AK PARTİ MKYK ÜYESİ SEVER: MERSİN’İ BULUNDUĞU YERDEN DAHA İLERİYE TAŞIYACAĞIZ
SİYASETAk Parti MKYK üyesi, E.Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever ile Ülkemiz ve Mersin üzerine, haberanaliz'in yeni mekanında söyleştik. Biz sorduk o samimi olarak cevapladı. İşte sorular ve yanıtlar…
Haberanaliz.net: Bölgemizin yakın çevresinde savaşlar var, terör olayları bitmiyor. İsrail Gazze ve yakın çevremizdeki olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz, Devlet ve ülke açısından bugünümüz ve yarınımız için neler söylersiniz?
Mustafa Sever: 2002 den bu yana Sayın Cumhurbaşkanımız savunma sanayini çok önemli işler yaptı. Benim burada çok önemli gördüğüm iki kritik proje çelik kubbe, kaan yerli savaş uçağı. Biz bunları yapınca dikkatleri üzerimize çektik biz bunların hepsini tamamlayacağız ve daha da güçlü bir Türkiye ortaya çıkacak hesaplar bozulacak.
Haberanaliz.net: Memleketiniz Mersin, bu yörenin çok sayıda cevap bekleyen sorunu var. Birincisi gündemde taze olarak yerini koruyan Erdemli Alata çamlığı olarak bilinen yerin turizme açılacağı ve o sahil bandının da yok edileceği söz konusu, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Mustafa Sever: Kesinlikle oraya dokundurtmayacağız. Doğal bitki örtüsünü koruyacağız. Özelleştirme ve turizme açma gibi bir çabamız yok. Orasını Alata kültür bitkileri ile taçlandıracağız. Kesinlikle Alata’yı özelleştirme yok, peşkeş çektirme diye bir mesele yok, mevcut durumunu koruyup aktif hale getireceğiz. Süs bitkileri, çiçekçilik ve gül yetiştiriciliği teşvik edeceğiz güçlendireceğiz. 250 den fazla çeşidi üreteceğiz. Üretimi pazarlayabilmek için de ekonomik ölçekli kooperatifler meydana getireceğiz.
Haberanaliz.net: Mersin ile ilgili önümüzdeki günlerde ne gibi projeler hayata geçecek?
Mustafa Sever: Mersinin projelerini öncesinden beri biliyorum. Eksiklikleri görüyorum. Her işi el atmış vaziyetteyim. Karayollarında Mut, Silifke, Gülnar, Ermenek ilçelerini daha da yakınlaştıracak olan yollar ve tüneller bitmek üzere. Ulaştırma bakanımızın gayreti ayrıca bilge vekilimiz ve bakanımız Nebati beyin destekleri ile bu alandaki bütçemizi 1 milyar tl den 3,5 milyara çıkardık. Yapılan işler hızlandı. Kılıçarslan viyadüğü temeli atıldı. 2 yılda tamamlanacak. Bölgenin en büyüğü.. 20 km tünel de bu arada bitmiş olacak. 2025 yılının ödeneklerini daha da arttırmak için çalışacağız. Ankara da el birliği ile çalışıyoruz. Genel müdür ve bakan, bakan yardımcıları ile el ele çalışıyoruz. Bölgedeki göletlerin de ödeneklerini çıkartacağız. Aksıfat ve sorgun bitmiş idi, bu barajlardaki suları kapalı devre sulama sistemine geçeceğiz. Anamur’daki Alaköprü barajını bitireceğiz. Anamur ovasını bereketli hale getireceğiz. Suyu bereketli kullanacağız yer altı kaynaklarımızı hor kullandırtmayacağız. Silifke’nin Kayraktepe ve Mut barajları için etütleri bitti yılbaşından önce ihalesini yapacağız. 2 sene içinde de bitireceğiz. Biliyorsunuz Havaalanı kazandırdık. Burası 60 ülkeye kolaylıkla ulaşacak bir merkez oldu. Ayrıca Kargoculuk artacak. Bölgemiz hızlı tren ile bütünleşti. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projesi en kısa sürede hizmete girecek, hummalı bir çalışma var. 303 km’lik Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı 2026 yılında Hizmete Girmesi planlanıyor. Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep illerine hızlı trenle ulaşım sağlamak için; Mersin Adana-Osmaniye-Gaziantep arasında 303 km (Çukurova Havaalanı bağlantısı dâhil 312,5 km) uzunluğunda, 160-200 km/saat hıza uygun, çift hatlı, elektrikli ve sinyalli hızlı demiryolu hattı yatırımı tüm hızıyla devam etmektedir. Projenin 2026 yılında tamamlanarak tamamının hizmete alınması planlanmıştır. Ama biz bunu hızlandırıyoruz. Erken bitecek. Mersin Limanı Genişleme (Faz-2) Projesi ile canlılık kazanacak. Liman ile ilgili Ayrıca Adana yumurtalıkta kargo limanı yapılacak, kalkınma yolu çerçevesinde limanlara ihtiyacımız var. Liman Endüstrisi’ne dayalı bölgesel kalkınma Projesini bir an evvel hayata geçireceğiz. Bildiğiniz üzere Mersin Uluslararası Limanı 2,6 milyon konteyner ve 10 milyon ton konvansiyonel kargo kapasitesine sahip olması özelliği ile Türkiye’nin en büyük ve dünyanın önde gelen konteyner limanıdır. Türkiye ihracatının konteyner yüklerde %22 si, konvansiyonel yüklerde %7 si Mersin Limanı tarafından gerçekleştirilmektedir. Mersin Limanı 3.000 kişiye doğrudan 25.000 kişiye dolaylı istihdam sağlamaktadır. Akdeniz Bölgesindeki ana konteyner limanlarından biri olan Mersin Uluslararası Limanı (MIP), Türkiye’nin sanayileşmiş kentleri ile sınır komşumuz olan ülkelere demiryolu ve karayoluyla bağlıdır. 19.03.2026 tarihinde tamamlanarak hizmete girmesi hedefleniyor. Mersin Limanı Genişleme (Faz-2) Projesiyle Mersinimize yaklaşık 400 milyon $ yatırım yapılacak. Mevcut 2,6 milyon TEU olan liman kapasitesi %40 artırılarak 3,6 milyon TEU’ye yükselecek. 880 metrelik rıhtıma dünyanın en büyük gemileri olan 400 metre uzunluğundaki iki adet mega gemiye aynı anda hizmet verilebilecek. Mersin’de 500 kişiye doğrudan 5.000 kişiye dolaylı ek istihdam sağlanacak. Proje tamamlandığında, Mersin Limanı Doğu Akdeniz'e açılan stratejik konumunu güçlendirecek, limanın ve bölgenin ekonomik gelişimine katma değer sağlayacak ve Akdeniz havzasında yer alan diğer ülke terminalleriyle aktarma konteyner ticaretinde rekabet edebilir pozisyona gelecek. Mersin Limanı Akdeniz’de önemli bir transit haline gelecek ve Mersin’in ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Yapacağımız yatırım ve hizmetler sonrası yöremiz Marmara bölgesine alternatif olacaktır. Bu arada, Çok kısa süre içinde Tarsus Kazanlı turizm bölgesini hayata geçireceğiz. Bölgemiz üreticilerine sesleniyorum. Artık kaygılanmasınlar. Elleçleme, paketleme, soğuk hava deposu konusunda sıkıntılarımız var bunlar giderilecek, soğuk hava depoları hayata geçecek, elleçleme artacak, paketleme kurulacak, bölgemiz üreticisinin yüzü gülecek. Biz bunu Mut’da kayısı rekoltesinde artış gerçekleştirdik. Sofralık Kayısı İhracat Hamlesi Programı ile çok büyük ilerleme kaydettik.
Haberanaliz.net: Mersin’de birçok yerde cumhur ittifakı oy kaybetti, elinde bulunduğu belediyeleri muhalefete kaptırdı, bu konuda fikirleriniz nelerdir, önümüzdeki genel seçim için Ak parti olarak Mersin de nasıl bir hazırlık ve çalışma yapılmalı?
