© Haberanaliz.net 2005

ÜMİT ÖZLALE: “YOKSUL SINIRI 100 BİN TL OLMALI”

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özlale, asgari ücret tartışmaları devam ederken yoksulluk sınırına dikkat çekti. Özlale, açlık sınırının 20.565 TL olduğu bir ekonomide yoksulluk sınırının da 100 bin TL olması gerektiğini kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özlale, asgari ücret tartışmaları devam ederken yoksulluk sınırının yanlış hesaplandığına dikkat çekti.Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) açlık sınırını 3.26 katsayısı ile çarparak yoksulluk sınırına ulaşmasının doğru bir yaklaşım olmadığını belirtenÖzlale, “2023 verisini alıp gıda harcamalarının toplam harcamalar içindeki payını %20.6 olarak kabul edersek açlık sınırının 20.565 TL olduğu bir ekonomide yoksulluk sınırı da 99.800 TL, yani kabaca 100.000 TL olacaktır” dedi.

“AİLENİN BÜTÜN FERTLERİ ASGARİ ÜCRETLİ OLSA BİLE YOKSULLUK SINIRINI AŞAMAYACAK”

Özlale,Türkiye'de yoksul sayısının mevcut istatistiklerin öngördüğünden çok daha fazla olduğunun altını çizdi. Özlale, “Asgari ücretin 25.000 TL’nin altında kalması durumunda, bütün fertlerin asgari ücret alarak çalıştığı bir aile bile daha ilk ayda yoksulluk sınırını aşamayacaktır” dedi.

“TÜRK-İŞ UZUN YILLARDIR AÇLIK SINIRINI 3.26 İLE ÇARPARAK YOKSULLUK SINIRINI HESAPLIYOR”

Özlale, Kasım 2024 için de yoksulluk sınırının 66.976 TL olarak açıklanmasının basit bir nedeni olduğunu şöyle açıkladı:

“TÜİK2003–2004 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi’nde gıda harcamalarının toplam içindeki payını yüzde 30.7 olarak hesaplamış. TÜRK-İŞ de TÜİK’in bu oranını baz alarak açlık sınırını 30.7 ile bölüp 100 ile çarparak yoksulluk sınırına ulaşıyor.

Oysa günümüzde yoksulluk sınırının hesaplanmasında bir güncellemeye ihtiyaç var çünkü gıda harcamalarının toplam tüketim harcamaları içindeki payı zaman içinde düşüyor. Bu oran 2022’de %22.9 iken 2023’de %20.6 olarak hesaplanmış. En yoksul yüzde 20’lik kesimin bile tüketim harcamaları içinde gıdanın payı %29.2. Gıda harcamalarının bütçe içindeki payının düşmesinin en önemli nedenlerinden biri de barınma krizi yaşayan ülkemizde konut ve kira grubundaki artışlar olarak göze çarpıyor.

Dolayısıyla TÜRK-İŞ’in yaptığı gibi açlık sınırını 3.26 katsayısı ile çarparak yoksulluk sınırına ulaşmak günümüzün değişen tüketim eğilimleri ve bütçe kompozisyonu göz önüne alındığında doğru bir yaklaşım olmuyor.”

İlgili açıklama:“TÜRK-İŞ, Kasım 2024 için dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 20.565 TL olarak açıklamıştır. Açlık sınırı kadar kritik olan bir başka veri ise yoksulluk sınırıdır.

TÜRK-İŞ uzun yıllardır yoksulluk sınırını hesaplarken açlık sınırını 3.26 ile çarpıyor. Nitekim Kasım 2024 için de yoksulluk sınırını 66.976 TL olarak açıkladı. Bunun eski ve basit bir nedeni var: TÜİK2003–2004 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi’nde gıda harcamalarının toplam içindeki payını yüzde 30.7 olarak hesaplamış. TÜRK-İŞ de TÜİK’in bu oranını baz alarak açlık sınırını 30.7 ile bölüp 100 ile çarparak yoksulluk sınırına ulaşıyor.

Oysa günümüzde yoksulluk sınırının hesaplanmasında bir güncellemeye ihtiyaç var çünkü gıda harcamalarının toplam tüketim harcamaları içindeki payı zaman içinde düşüyor. Bu oran 2022’de %22.9 iken 2023’de %20.6 olarak hesaplanmış. En yoksul yüzde 20’lik kesimin bile tüketim harcamaları içinde gıdanın payı %29.2. Gıda harcamalarının bütçe içindeki payının düşmesinin en önemli nedenlerinden biri de barınma krizi yaşayan ülkemizde konut ve kira grubundaki artışlar olarak göze çarpıyor.

Dolayısıyla TÜRK-İŞ’in yaptığı gibi açlık sınırını 3.26 katsayısı ile çarparak yoksulluk sınırına ulaşmak günümüzün değişen tüketim eğilimleri ve bütçe kompozisyonu göz önüne alındığında doğru bir yaklaşım olmuyor. Eğer 2023 verisini alıp gıda harcamalarının toplam harcamalar içindeki payını %20.6 olarak kabul edersek açlık sınırının 20.565 TL olduğu bir ekonomide yoksulluk sınırı da 99.800 TL, yani kabaca 100.000 TL olacaktır. Bu hesaplama bize iki şeyi göstermektedir. İlk olarak Türkiye’de yoksul sayısı mevcut istatistiklerin öngördüğünden çok daha fazladır. İkincisi, asgari ücretin 25.000 TL’nin altında kalması durumunda, bütün fertlerin asgari ücret alarak çalıştığı bir aile bile daha ilk ayda yoksulluk sınırını aşamayacaktır.”

 

İlginizi Çekebilir

ERDOĞAN: “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN: “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.

ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.

TÜM HABERLER