirken #IWD2025 and #AccelerateAction etiketlerini kullanmaya teşvik ediyor.

Dünya Kadınlar Günü neden gerekli?

Organizatörler, Dünya Kadınlar Günü'nün cinsiyet eşitliğini hızlandırma çağrısı yapmak için gerekli olduğunu söylüyor.

Veriler hala yapılması gereken işler olduğunu gösteriyor.

BM verilerine göre çatışma bölgelerindeki cinsel şiddet olaylarında artış oldu. 2023'teki teyitli 3688 vaka kayıtlara geçti. Bu, bir yıl öncesine kıyasla yüzde 50'lik artış anlamına geliyor. Bu olayların % 95'inde kurbanlar kadınlar ve genç kızlardı.

UNICEF'in tahminlerine göre okul çağındaki 119 milyon kız çocuğu okula gidemiyor.

Dünya Bankası'nın geçen yılki raporuna göreyse kadınlar, erkeklerin yararlandığı hakların sadece üçte ikisinden faydalanabiliyor.

2024'te BBC 100 Kadın, dünya nüfusunun neredeyse yarısının, 3,6 milyar kişinin sandık başına gittiğini bildirdi. Ancak 2024, aynı zamanda kadın temsilindeki büyümenin son 20 yıldır en az arttığı yıl oldu.

Dünya Erkekler Günü de var mı?

Evet var. 19 Kasım her yıl Dünya Erkekler Günü olarak birçok etkinliğe sahne oluyor. Ancak 19 Kasım BM tarafından resmi kutlama günü olarak tanınmış değil.

1990'lardan bu yana 80'den fazla ülkede düzenlenen Dünya Erkekler Günü etkinliklerinde odak noktası genellikle erkeklerin ve erkek çocukların sağlığı, cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi ve olumlu erkek rol modeller oluyor.

BBC.TÜRKÇE

Topçu, Bişkek Eski Büyükelçi Mesbah ve Bulgaristan'lı İş İnsanı Bobokov 'u makamında ağırladı

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T08:35:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Topçu, Bişkek Eski Büyükelçi Mesbah ve Bulgaristan'lı İş İnsanı Bobokov 'u makamında ağırladı

Topçu, Bişkek Eski Büyükelçi Mesbah ve Bulgaristan'lı İş İnsanı Bobokov 'u makamında ağırladı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 08:35 amMar 08 2025, 08:35 am

Yalçın Topçu bu vesile yaptığı konuşmada şunları ifade etti; “Kardeşim ve eski dostum Mohammad İssa Mesbah ve heyetini milletin evinde ağırlamaktan çok memnun olduğumu belirtmek isterim.Kendilerine ve heyetine bu nazik ziyaretleri için çok teşekkür ediyorum.Türkiye:Her zaman olduğu gibi kardeş Afgan halkının yanındadır.Türk Samimiyeti ile temennimiz ise,Afganistan'ın yalnızlaşmadan,komşularıyla barış içinde bölgede,dünyada ve uluslarası ilişkilerde hakkettiği yeri almasıdır.

Bulgaristan-Türkiye;stratejik ilişkileri olan dost ve müttefik iki ülkedir.Bulgaristan da vatandaşı olan soydaşlarımız da iki ülke arasındaki ilişkilerde büyük katkı sağlamaktadır.” dedi.
Mohammed İssa Mesbah’da yaptığı konuşmada;“Beni ve arkadaşlarımı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.İfade ettiğiniz gibi biz kardeşiz ve eski dostuz.Afganistan'a ve halkına kardeşlik temelinde en çok yardımı yapan ülke Türkiye’dir.İki ülke arasındaki ilişkiler yüzyıllara dayanan bir geçmişe sahiptir.Afgan halkının,Türk halkına ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a karşı büyük bir sevgisi ve muhabbeti vardır.” dedi.

Bulgaristan Monbat Group Yönetim Kurulu Başkanı Atanas Bobokov ise;“Kabulünüz için teşekkür ederim ülkemin yüzde onu Türkler’den oluşmakta.İki ülkenin arasındaki ilişkilerde çok önemli bir rol oynamaktadır.Lityum bataryaları ilgili üretim yapıyorum bu üretimi Türkiye’de de yapmak istiyorum.”dedi

Görüşme hediye takdimi ile neticelendi.

Yerlikaya açıkladı: "Danışmanlık, Teknoloji, Yatırım" dolandırıcıları yakayı ele verdi

HABER MERKEZİ — 2025-03-08T08:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yerlikaya açıkladı: "Danışmanlık, Teknoloji, Yatırım" dolandırıcıları yakayı ele verdi

Yerlikaya açıkladı: "Danışmanlık, Teknoloji, Yatırım" dolandırıcıları yakayı ele verdi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 08 2025, 08:00 amMar 08 2025, 08:00 am

Şüphelilerden;
⛔ 22'si TUTUKLANDI.
⛔ 6'sı hakkında adli kontrol kararı verildi.

Lütfen, SMS, e-posta ve sosyal medya aracılığıyla size iletilen linkleri güvenli olduğundan emin değilseniz açmayın. ❗

? Saray Cumhuriyet Başsavcılığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı koordinesinde; Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu; Tekirdağ, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Hatay, Şanlıurfa, Şırnak, Samsun, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Manisa ve Muğla'da düzenlenen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin;
◼️ Sosyal medya platformlarından, dünya borsaları ve kripto piyasalarında yatırım yapma ve yüksek kar elde etme vaadinde bulundukları,
◼️ İkna ettikleri vatandaşlarımızı, kurdukları sahte web siteleri ve sahte mobil aplikasyonlara üye yaptıkları ve
◼️ Mağdur ettikleri vatandaşlarımızın paralarını, örgütün kurduğu 7 ayrı paravan şirketin banka hesaplarına yatırdıkları ve toplanan paraları kripto borsa hesaplarına aktardıkları tespit edildi.

⛔ Ayrıca suç örgütünün vatandaşlarımızı yaklaşık 387 milyon TL dolandırarak mağdur ettikleri ve şüphelilerin ve kurulan paravan şirketlerin banka hesaplarında yapılan incelemeler sonucu;
➡️ 1 Milyar 300 Milyon TL işlem hacmi bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu; çok sayıda telefon, bilgisayar, şirketlere ait kuruluş evrakları ve noter belgeleri ele geçirildi.

Askeri hastanelere geri dönüş sinyali

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T11:37:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Askeri hastanelere geri dönüş sinyali

Askeri hastanelere geri dönüş sinyali

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 11:37 amMar 07 2025, 11:37 am

EVRİN GÜVENDİK/ANKARA- TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Meclis Genel Kurulu’nda Siber Güvenlik Kanunu teklifinin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin soruları üzerine askeri hastanelere yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Askeri hastanelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Akar, “Bakanlık görevimiz sırasında ve şu anda çeşitli şekillerde sayın Cumhurbaşkanımıza gerekli sorunları, ihtiyaçları aktardık. Bu konuda Sağlık Bakanlığının çalışmaları var, Cumhurbaşkanının direktifleri var. Çalışmalar oluyor, temennimiz bu konudaki çalışmaları sürdürmek suretiyle yapılması gereken ne varsa gerçekleştirmek” dedi. Akar, terörle mücadele kapsamında operasyonların sürdüğünü belirterek, “Yarın da karşılaşabileceğimiz çeşitli durumlar var. Bütün bu hallerde ihtiyaç ne varsa, bunların hepsinin karşılanması önemlidir. Bu, sağlık konusu da olduğu için ayrıca önem arz etmektedir. Mehmetçiğin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak hepimizin boynunun borcu” ifadesini kullandı. Operasyon sahalarında gerekli sağlık desteğinin eksiksiz sağlanması gerektiğine işaret eden Akar, “Sadece Mehmetçiğin değil, aynı zamanda onların anne, baba ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerle alakalı da en sağlıklı şekilde hizmetin verilmesi bizim için amaçtır. Bu bakımdan da çalışmalarımızı bir bütün halinde yapıp, bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
‘GÖRÜŞ ALIYORUZ’

Akar, şehit yakınları ve gazilerin özlük haklarıyla ilgili sorulara ise “Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanarak, şehit aileleri ve gazilere her türlü imkanı en üst düzeyden sağlamak için gayret ediyoruz. Bununla alakalı yasal düzenlemeler nedir? İhtiyaçlar nelerdir? Bu konuda tüm temaslarımızı hem partilerimizle, hem diğer derneklerimizle, vakıflarımızla, şehit aileleri ve gazi dernekleriyle konuşuyoruz, görüşlerini alıyoruz. En olumlu şekilde, kimseyi rencide etmeden gerçekten yapılan işe uygun şekilde herkesin onurunu düşünmek suretiyle çözümü üzerinde duruyoruz ve bunu da çözmekte kararlıyız” yanıtını verdi.
MİLLİYET

Uşak Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinden Ramazan'da sıkı denetim

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T11:34:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Uşak Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinden Ramazan'da sıkı denetim

Uşak Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinden Ramazan'da sıkı denetim

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 11:34 amMar 07 2025, 11:34 am

Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce kent genelinde gıda dayanıklılığının sağlanması, hijyenin korunması ve hijyenin güvenilirliği kolay bir şekilde desteklenmesi amacıyla rutin gıda denetimlerine ek olarak unlu mamullerin üretimi ve satışı yapılan işletmelere denetim yapıldı.

Denetimlerin Ramazan ayı boyunca devam edeceği ve Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün sosyal medyasından yapılan paylaşıma göre geçtiğimiz günlerde sucuk üretimi ve satışı yapılan işletmelere karşı yapılan denetimlerde alınan numunelerin laboratuvar sonuçlarına göre herhangi bir olumsuzluğun olmadığı öğrenildi.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, "Geçtiğimiz hafta sucuk üretimi ve satışı yapan işletmelere yönelik denetimler sırasında alınan sucuk numunelerinin ilgili laboratuvarlarda mikrobiyolojik ve tağşişe yönelik analizleri ortaya çıkmış, gelen analiz sonuçlarında olumsuz bir duruma rastlanmamıştır. Unutulmamalıdır ki en iyi denetçinin kendisidir. Alo 174 Gıda Hattını içeren gıda ürününün üretimini, satışını ve sunumunu yapan işletmeler ile ilgili talep, öneri ve şikayetlerinizi iletebilirsiniz." ifadeleri kullanıldı. - usakegemtv.com.tr

Ukrayna'da barış için beş ilke belirleyen AB'den savunma seferberliği

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T11:28:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ukrayna'da barış için beş ilke belirleyen AB'den savunma seferberliği

Ukrayna'da barış için beş ilke belirleyen AB'den savunma seferberliği

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 11:28 amMar 07 2025, 11:28 am

Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşı ve değişen ortamda bunun Avrupa ve küresel güvenlik üzerindeki yansımalarını varoluşsal bir sınama olarak gören Avrupa Birliği, savunma harcamalarını artırma kararı aldı.

Tüm üyelerin üzerinde anlaştığı kararlar gereği, AB'nin güvenliğinin artırılması ve vatandaşlarının korunmasını desteklemek amacıyla gerekli araçlar ve finansman unsurları seferber edilecek.

AB liderleri, Avrupa'nın daha egemen, kendi savunmasında daha sorumlu, 360 derecelik bir yaklaşımla mevcut ve gelecekteki sınama ve tehditlere karşı özerk bir şekilde hareket etmek için daha donanımlı hale gelinmesi konusunda ulzaştılar. - BBC.TÜRKÇE

Zelenskiy: Ukrayna ve ABD, Suudi Arabistan'da barış planlarını görüşecek

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T10:24:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Zelenskiy: Ukrayna ve ABD, Suudi Arabistan'da barış planlarını görüşecek

Zelenskiy: Ukrayna ve ABD, Suudi Arabistan'da barış planlarını görüşecek

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 10:24 amMar 07 2025, 10:24 am

Zelenskiy, Telegram uygulamasında yaptığı açıklamada 10 Mart Pazartesi günü planlı bir ziyaret için Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ile görüşmek üzere bu ülkeye gideceğini belirtti. Ukrayna lideri "Bundan sonra, ekibim Amerikalı ortaklarımızla çalışmak üzere Suudi Arabistan'da kalacak. Ukrayna barışla çok ilgili" dedi. Zelenskiy ayrıca Ukrayna'nın "hızlı" ve "kalıcı" bir barış için ABD Başkanı Donald Trump ile "yapıcı" bir şekilde çalışacağını da kaydetti.

Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff da Ukrayna'yla üç yıldır süren savaşı sona erdirmek için bir barış anlaşması çerçevesi üzerinde görüşmeler yapıldığını ve gelecek hafta Suudi Arabistan'da Ukraynalılarla bir toplantı planlandığını vurguladı. Zelenskiy'nin üst düzey Suudi yetkililerle görüşmek için yapacağı gezi aslında geçen ay için planlanmıştı. Ancak 18 Şubat'ta Kiev'in davet edilmediği ABD-Rusya görüşmelerinin gerçekleşmesi nedeniyle ertelenmişti.

TARSUSİ İHALELER…

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T08:19:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TARSUSİ İHALELER…

TARSUSİ İHALELER…

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 08:19 amMar 07 2025, 08:19 am

Bugünkü yapacağımız haber içeriğinden mersinodak.com haber sitesinden öğrendik. Tabi ki oradaki editörler haberi aşağıdaki linkteki şekilde yapmışlar.

https://mersinodak.com/tarsus-belediyesinde-115-milyonluk-hizmet-alimi/

Biz okur okumaz, işin detaylarına da girdik, detayları şöyle;

TARSUS BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ, 2024/1690113 İKN numaralı, "Çeşitli Kamyon ve İş Makinesi Çalıştırılması" işini ihaleye çıkar. 6.1.2025 günü bu ihaleyi yapar.

Bu iş için 9 sayfalık TEKNİK şartname hazırlanmış, kimin hazırladığı belli değil, çünkü altında imza ve kaşe yok. Şartnamenin ilk sayfası aşağıda:

İdari şartnamesi de hazırlanmış, İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Çetin ERÇOLAK / Destek Hizmetleri Müd.V. diye ibare konmuş. Bu şartnameyi de kimin hazırladığı belli değil, çünkü altında imza ve kaşe yok. İdari şartnamenin son kısmı aşağıda:

Bu iş için idareci GİZLİ olarak kimsenin bilmemesi gereken yaklaşık maliyet ise: 172.280.000,00 TRY belirlenir.

Bu işin süresi: 24 aydır (yani arkadaşlar İHALEYİ İKİ YILLIK çıkmışlar)

4 kişinin teklifi geçerli sayılmış ve iş "EFELEASE ULUSLARARASI TAŞIMACILIK LİMİTED ŞİRKETİ (BÜŞRA UĞUR - FUATMOREL MAH. 2855 SK. PREMIUM NO: 1 İÇ KAPI NO: 5 YENİŞEHİR / MERSİN), ASİ TURİZM SEYAHAT TAŞIMACILIK TİCARET LTD.ŞTİ. İş Ortaklığı"nda kalmış.

Kaç paraya kalmış?: 115.610.400,00 TRY..

İşe başlayıp bitirme süresi ise: Başlama 04.03.2025 , 31.12.2026 dada bitecek.

İşi alanların SÖZLEŞMEDEKİ Adresi olarak: Fuat Morel Mahallesi 2855 Sokak No.1 Premium Apt. Kat:3/5 YENİŞEHİR/MERSİN gözüküyor. Yani işi alan ortaklardan BÜŞRA UĞUR’a ait olan şirketin adresi gösterilmiş.

115.610.400,00 TRY..

Yani 116 milyona ramak kalmış.

Eski para ile 116 TRİLYON…

Daha bu rakamın içinde KDV yok. Onu da ekleyin, ortaya çıkan rakama bir bakın. Büyük rakam.

“…. 5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU açısından DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA: “….. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanmış olup bahse konu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” hususu kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterler arasında sayılmıştır. Hesap verme sorumluluğu: Madde 8- Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır. Üst yöneticiler: Madde 11- Bakanlıklarda ve diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden .... mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.. DEMEKTEDİR.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8. Maddesinde YUKARIDA NE DİYORDU?: “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

FİKRİ TAKİBE ÖNEM VEREN HABERCİLERİZ… BU NEDENLE TARSUS BELEDİYESİ İLE İLGİLİ DAHA ÖNCEKİ BENZER HABERLERİMİZİN LİNKLERİ DE AŞAĞIDA:

https://www.haberanaliz.net/haber/ihalemiz-tarsusi-olmus-22186

https://www.haberanaliz.net/haber/avukat-israf-harcamalara-veryansin-etti-22382

https://www.haberanaliz.net/haber/tarsusa-bak-sen-22526

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Kaybolduğu Belgrad Ormanı'nda sağ bulunan Ece Gürel hastanede hayatını kaybetti

HABER MERKEZİ — 2025-03-07T05:59:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Kaybolduğu Belgrad Ormanı'nda sağ bulunan Ece Gürel hastanede hayatını kaybetti

Kaybolduğu Belgrad Ormanı'nda sağ bulunan Ece Gürel hastanede hayatını kaybetti

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 07 2025, 05:59 amMar 07 2025, 05:59 am

Kağıthane semtindeki evinden 2 Mart Pazar günü gezmek için Belgrad Ormanı'na gideceğini söyleyerek çıkan 36 yaşındaki Gürel'den bir süre sonra haber alamayan yakınları, polis ekiplerine kayıp ihbarında bulunmuştu.

İhbar üzerine bölgeye giden polis ve arama kurtarma ekipleri, geniş çaplı arama çalışmaları başlatmıştı.

Aramaların ikinci gününde cep telefonu, mont ve bazı eşyalarına ulaşılmış, dördüncü gününde Gürel uyur halde bulunmuştu.

Gürel'in bilinci açıktı ve eşi Sezer Gürel'le telefonda görüştürüldükten sonra hastaneye kaldırıldı.

Uzun süre soğukta kaldığı için hipotermi geçirdiği belirlenen Gürel'in kalbi durdu ve yeniden hayata döndürüldü.

Ardından entübe edilen Gürel'in tedavisi yoğun bakımda devam ediyordu. Ancak yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Ece Gürel'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü

Tatilciler dikkat: Plajlarda şezlong dayatması resmen yasaklandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T14:18:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Tatilciler dikkat: Plajlarda şezlong dayatması resmen yasaklandı

Tatilciler dikkat: Plajlarda şezlong dayatması resmen yasaklandı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 02:18 pmMar 06 2025, 02:18 pm

Özellikle yaz aylarında tatil bölgelerinde sıkça karşılaşılan şezlong kiralama zorunluluğu, Yargıtay kararıyla tarihe karıştı. Tatilciler, birçok plaj işletmesinin denize girmek isteyen vatandaşlardan yüksek ücretler talep ettiğini ve aksi takdirde plajı kullanmalarına izin vermediğini belirtiyordu.

Ancak Yargıtay, sahillerin kamusal alan olduğunu ve herkesin eşit şartlarda faydalanması gerektiğini vurgulayarak, özel işletmelerin bu uygulamasına "dur" dedi.

Şezlong krizi mahkemeye taşındı

Ekol TV'den İlker Turak’ın özel haberine göre, Eşref Kaya isimli bir vatandaş, İzmir'in Çeşme ilçesinde özel bir plaj işletmesinde şezlong kiralamadan denize girmek istedi. Bunun üzerine işletme yetkilileri, Kaya’nın plajı kullanamayacağını belirterek müdahale etti.

Olayın büyümesiyle, işletme yetkililerinden biri Kaya'ya "Seni de eşyalarını da denize atarım. Doktor olmuşsun ama bir şey bilmiyorsun" diyerek tehditte bulundu. Yaşanan tartışmanın ardından Kaya, hem işletme çalışanlarından hem de yetkililerden şikayetçi oldu.

Mahkeme kararını verdi: Hapis cezası

Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı ve işletme çalışanları hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamasıyla iddianame düzenledi. Yapılan yargılama sonucunda, sanıklar 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, kararında sahillerin herkesin ortak kullanımına açık olduğu ve özel işletmelerin denize girişleri engelleyemeyeceğini vurguladı.

Yargıtay’dan emsal niteliğinde karar

Sanıkların hapis cezasına yaptığı itirazlar, Yargıtay Genel Kurulu tarafından reddedildi. Yargıtay, sahillerin kamuya ait olduğunu belirterek, işletmelerin vatandaşların denize girişini engelleme hakkı olmadığına hükmetti.

Bu kararla birlikte, Türkiye genelindeki tüm plaj işletmeleri için bağlayıcı bir emsal oluşturuldu.

Vatandaşlar ne düşünüyor?

Plajda yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalan tatilciler, Yargıtay’ın kararını memnuniyetle karşıladı. Tatilciler, artık şezlong kiralamadan istedikleri plajda denize girebileceklerini belirtirken, birçok vatandaş sahillerin ranta açılmasına karşı uzun süredir mücadele ettiklerini vurguladı.

Plaj i̇şletmeleri nasıl etkilenecek?

Bu karar sonrası plaj işletmelerinin, şezlong ve diğer hizmetleri zorunlu hale getiremeyeceği kesinleşti. Ancak bazı işletmelerin, fiyat politikalarını artırarak farklı yöntemlerle gelir elde etmeye çalışabileceği konuşuluyor.

Uzmanlar, sahillerin daha sıkı denetim altına alınması gerektiğini belirtiyor. - suputnik

https://anlatilaninotesi.com.tr/20250305/tatilciler-dikkat-plajlarda-sezlong-dayatmasi-resmen-yasaklandi-1094198856.html

Beyaz Saray, Hamas'la doğrudan görüşme haberlerini doğruladı

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T12:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Beyaz Saray, Hamas'la doğrudan görüşme haberlerini doğruladı

Beyaz Saray, Hamas'la doğrudan görüşme haberlerini doğruladı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 12:07 pmMar 06 2025, 12:07 pm

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD'nin Filistin'in Gazze Şeridi'ni yöneten İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile doğrudan görüşmeler yaptığını doğruladı.

AA ve İHA'da yer alan haberlere göre, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Hamas ile doğrudan ve gizli görüşmeler yaptığı yönünde çıkan haberlerin doğru olduğunu açıkladı.

Leavitt, ABD'nin rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisinin Adam Boehler olduğunu hatırlatarak, "Bu müzakereleri yürüten özel elçinin herhangi biriyle konuşma yetkisi var" dedi.

Görüşmeler ile ilgili İsrail’e bilgi verildiğini de aktaran Leavitt, "Diyalog ve ABD halkının çıkarlarına en uygun olanı yapmak için dünyanın dört bir yanındaki insanlarla konuşmak Başkan'ın inandığı bir şey" diye konuştu.

"Hamas'la yapılan görüşmelerde ABD'li rehinelerin serbest bırakılmasının mı yoksa Trump'ın Gazze planının mı ele alındığı" sorulan Leavitt, "Bunlar devam eden görüşmeler ve tartışmalar, burada detaylandırmayacağım, söz konusu olan ABD’lilerin hayatları" yanıtını verdi.

KANADA VE MEKSİKA'YA 1 AY VERGİ MUAFİYETİ

ABD ve Meksika'ya yönelik uygulamaya konulan ek gümrük vergilerine değinen Karoline Leavitt, ABD Başkanı Trump'ın Stellantis, Ford ve General Motors ile görüştüğünü aktardı. Leavitt, "Üç büyük otomobil satıcısı ile konuştuk. USMCA (ABD-Meksika-Kanada Anlaşması) üzerinden gelen tüm otomobillere bir aylık muafiyet tanıyacağız" dedi.

Trump'ın USMCA ile ilişkili şirketlerin talebi üzerine, ekonomik bir dezavantaj yaşamamaları için muafiyet tanıdığını söyleyen Leavitt, karşılıklı tarifelerin ise 2 Nisan'da yürürlüğe gireceğini yineledi.

Leavitt, Trump'ın başka muafiyet taleplerini dinlemeye de açık olduğunu ifade etti.

Ne olmuştu?

Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, ABD'de yayın yapan Axios haber sitesinin gizli görüşmelere ilişkin bilgi sahibi iki kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD'nin Hamas'la ilk kez doğrudan temas kurduğu belirtilmişti.

Axios'a konuşan kaynaklar, Washington yönetimi adına görüşmeleri ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler'in yürüttüğünü, Boehler'in geçen haftalarda Katar'ın başkenti Doha'da Hamas yetkilileriyle bir araya geldiğini aktarmıştı.

Görüşmelerin İsrail-ABD çifte vatandaşlığına sahip rehinelerin serbest bırakılması konusuna odaklandığını belirten kaynaklar, tüm rehinelerin salıverilmesi ile uzun vadeli bir ateşkese varılması için daha kapsamlı bir anlaşma olasılığının da ele alınan konular arasında olduğunu kaydetti.

Kaynaklar, Trump yönetiminin Hamas'la iletişim konusunda İsrail'le istişare ettiğini, ancak Tel Aviv'in görüşmelerin muhtevasından farklı kanallar aracılığıyla haberdar olduğunu aktardı.

Söz konusu görüşmelerde herhangi bir mutabakat sağlanamadığı da vurgulandı.

Gazze’de 59 İsrailli esirin bulunduğu tahmin ediliyor, bunlardan 5'inin Amerikan vatandaşlığının da bulunduğu belirtiliyor.

Hamas, 1997 yılından beri ABD'nin "terör örgütleri listesi"nde yer alıyor.- GAZETE DUVAR

Macron: Rusya tehdit haline geldi, hazır olmalıyız

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T11:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Macron: Rusya tehdit haline geldi, hazır olmalıyız

Macron: Rusya tehdit haline geldi, hazır olmalıyız

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 11:04 amMar 06 2025, 11:04 am

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ulusa sesleniş konuşması yaptı.

Rusya-Ukrayna savaşına değinen Macron, ABD'nin Ukrayna'ya desteğini sürdürmemesi halinde Avrupa ülkelerini hazır olması gerektiğini söyledi.

"ABD'nin yanımızda olacağını inanmak istiyorum ama olmazsa hazır olmalıyız" diyen Macron, Fransa'nın Ukrayna'ya desteğinin süreceğini belirtti.

ABD ve Rusya arasındaki görüşmeleri değerlendiren Macron, "Barışa giden yol Ukrayna'nın terk edilmesinden geçmez. NATO'ya ve ABD ile olan ortaklığımıza bağlı kalmaya devam ediyoruz ancak daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Avrupa'nın geleceği Moskova ve Washington'da belirlenemez" ifadesini kullandı.

'RUSYA'NIN SADECE UKRAYNA İLE YETİNECEĞİNE KİM İNANABİLİR?'

Fransa'nın daha fazla askeri harcama yapması gerektiğini söyleyen Macron, "Rusya, Fransa ve Avrupa için tehdit haline geldi. Hiçbir şey yapmadan izlemek delilik olur. Ukrayna'nın ötesinde, Rus tehdidi burada ve Avrupa ülkelerini etkiliyor, bizi de etkiliyor. Rusya, Ukrayna savaşını çoktan küresel bir çatışmaya dönüştürdü. Kıtamızda Kuzey Koreli askerleri ve İran yapımı ekipmanları seferber etti ve aynı zamanda bu ülkelerin daha fazla silahlanmasına yardımcı oldu" dedi.

Rusya'nın 2030'a kadar ordusunu 3 bin tank ve 300 savaş uçağı ile daha da büyütmeyi planladığını belirten Macron, "Rusya'nın sadece Ukrayna ile yetineceğine kim inanabilir?" diye konuştu.

'FRANSA'NIN NÜKLEER CAYDIRICILIĞI AVRUPA'YI KORUYABİLİR'

Ülkesinin "nükleer caydırıcılığa" sahip olduğunu Avrupa'da "özel bir konumda" olduğunu belirten Macron, "nükleer korumaya, Avrupalı müttefikleri de dahil etmek için görüşmelere hazır olduğunu" dile getirdi.

Macron, Avrupa ülkelerinin ordu komutanlarının gelecek hafta Paris'te toplantı yapacaklarını da açıkladı.

DEM PARTİLİ ODUNCU, ‘SANSÜR YASASI’NIN KALDIRILMASINI TEKLİF ETTİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T10:56:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DEM PARTİLİ ODUNCU, ‘SANSÜR YASASI’NIN KALDIRILMASINI TEKLİF ETTİ

DEM PARTİLİ ODUNCU, ‘SANSÜR YASASI’NIN KALDIRILMASINI TEKLİF ETTİ

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 10:56 amMar 06 2025, 10:56 am

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, başta gazeteciler olmak üzere toplumun birçok kesimine yönelik baskıya dönüşmesiyle sık sık gündeme gelen “sansür yasasının” kaldırılması için kanun teklifi sundu. Oduncu, gazeteciler üzerinde baskı aracına dönüşen düzenlemeyle eleştirel haberciliğin cezalandırıldığını, bu nedenle söz konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını istedi.

‘YASA, BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDE BASKI UNSURU HALİNE GELDİ’

Kanun teklifinin gerekçesinde, Oduncu, Türk Ceza Kanunu’na 2022 yılında eklenen “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunun yürürlüğe girdiği gün itibariyle basın ve ifade özgürlüğü üzerinde ciddi bir baskı unsuru haline geldiğini belirtti.

Bu yasa ile birlikte adil, bağımsız ve tarafsız haberciliğin kısıtlandığını, toplumun haber alma hakkına büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Oduncu, şu ifadeleri kullandı:“Basın ve ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Özgür bir medya ortamı, vatandaşların bilgiye erişimini sağlar, yöneticilerin hesap verebilirliğini artırır ve kamuoyunun sağlıklı bir şekilde oluşmasına katkıda bulunur. Ancak, bu düzenleme basın özgürlüğünü baskı altına alarak ifade özgürlüğünü sistematik bir şekilde kısıtlamaktadır.”

‘DEZENFORMASYONU DEĞİL, GAZETECİLİĞİ KONTROL ALTINA ALMA AMACINA HİZMET EDİYOR’

Yasanın uygulanma sürecinin ifade özgürlüğü üzerindeki baskıyı gözler önüne serdiğini belirten Oduncu, “Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından 4.500’den fazla kişi hakkında soruşturma açılmış, 64 gazeteciye yönelik 80’den fazla soruşturma yürütülmüş, en az üç gazeteci tutuklanmış, 20’den fazla gazeteci gözaltına alınmıştır. Özellikle deprem, yolsuzluk ve seçim haberleri nedeniyle açılan soruşturmaların sayısının fazlalığı, dezenformasyon adı altındaki yasaya dayanarak yapılan müdahalelerin kamu yararına değil, gazeteciliği kontrol altına alma amacına hizmet ettiğini ortaya koymaktadır. 2023 yılında 2.381, 2024 yılında ise 1.668 yeni soruşturma dosyasının açılması, yasaya dayanarak ifade özgürlüğünün sistematik bir şekilde baskı altına alındığını göstermektedir.Hukukun temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesine aykırı şekilde, hangi haberin, yorumun veya paylaşımın ‘yanıltıcı bilgi’ kapsamında değerlendirileceğine dair objektif bir ölçüt bulunmaması, uygulamayı keyfi bir cezalandırma aracı haline getirmiştir” ifadelerini kullandı.

‘İNSANLAR, DÜŞÜNCELERİNİ AÇIKLAMAKTAN KAÇINMAYA BAŞLAMIŞTIR’

Düzenlemenin yalnızca gazeteciler üzerinde değil, tüm vatandaşlar üzerinde baskı oluşturduğuna ve oto sansür mekanizmasını tetiklediğine dikkat çeken Oduncu, “İnsanlar, herhangi bir haber paylaşımı veya eleştirel yorumun cezai yaptırımla karşılaşabileceği endişesiyle düşüncelerini açıklamaktan kaçınmaya başlamıştır. Böylece medya özgürlüğü uluslararası ölçekte gerilemiş, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamalarındaki yeri giderek kötüleşmiştir” diye kaydetti.

‘TEKLİF, TÜM TOPLUMUN HABER ALMA VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMA SORUMLULUĞUDUR’

Oduncu, düzenlemenin kaldırılması için şu çağrıyı yaptı: “Basın, iktidarın çizdiği sınırlarla değil, kamu yararı ve etik ilkeler çerçevesinde faaliyet göstermelidir. Demokratik bir hukuk devletinde, basın mensuplarının bağımsız ve özgür bir şekilde görevlerini yerine getirmeleri sağlanmalı, eleştirel habercilik cezalandırılmamalıdır. Ancak mevcut yasal düzenleme, basın özgürlüğü üzerindeki baskıyı artırmakta ve hukukun üstünlüğünü zedelemektedir.Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ‘yanıltıcı bilgi’ suçu derhal yürürlükten kaldırılmalı, basın özgürlüğü üzerindeki keyfi baskılar son bulmalıdır. Bu teklif, yalnızca gazetecilerin değil, tüm toplumun haber alma ve ifade özgürlüğünü koruma sorumluluğunun bir gereğidir. Hukukun üstünlüğü, demokratik değerler ve insan hakları ancak özgür bir medya ortamında korunabilir.”

Gergerlioğlu, “Urfa’da Sağlık Alarmı: Bebek Ölüm Oranlarındaki Kritik Artış ve Denetim Eksikliği Var”

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T09:52:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gergerlioğlu, “Urfa’da Sağlık Alarmı: Bebek Ölüm Oranlarındaki Kritik Artış ve Denetim Eksikliği Var”

Gergerlioğlu, “Urfa’da Sağlık Alarmı: Bebek Ölüm Oranlarındaki Kritik Artış ve Denetim Eksikliği Var”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 09:52 amMar 06 2025, 09:52 am

280 dosyanın incelenmesi istenmiş sadece 42 tanesi incelenmiş!

Komisyon görevlilerinden bazı belgelerin istendiğini anlatan Gergerlioğlu, “2016'da Sağlık Bakanlığının bir soruşturması vardı, müfettişler bilirkişiden bilgi almışlardı. Çok bir şey görünmüyor gibiydi fakat SGK'ye da işlem yapılması ve incelenmesi yönünde bir suç duyurusunda bulunmuşlardı. Biz SGK'deki bu incelemeyle ilgili bilgi istemiştik, makamlarımıza gönderildi.” ifadelerini kullandı. Raporu hassasiyetle takip ettiğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Rapor maalesef çok iyi bir rapor değil çünkü burada 280 takip dosyası var ve 42 hastayla görüşülmüş. Neden bugünlere geldiğimizle ilgili bir işaret var burada. 280 dosya incelenmesi istenmiş ve incelenen 42 hastayla görüşülüyor, 60 takip dosyasıyla ilgili ifadeler alınıyor. Buradaki ifadelerde de SGK'dekiler gidip bizzat klinik olarak bu incelemeleri üniversite hocalarına yaptıracağına, hastalara telefon açmışlar. "Bir şikâyetiniz var mı?" diye sormuşlar. Hasta ne bilsin tıbbi işlemleri, o doktor değil ki. Hastalar; “Vallahi bilmiyoruz, işte gittik doktora, bir işlemler yapıldı, döndük geldik." falan demiş. Sonrasında bir şikayet yok denilerek mesele kapatılmış. İşlem böyle cereyan etmiş. Raporda iki tane dosyayla ilgili ceza verildiğini, diğerleriyle alakalı bir şey bulunamadığı belirtilmiş. Raporun en sonunda da "Bir şey bulunamamıştır." denildi.

SGK raporunu ciddiyetsiz buluyorum!

SGK yetkilileriyle görüştüğünü aktaran Gergerlioğlu, “Raporu bizzat görmek istedim. SGK yetkilileri bize "Bu incelemede bir şey çıkmamıştır." dedi. Ben bu yapılan incelemeyi ciddiyetli bulamıyorum. 280 dosya iletiliyor, 42 kişiyle görüşülüyor. Ayrıca dosyada ceza veriliyor ve sonuç olarak "Bu incelemeden önemli bir şey çıkmamıştır." neticesine varılıyor. O zaman iki dosya için niye ceza verdiniz? Bununla ilgili neden bir not düşülmedi? Bunların sorgulanması gerekiyor. Ben, yetkili arkadaşlarımıza bunu ilettiğimde hem Sağlık Bakanlığının müfettişlerinin, Nihat Sabuncu ve Halil Fincan'ın burada dinlenmesi gerektiğini söyledim. Sağlık Bakanlığından SGK'ye iletilen bu rapordaki birisi müfettiş, birisi de denetim birimi başkanı olan kişiler dinlenmesi gerekiyor. SGK raporunu hazırlayan müfettişlerin de dinlenmesi gerektiğini iletmiştim, o kişiler gelmedi ama en azından bir SGK raporu geldi fakat bu SGK raporunu ben işin doğrusu sorunlu buluyorum. 2016'da "Bir şeyler var, araştıralım." denilip de kapatılan bir dosyadan sonra 2024'te böyle olaylar oluyorsa bu sıkıntılı bir durumdur” ifadelerini kullandı.

Verilen 2 ceza ile ilgili açıklama yapılalı!

Halil Fincan, Nihat Sabuncu ve SGK raporunu hazırlayan müfettişlerin mutlaka dinlenmesi gerektiğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Mesela üniversite hocalarımız var burada, böylesi ciddi bir durumda üniversite hocalarımızdan bilgi alınması gerekmez mi? Kime incelettiniz bunu? Falanca bir hastanedeki bir doktoru buldum, ona bir sordurdum mu yapmışlar, ne yapmışlar? "Açtık telefonu sorduk." diyorlar. Onlar da; "Herhangi bir yönlendirmeye maruz kalmadık. Böyle bir 'simsar' diye birisini tanımadık biz, sağlık hizmeti sunucularına yönlendirilmedik ve yatışlar da gerçek." demiş. Fakat iki tane de ceza var, bu cezalarla ilgili de bir açıklama da yapılmamış. Birisinde 6 milyon 489 bin 55 lira yersiz ödeme yapıldığı, hastanenin alacaklarından mahsup edildiği yazıyor. Ama biz SGK yetkililerine sorduğumuzda "Hiçbir şey yok, dosya tertemiz, kapattık." demişlerdi. Demek ki o zamanlar bir şey varmış. O yüzden ben bu konunun biraz daha irdelenmesi gerektiğini söylüyorum” şeklinde konuştu.

“Komisyon olarak hakkaniyetli inceleme yapmalıyız!”

Sağlık Bakanlığının geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya değinen Gergerlioğlu, “Bakanlık; -Biz bebek ölümlerini takip ediyorduk ve bunlarla ilgili her ölüm sonrası bir rapor hazırlıyorduk." dedi. Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu Çalışma Raporu diye bir rapor. Birtakım bebek ölümleri var. Bu ölümlerden, mahkeme 6 bebeğin ölümüyle ilgili ölüm sonrası inceleme raporlarını istemiş. Burada 5 bebeğin ölümünde herhangi bir sorun görmemiş. Buradaki bebek ölümleri inceleme kurulu çalışma formu bunları incelemiş ve 6 bebekten 5'inde önlenemez ölümler olduğunu tespit etmiş. Bunlar da önemli. Çok fazla bir medyatik dezenformasyon veyahut da medyatik bir ajitasyonla mı karşı karşıyayız diye bir soru işareti de ister istemez akla geliyor.” ifadelerini kullandı. İntihar ettiği açıklanan Doktor İlker Gönen'in mahkemedeki ifadelerine değinen Gergerlioğlu, “Ben sonuçta bir insan hakları savunucusuyum ve kimseye yargısız infaz yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu kişiler doktor, "Bilerek bebek öldürdü." deniliyor. Bu ne derece doğru? Mahkemede açığa çıkacak ama şu raporlar önlenemez bebek ölümleri olduğunu göstermiş. Bunları raporlayanlar da hekimler. Doktor İlker Gönen mahkemede "Ben 5 ölümle suçlanarak buraya geldim; birinci hastada Adli Tıp gerçeği kenara koydu, bir tanesinde ötanazi, ikincisinde akciğer patlamasını görüp söylememekle, üçüncüsünde adrenalin vermemekle, dördüncüsünde ölüden kan almakla suçlandım. 4 hastada katillikle suçlandım, bunların tamamında "tape"ye bakarak bilgiye, belgeye başvurmadan beni suçladılar. İki aydır bu uzman görüşünü size açıklamak için dakikaları sayıyorum. Akla, mantığa sığmayacak şeylerle suçlandım, bizim idam sehpamızı uzman görüşü koydu, tekmeyi de medya attı." demiş. Sonra konduğu cezaevinde de intihar etmiş. Şimdi, hakkaniyetle incelememiz gerektiğini ben düşünüyorum yani medyatik ajitasyonlardan uzak, bilimsel bir düzlemde devam etmemiz gerektiği yönünde bir hatırlatma olsun konuşmam. Hakkaniyet sahibi olmak zorundayız, her hakka, hukuka riayet etmek zorundayız diye düşünüyorum. Buna dikkat ederek komisyon da ilerlerse iyi olur diyorum.” şeklinde konuştu.

Urfa’da rakamlar sıkıntılı durumda

Urfa, Diyarbakır, Antep ve çevre illerin sağlıkta en az ve en kötü hizmeti alan yerler olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Siz değerli hocalarımız idealist bir şekilde orada hizmet veriyorsunuz, kamu adına teşekkür ederiz. Fakat tablo iyi değil, kamudaki tablo iyi değil, yetersizlik had safhada. Aynı zamanda özel hastane sayılarının artması ve buranın denetim eksikliği, hemşirelerin vasıf yetersizliği, asistanların eksikliği, yeni TUS'a giren hekimlerin pediatriyi ardından yenidoğanı seçmemesi, akademisyenlerin bu noktada yoğun bir çalışma ortamına rağmen şikâyetlerinin maalesef olması son derece sıkıntılı bir durumu gösteriyor. Ben Urfa üzerinde biraz durmak istiyorum. Urfa rakamları son derece çarpıcı. Doğum hızı açısından 24,8, bebek ölüm hızında 17,5, ilk doğumdaki ortalama anne yaşı Şanlıurfa'da 24,4 rakamlarını gösteriyor. Yani Urfa oldukça sıkıntılı bir durumda. Aslında önceki yıllara göre bu rakamlar biraz daha iyileşmiş durumda mesela 14-15'e kadar ilk bebeğini doğuran anne oranları vardı. Biraz daha iyileşmiş sayılarla karşı karşıyayız ama kamusal hizmetlerin yetersizliği nedeniyle durum yine sıkıntılı.” şeklinde konuştu.

Urfa, Diyarbakır ve Antep’te durum üzücü!

Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sabahattin Ertuğrul’un yenidoğan yoğun bakım üniteleri oranı özel, kamu ve üniversite olarak verdiği rakamların dikkatini çektiğini belirten Gergerlioğlu, “Sabahattin hocanın verilerine göre Diyarbakır’da yüzde 60 gibi bir oran var özelde. Biz İstanbul'u yüzde 65 olarak yüksek bir oranda görüyorduk ama Diyarbakır da az değilmiş, üzücü tabii. Anladığım kadarıyla Urfa daha kötü bir yerde, yüzde 70-80'lere doğru gidiyor. Net rakamlar verilse daha iyi olur tabi. Bir de Gaziantep'te özel hastanedeki ölüm oranları hakikaten çok dikkat çekici. Bu, bu kadar neden yüksek? Hocamız yüzde 81'lerde olduğunu söyledi. Denetim eksikliği mi var? Ne oluyor, ne bitiyor? Hocamız bazı konularda uyarı yaptıktan sonra oranlarında önemli düzelmeler olduğunu söyledi. Bu sevindirici ama denetimlerin ne kadar da eksik olduğunu göstermesi açısından üzücü. Bir de yine bu SUT fiyatları... Hakikaten biz başka illerde de dolaşıyoruz, yetkilileri dinliyoruz gerçekten böyle hayali rakamlar olunca da herkes bir yolunu buluyor, bir formüller bulunuyor. Bu konuda da mutlaka yeni düzenlemeler yapılması gerekiyor, bu da bir gereklilik. Önceki sunumlarda hocalarımız Urfa'da yaptıkları incelemelerde Urfa'nın ayrı bir gezegen olduğunu söylemişti. Urfa'da sağlık alanında, yenidoğanda özellikle ne oluyor? Kamusal yetersizlikler, özel hastanelerin durumu, yeterlilik durumu, bu kadar yüksek doğum hızı, bu kadar yüksek bebek ölüm hızı Urfa ayrı bir antite gördüğümüz kadarıyla.” ifadelerini kullandı.

Ben denetleyeceğim hastaneyi 1 gün önce öğreniyorum hastane denetleneceğini 1 hafta önce öğreniyor!

Gergerlioğlu’nun tespitleri için teşekkür eden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yücesoy Bağdiken, “Urfa’da Eğitim Araştırma Hastanesi 2 tane var, yalnız bunlar da eğitim kliniği olmayan hastaneler, sadece isim olarak "eğitim ve araştırma" başlığı var. 107 tescil olan, büyük olan Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi. Urfa'daki doğumların 2/3'ü burada gerçekleşmekte yani bir yılda yaklaşık 60 bine yakın doğum gerçekleşirken Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesinde 39 bin-40 bin civarı bir doğum gerçekleşmektedir. Bir başka eğitim araştırma hastanesi öncesinde özel sektöre aitti, 15 Temmuz 2016'dan sonra kamuya geçen bir ek bina olarak yerleşti. Özeller neredeyse yarı yarıya yani toplamda 591 yenidoğan kuvöz yatağı varken bunun yaklaşık 300'ü kamuda -üniversite dâhil olacak şekilde- geri kalanı 6 tane özel hastaneye paylaştırılmış durumda. Bu ruhsatlar bir şekilde alınmış. Benden çok önce ya da çok daha eski zamanlarda, bilmiyorum. Açıkçası ben bu ruhsatların sonradan değerlendirilmesi, iptali gibi bir şeye de tanık olmadım. Ben de belli aralıklarla bu değerlendirmelere, denetimlere gittim ama benim denetimden 1 gün önce haberim olurken hastanelerin 1 hafta önceden haberi oluyor.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ömer Seyfettin ve Mehmet Emin Resulzade'yi andı

HABER MERKEZİ — 2025-03-06T08:58:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ömer Seyfettin ve Mehmet Emin Resulzade'yi andı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ömer Seyfettin ve Mehmet Emin Resulzade'yi andı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 06 2025, 08:58 amMar 06 2025, 08:58 am

Yalçın Topçu sözlerine, “Vefat yılları itibariyle ilki; “Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir” diyen ve milli ve manevi değerlerimizi öne çıkartan eserleri ile de gönüllerimizde taht kuran, milli edebiyatımızın kuruculardan, milli mücadelemizin bayrak isimlerinden, şair, yazar, asker, veteriner ve öğretmen olan,11 Mart 1884 de Gönen’de doğan, 6 Mart 1920 de İstanbul da henüz 36 yaşında iken vefat eden Ömer Seyfettin’dir” dedi.