Mustafa Sever: 13 ilçede kongrelerimizi yaptık. Kuvvetli bir teşkilat yapılanması meydana getiriyoruz. İl kongremizi de yapacağız. Sn. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yeniden Türkiye’nin geleceğinin yol haritasını çizeceğiz. Sorumluluğumuzun farkında olarak çalışıp ilk genel seçimde Ak partiyi açık ara birinci hale getireceğiz sn. cumhurbaşkanımızın dimdik yanında olduğumuzu ortaya koyacağız. Cesur ve iradeli insan… Vizyon ve misyon sahibi… Her zaman olduğu gibi icraatlarımızla halkımızın yanında olacağız. Mersin halkı için sahada uzun süredir çalışıyorum. Ben bunu görüyorum, teveccüh artarak devam ediyor. Millet işin farkında her ne kadar seçimde böyle bir sonuç çıktı ise de millet işin farkında bunların bir şey yapamayacağını biliyor ve görüyorlar. Gezdiğimiz yerlerde bize halk, biz gerçeği gördük, bunlar laftan öteye gidemiyor, önümüze sandık geldiği vakit gereğini yapacağız diyorlar. Çok büyük bir oy patlaması yapacağımıza inanıyorum. Allahın izni ile vekil sayımızı arttıracağız, buna mukabil büyükşehir başta olmak üzere ilçe belediyelerimizin de çoğunu Allahın izni ile kazanacağız” dedi.
Haberanaliz.net: Önemli konulara değindiniz. Şu ana kadar yaptıklarınız var, ayrıca yapacaklarınızı söylediniz. Özetlerseniz, şu ana kadar Ak parti’nin 23 yılında ülkemizde ve yöremizde neler yapıldı?
Mustafa Sever: Bakınız, Ak Parti 23 yaşında. Çalışma hayatında 12 milyon olan aktif sigortalı sayımız 25 milyon 212 bine çıktı. İstihdam sayımızı 32,6 milyon kişiye yükselttik. İŞKUR aracılığıyla toplam 14 milyon 230 bin 548 kişiyi işe yerleştirdik. Her ücret grubunda enflasyonun üzerinde artışlar gerçekleştirdik. Sosyal politikalarda çok çeşitli programlarla ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin yanlarında olduk. Sosyal demokrat geçinenler sosyal devlet ilkesinin sadece lafını ederken biz kimsesizlerin kimsesi olarak bunu gerçeğe dönüştürdük. Ekonomide gayrisafi yurt içi hasılamız reel olarak %201, dolar bazında ise %370 büyüme kaydetti. Kişi başına düşen millî gelirimiz 3 bin 608 dolarken 2023 yılında 13 bin 110 dolar seviyesine ulaştı. Türkiye ekonomisini yıllık ortalama %5,4 oranında büyüttük. Bizden önceki 30 yılda 15 milyar dolar uluslararası yatırım çekebilen Türkiye, bizim dönemimizde 266 milyar dolarlık yatırım çekti. Merkez Bankası rezervimizi 27 milyar dolardan aldık, 150 milyar dolar sınırına getirdik. IMF’ye olan 23,5 milyar dolarlık borcu ödeyerek ülkemize gerçek manada ekonomik bağımsızlığını kazandırdık. Savunma sanayisinde tarihimizin en büyük yerlileşme hamlesini başardık. Piyade tüfeğinde dahi başkalarına bağımlı olan bir ülkeyi kendi tankını, gemisini, topunu, füzesini, roketini, uçağını, helikopterini, İHA’sını üretebilen seçkin ülkeler ligine yükselttik. Ordumuzu, polisimizi, jandarmamızı en iyi silahlarla donattık; terörle mücadelede ve yurt savunmasında güvenlik kuvvetlerimize ihtiyaçları olan her türlü teçhizatı, donanımı, desteği sağladık. Sanayi ve teknolojide 191 olan organize sanayi bölgemizi 361’e, sıfır olan endüstri bölgemizi 43’e, yine sıfır olan AR-GE merkezimizi 1.306’ya ulaştırdık. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye’nin otomobili Togg artık yollarımızda… Ticarette 36 milyar dolar olan ihracatımız 261,5 milyar dolara yükseldi. Turizmde ülkemizi ziyaret eden kişi sayısını 15 milyondan yaklaşık 57 milyona, turizm gelirimizi de 55,9 milyar dolara çıkardık. Dışişlerinde temsilcilik sayımızı 163’ten 261’e çıkararak dünyanın diplomatik ağı en geniş 3’üncü ülkesi olduk. Yalnızca 5 ilimizde kullanılan doğal gazı 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Ülkemizin kurulu gücünü 31 bin 846 megavattan aldık, bugün %56’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere 107 bin 600 megavata yükselttik. Karadeniz’de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Gabar’da günlük 100 bin varil petrol üretim kapasitesiyle yine tarihî bir keşfe imza attık. Tarımsal gayrisafi hasılamız 37 milyar liradan 1 trilyon 625 liraya çıktı. Tarla, sebze, meyve üretimimizin toplamı 98 milyon tondan 137 milyon tona ulaştı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız 251 milyondu, bugün yaklaşık 375 milyon. Baraj sayımızı 276’dan aldık, dünyanın 5’inci yüksek barajı Yusufeli’nin de aralarında olduğu yeni 742 baraj inşa ederek toplam 1.018’e ulaştırdık. Yine bu dönemde güncel rakamla 1 trilyon 364 milyar lira tarımsal destek sağlayarak çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 402 bin depreme dayanıklı konut ürettik. Toplam 21 milyon 160 bin metrekare büyüklüğünde 189 millet bahçesini milletimizin kullanımına açtık. 2000’li yılların başında 13 milyon civarında binamız varken son 23 yılda bunu ikiye katlayarak 26 milyona ulaştık. 6 Şubat asrın felaketinin izlerini süratle siliyoruz, deprem bölgemizde yılsonuna kadar 200 bin konutu tamamlamayı hedefliyoruz. Ulaşım, Türkiye’ye gerçek manada çağ atlattığımız bir alandır. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 29 bin 400 kilometreye, 1.714 kilometre olan otoyol ağımızı 3 bin 726 kilometrenin üzerine taşıdık. Asrın projesi Marmaray’ı; Orhangazi, Yavuz Selim, 1915 Çanakkale, Nissibi Köprülerini; Avrasya, Zigana, Ovit, Eğribel, Bolu Tünellerini ve pek çok devasa ulaştırma projesini milletimizin istifadesine sunduk. 26 olan havalimanı sayımız, cumartesi günü açılışını yaptığımız Çukurova Uluslararası Havalimanı’yla birlikte 58 oldu. Yüksek hızlı tren hattı olmayan ülkemizi 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattına kavuşturduk. Bu dönemde ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyondan bugün itibarıyla 30 milyona yaklaştı. Adalette 9 bin 350 olan hâkim-savcı sayımız 25 bine, mahkeme sayımız 3 bin 700’den 10 bin 350’ye yükseldi. İnşa ettiğimiz 286 yeni adalet sarayıyla merdiven altında adalet dağıtılan eski Türkiye manzaralarına son verdik. Sağlık, milletimizin duasını aldığımız alanların en başında geliyor. 23 sene önce hastane yatak sayımız 18 bini nitelikli olmak üzere toplam 164 binken şu an 182 bini nitelikli toplam 270 bin yatağımız bulunuyor. #AkParti23Yaşında Hepsi en modern cihazlarla donatılmış otel konforunda odalarda 36 bin 508 yatak kapasitesine sahip 25 şehir hastanesi açtık. Sağlık çalışanı sayımızı 378 binden aldık, 1 milyon 462 bine yükselttik. Dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sistemini ülkemizde kurduk. Eğitimde 343 bin olan derslik sayımızı 613 bine, öğretmen sayımızı 526 binden 1 milyon 32 bine çıkardık. 2001 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite, 70 bin akademik personel varken bugün 208 üniversitemiz ve 183 bin akademik personelimiz var. Gençlik merkezi sayımızı 9’dan 508’e, spor tesisi sayımızı 1.575’ten 4 bin 421’e çıkardık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 962 bine ulaştırdık. Burslarla, başvuran herkese verdiğimiz kredilerle, ücretsiz internetle, cep telefonu ve bilgisayar desteği gibi pek çok imkânla gençlerimizin yanında olduk. Daha sizlere saymaya kalksam başarılan yüzlerce iş var. Yaptıklarımız yeterli mi? Hayır. Daha iyiyi yapmak için çalışacağız” dedi.
İlginizi Çekebilir
ERDOĞAN: “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.
ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.