MADALYASIZ TÜRKİYE
Türkiye'nin ihracatta lokomotif sektörleri yıldızlarını kaybediyor
Bu haftaki yazımı kaleme almadan biraz öncesinde yine Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na dair Türkiye ile ilgili bazı röportajlar izlediğimden başlığımız madalya ile ilgili ancak konumuz İhracat…
Türkiye 40 yılın ardından olimpiyatlarda ilk defa altın madalyasız kalıp sadece 64. sırada yer aldı bildiğiniz gibi ve tüm sporcularımızı bir kez daha gönülden kutlasam da hayal kırıklığıma değinmeden edemeyeceğim…
Ancak, geçen hafta beni en kaygılandıran haberlerden bir tanesi şüphesiz Türkiye İhracatçılar Meclisinin Tim Report Dergisindeki İhracata dair haber oldu: “2023 yılında mal ihracatçısı 26 sektörün dokuzunda pazar kaybı yaşanmıştı. Bu yılın ilk yarı dönemindeki ihracat incelendiğinde geçen yıla benzer bir tablo olduğu görülüyor”
30 yıla yakın Türkiye’de ve dünyanın bir çok köşesinde özellikle KOBİ’lerimizin ihracatı için çok çabalamış bir kişi olarak “bir arpa boyu yol gidemediğimizi görmek” fazlası ile üzüyor beni…
Tekstil ve Hazır Giyim sektörü 2021 yılı yazılarımda da kaleme aldığım gibi yıllarca çalıştığım, ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında gelir ancak hazır giyimde 2023’ün ilk altı ayında 9,9 milyar dolar olan ihracat, bu yılın aynı döneminde yüzde 12,8 oranında düşüşle 8,7 milyar dolara gerilemiş.
2022’nin ilk altı ayı ile kıyaslandığında kayıp oranı yüzde 20’yeyaklaşıyor.
Diğer birçok sektörde de benzer sıkıcı tablo söz konusu.
Bu yılın ilk yarısında demir ve demir dışı metallerde yüzde 6,7, tekstilde yüzde 3,8, mobilyada yüzde 4,5, düşüş var maalesef.
Ülkemizin madalya kaybı diğer sektörlerde de belirgin; çimento, cam, seramik ve toprak ürünlerinde yüzde 9,4, deride yüzde 26,7, zeytin ve zeytinyağında yüzde 22.3 kayıp yaşandı…
Mobilya, en son Mart-Nisan 2023 döneminde ihracat için çalıştığım sektörlerden; beklentilerim çok yüksekti, mercek altına almadan geçiştiremeyeceğim. Neden üzerinde duruyoruz derseniz sektör tüm imalat sanayi işletmelerinin %10’a yakın kısmını oluşturuyor ve 240000’in üzerinde bir istihdam söz konusu (2021)
Sürekli olarak dış ticaret fazlası veren mobilya sektörü, orman ürünlerinin yoğun olduğu belirli bölgelerde toplanmıştır.
Yani önemli ölçüde hammaddesi sizde olan bir sektörden söz ediyoruz.
Örneğin, büyük ormanlık alanlara sahip olan ve bunun sonucu olarak ağaç sanayiinin hızlı bir gelişme gösterdiği Bursa-İnegöl Bölgesinin yüksek gelişme dinamiğine sahip olduğunun altı çizilmelidir.
Önemli mobilya üretim bölgelerinin toplam üretimdeki paylarına göre; İstanbul, Ankara, Bursa (İnegöl), Kayseri, Kocaeli, İzmir, Adana ve Antalya ilk sıralarda yer almaktadır ve önemli istihdam, ihracat kaynağı olmaya devam etmektedir; 2023 Nisanında yazdığımız gibi, dünya mobilya ihracatında ilk 5 ülke ve küresel ihracat payları (2021 yılı) Çin% 37,2 dışında Polonya,% 6,7, Almanya%6,2 ve İtalya % 5,6 ve Vietnam % 5,5 şeklindedir…
11. sırada (2021) yer bulan Türkiye’nin önünde sırasıyla Meksika, ABD, Çekya, Kanada,Hollanda yer almaktadır.
2023 yılında ise MOSFED -Mobilya Dernekleri Federasyonu- verileri, dünya 7. si olduğumuzu söylüyor.
Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER)’e göre Mobilya Sektörü 2024'ün ilk 6 Ayında 2 Milyar 183 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
Kanımca, 2024 yılını büyük olasılıkla, 2021 yılı değerine yakın 4-5 milyar dolar civarında tamamlayacak.