Daha sonra Topçu, “Türklüğe kasteden düşmanlar hain emellerine hizmet için hep böyle milliyetsiz, arzuları ile yaşayan, mukaddesat tanımaz, esaslarını inkâr etmiş mahlûkları arar bulurlar” sözünün günümüzde de ne kadar geçerli olduğunu, hayatın her alanında görüyor, onun; “Korkma, sen Türk’sün! Türkler hiçbir vakit, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar” Ve “Bir milletin tabii hudutları, dağlar ve ırmaklar değildir. İstinad ettiği milletin lisani ve dini sınırlarıdır” sözlerini her daim aklımızda tutarak ülkemiz ve bütün gönül coğrafyamız için de göğsümüzü emperyalist ve siyonist ittifak ile onların piyonlarına karşı siper ediyoruz!..” şeklinde duygularını dile getirerek, “Mili Edebiyatımızın öncülerinden fikir adamı Ömer Seyfettin’i vefatının seneyi devriyesinde rahmetle, saygı ve şükranla anıyoruz” dedi.

Öte yandan Başdanışman Topçu, “İkincisi de, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin Kurucu Cumhurbaşkanı,31 Ocak 1884 Bakü Novxanı doğumlu ve “Türküm bu açıdan kendimi mutlu hissediyorum!” diyen Mehmet Emin Resulzade’dir. Siyaset ve devlet adamı, gazeteci, yazar, özgürlük savaşçısı ve mütefekkirdir. “Sen bizimsin, bizimsin duɾdukça vücutta can, yaşa, yaşa, çok yaşa, ey şanlı Azeɾbaycan!” haykırışı ve “BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK, BİR DAHA İNMEZ” sözlerinin gereğini yerine getiren Can Azerbaycan’ın kahraman halkı, Azerbaycan toprağı Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtarmıştır. Büyük Atatürk’ün kendisine, 28 Mayıs 1918'de gönderdiği mesajında; “Men dünyaya senden üç sene erken göz açmışam. Ancag Türk aleminde Türkün bayrağını sen galdırmışsan ve bayrag enmesin deye, men senin elinden alıb Türkiye üzerinde dalğalandırmışam. Enmez demişsen bu bayrag, enmeyecektir" dediği, Türk Dünyası'nın Büyük Evladı Mehmet Emin Resulzade, 6 Mart 1955 de vefat etmiş olup kabri Ankara’da, Cebeci Asri Mezarlığı’ndadır, kendisini saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz” dedi.

Son olarak da Topçu, “Büyük şairlerimizden merhum Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın; “Milletler büyük evlatlarıyla soluk alırlar" sözlerinin gereğini ve milletimizin varlık vesilesi olan değerlerini iyi anlayacak, şan ve şerefle dolu maziden, yine şan ve şerefle dolu atiye uzanacağız İnşallah” sözleri ile tamamladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Terör, bir daha dirilmemek üzere tarihin çöplüğüne atılacak

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T23:52:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TBMM Başkanı Kurtulmuş: Terör, bir daha dirilmemek üzere tarihin çöplüğüne atılacak

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Terör, bir daha dirilmemek üzere tarihin çöplüğüne atılacak

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 11:52 pmMar 05 2025, 11:52 pm

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Congresium Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Ankara Geleneksel İftar Programı'na katıldı. Programa Kurtulmuş’un yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Valisi Vasip Şahin, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, ABB Başkanı Mansur Yavaş, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı ve çok sayıda davetli katıldı. Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programda bir konuşma yapan Kurtulmuş, ramazan ayının bütün insanlığa hayır, bereket, barış ve esenlik getirmesi temennisinde bulunarak, “Fevkalade önemli bir değişimin her alanda yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. İnsanlık tarihinin çok farklı alanlarda değişimi yaşadığı ender dönemlerden birisindeyiz. Ekonomiden siyasete, uluslararası ilişkilerden eğitime, ticaretten uluslararası ticarete kadar her alanda fevkalade büyük değişiklikler yaşıyoruz. Bu değişimler dünyanın sadece bir yerinde görülmediği gibi dünyanın sadece bir ya da birkaç ülkesini ilgilendiren değişiklikler değildir. Dünyanın her kıtasında her bölgesinde her ülkesini yakından ilgilendiren değişikliklerdir” ifadelerini kullandı.

‘BÖLGEDE YENİ BİR GELİŞMENİN BAŞLAYACAĞI DÖNEMDEYİZ’

Kurtulmuş konuşmasının devamında, “Ülkenin yakın tarihini bilen herkes çok iyi biliyor ki son iki asrımıza baktığımız zaman ne yazık ki sadece bizim için değil geniş coğrafyamız için ana konu ayrılıklar, bölünmeler, parçalanmalar ve ihtilaflardır. Maalesef o günkü emperyal proje böl, parçala ve yönet anlayışıyla Osmanlı Cihan Devleti'nin üzerinden onlarca devlet çıkartmış, sadece farklı devletlerin ortasına çıkarılmasıyla kalmamış, halklar arasına da husumet tohumları ekilmeye gayret edilmiştir. Ama Allah'a çok şükür ne yaparlarsa yapsınlar bu anlamda da bölgede yeni bir gelişmenin başlayacağı dönemdeyiz. Bu bölgedeki halkları ister eski dönemin emperyal projeleri olsun ister 1990’dan sonra geliştirilen neoemperyal projeler olsun belki fiziki olarak ayırmayı başarmış ama gönüllerini ve zihinlerini birbirinden ayıramamıştır. Türk'ün Kürt'ten, Kürt'ün Arap'tan, Arap'ın Acem'den, Laz'dan, Gürcü'den, Abaza'dan, Çerkez'den bir farkının olmadığı geniş bir kardeşlik coğrafyasının geniş bir ailenin farkları olarak bugün ayakta kalmaya devam ediyor ve güçlü bir şekilde ilerliyoruz. Allah'ın izniyle Türkiye'nin özellikle bu perspektiften bakarak daha fazla ayrılmanın değil daha fazla bütünleşmenin daha fazla entegrasyonun öncüsü olma yönündeki son yıllarda ortaya çok net bir şekilde koyduğu irade bugün sonuçlarını ortaya koymaya başlamıştır” dedi.

‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN ATILAN ADIMI OLUMLU GÖRÜYORUZ’

Güçlü bir Türkiye'nin var olmasının aynı zamanda güçlü bir bölgenin tesis edilmesi anlamında geldiğini belirterek, “Güçlü bir Türkiye'nin var olması için de iç kaleyi tahkim etmek birliğimizi ve beraberliğimizi tahkim ederek ileriye doğru yürümek mecburiyetindeyiz. Bu çerçevede İmralı'dan gelen çağrıyla birlikte Türkiye'de terörsüz Türkiye'nin oluşması noktasında atılan adımı olumlu ve fevkalade yararlı gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Kırk küsur yılımızı maalesef bizden çalan, binlerce insanımızın ölümüne neden olan trilyonlarca dolar Türkiye'nin ekonomik kaybına neden olan bu terör belası Allah'ın izniyle artık bir daha dirilmemek üzere tarihin çöplüğüne atılacak, geride bırakacak, bırakılacak birlik ve kardeşlik egemen olacaktır. Bunun için hep beraber iyi niyetle, samimiyetle şeffaf bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Artık bu ülkenin dağlarında, ovalarında bu ülkenin şehirlerinde, kasabalarında sadece kardeşlik türküleri çalınacak sadece birlik ve beraberlik içerisinde aynı istikamete insanlarımız yönelecektir. Ve inanın ki Türkiye'nin terörsüz Türkiye'yi sağlamasıyla birlikte bölgemizdeki ülkelerde de önemli bir şekilde barış, kardeşlik ve istikrar ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE'DEKİ BİRLİK BÖLGEMİZE BÜYÜK KAZANIMLAR SAĞLAYACAKTIR’

Kurtulmuş, Türkiye'deki barış ortamının çevre ülkeleri de yakın bir şekilde etkileyeceğini belirterek, “Bize bunu tarih de söylüyor. Bugünkü siyasi gelişmeler de söylüyor. Ümit ediyorum. Türkiye'de bu dirliğin birliğin sağlanması bölgemize çok büyük bir istikrar unsuru olarak büyük kazanımlar sağlayacaktır. Bu çerçevede inşallah en kısa sürede sonuç alınacak ve hiçbir provokasyona mahal vermeksizin ebedi kardeşliğimiz kıyamete kadar bu topraklarda bu coğrafyada devam edecektir. Ve bunun için güçlü Türkiye'nin sağlanabilmesi için iç kaleyi tahkim etmenin ötesinde her alanda güçlü Türkiye olmak için de birikimlerimizi ortaklaştırmak sepetlerimizdeki pamukları ortaya koymak, bilgi dağarcıklarımıza, tecrübemizde ne varsa bunları birleştirmek zorundayız. Türkiye'nin güçlü olması iç kaleyi tahkim etmek kadar ekonomide de güçlü olmasıyla alakalıdır. Artık bu anlamda Türkiye önüne çıkan fırsat belgelerini en iyi şekilde değerlendirdiği gibi artan bir hızla ekonomik işbirliklerini başta bölge ülkeleri olmak üzere bütün dostlarıyla arttırmak mecburiyetindedir” diye konuştu.

TÜRKGÜN

DEM Parti heyeti ilk ziyaretini CHP'ye yapacak

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T23:49:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DEM Parti heyeti ilk ziyaretini CHP'ye yapacak

DEM Parti heyeti ilk ziyaretini CHP'ye yapacak

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 11:49 pmMar 05 2025, 11:49 pm

Abdullah Öcalan'ın çağrısı sonrası DEM Parti heyeti siyasi partilerle görüşmelere başlayacak. Bu kapsamda DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ilk ziyaretini 10 Mart Pazartesi saat 13.00'te CHP'ye yapacak.

HATİMOĞULLARI GÖRÜŞMELERİN HAFTAYA BAŞLAYACAĞINI SÖYLEMİŞTİ
Öcalan'ın çağrısı sonrası Tülay Hatimoğulları, "Siyasi parti turları yapacağız ancak henüz detaylar beli değil. Bu programda Cumhur İttifakı bileşenleri de olacak. Haftaya başlayacağız" demişti.

Bayındır: Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T23:46:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bayındır: Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı

Bayındır: Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 11:46 pmMar 05 2025, 11:46 pm

PKK Lideri Abdullah Öcalan, değişim ve dönüşümü esas alan "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısını kamuoyuna İmralı Heyeti aracılığıyla duyurdu. PKK çağrının ardından ateşkes ilan ederken, sürece tam destek vereceğini belirtti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır Mezopotamya Ajansı'na verdiği demeçte, Abdullah Öcalan'ın çağrısını ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair soruları yanıtladı.

- Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı yaptı. Abdullah Öcalan bu çağrı ile nasıl bir denklem yarattı?

Sayın Öcalan uluslararası konjonktürü, bölgesel denklemleri ve Türkiye'deki bütün siyasal ve toplumsal dengeleri tahlil ederek; tarihi bir zaman diliminde "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısını yaptı. Bu çağrı aynı zamanda Türkiye'de, Ortadoğu'da ve dünyada geniş ölçekte bir yankı uyandırdı. Bu anlamıyla Sayın Öcalan'ın çağrısının niteliğini Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada yaşanabilecek gelişmeler bağlamında; asrın çağrısı olabilecek şekilde nitelendirebiliriz. Çağrı yapılacağı zamana kadar bütün dünya basınının, kamuoyunun, herkesin gözü kulağı bu çağrının ne zaman olacağı ve bunun etkisinin Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada nasıl karşılanacağı noktasında dikkatleri çeken bir önemdeydi.

Çağrının içeriğine, niteliğine, sonuçlarına ilişkin en önemli meselelerden bir tanesi de bu çağrının Kürt halkı tarafından nasıl karşılandığıdır. Bizler de o yüzden yankılarını çok yakından takip ediyoruz. Bölgesel güçler, dünya, Türkiye ve Kürdistan'da Sayın Öcalan'ın yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ilişkin her kesim çok güçlü bir iradeyle açıkça destek verdi ve bu sürecin başarıya ulaşması için ellerinden geleni yapabileceklerine dair çok ciddi bir durum ortaya çıktı. Bu anlamıyla Sayın Öcalan'ın bu tarihi çağrısının en önemli özelliklerinden birisi şuydu: Sayın Öcalan dünya, bölge ve Türkiye konjonktürünü çok iyi tahlil ederek bu çağrıyı gerçekleştirdi. İki bütün dünyanın savaş parametreleri, savaş siyasetiyle hem bölgesel hem de küresel sorunlara formüller geliştirdiği böylesi bir dönemde Sayın Öcalan; bambaşka, herkesin ezberini bozabilecek nitelikte, herkesin kendisine çizeceği sınırları aşan bir birliktelikte, küresel, bölgesel ve ulusal sorunların çözümüne dair bambaşka bir yol haritası ortaya koydu. Etki düzeyinin bu kadar küresel ölçekte yankı uyandırmasının arkasında da esas olarak bu gerçeklik var.

- Asrın çağrısı olarak da nitelendirilen "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı nasıl bir dönemin kapısını araladı?
Bugün artık savaşlarla, güç gösterileri, güç siyasetiyle yeni denklemler kurulmaya çalışılırken, yaşanan siyasal ve toplumsal sorunlara çözüm geliştirilmeye çalışılırken ve herkesin konsantrasyonu bu eksende iken Sayın Öcalan hepimizin zihnini, savaş siyasetinden, yıkımdan, ölümden ve bu siyaset üzerine inşa edilmiş siyasal ve toplumsal yapılanmalardan çıkarıp, demokratik dönüşüm, demokrasi, barış eksenli yol haritasını ortaya koydu. Türkiye halklarına, bölge halklarına ve dünya halklarına yeni biz çözüm aklının olabileceğini gösterdi. Dolayısıyla bu çözüm aklının en temel bileşkelerinden bir tanesinin demokratik toplum, demokratik uzlaşı ve barış meselesiyle çözülebileceğini ortaya koydu. Herkesin zihnini savaş denkleminden, parametresinden çıkarıp demokratik çözüm, uzlaşı ve barış yörüngesine koydu. Bu anlamıyla Sayın Öcalan'ın çizdiği alternatif çözüm formülü ve modeli bu kadar etkili düzeyde yankı uyandırdı. İşte Sayın Öcalan'ın bu çağrısını farklı kılan 100 yılın siyasal ve toplumsal sorunlarına ayrı bir çözüm modeli olarak yeni bir strateji, toplumsal örgütlenme ve siyasal örgütlenme modelini ortaya koyması bağlamında hakikaten çok tarihi ve önemli noktada durduğunu ifade etmek lazım.

- Dünya çapında verilen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Öcalan öylesi küresel bir denklemde böylesi bir çıkışı yaptı ki bugün artık gerek uluslararası, küresel ve bölgesel bağlamda Kürt meselesinin çözümünün barış ve demokratik uzlaşı temelinde olmasına herkesin destek verdiği, vermek durumunda kaldığı ve burada kendi çıkarını gördüğü bir zemin oluştu. Dünyada başta ABD'den tutalım Almanya'ya, Birleşmiş Milletlerden AB'ye kadar herkesin pozitif ve destekleyici açıklama yapmasının arkasında böylesi belirleyici rol var. Kürt meselesi, Sayın Öcalan paradigması ve çözümünde herkes belli oranda kendi çıkarına dair olsa bile güç ve destek verdiği bir dönem var. Bu bizler açısından çok yeni ve tüm bu gelişmeleri ile pozitif olarak değerlendirdiğimiz yeni bir şey... Sevindirici olan, bizi motive edici olan bir durum var ki o da başta küresel dünya olmak üzere, bölge, Türkiye halkları, Kürdistan toplumu bütünen bu meselenin çözümüne dair çok güçlü bir desteğinin oluşudur. Dolayısıyla bu güçlü desteği örgütlemek, iktidar ve devlet üzerinden demokratik bir basınca dönüştürmek, bu sürecin ilerleyebilmesi için kişilerin denetiminden ve kontrolünden çıkarıp halkların denetimine, kontrolüne ve güvencesine alabilmek açısından çok çok tarihi ve önemli bir noktada duruyor.

- Kürt tarafı da çağrıya hemen karşılık verdi, PKK ateşkes ilan etti, çağrıya tam olarak uyacağını deklare etti. Peki, bundan sonra süreç nasıl ilerlemeli?

Soykırımcı politikayı sürdürmek isteyen kesimlerin elindeki silahı aldı. Bu çağrının önemli noktası Kürt kimliğinin, kültürünün inkarı nedeniyle ortaya çıkmış PKK hareketinin 50 yıllık mücadelesine dair Sayın Öcalan'ın kurmuş olduğu değerlendirmeydi. Dolayısıyla gerek Türkiye ve bölgesel konjonktürünün savaş siyasetini sürdürmesine gerekçe yapılan PKK hareketine dair Sayın Öcalan'ın kurduğu söz herkeste elbette ciddi bir etki uyandırdı. Fakat bu anlamıyla Sayın Öcalan'ın hem PKK'yi değişim ve dönüşümüne uğramasına yönelik yaptığı çağrı hem de toplumun artık Kürt inkarının fiilen bir karşılığının olmadığını, dolayısıyla Türkiye iktidarı ve devletinin bu inkardan vazgeçmesi gerektiğine ilişkin yaptığı tespit bizler açısından çok tarihi ve önemli bir noktada duruyor. Meseleyi PKK'nin silah bırakma ve PKK'nin kendisine feshetme meselesine sıkıştırıp orada daraltırsak Sayın Öcalan'ın Kürdistan halkına, Türkiye halklarına ve dünyaya vermiş olduğu mesajı büyük oradan ıskalamış oluruz. Sayın Öcalan ilk etapta savaş siyasetiyle savaşı sürdürmek isteyenin elindeki silahı aldı. Soykırımcı politikayı sürdürmek isteyen kesimlerin elindeki silahı aldı. Irkçılık, milliyetçilik, inkâr etme ve bunu bir devlet politikası, iktidarın temel stratejisi haline getirilmesi silahını ellerinden aldı. Dolayısıyla toplumun, halkların birbirleri ile konuşabileceği, demokratik ve toplumsal uzlaşı zeminlerinde bir birinin hakkını, hukukunu tanımlayabileceği bir zemin, iklim oluşturmaya çalıştı. Türkiye ve Kürdistan toplumunda karşıtlık oluşma, kutuplaşma meselesinin gittikçe derinleştiği, halkların birbirine artık nerdeyse düşmanca yaklaştığı, özellikle iktidarların ve Türkiye devletinin temel stratejisi olan ırkçılığı, milliyetçiliği ve inkarı pohpohlayarak, zehirleme meselesine dair Sayın Öcalan, bu çağrı ile demokratik bir iklim ve atmosferin zeminini oluşturmaya çalışıyor. Bu zeminde Kürt meselesinin dil, kültür meselesinin birçok talebinin de karşılanabileceği, yer edinebileceği, bunun yasal, anayasal, demokratik düzenlemelerle çözülebileceğine dair inancını ortaya koydu. Bu anlamıyla Sayın Öcalan'ın çağrısını, PKK'nin silah bırakma ve PKK'nin kendisini feshi meselesine hapsetmek bu yüzyıllık çağrısını ıskalamak, içeriğini anlamında koparmak anlamına gelecektir. Sayın Öcalan'ın esas olarak hepimizin dikkatini ve bakış açısını çevirmek istediği nokta demokratik toplum paradigmasıdır. Bunun ikilimi, zeminini yaratmaya çalışıyor. Bu konuda yüksek inisiyatif ve sorumluluk almaya çalışan bir çağrı söz konusu. Sayın Abdullah Öcalan, tarihsel bir sorumluluk aldığını ifade ediyor. Irkçılığa, milliyetçiliğe ve inkar politikasına karşı demokratik toplum, demokratik uzlaşı ve barış ikliminin hakim olması, bu iklimin, atmosferin gittikçe yayılım göstermesi için siyasete ve Türkiye toplumuna, bir bütün olarak topluma çok tarihi sorumluluklar yükledi. Bunun şifreleri de çağrı da mevcut. Dolayısıyla Sayın Öcalan bu çağrıya tarihsel sorumluluğu yüklerken aynı zamanda Türkiye'de demokratik siyasete ve topluma da barışın, demokratik uzlaşının gelişmesi, bu meselenin sürdürülebilirliğini sağlaması açısından toplumun bütünen bu meseleye, iradeye, çağrıya sahip çıkması gerekir. Nitekim bütün dünya deneyimlerine de baktığımızda bütün çatışma-çözüm süreçlerinde en önemli sigorta, güvencenin toplum olduğunu, demokratik siyasetin olduğunu görebiliriz. Bu meseleyi bu anlamıyla kişilerden, şahıslardan, kurduğu sözlerden, inisiyatif almama meselesinden çıkarıp toplumun yediden yetmişe bu sürece sahip çıkmanın öznesi haline getirmemiz gerekiyor. Sayın Öcalan'ın çağrısına en yüksek düzeyde, en geniş katılımla toplumsal kesimlerin ve demokratik siyasetin sahip çıkması gerekiyor.
- Bir taraftan bu görüşmeler olurken bir taraftan da Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar sürüyor. Saldırılar bu sürecin selameti açısından tehlikeler barındırmıyor mu?

Tabiî ki bu sürecin ilerleyebilmesi, Kürdistan halklarının, Türkiye toplumunun bu süreci en güçlü iradesiyle sahiplenebilmesi açısından iktidarın ve devletin de atması gereken temel adımlar var. Bu anlamıyla özellikle PKK'nin ateşkes ilan etmesinden sonra ve Sayın Öcalan'ın çağrısının arkasında yüksek iradeyle duracağını ifade etmesinden sonra devletin ve iktidarın atması gereken çok tarihi adımlar var. Dolayısıyla ilk elden bugüne kadar yürütülen ve yürütülmek istenen askeri ve siyasi operasyonların hızlı bir şekilde durdurulması ve bu meselenin çözümüne dair PKK ile Sayın Öcalan arasında ki ilişkinin, trafiğin bu sürecin ilerleyebilmesi açısında uygun, demokratik ve güvenlikli şartların oluşması mutlaka ama mutlaka olması gereken temel parametrelerdir. PKK'nin bu anlamdaki pozitif tutumunu deklere etmesinden sonra devletin siyasi ve askeri operasyonları sürdürme arzusu bu süreci büyük oranda tehlikeye koyabilecek bir noktada duruyor. Bu sürecin önemli bir aktörü, önemli parçası olan devlet ve iktidar bu sürece çok daha hassas bir şekilde yaklaşmalı. Ki nitekim Sayın Öcalan bunu açık bir şekilde ifade ediyor. Bakınız bu meselenin ilerlemesinde, çözüme kavuşturulmasında asla ve asla bunu açık bir şekilde, bilimsel olarak da tahlil ettiğimizde de kaybeden hiç kimse olmayacaktır.

- Diğer yandan siyasetçiler olumlu açıklama yapsa da medyanın dilinde hala bir değişim görülmüyor. Barış dili bu süreçte neden önemlidir? Dil ve söylemde de değişim olması gerekmiyor mu?
Sayın Öcalan özellikle demokratik toplum ve barış dilinin kurulmasına yönelik tespiti de var. Bu anlamıyla barış, demokrasi dilinin gelişmesi elbette bizler açısından çok önemli olmakla birlikte bu anlamda dili hakim kılmak, bugüne kadar iktidarlar tarafından topluma enjekte edilen ayrıştırıcı, milliyetçi, ırkçı ve halkların birbirini anlama zeminlerini sürekli tahrip eden, yıpratan dilden uzak durmamız gerekiyor. Bu anlamda en önemli sorumluluk başta iktidarın ve onun etrafındaki ana akım medyaya düşüyor. Bu anlamıyla herkesin sorumluluğu barış dilini, demokratik çözüm dilini ve uzlaşı dilini hakim kılmak ve bunu toplumla buluşturmak. Türkiye medyasına bugüne kadar devam eden eski inkarcı, ırkçı dilin bu süreci sabote etmenin en önemli zeminlerinden olduğunu ifade edebiliriz. Bu yönlü özellikle bu süreci kimi odakların ana akım medyanın dilinden de rahatlıkla cesaret aldığını, bu süreci sabote etmek için bu dilin teşvik edici olduğunu ifade etmemiz lazım. Elbette ki ülkeyi yöneten iktidar başta olmak üzere onun yörüngesindeki ana akım medya bu sürecin değişmesi, pozitif iklim gelişmesi için kendi dilini demokratik ve çözüm diline dönüştürmesi gerekiyor. Bu her birimizin sorumluluğudur. Kamuoyu ve medyaya söz kuran iktidar çevrelerinin Sayın Öcalan'ın çağrısından bu yana ki açıklamaları kısmi düzeyde bazı değişiklikler gösterse de fakat bu toplumun bu süreci sahiplenmesi bakımından, en güçlü açıdan destek verilmesi noktasında hala yetersiz bir noktada durduğunu ifade etmek lazım. Dolayısıyla toplumu teşvik edici, halkları bu demokratik, barış sürecinin önemli bir parçası haline getirmenin en önemli meselelerinden bir tanesi pozitif dildir. Bu yönlü en hızlı şekilde bu iklimin yaratılması için iktidarın ve devletin dilinin de bu yönlü olması gerektiğini ifade etmek gerekiyor.

- Abdullah Öcalan da tarihi çağrısında "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" dedi. Siyasi ve hukuki zeminin oluşması için nereden başlanmalı?

Sayın Öcalan'ın bu sürecin önemli aktörü, parçası ve yürütücüsüdür. Sürecin ilerlemesi için elbette ki Sayın Öcalan'ın özgürlük koşullarının mutlak suretle en hızlı bir şekilde zamana yaymadan sağlanması gerekiyor. Sayın Öcalan'ın gerek PKK ile gerekse de toplumsal ve siyasal kesimlerle ilişki kurabileceği, koşullar sağlanmalı. İlk adım olarak yapılması gereken iktidar ve devletin Sayın Öcalan'ın bu sürecin öncüsü olması bakımından özgürlük koşullarının mutlak bir şekilde sağlaması gerekiyor. Bu sürecin selametle, sabote edilmeden yürümesinin en önemli sigorta, güvencelerden bir tanesi Sayın Öcalan'ın aktif bir öncü ve özne olmasıyla alakalı bir durumdur. Bu anlamıyla en büyük sorumluluk devlete ve iktidara düşüyor. Bizlerin de beklenti ve arzusu zamana yaymadan Sayın Öcalan'ın özgürlük koşullarının sağlanmasıdır.

- Çağrı öncesinde Meclis başkanı ile görüşmeler yapıldı, siyasi partiler ziyaret edildi. Yapılan çağrı ardından Meclis'in bu süreçteki rolü nedir? Siyasi ve hukuki zeminin oluşması için muhalefete düşen sorumluluk nedir?

Sayın Öcalan çağrısında zaten ifade ediyor. Özellikle tıkanan siyasetin önünü açmaya çalışıyor. Sayın Öcalan, bugün Türkiye siyasetine anjiyo yapıyor. Tıkanan damarlarını açmaya yönelik önemli ve tarihi sorumluluk alarak girişimde bulunuyor. Demokratik siyasetin dinamizmi ile Kürt meselesinin kimlik ve kolektif hakları başta olmak üzere Türkiye'deki temel meselelerin çözülebileceğine inanan Sayın Öcalan gerçekliği söz konusu ve hepimizin dikkatini buraya çekiyor. Tabiî ki bu tespit Türkiye'deki toplumsal ve siyasal muhalefete tarihi görev ve sorumluluk yüklüyor. Bu anlamıyla Türkiye parlamentosu çok kritik noktada duruyor. Kürt meselesinin inkârında tarihsel olumsuz rol oynayan parlamentonun özellikle 1900'lerin başlarından bugüne yani 100 yıl sonrasında özellikle Sayın Öcalan'ın bu kadar tarihi iyi niyet çağrısından sonra parlamento bu olumsuz rolünden, inisiyatifsiz, etkisiz pozisyonundan çıkıp, Kürt halkının, Türkiye halklarının özlemini çektiği ve beklentisini, arzusunu ifade ettiği demokratik siyaset ekseninde Kürt meselesini çözüme kavuşturacak bir zemin olmalı. Onun için toplumsal muhalefetin çağrıdan sonra kamuoyu ile paylaştığı açıklamalar, bizler açısından olumlu, fakat yetmiyor. Bugün siyasi muhalefetin parlamentoda artık somut adımların atılmasına yönelik, siyasal, hukuki düzenlemelerin yapılmasına dönük yapması gereken görev önünde duruyor. Nasıl biz Sayın Öcalan'ın çağrısından sonra en önemli adımın iktidar ve devlette olduğunu söylüyorsak aynı zamanda bu meselenin demokratik siyaset, parlamento ekseninde yasal ve anayasal düzenlemelerin geliştirilmesinde en önemli sorumluluk da bugün muhalefetin önünde duruyor. Elbette ki açıklamaları önemli, pozitif katkıları önemli, fakat artık bu değerli düşüncenin dışında muhalefet de özellikle parlamentoyu eksen alarak bu meselenin yasal, anayasal çözümünü ortaya koyacak, meseleyi çözüme kavuşturacak politikanın, siyasetin öncüsü olabilmeli. Dolayısıyla başta ana muhalefet partisi olmak üzere parlamentodaki bütün siyasi partilerin pratik bir çabanın içine girmesi gerektiği bir dönem içerisinde bulunuyoruz. Sayın Öcalan bu anlamıyla muhalefetin atacağı ve atması gereken bütün pratik adımların önündeki engelleri ortadan kaldırdı. Bugün hiç kimse artık bu meselenin çözümüne dair "Şu, bu engel var" deme gibi bir durumda değil. Sayın Öcalan'ın çağrısı herkesin kendisine çizdiği sınırları, kendini hapsettiği o kuyudan çıkarıp özgürce, demokratik uzlaşı, demokratik siyaset ekseninde, parlamentoyu zemin alarak bu meselenin çözümüne dair pratik bir politikaya sahip olabileceği koşulları yarattı. Dolayısıyla şimdi muhalefet, meseleyi çözüme kavuşturmak, başka bir yandan da iktidarı ve devleti çözüme zorlamak, Meclis'i bu konuda önemli işlevsel bir noktada tutma sorumluluğunda olmalı.

- Toplumda bir şok hali var. Ancak bir yandan da "Mücadele yeni başlıyor" deniliyor. Abdullah Öcalan'ın demokratik bir toplum inşası için harekete geçtiğini anlıyoruz. Demokratik değişim ve dönüşüm için topluma nasıl bir sorumluluk düşüyor?

Sayın Öcalan nasıl tarihsel bir inisiyatif aldıysa bu inisiyatifi büyütecek, geliştirecek ve bunun arkasında duracak, bunun ilerleyebilmesinin en önemli güvencelerinden biri toplumun buna sahip çıkmasıdır. Bu nedenle mücadele toplum açısından çok daha yeni bir aşamaya geçmiş durumda. Elbette ki PKK'ye dair toplumun bu konuda duygulu, hassasiyetle yaklaştığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. PKK'nin bu anlamıyla toplum içerisindeki manevi varlığı ve toplumla kurduğu ilişki elbette ki çok özgün ve ayrı bir yerde duruyor. Tarihin en kritik aşamasında Sayın Öcalan topluma, halklara bir çağrı yapıyor. Toplumun özne olduğu ve bu sürecin kaderini pozitif yönde, barış, demokratik toplum, demokratik çözüm eksenli zeminde gerçekleştirebilecek tarihi sorumluluğu alabilir, almalıdır. Bizler açısından, demokratik siyaset açısından, Kürt halkı, halklar açısından mücadelenin çok daha büyük bir ivme ile daha geniş bir zemin ile yeni başladığını, siyasal ve toplumsal örgütlenmelerin muazzam, sınırsız, imkan ve olanaklara sahip bir dönemin içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu anlamıyla toplumu oluşturan bütün dinamikler, kadınlar, gençler, anneler, mücadele içerisindeki deneyim sahibi insanlar, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, edebiyatçılar, toplumu oluşturan bütün değerler Sayın Öcalan'ın bu çağrısına sorumlulukla yaklaşarak, bu sürecin önemli parçası olarak başarıya ulaşması için herkesin yapması gereken görev ve sorumluluklar var. Sayın Öcalan açıklamasında bizleri bu görev ve sorumluluğa davet ediyor. Bu yönlü halkımıza çağrım söz konusu, her birimiz açısından mücadelenin yeni başladığı, her birimizin yüklenebileceği tarihi sorumlulukla yeniden düzenlendiği, yapılandırıldığı önemli bir aşamada olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu yönlü hepimizin coşkulu, heyecanlı, moralli bir şekilde bu süreci göğüslemesi ve başarıya ulaştırması için mücadele etmemiz gereken bir zaman diliminde olduğumuzu ifade etmek gerekiyor. Hiçbirimizin önünde bu mücadelen uzak durma, soğuk yaklaşma, geri durma gibi bir lüks yok. Bu sorunun çözümü, ilerleyebilmesine dair esas yükün Kürt halkının, Türkiye halkının omuzunda olduğuna inanıyorum. Bu konuda Türkiye halkına, Kürdistan halkına güvenimiz tam. Bu süreci layıkıyla üstlenecek, demokratik mücadeleyi en yüksek şekilde verebileceğimizi ifade etmek gerekiyor.

- Yapılan çağrı ardından DEM Parti, HDK ve DBP olarak 100 merkezde halkla buluşma kararı aldınız. Buluşmaların önemi nedir? Ne hedefleniyor?

Sayın Öcalan'ın çağrısını en doğru, en sağlıklı bir şekilde topluma ulaştırma bizler açısından temel sorumluluk. Bu anlamıyla başta DBP, DEM Parti, bütün siyasi ve toplumsal dinamiklerimizle birlikte bu süreci toplumla buluşturmak açısından Türkiye ve Kürdistan'da, ulaşabileceğimiz her yerde halk toplantıları ve buluşmalar gerçekleştirip, önümüzdeki hafta itibariyle bunları hayata geçirmeye çalışacağız.

- Birçok kentte 8 Mart ve 21 Mart Newroz'u kutlanacak. Newrozlar ve 8 Martlara bu çağrının nasıl yansıyacağını düşünüyorsunuz?

Önümüzde bir de 8 Mart ve Newroz var. Bu çağrıdan sonra bizler açısından 8 Mart'ın diğer yıllara oranla çok daha farklı, kitlesel, moralli, güçlü gerçekleşmesi gereken bir dönem. Hakeza bu Newroz demokratik toplum, barış ve özgürlük Newroz'u olacak. Bu anlamıyla 2025 Newroz'u Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada Kürt sorununun çözümü, Sayın Öcalan'ın özgürlüğü ve Türkiye'de ki barış meselesinin konuşulduğu, bu iklimin on milyonların alanlarda kendi iradesini ortaya koyduğu ve herkesin bu anlamıyla kendisini sorumlu hissettiği Newroz'lar olacağına inanıyoruz. Her birisinin örgütlenmesi, kitleselleşmesi ve toplumsallaşması açısından önemli demokratik programların çalışmaları sürüyor. (MA)

ERDOĞAN: “Türkiye ve Azerbaycan barışın, huzurun ve refahın tarafındadır”

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T21:59:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Türkiye ve Azerbaycan barışın, huzurun ve refahın tarafındadır”

ERDOĞAN: “Türkiye ve Azerbaycan barışın, huzurun ve refahın tarafındadır”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 09:59 pmMar 05 2025, 09:59 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın açılış törenine Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'i Türkiye'de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek Azerbaycan halkının Ramazan-ı Şerif'ini tebrik etti.

"Bir millet, iki devlet" şiarında vücut bulan kardeşlik ilişkilerinde her alanda büyük mesafeler kaydettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunmadan ticarete çok geniş bir yelpazede ülkeler arasındaki münasebetlerin sürekli geliştiğini söyledi.

“IĞDIR-NAHÇIVAN DOĞAL GAZ BORU HATTI, ENERJİ ALANINDAKİ STRATEJİK GİRİŞİMLERİMİZİ TAMAMLAYACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iş birlikleri arasında birçok projeyle taçlandırdıkları enerji sektörünün başta yer aldığını vurgulayarak, bazılarının hayal olarak gördüğü Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı'nın, Şahdeniz Gaz Sahası'nın üretime alınması ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı'nın devreye girmesiyle enerji iş birliğini daha ileriye taşımanın gayretinde olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) vasıtasıyla önemli miktarda Azerbaycan doğal gazını Avrupa'ya ulaştırmanın sevincini yaşadıklarını dile getirdi.

Bu alanda, stratejik ve ezber bozan projeleri devreye alma konusunda Azerbaycan ile tam bir uyum içinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iş birliğine yeni bir projeyi daha eklemekten büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birazdan açılışını yapacağımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı, enerji alanındaki daha önceki stratejik girişimlerimizi tamamlayacaktır. Ayrıca Nahçıvan ile kader birliğimizin âdeta nişanesi olacaktır" diye konuştu.

“BÖLGESEL BARIŞA, REFAHA VE HUZURA YÖNELİK HER TÜRLÜ PROJEYİ BİRLİKTE HAYATA GEÇİRMEKTE KARARLIYIZ”

BOTAŞ tarafından inşa edilen 80 kilometre uzunluğundaki, günlük 2 milyon metreküpe kadar taşıma kapasiteli bu hattın özellikle Nahçıvan'ın doğal gaz ihtiyacının tamamını asgari 30 yıl süresince karşılayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bugün Nahçıvan'ın enerji güvenliğini uzun yıllar teminat altına alacak bir projeyi, kardeşimle birlikte ülkelerimize kazandırmış oluyoruz. Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim; Türkiye ve Azerbaycan, barışın, huzurun ve refahın tarafındadır. Bölgemizde sadece barış istiyoruz, iş birliği istiyoruz, hep beraber kalkınalım istiyoruz. Bu amaçla şimdiye kadar birçok adım attık. Samimiyetimizi gösterdik. İnşallah bundan sonra da bölgesel barışa, refaha ve huzura yönelik her türlü projeyi birlikte hayata geçirmekte kararlıyız. 6 Şubat depremleri başta olmak üzere en zor günlerimizde nasıl can Azerbaycan'ı yanımızda bulduysak, biz de kardeşlerimizin ihtiyaç duyduğu her anda yanlarında olacağız. İnşallah, Nahçıvan ile elektrik bağlantılarımızın da güçlendirilmesiyle bu süreci devam ettireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini daha da güçlendireceğine inandığını belirterek, bu önemli projelerin inşasında katkısı olanlara teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin tüm bölgeye hayırlar getirmesini temenni etti.

Törende, konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Iğdır Dilucu'ndaki BOTAŞ Doğal Gaz Ana Ölçüm İstasyonu'na video konferans yöntemiyle bağlandı. Burada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, talimatlar doğrultusunda gaz vanasını çevirerek Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı'nı hizmete açtı.

Açılıştan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, projede yer alan mühendis ve işçilerle aile fotoğrafı çektirdi.

AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV: “TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN ARASINDAKİ BİRLİK VE KARDEŞLİK TÜRK DÜNYASINA BÜYÜK KATKIDIR”

Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelini 1,5 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile attıklarını anımsatan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, bugünün Türkiye-Azerbaycan dostluk ve kardeşlik tarihinde önemli bir gün olduğunu vurguladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, iki kardeş ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın dev projeler gerçekleştirdiğini söyleyerek, “Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve TANAP gibi petrol ve doğal gaz boru hatları projeleri, sadece ülkelerimizi birleştirmedi aynı zamanda Avrasya’nın enerji haritasını değiştirdi” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan’dan Türkiye üzerinden giden gazın birçok ülkenin enerji güvenliğini sağladığına dikkat çeken Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Geçen yıl Azerbaycan’ın gaz ihracatı 25 milyar metreküpe ulaştı. Bu rakamın yarısı Türkiye’ye olan ihracattır. Türkiye dışında 10 Avrupa ülkesi Azerbaycan gazıyla enerji güvenliğini pekiştiriyor” şeklinde konuştu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, açılışını gerçekleştirdikleri Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın da Nahçıvan’ın enerji güvenliğini sağlayacağını, Azerbaycan’dan Türkiye’ye, oradan da Nahçıvan’a iletilen gazın oranın enerji sorununu çözeceğini bildirdi.

Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji projelerinin aynı zamanda ulaştırma projelerine de olanak sağladığını söyleyen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, şöyle konuştu: “Türkiye’yi Azerbaycan ile birleştiren Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu hem ülkelerimiz hem de daha geniş coğrafya için çok güzel avantajlar sağlıyor. Özellikle Türk dünyasını birleştirmek için bu ulaştırma bağlantısının çok büyük anlamı ve faydası var. Doğal olarak Türkiye ile Azerbaycan arasındaki birlik ve kardeşlik Türk dünyasına büyük katkıdır. Türk dünyasının birleşmesinde Sayın Erdoğan’ın çok büyük rolü var. Onun liderliğinde hem Türkiye’de büyük başarılar elde edildi hem de Türk dünyasının daha da sıkı birleşmesi için yeni fırsatlar oluştu. Azerbaycan da her zaman Türk dünyasının birleşmesine büyük önem veriyordu ve bu birliği sağlamak, ebedi kılmak ve ilişkileri ortak tarih ve ortak çıkarlar üzerinde kurmak için hiçbir çabadan kaçınmıyordu.”

Erkan Baş'tan 'süreç' açıklaması: Barış için yargı silahı da susacak mı?

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T20:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Erkan Baş'tan 'süreç' açıklaması: Barış için yargı silahı da susacak mı?

Erkan Baş'tan 'süreç' açıklaması: Barış için yargı silahı da susacak mı?

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 08:11 pmMar 05 2025, 08:11 pm

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Abdullah Öcalan'ın çağrısına ilişkin olarak, “Bu süreç kamuoyuna karşı şeffaf, halkın ve toplumsal muhalefetin katkılarına açık ve TBMM’nin zemininde sürdürülecek ve baştan sona hukuki güvence altına alınacak bir süreç olmak zorundadır” dedi.

TBMM’de yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulunan Baş'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'BİZ, HALKLAR ARASINDA, ÜLKEMİZDE, BÖLGEMİZDE, DÜNYADA BARIŞ İSTİYORUZ'

“Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ilk yapılan çağrıdan bu yana süreci dikkatle, olabildiğince özenle ve yakından takip etmeye çalışıyoruz. Gelinen noktada, sürece ve sürecin içeriğine ilişkin malumatlarımız son derece sınırlı da olsa böylesi bir gelişmeye karşı değerlendirmelerimizi yapmak, süreci anlamak ve anlayabildiğimiz ölçüde anlatmak sorumluluğuyla karşı karşıya görüyoruz.

Tarihsel sorumluluğumuza uygun hareket etmekten bugün de en küçük tereddüt göstermiyoruz. Sırtımızı dayadığımız sosyalizm düşüncesi, doğal bir sonucu olarak en ağır tehdit ve saldırılar karşısında bile halkların kardeşliğini, barışı, bizim ülkemizde de Kürt halkının eşit yurttaşlık başta tüm temel haklarını savunmaktan imtina etmemeyi görev olarak omuzlarımıza yüklemiş durumda. Biz, barış istiyoruz. Halklar arasında, ülkemizde, bölgemizde, dünyada barış istiyoruz. Türkiye İşçi Partisi’nin siyaseti barış siyasetidir."

'BARIŞ GÖMLEĞİ SİZE BİRKAÇ BEDEN BÜYÜK GELİR'

"Bir yandan Trump’la dost olup bir yandan barış istenemez diyoruz. O yüzden bir yandan NATO üyeliğiyle övünüp diğer yandan barış istenemez diyoruz. Doğrudan iktidara söylüyorum. Filistin’in üstüne bomba yağdıran sonra utanmazca Gazze’nin çocuklarını parayla satın alabileceğini düşünen utanmazlar sizin dostunuz ve müttefikinizse, Almanya’da ırkçı partiyi destekleyen Musk, Türkiye’de sizi savunuyorsa, barış gömleği size birkaç beden büyük gelir. O yüzden önce dünyada barış istiyor muyuz, burada anlaşmamız lazım. Biz barış istiyoruz ama zokayı da yutmayız."

'TÜRK’Ü KÜRT’E, KÜRT’Ü TÜRK’E DÜŞMAN ETTİLER'

"Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e düşman ettiler. Yüzlerce yıldır birlikte yaşayan Türk ve Kürt halklarının arasına kan girmesine kim neden olduysa, sıvasız evlere kim ateş düşürdüyse, kim yoksulların, emekçi çocuklarının canını aldıysa suçludur. Türk’ü Kürt’e, Sünni’yi Alevi’ye düşman edip emekçileri bölmeye birbirlerine düşürmeye çalışan bir siyasi anlayışa karşıyız. İntikam peşinde değiliz ama balık hafızalı da değiliz. Biz unutsak, tarih unutmaz."

