Fransa'da hükümet güven oylamasıyla düşürüldü
SİYASETFransa'da Başbakan Michel Barnier hükümetinin güven oylaması ile düşürülmesi sonrası ülke yeni bir siyasi belirsizlik içine girdi.
Ülke tarihinde 1962'den bu yana ilk kez bir hükümet güven oylaması sonrası düştü.
Yalnızca 3 aydır başbakan olan Barnier'in Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a istifasını sunması bekleniyor.
Ancak Macron'un bu aşamadan sonra hükümeti kurma görevini kime vereceği belli değil.
Son seçimin üzerinden bir sene geçmemiş olması nedeniyle, krizin sandıkla çözülmesi olasılığı da bulunmuyor.
Fransa Anayasası'na göre 2025 Temmuz ayından önce seçim yapılamıyor.
Bu aşamada Macron'un seçilmemiş teknokratlardan oluşan bir hükümet ataması da söz konusu.
Cumhurbaşkanı Macron'un Perşembe akşamı yapacağı ulusa sesleniş konuşması süreci daha belirgin hale getirebilir.
Güven oylamasının, son seçimde üçüncü parti olan Ulusal Birlik lideri Marine Le Pen için de bir güç sınavı olduğu yorumu yapılıyordu.
Le Pen oylama sonrası verdiği televizyon röportajında, bütçeye onay vermenin imkansız olduğunu söyleyerek, Barnier'i düşürmekten başka çareleri olmadığını söyledi.
Kriz nasıl başladı?
Eylül ayının başlarında başbakan olarak atandıktan sonra Barnier, önceliklerini Fransa'nın bütçe açığını azaltmak ve maliyeyi düzene sokmak olarak belirlemişti.
2025 bütçe önerisi, toplam 60 milyar euroluk bir tasarruf sağlayacak vergi artışları ve harcama kesintileri içeriyordu.
Son siyasi kriz, hükümetin gelecek yıl için kemer sıkma bütçesini geçirmek istemesi ile başladı.
Aşırı sol blok ve Marine Le Pen'in başını çektiği aşırı sağ ayrı ayrı önergelerle bütçeye karşı çıktı.
İki uç siyasi kanat, hükümetin endişelerini dinlemediği noktasında birleşiyordu.
Çarşamba günü akşam saatlerinde yapılan güven oylamasında 577 parlamenterin 331'i hükümetin düşürülmesi yönünde oy kullandı.
Aşırı soldan eski Marksist Jean-Luc Mélenchon, hükümetin düşürülmesi sonrası X’ten yaptığı paylaşımda Macron’un da çok zamanı kalmadığını savundu.
Mélenchon, Macron’un görevdeki süresini kastederek, “Her üç ayda bir Barnier bulsa bile, Macron üç yıl görevde kalamayacak” dedi.
Barnier hükümeti, Temmuz ayındaki seçim sonrası aylar süren bir görüşme trafiği ile kurulabilmişti.
haber ve kaynak: bbc.türkçe
https://www.bbc.com/turkce/articles/cjwldj6edg7o
İlginizi Çekebilir
ERDOĞAN: “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.
ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.