Milli Üretim Seferberliği
E-Ticarette Yurt Dışından Gelen Ürünler İçin Vergi Düzenlemesindeki değişikliklerin düşündürdükleri
6 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete'de[1] yer alan 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 8787) ile E-Ticarette Yurt Dışından Gelen Ürünler İçin Vergi Düzenlemesi Yapıldı[2] ve yurt dışından kargoyla gelen alışverişlerde gümrük vergileri artırıldı.
Buna göre 30 avro ve üzerindeki alışverişlerde belirlenen gümrük vergisi miktarları uygulanacak;
• Avrupa Birliği'nden (AB) gelen siparişlerde yüzde 20'den yüzde 30'a
• Diğer ülkelerden gelen siparişlerde yüzde 30'dan yüzde 60'a
yükseltildi.
Yani, vergisiz yurt dışı alışverişinde maksimum tutar da 150 avrodan 30 avroya düşürüldü.
Söz konusu karar 21 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.
Tabi çoğumuzun ilk aklına gelen AB ile Gümrük Birliği oluyor; aslında, Avrupa Birliği ülkelerine uzaktan satış yapan Türk firmalarına ilgili ülkelerdeki vergi mevzuatını iyi incelemeleri önerilerek vergiye uyumun artırılması tavsiye edilirdi.
Bu kapsamda 1 Temmuz 2021 itibarıyla AB’de yürürlüğe giren (IOSS) Import One Stop Shop uygulaması ile AB’ne ithalatta 22 Euro’ya kadar olan mallarda KDV muafiyeti kaldırılmıştı, gümrük vergisi uygulamaları açısından ise 150 Euro’luk sınır devam etmekte idi.
IOSS kapsamında AB’deki gerçek kişilere uzaktan satış yapan Türk firmaları, AB’de yerleşik olmadığı sürece IOSS uygulamasından ancak bir aracı vasıtasıyla yararlanabiliyor ve akılcı olan tek bir ülke üzerinden IOSS mükellefiyet açarak aylık IOSS KDV beyannamesi verebilmekteydi.
E-ticaret ve dijitalleşme konularının Gümrük Birliği’ne (G.B) dahil olmadığını bu vesile ile bir kez daha tespit etmiş olduk. Türkiye ile AB'nin daha yakın iş birliğine ihtiyaç duyduğu aşikar; İki tarafın da mevcut Gümrük Birliği'nin işleyişinin derinleştirilmesi ve iyileştirilmesine gerek duyduğu
bir kez daha vurgulanabilir. Dijital dönüşüm birçok alanda olduğu gibi ekonomik ve ticari yeni eğilimleri getirmiş ve ivme kazanmaya devam etmektedir.
6 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete'de yer alan 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar
[1] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/08/20240806-13.pdf adresinden erişim sağlanmaktadır.
[2] https://tim.org.tr/tr/e-ticarette-yurt-disindan-gelen-urunler-icin-vergi-duzenlemesi-yapildi
Sayısı: 8787) ile E-Ticarette Yurt Dışından Gelen Ürünler İçin Vergi Düzenlemesi Yapıldı ve Avrupa Birliği'nden (AB) gelen siparişlerde gümrük vergileri yüzde 20'den yüzde 30’a yükseltildi demiştik acaba bu karar AB’yi G.B’ni genişletmeye iter mi?