'BİZ, HALKLARIN BARIŞMASINI İSTİYORUZ'

"Biz, halkların barışmasını istiyoruz. Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barış istiyoruz. Yıllarca Kürtler ağlarken Türkler gülmez. Türkiye’nin doğusu dertliyken batısı sevinemez dedik. TİP, Türkiye tarihinde ilk defa ‘doğu sorunu’ dediği için ‘Kürt sorunu’ dediği için hedef tahtasına kondu. Ama bir adım geri atmadık, yine atmayacağız. Çünkü bu topraklarda eşitsizlik var. Çünkü bu topraklarda egemen olan bir sermaye düzeni, eşitsizlik üretiyor, eşit yurttaşlık istemiyor. Bugün bile Kürt'ün seçtiğini tanımıyor, partisini kapatıyor, dilini öğrenmesini istemiyor, diline ‘bilinmeyen dil’ diyor. Bunlar, mahkemelerde anadilinde savunma yapmak isteyen insanlar karşısında Kürt’ün dilini bilmediklerini söylüyorlar, ama iş seçimde oy istemeye geldiğinde seçim meydanlarında Kürtçe konuşmaktan imtina etmiyorlar. İşte bu, ikiyüzlülüktür."

'BİZ, BARIŞA GÜVENCE ARIYORUZ'

"Halkların düşmanlığına dönük uygulanan bütün politikalarla, halkları düşmanlığa iten ne varsa bunların tümünün ortadan kaldırılması için mücadele ediyoruz, talep ediyoruz. En başta özgürlüklerden ve demokrasiden bahsedeceğiz. Biz, barışa güvence arıyoruz. Barışın başlamasını ama mutlaka sürmesini istiyoruz. Peki, rejim ne istiyor? Rejim, neye güvence arıyor? Cumhurbaşkanı adayı bile olamayacak Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresinin uzamasını mı istiyorlar? Anayasa’nın bunun için değişmesini mi istiyorlar? Diyarbakır’da, İstanbul’da yoksul mahallenin her birisinde görüyoruz. Halklar, barış istiyor çünkü savaşlar, Saraylarda yaşayanların zenginleşmesini, gecekondularda yaşayanların evlatlarını kaybetmesine neden oluyor. Bizim evlerimize ateş düşüyor, biz bu yüzden barış istiyoruz. Fakat iktidara da soruyoruz, bu kayyum rejiminin şekil değiştirip sürmesiyle mi mutlu olacaksınız? DEM Partili belediyelere atanan kayyumlar, daha bir hafta önceki HDK tutuklamaları, her gün yeni bir CHP’li belediye başkanına, her hafta yeniden Ekrem İmamoğlu’na dönük soruşturmalar, neyin peşindesiniz?"

'BARIŞ, TAYYİP ERDOĞAN’IN BAŞKANLIK ŞANTAJINDAN ÇOK DAHA BÜYÜKTÜR'

"Biz barışta şeffaflıkla, demokratik adımlarla TBMM’nin devreye girmesiyle, barışın ancak sendikaların, kitle örgütlerinin özneleşmesiyle, halkın sözünü özgürce ve daha güçlü söylemesiyle ulaşabileceğimize inanıyoruz. Şantajla asla değil. Barış için bağımsız bir ülke ve demokrasi gerekir. CHP’nin belediyelerine, muhalefete sopa gösteriliyor o zaman önce hep beraber o sopayı indireceğiz. Çünkü bugün egemen olan siyaset, milliyetçiliği kışkırtmaktan, milliyetçiliği yedekleyip kendine işlevli bir muhalefet yaratmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. İktidar, hala ve her gün bu ülkenin topraklarına yeni zehirler atmaktan vazgeçmiyor. Aklı sıra halkı yine bölecek, parçalayacak ve bunun sonucunda yine yönetecek. Barış, Tayyip Erdoğan’ın başkanlık şantajından, Tayyip Erdoğan’ların bu ülkeye gösterdiği sopadan çok daha büyüktür."

'BUGÜN GÖRÜYORUZ, YARGI DA İKTİDAR TARAFINDAN BİR SİLAH OLARAK KULLANILMAKTADIR'

"Barış için yargı silahı da susacak mı? Akın Gürlek o elindeki altıpatları bir kenara bırakacak mı? Haksız yere esir tutulan siyasetçiler, gazeteciler, muhalifler, serbest bırakılacak mı? Sansür, ortadan kalkacak mı? Bunların gerçekleşmediği bir iklimde kalıcı bir barıştan söz edemeyiz. Bunlar, gerçekten barış isteyenler için turnusol kağıtlarıdır. Bu süreç kamuoyuna karşı şeffaf, halkın ve toplumsal muhalefetin katkılarına açık ve TBMM’nin zemininde sürdürülecek ve baştan sona hukuki güvence altına alınacak bir süreç olmak zorundadır. Bütün bu söylediklerim asla bu sürece taş koymak, baltalamak olarak görülmemelidir. Tam tersine bu süreci bozmak isteyenler olduğunu görüyoruz."

DİSK-AR: Enflasyon, işçi, memur ve emeklilerin maaşlarını eritti

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T20:05:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DİSK-AR: Enflasyon, işçi, memur ve emeklilerin maaşlarını eritti

DİSK-AR: Enflasyon, işçi, memur ve emeklilerin maaşlarını eritti

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 08:05 pmMar 05 2025, 08:05 pm

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), yayımladığı Ücret Kayıpları İzleme Raporu ile enflasyonun çalışanlar üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Rapora göre, 2025 yılının Ocak ve Şubat aylarında yaşanan enflasyon nedeniyle çalışan ve emeklilerin toplam gelir kaybı 101,2 milyar TL’yi buldu. Özellikle asgari ücretliler, memurlar ve emekliler için ekonomik kayıpların giderek derinleştiği vurgulandı.

İKİ AYDA ASGARİ ÜCRETTE 1.640 TL’LİK KAYIP

Rapora göre, TÜİK’in açıkladığı yüzde 7,42’lik iki aylık enflasyon, tüm gelir gruplarında ciddi kayıplara neden oldu. En fazla etkilenen kesimlerin başında asgari ücretliler gelirken, net asgari ücretin reel olarak 1.640 TL eridiği belirtildi.

DİSK-AR raporunda, farklı maaş gruplarında yaşanan kayıplar şu şekilde hesaplandı:

Asgari ücretin 1,5 katı maaş alan bir çalışan: 2.330 TL kayıp
Asgari ücretin 2 katı maaş alan bir çalışan: 3.020 TL kayıp
50 bin TL net maaş alan bir çalışan: 3.709 TL kayıp
Memurların maaş zammı enflasyonun altında kaldığı için kayıpları: 5.015 TL
En düşük emekli maaşı: Reel olarak 1.074 TL eridi ve 13.395 TL’ye geriledi.

EMEK GELİRLERİ ALARM VERİYOR

DİSK-AR’ın hesaplamalarına göre, işçi ücretlerinde 55,8 milyar TL, memur maaşlarında 22,6 milyar TL ve emekli aylıklarında 22,8 milyar TL olmak üzere toplam 101,2 milyar TL’lik bir gelir kaybı yaşandı. Raporda, enflasyonun mevcut trendi devam ederse, maaş kayıplarının önümüzdeki aylarda daha da artacağı vurgulandı.

ASGARİ ÜCRET VE MAAŞ POLİTİKALARINA ELEŞTİRİ

DİSK-AR raporunda, mevcut asgari ücret ve maaş politikalarının çalışanların alım gücünü koruyamadığı ve enflasyonun altında kalan maaş zamlarının reel gelir kayıplarını artırdığı belirtildi. Raporda ayrıca, ekonomik sıkıntıları hafifletmek için asgari ücretin yılda bir kez değil, en az iki kez güncellenmesi gerektiği önerisi de yer aldı.

Ekonomik göstergeler karşısında çalışan ve emeklilerin giderek daha fazla zorlandığını ortaya koyan rapor, gelir kayıplarının kontrol altına alınması için acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye'de her 10 emekliye 16 çalışan denk geliyor

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T19:58:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Türkiye'de her 10 emekliye 16 çalışan denk geliyor

Türkiye'de her 10 emekliye 16 çalışan denk geliyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 07:58 pmMar 05 2025, 07:58 pm

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Aralık 2024 istatistiklerine göre çalışan ve emekli dengesi belli oldu.

Aktarılan bilgilere göre 2024 yılında, çoğunluğu sene sonu olmak üzere 724 bin 479 kişi emekli oldu.

EYT’nin çıktığı yıl olan 2023’te ise 2 milyon 193 bin 791 kişi emekli olmuştu.

Böylelikle son iki yılda 2 milyon 918 bini geçkin kişiye emekli maaşı bağlandı.

Genelde her yıl 350-400 bin kişi emekli olurken 2024 yılında bu sayı katlandı.

Bağ-Kur ve memurlarda emekli olanlar, geçen yılların ortalamasında seyretti.

Son iki senede ise işçi statüsünde emeklilik rekor kırdı.

EMEKLİLİĞİ ARTIRAN ETKEN

Geçen senenin sonlarında en çok 2024 yılında emekli olmakla 2025 yılına ertelemek arasında oluşacak maaş farkı konuşuldu. Yüzde 35’lere varan maaş farkı oluşuyordu ve bu durum, Emeklilikte Yaşa Takılanlar’dan (EYT) sonra yeni bir emeklilik furyasını başlattı.

EN ÇOK İŞÇİLER EMEKLİ OLDU

Geçen yıl en çok emekliliğini isteyen kesim, işçi statüsünde (4/A) çalışanlar oldu.

2024'te işçi statüsünde çalışanlardan 603 bini emekli oldu.

Böylece son iki yılda bu kesimden emekli olanların sayısı 2 milyon 527 bini geçti.

Bu kesimde yıllar itibarıyla emekliliğini isteyenlerin sayısı genelde 250-300 bin arasında değişiyordu.

BAĞ-KUR'DAN EMEKLİ OLANLAR

2024’te Bağ-Kur statüsünde yani kendi işinde çalışanlar arasında 73 bin 231 kişi emekli oldu. 2023’te ise 182 bin 557 Bağ-Kur’lu emekli olmuştu. Böylelikle son iki yılda kendi işinde çalışanlardan 255 bin 788’i emekliliğini istemiş oldu.

MEMUR EMEKLİLER

2024 yılında 48 bin 151 memur emekli olurken; 2023’te emekli olan memur sayısı 86 bin 406. Son iki yılda emekli olan memur sayısı 134 bin 557 olarak kayıtlara geçti.

AKTİF SİGORTALILAR

SGK’ya prim yatırılan aktif sigortalıların bir yıl önce 25 milyon 358 bin 22 olan toplam sayısı, geçen yıl 267 bin 728 kişi artarak 25 milyon 625 bin 750 oldu.

Bu sayıya çıraklar, muhtarlar, stajyer ve kursiyerler, tarımda kendi adına sigortalılar ve yurt dışı topluluk çalışanları da dahil.

Buna karşılık SGK’dan aylık alan emekliler ile malullük, ölüm, sürekli iş görmezlik aylık ve geliri alanların “dosya” bazında toplam sayısı geçen yıl 633 bin 724 artarak 15 milyon 869 bin 846’ya yükseldi.

Bu kapsamda aylık ve gelir alan kişi sayısı de 647 bin 361 artarak 16 milyon 677 bin 617’ye ulaştı.

Bir dosya kapsamında birden fazla aylık ve gelir alan kişi olduğu için hak sahibi kişi sayısı daha yüksek düzeyde bulunuyor.

2,1 MİLYON "ÇALIŞAN EMEKLİ" VAR

Emekli olduğu halde, tekrar bir işte çalışanların sayısı geçen yıl 239 bin 645 kişi daha artarak 2 milyon 104 bin 633’e yükseldi. Bu kişilerin 1 milyon 877 bin 30’unu erkek, 227 bin 603’ünü kadınlar oluşturuyor. Bu rakamdaki artışın EYT’den sonra çalışanlardan kaynaklandığı belirtiliyor.

AKTİF-PASİF DENGESİ

Adına prim yatırılan sigortalı sayısının, dosya bazında aylık ve gelir alanlara bölünmesiyle bulunan ve bir emekliye düşen sigortalı çalışan sayısını gösteren “aktif-pasif dengesi”, 2024 sonu itibarıyla 1,61’le tarihi dip seviyeye indi.

2022 sonunda 2,01 düzeyinde bulunan aktif/pasif dengesi 2023 sonunda 1,66’ya gerilemişti. 2024 sonu itibarıyla ise 1,61 oldu.

Bu da Türkiye'de her 1 emekliye 1,61 çalışan; yani 10 emekliye 16 çalışanın denk gelmesi anlamını taşıyor.

Sosyal güvenlikte aktif/pasif dengesi

(Sigortalı çalışanlar/Aylık ve gelir alanlar)

2014: 1,94

2015: 1,92

2016: 1,89

2017: 1,95

2018: 1,86

2019: 1,80

2020: 1,87

2021: 1,93

2022: 2,01

2023: 1,66

2024: 1,61

ÖZYURT AİLESİNİN ACI GÜNÜ

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T19:33:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ÖZYURT AİLESİNİN ACI GÜNÜ

ÖZYURT AİLESİNİN ACI GÜNÜ

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 07:33 pmMar 05 2025, 07:33 pm

Değerli dostumuz Nurettin Özyurt'un biricik eşi Merhume ŞÜKRAN ÖZYURT hanımefendiye, Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına baş sağlğı dileriz. Mekanı cennet olsun. Nurlar içinde uyusun.

haberanaliz.net / MUSTAFA GÖKTAŞ

Trump: Zelenskiy müzakere masasına gelmeye hazır

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T10:57:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump: Zelenskiy müzakere masasına gelmeye hazır

Trump: Zelenskiy müzakere masasına gelmeye hazır

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 10:57 amMar 05 2025, 10:57 am

100 dakika süren konuşmasıyla bir ABD Başkanı'nın Kongre'de yaptığı en uzun süreli konuşma rekorunu kıran Trump, birçok iç ve dış soruna değindi.

ABD Başkanı Ukrayna Savaşı konusundaysa "Bugün, geçtiğimiz saatlerde Ukrayna lideri Zelenskiy'den önemli bir mektup aldım. Mektupta Ukrayna'nın mümkün olduğunca kısa sürede kalıcı barışı daha da yakınlaştırmak için müzakere masasına gelmeye hazır olduğu yazıyor" dedi.

Trump Ukrayna'nın maden anlaşmasını da herhangi bir zamanda imzalamaya hazır olduğunu söylerken "Aynı zamanda Ruslarla ciddi görüşmeler yaptık ve barışa hazır olduklarına dair güçlü işaretler aldık. Bu çok güzel olmaz mıydı?" diye konuştu.

GÖKTAŞ’IN BU GÜNKÜ KONUKLARI MEMLEKET’İN MİHENK TAŞLARI

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T10:39:00+03:00

www.artikacatring.com<"> GÖKTAŞ’IN BU GÜNKÜ KONUKLARI MEMLEKET’İN MİHENK TAŞLARI

GÖKTAŞ’IN BU GÜNKÜ KONUKLARI MEMLEKET’İN MİHENK TAŞLARI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 10:39 amMar 05 2025, 10:39 am

Basın camiasının duayenlerinden olan ÜSTAT Mustafa Göktaş’ı, Mezitli’deki ofisinde bu gün Memleketin her güzel işinde dokunuşu olan güzel insanlar ziyaret etti.

Araştırmacı Eğitmen Atiye Aslantosun, İnşaat Mühendisi Mustafa Kale, İş adamı Enver Baydemir, İş adamı Emre Aslantosun, Mimar Lale Ataman Işık, Çiftçi üretici Osman Bolacalı, Çiftçi üretici Sunda Maden, Prof. Dr. Hakkı Ulaşoğlu, Mali Müşavir aynı zamanda medikal uzmanı Ebru Aslantosun ve Doç.Dr. Ali Ulvi Yeşildağ, Göktaş’ın konukları idi.

Heyet adına, araştırmacı Eğitmen Atiye Aslantosun, Göktaş’a hitaben: “Başkanım, bizler için büyük bir şanssınız. Sizin 2004- 2013 arasında sık sık dile getirdiğiniz konular bu gün gündemi meşgul ediyor. Hatta bize dağıttığınız ücretsiz kitapların içinde bile bunlar mevcut. Siz öngörünüz ve bilginizle o zaman topluma ışık saçtınız. Ekmekteki beyazlatıcının kanser yaptığını, insan sağlığını bozduğunu, Tavuk ve Balıkta kullanılan antibiyotiğin zararlarını, Genetikleri ile oynanmış (GDO) yiyeceklerin nasıl yaşamımızı tehlikeye soktuğunu ve gıda terörünü anlatarak ve birbirinden farklı ilginç eylemler yaparak bizlere ve topluma yansıttınız. Yine bu gün Ortadoğu da gelişen siyasi ve ekonomik olayları, o yıllarda öngörüp bu gün yaşananları bire bir o günler anlatıp bizlere aktardınız. Büyük Ortadoğu projesi, Büyük İsrail projesi, Terör örgütlerinin AB ve ABD ile bağlantılı olarak bizim ülkemize verdikleri ekonomik ve sosyal zarları ilmik ilmik bizlere ve kamuoyuna aktardınız. Hatta konferans ve paneller ile izah ettiniz. Bizi AB’ye almamak için neden böyle tavırlar içindeler, ÇİN’in gelişen ekonomisinin bunları korkuttuğunu, bir müddet sonra AB kalmaz bunlar kendi içinde bile dağılırlar dediniz. Küresel güçlerin sermaye egemen milletlerin bizlerin üzerinde oynadığı çirkin oyunları tek tek anlattınız. Bu gün aradan 16 yıl geçmiş söylediklerinizi yaşıyoruz. Siz bilge büyüğümüzsünüz. Size ne kadar dua etsek azdır. Üstelik siz devlet, millet, memleket mücadelesini yaparken tek kör kuruş hesabı yapmadan, kimseden almadan, hep kendinizden verdiniz. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. İyi bir hoca, eğitici, bilge, üstat yol gösterici bir insansınız ” dedi.

Daha sonra Göktaş, “Benimle ilgili duygu ve düşüncelerinize teşekkür ederim. Layık olabilmiş isek ne mutlu. Sizlerde benim yaklaşık 20 yıldır tanış olduğum ve her anımda yanımda yer alan ve saf tutan, birlikte yol yürümekten zevk aldığım haysiyetli, onurlu, vefalı insanlarsınız. Vefası olmayanın dini imanı olmaz. Sizler benden daha fazla bu memleketi düşünen, pırıl pırıl karakterlersiniz. İyi ki varsınız” dedi.

Fotoğraf çekimi ile ziyaret son buldu.

Gergerlioğlu: “800 metre yerin altında iftar yapan işçileri anlatıyorum,

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T09:15:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Gergerlioğlu: “800 metre yerin altında iftar yapan işçileri anlatıyorum,

Gergerlioğlu: “800 metre yerin altında iftar yapan işçileri anlatıyorum,

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 09:15 amMar 05 2025, 09:15 am

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Genel kurulda yaptığı konuşmada Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağının özelleştirilmesine tepki gösterdi. Özelleştirmeye karşı çıkan 50 işçinin yerin 800 metre altında iftar yapacağını söyleyen Gergerlioğlu, bu cümlelere gülen AK Partili milletvekillerine, “her şeyi satıyorsunuz birde vicdansızca gülüyorsunuz” dedi.

800 metre yerin altında iftar!

Tüm Müslümanların ramazan ayını tebrik ederek sözlerine başlayan Gergerlioğlu, Ramazan ayının herkes için hayırlara vesile olmasını diledi. İftarda herkesin ailesiyle veya sevdikleriyle iftar yapacağını belirten Gergerlioğlu, “Çayırhan maden işçileri yerin altında biliyor musunuz? 800 metre yerin altındalar. Allah'tan korkun, böyle bir verimli madeni satmak üzeresiniz ve o insanlar şu anda az sonra iftarlarını madende açacaklar, yerin 800 metre altında 50 kişi iftarlarını orada açacaklar.” ifadelerini kullandı.

Vicdansızca gülüyorlar!

“Çayırhan maden işçileri yerin 800 metre altında iftarlarını açacak” sözlerine gülen AK Partili vekillere tepki gösteren Gergerlioğlu, “Maden sahasındaki işçiler yerin altında iftar açacak diyorum, vicdansızca oradan gülüyor, hepiniz duyuyorsunuz çünkü umurunda değil; umurunda olsa şu memleketin satılmasına karşı çıkardı. Satıyorsunuz, her tarafı satıyorsunuz; enerji sektörünü, ulaşım sektörünü her yeri satıyorsunuz. Altın yumurtlayan bir tavuk niye satılır arkadaşlar, size soruyorum. Resmen burası bir altın yumurtlayan tavuk, son derece verimli, Türkiye'nin en iyi kömür havzası. Bir termik santral niye özelleştirilir, bunu size sorarım.” şeklinde konuştu.

Ukalaca soru soruyorlar!

Çayırhan’ın nerede olduğunu soran AK Partili vekile cevap veren Gergerlioğlu, “Allah Allah, Ankara’da olduğunu herkes biliyor. Sen kendi cahilliğine yan!” dedi. İşçilerin şu anda 800 metre yerin altında olduğunu aktaran Gergerlioğlu, 50 işçinin beraber iftar yapacağını ve AK Parti'li vekillerin bu duruma güldüğünü vurguladı. Konuşması sırasında laf atan Ak Parti milletvekillerine cevap veren Gergerlioğlu, “Güya beni boşa çıkaracak "Çayırhan nerede?" diye ukalaca soru soruyor ama biz her şeyi biliyoruz.” dedi.

Özelleştirme mağduru işçilerden Çayırhan işçilerine çağrı

Mağdur işçilerin “Şuan bizi sömüren Yıldızlar’da Çayırhan ihalesine girmiş” sözlerine alıntılayan Gergerlioğlu, “İhaleye giren bir sürü şirket var. Turpun büyükleri heybede! Limak, Kolin falan biliyorsunuz onları.” dedi. Çayırhan işçilerine seslenen özelleştirme mağduru işçilerin sözlerini okuyan Gergerlioğlu, "Çayırhan'a da talip oluyormuş şirket. Oradaki arkadaşlarıma sesleniyorum: Özelleştirmeye karşı güçlerinin yettiği yere kadar dirensinler. Özel şirketlerde ücret ve sigortalarımız yer altında çalışmamıza rağmen, yer üstündeymişiz gibi yatırıldı. Üzerimizdeki üretim baskısı arttı. Şirket aylarca ücretlerimizi komple ödemedi; özelleştirme budur, müsaade etmeyin. 40 bin ton kömür istediler, üç ayda 80 bin ton kömür çıkarttık. Ödülümüz ücretlerimizin yatmaması oldu, eylemlerimizi devam ettirebilseydik, güçlü durabilseydik bugün istifa dilekçesi yazmak zorunda kalmazdık belki. Çayırhan'daki kardeşlerimize seslenmek istiyorum, bunlar bizim başımıza geldi, sizin de başınıza gelebilir. Direnin arkadaşlarım, bütün gücünüzle özelleştirmeye karşı direnin." İfadelerini kullandı. İşçilerin sesini duyuran Gergerlioğlu, “Şu iftar saatinde elinizi vicdanınıza koyun bu yağmaya, bu haydutluğa bu talana karşı çıkın diyorum.” şeklinde konuştu.

MEZİTLİ’NİN ŞAŞIRTAN İŞLERİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T08:52:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MEZİTLİ’NİN ŞAŞIRTAN İŞLERİ

MEZİTLİ’NİN ŞAŞIRTAN İŞLERİ

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 08:52 amMar 05 2025, 08:52 am

Mezitli belediyesin KUTSAL RAMAZAN AYINDA yaptığı etkinlik için, kendileri tarafından BASINA SERVİS edilen haberin bir kısmını aşağıya koyulaştırarak alıyoruz:

“… MEZİTLİ’DE RAMAZAN BEREKETİ SOFRALARA ULAŞIYOR / MEZİTLİ BELEDİYESİ EKİPLERİ KAPI KAPI RAMAZAN KOLİSİ DAĞITIYOR / MEZİTLİ BELEDİYESİ’NDEN GÖNÜLLERE DOKUNAN RAMAZAN YARDIMI... Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Ramazan Ayı’nda “Ramazan paylaşmaktır” diyerek başlattığı sosyal belediyecilik çalışmalarıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda kolisi yardımı gerçekleştiriyor. Belediye ekipleri tarafından titizlikle hazırlanan Ramazan kolileri, hane hane, kapı kapı dağıtılarak vatandaşların sofralarına katkı sunuyor....”

Aynı benzer uygulamayı, ÜLKE GENELİ solcusu, sağcısı, inançlısı, inançsızı yapıyor… Birbirinden kopya çeker gibi, biri bir etkinlik yapar ve bunu basına yansıtır ise, diğeri de alıp onun önünü aşağısını değiştirip kendi de yapıyor. Eleştirmeye gelince ise mangalda kül bırakmıyorlar. Ama hepsi birbirine benzer işleri yapıyorlar. Ve bizde hepsini ayırım yapmaksızın yazıyoruz. Haber sitemizin EKONOMİ bölümüne girer incelerseniz haberleri, görürsünüz, sağcı solcu, filan partili felan partili demeden kimseye ayırım yapmadan herkesi yazdığımızı.

Ancak, adına sosyal demokrat diyen, kendini öyle gören, toplumcu ve halkçı belediye olarak kendini lanse edenlerin bu işleri icra ederken biraz daha dikkatli olması, yaptığı işe özen göstermesi, eleştirdikleri konularda kendilerinin yanlış yapmaması için gayret sarf etmeleri gerekir.

Aşağıdaki Fotoları kendileri servis etti. İyi inceleyin lütfen. Birinde, başkan kolilerin yanında durmuş. Diğerlerinde Belediyenin personeli bunu dağıtıyor ve üzerlerinde resmi kıyafet var. Kolilerin üzerinde ise AHMET SERKAN TUNCER diye Belediye Başkanının ismi yazıyor.

Buraya kadar tamam. Şimdi…

Bu RAMAZAN kolilerini Belediye Başkanı cebinden yaptırdı ve dağıtımını yapıyor ise, yaptığı iş kısmen doğru. Kısmen diyorum, hayır hasenat gizli yapılır. Bu açık açık foto çekip ismini koyup basına servis ediyor. Burasını geçtik.

Devletin parası ile yetimin şehidin hakkı olan BEYTÜLMAL dediğimiz Belediye kasasından yapıyor ise, Bu kolilerin üzerinde kendi adını yazması etik ve ahlaki değil. İlgili belediyenin arma ve logosunun olması doğrudur, hangi belediyeden geldiği belli olsun amacı ile. Para devlet kasası ise bu senin özel işin ve hayratınmış gibi dağıtım yapman ahlaki olmaz.

Ayrıca bakın resimlerde belediye personeli dağıtıyor kolileri. Senin paran ile yapılıyor ise, hayır işi senin ise, o personeli kullanamazsın. Belediyenin kesesi ve işi ise, kolilerin üzerine kendi adını yazamazsın. O iş, REKLAM işi mi? Hayır hasenat işi mi?

Ayrıca, kaç koli yaptınız, kaç haneye, kime, nereye kaç adet verdiniz, bunların listesini ve bunları teslim ederken görüntülerini belediyenin arşivine koyacaksınız. Nereye? İhale ile bu işleri yaptı iseniz, o ihale dosyasının içine. Yok kesenizden yaptı iseniz, kime verdiniz, nereye dağıttınız o sizin bileceğiniz iş.

Şimdi diyecekler ki, ne var bundan herkes yapıyor. Yapanı Allah bildiği gibi yapsın diyoruz. Çünkü ahlaki ve etik değil. Bizlerin paraları ile koli oluşturacaksınız, üzerine temsil ettiğiniz kamu kurumunun adını yazmanız yeterli olacakken, kendi adlarınızı yazıp dağıtacaksınız. Hangi vicdana sığar bu? Etik mi, ahla ki mi? Biz b unu hangi kurum kuruluş yapar ise eleştirdik ve gündeme taşıdık. Açın haberlerimizi inceleyin.

Geleyim bu işin doğru dağıtım ve uygulama şekline. Bunu ANKARA Büyükşehir uyguladı. Bizde geçen yıllar alıp, “RAMAZAN KUMANYASI BÖYLE DAĞITILIR...” başlığı ile haber yapıp tüm kamuoyuna duyurduk. Linki aşağıda;

https://www.haberanaliz.net/haber/ramazan-kumanyasi-boyle-dagitilir-16097

Ankara bu kolyi bizlerin parası ile alıyor, ihale ile, ardından kolilerin üzerinde sadece ANKARA BB yazıyor, başkanın adı sanı geçmiyor ve dağıtanların hiçbirinin üzerinde de belediye resmi kıyafeti yok. Aşağıda resimler mevcut.

Şimdi, dileriz, Mersin deki tüm belediye ve kamu kurum kuruluşları bu kez uyarımızı dikkate alır, bundan sonra bu şekilde davranmazlar. Mübarek ramazan ayında yapılan hayır hasenat üzerinden BAŞKANLARIN VE AMİRLERİN REKLAM çok çirkin ve haksız bir kazanım oluyor.

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

ÜNLÜ AVUKATTAN VAHAP SEÇER İÇİN İLGİNÇ AZAP PAYLAŞIMI

HABER MERKEZİ — 2025-03-05T07:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ÜNLÜ AVUKATTAN VAHAP SEÇER İÇİN İLGİNÇ AZAP PAYLAŞIMI

ÜNLÜ AVUKATTAN VAHAP SEÇER İÇİN İLGİNÇ AZAP PAYLAŞIMI

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 05 2025, 07:50 amMar 05 2025, 07:50 am

TEVFİK DİKER:Genel Af ile Barış öneriyorum.

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T21:05:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TEVFİK DİKER:Genel Af ile Barış öneriyorum.

TEVFİK DİKER:Genel Af ile Barış öneriyorum.

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 09:05 pmMar 04 2025, 09:05 pm

Sn.Cumhurbaşkanım,
Büyük ve Güçlü Türkiye,
Yeni Türkiye,
Terörsüz Türkiye
İçin
Genel Af ile Barış öneriyorum.
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) önümüzdeki günlerde sunulması beklenen 10. Yargı Paketi, ceza infaz sistemine yönelik köklü değişiklikler getirecek ama sadece bu düzenleme çare değildir.
Çünkü adliye koridorları dolu ve mahkemelerde davaların sayısı bir hayli fazla olduğu için yeni mahkemeler açıldı.
Genel af kaçınılmazdır.
*
Saygılar.
Tevfik Diker
E.Milletvekili
E.Hv.Ulş Sb.
Araştırmacı Yazar
Geçmiş DYP Genel Sekreteri
Geçmiş Büyük Türkiye Partisi Kurucu Genel Başkanı

Vance: Trump ve Zelensky'nin müzakereleri yeniden başlatması için "elbette kapı açık"

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T12:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Vance: Trump ve Zelensky'nin müzakereleri yeniden başlatması için "elbette kapı açık"

Vance: Trump ve Zelensky'nin müzakereleri yeniden başlatması için "elbette kapı açık"

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 12:11 pmMar 04 2025, 12:11 pm

Vance, ancak "Oval Ofis'e veya başka bir yere gelip bir barış anlaşmasının ayrıntılarını tartışmayı bile reddedemezsiniz" diye ekledi.

Vance, sorunun Zelensky'nin güvenlik garantileri olmadan barıştan bahsetmek istememesi olduğunu belirtti, Beyaz Saray'ın bu tartışmanın bir barış anlaşmasından sonra yapılması gerektiğine inandığını söyledi.

Vance, "Barıştan bahsetmeye istekli olduklarında, bence telefonu açan ilk kişi Başkan Trump olacak." dedi.

Vance'ın Fox News'taki röportajı, ABD'nin Ukrayna'ya silah sevkiyatını askıya alınmasından önce kayda alındı, bu nedenle Vance doğrudan bu habere değinmedi.

Ancak Trump, Volodymyr Zelensky ve kendisi arasındaki Oval Ofis tartışması hakkında yorum yaptı.

hibya haber ajansı

ABD, Ukrayna'ya tüm askeri yardımı askıya aldı

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T11:08:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ABD, Ukrayna'ya tüm askeri yardımı askıya aldı

ABD, Ukrayna'ya tüm askeri yardımı askıya aldı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 11:08 amMar 04 2025, 11:08 am

Söz konusu askıya alma emri halen devam etmekte ve siparişte olan 1 milyar dolardan fazla silah ve mühimmatı etkiliyor. Pazartesi günü Beyaz Saray'da Trump ve üst düzey ulusal güvenlik yardımcıları arasında yapılan bir dizi toplantı sonucunda ortaya çıktığını söyleyen yetkililer, iç müzakereleri tartışmak için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştular.

Yetkililer, direktifin, Trump Ukrayna'nın Rusya ile barış müzakerelerine iyi niyetli bir bağlılık gösterdiğini belirleyene kadar yürürlükte kalacağını söyledi.

Bu karar, Cuma günü Donald Trump'ın Volodymyr Zelenskyy'e üçüncü dünya savaşıyla "kumar oynadığını" söylemesiyle Beyaz Saray'da yaşanan dramatik patlamanın ardından geldi. Ukrayna başkanına "barışa hazır olduğunda" geri dönmesi söylendi.

hibya haber ajansı

Sırrı Süreyya Önder: Öcalan'ın hiçbir şartı yok

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T10:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sırrı Süreyya Önder: Öcalan'ın hiçbir şartı yok

Sırrı Süreyya Önder: Öcalan'ın hiçbir şartı yok

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 10:04 amMar 04 2025, 10:04 am

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı sonrası tarihi anlar yaşanıyor..

Terörsüz Türkiye hedefiyle tarihi çağrıya giden süreç, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin terör örgütünün silah bırakması ve tasfiye edilmesi çağrısıyla başladı.

DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşerek, mesajını kamuoyuna duyurdu.

PKK'nın kendini feshetmesi yönündeki çağrı sonrası açıklamalar peş peşe gelirken dikkat çeken bir açıklama da DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'den geldi.

Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'a konuk olan Önder, İmralı çağrısına ilişkin merak edilenleri yanıtladı.

"ÖCALAN'IN BİR TALEBİ OLMADI"

Öcalan'ın bir talebinin olmadığını açıklayan Önder, devamında şu ifadelerde bulundu:

Ön şart ya da sonrasında şu şart diye bir şey yok.

Bunu bütün bir şerefimle söylüyorum.

Şerefim üzerine temin ederimki bu işin pazarlığı ya da şartı yok. Ben de bu lafı kolay kolay kullanmam.

Peki ne var? İşin gereklilikleri var. Yani bu bir adımdı, atıldı. Bu çağrı metni bir bölümün sonucuydu.

"PEKİ BUNDAN SONRA NE OLACAK?"

Peki bundan sonra ne olacak? Bundan sonra yürütülecek süreç için teknik, altyapı, hukuki bir takım enstrümanlara ihtiyaç var.

Bunlar da bu sürecin şartı değildir. Ama gereğidir.

"İLK AŞAMA BU İŞİN YÜZDE 50'SİNDEN FAZLASIDIR"

İl aşama başarıyla tamamlandı. İlk aşama bu işin yüzde 50'sinden fazlasıdır.

İlK aşama, hayati olan en önemli kısımdı. Çünkü herkes bir irade beyanında bulundu.

Bundan sonrası bu süreci birlikte örme zamanı.

ensonhaber

Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ile fotoğrafını paylaştı

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T10:01:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ile fotoğrafını paylaştı

Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ile fotoğrafını paylaştı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 10:01 amMar 04 2025, 10:01 am

Edirne Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş'ın geçireceği ameliyata refakat edebilmek için Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptı.

Başvuru, bakanlık tarafından olumlu karşılandı.

Selahattin Demirtaş, bakanlığın özel izniyle İstanbul'a geldi ve eşine ameliyat kapsamında refakat etti.

ÖNDER, DEMİRTAŞ İLE FOTOĞRAFINI GÖSTERDİ

Dem Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, katıldığı Habertürk yayınında Selahattin Demirtaş ve eşi Başak Demirtaş ile olan fotoğrafını da paylaştı.

Sırrı Süreyya Önder, yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

Başak Hanım, bir rahatsızlık geçirdi, ciddi bir rahatsızlıktı. Bir anlamda yaşamsal bir şeydi. Doktorlar ağır bir operasyona karar verdiler. Bütün mahkumlara tanınmış bir haktır. Bu çerçevede Sayın Demirtaş'ın avukatları Adalet Bakanlığı'na müracaat ettiler. Ben ve Pervin Hanım, sürecin hızlanması için devreye girdik. Sayın Cumhurbaşkanına arz edildi. Duyarlılık gösterdi. O gecenin sabahında 09.00 sularında Sayın Demirtaş'ı ameliyatın yapılacağı hastanede hazır ettiler. Ameliyat olana kadar eşi hanımefendiye moral verdi. Biz de Pervin Hanım ile ikisine moral verdik. Yüksek moralle ameliyata uğurladık. Doktorların hepsine teşekkür ediyorum. Hekimlerin ve o kattaki bütün personel seferber oldu. Hepsine Demirtaş ailesi ve bizler olarak teşekkür ediyoruz. Refakat eden güvenlik görevlileri çok zarif ve duyarlı davrandılar. Ameliyat başarıyla sonuçlandı. Ameliyat sonrası birkaç işlem daha yapılacak. Başak Hanım, tanıdığımız en güçlü kadın arkadaşlarımızdan, yoldaşlarımızdan birisidir. Bunu da göğüsleyecektir.

O esnada Sayın Bahçeli, beni aradı. Sayın Demirtaş'ın eşinin yanına getirildiğini duymuş. Daha önce kendisi ameliyat olduğunda Sayın Demirtaş, ona geçmiş olsun mesajını benim üzerimden iletmişti. Duyunca aradı, çok içten bir kısa sohbet geçti, şifa diledi Sayın Bahçeli. Selahattin Bey'e bir ihtiyaç olup olmadığını sorma asaletini gösterdi. Ben ve Pervin hanım, avukatlarla birlikte Başak Hanım'ın sonuçları gelene kadar bekledik. Akşam 10 sularında Selahattin Bey'i tekrar cezaevine uğurladık. Bu insani boyutta. Orada gündemi konuşmaya ne Sayın Bahçeli tenezzül eder ne Sayın Demirtaş. Sayın Demirtaş, süreç başladığında beri cezaevinde ve dışarıda bu çizgideydi. İçimizde en tecrübeli yoldaşlarımızdan birisidir.

ensonhaber

Sırrı Süreyya Önder'den Devlet Bahçeli'nin tarihi çıkışıyla ilgili açıklama

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T09:56:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sırrı Süreyya Önder'den Devlet Bahçeli'nin tarihi çıkışıyla ilgili açıklama

Sırrı Süreyya Önder'den Devlet Bahçeli'nin tarihi çıkışıyla ilgili açıklama

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 09:56 amMar 04 2025, 09:56 am

Türkiye tarihi günler yaşıyor..

DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşerek kamuoyuna önemli bir mesaj iletti.

İmralı heyeti tarafından duyurulan açıklamada, Öcalan’ın örgüte “PKK kendini feshetsin” çağrısında bulunduğu ifade edildi.

Kamuoyunda geniş yankı uyandıran açıklamanın yankıları sürerken, İmralı heyetinde yer alan DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, Habertürk TV'ye konuk oldu..

Konuyla ilgili Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye övgüler yağdırdı..

"Bahçeli birebir insan ilişkilerinde gördüğüm en zarif insanlardan biri" diyen Önder, Bahçeli'nin 22 Ekim'de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi çağrıyla ilgili konuştu.

"DAHA BARIŞ HALAYI ÇEKECEĞİZ DEDİ"

Bahçeli'nin açıklaması sonrası kendisini aradığını söyleyen Önder, şu ifadeleri kullandı:

Sayın Bahçeli, 22 Ekim'deki konuşmasından sonra beni aradı. Sağlığımı sordu, ben de onun sağlığını sordum. Sonra "Barışı görelim, ondan sonra Allah emanetini alsın" dedim.

"Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, öyle kendinize kondurmayın" dedi.

"ÇİVİYİ ARŞA ÇAKTINIZ DEDİM"

"Nasıl buldunuz konuşmamı" dedi.
Devlet Bey'e "Çiviyi arşa çaktınız, henüz boyumuz yetmiyor değerlendirme" dedim.

BAHÇELİ 'ÖCALAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LAĞVEDİLDİĞİNİ HAYKIRSIN' DEMİŞTİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri siyasetin gündemine bomba gibi düşmüştü..

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." diyerek 'Terörsüz Türkiye'ye giden süreci başlatmıştı..

ensonhaber

Başkan Köseler tutuklandı

HABER MERKEZİ — 2025-03-04T08:53:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Başkan Köseler tutuklandı

Başkan Köseler tutuklandı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 04 2025, 08:53 amMar 04 2025, 08:53 am

Beykoz Belediyesi’ndeki ihalelere fesat karıştırıldığı iddiasıyla, “ihalaye fesat karıştırma” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından başlatılan soruşturmada, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nda savcılık ifadesi tamamlanan Köseler’in de aralarında bulunduğu 18 kişi tutuklanma istemiyle Beykoz Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

13 KİŞİ TUTUKLANDI

Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, Beykoz Adliyesi'ne götürüldü. İfade işlemleri tamamlanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş dahil 18 kişi tutuklanmaları talebiyle Beykoz Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

4 şüpheli hakkında ise adli kontrol talebinde bulunuldu. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında olduğu 13 kişi tutuklandı, 5 kişi serbest bırakıldı.

SAVCILIĞIN SEVK YAZISI

Savcılığın Köseler'e tutuklama talebiyle hakimliğe yazdığı sevk yazısında, Beykoz Belediye Başkanlığı bünyesindeki farklı müdürlüklerin yaptığı birçok mal ve hizmet alımında, birbiriyle irtibatlı aynı firmalardan dönüşümlü tekliflerin alındığı belirtilerek, ihale usulüne etki etmek amacıyla, belirli yasal sınırların altında kalmak için konusu aynı olan işlerin bölünüp, yakın tarihlerde aynı yüklenicilere ihale edildiği, benzer firmalardan yan teklif alındığı, bazı ihale yüklenicisi, firma ve teklif veren diğer firmalar arasında adres ve ortaklık düzeyinde organik bağ olduğu kaydedildi.

Yazıda, ihale yüklenicisi firmanın ihalenin yaklaşık maliyetini belediye idaresinden önceden öğrendiği ifade edilerek, ihalelerde açıklık, eşit muamele, rekabet, doğruluk ve gizlilik ilkelerine aykırılık oluşturan bu türlü durumların, ihaleye katılımın en üst düzeyde gerçekleşmesini ve ihalenin kamu menfaati için en uygun koşullarda yapılmasını engellediği aktarıldı.

Belediye başkanının ise ihale sürecinde bilgi, talimat, gözetim, önleme ve denetim sorumluluğu olduğu belirtildi.

"VATANDAŞIN İRADESİNE MÜDAHALE"

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in tutuklanmasının ardından CHP cephesinden karara tepki yağdı. İşte o tepkiler:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in gözaltına alındıktan tam 4 gün sonra ifadesinin alınması ve ardından tutuklanması, hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi soru işaretleri barındırıyor.

Hukukun; baskılardan uzak, tarafsız ve şeffaf şekilde işlemesi gerekir. Seçimle göreve gelmiş bir belediye başkanının böyle bir süreçle karşı karşıya kalması, yalnızca kendisine değil, ona oy veren vatandaşların iradesine de müdahale anlamına gelir.

Adil yargılanma hakkı herkes için güvence altına alınmalı; tutuksuz yargılama esas olmalıdır.

"BAŞTAN SONA SİYASİ BİR KUMPAS"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: Baştan sona hukuksuz, baştan sona siyasi bir kumpasla karşı karşıyayız! Gecenin dördünde gözaltına alınan, gizli tanık ifadeleriyle, uydurma iddialarla tutuklanan Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’e yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi baskı ve sindirme politikalarına asla boyun eğmez! Biz gücümüzü milletten alıyoruz, Türkiye’nin her yerinde 86 milyonun iradesine sahip çıkıyoruz. Bu hukuksuz düzen, bu kötülük kaybedecek.

"ORGANİZE BİR PLANIN PARÇALARI"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat: Saray faşizmi, hukuk eliyle partimize ve seçilmiş belediye başlamalarımıza adeta savaş açmıştır! Beykoz Belediye Başkanımız Alaadin Köseler’in de tutuklanması bunun en açık göstergesidir!

AKP yönetiminde olup yolsuzluklara batmış, usulsüzlükleri arşa çıkmış yerel yöneticilere dokunulmazken belediyelerimize ve özellikle İstanbul’daki belediyelerimize dönük bu ölçüsüz saldırılar organize
bir planın parçalarından başka bir şey değildir!

Ne yaparsanız yapın millet iradesi galip gelecek! Saray rejimi hukuksuzluklarıyla birlikte tarihe gömülecek.

"SON ÇIRPINIŞLAR BUNLAR"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: AKP'nin intikam arzusu ve erken seçim korkusuyla bugünkü talimatları sonucu; Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler bir gizli tanığın duyuma dayalı ifadesi ile tutuklandı.

İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik'e akıl almayacak şekilde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etme gerekçesi ile soruşturma açıldı.

Siyasi kumpaslarla, yargı sopasıyla, çöken saltanatlarını kurtarmak çabasının son çırpınışları bunlar. Halkın iradesi sizi de, yarattığınız karanlığı da boğacak!

karar

Devlet Bahçeli'den DEM Parti'ye bir telefon daha! Pervin Buldan'ı aradı

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T19:55:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Devlet Bahçeli'den DEM Parti'ye bir telefon daha! Pervin Buldan'ı aradı

Devlet Bahçeli'den DEM Parti'ye bir telefon daha! Pervin Buldan'ı aradı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 07:55 pmMar 03 2025, 07:55 pm

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısıyla sonuçlanan ziyaretlerin ardından İmralı Heyeti'nde yer alan TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan ve Ahmet Türk ile DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ı ayrı ayrı arayarak teşekkür ettiği belirtildi.

Pervin Buldan, Bahçeli ile telefonda görüştüklerini belirterek, "Kendisi teşekkür etti ve bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini, elinden ne gelirse yapacağını söyledi" dedi.

"ELİNDEN NE GELİRSE YAPACAĞINI" SÖYLEDİ

Pervin Buldan, yaptığı açıklamada, Abdullah Öcalan'ın PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısının yapıldığı 27 Şubat'ın ertesi günü Bahçeli'nin heyet üyelerini telefonla aradığını kaydetti.

Bahçeli ile görüşmesini anlatan Buldan "Kendisi teşekkür etti ve bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini, elinden ne gelirse yapacağını" söyledi.

Bahçeli'nin açıklamayla ilgili memnuniyetini dile getirdiğini ifade eden Buldan, "Ben de geçmiş olsun dileklerimi ilettim ve sağlığının nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyledi."

Bahçeli'nin, Selahattin Demirtaş'ı da arayarak, bu süreçteki destek açıklamaları dolayısıyla teşekkür ettiği bildirilmişti.

MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan: önemli bir süreç başlamıştır

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T17:36:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan: önemli bir süreç başlamıştır

MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan: önemli bir süreç başlamıştır

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 05:36 pmMar 03 2025, 05:36 pm

MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan, daha sonra, "Kendisi hâlihazırda Türkiye'nin, Ortadoğu'nun çehresini değiştirecek politikalar inşa etmektedir. Liderimiz Milletimizin sulh ve selamet içerisinde Türkiye Yüzyılı'na doğru ilerlemesi için, büyük bir mücadele vermektedir. Bu kutlu mücadelede onun emrinde olmak; bizim için şeref madalyasıdır." dedi

ERDOĞAN: “Türkiye, terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ülkesidir"

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T17:26:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Türkiye, terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ülkesidir"

ERDOĞAN: “Türkiye, terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ülkesidir"

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 05:26 pmMar 03 2025, 05:26 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile beraber, Dolmabahçe Sarayı’nda şehit aileleriyle iftar programında bir araya geldi.

Tüm İslam âleminin Ramazan ayını kutladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, her Ramazanda olduğu gibi bu yıl da ilk iftarı şehit yakınlarıyla yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sofralarını şereflendiren şehit ailelerine ayrı ayrı teşekkür ederek, bu mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin Allah katında kabul olmasını yürekten diledi.

"BUGÜN HER ALANDA GÜÇLÜ, KUDRETLİ, MÜESSİR VE KOLU UZUN BİR TÜRKİYE VAR"

Ülke ve millet olarak askeriyle, polisiyle, bekçisiyle, jandarmasıyla, güvenlik korucusuyla, istihbarat mensuplarıyla Türkiye'nin güvenliği için gece gündüz fedakârca çalışanlara çok şey borçlu olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen biz her bir ferdiyle ülkesinin, milletinin ve onu temsil edenlerin güvenliği için gerektiğinde canını ortaya koyacağını ispatlamış bir milletiz. Çanakkale'den Millî Mücadele'ye bunun sayısız örneği mevcuttur. Son örneğini de 15 Temmuz'da hep birlikte yaşadık. Kıyam ve cihat, milletimizin genlerine işlemiş hasletlerdir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık eski Türkiye'nin olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Barış ve huzur içinde yaşamayı ne kadar seviyorsak, mukaddesatımız bildiğimiz değerlerimize, ezanımızla sembolleşen inancımıza, bayrağımızla sembolleşen vatanımıza, tarihimizin en değerli mirası devletimize, hele hele vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine yönelik en küçük bir saldırıya veya tacize de o derece tavizsiziz.

Elbette meselelerimizin çözümünde önceliği görüşmeye, konuşmaya ve uzlaşmaya veririz, veriyoruz. Bundan sonra da nefret dili, kavga ve gerilim yerine karşılıklı saygıyı, hoşgörüyü ve diyaloğu gözetmeye devam edeceğiz fakat uzattığımız elin havada bırakılması veya ısırılması hâlinde de demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz. Geçmişte darbecilerden FETÖ'ye ve diğer terör örgütlerine kadar emperyalistlerin ülkemiz içindeki maşalarından gelen saldırılarda gereken refleksleri gösterememiş olabiliriz ama artık böyle bir Türkiye yok. Tam tersine bugün her alanda güçlü, kudretli, müessir ve kolu uzun bir Türkiye var."

“ARTIK OYUNA GELEN DEĞİL, BÖLGESİNDE VE ÖTESİNDE OYUN KURAN FARKLI BİR TÜRKİYE VAR”

Artık sadece vatandaşlarının değil, dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların umudu hâline dönüşmüş, yıldızı parlayan bir Türkiye olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık kişi başına millî gelirin 15 bin doların üzerine çıktığı bir Türkiye var. Oyuna gelen değil, bölgesinde ve ötesinde oyun kuran, kendisine yönelik sinsi ve kirli oyunları bozan çok farklı bir Türkiye var. Kendi tüfeğini dahi yapamayan bir ülkeden bugün insansız hava araçlarıyla, uçağıyla, tankıyla, topuyla, füzesiyle, gemisiyle, helikopteriyle kendi göbeğini kendisi kesen bağımsız bir Türkiye'ye ulaştık" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin diğer tüm kurumları gibi güvenlik birimlerini de FETÖ'nün ve gayrimeşru yapıların etkilerinden arındırdıkça yenilendiklerini, toparlandıklarını ve kelimenin tam anlamıyla kendilerine geldiklerini söyledi.

Çok daha iyi yerlere geleceklerini, çok daha güçlü olacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadelede özellikle son 10 yılda elde ettiğimiz büyük başarıların gerisinde işte bu gerçekler bulunuyor. Güvenlik birimlerimizin terörle mücadelede dünya literatürüne geçen başarılarının verdiği cesaretle meselelerimizin suhuletle çözümü için tarihi adımlar atma öz güvenine kavuştuk. Olayları artık tribünden seyretmiyor, binlerce yıllık kadim devlet aklının rehberliğinde ülkemiz lehine olacak şekilde yönlendiriyoruz. Başkalarının gündemlerine hapsolmadan kendi önceliklerimize göre tarihin akışını değiştiren politikaları kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Hangi adımı atıyorsak, Türkiye'nin ve Türk milletinin istikbali için atıyoruz. Ne yapıyorsak, ülkemizin kalkınması için, ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ilerlemesine engel olan zincirlerinden kurtulması için yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

"MİLLÎ MESELELERDE MİLLÎ DURUŞ ESASTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletinden, bilhassa da şehit yakınları ve gazilerden son dönemde yaşanan gelişmeleri bu perspektiften değerlendirmelerini istediğini belirterek, "Ülkemize 40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorunu suhuletle çözme imkânını görmezden gelmek, yok saymak veya bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz. Şundan hiç kimsenin şüphesi ve endişesi olmasın, Türkiye, sınırları içinde ve dışında terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ve dirayetli ülkesidir. Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Hâlen devam eden operasyonlarımızı, gerekiyorsa taş üstüne taş, omuz üstünde baş bırakmadan son teröristi bertaraf edene kadar sürdürürüz" diye konuştu.

Kendilerinin bu bölgenin hancısı, terör örgütlerini destekleyen emperyalist güçlerin ise yolcu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz binlerce yıldır buradaydık, inşallah ilanihaye burada olacağız. Yarın terör örgütlerini destekleyen güçlerin çıkarları değişip bölgeden çekildikleri zaman baş başa kalacağımızı kimse unutmasın. Bölgemizde 200 yıldır oynanan oyunu bozma fırsatını heba edenler, zayi ve sabote edenler muhakkak bunun hesabını vereceklerdir. Millî meselelerde unutmayın, millî duruş esastır. Ülkenin ve milletin menfaatleri her türlü hesabın üstündedir. Sizlerin de gördüğü gibi birtakım marjinal gruplar hariç 'Terörsüz Türkiye' girişimi milletin ve siyasetin kahir ekseriyeti tarafından müspet karşılanmış, sahiplenilmiş, desteklenmiştir. Bunu ülkemiz adına kıymetli bir kazanım olarak görüyoruz. Asırlık eksikleri tamamlayarak, ülkemize son 22 yılda eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda çağ atlattık. Geriye kalan sorun başlıklarının en önemlisi olan terörü yurt içinde zaten bitme noktasına getirdik. Yeni süreçte sınırlarımızın ötesindeki yapılanmaları da tasfiye ederek demokrasinin, hukukun, refahın, kalkınmanın ve hepsinden öte kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı'na güçlü bir başlangıç yapmayı hedefliyoruz."

“KANDAN VE GÖZYAŞINDAN BESLENEN KAOS TÜCCARLARINA KAZIN AYAĞININ HİÇ DE ÖYLE OLMADIĞINI GÖSTERECEĞİZ”

Ülke sınırları içinde gerçekleştiremediklerini sınırların dışında başararak Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandan, kargaşadan ve gözyaşından beslenen kaos tüccarlarına kazın ayağının hiç de öyle olmadığını göstereceğiz. Terörsüz Türkiye hedefimizi inşallah tüm unsurlarıyla kuvveden fiile çıkardığımızda bu ülkenin önünde artık kimse duramayacak. Altını çizerek tekrar ifade etmek isterim ki yıllardır bu milletin iliğini kemirenler kaybedecek, kazanan 85 milyon olacak, demokrasimiz olacak, ekonomimiz olacak, kardeşliğimiz olacak. Kazanan, pasaportunu taşımaktan her zaman şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti olacak. Kazanan, aydınlık yarınlarımızın teminatı pırıl pırıl evlatlarımız olacak. Bunun için şehit yakınlarımıza diyorum ki bu girişimin içinde şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, sizleri üzecek, başınızı yere eğdirecek hiçbir şey yoktur, asla olmayacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarım asra yaklaşan siyasi hayatlarının hiçbir aşamasında siyasi ikbal kaygısıyla hareket etmediklerini ve etmeyeceklerini dile getirdi.

Her zaman bu ülkenin ve milletin yüksek çıkarlarını, istikbalini, huzurunu, refahını, dirliğini, birliğini ve bekasını düşündüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesele Türkiye olduğunda, Türkiye'nin geleceği olduğunda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla çekinmedik. Sizlerden, provokatörlere prim vermemenizi, devletinize ve hükümetinize güvenmeye devam etmenizi özellikle rica ediyorum. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize sağladığımız imkânların en yakın şahidi sizlersiniz. İstihdamdan eğitime, indirim ve teşviklerden sosyal desteklere kadar onlarca ayrı başlık altında yürütülen çalışmaları burada teker teker saymayacağım. Tek söyleyeceğim; ne kadar uğraşırsak uğraşalım sizlerin hakkını, şehit ve gazilerimizin fedakârlığını ödeyemeyeceğimizdir" diye konuştu.

Millet olarak, göğüslerini vatanları, toprakları için siper etmiş olanlara minnet duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimiz şehadet şerbetini içene kadar sizlerin çocukları veya eşleriydi. Bugün sizlerin olduğu kadar artık bizim de evlatlarımızdır. Artık bu aziz milletin de evlatlarıdır. Milletimizin de canından birer parçadır. Şehitlerimizin geride bıraktığı siz aileleri, yetimleri ve öksüzleri de aynı şekilde bize ve milletimize emanettir. Bugüne kadar bu emanetlere samimiyetle sahip çıktık. Yarın da şehitlerimizin emanetlerini ve uğruna feda-i can eyledikleri mukaddes değerleri baş tacı etmeyi sürdüreceğiz. Bu duygularla konuşmamı tamamlamadan önce bugün Hatay'da meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum." dedi.

Ramazan ayının mübarek olmasını dileyen Erdoğan, ay boyunca tutulacak oruçların, yapılacak ibadetlerin Hakk katında kabul olmasını temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitleri rahmetle yâd ederek, gazilere de şükranlarını sundu.

DEM Parti: Hızlı ilerleyelim, riskler ortadan kalksın

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T17:21:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DEM Parti: Hızlı ilerleyelim, riskler ortadan kalksın

DEM Parti: Hızlı ilerleyelim, riskler ortadan kalksın

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 05:21 pmMar 03 2025, 05:21 pm

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde devam eden Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısındaki gündem başlıklarına dair açıklamalarda bulundu.

Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrıya işaret ederek, çağrıya dair yapılan açıklamaların olumlu olduğunu vurguladı.

Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrasında tüm parti kurullarının toplantı haline geçtiğini ve toplantıların hala sürdüğünü belirterek, bu toplantıların süreceği bilgisini paylaştı.

'İNİSİYATİF ALMAYA HAZIRIZ'

Çağrının tüm dünyada yankılandığını söyleyen Ayşegül Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bunu MYK’mız adına bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Parti olarak ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hayata geçmesi için en hızlı bir şekilde hayata geçmesi için tüm yapmamız gerekenleri yapmaya hazır olduğumuzu, bu konuda inisiyatif almaktan kaçınmayacağımızı defaatle burada söyledik. Şimdi dünden daha büyük bir kararlılıkla yine sizlerle bu çağrının gereklerinin yerine getirilmesi ve bundan sonraki sürecin hızlı bir şekilde işletilebilmesi için DEM Parti olarak memnuniyet verici bir şekilde görev, sorumluluk ve inisiyastif almaya hazır olduğumuzu kararlılıkla tekrar ifade ediyorum.

'RİSKLER ORTADAN KALDIRILSIN'

Yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın çeşitli yerlerinden Sayın Öcalan’ın çağrısına ilişkin açıklamalar geldi. Burada çokça yaptık bu tespiti bir daha yapalım. Hayat bizi doğruladı partimizin yaptığı şu tespiti doğruladı. Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı dünyada yankılanan bir çağrıya dönüştüyse bu Kürt meselesinin Türkiye’de demokrasi sorununun yalnızca Türkiye ile sınırlı bir mesele olmadığını bir kez daha göstermiş oldu.

Sözünü ettiğimiz çağrı demokratik siyaset kanallarının açılması ve genişlemesi çağrısıdır. Barışa açılan bu çağrıda hızla koşar adımlarla ilerlemek gerekiyor ki riskler ortadan kaldırılabilsin.

'KAÇIRILMAMASI GEREKEN BİR FIRSAT'

Bu açıklamanın muhatabı bu nedenle demokrasi, çözüm ve barıştan yana olan herkes. Elbette iktidar ve devlettir. Sayın Öcalan’ın çağrısı son derece açık, son derece yalın, son derece sadece bir biçimde ifade edilmiş. Daha önce yine burada konuşmuştuk, Urfa Milletvekilimiz Ömer Öcalan İmralı adasına gidip geldikten sonra kamuoyu ile paylaştığımız mesajda da söylemiştik, üç satır gibi görünen bu üç cümle içinde çok şey barındırıyor demiştik. İşte bu sade ve yalın ve son derece açık, hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek kadar açık olan çağrıda da özetle çok şey olduğu gibi en başa çekeceğimiz çok önemli bir şey var. Kaçırılmaması gereken bir fırsat bu. Bu fırsat için önemli destek mesajları geldi.

PKK'NİN AÇIKLAMASI

Tüm bu açıklamalar içinde günlerdir tartışılan bir başka kritik tarihi açıklama daha var. Ne tartışılıyordu? Acaba Sayın Öcalan’dan bir çağrı gelirse Kandil buna uyar mı, uymaz mı, örgütü ne diyecek, öyle mi der böyle mi der? Buna ilişkin sayısız spekülatif haber yapıldı. Hep birlikte izledik takip ettik yer yer muhatabı olmamamıza rağmen bu sorular bizlere de yöneltildi. Ama şimdi PKK’den de bir açıklama geldi. Ne dedi PKK, 'ateşkes ilan etti' tüm silahlı güçlerine. DEM Parti olarak bu açıklamayı çok memnuniyet verici bulduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu fırsatı güçlendiren bir açıklama bu.

Bu açıklamanın da önemli bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve hiç lafı eğip bükmeden doğrudan söylemek durumundayım. Devlet ve iktidarın da söz konusu koşulların sağlanabilmesi için gerekeni yapması gerekiyor. DEM Parti olarak çağrı yapıyoruz. Hız önemli, zamana yaymamak önemli. O nedenle yapılması gereken her şey bu Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının hayata geçmesi için yapılmalıdır.

PARLAMENTO NE YAPMALI?

Bunları öngörebilen bir siyasi parti olarak meclis zemini, parlamento ne yapabilir? DEM Parti İmralı Heyeti ilk görüşmelere İmralı’da Sayın Öcalan’la görüştükten sonra parlamentodan başladı. Bu istişareler orada başladı ve orası adres gösterildi birçok kesim tarafından. Onlarca yıldır adres gösteriliyor ve olması gereken önemli zeminlerden biri. Ne yapmalıyız? Hepimizin ihtiyaç duyduğu hukuk, hak ve özgürlükler, demokrasi ve adalet düzeninin herkes için işlemesi. Yani demokratik hukuk ilkelerinin hayata geçmesi. İşte parlamento bunu sağlayabilecek bir zemin.

YASAL ÇERÇEVLER İLE YANIT VERMEK GEREKİYOR

Açık, kanayan, onlarca yıldır kanamakta olan bu yarayı açıkta bırakmamak gerekiyor. O yüzden de bu fırsata çok hızlı bir biçimde bir takım yasal çerçevelerle somut adımlarla yanıt vermek gerekiyor ki kaygılar ve endişeler ortadan kalksın. Riskleri ortadan kaldıracak olan bu sadeliğe aynı sadelikle yanıt vermektir. Böyle bir iradeyi ortaya koymak bunu da bir takım yasal düzenlemeler için değerlendirmektir.

KAMUOYUNA ÇAĞRI

Barışın ve çözümün olmazsa olmaz isimlerinden liderlik gücünden çok bahsettik. Yıllardır dedik ki çözümün ve barışın adresi Sayın Öcalan’dır esas muhataptır İmralı adasının kapılarını açın ve nelerin değişeceğini, nelerin değişme ihtimali olduğunu hep beraber görelim. Henüz kapılar tam açılmadan henüz Sayın Öcalan’ın fikirleri toplumla özgürce buluşmadan dahi Türkiye’de iklim değişmeye yüz tuttu. Hep beraber barış ihtimalini ve demokratik çözüm ihtimalini konuşuyoruz. Eşit özgür adil bir ülkede hep beraber kazanma ihtimalini konuşuyoruz.

Hepimizin yapabilecekleri var öyle yaparsak böyle mi olur bunun altında bu çıkar, kapalı kapılar ardında acaba bir takım pazarlıklar mı oluyor bu pazarlıkların sebebi bu sistemi bu rejimi kalıcı hale getirmek mi kandırıyorlar mı kanacaklar mı tartışmaları gönüllü bir körlük olabilir ancak. Tüm Türkiye kamuoyuna DEM Parti olarak bir daha sesleniyoruz. Farklı bir pencereden bakalım ezberleri bozalım. Gönüllülüğü savaşın sona ermesi için devreye koyalım buna gönül indirelim. Çünkü asıl yapılması gereken budur bu gönüllü körlükten vazgeçmek bu siyasi çıkar çerçevesinden uzak durmaktır.

101 MERKEZDE HALK BULUŞMASI

8 Mart’ta kadınlarla buluşturmaya hazırlanıyoruz. Bu sabah Kadın Meclisi Sözcümüz de açıklama yaptı ve bu çağrıyı kadınlar olarak güçlü bir biçimde sahiplendiğimizi buradan ifade etti. 21 Mart geliyor, Newroz geliyor. Newroz'a da bu coşkuyla, bu umutla hazırlanıyoruz. Yani DEM Parti olarak önümüzdeki günlerde yeniden sahaya iniyoruz. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı halk buluşmaları yapacağız. Tam 101 merkezde, İzmir’den Şırnak’a, Hakkari’den Manisa’ya, Trabzon’dan Ankara’ya İstanbul’a her yere uzanmaya çalışacağız. Herkese anlatmaya çalışacağız. Neyi anlatacağız, barışı anlatacağız. Niye anlatacağız, çünkü birlikte inşa etmemiz gereken bir yeni döneme giriyoruz. Hepimiz için yeni bir sayfa açılıyor. Aralanan bu kapıdan, açılan bu sayfayı birlikte dolduralım, birlikte yazalım. Herkesin yapabilecekleri olduğu gibi hepimiz şunu hep aklımızda tutarak yapmalıyız. (MA)

Polis ekiplerinden İBB'ye operasyon: MEDYA AŞ'nin bilgisayarına el konuldu

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T17:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Polis ekiplerinden İBB'ye operasyon: MEDYA AŞ'nin bilgisayarına el konuldu

Polis ekiplerinden İBB'ye operasyon: MEDYA AŞ'nin bilgisayarına el konuldu

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 05:11 pmMar 03 2025, 05:11 pm

CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı İstanbul Medya AŞ'de, savcılık talimatıyla mali suçlar polisleri tarafından arama gerçekleştirildi.

21 ŞİRKETLE İLGİLİ BELGE TALEBİ

Soruşturma kapsamında, Medya AŞ'den ihale alan 21 şirketle ilgili bilgi ve belge talep edildi.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MURAT ONGUN

İBB'nin iştiraklerinden biri olan İstanbul Medya AŞ'nin yönetim kurulu başkanlığını Murat Ongun, genel müdürlüğünü ise Pınar Türker üstleniyor.

Ayrıntılar geliyor...

YENİŞEHİR İHALENİN SONUCUNU NİHAYET AÇIKLADI: 7 MİLYON + KDV

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T16:59:00+03:00

www.artikacatring.com<"> YENİŞEHİR İHALENİN SONUCUNU NİHAYET AÇIKLADI: 7 MİLYON + KDV

YENİŞEHİR İHALENİN SONUCUNU NİHAYET AÇIKLADI: 7 MİLYON + KDV

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 04:59 pmMar 03 2025, 04:59 pm

YENİŞEHİR BELEDİYESİ Destek Hizmetleri Müdürlüğü, 2024/1822615 İKN numaralı, "Kültür ve Sanat Etkinlikleri Organizasyon Hizmeti" işini, ihaleye çıkmıştı.

Bizde haber sitesi olarak sizlere buradan, "YENİŞEHİR’İN SONUCU AÇIKLANMAYAN İHALESİ" başlığı altında 5 Şubat.2025 günü aşağıdaki linkte olayı duyurmuştuk.

https://www.haberanaliz.net/haber/yenisehirin-sonucu-aciklanmayan-ihalesi-22921

Aradan geçen 21 günden sonra Anılan Belediye bu işin sonuç ilanının EKAP’a koydu.

26.2.2025 günü sonucu açıklanan ihalede, işi, bakın hangi şartlar ile kim almış?:

İdarenin bu iş için GİZLİ olarak belirlediği yaklaşık maliyet: 8.810.000,00 TRY

İş için 5 kişi teklif atmış, bir kişide iş kalmış.

O şanslı bir kişi ile de, 6.989.200,00 TRY bedel ile sözleşme imzalanmış.

İşi alan firma: ASK ORGANİZASYON YEMEKÇİLİK TURİZM REKLAMCILIK TAAHHÜT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ / BAŞAR ERDEM – MERSİN

Etkinlik organizasyonuna ödenecek para: 6.989.200,00 TRY.

Yani 7 milyon civarı.

Eski para ile 7 TİRİLYON…

Daha henüz bu rakamın içinde KDV yok. İş bitiminde fatura kesilirken birde KDV ilave olacak. Rakama ve boyutuna bakar mısınız?

Gerek var mı, lüzumlu bir iş mi, bu para yetimin şehidin hakkının olduğu beytülmal. Niye böyle hoyrat harcanıyor?

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

AK Partili Ensarioğlu: Örgütü açan Öcalan, kapatacak olan da o olmalı

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T14:23:00+03:00

www.artikacatring.com<"> AK Partili Ensarioğlu: Örgütü açan Öcalan, kapatacak olan da o olmalı

AK Partili Ensarioğlu: Örgütü açan Öcalan, kapatacak olan da o olmalı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 02:23 pmMar 03 2025, 02:23 pm

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ekim ayında yaptığı konuşmayla başlayan ve PKK lider Abdullah Öcalan'ın geçtiğimiz hafta yaptığı silah bırakma ve örgütü feshetme çağırısıyla devam eden süreç gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Bu süreci öncekilerden farklı gördüğünü söyleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, "Ben bunun neticeye gideceğine inanıyorum ve tarihi bir olaydır. Hele bu Ortadoğu'nun kaynadığı bir dönemde çok çok önemlidir" diye konuştu.

Amida Haber'den İlyas Akengin'in sorularını yanıtlayan Ensarioğlu'nun röportajından öne çıkanlar şöyle:

Öcalan’ın çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz. Size göre hangi aşamadayız. Bu defa iş çözülecek mi?

Bu süreci diğerlerinden çok farklı görüyorum. Diyalogdan zarar gelmez, diyalogdan ölüm gelmez, diyalog her zaman eksiği ile fazlası ile doğrudur. Kelimeler farklı olabilir, düzeltilebilir, sözcükler farklı olabilir. Amaç samimi olmaktır. Sayın Cumhurbaşkanıyla 10 gün önce görüştüm.

Bu meseleyi mi konuştunuz?

Konumuzun yüzde 50'si bölgesel meselelerdi. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı samimi gördüm. Kendisine teşekkür ediyorum. Çünkü üçüncü defadır bunu deniyor. Hiçbir oy kaygısı gütmeden bu meseleye yaklaşıyor. Daha öncede bildiğiniz gibi bu meselenin çözümü için elini değil, gövdesini taşın altına koydu. Buradan Sayın Devlet Bahçeli'ye çok çok teşekkür ederim. O da siyasete bakmadan, partisinin düşüncesine bakmadan bir devlet anlayışı içinde bir çağrıda bulundu ve bu kapıyı açtı. Öcalan'a da teşekkür ediyorum. PKK'ya, bu kadar sıkıntıya rağmen büyük bir cesaretle 'örgüt toplansın kendini fesih etsin’ dedi. Bu kelime benim için çok çok önemli. Öcalan’ın konuşmasından hemen sonra PKK’de bir açıklama yaptı. Mantıklıdır, diyalog kurulur, konuşulur, eksiği, fazlasıyla. Ben bunun neticeye gideceğine inanıyorum ve tarihi bir olaydır. Hele bu Ortadoğu'nun kaynadığı bir dönemde çok çok önemlidir.

Abdullah Öcalan’a ev hapsi konuşuluyor. Siz daha önce de önermiştiniz…

Ben bunu kendime bir paya çıkarmak için söylemiyorum ama ‘Abdullah Öcalan'ın televizyona konuşması gerektiğini ve ev hapsine alınması gerektiğini’ 2014'te söylemiştim. O zaman hedefe konuldum, her yerden saldırı oldu bana. Herkes 'bölücü’ demişti. Doğru olan budur. Çünkü bu örgütün kurucusu odur. Yani tabiri caizse bu örgütü açan Öcalan’dır. Kapatacak olan da o olmalı. Şu anda onu yapıyor. Şuan bütün yapılar Öcalan’ın açıklamasına destek olduklarını ilettiler. Bu saatten sonra kimse Öcalan’a rağmen farklı bir şey yapamaz.

kaynak: gazete duvar

MBB’NİN 162 MİLYONLUK RAMAZAN İHALESİ ŞAŞIRTTI

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T13:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB’NİN 162 MİLYONLUK RAMAZAN İHALESİ ŞAŞIRTTI

MBB’NİN 162 MİLYONLUK RAMAZAN İHALESİ ŞAŞIRTTI

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 01:22 pmMar 03 2025, 01:22 pm

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/1816203 İKN numaralı, "RAMAZAN GIDA KOLİSİ ALIMI" işini gerçekleştirdi.

Hatırlayacağınız gibi, bu ihale ile ilgili, 16.2.2025 günü sizlere buradan seslendik ve bir uyarıcı haber yaptık. Lnki aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/mbbnin-gida-kolisi-ve-iftar-yemekleri-ihalesi-22998

Daha henüz iş ihale aşamasında idi ve ihaleye günler vardı. Gereksiz ve lüzumsuz bir harcama, Yürürlükte TASARRUF genelgeleri var, Belediye parasızlıktan kıvranıyor, taşeron ve müteahhitlere para ödemesi yapılırken bile faizle para alın ödeyin deniyor, dedik, bu harcamaların kısılmasını söyledik. Biz söyledik, millet dinledi, yetkili ve ilgilinin umurunda olmadı.

Şimdi: Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen ve hiç kimsenin bilmemesi gereken yaklaşık bedel: 141.030.000,00 TRY olarak belirlenmiş.

Bu işin Yapılacağı/teslim edileceği yer: Mersin Büyükşehir Belediyesi sınırları dâhilinde Sosyal Hizmetler Daire Başkalığının Teknik Şartnamede belirtmiş olduğu yerlere teslim edilecektir.

Bu işin Teslim tarihi: Sözleşme imzalandıktan sonra ramazan ayı münasebetiyle 20.02.2025 tarihinde başlanarak ihtiyaca binaen peyder pey 30.03.2025 tarihine kadar teslim etmek zorundadır.

Bu iş için 4 kişi teklif atmış, 1 kişide iş kalmış.

O ŞANSLI BİR KİŞİ İLE DE, 139.440.000,00 TRY bedel ile 24.2.2025 günü sözleşme imzalanmış.

İşi alan firma: MAY TARIMSAL GIDA TEKSTİL İNŞAAT İHTİYAÇ MADDELERİ VE TEDARİK HİZMETLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ – TARSUS

Yine; MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/1848857 İKN numaralı, "RAMAZAN AYI İFTAR YEMEKLERİ GIDA MALZEMESİ VE TEK KULLANIMLIK MALZEME ALIMI" işini ihaleye çıkmış idi. Bizde yukarıdaki haberimizde olduğu gibi, bunda da uyarı yapmış ve aynı link içinde bu hususu da dile getirmiştik. Ancak kimse dikkate almadı.

Şimdi: Bu işi iki ayrı firma almış. Bu ihale için toplamda, İdarece Gizli olarak belirlenen yaklaşık maliyet: 27.769.160,00 TRY. 3.3.2025 günü bu gün, iki ayrı sonuç ilanı yayınlanmış. 6 kişi teklif atmış, 2.091.900,00 TRY bedel ile ROTA HİJYEN ENDÜSTRİYEL TEMİZLİK MEDİKAL PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ- MERSİN - SERDAL HALİSÇELİK ile sözleme imzalanmış. Bu kısıma ait olan yaklaşık maliyet ise: 3.246.660,00 TRY

Diğer firmanın sonuç ilanı da ikinci bir ilan olarak aynı gün yapılmış. Bu kısma 3 kişi katılmış, bir kişi işi almış. Bu kısımın yaklaşık maliyeti ise: 24.522.500,00 TRY Bu işi, TOROS GIDA SANAYİ VETİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - MERSİN / HALİM-SALİM - AYDIN EREN, 20.008.410,00 TRY bedel ile almış.

Her iki ihalenin toplam sözleşme bedeli: 161.540.310,00 TRY

Anlayacağınız 162 MİLYON’A ramak kalmış.

Eski para ile 162 TİRİLYON… Daha bu paraların ve bedelin içinde KDV yok. Fatura kesilirken birde o ilave edilecek. Rakamın boyutuna, büyüklüğüne bakar mısınız?

YUKARIDAKİ RESİMDEKİ İLGİLİ HABERİN LİNKİ AŞAĞIDA:

https://www.haberanaliz.net/haber/mbb-de-ihaleler-hiz-kesmiyor-gida-ve-icecege-145-milyon-22997

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

Usta müzisyen Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T12:34:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Usta müzisyen Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti

Usta müzisyen Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti

MAGAZİN

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 12:34 pmMar 03 2025, 12:34 pm

Demirören Haber Ajansı'nın aktardığına göre Akbayram, çoklu organ yetmezliğinden bugün saat 19.30'da öldü.

Usta müzisyen geçirdiği zatürre hastalığı sonrasında götürüldüğü Haydarpaşa Numune Eğtim ve Araştırma Hastanesi'nde iç kanama sonucu yoğun bakıma alınmış ve 4 Ocak'tan bu yana tedavi görüyordu.

29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğan Edip Akbayram, Anadolu rock ve özgün müzik gibi türlerin öncü isimlerinden birisiydi.

CHP'li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler adliyeye sevk edildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-03T12:31:00+03:00

www.artikacatring.com<"> CHP'li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler adliyeye sevk edildi

CHP'li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler adliyeye sevk edildi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 03 2025, 12:31 pmMar 03 2025, 12:31 pm

Anadolu Ajansı'nın haberine göre İstanbul Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan gözaltı kararı verildi.

17 şüpheli hakkında da "ihaleye fesat karıştırma" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" suçlarından yakalama, gözaltı, arama ve el koyma talimatı verildi.

Talimat doğrultusunda İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Köseler ile 20 şüpheli 27 Şubat'ya gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında dün bir kişinin daha gözaltına alınmasıyla şüpheli sayısı 22'ye yükseldi.

Belediyede aramalar yapıldı

Şüpheliler, işlemleri için önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Yerleşkesi'ne götürüldü.

Polis ekipleri Beykoz Belediyesi'nde arama da yaptı.

Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler bugün Beykoz Adliyesi'ne götürüldü.

Londra'da Ukrayna zirvesi

HABER MERKEZİ — 2025-03-02T12:29:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Londra'da Ukrayna zirvesi

Londra'da Ukrayna zirvesi

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 02 2025, 12:29 pmMar 02 2025, 12:29 pm

İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer, Londra'da düzenlenen Ukrayna ve kıtanın güvenliği için iş birliği konusunu ele aldığı zirvenin ardından açıklamalarda bulundu.

"Tarihin dönüm noktasındayız" diyen Starmer zirve sonrası mutabık kalınan planları açıkladı.

İngiltere, Fransa ve diğer ülkeler, Ukrayna ile birlikte çatışmaları durdurmaya yönelik bir plan üzerinde çalışmayı kabul etti. Bu plan, ABD ile görüşülecek ve birlikte hayata geçirilecek.

17 Avrupa liderinin katıldığı zirvede dört temel konuda mutabakata varıldı:

Ukrayna'ya askeri yardımların devam etmesi,
Barış müzakerelerinde Kiev'in masada olması,
Avrupa liderlerinin gelecekteki olası bir Rusya saldırısını caydırmayı hedeflemesi,
Ukrayna'yı savunmak ve barışı garanti altına almak için "gönüllüler koalisyonu" oluşturulması.

İngiltere, Ukrayna'nın yeni füze satın alabilmesi için 1,6 milyar sterlin (2,01 milyar dolar) erişim hakkı tanıyacak.

Bakırhan: Çağrı yapıldı, örgüt de yanıt verdi, siyasi ve hukuki düzenlemeler yapılmalı

HABER MERKEZİ — 2025-03-02T12:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bakırhan: Çağrı yapıldı, örgüt de yanıt verdi, siyasi ve hukuki düzenlemeler yapılmalı

Bakırhan: Çağrı yapıldı, örgüt de yanıt verdi, siyasi ve hukuki düzenlemeler yapılmalı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 02 2025, 12:22 pmMar 02 2025, 12:22 pm

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında, Parti Meclisi (PM) ve il eş başkanları, parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı öncesi açılış konuşması yapan Tuncer Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısına işaret ederek, “Yeniden yapılandırma, dönüştürme çağrısı yaptı. Yeni araç-gereçlerle demokratik bir zeminde sürecin gelişmesi gerektiğine dair bir çağrıydı. Önemliydi. 50 yıldır süren çatışma zemininden çıkılmasını ve demokratik bir zeminde sorunların diyalog ve müzakereyle tartışılarak çözülmesine dönük bu çağrı önemliydi, olumluydu” dedi.

Bakırhan, Öcalan'ın çağrısını değerlendirerek; “Çağrı yapıldı, örgüt yanıt verdi. Şimdi ne yapacaksınız sorusu ortada duruyor. Erdoğan, 'Bu çağrıyı baltalamaya çalışanlara izin vermeyeceğini' ifade etti. En başta iktidar mensuplarına ve herkese çağrım var. Yeni bir süreçse bu, bir kandırmaca süreci değilse klasik laflarla muhataplarına hitap dili terk edilmelidir” ifadelerini kullandı.

‘Yeni dönem değişim-dönüşüm dönemi olacak’

Çağrıyı çok anlamlı bulduklarının altını çizen Bakırhan, şunları kaydetti:

"Biz de bu çağrıdan sonra ilk toplantımızı yapıyoruz. Çünkü çağrı aynı zamanda bir değişimi, dönüşümü sadece iktidarın önüne koymuyor, aynı zamanda siyasi partilerin, bizim, hepimizin önüne koyuyor. Yeni dönem aynı zamanda bir değişim ve dönüşüm dönemi olacak. Bu değişim dönüşüm ve önümüzdeki yol haritasını da bugün Parti Meclisi’miz ile birlikte tartışarak belirleyeceğiz. Yeni dönemdeki eylem, söylem, planlama politikalarımıza dönük tartışmalar yürüteceğiz. DEM Parti olarak örgütlü olduğumuz ya da olmadığımız her yerde değişip dönüşerek sürece uygun eylem etkinlikler yaparak bu sürecin toplumsallaşmasını, bu sürecin doğru anlaşılmasını, bu tarihi sürecin layıkıyla istenilen aşamaya gelmesi için de bir tartışma yürüteceğiz. Kuşkusuz, sorularınız vardır, daha açılımını istediğiniz bölümler olabilir. Bunu zaten basına kapalı toplantıda hep birlikte daha geniş bir şekilde tartışacağız.

‘Bahçeli’nin çağrısı ve dün söyledikleri kıymetliydi’

Yine Bahçeli’nin çağrıya ve PKK’nin tutumuna ilişkin vurguları kıymetli buluyoruz. Dün Bahçeli, ‘Bu çağrıyı kundaklamaya izin vermeyeceğiz’ dedi. Kıymetliydi. Evet izin vermemenin yolu kardeşlik hukukunu koruyacak demokratik ve hukuki güvencelerdir sayın Bahçeli. O yüzden hukuki güvencelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü uzayan her süreç enfekte olmaya müsaittir. Geçmişte de görüldü dünya deneyimlerinde de görüldü. Bu süreç uzatılarak enfekte edilmemelidir. Hepimize düşen en büyük sorumluluklardan biri budur.

‘Barışı mümkün kılan Sayın Öcalan’a selamlarımızı iletiyoruz’

Ama bir şeyin de altını çizmekte yarar var. Bugün barışı mümkün kılan, bu barış sürecini mümkün kılan ve bugün aramızda olmayan, emek vererek, bedel ödeyerek bizleri bugünlere getiren bütün yol arkadaşlarımızı, canlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Eğer bir barış duvarı varsa burada onların emekleri, bedelleri, alın terleri, harçları var. Saygı ve minnetle anıyor, onların barış yoluna çözüm uğruna verdikleri emeklere bedellere ve yaşamlarını onurlu bir barışla taçlandıracağımızı da belirtmek istiyorum. Bir selam da sayın Öcalan’a gönderelim PM’miz huzurunda. Çünkü bütün olumsuzluklarına rağmen, zehirli dillere ve tehditlere rağmen bunu mümkün kılan kendisidir. Çok büyük bir emeği var. Bu çağrıdan dolayı barışı mümkün kılan Türkiye’de tartışılır hale getiren Sayın Öcalan’a selamlarımızı iletiyoruz.

Sayın Öcalan’ın çağrısı da acı dolu geçmişe yapılan cesur ve tarihi bir müdahaledir. Kangrene dönüşmüş acıya yol açmış Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemek istiyor, bunun düzenlenmesi için yeniden bir adım atıyor. Aslında sayın Öcalan’ın çağrısı yeni değil. Kamuoyu da bilir, 93’ten beri daha birkaç gün önce yaptığı çağrıya benzer çağrılar yaptı, yol haritaları açıkladı. Ama maalesef bu çağrılar ve yol haritaları dikkate alınmadı. Kimi dönemler sabotajlara, provokasyonlara denk geldi bozuldu. Bütün olumsuzluklara rağmen sabotajlara, ret ve inkarlara rağmen bu çağrı, sabrın özverinin aynı zamanda kararlı duruşun da bir sonucudur. Bu çağrı kesinlikle boşta kalmamalı, uzatılan el havada kalmamalı. Bunun için hepimize en fazla da PM’mize görev düşüyor, muhalefete görev düşüyor, iktidara görev düşüyor. Bu çağrı sadece bir çağrı olarak kalırsa yazık olur. Anlamına, önemine denk bir duruş her birimizin göstermesi gerekiyor.

‘Hukuki ve siyasi düzenlemeler de bir an önce hayata geçirilmelidir’

Çağrının somut adımlara dönüşmesi, siyasi ve hukuki düzenlemeler artık kaçınılmazdır. Çağrı bekleniyordu evet çağrı yapıldı. Çağrı sonrası örgüt olumlu ve pozitif bir cevap verdi. Artık hukuki ve siyasi düzenlemeler de bir an önce hayata geçirilmelidir. Ertelenmemelidir. Önüne kimi bahaneler konulmamalıdır. Bu konuda Meclis’e tarihi bir rol düşüyor. Belki Meclis son 50 yıldır çok önemli rolle karşı karşıyadır. Bu çağrının bir muhatabı da Meclis’tir. Adımların atılması yasal anayasal düzenlemeler için Meclis çok önemli bir zemindir. Umarım önümüzdeki günlerde Meclis de bu konuda bir yol alır ve bu çağrıya uygun düzenlemeleri yapar.

‘Bu sürece katkı sunmak destek sunmak lazım’

Yeni bir hikaye yazma dönemindeyiz. Çatışmaların olmadığı insanların yaşamlarını yitirmediği bu ülkenin enerjisinin ekonomisinin boşa harcanmayacağı bir arada eşitçe yaşayacağımız bir hikayeyi yazmak bugün daha mümkündür. Onun için çok kıymetlidir. Bu sürece katkı sunmak destek sunmak lazım. Bu süreç sadece alkışlarla ve eleştirilerle gidecek bir süreç değil.

Yine bu sürece eleştiren karşı duran kimi çevreler de var yaygın olmasa da onları da bu tavırlarını tekrar gözden geçirmeye davet ediyorum. Allah aşkına 50 yıldır acılar yaratan ülkeyi çürüten çökerken bir sorunun silahlı ve çatışmaların ortadan kalkmasını sağlayacak bu çağrının neyine itiraz edilir niye karşı çıkılır? Bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Olsa olsa bunun tek bir sebebi olabilir. Demek ki bu çatışmalı ve acılı süreçten birileri palazlanıyor, rant yiyorlar.

‘Bu süreci heba etme lüksü yoktur’

Hiç kimsenin bu süreci heba etme gibi bir lüksü yoktur. Bu süreç heba edilmemelidir. Çağrı, demokratik Türkiye isteyen herkese büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu sorumluluktan kimse kaçmasın. Demokratik Türkiye deyip sonrasında çeşitli gerekçeler ve bahanelerle bu sürecin ilerlemesinin önünde engel olmak gerçekten Türkiye halklarına yapılacak en büyük kötülüktür. Kesinlikle dar partisel, grupsal çıkarları çağrının önüne koymak da aslında bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Halkların ortak geleceğini esas alan bir çağrı. Ortak geleceği esas alan bir çağrı alkışlanır, desteklenir. Bu çağrı heyecanlandırır. Ülkenin çatışmasız bir zeminde siyaset yapmasını sağlayacak bu çağrı kesinlikle desteklenmesi gerekiyor. Barış hepimize kazandıracaktır. Evet Kürtlere kazandıracak. Çünkü en büyük zulmü, en büyük antidemokratik uygulamaları yaşayan Kürtlerdir.

’Süreç zamana yayılmamalı’

Yeni bir dönem ve süreç ise bu biz buna böyle inanıyoruz. Bir kandırmaca oyalama süreci değilse, klasik ve klişe laflarla muhataplarına hitap eden dilin terk edilmesi adımdır. En baştan en sona kadar herkese bunu söylemek istiyorum, en fazla da iktidara ve mensuplarına söylemek istiyorum, Sayın Erdoğan önceki gün çağrıyı sahiplenen bir açıklama yaparak, 'Baltalamaya çalışanlara müsaade etmeyeceğini' ifade etti. Önemliydi. Ama zamana yayılmamalı. Somut adımlar atılmalı bu konuda. En büyük baltalamanın önüne somut adımlar atmanın geçebileceğini belirtmek istiyorum.

‘Bizim de dilimize dikkat etmemiz gerekiyor’

Biraz önce zehirli dilden 40 yıl önceki o klişe dili eleştirmiştim. Bizim de dilimizi tarzımıza, yol yöntemlerimize dikkat etmemiz, eksiklerimizi cesurca ele almamız, yeni bir yol açacak bir dili, pratiğe, eyleme ihtiyacımız olduğunu belirtmek istiyorum. Parti meclisimiz, örgütümüz bu konuda tecrübelidir. Eminim iyi bir dil, iyi bir pratik, iyi bir örgütten de 85 milyonu bu meseleye dahil edecek bir programla, planlamayla en büyük kapıyı açacağımızı belirtmek istiyorum."

