© Haberanaliz.net 2005

Esma Esad: 'Suriye'nin modernleşen yüzü' olarak sunulan Londra doğumlu First Lady

Beşar Esad'ın yaklaşık 25 yıllık Suriye Cumhurbaşkanlığı süresince, yanındaki tek sabit oldu: İngiltere doğumlu eşi Esma.

49 yaşındaki Esma Esad, bir zamanlar çağdaşlaşan Suriye'nin yüzü olarak sunuluyordu ama ülkede 2011'de başlayan yıkıcı iç savaşta düşük bir profili tercih etti.

Batı Londra'daki Acton semtinde, Suriyeli kardiyolog ve diplomat anne ve babanın çocuğu Esma Akhras, özel okulda okuldu ve arkadaşları "Emma" diye çağırıyordu. Londra'daki prestijli King's College'ta bilgisayar mühendisliği okudu ve sonra yatırım bankacısı oldu.

O zamanlar orada okuyan göz hastalıkları uzmanı Beşar Esad ile Londra'da tanıştı. Esma, 2000 yılında Suriye'ye taşındı. Beşar Esad'ın babası Hafız Esad'ın yerine geçmesinden aylar sonra evlendiler.

Hepsi şimdi yetişkin olan ikisi erkek, birisi kız üç çocukları oldu.

Bir halkla ilişkiler değeri

Batı'ta yıllarca, Esma'nın Batı'da büyümüş olmasının Suriye'de siyasi reformu teşvik edeceği umutları vardı. İngiltere'deki bir halkla ilişkiler şirketi, Esma Esad'ın ülkenin uluslararası imajı olmasına yardım etmesi için tutuldu.

2012'de BBC'ye konuşan bir kaynak, Esad'ın Suriye'nin yeni, çağdaş yüzü olarak sunmakta bir değer olduğunu bilerek Esma ile evlendiğini söylemişti.

O zamanlar birçok kişi, Sünni bir aileden gelen Esma ve Alevi Esad arasındaki evliliğin, iki mezhep arasındaki çıkarları birleştirmek için bir fırsat olarak görmüştü.

Ancak aynı kaynak, Esma'nın first lady rolüne yaklaşımının Esad ailesinde, özellikle de halkla ilişkilere pek aldırmayan Beşar Esad'ın kızkardeşi Büşra ve annesi Anise arasında gerilime yol açtığını da belirtti.

Halkla ilişkiler çalışması bazı başarılar da elde etti.

Şubat 2011'de Amerikan Vogue dergisi "Çölde bir Gül" başlığıyla Esma Esad'a övgülerle dolu bir profil hazıladı.

Hem baskı hem de internet versiyonlarından geri çekilen makalade Esma Esad "zayıf, uzun uzuvlara sahip, "marifetli bir sadelikle göz alıcı, genç ve çok şık giyinen" bir isim olarak tanımlamıştı.

Makaleyi yazan gazeteci Juliet Joan Buck, daha sonra pişman olduğunu söylemiş, kariyerini "kirlettiğini" ve Vogue dergisiyle bağlantısına son verdiğini" anlatmıştı.

Makalenin yayınlanmasından, bir ay bile geçmeden Esad, demokrasi yanlısı ve barışçıl eylemleri güçle bastırmış ve yarım milyondan fazla kişinin ölümüne, 12 milyon kişinin de evlerinden kaçmasına yol açan yıkıcı bir iç savaşı tetiklemişti.

Esma Esad yaklaşık bir yıl sonra, Şubat 2012'de ülkesindeki savaşla ilgili ilk yorumunu yapmış ve sadece "şiddet kurbanlarını teskin ettiğini" söylemişti. Esma Esad, Times gazetesine yaptığı yazılı açıklamada da kocasına desteğini tekrarlamış ve "Cumhurbaşkanı, Suriyeliler'in bir kısmının değil, Suriye'nin Cumhurbaşkanı ve First Lady de kendisini bu rolünde destekliyor" demişti.

Aynı yıl, Esma Esad'ın imajı bir darbe daha yedi ve eylemciler Esadlara ait olduğu iddia edilen binlerce özel elektronik postayı ifşa vetti ve Esma Esad'ın lükse olan düşkünlüğü ortaya çıktı.

İlk olarak İngiliz Guardian gazetesinin yayımladığı elektronik postalarda, ülke giderek büyüyen bir isyanla karşılaşırken, Esma Esad'ın 5 bin dolarlık, 16 santimetre topuklu ayakkabılar baktığı görüldü.

2022'deki ABD Dışişleri Bakanlığı tahminine göre, Esad ailesi 1-2 milyar dolarlık bir servete sahip.

Esma Esad, Mart 2012'de AB'nin ambargosuna uğradı. Daha sonra medyaya ilk açıklamasını, devlet destekli Rus kanalı Tv Rossiya'ya yaptı ve Suriye'den ayrılması teklifleri aldığını ve bunları reddettiğini söyledi. Tekliflerin nereden geldiğini ise açıklamadı.

Esma Esad şöyle dedi;

"En başından beri burada oldum ve başka bir yerde olmayı hiç düşünmedim. Evet, Suriye'den ayrılma ya da daha doğrusu Suriye'den kaçma fırsatları teklif edildi. Bu tekliflerde, güvenlik garantileri, çocuklarımın korunması ve hatta mali güvenlik bile vardı.

"Bu insanların gerçekten neyin peşinde olduğunu bilmek için dahi olmaya gerek yok. Halkın cumhurbaşkanlarına olan güvenini sarsmaya yönelik açık bir girişimdi."

Savaş devam ettikçe, Esma Esad hayır işlerine öncülük etti, ölen askerlerin aileleriyle buluştu ve yardım operasyonlarını koordine eden büyük bir sivil toplum kuruluşu olan Suriye Kalkınma Vakfı'nın başkanlığını yaptı.

2018'de meme kanseri teşhisi konuldu ve erken teşhis edilen habis bir tümör için tedavi edildi. Bir yıl sonra, kanserden kurtulduğunu açıkladı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı Mayıs 2024'te Esma Esad'a kan kanseri teşhisi konulduğunu duyurdu. Yazılı açıklamada, göreceği özel tedavinin izole olmasını ve kamu görevlerinden çekilmesini gerektirdiği belirtildi.

Esma Esad'ın yaklaşık 25 yıllık First Lady unvanı, Pazar günü isyancıların yönetimi ele geçirmesiyle aniden sona erdi.

Esad ailesi şu anda, eski yönetimin başlıca müttefiklerinden Rusya'da ve ülke medyasına göre aileye siyasi sığınma hakkı tanındı.

HABER VE KAYNAK: BBC.TÜRKÇE

https://www.bbc.com/turkce/articles/cvgme0y0gpxo

İlginizi Çekebilir

ERDOĞAN: “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN: “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.

ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.

TÜM HABERLER