2025 NASIL BİR YIL OLACAK?
Koca bir yılı daha geride bırakıp 2025 yılına girmeye hazırlanıyoruz. Yani 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin son yılına “MERHABA” diyeceğiz…
Her birinize sorsam; Nasıl bir yıl geçirdiniz?
Cevapları alırsam, ortalamada “Şöyle böyle bir yıl oldu”diyebiliriz ancak 2024, yapışkan bir enflasyon yılı oldu…
Geçen sene, özellikle dar ve sabit gelirliler için tam biryoksulluk yılı oldu. Her gün simit – çay yenilse bile maaşların asla yetmediği, geçim bütçesinin delik deşik olduğu bir süreç yaşandı. Elde kalan kaybolan yıllara bir yenisi daha eklendi.
2025 ise 22 bin 104 liralık asgari ücretle toplumun yarıya yakını için yine öyle olacak gibi görünüyor. 16 milyona yakın emekliler kesimi için de fazla bir değişim yok.
Yapışkan enflasyon, hepimizin canına okudu.
2024, eğitimde bir kırılma ve fay hattı ortaya çıkardı.
Laiklik ve demokratik düzeni etkileyecek sorunları 2025’te de yaşayacağız gibi görünüyor.
2024 toplumsal ve sosyal meseleleri derinlemesine hissettiren bir yıl oldu. 2025’de iktidar SABIR isterken, kimsenin bu sözcüğü artık duymak bile istemediği iyice gün yüzüne çıktı.
ZENGİNLER VE FAKİRLER BULUŞAMADI
TÜİK’in en son bu yıla ilişkin istatistiklerine göre gelir dağılımında minik bir düzelme göze çarpsa da en zengin yüzde 20’i gelirinhala yüzde 48.1’ini alıyor.
En düşük yüzde 20’lik kesimin payı ise ne yazık ki, yüzde 6.3 oldu. Yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri 374 bin 899 lira olarak belirlendi. Ancak enflasyon nedeniyle ve alım gücü düştüğü için bu sadece rakam olarak görünüyor.
Bu istatistikler gelir dağılımı anlamında zengin ve fakir arasındaki UÇURUMUN sürdüğünü gösteriyor.
Kısaca sabredip dururken, 2025’de de başta gelir dağılımı açısından en sorunlu şehir İstanbul olmak üzere 81 ilde zenginlik ile fakirlik arasındaki yüksek duvarlar kalkmayacak.
Geçim mi, seçim mi diye oluşan slogan, “Seçim”çizgisine doğru hızla yol alacak.
Ne var ki, “Son 10 yıl daha” koltuğunda oturmaya kararlı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, vatandaşın ve muhalefetin istediği “Erken Seçim”e gitmeye hiç niyetli görünmüyor.
En son “Şam Fatihi” unvanını da özgeçmişine (CV) ekleyen Erdoğan, CHP’li belediyeleri silkelemek adına her engeli yürürlüğe koyma eğilimini sürdürmeyi görev sayıyor.
Bu yolla vatandaşı ve muhalif belediyeleri sindirmeye çalışırken “Nasıl olsa seçim süresi gelene kadar”her şey yoluna girer anlayışında devam edeceğini düşünüyor.
O böyle düşünse de, 2025 yılı mucizelerle değil, her türlü iç ve dış meseleleriyle sahneye geliyor. Sadece devlet değil her birimiz umutlarımızı yenileyerek 2025’e girerken hesabımızı kitabımızı çok iyi yapmalıyız.
Refah ve özgürlük adına “Neleri yoluna koyabiliriz?” cümlesini asla unutmamalıyız.
Değişen paradigmalar bizi böyle davranmaya zorluyor.
TRUMP’IN SÜRPİZLERİ YOLDA
10 Ocak’ta çok daha güçlü olarak ABD’nin seçilmiş Başkanı olarak nitelenen Donald Trump’tan olumlu ve olumsuz çok sayıda sürprizler bekleniyor.
Muhteremin her hareketi, farklı keramet doğurabiliyor.
Ortadoğu planını uygulamaya koyarken Pentagon’u pek de takmayacağı tahmin ediliyor. Büyük Amerika (Grand USA) sloganıyla seçimleri kazanan Cumhuriyetçi Lider, Emlakçılar Kralı unvanı ve bakışıyla dünyayı tartıyor, iş insanı gözlüğüyle de istediğini yapabileceğine inanıyor.
Hiç şakası olmadığını Türkiye’ye karşı eylemlerinde de gördük.
İsrail – Filistin meselesini nasıl düzenleyeceğini herkes merak ediyor. 50 bine yakın Filistinli boşuna mı öldü?
İran için sürprizleri neler?
Sadece Ortadoğu’yu değil, başka eksenler yanında yakın coğrafyaları da ABD’ye maliyeti açısından düzenlemeye kararlı.
“KANADA’YI 51’İNCİ EYALET YAPALIM…”
Şu anda bu yazıyı Kanada’nın Toronto şehrinden sizlere yazıyorum.
GeçenlerdeTrump’ınönce kendisi sonra da oğlu EricTrump, öyle sözler söylediler ki büyük tepkiler aldılar.
Baba Trump, Kanada ve Meksika’yı eleştirirken, bu iki ülkeye zırnık koklatmayacağına dair işaretler verdi cümlelerinde.
Oğul Trump ise Kanada, Panama, Meksika ve Gröndland’ıalışveriş sepetine aldı.
Şu anda Kanada’da Trump’la ilgili ilginç videolar dolaşıyor. Kanada’yı ABD’nin 51’inci eyaleti olmayı öneren Trump, Başbakan JustineTrudeau’yu açıkça tehdit etti.
Hatta rakam vererek yılda 100 milyar dolarlık bir hesabın nasıl görüleceğine dikkat çekerek gümrük vergilerinin yükseltileceğini de düşündüğünü belirtmeden edemedi.
Trudeau, Trump ile bir akşam yemeği yedi, ancak O’na neler söylediği pek anlaşılmadı. Sonradan soruları cevaplarken, “Vergi konulmasından Kanada kadar ABD’de de kaybedebilir” dedi.
Kanada ekonomisi,rakamlar öyle göstermese de ahım şahım yürümüyor. Görüştüğüm insanlar aşırı pahalılıktan şikayet ediyor.
Sosyal medyada “Kanada’yı hangi lider daha iyi yönetir?” türü anketler yapılıyor.
Trudeau, anlayacağınız koltuğunda rahat oturmuyor.
Sizler ülkede geçinme hesapları yapıp dururken, dünyanın öbür ucundan da haberler ileteyim istedim.
2025 hem Türkiye’mize hem dünyamıza hayırları ve iyilikleriyle gelsin.
Hepinizin YENİ YILI’nı candan kutluyorum.