Barışın yanında olalım

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T14:12:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Barışın yanında olalım

Barışın yanında olalım

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 02:12 pmMar 01 2025, 02:12 pm

selahattin demirtaş - gazete duvar

Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın merkezinde oldukları yeni arayış, Ramazan ayına girerken ilk meyvesini verdi. Her biri, temsil ettikleri kesimlerin en güçlü isimleri olan bu liderlere çok güvenen de var, güvenmeyip kaygı duyanlar da.

Elbette her iki kesimin de haklı gerekçeleri var, bunu kimse inkar edemez. Zaten barışın zorluğu tam da bu noktadadır; kalıcı barışa ancak toplumun çoğunluğunun güven duyacağı, inanacağı ve yürekten destekleyeceği bir süreçle ulaşılabilir.

Bir başka zorluk da ulusal, bölgesel ve küresel çıkar gruplarının savaşa endeksli her türlü kazanımını, konforunu ve çıkarını kaybetme telaşıyla yapılacak provokasyonlardır.

Bu zorlukları aşmak kolay olmasa da imkansız değil. Öncelikle barışa inanan, barışı isteyen herkesin tüm iyi niyetiyle bu sorunların aşılması için elinden gelen gayreti göstermesi gerekir.

Bu noktada, akla haklı bir soru gelebilir: “Tamam, elimizden geleni yapalım da ne olduğunu, ne yapılmak istendiğini bilmiyoruz ki.”

Ne yapılmak istendiğini, ben anlatmaya çalışayım.

Savaş, silah, şiddet, terör, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım bitsin isteniyor kardeşlerim, hepsi bu kadar. BİTSİN İSTENİYOR! Tabii gerekli tüm hukuki ve siyasi alt yapının TBMM zemininde oluşturulması kaydıyla.

“Bu benim için yeterli değil” diyenlere şunları söyleyeyim:

- Değerli kardeşim, silahı ellerinde tutanlar artık savaşı bitirmeye karar veriyorsa sen bunun tam olarak neyinden rahatsız oluyorsun?

- Yola siyasi, sivil mücadeleyle devam edilecekse kendine güvenmiyor musun? PKK veya devletin silahına güvenerek siyaset yapıyorsan elbette savaşın bitmesinden tedirgin olursun. Fakat her savaşın bir sonu vardır, kendini buna hazırlayarak barışı desteklemen en ahlaki, en doğru olanıdır.

- “Ben Kürt’üm, benim haklarım ne olacak?” diyorsan önce kendine güveneceksin. Deneyimlerine, birikimlerine, örgütlü ve politik halkına güveneceksin. Siyasi mücadele yolunun bir teslimiyet, yenilgi, kayıp olmadığını anlayarak inanarak yola devam edeceksin.

- “Ben Türk’üm, ‘teröre’ taviz verilirse ülkem, devletim bölünmez mi?” diye korkuyorsan sen de önce kendine ve sonra da bin yıllık kardeşin Kürt’e güveneceksin. Devlet Kürt’ün de devleti olursa adil, eşit, özgür bir yaşam mücadelesini siyasetle, barışçıl yollarla sürdürecek olan Kürt’ün yanında olursan elinden tutarsan bırak bölünmeyi, hep birlikte büyüyeceğimize inanmalısın.

- “Bu iş bu kadar basit mi, altında bir bit yeniği yok mu?” diye tereddütlüysen sana da şunu söyleyeyim kardeşim: Bu iş bu kadar basittir. Ama bu “basit” şeyi gerçekleştirebilmek çok ciddi bir çalışmayı, çabayı ve planlamayı gerektirir.

Çözüm basittir ama ciddidir. Ciddidir çünkü burası Orta Doğu’dur, eller halen tetiktedir, halen kan akmaktadır. Ciddidir çünkü ölüm ciddidir ve ölümden daha ciddi tek bir şey varsa o da yaşamdır. Bu iki ciddi şeyden yaşamı egemen kılmaya çalışmak, dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir.

Barıştan, barışmaktan korkma kardeşim. Türk, Kürt el ele vermekten, Türkiye’yi büyütmekten korkma. Bölgeyi barışa taşıyacak her adımı desteklemekten korkma. Korkma ki bu defa silahları susturup siyaseti konuşturabilelim. Siyasi mücadeleyle de yoksulluğu, işsizliği, açlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği hep birlikte yenelim. Savaşa harcanan milyarlarca doların doğrudan halka harcanmasını sağlayalım. Barışın aynı zamanda ekmek, aş, iş olduğunu unutmayalım.

Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Allah hepsine uzun ve sağlıklı ömür versin ama hayatlarının son dönemecinde Orta Doğu barışı, tarihi Kürt - Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım.

“Peki ya seçim?” diyorsan o da senin işin, senin kararın, senin iradendir canım kardeşim. Sen halksın, son kararı sen verirsin. Kimse bugün senden Erdoğan’a, Bahçeli’ye veya DEM Parti’ye ya da CHP’ye oy vermeni istemiyor, barış ağacına bir damla suyu da senin vermen isteniyor.

Ben, Gabar’da nöbetteki asker kardeşimin de Kandil’deki öz kardeşimin de ölmesini istemiyorum. İkisi de birbirine kurşun atmayı bıraksınlar. Önce bin yılın hatırıyla doya doya Türk, Kürt birbirimize sarılalım, sonrası siyasi mücadelenin, siyasetçilerin işidir, bizim işimizdir.

Bu Ramazan ayı artık kalıcı barış, kardeşlik ve huzur getirsin. Bunun için hepimiz barışın yanında olalım.

Ben barışın yanındayım, başarana kadar.

kaynak: https://www.gazeteduvar.com.tr/barisin-yaninda-olalim-haber-1760688

Ateşkes ilanı sonrası DEM Parti'den ilk açıklama: Memnuniyet verici

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T14:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ateşkes ilanı sonrası DEM Parti'den ilk açıklama: Memnuniyet verici

Ateşkes ilanı sonrası DEM Parti'den ilk açıklama: Memnuniyet verici

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 02:07 pmMar 01 2025, 02:07 pm

PKK Yürütme Komitesi, Abdullah Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini uygulayacaklarını belirterek, bugünden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan etti. Ateşkes ilanı sonrasında, Halk TV'de Hafta Sonu Sabah programına katılan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, ateşkes ilanın memnuniyet verici olduğunu söyleyen Koçyiğit, yeni dönemde demokratikleşme için hızlı adımlar atılması gerektiğini ve bu konuda Meclis'in sorumluluk alması gerektiğini belirtti.

Koçyiğit şöyle konuştu:
"Öncelikle şöyle, şunu söyleyelim. 21-22 Ocak 2025'te İstanbul'da Sayın Öcalan'ın mesajını okuyan heyetimiz, yani bu mesajın kendisi tarihi nitelikteydi. Biz asrın mesajı demiştik. Bugün o tarihi çağrıya tarihi bir yanıt geldi, PKK tarafından. O anlamıyla çağrının içeriğine tamamen katıldıklarını gereğini yapacaklarına dair açıklamanın kendisi gerçekten çok önemli. Bu, bunun altını çizmemiz gerekiyor.

Yine bunun ilk adımı olarak da ateşkes ilan etmiş olmaları, tek taraflı ateşkes ilan etmiş olmaları, herhangi bir sıcak çatışma dışında, meşru savunma dışında bir şey yapmayacaklarını yine kamuoyuna ifade etmiş olmaları da bu adımı hızla pratikleştireceklerinin açık ve net göstergesi. Bu anlamıyla oldukça memnuniyet verici.
Acaba PKK ne der, Öcalan'ı dinler mi gibi bazı kaygılar, soru işaretleri ve yer yer de bazı farklı tartışmalar vardı. Bu tartışmalara noktayı koyması açısından da bu açıklamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum açıkçası. Çünkü bizatihi her türlü gereğini yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar ve bu sürecin yürütülmesi açısından da Sayın Öcalan'ın iletişimini, kongreyi toplama ve örgütün lağvedilmesi meselesinde bizzat sorumluluk alması gerektiğini, bu süreci onun yürütmesi gerektiğine dair de belirlemeleri var.

Bu da konuştuğumuz, tartıştığımız tecrit meselesi ya da sürecin yürümesi için koşulların oluşturulması sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının oluşturulması meselesini işaret ediyor. Hani benim ilk elden çağrıdan gördüğüm, önemli bulduğum mesajlar bunlardır açıkçası."

'MECLİS SORUMLULUK ALMALI'
"Aslında çok adım bekliyoruz. Bu kadar büyük tarihi adımlar atılırken bu kadar büyük tarihi çağrılar yapılırken bunların karşılıksız kalması beklenemez tabii ki. Çünkü bu çağrı özünde PKK'nin silahsızlandırılması, PKK'nin feshedilmesini içerse de aynı zamanda başka bir şeyi söylüyor. Devletin demokratikleşmesi, devletin demokrasiye duyarlı hale gelmesi, devletin ülkede yaşayan bütün halkları, bütün inançları, bütün kimlikleri içerecek bir demokratik sistemi kurması yani bir demokratik cumhuriyetin inşası çağrısı aynı zamanda. Toplumun, bütün Türk halklarının rızasını almak, hassasiyetlerini gözetmek, toplumun rızasıyla bu yol, işi yürütmek gerekiyor. Bu anlamıyla bu, bunu çok önemsiyoruz. Diğeri bütün siyasi partilerin gerçekten bu sürece katkı koyabilecekleri bir mekanizmanın kurulması. Hiç kimsenin kendisini bu sürecin dışında hissetmemesi. Herkesin bu süreci kendi süreci, bu barışı kendi barışı, bu çözümü kendi çözümü olarak hissedeceği, sözünü söyleyeceği, önerisini yapabileceği bir mekanizmanın da hızla kurulması gerekiyor. Bu da Meclis'e bir sorumluluk yüklüyor. Meclis bu konuda hızla adım atmalı, sorumluluk almalı."- ARTI GERÇEK

Sırrı Süreyya Önder: Önümüzdeki hafta birçok şey netleşir

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T14:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sırrı Süreyya Önder: Önümüzdeki hafta birçok şey netleşir

Sırrı Süreyya Önder: Önümüzdeki hafta birçok şey netleşir

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 02:04 pmMar 01 2025, 02:04 pm

DEM Parti İmralı heyetinde yer alan TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan'ın PKK'ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Çağrı sonrası PKK'nin "Ateşkes ilan ediyoruz" açıklamasına değinen Önder, "Bu açıklamayı bekliyorduk. Artık meselenin müşkül kısmını geride bıraktık. Önümüzdeki hafta devlet görevlileri ve siyasilerin de dahil olacağı bir dizi toplantı olur ve birçok şey netleşir, bunlar daha da somutlaşır. Önümüzdeki üç aylık sürede her şeyin düzenlenmiş olmasını ümit ediyoruz" dedi.

'İMRALI'DA ÇEKİM YAPILDI'

"Kandil’e Abdullah Öcalan’ın videolu mesajı mı gönderildi" sorusuna Önder, "İmralı’da çekim yapıldı ama gönderilip gönderilmediğini bilmiyorum" yanıtını verdi.

'GERİSİ HER TÜRLÜ DÜZENLENİR'

Sırrı Süreyya Önder, "silahların bırakılmasının pratikte nasıl olacağına" yönelik bir soruyu, "Onlar için şimdiden hiçbir şey söyleyemem. Önemli olan ortaya konulan irade ve kararlılık. Gerisi her türlü düzenlenir" yanıtını verdi.

'DEMOKRATİK HAMLELER BİRBİRİ ARDINA GELİR'

Bundan sonraki süreçte, dünya, bölge ve Türkiye siyasetinin nasıl şekilleneceğine yönelik bir soru üzerine Sırrı Süreyya Önder, şu ifadeleri kullandı:

"Önce samimiyetle ve ciddiyetle biz kendi gündemimizi Türkiye olarak bir hale ve yola koyarsak dünyayı ve bölgeyi değiştirebilecek güçte demokratik hamleler birbiri ardına gelir." - ARTI GERÇEK-

YENİ ATAMALAR RESMİ GAZETEDE

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T14:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> YENİ ATAMALAR RESMİ GAZETEDE

YENİ ATAMALAR RESMİ GAZETEDE

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 02:00 pmMar 01 2025, 02:00 pm

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkında karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar ile birlikte Büyükelçi atamaları yapıldı.

Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile birlikte, Kırgız Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Mekin Mustafa Kemal Ökem, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Asya Koordinasyon Genel Müdür Yardımcısı Oya Yazar, Panama Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Armağan İnci Ersoy, Hindistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Ali Murat Ersoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Büyükelçiliği'ne Konsolosluk Hizmetleri ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Genel Müdürü Ali Murat Başçeri, Singapur Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Dış Politika Danışma Kurulu Üyesi Sadık Arslan, İtalya Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne Elif Çomoğlu Ülgen atandı. Ayrıca karar ile birlikte Yemen Cumhuriyeti Büyükelçisi Mustafa Pulat ve KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim merkeze çekildi. Dünya Ticaret Örgütü nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği'ne ise Hakan Çakıl getirildi. Karara göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na açık bulunan İş Başmüfettişliği'ne İş Müfettişi Yasin Zengin atandı.

TEVFİK DİKER: ÇARE GENEL AFTIR

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T13:12:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TEVFİK DİKER: ÇARE GENEL AFTIR

TEVFİK DİKER: ÇARE GENEL AFTIR

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 01:12 pmMar 01 2025, 01:12 pm

Çare genel af...
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) önümüzdeki günlerde sunulması beklenen 10. Yargı Paketi, ceza infaz sistemine yönelik köklü değişiklikler getirecek ama çare genel af' tır.
Çünkü adliye koridorları dolu ve mahkemelerde davaların sayısı bir hayli fazla olduğu için yeni mahkemeler açıldı.
*
Cumhurbaşkanı ve AK PARTİ Genel Başkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, hakaret ve iftira davaları için af bekliyoruz...
diyen sayısı yüksek sosyal medya yorumlarına duyarlı olmaya davet ediyorum.
*
Öcalan’ın açıklamasının okunmasından önce S.Süreyya Önder’in cezaevindeki teröristlere yönelik selam ve özgürlük vadeden sözleriyle . cezaevlerindeki PKK'LI mahkumlara açık seçik af mesajı ve umudu verdi.
S.Süreyya Önder, DEM Parti Milletvekili olarak TBMM Bşk.V.olup geçmiş Dolmabahçe görüşmesinde olan bir kritik isimdir.
Yani verdiği mesajı boşa vermez.
*
23 Nisan 2025 veya Ramazan Bayramında Genel Af ile barış için büyük adım atılmalıdır.
*
Öcalan, üzerinden atılan adımların genel afsız olması beklenemez.
*
Son nokta...Öcalan' a ve PKK' lılara af olacaksa af edilmeyecek hiçbir kişi olmaz.

PKK ateşkes ilan etti, Öcalan'ın çağrısına uyacağını açıkladı

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T13:02:00+03:00

www.artikacatring.com<"> PKK ateşkes ilan etti, Öcalan'ın çağrısına uyacağını açıkladı

PKK ateşkes ilan etti, Öcalan'ın çağrısına uyacağını açıkladı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 01:02 pmMar 01 2025, 01:02 pm

Ateşkesin 1 Mart yani bugünden itibaren geçerli olacağı açıklandı.

Örgüt, Öcalan'ın çağrısının içeriğine katıldığını ve çağrının gereklerine uyacağını da açıkladı.

İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Partili) bir heyet tarafından 27 Şubat'ta kamuoyuyla paylaşılan çağrısında PKK'ya, "tüm grupların silah bırakması ve örgütün kendini tasfiye etmesi için kongre toplayıp karar alma" çağrısı yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 28 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir" demişti.

Saldırı olmadıkça silahlı eylem yapmama vaadi

PKK Yürütme Komitesi imzasıyla yayımlanan açıklamada, örgütün "kendisine yönelik saldırı olmadıkça hiçbir gücünün silahlı eylem yapmayacağı" duyuruldu.

Örgüt, bunun dışında silah bırakma konusunun ise Öcalan'ın "pratik öncülüğü ile gerçekleştirilebileceğini" ifade etti.

Açıklamada, Öcalan'ın çağrısı "çağın manifestosu" olarak yorumlandı, açıklama için "Bir son değil, tersine yepyeni bir başlangıç" denildi.

Öcalan'ın kongre toplama çağrısına olumlu yanıt

PKK Yürütme Komitesi'nin açıklamasında, "örgütün çağrının içeriğine olduğu gibi katıldığı ve çağrının gereklerine uyacağı ve uygulayacağı" belirtildikten sonra şu ifadeye yer verildi:

"Fakat başarı için demokratik siyaset ve hukuki zeminin de uygun olması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz."

PKK, açıklamasında Öcalan'ın kongre toplama çağrısıyla ilgili olarak da, "kongre toplamak için hazır olduğunu ancak bunun gerçekleşebilmesi için uygun güvenlikli ortamın oluşması ve kongrenin başarısı için de Öcalan'ın bizzat yönlendirmesi ve yürütmesinin gerektiğini" belirtti.

Örgüt, "çağrının başarıyla hayata geçmesi için Öcalan'ın fiziki özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşması, arkadaşları dahil istediği herkesle engelsiz ilişki kurabilmesi gerektiğini" ifade etti.

Öcalan'ın çağrısında neler var?

Türkiye'deki yeni süreç tartışmaları, 2024 yılının Ekim ayında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Öcalan'ın Meclis'e gelerek DEM Parti Meclis Grubu'nda PKK'nın lağvedildiğini açıklamasını önermesiyle ortaya çıkmıştı.

Bu kapsamda DEM Parti heyetleri, İmralı ile yeniden görüşmelere başlamış, üçüncü ve son görüşme 27 Şubat'ta yapılmıştı.

Bu görüşmenin ardından heyet, İstanbul'da yaptığı açıklamayla Öcalan'ın kritik çağrısını kamuoyuyla paylaştı.

Öcalan'ın açıklamasında, "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı.

Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" adı verilen metnin Kürtçesini yerine kayyum atanarak görevden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Türkçesini ise DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan okudu.

Aktarılan metinde, "Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır" ifadesine de yer verildi.

Meclis Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, okunan metin dışında ayrıca Öcalan'ın, "Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notunu da iletti.

Erdoğan'dan 'Yeni safha' açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise çağrıdan bir gün sonra yaptığı açıklamda, "Terörsüz Türkiye çabalarında dün (Cuma) itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir" diye konuştu.

"Önümüzde 1000 yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılmasına gidilen yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır" diyen Erdoğan, "Son dönemde iyice pervasızlaşan emperyalist niyetler, girilen yeni yolu çok daha anlamlı hale getirmiştir" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz" diye ekledi.

Erdoğan ayrıca, "olası provakasyonlara karşı en üst seviyede dikkatli olunması gerektiğini de" belirtti.

haber ve kaynak: bbc.türkçe

https://www.bbc.com/turkce/articles/cewkgy2g74ro

BASININ DUAYENLERİ BİR ARAYA GELDİ

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T12:49:00+03:00

www.artikacatring.com<"> BASININ DUAYENLERİ BİR ARAYA GELDİ

BASININ DUAYENLERİ BİR ARAYA GELDİ

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 12:49 pmMar 01 2025, 12:49 pm

ANKARA- Ülkenin içinden geçtiği durum çok renkli bir hal aldı. Ekonomik, sosyal, siyasi yönden farklı şeyler gelişiyor. İşte böyle bir anda, ülkede söz sahibi olan, BASIN sektöründe DUAYEN isim olarak bilinen Araştırmacı Gazeteci Yazar MUSTAFA GÖKTAŞ ile Mersin TİME sahibi AYTUR GEZER biri araya geldiler.

AYTUR GEZER: DEVLET VE MİLLET ELELE OLACAĞIZ

Gazeteci Yazar Aytur Gezer, “Türkiye önemli bir eşikten geçiyor. İçte ve dışta bu işe çomak sokanlar olacaktır. Ancak biz 72,5 millet olarak tanımlanan hepimiz, yani Türk milleti olarak Devletimizin ve ülkemizin çıkarlarının yanında duracağız. Her tür fitne ve fesattan uzak kalacağız. Barış ikliminin gelmesi, ülkemizde huzur ve güven ortamının artması, ekonomik ve sosyal rahatlamanın bir an evvel sağlanması için devletimizin idareci büyüklerine ve yöneticilerine destek olacağız” dedi.

MUSTAFA GÖKTAŞ, “HER ZAMAN BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ MUHAFAZA EDECEĞİZ”

Araştırmacı Gazeteci yazar MUSTAFA GÖKTAŞ ise, “Ülkemizin ve devletimizin birliği ve dirliği için hiç şüphesiz ki, kendi şahsi çıkarlarımız olmadan, devletin ve milletin çıkarı en ön planda hareket eden insanlarız. Hayatım boyunca, Önce ALLAH dedim. Ardından DEVLET dedim, MİLLET dedim. Bu uğurda hayatım boyunca hiçbir maddi karşılık beklemeden emek verdim, çaba sarf ettim. Devletimizin ve milletimizin bekası, bölünmez bütünlüğü ve daha da yücelmesi için devlet tarafından verilecek olan her görevi hiçbir maddi karşılık beklemeden yapmaya hazırım. Ayrıca bir Edip, Yazar, Düşünür, Şair, Haddat, Hafız, İktisatçı, Eğitimci İzci Lideri, Usta Öğretici, Sosyolog, Filozof ve Siyaset iletişimcisi olarak da kalemimle, yüreğimle, tüm benliğimle hiçbir karşılık beklemeden devletimin, milletimin yanında olduğumu bilmelerini isterim. Bu ülke ve insanı en iyi şeyleri hak ediyor. O en iyi şeyleri sunma ve hizmete yapma noktasında hareket eden, Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli olmak üzere Cumhur ittifakı üyelerini saygı ile anıyorum. Hizmet edene ederler düşüncesindeyim. Ayrıca Topluma hizmet ibadetin bir çeşididir. Şu aziz mübarek Ramazan ayına girdiğimiz günlerde, Allah devletimizin, milletimizin, insanlık âleminin birlik ve düzenliğini, kardeşliğini bozmasın” dedi.

AYTUR GEZER, GAZETECİLİKTE 42 YILI DOLDURAN, SÜREKLİ BASIN KARTI SAHİBİ GÖKTAŞ’A MERSİN TİME İNTERNET HABER SİTESİNİN LOĞOSUNU TAŞIYAN RADYO HEDİYE ETTİ

Basın sektörü içinde önemli bir ismi olan, Dürüst ve şahsiyet sahibi isim Aytur Gezer, bu buluşma sırasında Göktaş’a hitaben, “ Değerli dostum, sen bizim gurur ve iftihar kaynağımızsın. Meslekte 42 yılı doldurmuş hiçbir olumsuz hareketin içinde olmamış yüreği vatan millet sevgisi ile çarpan adamsın. Size bu elimde bulunan Mersin Time logosunu taşıyan özel yapım radyoyu hediye ediyorum. Nice yıllara başarı ile kavuşmanızı temenni ediyorum” dedi.

Daha sonra Göktaş, “Aytur Gezer başkanım, sen de çok önemli bir isim, kıymetli bir varlıksın. Mersin için şanssın. Değersin. Yaptığın tüm hizmetleri çok yakinen bilirim. Mersin’in sana ihtiyacı var. Ancak Bu ülkenin de sana çok çok ihtiyacı var. Senin bundan sonra bilge bir insan olarak ülkenin birlik ve dirliği, sağlık ve selameti için o güzel fikir ve düşüncelerine ihtiyacı var. Ankara da dostlarımla konuştum. Yakın zamanda bir heyetle ziyaretine ayrıca geleceğiz. Beni onurlandırdınız. Siz de bizlerin gurur ve iftihar kaynaklarısınız” dedi.

Buluşma sonrası günün anısına fotoğraf çekildi.

Trump-Zelenski görüşmeleri Oval Ofis'teki hararetli tartışmalar sonrasında yarıda kesildi

HABER MERKEZİ — 2025-03-01T12:06:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Trump-Zelenski görüşmeleri Oval Ofis'teki hararetli tartışmalar sonrasında yarıda kesildi

Trump-Zelenski görüşmeleri Oval Ofis'teki hararetli tartışmalar sonrasında yarıda kesildi

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Mar 01 2025, 12:06 pmMar 01 2025, 12:06 pm

Trump, daha önceki görüşmelerinde, Zelenski'ye defalarca "milyonlarca insanın hayatıyla, üçüncü dünya savaşıyla kumar oynadığını" söyledi ve ona "ya bir anlaşma yapacaksın ya da biz gideceğiz" diyerek daha fazla güvenlik garantisi için beklemeyi bırakmasını söyledi.

İkili, Rusya ve müzakereler hakkındaki görüşleri ve Avrupa'nın Ukrayna'ya verdiği desteğin kapsamı konusunda defalarca çatıştı.

JD Vance ayrıca Zelenski'yi “ABD'ye ve ülkenizi kurtarmaya çalışan Başkan'a minnettarlığını ifade etmek” yerine ABD'ye desteği için teşekkür etmemekle ve “Ekim ayında muhalefet için kampanya yürütmekle” suçladı.

Zelenski, iki liderin mineraller konusunda bir anlaşma imzalamaları beklenen basın toplantısının da iptal edilmesiyle birlikte Beyaz Saray'dan ayrıldı.

CNN'in Beyaz Saray Baş Muhabiri Caitlan Collins, Trump'ın Oval Ofis'teki görüşmelerin ardından görüşmeleri sonlandırmaya karar verdiğini söylüyor.

Bir sosyal medya paylaşımında, "Trump, Zelenski'nin 'müzakere edecek durumda olmadığına' karar verdi" ve "Bakan Rubio ve ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz'a şu mesajı iletmeleri talimatını verdi: Zelenski'nin ayrılma zamanı geldi." dedi.

Beyaz Saray'dan aldığı ek brifingden yararlanarak, "Ukraynalılar görüşmelere devam etmek istedi. Ancak onlara hayır denildi." dedi. - HİBYA HABER AJANSI

ERDOĞAN: "Kuzey Makedonya ile Balkanlar’da barış ve istikrara doğrudan katkı sunan iki dost ülkeyiz"

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T20:35:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: "Kuzey Makedonya ile Balkanlar’da barış ve istikrara doğrudan katkı sunan iki dost ülkeyiz"

ERDOĞAN: "Kuzey Makedonya ile Balkanlar’da barış ve istikrara doğrudan katkı sunan iki dost ülkeyiz"

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 08:35 pmFeb 28 2025, 08:35 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıdaki konuşmasında, görüşmelerinde ikili ilişkileri daha da derinleştirmenin yollarını değerlendirdiklerini söyledi.

İmzalanan ortak bildiriyle, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasını ihdas ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde konseyin ilk toplantısı için Üsküp'ü ziyaret etmek istediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımların bugünkü görüşmelerin önemli kısmını teşkil ettiğini vurgulayarak, "Firmalarımız, Kuzey Makedonya'daki bankacılık, sağlık, eğitim, turizm, yenilenebilir enerji gibi sektörler başta olmak üzere birçok alanda 2 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl 1 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmimizi ilk aşamada iki katına çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkelerimiz arasındaki serbest ticaret anlaşmasının güncellenmesi şüphesiz bu çabalarımıza katkıda bulunacaktır" diye konuştu.

Askerî ilişkiler ile savunma sanayii alanındaki ortak projeleri etraflıca değerlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Kuzey Makedonya'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkeler arasında yer aldığını anımsattı.

"BALKANLAR'IN İŞ BİRLİĞİ VE KALKINMA SAHASI OLMASI GEREKTİĞİ İNANCIYLA ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO müttefiki olan Kuzey Makedonya'yla birlikte Balkanlar'da barış ve istikrara doğrudan katkı sunan iki dost ülke olduklarını kaydederek, "İlişkilerimiz, aradan geçen 30 yılı aşkın sürede Üsküp'teki Taşköprü kadar sağlam hâle gelmiştir. Bugün de Balkanlar'ın bir rekabet alanı değil, iş birliği ve kalkınma sahası olması gerektiği inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

İki ülke arasındaki en önemli bağlardan birinin şüphesiz Kuzey Makedonya'daki Türk toplumu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte Kuzey Makedonya'dan Anadolu'ya göç etmiş kardeşlerimiz ülkemize büyük katkılarda bulunmuş ve Kuzey Makedonya coğrafyasıyla aramızdaki kültürel bağın temelini de tahkim etmişlerdir. Bu nedenle Sayın Başbakan'la görüşmemizde, Kuzey Makedonya Türk toplumunun iki ülke ilişkilerine yaptığı katkılara hassaten değindik. Bu kadim dostluğu hedef alan FETÖ'yle ortak mücadeleye kararlıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede küresel ve bölgesel konulara da değinildiğini aktararak, konuşmasını şöyle tamamladı: "Değerli dostum Mickoski ile Ukrayna ve Gazze başta olmak üzere küresel ve bölgesel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Ukrayna'da barışın tesisine yönelik sürdürülen müzakerelere desteğimizi vurguladık. Filistin'in işgalden kurtarılması hususunda iki devletli çözüm yönünde ortak irademizi teyit ettik. Yaptığımız görüşmeler ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum."

KUZEY MAKEDONYA BAŞBAKANI MİCKOSKİ: “TÜRKİYE, BİZİM EN ÖNEMLİ EKONOMİK VE TİCARİ DOSTUMUZDUR”

Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski de konuşmasında, Türkiye ve ülkesinin ortak kültürel bağları olduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmenin iki ülke arasındaki stratejik iş birliğinin tasdiki olduğuna işaret etti.

Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski, "Türkiye, bizim en önemli ekonomik ve ticari dostumuzdur. Diğer açıdan çok güçlü bir devlettir" dedi.

Türk firmalarının Kuzey Makedonya'da yaptıkları yatırımlara önem verdiklerini söyleyen Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski, "Çok büyük bir Türk şirketiyle beraber gaz açısından iş birliği yapıyoruz. Bir milyar dolara varan bir iş birliği yapıyoruz. Bunu vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski, iki ülkenin eğitim, kültür ve güvenlik açısından da iş birliği içinde olduğunu vurgulayarak, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Mekanizması'nın iki ülke arasındaki iş birlikleri için önemli bir adım olduğunu belirtti.

Basın toplantısı öncesi gerçekleştirilen imza töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski, iki ülke arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi kurulmasına ilişkin ortak siyasi bildiriyi imzaladı.

Çelik: Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma vakti

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T20:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Çelik: Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma vakti

Çelik: Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma vakti

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 08:00 pmFeb 28 2025, 08:00 pm

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:

DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN MÜHRÜ

Gazze'nin ve Gazze halkının Ramazan'ını tebrik ediyoruz. El kalbi sevgilerimizi iletiyoruz. Bugün siyasi tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan 28 Şubat'ın yıl dönümü. Hafızamızı tazeliyoruz ve milletin değerlerine karşı olan her türlü girişimi tarihin çöplüğüne gitmesini diliyoruz. Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımızı iletiyoruz. Bu belge cumhurbaşkanımızın başbakan olarak imzasını taşıyor. 28 Şubat'ı hayata geçiren, kurum kuruluşlar tarafından yürürlüğe konulanları bu imza ile bertaraf etmiştir. Bu imza milletin demokrasi mücadelesinin mührü aynı zamanda.

2005'DEKİ KONUŞMA TARİHİ

Dünden itibaren gündemdeki konu PKK'nın silah bırakması, feshi ve lağvedilmesi ile ilgili gündem. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemden itibaren milletimizin yasakların kalkması, vesayet tuzaklarının kaldırılmasında ortaya koyduğu iradenin sembolü olan konuşmaları vardır. Bunlardan biri Diyarbakır'daki konuşmasıdır. 12 Ağustos 2005'teki konuşmada Türkiye ne kadar İstanbul Konya ise o kadar Diyarbakır'dır; bu ülkenin her yerinin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu bu milletin bir parçasını değil hepsinin sorunudur demiştir. Bu tarihi bir konuşmadır. Burada Kürt sorunu bu milletin tamamının sorunudur ifadesi önemli ve stratejik ifadedir. bu ifade meselesi sadece etnik mesele olarak ele almamakta Türkiye'nin meselesi olduğunu ifade etmektedir. Cumhurbaşkanımız Kürt sorunu bizim sorunumuz demiştir ve yasakların kaldırılması için büyük mücadele vermiştir. Aynı şekilde bu mücadeleyi başörtüsünde de vermiştir, Alevi kardeşlerimizin sorunları için de bu meseleye tüm Türkiye'nin sorunu olarak bakmıştır. Bu çizginin devamı olarak yeni dönemde hedeflere ulaşacak eylem planının ana maddelerini açıklamıştır. Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatı demokrasinin yükseltilmesinin yaklaşımlarını barındırmaktadır. Kürt sorunu da başörtüsü sorunu da cumhurbaşkanımızın bu iradesi sayesinde çözüldü.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE'YE ULAŞMA ZAMANI

Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı, bütün Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı, bütün bu dalgayı göğüsleyecek yeni bir mesaj, davet, çağrı olarak ortaya çıkmıştır. Bunun esası terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır.

BÜTÜN UNSURLAR TESFİYE EDİLMELİ

Bu çerçevede Irak'taki ve Suriye'deki PKK terör örgütü tüm unsurlarıyla silah bırakmalı, kendisini feshetmelidir. Terör örgütü dediğimizde sadece Irak'taki değil Suriye'deki YPG/PKK'nın da tasfiyesi ifade edilmektedir.

KARDEŞLİK SİYASETİ

Farklı kimliklerde olmamız doğaldır, adlarımızın farklı olması doğaldır ancak hepimizin soy adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkmen, Kürt, Arap kardeşlerimiz üzerinde emperyalist proje ile terör örgütlerine iteklenmesine Türkiye müsaade etmeyecektir. Zeytin Dalı ve Barış Pınarı ile iradesini Türkiye ortaya koymuştur, gerekirse yine iradesini ortaya koyar. Kürt kardeşlerimize silah çekenler karşısında Türkiye Cumhuriyeti'ni bulacaktır. Alevi, Sünni, Dürzi, Nusayri, Kürt, Türk, Arap kardeşlerimize silah doğrultacak olanlar karşılarında Türkiye Cumhuriyeti ve onun kardeşlik siyaseti olacaktır.

PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL

Burada devletin nitelikleri ile ilgili bir pazarlık söz konusu değildir. bir al ver hiçbir şekilde söz konusu değildir. Devletlerin sert ve yumuşak güç unsurları vardır. Bütün güvenlik birimlerimiz Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini, vatandaşını korumak için mücadele etmektedir. Yumuşak güç olarak silah bırakma çağrısı sık sık yapılmaktadır. Bir çatışmada da terör örgütü üyelerine silah bırakma çağrısı yapılmaktadır. Terör örgütüne fesih çağrısı terörsüz Türkiye merceğinden değerlendirilmektedir bizim açımızdan.

SÜREÇ TAKİP EDİLECEK

Bütün bu süreç Cumhurbaşkanımızın talimatı ile devlet kurumları tarafından bu sürecin nasıl evrileceği hassas şekilde takip edilecektir. Bütün gelişmelere bakış açımız, 12 Ağustos 2005'te Diyarbakır'da ve tüm Türkiye'de olmak üzere tek vatan, tek bayrak tek millet ilkesi esasında olacaktır.

ÖZEL'E YANIT: BUNLARIN HEPSİ BOŞ

Geçmişimiz birdir, bugünümüz birdir, geleceğimiz, kaderimiz birdir diyoruz. Siyasi hayatımıza başladığımızdan beri sivil siyasetin üstünlüğünü korumaya devam ettik. kimse devlet aklının dışarıda kaldığını düşünmesin. Muhalefetten gelen eleştiriler de kalitesiz eleştirilerdir. İsrail ve ABD doğrultusunda gerçekleştiğini söylemek devletin aklına dönük bilgisizliklerinin tezahürüdür. Sayın Özel "bir kesimin öne çıktığını ifade etmiş, süreç şeffaf yönetilmiyor, şu şu kişiler tarafından yapılan çalışmalar var bunlar milletten saklanıyor" şeklinde. Cumhur ittifakı bir ve bütündür, çatlak yoktur. Sayın Özel konuşurken 'duydum' diye konuşuyor. Emekli diplomatların söylemlerini konuşuyor. Kendisi Cumhur İttifakı içinde çatlak olduğunu söylüyor. Bunların hepsi boştur. Türkiye Yüzyılı hedefleri içinde ortaya konulan iradeyi anlamadıklarını gösteriyor bunlar. Sayın Bahçeli'nin şer şebekelerini altüst edecek çağrısı, sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi bütün bunların cevabıdır.

TÜRKGÜN

Türkiye Halter Federasyonu Başkanı ve Başkan Vekili,Topçu’yu Ziyaret etti

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T19:14:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Türkiye Halter Federasyonu Başkanı ve Başkan Vekili,Topçu’yu Ziyaret etti

Türkiye Halter Federasyonu Başkanı ve Başkan Vekili,Topçu’yu Ziyaret etti

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 07:14 pmFeb 28 2025, 07:14 pm

Türkiye Halter Federasyonu’nun Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların desteğiyle alt yapısını dünya standartlarına ulaştırdığını söyleyen Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Talat Ünlü,Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’ya kabulü için teşekkür ederek yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Cumhurbaşkanımızın ve bakanımızın ilgi ve destekleri, alt yapısı dünya standartlarına ulaşan Türkiye Halter Federasyonu,artık yurtdışından takdirler almaktadır. 13-21 Nisan’da Moldova’nın başkenti Kişinev’de yapılacak Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası’nda sporcularımız,ülkemizi ve milletimizi madalyalarla gururlandıracak ve yine Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirlerine mazhar olacağız inşallah.” dedi.

TOPÇU ; BU ZİYARET BENİ 50 YIL GERİYE GÖTÜRDÜ

Sözlerine,bu ziyaretin kendisini 50 yıl geriye götürdüğünü ve çok mutlu olduğunu belirterek başlayan Yalçın Topçu; “Nazik ziyaretiniz için teşekkür ederim,milletimizin evine hoş geldiniz,sporun içinden gelen bir Cumhurbaşkanımızın olması,Türk sporu ve sporcuları için çok kıymetli bir avantaj ve son yıllarda yapılan spor tesisleri,altyapı yatırımları,uluslarası düzeyde alınan sonuçlarda bunu gösteriyor.

Bayrağımızı göndere çektirip,milli marşımızı söyleten ve ülkemizi layıkıyla temsil eden haltercilerimizi ve tüm sporcularımızı saygıyla selamlıyor,vefat eden sporcularımızı rahmetle ve minnetle anıyor,Moldova’da yapılacak şampiyonaya katılacak haltercilerimizede şimdiden başarılar diliyorum.

Bu vesile;27 Şubat 1948 de Makedonya’daki ‘Türk Varlığı’ nın serdengeçtileri olan ve Kominist Tito Rejimi tarafından şehid edilen ve ‘Yücelciler’ olarak bilinen, Şuayip Aziz İshak,Ali Abdurrahman Ali, Nazmi Ömer Yakup ve Âdem Ali Âdem’i,27 Şubat 2011 de vefat eden Eski Başbakanımız Milli Görüş Hareketinin Lideri Prof.Dr.Necmettin Erbakan Hocamızı,27 Şubat 2020 de İdlib’de Rusya destekli Esad Rejimi uçaklarının hava saldırısında şehid olan 36 Mehmed’imizi saygı,rahmet ve minnetle anıyor,yarin ilk teravih ve sahurla karşılayacağımız,rahmeti ile gelip,mağfireti ile devam edip,giderkende ebedi azaptan kurtuluşumuza vesile olacak Ramazan-ı Şeref'inde ülkemize,İslam alemine ve tüm insanlığa barış ve esenlik getirmesini diliyorum.

Ve 12 Eylül ve 28 Şubat mağduru olarak tarihimizin çöplüğüne milletçe attığımız darbeleri,darbecileri,destekçilerini kınıyor,milli iradeyi savunanları şükranla anıyorum.” dedi.

Devlet Bahçeli'den Öcalan'ın çağrısı sonrası ilk açıklama: 'Kutlu bir doğumun eşiğindeyiz'

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T18:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Devlet Bahçeli'den Öcalan'ın çağrısı sonrası ilk açıklama: 'Kutlu bir doğumun eşiğindeyiz'

Devlet Bahçeli'den Öcalan'ın çağrısı sonrası ilk açıklama: 'Kutlu bir doğumun eşiğindeyiz'

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 06:07 pmFeb 28 2025, 06:07 pm

MHP Genel Bahçeli Devlet Bahçeli'nin sağlık durumuna ilişkin iddialar sürerken, bazı kaynaklar Bahçeli'nin hayatını kaybettiğini ortaya atmıştı. Tedavisinin ardından ilk kez açıklamada bulunan Bahçeli, Ramazan ayını kutladı. Terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısı sonrası da ilk kez açıklamada bulunan Bahçeli'nin mesajı dikkat çekti.

Bahçeli, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

Onbir ayın sultanı, huzur ve bereket sunağı, rahmet ve mağfiret sağanağı Mübarek Ramazan ayına vasıl olmanın bahtiyarlığını hem milletçe hem de Türk-İslam âlemi olarak idrak ve ikmal ediyoruz.

Ramazan ayı dayanışmanın suru, yardımlaşmanın şuuru, birlik, dirlik ve kardeşliğin nurudur.

Günahlardan arınma, şeytani heveslerden korunma, yalan ve dedikodu salgınından kurtulma mevsimi hamd olsun gelip çatmıştır.

Ne mutlu bizlere ki, sahte ayrımcılıkların, yapay anlaşmazlıkların, cepheleşme ve yanlış anlamaların milli hayatımızdan tamamıyla sökülüp atılacağı kutlu bir dönemin eşiğindeyiz.

Sahurdan iftara kadar hep birlikte ifa ve icra edeceğimiz dua ve ibadetlerimizle oruçlarımızın hakkını vereceğimize yürekten inanıyorum.

Kem gözlere, kof sözlere, kötürüm niyetlere fırsat vermeden Ramazan ayının manevi güzelliklerini, hidayet ve hikmet dolu mükafatlarını barış ve beraberlik sınırları dahilinde doyasıya yaşamayı, adeta kana kana içmeyi bilhassa temenni ediyorum.

Salih amel, saf ve sahici ahlakın rehberliğinde yurdumun baştan ayağa sükûnet, suhulet ve kardeşlikle ihata edilmesi yegane dileğimdir.

Aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Ramazan ayını gönülden tebrik ediyor; dualarda buluşmayı, yapacağımız oruç ibadetinin kabulünü Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan…

Öcalan'ın çağrısında yanında bulunan üç kişinin kim olduğu ortaya çıktı

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T18:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Öcalan'ın çağrısında yanında bulunan üç kişinin kim olduğu ortaya çıktı

Öcalan'ın çağrısında yanında bulunan üç kişinin kim olduğu ortaya çıktı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 06:04 pmFeb 28 2025, 06:04 pm

DEM Parti İmralı heyeti, İmralı’ya gerçekleştirdikleri üçüncü ziyaretin ardından terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’ın 'PKK' çağrısını Türkçe ve Kürtçe olarak İstanbul'da yapılan bir basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
Heyette, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatımoğulları Oruç ve Tuncer Bakırhan, İstanbul Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Cengiz Çiçek, Van Milletvekili Pervin Buldan, eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Öcalan’ın avukatı Faik Özgür Erol bulunuyordu. Heyetin Öcalan ile İmralı'da çektiği fotoğraf, çağrı açıklanmadan önce ekrana yansıtıldı.

Fotoğraftaki 3 kişinin kim olduğu ve neden İmralı Adası'nda bulundukları merak konusu oldu. Karede, Öcalan ve İmralı Heyeti’nin yanı sıra, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş da yer aldı. Masanın en sağında oturan kişinin Hamili Yıldırım, Öcalan'ın hemen sağında ayakta duran kişinin Veysi Aktaş, hemen solunda ayakta duran kişinin ise Ömer Hayri Konar olduğu ortaya çıktı.

2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci kapsamında, İmralı’da 1999’dan beri bulunan Abdullah Öcalan’ın isteği ve onayıyla, farklı cezaevlerindeki beş PKK hükümlüsü yanına gönderilmişti.
Ömer Hayri Konar, Çetin Arkaş, Nasrullah Kuran, Sait Yıldırım ve Veysi Aktaş 2015’te İmralı’ya gönderildi. Sait Yıldırım gittikten kısa bir süre sonra kalp krizi geçirmesi nedeniyle Bursa Cezaevi’ne nakledildi. Yıldırım’ın yerine 15 Temmuz 2015’te Hamili Yıldırım İmralı Adası’na gönderilmişti.

HAMİLİ YILDIRIM
Hamili Yıldırım, 2004 yılında PKK’nin Hatay ve Akdeniz Bölge sorumlusu olarak yakalanmış, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmişti.

VEYSİ AKTAŞ
Veysi Aktaş, 2015’ten beri Öcalan ile birlikte İmralı’da tutuluyor. Aktaş, müebbet hapis cezası ile mahkum edilmiş durumda.