Sektör, Çin, Polonya, İtalya, Almanya, Vietnam, gibi ülkeler ile rekabet edebilir durumda “Kaliteli ve Müşteri Odaklı Üretim ve Pazarlamayı Geliştirmeye Yönelik Ortak Projelere” öncelik vermek, “Türkiye’nin mobilya ve Dekorasyonunu dünyada daha fazla kullanıcı ilebuluşturmak” orta vadede Türkiye mobilya sektörünü ihracatta daha güçlü hale getirebilir.
Bunu başarabilmek için, son yılların en başarılı ülkelerini mercek altına almak akılcı gözüküyor; son senelerin yükselen yıldızı Vietnamın ihracatını yüzde 74,6 artırarak dünya sıralamasında ikinciliğe yükseldiğini görüyoruz; geçen yıl küresel pazar payı %5’lerde olan Vietnamın genel ekonomi başarısında E-Ticaret ve Dijitalleşme yadsınamaz önemdedir; Küresel mobilya e-ticaretinin 2021'de yaklaşık 27,74 milyar ABD doları gibi bir ciro yaptığıuzmanlarca iddia edilerek, 2030'a kadar, küresel mobilya e-ticaret pazar boyutunun yaklaşık 41milyar ABD dolarına ulaşacağı itahmin ediliyordu.
Geçen haftaki yazımda değindiğim online alışverişe yönelik artan talebin, mobilya imalat pazarının büyümesine yardımcı olması bekleniyordu zaten.
Vietnam işte bu ön görüye kulak kabartmış ve üreticiler ürünlerini eskisinden daha büyük bir platformda satabilmiş ve bu dacoğrafi olarak Vietnamın küresel mobilya müşteri tabanını arttırmıştır.
Aslında, daha düşük gümrük vergileri, kolay bir ticaret ortamı, uygun nakliye lojistiği ve mobilya üretimi içingeniş bir malzeme yelpazesi gibi faktörler, Vietnam'ı yeni bir mobilya üretim merkezi haline getirmiştir.
Sadece Mobilya değil tüm sektörlerimizde istihdamın zarar görmemesi, ekonominin büyümesi için ihracata öncelik vermeliyiz.
2023 zaten gerek Dünya, gerek Türkiye açısından oldukça zordu ; Ukrayna savaşıdevam ederken, İsrail’in ekim ayında Gazze’de başlattığı operasyon, bölgedekijeopolitik riskleri daha da artırdı.
En önemli pazarlarımız Avrupa Birliği (AB) ve ABD’deen büyük küresel alıcılarımızın talepleri daraldı.
2023’te hızımızı kesen sorunların yılın ilk yarısında da devam ediyor olması, ihracatta yavaşlamanın, üretim ve istihdama da olumsuz yansımaları getirmemesi için önlemler şart.
Mobilya ve Vietnam örneğinden yola çıkarak Türkiye’nin dijital ticaret kapasitesini artırmak amacıyla, ülke genelinde yüksek hızlı internet erişiminin yaygınlaştırılması ve dijital altyapının güçlendirilmesi bir öncelik edinilse diye aklımdan geçiriyorum.
Örneğin, e-ticaret yapan KOBİ’lere dijital ticaret eğitimine yönelik programlar sunulsa, dijital ticaretin güvenliğini sağlamak için siber güvenlik önlemleri alınsa, e-ticaret yapan KOBİ’lerevergi indirimleri kanalı ile teşvikler sağlansa…
Ayrıca, az önce değindiğimiz jeopolitik riskler sebebi ile Türkiye’nin tedarikzinciri dayanıklılığını artırmak için de dijital teknolojilerkullanılabilir ki bu izlenebilirliğin artırılmasını sağlayacaktır.
Mobilya’da orman ürünleri, Tekstilde Pamuk gibi kritik ürünlerde yerli üretimin teşvikedilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması üzerinde mutlaka durulmalı diyorum…
Hocam yazmaktan bıkmadın mı yerel hammadde,
Pamuk kullanımını diyeceksiniz ancak kaynağı sizde olan ürünü nasıl göz ardı ederiz! İhracatı geliştirme önlemlerine belki birileri okur tedbir alır diye lojistik altyapının güçlendirilmesi konusunu ekleyeceğim…
Sabrınıza sığınarak İhracatı geliştirmede depolama kapasitesini arttırmayı unutmayalım diyeceğim.
Sevgili okur, ben 30 yıla yakın ülkemizin ihracatı için çalışırken, Fransa’ya tabut satmaya çabalayan küçük bir şirketten, Japonya’ya kirazını yanmadan götürme kavgası veren gerçek “ihracat savaşçıları”nı takdirle izledim, onlara yol açmaya gayret ettim…
Daha sayamadığım birçok anektoda dayanarak Türkiye Madalyalarını toplayacak inanıyorum diyerek esenlikler diliyorum…