Suriye'de Esad yönetiminin gidişine hangi ülke, ne tepki gösterdi?
SİYASETHeyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların 8 Ocak'ta Suriye'de iktidarı ele geçirdiğini ilan etmesine dünyadan tepkiler sürüyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Suriye'de yönetimi silahlı İslamcı grupların ele geçirmesi sonrası ilk açıklamasında, ülkenin geleceği adına ihtiyatlı iyimser cümleler kullandı.
Biden, sürecin Suriyelilerin ülkelerini yeniden inşa etmeleri için "tarihi bir fırsat" sunduğunu savundu.
Esad'ın yaptıklarının "hesabını vermesi" gerektiğini de söyleyen Başkan Biden, HTŞ liderliğindeki silahlı grupların, yumuşama söylemlerini yakından izlediklerini ifade etti.
Biden, "Sadece sözlerini değil, eylemlerini de değerlendireceğiz." dedi.
Joe Biden Pazar günü ABD güçlerinin Suriye içinde IŞİD'e karşı "bir düzine" hava saldırısı düzenlediğini de aktardı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, "Bugün, (Suriye'de) geçiş düzenlemelerini tesis ederek işe başlamalıyız. İlk önceliğimiz bu" dedi.
"Suriye'de yenilenme ihtimalini kucaklamanın tam zamanı. Suriye halkının direnci, birleşik ve barışçıl bir Suriye için ileriye dönük bir yol sunuyor" diyen Pedersen, Suriye'de istikrarlı ve kapsayıcı geçiş düzenlemelerinin ivedilikle hayata geçirilmesi için yol haritasının çizilmesi gerektiğini belirtti.
20 Ocak'ta ABD Başkanlığı görevine resmen başlayacak Donald Trump, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Rusya'nın desteğini kaybettikten sonra "ülkesinden kaçtığını" söyledi.
Kendi sosyal medya platformu Truth Social'da "Esad gitti" diyen Trump, "Koruyucusu Rusya ve Vladimir Putin liderliğindeki Rusya artık onu korumakla ilgilenmiyordu" ifadelerini kullandı.
Esad iktidarının yakın müttefiki Rusya'da Dışişleri Bakanlığı, "Suriye'deki dramatik olayları büyük endişeyle" takip ettiklerini açıkladı.
Rusya, Esad'ın "iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi talimatını vererek ülkeyi terk ettiğini" söyledi.
Açıklamada, "Rusya bu müzakerelere katılmadı" denildi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Beşar Esad'ın "barbar rejiminin" devrilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi ve Suriye'de "barış ve istikrar" çağrısında bulundu.
Suriye'de son günlerde yaşanan gelişmeleri "emsalsiz" olarak nitelendiren Starmer, bölgedeki durumu yakından izlediklerini belirtti.
Esad'ın gidişinden memnuniyet duyduğunu söyleyen bir başka lider de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu oldu.
Gelişmeyi Orta Doğu için "tarihi bir gün" olarak nitelendiren Netanyahu, "olası tehditlere karşı önlem alma" sözü verdi.
Netanyahu, resmi X hesabından yaptığı açıklamada, "Bu çöküş, Esad'ın ana destekçileri olan Hizbullah ve İran'a karşı yürüttüğümüz güçlü eylemin doğrudan sonucudur" dedi.
"Kendilerini bu tiranlıktan ve onun baskısından kurtarmak isteyenler için zincirleme bir reaksiyon başlatıyor" diye ekledi.
Netanyahu, İsrail'in "arzusunun" Suriye ile "barışçıl ilişkiler" kurmak olduğunu, ancak gerekirse ülkesinin kendisini savunacağını belirtti.
13 ay süren çatışmalarının ardından İsrail-Hizbullah arasında 27 Kasım'da ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Hizbullah uzun süredir Esad'ın müttefikiydi.
Suriye ile diplomatik ilişkileri yeniden canlandırmaya hazır olduğunu söyleyen Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiha, "Esad düştü. Putin'e güvenen tüm diktatörlerin başına gelen budur. O her zaman kendisine güvenenlere ihanet eder." yorumunda bulundu.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de istikrarın hızla geri döneceği yönünde umutlu olduklarını dile getirdi.
Arap ülkeleri de Suriye'de iktidarın devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulundular.
Irak Haber Ajansına (INA) göre Irak'ta hükümet sözcüsü Basem El Avadi, Irak'ın Suriye'deki gelişmeleri yakından izlediğini ve Suriye'de istikrarı ve güvenliği korumayı amaçlayan çabaları desteklemek için dost ülkelerle iletişim kurduğunu söyledi.
Mısır Suriye'deki tüm taraflara devletin ve ulusal kurumların yeteneklerini koruma çağrısında bulunurken, Ürdün de Suriye'deki "kardeşlerin" yanında yer aldığını ve onların irade ve tercihlerine saygı duyduğunu söyledi.
Yemen Başkanlık Konseyi (PLC) Başkanı Raşad El Alimi, Suriye'deki gelişmeleri "Suriyelilerin yabancı vesayetini reddetme haklarını teyit ettikleri tarihi bir an" olarak nitelendirdi.
El Alimi, İran'a, "Yemen'den ellerini çekmesi, egemenliğine ve kimliğine saygı duyması ve halkının kendi devletlerini inşa etmesine olanak tanıması" çağrısında bulundu.
haber ve kaynak: bbc.türkçe
https://www.bbc.com/turkce/articles/c0q0w05d0lxo
İlginizi Çekebilir
ERDOĞAN: “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.
ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.