ÖMER HAYRİ KONAR
Ömer Hayri Konar, 23 yıldır tutuklu. 2000-2002 arası PKK’nin Ortadoğu yapılanmasında görev almış, Suriye’de yakalanarak Türkiye’ye teslim edilmişti.

cumhuriyet

Macaristan'da LGBT yürüyüşleri yasaklandı

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T18:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Macaristan'da LGBT yürüyüşleri yasaklandı

Macaristan'da LGBT yürüyüşleri yasaklandı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 06:00 pmFeb 28 2025, 06:00 pm

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Macar devlet radyosuna ulusal ve uluslararası gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dünyada en önemli unsurun aile olduğunu vurgulayan Orban, "Ailelerin bir arada kalması için yardımcı olmalıyız. Böylece çocuk sahibi olanların, olmayanlara göre daha kötü durumda olmamasını sağlamalıyız. Aile mantığı, yaptığımız düzenlemeleri organize edebileceğimiz diğer ilkedir" görüşünü paylaştı.

Çocukların korunması için yalnız eğitimin yeterli olmadığını, diğer alanlarda da bu mücadelenin yürütülmesi gerektiğini ifade eden Orban, her yıl düzenlenen LGBT yürüyüşlerinin yasaklanacağını belirterek, "Buna kısaca onur yürüyüşü (Pride) diyoruz. Artık böyle bir şey yok, bitti, zaten hiç var olmamalıydı" ifadesini kullandı.

MACARİSTAN'IN LGBT POLİTİKASI
Son beş yılda Macaristan, LGBT hakları konusunda önemli gelişmelere sahne oldu. Bu gelişmelerin büyük çoğunluğu hükümet politikaları ve toplumsal tartışmalar etrafında şekillendi.

Mayıs 2020’de, Macaristan Parlamentosu, yasal cinsiyet tanınmasını yasaklayan bir yasa çıkardı. Bu yasa, trans ve interseks bireylerin resmi belgelerde cinsiyetlerini değiştirmelerini imkansız hale getirdi. Aynı yılın Aralık 2020’de, anayasal bir değişiklik kabul edilerek aile kavramı bir erkek ve bir kadının birlikteliği olarak tanımlandı. Böylece, eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakkı kısıtlandı.

Haziran 2021’de, hükümet, okullarda, medyada ve reklamlarda eşcinsellik ve cinsiyet değişimi 'propagandasını' yasaklayan bir yasa çıkardı. Bu yasa, LGBT yanlısı kuruluşlar ve Avrupa Birliği tarafından eleştirildi.

Nisan 2022’de, hükümet LGBT haklarını kısıtlamaya yönelik politikasını pekiştirmek amacıyla bir referandum düzenledi. Bu referandum, genel seçimlerle aynı gün yapıldı. Ancak, yeterli katılım sağlanamadığı için geçersiz sayıldı.

Eylül 2024’te LGBT karşıtı açıklamalarıyla tanınan ve Başbakan Viktor Orbán’a yakın bir isim olan Katolik rahip Gergo Bese, eşcinsel ilişki yaşadığına dair görüntülerinin ortaya çıkmasıyla görevden alındı. Bu olay, hükümetin LGBT karşıtı söylemlerinin samimiyeti konusunda tartışmalara yol açtı.
cumhuriyet

2000 sonrası emeklilerin maaşlarına 1.500 TL eklenecek!

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T17:39:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 2000 sonrası emeklilerin maaşlarına 1.500 TL eklenecek!

2000 sonrası emeklilerin maaşlarına 1.500 TL eklenecek!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 05:39 pmFeb 28 2025, 05:39 pm

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün, geçtiğimiz günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu buluşmada, emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve taleplerini içeren 24 maddelik kapsamlı bir dosya Bakan Işıkhan’a sunuldu.

Dosyada en dikkat çeken konulardan biri, uzun süredir beklenen 2000 sonrası emekliler için intibak düzenlemesi oldu. İddiaya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda yeni bir çalışma başlatarak maaşlar arasındaki adaletsizliği gidermeye yönelik adımlar atmaya hazırlanıyor.

İNTİBAK YASASI GELİRSE MAAŞLAR NASIL ETKİLENECEK?

İntibak düzenlemesi hayata geçirilirse:

-Mevcut en düşük emekli maaşı: 14.469 TL
-Öngörülen intibak zammı sonrası maaş: 15.100 TL (+1.500 TL ek zam)

Bu düzenleme yalnızca 2000 sonrası emekli olanları kapsayacak. Daha önce 2000 öncesi emeklilere yönelik bir intibak yasası çıkarılmış ve maaşlara düzenleme getirilmişti. Ancak 2000 sonrası emekliler aynı haktan yararlanamamıştı.- KORKUSUZ

TEVFİK DİKER: Öcalan ve Genel Af...

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T17:34:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TEVFİK DİKER: Öcalan ve Genel Af...

TEVFİK DİKER: Öcalan ve Genel Af...

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 05:34 pmFeb 28 2025, 05:34 pm

Öcalan’ın açıklamasının okunmasından önce S.Süreyya Önder’in cezaevindeki teröristlere yönelik selam ve özgürlük vadeden sözleriyle cezaevlerindeki PKK'LI mahkumlara açık seçik af mesajı ve umudu verdi.

Anayasa ve yasalardan kaynaklanan haklarımı kamu adına kullanarak soruyorum.
Önder, bu kadar emin şekilde nasıl konuşabilmiştir?

Bu mesajdan sonra

Genel af söylentileri boş değil demek ki diyebilir miyiz?
Bana göre Genel Af için çalışıyorlar.
Ankara kulislerinde dünden beri en çok konuşulan konulardan biri de bu...

Ayrıca Öcalan’ın ev hapsi söz konusu mu?
Önce İmralı'da villa sonra Ankara'da veya yurt dışında yaşam iddiaları var.
Sorusuna kulislerde cevap aranıyor...

Öcalan'ın çağrısı: DEM Parti, üç ayrı toplantı kararı aldı

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T16:28:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Öcalan'ın çağrısı: DEM Parti, üç ayrı toplantı kararı aldı

Öcalan'ın çağrısı: DEM Parti, üç ayrı toplantı kararı aldı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 04:28 pmFeb 28 2025, 04:28 pm

DEM Parti yönetimi, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'silah bırakma ve örgütü feshetme' çağrısının ardından süreci değerlendirmek üzere bir araya gelecek.

Partinin yetkili kurulları gelişmeleri değerlendirmek üzere 2,3 ve 5 Mart tarihlerinde Ankara'da toplanacak.
Toplantılara ilişkin program şöyle:

2 Mart Pazar

10:00 – Parti Meclisi ve İl Eş Başkanları Toplantısı
Yer: Genel Merkez Binamız (BALGAT)

3 Mart Pazartesi

Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı
Yer: Genel Merkez Binamız (BÜKLÜM)

5 Mart Çarşamba

10:00 – Milletvekilleri ve Belediye Eş Başkanları Toplantısı
Yer: Genel Merkez Binamız (BALGAT)

ÖCALAN'IN ÇAĞRISI
Dün (27 Şubat) İmralı Adası’na giden DEM Parti heyeti, görüşmenin ardından İstanbul'da yaptıkları basın açıklamasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını okumuştu.

PKK lideri Öcalan, açıklamasında "Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim" ifadelerini kullanmıştı.

TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 23 bin, yoksulluk sınırı 75 bin lirayı aştı!

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T11:25:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 23 bin, yoksulluk sınırı 75 bin lirayı aştı!

TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 23 bin, yoksulluk sınırı 75 bin lirayı aştı!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 11:25 amFeb 28 2025, 11:25 am

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) şubat ayında 4 kişilik aile için açlık sınırını 23 bin 324 TL, yoksulluk sınırını 75 bin 973 TL olarak hesapladı.

TÜRK-İŞ'in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek için her ay yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın Şubat 2025 sonuçları açıklandı.
Hesaplamalara göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 23 bin 324 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 75 bin 973 TL'ye yükseldi.
Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 30 bin 206 TL oldu.

YILLIK GIDA ENFLASYONU YÜZDE 57,73
Verilere göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 5,39 oranında gerçekleşti.

On iki aylık değişim oranı yüzde 43,47 oldu.Yıllık ortalama artış ise yüzde 57,73 olarak gerçekleşti.

İmralı Heyeti'nin Öcalan'la yaptığı görüşmenin detayları ortaya çıktı

HABER MERKEZİ — 2025-02-28T10:22:00+03:00

www.artikacatring.com<"> İmralı Heyeti'nin Öcalan'la yaptığı görüşmenin detayları ortaya çıktı

İmralı Heyeti'nin Öcalan'la yaptığı görüşmenin detayları ortaya çıktı

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 28 2025, 10:22 amFeb 28 2025, 10:22 am

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda gerçekleştirdiği görüşmenin detayları ortaya çıktı.

MA'da yer alan habere göre, DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan ile tutuklu Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş tarafından karşılandı.

Heyet, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular tarafıbndan moralli ve sıcak bir şekilde karşılandı.
Daha sonra açıklamanın yapılacağı salona geçildi ve burada yapılacak çağrının içeriğine dair sohbet edildi.

ÇAĞRI METNİ OKUNDU VE KAYDA ALINDI
Ardından Öcalan'ın kendi el yazısıyla kaleme aldığı çağrıyı okuduğu ve çağrının 3 kamerayla çekildiği belirtildi.

Öcalan'ın çağrıyı okumasının ardından heyetle birlikte alkışladığı ifade edildi. Daha sonra Öcalan, heyetin tüm üyeleriyle hem toplu hem de tek tek fotoğraf çekti.

Ayrıca, heyet, Öcalan ve diğer tutuklular birlikte yemek yedi. Yemek sırasında da sürece ve çağrıya dair sohbet edildi.

GÖRÜNTÜ VERİLMEDİ
İmralı Heyeti üyeleri, ziyaret sonrası İmralı'da bulunan bir bahçede toplu fotoğraf çektirdi. Burada çağrıya dair çekilen fotoğraflar heyete teslim edildi. Ancak görüntü verilmedi.

Görüşme yaklaşık 4 saat devam etti ve heyet yeniden havayoluyla İstanbul'a geri döndü. -BİRGÜN

Sırp Cumhuriyeti Başkanı'na hapis cezası: Siyasi yasak getirildi

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T11:18:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sırp Cumhuriyeti Başkanı'na hapis cezası: Siyasi yasak getirildi

Sırp Cumhuriyeti Başkanı'na hapis cezası: Siyasi yasak getirildi

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 11:18 amFeb 27 2025, 11:18 am

Bosna Hersek Mahkemesi, ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin (RS) Başkanı Milorad Dodik'e 'Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) kararlarına saygı duymamak' suçundan 1 yıl hapis cezası verdi. Dodik'e 6 yıl siyasi yasak cezası da verildi.

AA'nın aktardığına göre, başkent Saraybosna'da gerçekleşen duruşmada Dodik'e karşı bir yıldan uzun süredir devam eden davanın kararı açıklandı. OHR kararlarına saygı duymamaktan suçlu bulunan Dodik'e 1 yıl hapis, 6 yıl da siyasi yasak cezası verildiği ifade edildi. Bosna Hersek'te ayrılıkçı söylemleriyle gündeme gelen ve ceza alması halinde RS'nin bağımsızlığını ilan edeceğini iddia eden Dodik ise kararın açıklandığı duruşma salonuna gelmedi. Dodik ile beraber aynı sebepten yargılanan RS Resmi Gazete Müdürü Milos Lukic ise suçsuz bulundu. Bu arada, Dodik'in kararın ardından temyize başvurabileceği de belirtildi.

Ne olmuştu?

RS Ulusal Meclisi (NSRS), Haziran 2023'te Yüksek Temsilci Christian Schmidt'in kararlarının entitenin Resmi Gazetesi'nde yayımlanmaması yönünde karar almıştı. Yüksek Temsilci Schmidt ise NSRS'nin bu kararını iptal ettiğini ve yürürlüğe girmeyeceğini açıklamış ancak Schmidt'in açıklamasına rağmen karar yürürlüğe girmişti.

Dodik ve Lukic hakkında Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) kararlarına saygı duymadıkları gerekçesiyle iddianame hazırlanmış ve kabul edilen iddianame kapsamında Dodik, 16 Aralık 2023 tarihinde ilk duruşması için mahkemeye gelmişti. -AA

Ali Bozan: “Depremin ikinci yılındayız, konutlar nerede?

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T10:54:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Ali Bozan: “Depremin ikinci yılındayız, konutlar nerede?

Ali Bozan: “Depremin ikinci yılındayız, konutlar nerede?

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 10:54 amFeb 27 2025, 10:54 am

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Adıyamanlı yurttaşların sorunlarını Meclis gündemine taşıdı, sorunların çözümü için çalışmaların hızlandırılması çağrısı yaptı.

“HALKTAN GELEN SORUNLARI ÜST ÜSTE KOYSAK ÜLKEDE BU SORUNLARIN ZİRVESİNİ GEÇECEK BİR DAĞ YOK”

Depremin felakete sebep olduğu illerde halkın mağduriyetinin sürdüğüne dikkat çeken Milletvekili Ali Bozan, şunları söyledi:

“Alt yapıdan üst yapıya kadar birçok sorun olduğu gibi duruyor. Deprem bölgelerinden bizlere birçok sorun geliyor. Halktan gelen sorunları üst üste koysak ülkede bu sorunların zirvesini geçecek bir dağ yok neredeyse.

Adıyaman’da da birçok sorun olduğu gibi duruyor. Adıyaman’da depremin etkileri halen ciddi anlamda hissedilmekte. Halk mağdur. Şehrin neredeyse yarısı konteyner kentlerde yaşıyor. Bu kışı nasıl geçirdiler anlamak mümkün değil. Depremin üzerinden 2 yıl geçti. Deprem konutları nerede? Konutlar ne zaman teslim edilecek?

Öte yandan şehrin yolları köstebek yuvasına dönmüş. Araç sahipleri veryansın ediyor.

Depremden birinci derecede etkilenen başta Maraş, Hatay ve Adıyaman olmak üzere tüm illerin sorunları bir an önce çözülmeli!”

Dinçer’den İklim Kanunu Tepkisi: “Paran Varsa Kirlet, Paran Kadar Kirlet!”

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T09:48:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Dinçer’den İklim Kanunu Tepkisi: “Paran Varsa Kirlet, Paran Kadar Kirlet!”

Dinçer’den İklim Kanunu Tepkisi: “Paran Varsa Kirlet, Paran Kadar Kirlet!”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 09:48 amFeb 27 2025, 09:48 am

Hem Doğayı Kirletecekler Hem de Rant Elde Edecekler

Karbon salınımının azaltılması ve hatta sıfıra indirilmesinin öneminin altını çizen Dinçer: “Bu kanun bir iklim kanunu olmasının ötesinde tamamen ticari kaygılarla hazırlanmıştır. Bu kanunla karbon alınıp satılabilen bir meta haline gelecektir. Karbon salınımı bir zenginleşme aracına çevrilecek, doğamızın ve havamızın kirletilmesinden rant elde edilecek. Bu haliyle sermayenin krizini çözmeyi amaçlayan bu teklifte Orman Kanunu, Su Kanunu, Kıyı Kanunu, Tarım Kanunu ve Mera Kanunu’nda düzenleme yapılmadan İklim Kriziyle mücadele edilemez. Tabi ki kalkınmalı ve büyümeliyiz. Ancak doğamızı büyüme için feda edemeyiz. Büyüme, vahşi kapitalizmin doğamızı katletmesi demek değildir. Küçük bir azınlığın zenginleşmesi adına doğamızın ranta kurban edilmesi değildir. Yeşil kalkınma için yenilenebilir enerji kaynakları bugün en önemli gündemimiz olmalıdır.” dedi.

Kirlilik Piyasalaşıyor

Teklif metninde Karbon salınımının en temel nedeni olan fosil yakıtların kullanılmasının sonlandırılmasına, yutak alanlarının korunmasına ve artırılmasına yönelik hiçbir düzenlemenin olmadığını söyleyen Dinçer şunları söyledi: “İklim Kanunu şirketlere karbon ticareti yapma fırsatı yaratmak değil; fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırmayı, doğayı korumayı ve halkın sağlığını güvence altına alan şekilde oluşturulmalıdır.38 üyeli OECD ülkesi arasında Türkiye, kömürden çıkış tarihi veremeyen tek ülkedir. Kalan üyelerin birçoğu kömür kullanımını yüzde 30 ila 95 oranında azaltıp, alternatif enerji kaynaklarına yönelmişlerdir. Kömürden kademeli olarak vazgeçelim ancak Adil Geçiş mekanizmalarını da kurarak, bu sektörlerde çalışan emekçilerimizin geleceğini de garanti altına alalım. Kanunda bu tanımlanmış ama bununla ilgili gerekli mekanizmayı ortaya konmamış. Havamız kirli, suyumuz kirli, toprağımız kirli ve en önemlisi geleceğimiz kömür dumanına boğulmuş durumda! Bu kanun bırakın termik santralleri kapatmayı, kirliliği piyasalaştırma kanunudur.”

ŞEHİRLİOĞLU: ÜMİT ÖZDAĞ NEDEN REHİN ALINDI?

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T08:33:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ŞEHİRLİOĞLU: ÜMİT ÖZDAĞ NEDEN REHİN ALINDI?

ŞEHİRLİOĞLU: ÜMİT ÖZDAĞ NEDEN REHİN ALINDI?

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 08:33 amFeb 27 2025, 08:33 am

Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu: “Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ en azılı teröristlerin, çete reislerinin yatırıldığı Silivri’de, her ziyaretçinin ardından defalarca aranmaktan bıkmış durumda. Geceleri rehin tutulduğu hücrenin kapısının altından gelen soğuk nedeniyle de sıkıntılı zamanlar geçirebiliyor ama tüm bunlara rağmen dimdik ayakta. Silivri’de rehin olarak kaldığı her günü şehitlerimiz ve gazilerimiz için bir saygı duruşu olarak görüyor zira. Biz de Zafer Partisi olarak her bir üyesiyle, gönül vermiş seçmeniyle dimdik ayaktayız.

Şimdi, bu sürecin işleyişine bakalım ve yaşanan hukuksuz, usulsüz, teamüllere aykırı bir biçimde gerçekleştirilen tutuklama sürecini kısaca bir kez daha gözden geçirelim. Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı bir konuşmayı, Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ, Antalya’da kamusal tartışma kapsamında eleştirmiştir. Bu eleştiride hiçbir hakaret olmamasına ve üstelik AKP Genel Başkanı sıfatına verilmiş bir cevap olmasına rağmen Başkanımız hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştır.

Böyle bir suç unsuru olmadığı halde bir soruşturma açılacaksa bile bu soruşturmanın suçun işlendiği iddia edilen yer olan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılması gerekirken, her nedense bu soruşturma konuşmanın üzerinde 24 saat bile geçmeden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılmıştır. En sonunda mahkeme, yetkisizlik kararı alarak dosyayı Antalya Savcılığına göndermiştir.

Resmi polislerle korunan Genel Başkanımız, Ankara’da bir restoranda yemek yerken, sorumluluk sınırlarını aşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ettiği iddiası ile adeta bir terör zanlısı gibi, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınmış, evinden ilaçlarını dahi almasına izin verilmeden, İstanbul’a 190 km hızla giden bir arabanın içinde sevk edilmiştir.

Yürütülen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasına dair yetkisiz soruşturma, başka bir soruşturma numarası alınıp birleştirme kararı alınmadan, yine yetkisiz ve usule aykırı şekilde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlaması ile genişletilmiştir.

Bu kapsamda Genel Başkanımızın geçmişe dönük X paylaşımları incelenmiş, toplam 11 paylaşımında suç unsuru olduğu ve hatta soruşturması sona eren “Kayseri olaylarına” neden olduğu, yine imzasız “kağıt parçası” niteliğinde sözde bir rapor ile partimizin eski il başkanı, iki eski üyesi ile bir müzahir kişinin Kayseri olayları nedeniyle soruşturma geçirdiği iddia edilmiştir.

Kayseri’deki olaylarda binden fazla kişi soruşturma geçirmiş, tutuklanan ya da adli kontrolle serbest bırakılan kişiler içinde bir tane Zafer Partili olmamıştır. Eski il başkanı ve üyeler ise Kayseri olayları nedeniyle değil, sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturma geçirmiş, hepsi takipsizlikle sonuçlanmıştır.

Genel Başkanımız hakkında gerek suç unsuru bulunmayan Antalya konuşması ve gerekse Kayseri olayları ile hiçbir bağı olmayan X paylaşımları nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; yetkisiz şekilde soruşturma başlatılması, ölçüsüz şekilde gözaltı kararı alınması, usule aykırı olarak soruşturmanın genişletilmesi, geçmişte detaylı şekilde soruşturulmuş “Kayseri olayları” ile hiçbir somut delil ve illiyet bağı olmadığı halde, bağlantı varmış gibi hareket edilerek gerekçesiz şekilde, kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunmadığı halde tutuklanması hukuka ve temel insan hakları ilkelerine aykırıdır.

Bu durumun altını çizdikten sonra şimdi tüm bu hukuksuzluklar neden yapıldı ona bakalım biraz da… Aslında iktidarın bu tutuklamadan iki ana hedefi vardı bence…

İlk ve en bekledikleri hedef, Başkanımızı tutukladıklarında dağılacağımızı ummalarıydı. Korkacağımızı, yılacağımızı umdular ama yanıldıklarını daha ilk gece Divan Kurulumuzun kararlı duruşundan, Vatan Emniyet’in önündeki kalabalıktan anladılar. Genel İdare Kurulu üyelerimizin mücadelesinden, il ve ilçe teşkilatlarımızın tüm hukuksuz uygulamalara rağmen korkusuzca sahada olmasından anladılar.

Başkanımızın aramızda olmamasına rağmen gerçekleştirdiğimiz 4 coşkulu mitingden anladılar. Genel Merkez personelinin Başkanlarını sahiplenişine şaşırdıklarına, sosyal medya ekibimizin çabasından dudaklarının uçukladığına hiç şüphem yok. Hele ki Silivri kapılarında, kışın bu soğuğunda çadırları sökülmüş partililerimizin varlığından paniğe kapıldılar.

Olmadı, Zafer Partisi dağılmadı aksine bu krizden daha da güçlenerek çıktı. Ben bu vesile ile partimizin her bir üyesine, parti üyemiz olmadığı halde destek veren tüm herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Ancak iktidarın tek hesabı partimizin dağılması değildi. Onlar partimizin dağılması amacı dışında ikinci bir şey daha umuyorlardı. İkinci açılım sürecinin ve Türkiye’nin felaket gündeminin üzerine örtmek.

Bebek katili rahatça dışarı çıksın, 15 Şubat’ta rahatça istediği açıklamayı yapsın, kolayca Anayasa değiştirilsin, ülkemiz federasyonlara ayrılsın diye Başkanımız şu anda Silivri’de rehin. Olmadı, bunu da yapamadılar çünkü Başkanımızın rehin alınmasıyla birlikte artan muhalefet bilinci iktidarı iyice köşeye sıkıştırmış durumda. Şimdi milletvekili transferleri ve yarattıkları korku iklimiyle amaçlarına ulaşmak istiyorlar ama başaramayacaklar. Türk Milleti ve Zafer Partisi buna asla izin vermeyecek.

Şimdi bir kere daha gözden geçirelim. Ümit Özdağ neden rehin alındı. Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçisiyiz dediği için rehin alındı. Anayasanın ilk 4 maddesi ve 66. maddesi değiştirilemez dediği için rehin alındı. Üniter devlet yapısı bozulamaz dediği için rehin alındı.

Ülkede sayıları 13 milyonu bulan sığınmacı ve kaçağın ülke ekonomisine verdiği zarar, onlara hukuksuz verilen vatandaşlıklar, çoğalma hızları, işledikleri suçlar konuşulmasın diye Ümit Özdağ rehin alındı. Emekli maaşlarının fakirlik sınırının altında olduğu duyulmasın, emeklilerin dertleri konu edilmesin diye Ümit Özdağ rehin alındı.

İşçinin maaşının fakirlik sınırının altında olduğu söylenmesin, yatağına aç giren çocuklar konuşulmasın diye Ümit Özdağ rehin alındı. Gençlerin gelecek hayallerinin yok edildiği, artık tek hayalin bir şekilde yurtdışında yaşamak olduğu gözlerden uzak tutulsun diye Ümit Özdağ rehin alındı. Kadınlar sokaklarda gece 2’de bile güvenle gezebilecek bir ülke yaratacağız dediği için, kadınların ve çocuklarımızın yaşadığı alçaklıklara dikkat çektiği için Ümit Özdağ rehin alındı.

Üniversite öğrencilerine tek kişilik odaların olduğu modern yurt odaları ve asgari ücretin yarısı kadar burs vaat ettiği için Ümit Özdağ rehin alındı. Çocuklarımız ve torunlarımızın geleceğinden duyduğu endişeyi her ortamda dile getirdiği için Ümit Özdağ rehin alındı. Elek haline gelmiş hudutlarımızın halini gözler önüne serdiği için, yeniden hudutlarımıza mayın döşeyelim dediği için Ümit Özdağ Rehin alındı.

Eğitim sistemini tarikat ve cemaatlerin ele geçirmesine karşı durduğu için, çocuklarımızın yalan yanlış bilgilerle zihinleri kirlenmesin dediği için Ümit Özdağ rehin alındı.

Çökmüş sağlık sistemini, şehir hastanelerinin hantal yapısını, şehir merkezlerindeki hastanelerin, sağlık ocaklarının, hıfzıssıhhanın, asker hastanelerinin, GATA’nın kapatılmasını eleştirdiği için Ümit Özdağ rehin alındı. Askeri okullar bir an önce açılsın, TSK tarikat ve cemaatlerden arındırılsın dediği için Ümit Özdağ rehin alındı.

Tüketim ekonomisi son bulsun dediği ve üretim ve kalkınma ekonomisini savunduğu için Ümit Özdağ rehin alındı. Daha birçok sebep var Ümit Özdağ’ın rehin alınması için ama tek gerçek şu ki iktidara en sert muhalefeti miting alanlarına taşıdığı için, Atatürk’ten taviz vermediği için Ümit Özdağ rehin alındı.

Biz bu esaretin en kısa zamanda son bulmasını, haksız hukuksuz tutuklanan, Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz.

Buradan iktidara sesleniyorum: Siz ne yaparsanız yapın, ister hukuku ister kolluk kuvvetlerinizi sırtımızda sopa gibi kullanın fark etmez bizler dimdik ayaktayız ve sizin bu iktidarınızın sonlandığını görmeden, hukuk çerçevesinde bugün bu hukuksuzlukları yapanların yargılandığını görmeden uyumak bize haram.

Tüm bu günler geçecek elbet, işte o zaman bahar çiçekleri açacak ülkemin yaylalarında…

Ne mutlu Türk’üm diyene.”

MEDYA SEKTÖRÜNE YENİ NESİL BAKIŞ AÇISI; Haber 324!

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T08:19:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MEDYA SEKTÖRÜNE YENİ NESİL BAKIŞ AÇISI; Haber 324!

MEDYA SEKTÖRÜNE YENİ NESİL BAKIŞ AÇISI; Haber 324!

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 08:19 amFeb 27 2025, 08:19 am

İşte o medya kuruluşu; Haber 324!

Çeyrek Asırdır Medya Sektörünün Bölgedeki Öncülerinden Olan 324 Medya Prodüksiyon’un Sahibi Ramazan Keskin Tarafından Mersin’de kurulan Haber324.com, geride bıraktığımız yıllarda kendisini sadece bir haber kanalı olarak değil, aynı zamanda bir siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümü mezunu Haber324’ün Genel Yayın Yönetmeni Umut Can Keskin’in vizyoner bakış açısıyla yaptığı çeşitli gündem,ekonomi,sanayi ve eğitim programları ile de kanala farklı bir bakış açısı getiriyor.

Haber324.com; en güncel gelişmeleri, yerel haberleri, kültürel etkinlikleri, spor aktivitelerini ve sosyal yaşamı kapsamlı bir şekilde sunan bir haber sitesidir. Her yaştan kullanıcıya hitap eden dinamik yapısı ile bölgedeki tüm önemli olayları anlık olarak takip edebilir, çeşitli kategorilerdeki içeriklere tüm sosyal medya hesaplarından aşağıdaki linklere kolayca ulaşabilir ve takip edebilirsiniz.

İnstagram: haber324mersin

https://www.instagram.com/haber324mersin/

x: haber324mersin

https://x.com/haber324mersin

facebook: haber 324

https://www.facebook.com/profile.php?id=61563280901113

youtube: haber 324

https://www.youtube.com/@haber324

Takip Etmeniz Dileğiyle.

ASELSAN'ın geçen yıl net karı 15,2 milyar lira oldu

HABER MERKEZİ — 2025-02-27T07:14:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ASELSAN'ın geçen yıl net karı 15,2 milyar lira oldu

ASELSAN'ın geçen yıl net karı 15,2 milyar lira oldu

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 27 2025, 07:14 amFeb 27 2025, 07:14 am

Buna göre, şirketin yıllık cirosu geçen yıl 2023'e kıyasla yüzde 13 büyüyerek 120 milyar liraya ulaştı.

Aynı dönemde Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karı (FAVÖK) yüzde 22'den yüzde 25 seviyesine yükselen ASELSAN'ın net kar marjı da yüzde 10'dan yüzde 13'e çıkarak 15,2 milyar lira olarak gerçekleşti.

ASELSAN, bir önceki yıla göre yüzde 67 artışla 508 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Geçen yıl 2023'e göre yüzde 32 artışla 6,5 milyar dolarlık yeni sözleşme imzalayan şirket, bakiye siparişlerini de aynı dönemde yüzde 28 artırarak 14 milyar dolara çıkarttı.

Yeni imzalanan ihracat sözleşmeleri ise yüzde 70 artışla 1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu seviyeler tarihsel zirveler olarak kaydedildi.

Sabit yatırımlara ayrılan kaynak arttı

ASELSAN'ın geçen yıl kişi başına cirosu yüzde 9 artış gösterdi.

Millileştirilen ürünler, yabancı muadillerine göre ortalama yüzde 22 maliyet avantajı getirdi.

ASELSAN müşteri çeşitlendirme stratejisini başarıyla sürdürdü. 2020 ile kıyaslandığında sözleşme imzalanan yurt içi müşteri sayısı 180'den 394'e, yurt dışı müşteri sayısı 47'den 76'ya ulaştı.

Geçmiş dönemlerde, sabit yatırımlarına yıllık ortalama 100 milyon dolar kaynak ayıran ASELSAN, bu alanlardaki kaynağını ortalama 250 milyon dolar seviyesine taşıdı.

Şirketin öz kaynakları ile yapılan AR-GE'nin gelirlerine oranı yüzde 7 seviyesinde gerçekleşti, finansman giderleri de bir önceki yıla göre yüzde 45 azaldı.

Söz konusu rakamlarla ASELSAN'ın 50. yılını rekorlarla karşıladığı görüldü.

"31 ürün için ilk defa ihracat sözleşmesi imzaladık"

Açıklamada görüşlerine yer verilen ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, finansal sonuçların da ortaya koyduğu gibi, istikrarlı bir şekilde büyüdüklerinin altını çizdi.

İhracatı, ASELSAN'da herkesin bir numaralı gündemi olarak belirlediklerini vurgulayan Akyol, "Yurt dışında faaliyet gösterdiğimiz ülke sayısını 20'ye çıkardık. 7 ülke ile ilk defa ihracat sözleşmesi imzaladık. 31 ürünümüzün ilk ihracat sözleşmelerini imzaladık. Alanında dünyanın en iyi kamerası olan ASELFLIR – 500, sadece bir yıl içinde, 16 ülke bizden ASELFLIR – 500 talep etti. Türk savunma sanayinin de bir yılda en fazla ülkeden talep gören ürünü oldu." ifadelerini kullandı.

Akyol, 2024'te 29 yeni ürünün envantere girdiğini belirterek, KORKUT, HİSAR ve SİPER, ALP 300-G ve ALP 100-G, MARLİN, DÜFAS ve TOLUN'dan örnekler verdi.

Gelirler yeni yatırımlara dönüşüyor

Avrupa'da üretim kapasiteleri ve altyapı yetersizlikleriyle ilgili tartışmaların yapıldığı bir dönemde şirket olarak yatırım harcamalarımızı kararlılıkla artırdıklarını kaydeden Akyol, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gelirlerimizin önemli bir kısmını seri üretim kapasitemizi artıracak yatırımlara aktarıyoruz. Bu kapsamda yaklaşık 40 milyon dolarlık Elektro-Optik Flir Üretim Tesisi Yatırımı ile 50 milyon dolarlık Radar Entegrasyon Merkezi'ni devreye almış ve önemli bir kapasite artışı sağlamış durumdayız. Seri üretim altyapısına yönelik yatırımlarımızın yanı sıra AR-GE yatırımlarımız da büyümeye devam ediyor. Türkiye'nin en fazla AR-GE projesi yürüten şirketiyiz. ASELSAN'ın en önemli gücü insan kaynağı. Türkiye'nin en nitelikli kadrosuyla çalışıyoruz. Bu nitelikli kadroyu daha da nitelikli hale getirmek için çalışıyoruz. Bizi sevindiren bir başka gelişme de yurt dışında yaşayan ve ASELSAN'a dönüş yapmak isteyen mühendislerin sayısının 4 kattan fazla artış yapması oldu."

"Hedefimiz 2030'da ilk 30'a girmek"

Akyol, geçen yıl, dünyanın en büyük savunma sanayi şirketlerinin yer aldığı listede 5 sıra birden atlayarak 42'nci sıraya yükseldiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dünyanın en hızlı büyüyen 10 savunma sanayi şirketinden biri olduk. Dünya savunma liginde daha da önemli bir oyuncu olmak adına kapsamlı bir Dönüşüm Programı yürütüyoruz. aselsaneXt ismini verdiğimiz bu programın altında insan, süreç, teknoloji, üretim ve iş geliştirme odaklı 5 ana proje yürütüyoruz. aselsaneXt'in olumlu etkilerini ilk yılında görmeye başladık. Vizyonumuz, 2030 sonunda dünyanın en büyük 30 savunma sanayi şirketinden biri olmak. 2024 finansal sonuçlarımız, bu vizyonu hayata geçireceğimizin işaretlerini fazlasıyla vermiştir." - AA

Cezaevlerinde bazı suçlulara tahliye yolu açılıyor

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T15:07:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Cezaevlerinde bazı suçlulara tahliye yolu açılıyor

Cezaevlerinde bazı suçlulara tahliye yolu açılıyor

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 03:07 pmFeb 26 2025, 03:07 pm

AKP ve Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yargı paketi, ceza infaz sisteminde önemli değişiklikler içeriyor. Mevcut düzenlemede herhangi bir iyi hâl indirimi uygulanmayan mükerre

Cezaevlerindeki Yükü Azaltacak Yeni Düzenleme

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) mevcut hükümlere göre, mükerrer suç işleyenler şartlı salıverme ve denetimli serbestlikten yararlanamıyor. Ancak diğer suçlar için ceza infazında belirli indirimler uygulanıyor. Yeni yargı paketiyle birlikte, suçluların rehabilite edilmesi ve topluma yeniden kazandırılması hedeflenerek, mükerrer suçlulara da belirli bir iyi hâl indirimi uygulanması öngörülüyor.

AKP kaynakları, mevcut sistemin adaletsiz sonuçlar doğurduğunu ve iyi hâl teşvikinin mahkûmlar üzerinde olumlu etkileri olacağını belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Tüm suçlarda belirli infaz indirimleri uygulanırken, mükerrer suçlar için böyle bir teşvik olmaması eleştiriliyor. Amaç, suçluların topluma kazandırılmasıdır. Ancak şu an mükerrer suçtan içeride olan biri, iyi hâl sergilediğinde bile bir ödül veya teşvik alamıyor. Bu da mahkûmların cezaevinde daha fazla sorun çıkarmasına neden olabiliyor. Yeni düzenlemeyle, iyi hâlli mahkûmların belirli bir oranda indirimden yararlanması sağlanacak."

Yeni İnfaz Sistemi Nasıl İşleyecek?

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni düzenlemeye göre, mükerrer suç işleyenlerin cezaevinde kalma süresi 4/4 yerine 4/3 olacak. Yani, mahkûmlar aldıkları cezanın tamamını değil, dörtte üçünü cezaevinde çektikten sonra şartlı salıverme ile tahliye edilebilecek.

Örneğin:

10 yıl ceza alan bir mahkûm, mevcut sistemde 10 yıl boyunca cezaevinde kalırken, yeni düzenlemeyle bu süre 7,5 yıla düşecek.

Kalan 2,5 yıl ise denetimli serbestlik kapsamında dışarıda infaz edilecek.

MHP Düzenlemeye Destek Veriyor

Yeni düzenleme, ceza infaz sistemindeki dengesizlikleri gidermeyi hedeflerken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de bu değişikliğe destek veriyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, mevcut sistemin mükerrer suçlular için orantısız bir cezalandırma süreci doğurduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

"Terör suçlularına infazın 3/4 oranında uygulandığı bir sistemde, mükerrer suç işleyenlere 4/4 uygulanması adil değildir. Yeni düzenleme ile bu dengesizlik giderilecek."

AK Parti kaynakları, düzenlemenin muhalefet partileriyle de müzakere edileceğini ve Meclis’te ortak önerge ile gündeme getirileceğini belirtti.

Tüm Mahkûmlar Kapsamda Olmayacak

Düzenleme, cezaevlerinde iyi hâl sergileyen mahkûmları kapsayacak. Ancak tüm mükerrer suçlular otomatik olarak bu haktan yararlanamayacak.

Şartlı salıverilme süresi geldiğinde, mahkûmun durumu İdare ve Gözlem Kurulu tarafından değerlendirilecek. Kurul, hükümlünün:

Cezaevi kurallarına uyup uymadığı,

İyileştirme programlarına katılımı,

Tekrar suç işleme riski taşıyıp taşımadığı,

Mağdura veya başkalarına zarar verme ihtimali,

İşlediği suçtan dolayı pişmanlık duyup duymadığı gibi kriterleri dikkate alacak.

Bu kriterleri karşılayan mahkûmlar, ceza sürelerinin dörtte üçünü tamamladıktan sonra şartlı salıvermeden yararlanabilecek. Ancak, olumsuz değerlendirme alanlar cezaevinde kalmaya devam edecek.

Hangi Suçlar Kapsamda?

CMK’da basit yargılama usulleri, adli para cezası veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar için uygulanıyor. Yeni düzenleme kapsamında, bu tür basit suçları tekrarlayan mahkûmlar için infaz süreleri değişecek.

Bu suçlar arasında:

Basit yaralama,

Hakaret,

Tehdit gibi suçlar bulunuyor.

Ancak, ağır suçlar ve toplum güvenliğini tehdit eden suçlar bu kapsamda değerlendirilmeyecek.

Cezaevlerinde Yeni Dönem Başlıyor

Yeni düzenleme ile cezaevlerinde rehabilitasyon ve iyi hâl teşviki güçlendirilecek. AK Parti ve Adalet Bakanlığı yetkilileri, infaz sürelerindeki orantısızlıkları gidermek için adım attıklarını belirterek, bu düzenlemenin sadece mahkûmlar için değil, cezaevi yönetimi açısından da olumlu sonuçlar doğuracağını ifade etti.- SÖZCÜ GAZETESİ

Sudan'da askeri uçak yerleşim yerine düştü: 46 ölü

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T14:13:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Sudan'da askeri uçak yerleşim yerine düştü: 46 ölü

Sudan'da askeri uçak yerleşim yerine düştü: 46 ölü

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 02:13 pmFeb 26 2025, 02:13 pm

Sudan ordusuna ait askeri bir uçağın Omdurman kentindeki askeri havalimanı yakınlarındaki yerleşim yerine düşmesi sonucu 46 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Askeri kaynaklar, ölenlerin arasında üst düzey bir komutanın da olduğunu söyledi.

Reuters haber ajansının aktardığına göre, kaza, 25 Şubat Salı günü geç saatlerde, kentin kuzeyindeki Wadi Sayidna askeri havalimanı yakınlarında yaşandı. Sudan ordusu, uçağın düşmesi sonucu çok sayıda askeri personelin ve sivilin öldüğünü açıkladı. Ordunun açıklamasında olaya dair başka detay verilmedi. Askeri kaynaklara göre ise uçak kazasının büyük olasılıkla teknik sebeplerle yaşandığı düşünülüyor. Hartum devlet medya ofisi, uçağın düşmesi sonucu 10 kişinin de yaralandığı bilgisini verdi.

Askeri kaynakların verdiği bilgilere göre, daha önce başkent Hartum'da ordu komutanlığı görevinde bulunmuş olan üst düzey komutan Tümgeneral Bahr Ahmed de ölenler arasında.

(REUTERS)

Lütfü Savaş'ın yeni işi belli oldu

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T13:10:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Lütfü Savaş'ın yeni işi belli oldu

Lütfü Savaş'ın yeni işi belli oldu

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 01:10 pmFeb 26 2025, 01:10 pm

CHP'nin 38’inci Olağan Kurultayı'nın 'şaibeli olduğu' iddiasıyla dava açan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın Üsküdar Üniversitesi'nde çalışmaya başladığı öğrenildi. Üsküdar Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi'nin akademik kadrosunda Savaş'ın kısa özgeçmişi de yer aldı.

AK Parti, milletvekili sayısını 272'ye yükseltti

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T13:02:00+03:00

www.artikacatring.com<"> AK Parti, milletvekili sayısını 272'ye yükseltti

AK Parti, milletvekili sayısını 272'ye yükseltti

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 01:02 pmFeb 26 2025, 01:02 pm

AK Parti, 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından milletvekili sayısını artıran tek parti oldu. Seçimde, Meclis'te 268 milletvekiliyle temsil hakkı elde eden AK Parti'nin sandalye sayısı, farklı partilerden katılımlarla 272'ye yükseldi. AK Parti'ye son olarak Gelecek Partisinden istifa eden Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, Bağımsız İstanbul Milletvekili Mehmet Selim Ensarioğlu ve Bağımsız Konya Milletvekili Ünal Karaman katıldı. Öte yandan AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'nde Karaman ve Ensarioğlu'nun AK Parti'ye katılımıyla, Meclis'teki bağımsız milletvekili sayısı 10'a geriledi.

TBMM'de partilere göre sandalye dağılımı şöyle:

AK Parti: 272

CHP: 133

DEM Parti: 57

MHP: 47

İYİ Parti: 28

Yeni Yol Partisi: 24

Bağımsız: 10

HÜDA PAR: 4

Yeniden Refah Partisi: 4

Türkiye İşçi Partisi: 3

Demokratik Bölgeler Partisi: 2

Gelecek Partisi: 2

Emek Partisi: 2

Demokrasi ve Atılım Partisi: 2

Saadet Partisi: 1

Demokratik Sol Parti: 1

Demokrat Parti: 1

Seçim sonuçları

28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarına göre, toplam 19 milyon 392 bin 462 oyla AK Parti'nin milletvekili sayısı 268 olmuştu. CHP 13 milyon 802 bin 183 oyla 169, MHP 5 milyon 484 bin 820 oyla 50, İYİ Parti 5 milyon 275 bin 981 oyla 43, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi 4 milyon 803 bin 922 oyla 61, Yeniden Refah Partisi 1 milyon 527 bin 48 oyla 5, Türkiye İşçi Partisi 956 bin 57 oyla 4 sandalyeyle temsil hakkı elde etmişti.

Yerlikaya: Gazzelilere yardım götürmek için seferber olduk

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T12:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Yerlikaya: Gazzelilere yardım götürmek için seferber olduk

Yerlikaya: Gazzelilere yardım götürmek için seferber olduk

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 12:00 pmFeb 26 2025, 12:00 pm

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, AFAD Genel Merkezi’nde "Gazze İçin El Ele Yardım" kampanyası lansmanında konuştu. İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Güneş her sabah yeniden doğuyorsa Gazze'de de yeni güneşler doğmaya devam edecek. İsrail'in her türlü gaddarlığına ve saldırılarına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı, Gazze'ye sahip çıkmaya devam edecek. Kudüs'ün her bir taşında, Gazze'nin her bir sokağında Ramallah'ın her bir köyünde zulme boyun eğmeyen güçlü bir irade vardır. 85 milyonun duası, aziz milletimizin haykırışı vardır. Çanakkale'de şehitleri bulunan Filistinlilerin davası bizim davamızdır. Filistin'in özgürlüğü insanlık onurunun yeniden inşasıdır. Bizim dinimiz cömertliği, paylaşmayı emretmiştir. Köklü tarihimiz mazluma kol kanat germenin en güzel örnekleriyle doludur. Bugün de aynı inançla Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.

"FİLİSTİN'İN HER ZAMAN YANINDAYIZ"

Filistin'de öyle bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız ki saldırılarda 65 bini aşkın sivil şehit oldu. 112 bin kardeşimiz yaralandı. 2 milyon Gazzeli doğduğu topraklardan edildi. Gazze'de soykırım başladığından itibaren AFAD başkanlığımız insani faaliyetlerini büyük bir seferberlikle sürdürüyor. Mazlum Filistin halkına insani yardım malzemelerini ulaştırmak için MSB ile bir hava köprüsü oluşturduk. 15 iyilik gemisini Gazze'ye yolladık. 8 sahra hastanesi kurduk. 53 ambulans aracı gönderdik. 25 bin aşkın çadırı Gazze'ye gönderdik.

Bütün çabamız vatandaşlarını müdafaa eden, zulme baş eğmeyen Filistinli kardeşlerimize destek olmaktır. STK'larımız ise bu çabalarımızın en büyük paydaşıdır. Devletimiz Filistinli kardeşlerimizin yaralarını sarmak için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Şimdiden AFAD koordinasyonumuzla 'Gazze için el ele yardım' kampanyasıyla yüreklere umut olacağız. - TÜRKGÜN GAZETESİ

GÖKTAŞ’IN MİSAFİRLERİ GÜNDEME DAMGASINI VURDU

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T11:50:00+03:00

www.artikacatring.com<"> GÖKTAŞ’IN MİSAFİRLERİ GÜNDEME DAMGASINI VURDU

GÖKTAŞ’IN MİSAFİRLERİ GÜNDEME DAMGASINI VURDU

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 11:50 amFeb 26 2025, 11:50 am

Yıllarını MERSİN sevdası için harcayan ve bu uğurda büyük gayret ve emek sarf eden Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Niyazi Altun, Vakti ile Çocuk esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden emekli müşavir, STK önderi Ahmet Tokdemir, İş insanı ve STK önderi Alattin Saraç, Duayen gazeteci Mustafa Göktaş’ı makamında nezaket ziyaretinde bulundular.

Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi, Siyaset dünyasının saygın ismi Niyazi Altun, Göktaş’a hitaben, huzurda, “Değerli üstadım. Sizin engin tecrübeleriniz, bilgi ve birikiminiz bizlere ışık olmuştur. Gerek siyaseti aktif şekilde yaptığım esnada, gerekse meslek hayatımı icra ettiğim alanda, sizin ülke için, millet için, devlet için, memleket için, doğa için, tüketici hakkı için yaptığınız özverili çalışmalar hep takdire şayan olmuştur. Mersin’e ayda üç kez gelip Mezitli’deki geldiğimiz bu çalışma ofisinizde olduğunuzu duyunca çalışma arkadaşlarım ve dostlarımla sizi ziyaret etmek ve bu günkü gündemle ilgili fikirlerinizi almak, istişarede bulunmak istedik. Çünkü siz, devlet ve millet için, toplum için de çok bedeller ödemiş eza çekmiş bir insansınız” dedi.

Emekli Müşavir Ahmet Tokdemir ise, “bizlere gösterdiğiniz nazik misafirperverliğe sonsuz şükranlar olsun. İyi ki varsınız. Anlatımlarınızdan önemli dersler çıkardık. Mihenk taşısınız. Bu ülke ve devlet için gerekli bir isimsiniz. Sağlığınıza duacıyız. Allah kalbinizdeki nuru gözlerinizdeki ışığı yok etmesin. Sizleri çok seviyoruz” dedi.

İş insanı ve STK önderi Alaattin Saraç, “Sn. Göktaş, ben sizi 15 seneye yakın zamandır tanıyorum. Fikrinizde, söyleminizde, eyleminizde hiçbir değişim olmadı. Dosdoğru adamsınız. Gerek Niyazi beyin gerekse Ahmet beyin fikirlerine aynen katılıyorum. Sizinle aynı yıllarda yaşamak ve aynı havayı teneffüs etmek onurdur. Mersin’in sizin gibi bir evladı olmasından onur duyuyorum, Çok bilgili, görgülü, edebi adabı bilen pırlanta bir şahsiyetsiniz. Bana göre ULUBİLGE bir büyüğümüzsünüz” dedi.

GÖKTAŞ, BEN SİZİN HEPİNİZLE ONUR DUYUYORUM

Araşatrımacı Gazeteci Yazar ve iktisatçı, Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş ise, gelen heyete, “Ziyaretinizden onur duydum. Şeref verdiniz. Benim için kıymetli ve değerli kişilersiniz. Toplumda az sayıda kalmış olan kişilersiniz. Edebi de adabı da bilen, toplumun kalkınması ve için hiç fedakârlıktan çekinmeyen insanlarsınız. Zaten bizi bir araya getiren noktada bu ortak değerler. Sizler gönlü güzel, vicdanlı, merhametli, tertemiz duygular ile yola çıkan vatansever milliyetçi, devletçi insanlarsınız. Siz bu toplumun yüz aklarısınız. Esas , siz iyi ki varsınız ve olmalısınız!!! Allah sizler gibilerin sayısını arttırsın, arttırsın ki, memleket ve millet kazansın. Şu an ülkenin gündemi oldukça yoğun. Ancak bildiğimiz tek şey var ki, o da sıdkı sadakatle devlete, millete karşılıksız hizmet etmektir. Topluma hizmet de ibadetin bir çeşididir. Hizmet edene ederler düşüncesi ile hiç durmayacağız, el ele verip yol yürüyeceğiz” dedi.

Ziyaret sonrası hatıra fotoğrafı çekildi.

Milletvekili Bozan: “Çukurova’yı don vurdu, çiftçi destek bekliyor”

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T11:44:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Milletvekili Bozan: “Çukurova’yı don vurdu, çiftçi destek bekliyor”

Milletvekili Bozan: “Çukurova’yı don vurdu, çiftçi destek bekliyor”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 11:44 amFeb 26 2025, 11:44 am

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Adana, Mersin, Hatay’da don felaketi ile büyük mağduriyet yaşayan çiftçilerin taleplerini Meclis’te gündeme taşıdı.

BOZAN, ÇİFTÇİLERİN TALEPLERİNİ SIRALADI

Mersin, Hatay ve Adana illerimizde geçen hafta başlayan soğuk havanın zirai felakete dönüştüğünü anımsatan Milletvekili Bozan, “Don vuran bölgelerde yüzde yüze yakın bir zarar söz konusu. Ağır koşullarda ayakta durma mücadelesi veren Adana, Mersin ve Hatay çiftçisi son don felaketiyle perişan durumda. Çoğu çiftçimiz primlerin yüksek olmasından dolayı ürünlerinde sigorta yaptıramamış” ifadelerini kullandı.

“‘Devlet bizi unutmasın’ diyen tüm çiftçilerimizin sesini bu Meclis duymalı!” diyerek çiftçilerin çağrısını yineleyen Milletvekili Bozan, yaşanan mağduriyetin giderilmesi için şu çözüm çağrılarında bulundu:

“Dondan zarar gören bölge vakit gecikmeden afet bölgesi ilan edilmeli!

Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçlar faizsiz olarak ertelenmeli!

Çiftçilerimizin üretimlerine devam edebilmeleri ve zararlarını karşılayabilmeleri için ek kredi imkanları sağlanmalı!”

Milletvekili Bozan, taleplerin karşılanmaması durumunda, “Zarar gören çiftçilere destek olunmaması halinde pazarda, manavda, markette sebze ve meyve fiyatları daha da yükselecektir. Çünkü unutmayalım ki don felaketi yaşayan bölge ülkenin sebze ve meyve deposudur” uyarısında bulundu.

ŞEVKİN: “PTT Şubeleri kapanıyor, vatandaş çileden çıkıyor!”

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T10:41:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ŞEVKİN: “PTT Şubeleri kapanıyor, vatandaş çileden çıkıyor!”

ŞEVKİN: “PTT Şubeleri kapanıyor, vatandaş çileden çıkıyor!”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 10:41 amFeb 26 2025, 10:41 am

Türkiye genelinde son yıllarda yüzlerce şubesini kapatan Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) Genel Müdürlüğü, vatandaşların büyük tepkisini çekiyor. Adana’da ziyaret ettiği birçok muhtarlıktan PTT şubelerinin kapanması nedeniyle şikâyet alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.

GEZİCİ ŞUBELERDEN DE SES YOK!
Adana'nın mahallelerinde şimdilerde PTT şubelerinin kapatılması nedeniyle büyük bir sorun yaşandığını vurgulayan Dr. Şevkin, mecliste yaptığı konuşmada, “Örneğin Havutlu, Denizli, Narlıca, Yeşilevler, Mithatpaşa gibi birçok mahallede PTT şubesi yok, var olanlar da tek tek kapatılıyor. 12 bin ila 20 bin arasında nüfusu olan bu mahallelerde PTT şubesi yok, ATM yok. Gezici şubeler oluşturulacağı belirtiliyor ancak bundan da hâlâ bir haber yok” dedi.

BAKANI GÖREVE DAVET ETTİ!
On binlerce vatandaşın emekli maaşını, yardımları almakta sorun yaşadığını, faturalarını ödeyemediğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Kimsesizi var, yaşlısı var, engellisi var, bu insanları düşünün biraz, vatandaşın sorunlarına eğilin. Yurttaş için bir şey yapmıyorsunuz, bari bu sorunu bir an önce çözün; Ulaştırma Bakanını bu konuda göreve davet ediyorum” diye konuştu.

TANAL, MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİ YİNE MECLİS’E TAŞIDI

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T09:38:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TANAL, MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİ YİNE MECLİS’E TAŞIDI

TANAL, MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİ YİNE MECLİS’E TAŞIDI

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 09:38 amFeb 26 2025, 09:38 am

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı insan hakları ihlallerini gündeme taşıyarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) yazılı soru önergesi sundu.

Tanal, önergesinde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK), bugüne kadar mevsimlik tarım işçileriyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırlamadığını vurgulayarak, kurumun bu konudaki çalışmalarını sorguladı. Anayasa’nın 17. (kişi dokunulmazlığı), 42. (eğitim hakkı), 49. (çalışma hakkı), 56. (sağlık hakkı) ve 60. (sosyal güvenlik hakkı) maddeleri doğrultusunda, devletin mevsimlik tarım işçilerinin haklarını güvence altına almasının, anayasal bir zorunluluk olduğunu belirten Tanal, bu alandaki ihmallere dikkat çekti.
İNSAN ONURUNA AYKIRI KOŞULLAR

Tanal, önerge metninde, mevsimlik tarım işçilerinin sigortasız ve düşük ücretle çalıştırıldığını, sağlıksız ve insan onuruna aykırı koşullarda barındığını, temiz su ve sağlıklı enerjiye erişimleri olmadığını ifade etti. Çocuk işçiliğinin yaygın olduğu mevsimlik tarım işçiliğinde eğitim hakkının ihlal edildiğini belirten Tanal, ulaşım koşulları nedeniyle her yıl onlarca mevsimlik tarım işçisinin trafik kazalarında hayatını kaybettiğini hatırlattı.
TİHEK NEDEN ÖZEL RAPOR HAZIRLAMIYOR?

Soru önergesinde, insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve eşitliğin sağlanması amacıyla faaliyet gösteren TİHEK’in, mevsimlik tarım işçileri hakkında özel bir rapor hazırlayıp hazırlamadığını soran CHP’li vekil Mahmut Tanal, eğer böyle bir rapor hazırlanmadıysa gerekçesine ilişkin bilgi talep etti.

Mevsimlik tarım işçilerine dair bugüne kadar kaç başvuru alındığını ve bu başvuruların nasıl değerlendirildiğini de gündeme getiren Tanal, TİHEK’in bu konudaki denetim ve raporlama çalışmalarını sordu.

Önergesinde çocuk işçiliğinin önlenmesi için TİHEK’in hangi çalışmaları yürüttüğünü de sorgulayan Tanal, kurumun bu konuda ilgili bakanlıklarla herhangi bir koordinasyon sağlayıp sağlamadığını sordu. Tanal ayrıca, mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım güvenliğiyle ilgili bir rapor hazırlanıp hazırlanmadığını ve ilgili bakanlıklarla iş birliği yapılıp yapılmadığını da sordu.
TİHEK’İN BAĞIMSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜYOR

CHP’li Tanal, Türkiye’de insan hakları konusunda politika üretmekle yükümlü bir kurum olan TİHEK’in, uluslararası insan hakları ihlallerine dair raporlar hazırlarken, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine ilişkin kapsamlı raporlar hazırlamamasının kurumun bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından sorun teşkil edip etmediğini sordu.

VATANDAŞ İKİNCİ EL AYAKKABI ARIYOR

HABER MERKEZİ — 2025-02-26T08:33:00+03:00

www.artikacatring.com<"> VATANDAŞ İKİNCİ EL AYAKKABI ARIYOR

VATANDAŞ İKİNCİ EL AYAKKABI ARIYOR

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 26 2025, 08:33 amFeb 26 2025, 08:33 am

Ayakkabıda ikinci el dönemi başladı. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in dinlediği ayakkabı tamir ustası, vatandaşların artık mağazalardan ayakkabı almak yerine ayakkabılarını tamir ettirdiğini ya da ikinci el ayakkabı satın aldığını belirtti. İkinci el ayakkabıya talebin çok olduğunu belirten esnaf, “Vatandaş eskiden ikinci el ayakkabıyı ayağına sokmazdı şimdi, ‘bana göre var mı?’ diye soruyor” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in, Manisa’nın Ahmetli ilçesinde ziyaret ettiği ayakkabı tamircisi ülkenin ekonomik durumunu gözler önüne serdi. Ayakkabı tamiri yapan esnaf, eskiden insanların ayakkabı tamir ettirmek yerine yeni ayakkabı almayı tercih ettiğini, ekonomideki kötü gidişatla birlikte vatandaşların artık ayakkabılarını tamir ettirdiğini ya da ikinci el ayakkabı aldığını ifade etti.

“ESKİDEN AYAKLARINA SOKMAZLARDI ŞİMDİ BANA GÖRE VAR MI DİYE SORUYORLAR”

İkinci el ayakkabıları alıp, tamir edip sattığını belirten esnaf, “200-300 liraya alıp tamir ediyoruz, 300-400 liraya da bizden satın alıyorlar. Talep çok. Vatandaş eskiden ikinci el ayakkabıyı ayağına sokmazdı şimdi, ‘bana göre var mı?’ diye soruyor. Daha önceden, ‘ben elalemin giydiği ayakkabıyı mı giyeceğim?’ derlerdi. Şu anda böyle bir şey yok. Şu anda ayağına olduğu zaman giyip gidiyor” dedi.

“TALEP ÜZERİNE İKİNCİ EL AYAKKABI SATMAYA BAŞLADIM”

Mağazada bin 500 lira olan ayakkabıların ikinci elinin 200 lira, 5 bin lira olan botun ikinci elinin 750 liraya satıldığını söyleyen esnaf, “İkinci el ayakkabı alındığını bu zamana kadar görmemiştim. Bu zamana kadar ikinci el ayakkabı tamiri yapıp satmamıştım. Talep olması üzerine ikinci el ayakkabı satmaya başladım. Vatandaş buradan mağazadaki ayakkabı fiyatlarının 5’te 1’i, 6’da 1’i fiyatına ayakkabı satın alıyor” ifadelerini kullandı.

Cumhur cephesinde 360 vekile adım adım! AK Parti'de asıl hedef seçim kararı çıkarmak

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T22:20:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Cumhur cephesinde 360 vekile adım adım! AK Parti'de asıl hedef seçim kararı çıkarmak

Cumhur cephesinde 360 vekile adım adım! AK Parti'de asıl hedef seçim kararı çıkarmak

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 10:20 pmFeb 25 2025, 10:20 pm

YÜCEL KAYAOĞLU'NUN HABERİ - AK Parti’de 14 Mayıs ve 31 Mart seçimlerinden sonra başlayan değişim sürecinin parti ayağı önceki gün yapılan kongre ile tamamlanırken, Meclis grubu ve kabinede gerçekleştirilecek rotasyondan sonra, tüm enerji artık yapısal reformlar ve seçimlere hazırlığa harcanacak.

Edinilen bilgilere göre, AK Parti’nin önümüzdeki süreçte izleyeceği politikalar iki ayrı eksen üzerinde şekillenecek.

KAPILAR AÇIK TUTULACAK
Bir yandan ‘Ekonomik Dönüşüm, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, Sosyal Politikalar, Yargı ve Temel Haklar, Siyasi ve İdari Düzenlemeler’ olmak üzere 5 başlıkta toplanan reformlar ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi ile paralel olarak hayata geçirilecek.

AK Parti’nin ikinci önemli gündem maddesi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açmak olacak. Bu kapsamda AK Parti’ye son günlerde diğer partilerden milletvekili katılımlarının devam edeceği belirtilirken, kulislerde asıl hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığı için 360 çoğunluğuna ulaşarak Meclis’ten seçim kararı çıkarmak olduğu belirtiliyor.

Cumhur İttifakı cephesinde (AK Parti, MHP, Hüda-Par ve DSP) son katılımlarla birlikte sandalye sayısı 324’e ulaşmış durumda. Yeniden Refah Partisi’nin destek vermesi durumunda ise bu sayı 328’e çıkıyor. Ancak bu sayı Meclis’ten seçim kararı alınmasında yeterli olmuyor. Seçim kararı alabilmek için 360 milletvekilinin oyu gerektiğinden, önümüzdeki günlerde bazı bağımsız milletvekillerinin yanı sıra, Gelecek, DEVA ve İyi Parti’den yeni katılımların olabileceği belirtiliyor. AK Parti yönetimi de partiye katılımlar konusunda kapıları açık tutmaya devam edecek.

‘7 KASIM 2027’ ÖNE ÇIKIYOR
Parti kulislerinde bir süredir muhalefetin erken seçim taleplerine 2027 sonbaharı işaret edilerek karşılık veriliyordu. Hatta seçim için 7 Kasım 2027 tarihi dillendirilmeye başladı. Muhalefetin 2026’dan sonraya kalan seçim için Meclis’ten alınacak bir karara destek vermeyeceklerini söylemesine rağmen, AK Parti yönetimi, “Günü geldiğinde hiç kimse seçimden kaçamaz. Bunu millete anlatamazlar. O nedenle şu anda en mantıklı yol, 2027 sonbaharında seçim yapılması olacaktır. Cumhurbaşkanının yeniden adaylığı için hangi tarih olursa olsun, Meclis’ten seçim kararı çıkarmak yeterli. Çünkü adaylık konusunda bir anayasa değişikliğine gitmek bu şartlarda daha zor ve çok düşük ihtimal. O nedenle, AK Parti olarak, stratejimiz Meclis’ten seçim kararı çıkarmak olacaktır” görüşünü dile getiriyor.
AK PARTİ’DE TEREDDÜT YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yeniden aday olmak konusunda kararlı olduğu belirtiliyor ve yılbaşından sonra İstanbul’da bazı kurmayları ile yaptığı bir toplantıda bu niyetini dile getirdiği ifade ediliyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli zaman zaman Erdoğan’ın bir kez daha aday olması gerektiği fikrini açıkça dile getiriyor.

AK Parti kaynakları da “Milletin bu konuda net bir talebi var. Sahada da bunu görüyoruz. AK Parti içinde zaten bu konuda bir tereddüt yok. Bu nedenle yeniden adaylığının önündeki hukuki engelleri kaldırmak için gereken değerlendirmeleri günü geldiğinde yapacağız” dedi.

haber kaynak: TÜRKİYE GAZETESİ

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/cumhur-cephesinde-360-vekile-adim-adim-ak-partide-asil-hedef-secim-karari-cikartmak-1096950

FETÖ'ye yönelik "Kıskaç-40" operasyonunda 126 kişi tutuklandı

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T21:18:00+03:00

www.artikacatring.com<"> FETÖ'ye yönelik "Kıskaç-40" operasyonunda 126 kişi tutuklandı

FETÖ'ye yönelik "Kıskaç-40" operasyonunda 126 kişi tutuklandı

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 09:18 pmFeb 25 2025, 09:18 pm

FETÖ'nün finansal yapılanmasına yönelik döner restoran zincirine operasyon düzenlenen il sayısı 32'ye çıkarken, gözaltına alınan sayısı da 372'ye yükseldi.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyelere sevk edilen, savcılık işlemlerinin ardından nöbetçi hakimliklerine çıkarılan şüphelilerden 4'ü kamu çalışanı 126 kişi tutuklandı. Şüphelilerden 156'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 90'ı emniyet ve savcılıklardan serbest bırakıldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Şubat'ta sosyal medya hesabından, Antalya merkezli 31 ilde FETÖ'ye yönelik eş zamanlı düzenlenen "Kıskaç-40" operasyonunda, bir döner restoran zinciri üzerinden örgüte finansman sağladığı belirlenen, aralarında kamu personeli 10 kişinin de bulunduğu 353 şüphelinin yakalandığını açıklamıştı.

Bakanlıktan sosyal medya için yeni hamle!

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T15:00:00+03:00

www.artikacatring.com<"> Bakanlıktan sosyal medya için yeni hamle!

Bakanlıktan sosyal medya için yeni hamle!

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 03:00 pmFeb 25 2025, 03:00 pm

Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş başkanlığında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Konsey Salonu'nda toplandı.

Göktaş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ilgili Eylem Planı kapsamında 2024'te gerçekleştirdikleri faaliyetleri değerlendirmek üzere bir araya geldiklerini ifade etti.

Çocuklar için yürüttükleri tüm çalışmaları "çocuğun üstün yararı" ilkesi doğrultusunda kararlılıkla sürdürdüklerini dile getiren Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gözlerini dünyaya açan her evladımızın hayatının her anında, her ihtiyacında yanında olacağımız bir sistem kurduk." ifadelerini anımsattı.

Bu anlamda, her bir çocuğun potansiyelini en üst düzeyde gerçekleştirmesini sağlamak için bütüncül ve kapsayıcı politikalar geliştirdiklerini anlatan Göktaş, bu anlayışla hazırladıkları 2023-2028 Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın önemli bir yol haritası sunduğunu kaydetti.

Göktaş, bu eylem planıyla çocukların haklarının korunmasına yönelik faaliyetler yürüttüklerini belirterek, çocuk refahının artırılması, her alanda eşit fırsatlara erişimlerinin sağlanması için yeni mekanizmalar da geliştirdiklerini aktardı.

Çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Göktaş, tüm paydaşların sorumluluklarını ve katkılarını ön planda tutarak çocukların güvenli, sağlıklı ve destekleyici bir ortamda büyümelerini sağladıklarını söyledi.

"GELECEĞİN LİDERLERİNİ YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ"

Eylem Planında yer alan 6 stratejik amaç doğrultusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Göktaş, şu bilgileri paylaştı:

"Bu amaçlardan ilki olan, çocuk hakları ve katılımı kapsamında 18 faaliyet gerçekleştirerek çocukların karar alma mekanizmalarında yer almalarına destek olduk. Çocuk Hakları Komitelerine katılan 34 bini aşkın çocuğun haklarının ve sorumluluklarının farkında bireyler olarak yetişmelerini önemsiyoruz. Geçtiğimiz yıl 7 bölgede düzenlenen 25. Ulusal Çocuk Forumu Buluşmaları ile çocuk haklarının önemine dikkati çektik. Yıl içinde iki Çocuk Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirdik. Çocuk Hakları İl Komitelerimizle 180 bin 744 çocuk katılımlı 3 bin 545 etkinlik düzenledik. Bu faaliyetlerimizle Türkiye'de geleceğe özgüvenle bakan geleceğin liderlerini yetiştirmeyi hedefliyoruz."

Göktaş, ikinci stratejik amaç olan, "çocuk dostu adalet" alanında 19 faaliyeti hayata geçirerek, çocukların adalete erişimini kolaylaştıran mekanizmalar kurduklarını dile getirdi.

Risk altında bulunan bir çocuğu tespit ettikleri anda, zaman kaybetmeden gerekli önlemleri aldıklarını bildiren Göktaş, Bakanlık olarak, müdahil oldukları tüm davalarda çocuğun üstün yararını gözeterek gerekli müdahaleleri ivedilikle gerçekleştirdiklerini anlattı.

Üçüncü stratejik amaçlarının, çocuğa yönelik koruma ve destek hizmetlerinin yerine getirilmesi olduğunu ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda, çocuklarımızın güvenli ortamlarda büyümeleri için tam 83 faaliyet gerçekleştirdik. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen Gönül Elçileri Projesi ile bugüne kadar 10 bin 467 çocuğumuzu koruyucu ailelerimizle himaye ettik. 589'u 2024 yılında olmak üzere bugüne kadar 20 bin 222 çocuğumuzu evlat edinme hizmetinden faydalandırdık. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmetimiz ile 170 bin 567 çocuğumuza kendi ailelerinin yanında destek olduk, olmaya devam ediyoruz. SED'den yararlanan 41 bin 643 çocuğumuzun kendilerini sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda geliştirebilmesi için Okul Destek Projesi'ni yürütüyoruz. Koğuş tipi bakım modelinden ev tipi bakım modeline geçerek, devrim niteliğinde bir yenilik hayata geçirdik, çocuklarımıza aile şefkati hissettirecek bir yaşam alanı sunuyoruz. Ülkemizin dört bir yanında bulunan 1185 çocuk evi ve 119 çocuk evleri siteleri ve 58 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitelerinde toplam 15 bin 168 çocuğumuza hizmet veriyoruz."

"2024'TE 198 BİN 486 ÇOCUĞUN İZLEME SÜRECİNİ YÜRÜTTÜK"

Çocukların güvenliğini her şeyin üstünde tuttuklarını dile getiren Göktaş, "Çocuklar Güvende ekiplerimizle 2024 yılı sonu itibarıyla toplamda 198 bin 486 çocuğun izleme sürecini yürüttük. Risk altında olduğu değerlendirilen çocukların okullarına 27 bin 295 ziyaret gerçekleştirdik. 56 bin 524 sosyal hizmet müdahalesi uyguladık. Ayrıca 51 bin 466 aileye rehberlik hizmeti sunduk." dedi.

Göktaş, dördüncü stratejik amaç olan, alternatif bakım hizmetleri kapsamında 14 faaliyet gerçekleştirdiklerini belirterek, korunmaya ihtiyacı olan çocuklara yönelik bakım ve destek modelleri geliştirdiklerini vurguladı.

Bu amaçla dezavantajlı çocuklara yönelik bakım ve eğitim hizmetlerini güçlendirdiklerini kaydeden Göktaş, Bakanlığa bağlı kreş ve gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerinde 92 bin 709 çocuğa hizmet verdiklerini, 2 bin 987 çocuğun ücretsiz bakımını sağladıklarını dile getirdi.

Göktaş, eğitimlerini tamamlamış nitelikli çocuk bakıcılarının evde bakım hizmeti sunmalarını sağlamak amacıyla UNICEF işbirliğiyle Ev Temelli Nitelikli Bakım Hizmet Modelini hayata geçireceklerini söyledi.

Beşinci stratejik amaç doğrultusunda, afet, kriz ve acil durumlardan etkilenen çocuklara yönelik hizmetler kapsamında 27 faaliyet yürüttüklerini aktaran Göktaş, "Kriz anlarında çocukların ihtiyaçlarına hızlı ve etkin şekilde yanıt vermek için yürüttüğümüz çalışmalarımızı daha da güçlendirdik. 6 Şubat deprem afetinden sonra çocuklarımızın hane ziyaretleri ile düzenli takibini sağladık. Ayrıca koruma sistemini güçlendirmek için çocuklara yönelik acil hizmetler, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önleyici ve koruyucu projeleri hayata geçirdik." ifadesini kullandı.

Son stratejik amaç olan bilgi teknolojilerine erişim ve güvenli internet kullanımı alanında 21 faaliyet gerçekleştirdiklerini anlatan Göktaş, bu faaliyetlerle çocukların dijital dünyada güvenli şekilde yer alabilmeleri için çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.

"DİJİTAL BAĞIMLILIK RİSKİNE KARŞI ÇOCUKLARIMIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ"

Bakan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün çocuklarımız ne yazık ki dijital dünyanın fırsatlarından yararlanırken aynı zamanda bu dünyanın tehlikelerine de maruz kalıyor. Bilinçli dijital medya kullanımı olmadığında çocuklar, istismar, akran zorbalığı, zararlı içerikler ve nefret söylemi gibi risklerle karşılaşıyor. Bu durum nedeniyle sosyal, duygusal ve akademik hayatları da ciddi zarar görebiliyor. Artık ciddi bir soruna dönüşen dijital bağımlılık riskine karşı da çocuklarımızı korumak zorundayız. Bu amaçla oluşturduğumuz 'Sosyal Medya Çalışma Grubumuz' ile koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Bunun yanı sıra Çocuklarda Mahremiyet Bilinci eğitimlerimizle, 2024 Aralık ayı itibarıyla toplam 159 bin 584 kişiye ulaştık. DUY İhbar Platformu ile aileler, çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri bizlere bildiriyorlar. Gerekli incelemeler sonrasında, sakıncalı içeriklere yönelik önlemler alıyoruz."

Çocukların sosyal medya kullanımına yönelik Türkiye'ye özgü bir model geliştirmek için yoğun çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Göktaş, "Dijital bağımlılıkta 13 yaşa kadar kısıtlama, 13-16 arası ebeveyn onayı olacak şekilde kademeli bir düzenleme önereceğiz. Bunun için yasal bir düzenlemeye gidilmesi yönünde çalışmalarımızda son aşamaya geldik. Bakanlık olarak, ilgili paydaş Bakanlıklarımızla hayata geçirilecek bu yasal düzenlemeyle çocuklarımıza daha güvenli bir dijital dünya sunmak istiyoruz." diye konuştu.

Bu yılı "Aile Yılı" olarak ilan ettiklerini anımsatan Göktaş, şunları kaydetti:

"Bu yıl, aileyi ve dinamik nüfus yapısını koruyan, bir anlayışla çalışmalarımıza hız kazandırdık. Zira küresel ölçekteki eğilime paralel olarak, ülkemizde de evlilikler ve doğum oranları gitgide azalıyor. Doğurganlık hızı dünya genelinde 2,32 iken, Türkiye'de ülke tarihinin en düşük oranı 1,51'e kadar geriledi. Nüfusun kendini yenileyebilmesi için ise bu rakamın 2,1 olduğunu hepimiz biliyoruz. 2,1 eşiğinin üzerinde olan Türkiye genelinde sadece 10 ilimiz var. Tüm illerimizde düşüş var. Genç nüfusun giderek azalması ekonomiden sağlığa, güvenlikten sosyal hayata kadar pek çok alanda zorlukları beraberinde getirecektir. Bugün, aile kurumunun ve dinamik nüfusun korunması bir milli beka meselesidir. Aile Yılı kapsamında yürüteceğimiz faaliyetlerle, bir yandan dinamik nüfusu korurken diğer yandan aile bireyleri arasındaki dayanışmayı ve kuşaklar arası bağları güçlendirmeyi hedefliyoruz."

Göktaş'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

KAYNAK: TÜRKGÜN GAZETESİ

ERDOĞAN: “Avrupa Birliği’ni içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye’nin tam üyeliği kurtarabilir”

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T14:04:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ERDOĞAN: “Avrupa Birliği’ni içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye’nin tam üyeliği kurtarabilir”

ERDOĞAN: “Avrupa Birliği’ni içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye’nin tam üyeliği kurtarabilir”

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 02:04 pmFeb 25 2025, 02:04 pm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Ekranları başında ve sosyal medya platformları aracılığıyla bizleri takip eden vatandaşlarıma aynı duygularla selamlarımı gönderiyorum. Türkiye sevdasını yüreğine kundak yapıp sıcaklığında huzur bulan tüm gönül dostlarımıza, kardeşlerimize, soydaş ve akraba topluluklarımıza buradan saygılarımı, sevgilerimi takdir ediyorum.

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA MÜCADELEMİZİ SABIRLA SÜRDÜRÜYORUZ”

Ekonomiden dış politikaya, sanayiden iç ve dış güvenliğe birçok konuyu ele aldığımız Kabine toplantımızı az önce tamamladık. ‘Hizmet eden izzet bulur’ anlayışıyla gece-gündüz demeden büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa mücadelemizi sabırla sürdürüyoruz. Son Kabine toplantımızdan bugüne bu ülkeyi kendimize bayrak yaparak aziz milletimize olan hizmet borcumuzu hakkıyla ödemeye çalıştık.

Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier’in ülkemizi ziyareti bizim için anlamlıydı. Kendisiyle terörle mücadele, düzensiz göç, vatandaşlarımızın vize sorunu, savunma sanayi ve Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren hususlar gibi ortak gündemimizdeki birçok konuyu detaylıca istişare ettik.

Göçmen karşıtı ve İslam düşmanı aşırı sağ hareketlerin Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerdeki yükselişine bir süredir dikkat çekiyorduk. Son dönemde yapılan birçok seçimde maalesef endişelerimizin haklılığı ortaya çıktı. Aşırı sağ hareketler bugün Avrupa’da siyasetin belirleyici aktörleri hâline gelmiştir.

“LİBERAL DEMOKRASİ CİDDİ BİR KRİZE GİRMİŞTİR”

Ekonomik faktörlerin yanı sıra, Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamaması da bunun temel sebeplerinden biridir. Şurası bir gerçek ki, geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir. Bir dönem tüm sorunların ilacı olarak gösterilen liberal demokrasi artık eski gücünü, eski itibarını ve etkisini yitirmiştir. Topluma rota çizmekte, siyasete anlam kazandırmakta, insanlara umut ve güven vermekte yetersiz kalmaktadır.

Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batıda bugün yaşanan durum işte budur. Avrupa demokrasilerinde ortaya çıkan boşluğu son seçimlerde görüldüğü üzere aşırı sağcı demagoglar dolduruyor. Tabii bir de buna Batının 471 gün süren Gazze’deki soykırım karşısında takındığı ikircikli tavrı da eklemek gerekiyor.

“BATILI KURULUŞLAR VE LİDERLER, GAZZE’DEKİ İNSANLIK SINAVINDA SINIFTA KALMIŞLARDIR”

Çoğu çocuk ve kadın 61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluşlar ve liderler, Gazze’deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Yıllardır dünyaya örnek gösterilen Batılı değerlerin insanlık için ortak bir fayda hedefinin olmadığı özellikle bu süreçte tekrar anlaşılmıştır. İtibar ve güven kaybının kısa sürede toparlanması da mümkün değildir. Bu tablo karşısında bizim için asıl olan çıkarlarımızın korunmasıdır. Aynı şekilde 4-5 kuşaktır Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından bir tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.

Burada şunu da ifade etmekte fayda olduğu kanaatindeyim: Son döneme Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsiyoruz. Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra, Ukrayna savaşı bağlamında yürütülen tartışmalar da Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacını tekrar teyit ediyor. Ama burada şunu da açık ve net söylemek isterim: Avrupa Birliği’ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir. Türkiye’nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir.

“AVRUPA’YA CAN SUYU VERECEK OLAN TÜRKİYE’DİR”

Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa’ya can suyu verecek olan da yine Türkiye’dir, Türkiye’nin tam üyeliğidir. Avrupa Birliği bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse, kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı bir anlayışla karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecimizi ilerletmek arzusundayız. Gerekli irade gösterilirse açıkçası kısa sürede netice de alabiliriz. Ama bunun için Avrupa Birliği’nin ve birliğe yön veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor. Sürecin nereye evrileceğini önümüzdeki dönemde hep beraber göreceğiz. Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara’ya sabitleyip, diğeri ile tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceğiz.

Değerli arkadaşlar; nitekim geçen hafta gerçekleştirdiğimiz Güneydoğu Asya seyahatimiz girişimci, tarihî ve kültürel derinliğiyle barışık, insanı ve vicdanını merkeze alan dış politikamızın başarısını bir kez daha göstermiştir. Toplamda 650 milyona yaklaşan nüfuslarıyla bölgelerinin parlayan yıldızları olan Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan ziyaretimiz son derece verimli geçti.

İmzaladığımız toplam 48 belge ile aramızdaki ticari, ekonomik, savunma, kültürel ve beşeri ilişkilerimizi daha da güçlendirdik. Dış ticarette yeni hedefler belirledik. Savunma sanayi iş birliğimizi ortak üretim dahil ilerletmeyi kararlaştırdık. Şahsımıza ve heyetimize yönelik teveccühe, muhabbete ve sokaklara taşan sevgi seline şahitlik edip de duygulanmamak zaten elde değildi. Her üç ülke de sadece resmî makamlardan değil, özellikle halktan büyük bir hüsnükabul gördük. Ellerinde al bayraklarımızla binlerce, on binlerce insan bizleri selamladı. Yollar, binalar, billboardlar bu ülkelerle kadim dostluğumuzu anlatan fotoğraflarla adeta nakış-nakış süslenmişti. Türkiye’nin İslam dünyasındaki güçlenen rolüne vurgu yapan iltifatları bu milletin şerefli bir evladı olarak memnuniyetle karşıladık. Milletimizle birlikte dostlarımıza güven veren, rakiplerimizin ise yüreklerine korku salan bir ziyareti daha başarıyla tamamladık.

“TOGG, BÜYÜYEN TÜRKİYE’NİN SİMGESİ HÂLİNE DÖNÜŞTÜ”

Ziyaretimizin hafızalara kazınan yanlarından biri de her üç ülkenin liderine hediye ettiğimiz millî elektrikli otomobilimiz TOGG’du. TOGG, bir hediyenin ötesinde, büyüyen, güçlenen, ekonomisi hızla kabuk değiştiren yeni Türkiye’nin adeta simgesi hâline dönüşmüştür. Ancak TOGG’un ilk ortaya çıkış fikrinden üretime kadar her aşamasına bir kulp takanlar, liderlere hediye edilen otomobillerden de rahatsız oldular. Öyle vahim tepkilere şahit olduk ki, hıncını alamayıp G-20 üyesi bir ülkeye geri kalmış diyeni mi ararsınız, Türkiye ile ilgili kurulan övgü dolu cümleleri eleştirenleri mi ararsınız, Hint Müslümanlarının millî mücadeleye verdiği destekten haberi olmayıp ileri-geri konuşarak sirkatin söyleyenleri mi ararsınız, ülkeye ve millete dair vizyon ortaya koyamayan ne kadar işgüzar varsa TOGG’u ve Güneydoğu Asya ziyaretimizi hedef aldı. Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir.

Dünyanın başka hiçbir ülkesinde muhalefet, millî gururu okşayan fotoğraflar üzerinden hükûmeti eleştirmez. Ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir muhalefet yok. Bizde bir türlü iflah olmayan yıkıcı bir muhalefet zihniyeti var. Ne diyelim? Ülke ve millet olarak da bu bizim imtihanımı. “Ne üretim bandı var, ne fabrikası” dedikleri TOGG’un 52 binden fazlası şu an yollarda. İnşallah yaz aylarında Sedan modeli de piyasaya sürülecek.

TOGG’un dışında yabancı markaların yatırımları da devam ediyor. Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa’da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve araştırma-geliştirme merkezi çalışmalarında ciddi mesafe kat edildi. 2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir.

“TÜRKİYE’Yİ YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIMLARININ ODAĞI HÂLİNE GETİRECEĞİZ”

Tabii bununla kalmıyoruz, yine bir başka Çin firması, o da ayrıca Samsun’da yatırımını şu anda yapıyor, o da hazırlıklarını tamamladı, çok kısa bir zaman içerisinde Samsun’da da bu markanın temelinin atıldığını göreceğiz. Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız.

Dün partimizin 8. Olağan Büyük Kongresinde açıkladığımız Türkiye Yüzyılı Reform Programı son derece detaylı bir biçimde hemen hiçbir konuyu atlamadan büyük bir titizlik içinde hazırlandı. Reform programımız inşallah ileri teknoloji yatırımlarında da ülkemize farklı bir ufuk kazandıracaktır. Ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere 5 temel sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programıyla üst-orta gelir grubunda yer alan Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler ligine çıkartacağız.

Bugünkü Kabine toplantımızda ülkemizin sanayi üretiminde ve teknolojide bağımsızlığı güçlendirecek 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni ele aldık. Ayrıca sağladığımız desteklerle mobilite, petrokimya, savunma ve güneş enerjisi teknolojileri alanlarında yakın zamanda hayata geçecek yedi milyar dolar bütçeye sahip projeleri değerlendirdik. Sanayi ve teknoloji alanında da doğru yoldayız. İnşallah burada da hedeflerimize ulaşacağız.

Değerli arkadaşlar; partimizin 12 Ekim’de başlayan kongre maratonunu dün tamamladık. Türk demokrasisine itibar kazandıran örnek bir kongre süreci yürüttük.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ SONA ERDİRİLMESİNE YÖNELİK DİPLOMATİK ÇABALAR

Kongre sürecimizi hitama erdirmenin rahatlığıyla inşallah bundan sonra yabancı kabul ve yurt dışı temaslara daha fazla ağırlık vereceğiz. Biliyorsunuz geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Zelenskiy’i ülkemizde misafir etmiştik. Bugün de Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov’u kabul ettik.

Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli buluyoruz. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı şiarıyla çatışmaların ilk günden beri hep barışın tesisi için gayret gösterdik. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden iki komşu ülkeyle de dengeli ilişkiler geliştirdik. Hemen herkesin ateşe körükle gittiği günlerde Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz tahıl girişimini hayata geçirdik. Toplam 33 bin ton tahılın Türk Boğazları üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasını sağladık, böylece küresel gıda krizinin yaşanmasına engel olduk.

“UKRAYNA MUTLAKA SÜRECE DÂHİL EDİLMELİ VE KARŞILIKLI MÜZAKERELERLE BU SAVAŞ SONA ERDİRİLMELİDİR”

Şimdi yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu görüyoruz. Amerikan Başkanı Sayın Trump’ın savaşı müzakerelerle yoluyla bitirme iradesini prensipte olumlu karşılıyoruz. Savaşın müzakere savaşında sona erdirilmesi yaklaşımı Türkiye’nin son 4 yıldır izlediği politikayla da örtüşmektedir. Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor: Adil ve kalıcı barışa giden yol ancak ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir. İstanbul süreci hariç, bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı. Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dâhil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir. Bu konudaki hakkaniyetli duruşumuzu hem Sayın Zelenskiy’e, hem dün telefonla konuştuğum Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron’a, hem de bugün Sayın Lavrov’a ifade ettim.

Biz, görüşmelere ev sahipliği yapmak dâhil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız. Bölgemiz kana, gözyaşına ve çatışmaya artık doymuştur. Yüzbinlerce insanın hayatına mal olan her iki ülkeye de ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz. Dengeli tavrıyla her iki ülkenin güvenine mazhar olmuş bir devlet olarak kalıcı ve adil barış için elimizden geleni yapacağız.

Yine bu süreçte Gazzeli kardeşlerimizin kendi topraklarında huzur içinde yaşaması, Lübnan’ın güvenliğiyle Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gibi konularda taviz vermeyecek, buralarda da gelişmeleri takip edecek, tüm imkânlarımızla kardeşlerimizin yanında olacağız. Ülkemizin büyüklüğüne yaraşır şekilde dün olduğu gibi yarın da hakkı savunmaya, barış ve dayanışma için çaba sarf etmeye devam edeceğiz.

“85 MİLYONUN RAMAZAN-I ŞERİFİNİ TEBRİK EDİYORUM”

Aziz milletim, kıymetli basın mensupları; rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerife yaklaşmanın 11 ayın sultanına inşallah vasıl olmanın heyecanı, ümidi, mutluluğu içindeyiz. Önümüzdeki Cuma ilk teravihi eda ederek Cumartesi günü ilk sahuru ve iftarımızı yaparak mübarek Ramazan’a başlayacağız. Ramazan ayının ülkemize, milletimize, İslam âlemine ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum. 85 milyonun her bir ferdinin Ramazan-ı Şerifini şimdiden tebrik ediyorum.

Yurt dışında yaşayan 7 milyon vatandaşımıza, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dünyanın farklı köşelerinde ümitlerini ülkemize bağlamış tüm dostlarımıza aynı şekilde şimdiden hayırlı Ramazan’lar diliyorum.

“RAMAZAN NEDENİYLE GEREKEN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ”

Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız. Ticaret, Tarım ve Maliye Bakanlıklarımız tamahkârların milletimizin Ramazan sevincine gölge düşürmemesi için yoğun çaba içindeler. Devlet olarak denetim görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve yapacağız. Ancak, Ramazan fırsatçılığının ekonomik bir mesele olmaktan daha ziyade ciddi bir ahlak ve vicdan sorunu olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızın en temel şikâyet konusu olan hayat pahalılığının müsebbiplerinden biri de yine bu açgözlü fırsatçılardır. Kadim ahilik kültürümüzden nasiplenmemiş bu fırsatçılar halelinden para kazanan şirketlerimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Yangın olunca yangın söndürme tüpüne, deprem olunca demire ve çimentoya, hava biraz kurak gitse hemen suya, bir-iki gün kar yağdığında sebze-meyveye zam yapan, mübarek günlerde vatandaşın ekmeğine kan doğrayan bu fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız. Vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması önceliğimizdir.

Daha önce de ifade ettim, bugün önemine binaen tekrarlamakta fayda görüyorum, serbest piyasa demek başı bozluk demek asla değildir. Bakanlıklarıyla, Sermaye Piyasası Kurulu’yla, Rekabet Kurumu’yla, Vergi Denetim Kurulu’yla serbest piyasayı kuralsızlık olarak algılayanlara karşı gereken hukuki ve idari adımları atmayı sürdüreceğiz.

Değerli kardeşlerim, bu vesileyle bu arada bu devrin en önemli hattatlarından üstat Hasan Çelebi Hocamızı ebediyete uğurladık, Rabbim kabrini pür nur, makamını âli eylesin inşallah diyorum, tüm ailesine başsağlığı dilerken milletimizin de başı sağ olsun diyorum.

Bu düşüncelerle Ramazan-ı Şerifin bölgemiz başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Filistin’le birlikte yeryüzünün farklı köşelerinde hayat, izzet ve haysiyet mücadelesi veren tüm kardeşlerimizi Rabbim nusretiyle müşerref eylesin diyorum.

Aziz milletimizden kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerinden başlayarak nerede bir mazlum varsa elinden tutmalarını, destek olmalarını, mübarek Ramazan ayında onları yalnız bırakmamalarını istirham ediyorum.

“TÜM MEDENİYET HAVZAMIZ İÇİN KALICI ESERLER ÜRETMENİN ÇABASINDAYIZ”

Şunu lütfen bir an olsun unutmayalım: Ekonomik zorluklar gelip geçer, ama dayanışmamız baki kalır. Sıkıntılar gelip geçer, ama muhabbetimiz ebediyen devam eder. Dertler gelip geçer, ama gözyaşını sildiğimiz mazlumların duası bizimle kalır. Dünya bir imtihan yeridir, biz bu imtihanı anlımızın akıyla vermenin derdindeyiz. Ülkemiz ve milletimizle birlikte tüm medeniyet havzamız için kalıcı eserler üretmenin çabasındayız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifinizi tekrar tebrik ediyorum.

Kabine Toplantımızda aldığımız kararların hayırlı olmasını diliyor, sizleri bir kez daha en kalbi duygularla selamlıyorum, Allah’a emanet olun.”

ATİLLA PARLAK KARDEŞİMİZ YAŞAMINI YİTİRDİ

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T12:11:00+03:00

www.artikacatring.com<"> ATİLLA PARLAK KARDEŞİMİZ YAŞAMINI YİTİRDİ

ATİLLA PARLAK KARDEŞİMİZ YAŞAMINI YİTİRDİ

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 12:11 pmFeb 25 2025, 12:11 pm

0

HABER MERKEZİ — 2025-02-25T10:09:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 0

0

EĞİTİM

HABER MERKEZİ

Feb 25 2025, 10:09 amFeb 25 2025, 10:09 am

DUAYEN BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BOLAT, GÖKTAŞ’I ZİYARET ETTİ

HABER MERKEZİ — 2025-02-24T10:47:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DUAYEN BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BOLAT, GÖKTAŞ’I ZİYARET ETTİ

DUAYEN BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BOLAT, GÖKTAŞ’I ZİYARET ETTİ

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 24 2025, 10:47 amFeb 24 2025, 10:47 am

BOLAT’TAN TOPLUMA FAYDASI OLACAK OLAN YENİ BİR DERNEK

Yıllarını siyasete adayan Eğitimci kökenli E.Belediye Başkanı Mehmet Bolat, “Sayın Göktaş, değerli insan, kadim dostum, yaşamımın son 35 yılında ben bir yola çıkarken mutlaka senin fikrini aldım. Sen Deniz Feneri gibi insanları yol gösteren, yüreği memleket ve millet aşkı ile yanan, devletini ve vatanını seven yurtsever, bilge bir insansın. Ben Belediye Başkanlığına adaylığımı koyduğumda da ilk kapısını çaldığım insan sizdiniz, ondan sonraki tüm STK çalışmalarım ve toplumsal girişimlerimde de ilk kapısını çaldığım kişi siz oldunuz. Benim ve benimle hareket eden kardeşlerim için sizin düşünce ve fikirleriniz çok önemli. Bizler için bir ULU BİLGE’SİNİZ. Bu bağlamda bizler yeni bir oluşum meydana getiriyoruz. Mersin Seçilmiş Belediye Başkanları ve Meclis üyeleri dayanışma derneğini kuruyoruz. Amacımız geçmişten günümüze bu güne kadar emek veren tüm belediye başkan ve meclis üyelerini bir çatıda toplamak ve bu kardeşlerimizin engin tecrübelerin topluma sunmak. Bu arada birlik ve dayanışmayı sağlamak… Yola çıkmadan size bu konuyu sormak ve fikrinizi almak istedik” dedi.

GÖKTAŞ, SİZLERE BAŞARI DİLİYORUM

Mustafa Göktaş, Başkan Mehmet Bolat ve yol arkadaşlarına hitaben, “ Sizler gönlü güzel, vicdanlı, merhametli, tertemiz duygular ile yola çıkan insanlarsınız. Beni ziyaretinizden onur duydum. Sizlere en kalbi duygularımla her zaman manevi destek olduğumu bilmenizi isterim. Düşünceniz çok güzel. Mersin Seçilmiş Belediye Başkanları ve Meclis üyeleri dayanışma fikri ve çalışması çok güzel. Memleketimize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun. Sizler siyasetin içinde önemli hizmetlere imza attınız. Kişisel çıkarların peşinde olmadınız, hep ülkeniz ve milletiniz için özverili çalıştınız. Sizlere başarı diliyorum, muavfakiyet diliyorum’ dedi.

Görüşmenin ardından gelen heyeti temsilen Başkan Mehmet Bolat ve Göktaş resim çektirdiler.

0

HABER MERKEZİ — 2025-02-24T08:49:00+03:00

www.artikacatring.com<"> 0

0

EĞİTİM

HABER MERKEZİ

Feb 24 2025, 08:49 amFeb 24 2025, 08:49 am

MBB’NİN ENTERESAN İHALELERİ!!!

HABER MERKEZİ — 2025-02-22T13:56:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB’NİN ENTERESAN İHALELERİ!!!

MBB’NİN ENTERESAN İHALELERİ!!!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 22 2025, 01:56 pmFeb 22 2025, 01:56 pm

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2025/136641 ikn numaralı, "SULUK VE BAYRAM ŞEKERİ ALIMI" işini ihaleye çıkar.

27.2.2025 günü ihalesi yapılacak. İdari ve teknik şartnameleri hazırlanır. Teknik şartnamede, 60 bin adet suluk, 10 bin kilo bayram şeker alınacağı yazar. Şartnamede imzası bulunan yetkili kişi, Suzan Dönmezler- şube müdür vekili diye yazar. 4 sayfalık teknik şartnameye bakın neler sığdırırlar. Aşağıda.

Ayrıca bizim paramız ile alınan (Kamu harcaması) bu bayram şekeri ve sulukların üzerinde neden VAHAP SEÇER ismi yazılıyor, onu da anlamadık. Bunu teknik şartnameye koymak etik mi? Mersin Büyükşehir Belediyesi yazarsınız olur biter. Vahap Seçer bunu kendi parası ile mi alıp dağıtıyor?

Kamusal kaynaklar, kamu yöneticilerinin kişisel mülkü değildir, tüm toplumunun ortak değeridir. Kamu yöneticileri, kendi mülkiyetlerinde bulunan malları irade serbestîsi çerçevesinde dilediği kişilere, dilediği biçimde devretme / kullandırma hakkına sahiptirler. Fakat toplumun ortak değeri olan kamusal kaynakların kullanılmasında idare, dilediği gibi davranmaz.

Yine aynı başkanlık, 2025/126275 ikn numaralı, "SOSYAL YARDIM AMAÇLI MOBİLYA VE BEYAZ EŞYA ALIMI" işini ihaleye çıkar. 24.2.2025 günü ihalesi yapılacak. Bu işinde teknik ve idari şartnamesi hazırlanır. Teknik şartnamesi 5 sayfa. Özlem Yaşar şube müdür vekili olarak imzalamış. Alınacak olan eşya aşağıda:

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

TEVFİK DİKER: CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ENGELLERİ KALDIRIN

HABER MERKEZİ — 2025-02-21T20:41:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TEVFİK DİKER: CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ENGELLERİ KALDIRIN

TEVFİK DİKER: CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ENGELLERİ KALDIRIN

SİYASET

HABER MERKEZİ

Feb 21 2025, 08:41 pmFeb 21 2025, 08:41 pm

İMAMOĞLU ÖNSEÇİMİN GALİBİDİR, YASAK GELİRSE MANSUR ÖNE GEÇER

Tevfik Diker, “Engelleri kaldırın... Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin adayını belirlemek için ön seçim kararı alındı. İBB Başkanı İmamoğlu, ön seçime katılmak üzere müracaat etti. ABB Başkanı Mansur Yavaş, ön seçime katılmıyor. CHP'nin ön seçim uygulaması ilan edilmemiş bir seçim takviminde yapılıyor. Ayrıca ön seçim yargı denetiminde yapılmıyor. Seçimin kazananı belli İmamoğlu… Ön seçimi kazanmış İmamoğlu, hakkında mahkeme kararıyla siyasi yasak gelirse ne olur? Mansur Yavaş'ın önü açılır” dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İSTERSE TEKRAR ADAY OLUR, BUNUN YOLU AÇIKTIR

Daha sonra sözlerine devamla Diker, “AK Parti'nin adayı Erdoğan'dır. Erdoğan'ın aday olabilmesi 360 oyla TBMM'DE erken seçim kararı gerekir. Bu sayıya ulaşmak mümkündür” dedi.

ADAYLIK İÇİN HERKESİN ÖNÜNÜ AÇIN. 2 DÖNEM ŞARTINI KALDIRIN. HER ADAY ÖZGÜR MİLLETİN ÖNÜNE GELSİN, MİLLET DİLEDİĞİNİ SEÇSİN

Sözlerine devamla Diker, “Cumhurbaşkanı adaylığında ki 2 dönem sınırlamasının kaldırılmasını öneriyorum. Aday olması yasal olarak mümkün olan herkes her seçimde aday olabilmeli. Cumhurbaşkanını seçen özgür millet olmalı. Açık seçik söylüyorum millet istediği zatı istediği dönem kadar seçebilmeli. Adayın ve milletin önünden engeller kaldırılmalıdır... Bu önerimi tercihli sistemle milletvekili seçilmiş bir kişi olarak tartışmaya açıyorum” şeklinde tamamladı.

MERSİN’DE RAYLI SİSTEMİ BİTİRDİNİZ DE TARSUS’A MI BAŞLADINIZ?

HABER MERKEZİ — 2025-02-20T09:59:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MERSİN’DE RAYLI SİSTEMİ BİTİRDİNİZ DE TARSUS’A MI BAŞLADINIZ?

MERSİN’DE RAYLI SİSTEMİ BİTİRDİNİZ DE TARSUS’A MI BAŞLADINIZ?

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 20 2025, 09:59 amFeb 20 2025, 09:59 am

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULAŞIM DAİRE BAŞKANLIĞI, 2024/1697696 İKN numarası ile "Danışmanlık - Belli İstekliler Arasında Davet aşamasında" diyerek, "Tarsus (Otogar-Çamlıyayla Yolu) Raylı Sistem Hattı Uygulamaya Esas Kesin Projeleri, Fizibilite Etüdü Ve İnşaat İhale Dosyası Hazırlanması İşi"ni ihaleye çıkar. İş DAVET usulüdür ve EKAP’A ilanını koyarlar. Bu ihaleyi, 4.3.2025 günü yapacaklarını duyururlar. İlanda çok fazlaca detay olmasa da, işin teknik ve idari şartnamesinin olduğu ihale dosyasını da adamlar EKAP’A koyarlar.

Şimdi işi inceledik. Bakın neler gördük:

İdari şartnamesi hazırlanmış, kimin hazırladığı belli değil, çünkü altında imza ve kaşe yok. Ancak şartnamenin birinci sayfa birinci maddesinde: “İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Salih YILMAZ Raylı Sistemler Şube Müdürü” denerek bu işle ilgili bir şey sorulacağında bir isim belirlenmiş.

Anlaşılacağı üzere, Yaklaşık olarak 8 km uzunluğunda, 9 istasyondan ve 1 depodan oluşan Tarsus (Otogar-Çamlıyayla Yolu) Raylı Sistem Hattı Uygulamaya Esas Kesin Projeleri, Fizibilite Etüdü Ve İnşaat İhale Dosyası Hazırlanması İşine ait Birim Fiyat Teklif Cetvelinde Yer Alan 34 Kalem İş için bir DANIŞMANLIK hizmeti satın alınacak.

Bu iş için hazırlanan teknik şartname ise 25 sayfa. Teknik şartnamenin 23. Sayfa ekran görüntüsü aşağıda:

Bu arada bu şartname bilgisayar ortamında renkli hazırlanmış, ancak şartnamenin en altına kaşe basılıp imza atılmış. Yani sorumluluk kaşe ve imza atanlara verilmiş. İyi de, madem onlar bu teknik şartnameyi hazırlamış, sizin personeliniz, neden bilgisayar ortamında adları ve unvanları açılmamış?

İşte imzaların olduğu 24. Sayfa ekran görüntüsü, aşağıda:

Danışmanlık hizmeti satın alınacak olan işin içerik ve izahatı, TARSUS ilçemizi ilgilendiriyor, işte teknik şartnamedeki ekran görüntüsü:

Şimdi…

Para var mı?

Danışmanlık hizmetini aldınız, para bulup ödediniz, bu işi yapacak para var mı?

Yok ise, neden bu hizmeti satın alıyorsunuz?

Var ise, SGK borcunuzu ödediniz mi?

BUNLARI GEÇELİM BİR KALEM,

TARSUS- ÇAMLIYAYLA RAYLI TAŞIMA FİZİBİLİTE ETÜDÜNE BİLE İHTİYAÇ VARMI Kİ?

YAZ DÖNEMİ 2-3 AY İÇİN BÖYLE BİR PROJENİN FİZİBİL ÇIKMASI MÜMKÜN MÜ?

SİZCE MERSİN'İN ÖNCELİĞİ BU PROJE Mİ?

Yürürlükte tasarruf genelgeleri var, ama uyan nerede?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

AMAN ORMANCI, CANIM ORMANCI İHALELERİ…

HABER MERKEZİ — 2025-02-19T14:39:00+03:00

www.artikacatring.com<"> AMAN ORMANCI, CANIM ORMANCI İHALELERİ…

AMAN ORMANCI, CANIM ORMANCI İHALELERİ…

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 19 2025, 02:39 pmFeb 19 2025, 02:39 pm

Orman Fidanlık Müdürlüğü Mersin Döner Sermaye İşletmesi, 2024/322357 İKN numarası ile "Mersin Orman Fidanlık Müdürlüğü Hizmet binası Çevre Tanzimi ve Tarsus Fidanlık Şefliği Fidan Satış Binası, Fidan Tanıtım Reyonu Çevre Tanzimi Yapımı" işini PAZARLIK usulü alıma çıkar.

İdarece Pazarlık (MD 21 B) idarece seçilme gerekçesi: Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.

Bu iş için idarece gizli olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 2.070.778,83 TRY dir.

İşin adı ve yapılacağı yer: MERSİN ORMAN FİDANLIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİNASI ÇEVRE TANZİMİ VE TARSUS FİDANLIK ŞEFLİĞİ FİDAN SATIŞ BİNASI, FİDAN TANITIM REYONU ÇEVRE TANZİMİ YAPIMI

İş için 2 kişi teklif atar, bir kişide kalır.

O bir kişi ise, TOPRAKSU İNŞAAT LİMİTED ŞİRKETİ - ERDEMLİ/MERSİN firmasıdır.

2.048.890,70 TRY bedel ile sözleşme imzalanır.

Daha bu rakam içinde KDV yoktur. Birde onu eklerseniz rakam daha da artacaktır.

Mersin’deki kamu kurum ve kuruluşları ne hikmet ise PAZARLIK USULÜ / DAVET USULÜ alımlardan bir türlü vazgeçemiyorlar.

Haber sitemizin EKONOMİ bölümüne göz attığınız vakit, bu kurum ve kuruluşların “hiçbir ayırım yapmaksızın” hangileri olduğunu bir bir görürsünüz.

PAZARLIKLI ALIM - DOĞRUDAN TEMİN - DAVETİYE usulü alımlardan neden vazgeçilmiyor?

İhalelerde SERBESTLİK- REKABET VE AÇIKLIK ilkesi bu mu?

Neden pazarlık usulü, niçin ihaleler AÇIK değil?

FİKRİ TAKİBE ÖNEM VEREN GAZETECİLERİZ.

MERSİN ORMAN HAKKINDA DAHA ÖNCE GÜNDEME TAŞIDIĞIMIZ BİR BAŞKA HABERİN LİNKİ DE AŞAĞIDA:

https://www.haberanaliz.net/haber/ormanda-pazarlikci-cikti-iyi-mi-22507

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

MBB'de Nedir bu PAZARLIK aşkı anlamadık ki?!

HABER MERKEZİ — 2025-02-18T10:05:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB'de Nedir bu PAZARLIK aşkı anlamadık ki?!

MBB'de Nedir bu PAZARLIK aşkı anlamadık ki?!

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 18 2025, 10:05 amFeb 18 2025, 10:05 am

1-ALIM: MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/875721 İKN NUMARALI "REFAKATÇI EVİ KONAKLAMA HİZMETİ ALIMI" İŞİNİ, PAZARLIK USULÜ ALIM YAPAR.

Bu iş için idarece gizli olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 2.035.800,00 TRY dir.

İşin süresi ise: 01.08.2024 - 31.12.2024 tarihleri arasıdır.

İşi, 1.727.880,00 TRY bedel ile MERVE TURİZM SEYAHAT OTELCİLİK LOKANTA İŞLETMECİLİĞİ GIDA ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - Mersin (SIDIKA KOCAMAN) firmasına verirler.

2-ALIM: Yine, 2024/48719 İKN numaralı, "TEK KULLANIMLIK MALZEME ALIMI" işini pazarlık usulü ile alıma çıkar.

Bu iş için belirlenen yaklaşık maliyet ise: 1.433.162,50 TRY dir.

İşin süresi ise: 02.02.2024 - 11.02.2024 tarihleri arasıdır.

Bu iş ise 1.419.400,00 TRY bedel ile MERSİN GÜNEY KAĞITÇILIK TEMİZLİK AMBALAJ PLASTİK LÜKS HIRDAVAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ- (ERCAN- ERGÜL- ERKAN HALİSÇELİK)'E verilir.

3-ALIM: Bu kez idare, 2023/1199894 İKN numaralı "TANITIM MATERYELLERİ VE TEKSTİL MALZEMELERİ İHTİYACI ALIMI” işini pazarlık usulü ile çıkar.

Bu iş için idareci belirlenen yaklaşık maliyet ise: 1.427.785,67 TRY dir.

Bu iş, 1.417.464,00 TRY bedel ile AKDENİZ DOĞUŞ REKLAM BASKI VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (EMRAH YILMAZ) A verilir.

4-ALIM: Aynı idare, 2023/1146913 İKN numaralı, "SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞINA BAĞLI BİRİMLERE MOBİLYA ALIMI" işini pazarlık usulü ile alıma çıkar.

Bu iş için belirlenen yaklaşık maliyet ise, 1.425.326,67 TRY dir.

İşin süresi: 14.11.2023 - 15.12.2023 tarihleri arasıdır.

Bu işi de, 1.350.060,00 TRY BEDEL İLE ORJİNAL ORGANİZASYON BİLİŞİM BİLGİSAYAR DANIŞMANLIK ARAŞTIRMA İNŞAAT MALZEMELERİ YEMEK TEMİZLİK GIDA HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (FATİH MEHMET AK)’a verirler.

BU HABERİMİZDEKİ PAZIRLIKLI ALIMIN TOPLAMI: 5.914.804,00 TRY DİR.

Yani 6 MİLYONA YAKIN.

ESKİ PARA İLE 6 TİRİLYON LİRA.

DAHA HENÜZ BU RAKAMIN İÇİNDE KDV YOK. ONU DA EKLERSENİZ RAKAM DAHADA BÜYÜYECEK...

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

TEKNİK ZİRAAT DA ARAÇ KİRALAMASINDAN VAZGEÇMEDİ

HABER MERKEZİ — 2025-02-16T11:44:00+03:00

www.artikacatring.com<"> TEKNİK ZİRAAT DA ARAÇ KİRALAMASINDAN VAZGEÇMEDİ

TEKNİK ZİRAAT DA ARAÇ KİRALAMASINDAN VAZGEÇMEDİ

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 16 2025, 11:44 amFeb 16 2025, 11:44 am

Mersin İl Müdürlüğü (Tek.Zir.Müd.) Döner Sermaye İşletmesi, 2024/1796173 İKN numaralı "İL VE İLÇE MÜDÜRLÜKLERİMİZDE KULLANILMAK ÜZERE TAHMİNİ 365 GÜN ŞOFÖRSÜZ VE YAKITSIZ ARAÇ KİRALAMA HİZMET ALIM İŞİ"ni ihaleye çıkar.

Bu işin gizli olarak yaklaşık maliyetini idare: 22.352.965,00 TRY belirler.

İşin süresi ise: 21.01.2025 - 31.12.2025 tarihleri arası.

Bu iş için, 15.258.527,06 TRY bedel ile 11.02.2025 günü CARPARTNER YARDIM VE DESTEK HİZMETLERİ OTOMOTİV NAKLİYAT TAAHHÜT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - ANKARA firması ile sözleşme imzalanır.

YANİ 15 MİLYONUN ÜZERİNDE.

ESKİ PARA İLE 15 TRİLYON...

Teknik şartnamesi 7 sayfa hazırlayanların imzası altta.

Aynı teknik şartnamede kiralanacak araçların özellikleri ise aşağıda:

Biliyorsunuz Yürürlükte tasarruf genelgeleri mevcut… Ekonomik gidişatımız belli… BEYTÜL MAL dediğimiz tüyü bitmedik yetimin ve şehidin hakkının olduğu kasayı daha ciddi korumak gerekmez mi?

“…. 5018 SAYILI KAMU MALİ YONETIMI VE KONTROL KANUNU açısından DEVLETİN ZARARI MESELESİ İLE OLAYLARA BAKTIĞIMIZDA: “….. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanmış olup bahse konu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” hususu kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterler arasında sayılmıştır. Hesap verme sorumluluğu: Madde 8- Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır. Üst yöneticiler: Madde 11- Bakanlıklarda ve diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden .... mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.. DEMEKTEDİR.

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

MBB’NİN GIDA KOLİSİ VE İFTAR YEMEKLERİ İHALESİ

HABER MERKEZİ — 2025-02-16T11:13:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB’NİN GIDA KOLİSİ VE İFTAR YEMEKLERİ İHALESİ

MBB’NİN GIDA KOLİSİ VE İFTAR YEMEKLERİ İHALESİ

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 16 2025, 11:13 amFeb 16 2025, 11:13 am

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/1816203 İKN NUMARALI, "RAMAZAN GIDA KOLİSİ ALIMI" İŞİNİ İHALEYE ÇIKAR.

İŞİN ADI: RAMAZAN GIDA KOLİSİ ALIMI

Niteliği, türü ve miktarı: 120.000 adet gıda kolisi içerisinde 12 kalem muhtelif gıda paketi

YAPILACAĞI YER TESLİM TARİHİ: Mersin Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde Sosyal Hizmetler Daire Başkalığının Teknik Şartnamede belirtmiş olduğu yerlere teslim edilecektir.

İŞE BAŞLAMA TARİHİ: Sözleşmenin imzalanmasına müteakip aynı gün işe başlanır.

20.1.2025 GÜNÜ YAPILAN BU İHALEDE, BU GÜN OLMUŞ SONUÇ AÇIKLANMIYOR. ANCAK EKAP KAYITLARINDA: TEKLİF DEĞERLENDİRME TAMAMLANMIŞ YAZIYOR.

BU İŞİN İDARİ ŞARTNAMESİ HAZIRLANMIŞ, KİMİN HAZIRLADIĞI VE İMZALADIĞI BELLİ DEĞİL ANCAK İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Özlem YAŞAR Sosyal Yardımlar Şube Müdürü V. DİYEREK İBARE KONMUŞ.

TEKNİK ŞARTNAMESİ İSE 8 SAYFA HAZIRLANMIŞ, İLK BİRİNCİ SAYFA VE SON SAYFAYI AŞAĞIYA ALIYORUM.

BAZI MALZEMELER 2, BAZI MALZEMELER KOLİLERE 5 ADET KONMUŞ.

YİNE MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/1848857 İKN NUMARASI İLE "RAMAZAN AYI İFTAR YEMEKLERİ GIDA MALZEMESİ VE TEK KULLANIMLIK MALZEME ALIMI" İŞİNİ İHALEYE ÇIKAR.

İŞİN ADI: RAMAZAN AYI İFTAR YEMEKLERİ GIDA MALZEMESİ VE TEK KULLANIMLIK MALZEME ALIMI

NİTELİĞİ TÜRÜ VE MİKTARI: 7 Kalem den Oluşan Muhtelif Miktarda Kırmızı Et, Kuru Gıda ve Ayran Alımı ile 3 Kalemden Oluşan Tek Kullanımlık Malzeme Alımı

TESLİM YERİ: Mersin Büyükşehir Belediyesine ait Yusuf Kılınç Mah. Mezarlık Cad. 83002 Sok. No:22 Toroslar/MERSİN Adresindeki Aşhane'ye ya da idarece belirtilen yere teslim edilecektir.

SÜRESİ VE TESLİM TARHİ: Sözleşme imzalandıktan sonra ihtiyaca binaen sipariş tarihinden itibaren 3 (Üç) işgünü içerisinde peyder pey 29/03/2025 tarihine kadardır.

İŞE BAŞLAMA TARİHİ: Sözleşmenin imzalanmasına müteakip aynı gün işe başlanır.

23.1.2025 GÜNÜ YAPILAN BU İHALEDE, BU GÜN OLMUŞ SONUÇ AÇIKLANMAMIŞ. EKAP KAYITLARINDA TEKLİF DEĞERLENDİRME TAMAMLANMIŞ YAZIYOR.

BU İŞİN İDARİ ŞARTNAESİDE HAZIRLANMIŞ, KİMİN HAZIRLADIĞI BELLİ DEĞİL, ANCAK İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Suzan DÖNMEZLER (Sosyal Hizmetler Şube Müdürü V.) DİYE İBARE KONMUŞ.

TEKNİK ŞARTNAMESİ İSE 9 SAYFA, SON SAYFASINI AŞAĞIYA ALIYORUM:

Her iki iş ve alım aynı dairenin işi. Benzer iş. Birbirini tamamlayan iş.. İhaleye Toplu olarak birlikte çıkabilir yani. Ama ayrı ayrı çıkarmışlar.

İhale yapılalı bir ay olmuş, sonucu, bu gün olmuş halen EKAP’a konmuyor.

Hani para yoktu, borç içinde idiniz. Bu ihalelere nereden buluyorsunuz parayı?

Ayrıca bunu Ak Partili MHP’li belediyeler yaptığı vakit, makarnacı, uncu, şuncu, buncu diyenler var idi. Peki siz sosyal demokrat arkadaşlar, sizde aynını yapıyorsunuz şimdi, ne değişti? SGK pirimi ödemeye geldi mi para yok, ama müteahhit ve taşeron firmalara geldi mi, gidin bankadan faizle para alın borcumuzu ödeyin mantığı ile iş olur mu?

Şimdi bu sonucu açıklanmayan iki benzer ihalenin sözleşme bedellerini de hep birlikte önümüzdeki günler göreceğiz.

Rakamlar öyle az buz değil. Baya ciddi rakamlar. Ramazan’a da az kaldı. Sizin bizim ödediğimiz vergiler ile oluşan devlet kasası olan beytül maldan yapılan alımlar ve harcamalar bunlar. Hiçbir belediye başkanı cebinden para harcayıp da ramazan gıda kolisi dağıtmıyor, ramazanda kesesinden millete yemek yedirmiyor. Dünde böyle idi, bu günde böyle… Üstelik birde dağıtımı yapılan kolilerin üzerinde ilgili belediyenin adının yazması yeterli iken belediye başkanlarının adının yazılması ise başka bir ayıp idi, daha önceki haberlerimizde dile getirmiştik. BAKALIM bu işin bu seferki FATURASI bizlere NE OLACAK?

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

MBB ‘de ihaleler hız kesmiyor: Gıda ve içeceğe 14,5 milyon

HABER MERKEZİ — 2025-02-16T11:09:00+03:00

www.artikacatring.com<"> MBB ‘de ihaleler hız kesmiyor: Gıda ve içeceğe 14,5 milyon

MBB ‘de ihaleler hız kesmiyor: Gıda ve içeceğe 14,5 milyon

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 16 2025, 11:09 amFeb 16 2025, 11:09 am

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN VE AİLE HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI, 2024/1786583 İKN numaralı, "Gıda, İçecek ve Tüketim Malzemesi Alım İşi"ni haleye çıkar.

İşin, Niteliği, türü ve miktarı: 1 Kısım: Et ve Et Ürünleri (9 Kalem) 2 Kısım: Gıda Malzemesi (117 Kalem) 3 Kısım: Sebze ve Meyve (51 Kalem) 4 Kısım: İçecek (7 Kalem) 5 Kısım: Tüketim Malzemesi (3 Kalem);

1. KISIM (1 Kısım: Et ve Et Ürünleri)

1 Dana Eti (Kemiksiz)

2 Dana Kuşbaşı

3 Kuzu Kuşbaşı

4 Tavuk Pirzola

5 Tavuk Kelebek

6 Tavuk Göğüs

7 Tavuk But

8 Tavuk Bütün

9 Sucuk (Dana)

2. KISIM (2 Kısım: Gıda Malzemesi)

1 Küp Şeker

2 Küp Şeker (Sargılı)

3 Toz Şeker

4 Siyah Çay (1 Kg)

5 Yoğurt

6 Ekmek

7 Hamburger Ekmeği

8 Yufka

9 Yumurta (30lu)

10 Beyaz Peynir (1 kg)

11 Çökelek Peyniri (1 kg paket)

12 Lor Peyniri (1 kg paket)

13 Kaşar Peyniri (1 kg paket)

14 Margarin (250 gr.lık paket)

15 Krema

16 Labne Peyniri (400 gr lık)

17 Tereyağ

18 Tahin

19 Pekmez (Üzüm)

20 Pekmez (Dut)

21 Piknik Tereyağ

22 Piknik Bal

23 Piknik Kakaolu Fındık Ezmesi

24 Piknik Reçel (Kayısı, Çilek, Vişne)

25 Piknik Tahin Helva

26 Piknik Labne Peynir

27 Siyah Zeytin (201-230 Kalibre1 Kg.Paket)

28 Yeşil Zeytin (201-230 Kalibre 1 Kg. Paket)

29 Zeytin Yağı

30 Ayçiçek Yağı (1 litre lik)

31 Ayçiçek Yağı (2 litre lik)

32 Ayçiçek Yağı (5 litre lik)

33 Ayçiçek Yağı (18 litre lik)

34 Pilavlık Pirinç (Osmancık)

35 Pilavlık Pirinç (Baldo)

36 Kırmızı Mercimek

37 Yeşil Mercimek

38 Kuru Fasulye

39 Nohut

40 Barbunya

41 Dövme (Buğday)

42 Pilavlık Bulgur

43 Köftelik Bulgur

44 Patlayacak Mısır

45 Makarna (500 gr)

46 Tel Şehriye (500 gr)

47 Arpa Şehriye (500 gr)

48 Beyaz Un

49 Mısır unu

50 Galeta Unu

51 Pirinç Unu

52 İrmik (500 gr.lık paket)

53 Domates Salçası

54 Biber Salçası

55 Sirke (üzüm) (1 Litrelik)

56 Sirke (elma) (1 Litrelik)

57 Turşu (Karışık-5 kg)

58 Ketçap (700 gr.'lık)

59 Mayonez (700 gr.'lık)

60 Ketçap (Servis Paket 1000'lik)

61 Mayonez (Servis Paket 1000'lik)

62 Puding (toz) (kakao, muz, vanilya, çilek)

63 Tuz

64 Limon Tuzu

65 Salamura/Kaya Tuzu

66 Kırmızı Pul Biber (Acı)

67 Kırmızı Pul Biber (Tatlı)

68 Kırmızı Toz Biber

69 Karabiber

70 Kimyon

71 Sumak

72 Kekik

73 Kuru Nane

74 Çeşni et (toz)

75 Çeşni tavuk (toz)

76 Köri

77 Kabuk Tarçın

78 Taze Karanfil

79 Taze Zencefil

80 Zencefil

81 Zerdaçal

82 Karbonat

83 Nişasta

84 Nişasta (Mısır)

85 Tarçın

86 Yaş Maya (4lü paket)

87 Haşhaş

88 Çörek Otu

89 Susam

90 Hindistan Cevizi

91 Vanilya (5li paket)

92 Kabartma Tozu (5li paket)

93 Kakao (100 gr lık paket)

94 Pudra Şekeri (100 gr lık paket)

95 Krem Şanti

96 Krem Şanti

97 Kuvertür Çikolata

98 Damla Çikolata

99 Kuru Biber (Kurutulmuş Biber)

100 Kuru Patlıcan (Kurutulmuş Patlıcan)

101 Kuru Üzüm

102 Kuru Kayısı

103 Kuru İncir

104 Yer fıstığı

105 Ceviz içi

106 Fındık içi

107 Badem içi

108 Leblebi

109 Petibör Bisküvi (paket)

110 Çikolatalı Bisküvi

111 Tuzlu/Tatlı Bisküvi Kraker

112 Dondurulmuş Bezelye

113 Dondurulmuş Fasulye

114 Dondurulmuş Mısır

115 Dondurulmuş Patates (Dilimlenmiş)

116 Bebek Maması

117 Kek (Vanilyalı, Meyveli, Hindistancevizli, Kakaolu, Çilekli, Portakallı vb)

3. KISIM (3 Kısım: Meyve ve Sebze)

1 Taze Kabak

2 Havuç

3 Patlıcan

4 Karnabahar

5 Brokoli

6 Beyaz Lahana

7 Kırmızı/Mor Lahana

8 Patates

9 Kuru Soğan

10 Domates

11 Salatalık

12 Sarımsak

13 Limon

14 Yeşil Soğan (bağ)

15 Nane (bağ)

16 Tere (bağ)

17 Roka (bağ)

18 Marul

19 Marul-Aysberg

20 Maydanoz (bağ)

21 Dereotu (bağ)

22 Semizotu (bağ)

23 Pazı (bağ)

24 Asma yaprağı

25 Bamya

26 Bezelye

27 Ispanak

28 Pırasa

29 Taze Fasulye

30 Dolmalık Biber

31 Yeşil Biber (Tatlı)

32 Kırmızı Kapya Biber

33 Karpuz

34 Kavun

35 Üzüm

36 Kayısı

37 Şeftali

38 Kiraz

39 Vişne

40 Yeni Dünya

41 İncir

42 Kivi

43 Ayva

44 Nar

45 Erik

46 Çilek

47 Armut

48 Muz

49 Elma

50 Portakal

51 Mandalina

4. KISIM (4 Kısım: İçecek)

1 Su Bardak (250-300 ml lik)

2 Su (500 ml lik)

3 Su Damacana (19 litrelik)

4 Süt (1 litre lik)

5 Meyve Suyu (200 ml lik)

6 Maden Suyu (200 ml lik)

7 Ayran (200 ml lik)

5. KISIM (5 Kısım: Tüketim Malzemesi)

1 Plastik Pet Bardak (180 cc)

2 Karton Bardak (7 Oz)

3 Ahşap Karıştırıcı (500'lü)

Yapılacağı/teslim edileceği yer: İdare tarafından belirlenen yer ve/veya yerlere teslim edilecektir.

İşin Süresi/teslim tarihi: -Ürünler idareye bağlı her birimin ihtiyacına göre peyder pey (günlük, haftalık periyotlarda) alınacaktır. -Birimlerin ihtiyacına göre sipariş miktarları, idare tarafından yükleniciye en az 12 saat önceden bildirilecektir. -İdare tarafından yükleniciye siparişin bildirilmesinden itibaren 12 saat içinde belirlenen miktarda ve türde sipariş idarenin istediği yere ve/veya yerlere teslim edilecektir. -Siparişin bitiş/son teslim tarihinin 31.12.2025 olması esastır. İhalede yer alan miktarların 31.12.2025 tarihinden önce idare tarafından kullanılması/sipariş edilmesi halinde ise son hak edişte yer alan kabul tarihi işin bitiş tarihi olarak kabul edilir.

İşe başlama tarihi: İşe başlama; sözleşme imzalanmasına müteakip takip eden ilk iş gündür.

İşin Teknik şartnamesi hazırlanmış, bilgisayar ortamında 17 sayfa, kimin hazırladığı, sorumlusu kim, herhangi bir imza ve kaşe yok. İdari şartnamesi hazırlanmış onda da imza ve kaşe yok ancak İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Özay ÖZTÜRK / Şube Müdürü denmiş. 16.1,2025 günü yapılan bu ihalede, sözleşme imzalanmış.

Sözleşme 13.2.2025 günü, MERSİN AKD GIDA TAŞIMACILIK İNŞAAT TEMİZLİK LİMİTED ŞİRKETİ ile 14.392.965,00 TRY bedelle imza altına alınmış. İdarece GİZLİ olarak kimsenin bilmemesi gereken Yaklaşık maliyet ise: 18.979.491,00 TRY olarak belirlenmiş. Bu alım 14.392.965,00 TRY. Yani 14,5 milyona yakın.

Eski para ile 14,5 TİRİLYON…

Bu harcaya ne gerek var? Ne için, kim için, kimler için bu harcama yapılıyor? Belediye borcunu ödeyemez hale gelmiş, faizle PARA ALIYOR, SGK borcu ödenmiyor, ama iş yaptıkları firmalara paralar ödeniyor, niye, neden, niçin, kim için?

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com

DİKER: AF gereklidir, bu gerçeği yok saymak iktidara sandıkta ağır bedel ödetir

HABER MERKEZİ — 2025-02-15T14:42:00+03:00

www.artikacatring.com<"> DİKER: AF gereklidir, bu gerçeği yok saymak iktidara sandıkta ağır bedel ödetir

DİKER: AF gereklidir, bu gerçeği yok saymak iktidara sandıkta ağır bedel ödetir

GÜNDEM

HABER MERKEZİ

Feb 15 2025, 02:42 pmFeb 15 2025, 02:42 pm

Öcalan' a ev hapsi mi?
Ankara kulislerinde son günlerde bebek katili Öcalan' a İmralı'da inşaası bitmek üzere olan bir villada veya Ankara'da ev hapsi uygulanacak diye konuşuluyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli' nin bebek katili Öcalan' a Umut Hakkı" uygulansın demesiyle başlayan süreçte sona yaklaşılıyor gibi.
*
Türkiye' de bebek katili Öcalan' dan daha ağır suçlu ve hükümlü yok iken ona ev hapsi uygulanacaksa tıklım tıklım dolu cezaevlerinde üst üste yatan mahkumlara da ev hapsi için AF çıkarmak vicdani durumdur.
*
Fetöcü savcı ve hakimlerin hükümleriyle mahkum olanlarda AF hak ediyorlar.
*
Barış için olmazsa olmazların başında AF konusu vardır.
*
Bahçeli, konuştu AF beklentisi yükseldi.
Bu gerçeği yok saymak iktidara sandıkta ağır bedel ödetir.

KARAYOLLARINI BİRİLERİNE “ARA YOLLARI” YAPMAYALIM….

HABER MERKEZİ — 2025-02-14T13:48:00+03:00

www.artikacatring.com<"> KARAYOLLARINI BİRİLERİNE “ARA YOLLARI” YAPMAYALIM….

KARAYOLLARINI BİRİLERİNE “ARA YOLLARI” YAPMAYALIM….

EKONOMİ

HABER MERKEZİ

Feb 14 2025, 01:48 pmFeb 14 2025, 01:48 pm

7 Ekim 2024 günü buradan sizlere “KARAYOLLARI’DA “PAZARLIKÇI” ÇIKTI, İYİ Mİ?!” başlığı ile haber yapmış, sizlere Karayollarının pazarlık usulü 11 ayrı alımını ve alımlarına AŞAĞIDAKİ HABER FOTOSU EŞLİĞİNDE duyurmuştuk. Linki aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/karayollarida-pazarlikci-cikti-iyi-mi-22121

Daha sonra, 13 Kasım 2024 günü yine buradan sizlere seslenmiş, “KARAYOLLARI, NEDEN PAZARLIK ALIM, AÇIK DEĞİL?!” başlığı ile bir haber yayınlamış, iki ayrı pazarlık alımı daha AŞAĞIDAKİ HABER FOTOSU EŞLİĞİNDE duyurmuş idik. Linki Aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/karayollari-neden-pazarlik-alim-acik-degil-22379

Bu haberlerden sonra vatsap hattımıza çok sayıda bilgi geldi. Bizde üşenmedik, Mersin Karayolları teşkilatının bahsedilen ihalelerini araştırdık. Bakın daha neler pazarlıklı alınmış, alınmaya devam ediyor. Çok büyük rakamlar, AÇIK ihale olsa, rekabet ortamı gelişecek ve 5 kişi 10 kişi ihaleye girecekken 25- 50 kişi girecek ve rekabet ortamından devlet kazanacak. Ancak PAZARLIKLI alım, yâda davet usulü alımlar ile 2-3 bazen 1 kişi ile ihaleler gidiyor ve devlet bu işte gerçekten kazanıyor mu, kaybediyor mu, onu bilenlerin araştırması lazım.

KARAYOLLARI 5. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNÜN BU HABERİMİZDE YER ALACAK OLAN;

1.ALIMI: 2024/1632287 İKN numaralı, "Çukurova Havalimanı Bağlantı Yolu Aydınlatma Yapım İşi"ni Pazarlık (MD 21 B) ye göre yapar.

Pazarlık (MD 21 B)nin idareci seçilme gerekçesi ise: “.. Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” DIR.

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 93.701.425,98 TRY

İşin süresi: 150 gündür.

3 kişi teklif atar.

Bu İşi, MSK YOL ELEKTRİK ENERJİ İNŞAAT TAAHHÜT İNŞAAT MALZEMELERİ OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ- Antalya firması alır.

Sözleşme bedeli: 88.879.279,00 TRY dir.

2.ALIMI: 2024/1292011 İKN numaralı, "Kahramanmaraş - Göksun Devlet Yolu Tünel Bakım Onarım İşi"ni de 1. Alımda olduğu gibi YİNE Pazarlık (MD 21 B) ye göre yapar.

Pazarlık (MD 21 B) nin idareci seçilme gerekçesi ise: YUKARIDAKİ 1.ALIMDA YER VERDİK, VAR, BURADA TEKRAR ETMEYECEĞİZ….

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 159.233.730,92 TRY

Bu İşin süresi de: 150 gündür.

Bu ihaleye de 3 kişi teklif atar.

İşi, DUYGU TAAHHÜT VE İNŞAAT ANONİM ŞİRKETİ – ANKARA firması alır.

Sözleşme bedeli: 149.758.038,39 TRY dir.

3.ALIMI: 2024/1193104 İKN numaralı, "Kadirli - Andırın - Göksun İl Yolu Km:30+000-32+865G/33+150İ Arası (İKMAL) Yapım İşi"ni de bundan önceki iki alımda olduğu gibi YİNE Pazarlık (MD 21 B) ye göre yapar.

Pazarlık (MD 21 B)nin idareci seçilme gerekçesi ise: YUKARIDAKİ 1. ALIMDA YER VERDİK, BURADA TEKRAR ETMEYECEĞİZ….

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 22.368.485,00 TRY

Bu İşin süresi de: 70 gündür.

Bu ihaleye de 5 kişi teklif atar.

İşi, HATİPOĞULLARI İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM OTOMOTİV TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – BİTLİS firması alır.

Sözleşme bedeli: 19.000.000,00 TRY dir.

4.ALIMI: 2024/1051969 İKN numaralı, "Antakya-Yayladağ Yolu Km:42+250-42+750 Arası Heyelan Islahı Yapım İşi"ni de YİNE yukarıdaki ilk üç alımdaki gibi Pazarlık (MD 21 B) ye göre yapar.

Pazarlık (MD 21 B)nin idareci seçilme gerekçesi ise: YUKARIDAKİ 1.ALIMDA YER VERDİK, BURADA TEKRAR ETMEYECEĞİZ….

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 219.244.242,14 TRY

Bu İşin süresi de: 120 gündür.

Bu ihaleye de 5 kişi teklif atar.

İşi, TÜRKDEMİR İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ- TRABZON firması alır.

Sözleşme bedeli: 201.520.780,00 TRY dir.

5.ALIMI: 2024/838027 İKN numaralı, "(Tarsus-Adana) Ayr-Pozantı Yolu Km:10+800-Km:12+400 Arası İkmal Yapım İşi"ni de YİNE yukarıdaki dört alımda olduğu gibi Pazarlık (MD 21 B) ye göre yapar.

Pazarlık (MD 21 B)nin idareci seçilme gerekçesi ise: YUKARIDAKİ 1.ALIMDA YER VERDİK, BURADA TEKRAR ETMEYECEĞİZ….

Bu iş için idarece GİZLİ olarak belirlenen yaklaşık maliyet ise: 52.048.022,00 TRY

Bu İşin süresi de: 150 gündür.

Bu ihaleye de 5 kişi teklif atar.

İşi, EVSA TAAHHÜT İNŞAAT PROJE MÜHENDİSLİK MÜŞAVİRLİK ENERJİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ANKARA firması alır.

Sözleşme bedeli: 44.152.000,00 TRY dir.

YUKARIDA HABERE KONU BEŞ PAZARLIKLI ALIMIN

SÖZLEŞME BEDELİ TOPLAMI: 503.310.097,39 TRY dir.

Yani, 504 MİLYONA RAMAK KALMIŞ.

Eski para ile 504 TİRİLYON LİRA…

Daha henüz haberimize konu bu rakamların içinde KDV yok. O rakamları da bu toplam üzerine eklerseniz, rakam daha da artacak…

Biliyorsunuz Yürürlükte tasarruf genelgeleri mevcut… Ekonomik gidişatımız belli… Tüyü bitmedik yetimin hakkı, şehidin hakkı olan BEYTÜLMALDAN yapılan ihaleler ve alımlar bunlar. Bu alımlar AÇIK yapılsa olmaz mı?! Neden Pazarlıklı alım ve doğrudan temin metotları tercih ediliyor?!

Neden BU GİBİ ihaleler hep pazarlık, niçin AÇIK ihale değil?! İdareler, 4734 Sayılı Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Beytülmal dediğimiz tüysüz yetimin ve şehidin hakkı olan kasadan yapılan harcama bunlar.

BU DEVLETİN HESAP SORACAK MERCİ VE MAKAMLARI NE YAPIYOR ACABA?!

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com