Belki dikkatinizi çekti Temmuz ayı sonunda Avrupa’da katıldığı bir panelde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,"Türkiye'yi görmezden gelemezsiniz” demişti AB’ye seslenerek… Güleriz ağlanacak halimize şeklinde biraz ironik yaklaşalım gündeme; acaba diyorum AB’ye “gör bizi mi” demek istedik e-ticaretteki vergi yükünü arttırarak!…
Zira Temmuz ayının başında da aynı şekilde Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Gümrük Birliğini e-ticaret, yatırımlar, yeşil ekonomiye uyum ve kamu alımları gibi yeni alanlarda genişletmek konusunda Türkiye’nin teklifleri olduğunu AB’nin bunları dikkate aldığını belirtmişti…E-ticaret ve hizmetlerde AB’yi masaya oturtmanın yeni yöntemi bu olsa gerek ! Şaka bir yana bu alanda uzmanlaşmış arkadaşların da görüşlerini aldım şu anda bu vergisiz yurt dışı alışverişinde maksimum tutar da 150 avrodan 30 avroya düşürüldü demiştik bu da yanılmıyorsam Gümrük Birliği ile uyumsuz…zira yanlış bilmiyorsam eşik değer 150 €! Okur diyecek ki ya zaten GB işleyişine dair sorunlar zaten çözülemiyor. Maalesef ne genişleme, ne derinleşme bu konuda hiç bir iyi niyet kalmadı, hatta niyet kalmadı demek daha doğru olur…
Zaten bu niyetsizliği 2006 yılında Ankara’da katıldığım bir panelde dile getirmiş “42 yıl gibi uzun bir süreçtir beklediğimiz Avrupa Birliği ile müzakerelere başlayabilme arzusu vardı ve 20 ekim 2005’de tarama süreci başladı diyerek sormuştum o gün“siz, etrafınızda hiçbir neşe, şenlik, heyecan görebiliyor musunuz?”O gün de dediğim gibi Türk insanı, her zamanki sağduyusuyla“Avrupa Birliğine tam üye olmaktan saptırıldık.” dedi bu izlenimin sebebi hiçbir ülkeye dayatılmayan ve de Türk insanının millî hassasiyetlerini son derece rencide edici birtakım kısıtlamalarının o güne dek hiç bir ülkeye uygulanmayanların bize getirilmiş olmasıydı.
18 yıl önce dile getirmiştim “bugüne kadar, Avrupa Birliğine üye olmuş hiçbir Batılı ülke, “Ben Avrupa Birliğine kapağı atayım da ondan sonra güçlü bir ülke olayım” gibi bir yanılgının içine girmemiştir. Yani var olabilmek, ayakta kalabilmek için Avrupa Birliğine güvenmek gibi bir yanlışın içine diğer ülkeler düşmemişlerdir…
Sözünü ettiğim 18 yıl önceki panelde de aktarmıştım “Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamak, bizi tatmin etmiyor; çünkü, konulmuş olan hedeflerden uzaktayız”. Bugün de aynı şeyleri söylerim Nedir?Maalesef, dışa bağımlılığımız var, ekonomik güçsüzlüğümüz var. Dış ticaretimize baktığımızda, sanayilerimizin gelişmişlik durumuna baktığımızda bizim o yönde atmamız gereken büyük adımlar var. Borçlu, yoğun enflasyonlu, fakiri çok bir ülke konumundan, Türkiye'nin mutlaka çıkması lazım ki, Avrupa Birliği ile Dünya ile masaya oturduğunuzda dimdik durabilesiniz.
Tabiî ki, halkınızdan ve o derin tarihinizden de güç alacaksınız, ama bunun en önemli şartı, Atamızın da bize hedef olarak gösterdiği gibi, ekonomik açıdan büyük ve güçlü üretici olmak. Bu nedenle, o günlerde de dile getirdiğim gibi Türkiye’nin “Milli Üretim Gelecek Programına” çok acil ihtiyacı vardır.Gençlerinin geleceklerini Türkiye'de gördüğü, Türkiye'de güven içinde iş ve aş bulacağı ve ülkesinin dünyada bir güç olduğunu gördüğü coşkulu bir Millî Üretim seferberliğine programına ihtiyacı vardır. Sanayi, Tarım, Hizmet hepsinin uzmanları ve üreticileri ile el ele ortaya konacak bir Milli Üretim Seferberliği…
Batıya dönük bir güç olma hedefiyle büyümüş, yaş almış ve bu ülkülerin gerçekleşmesini bekleyen nesiller olarak, bugün Türkiye'nin dış borç sarmalında sıkışmışlığının, üretimsizliğin getirdiği ezilmişliğin hep incitilmişliğini yaşıyoruz. Dolayısıyla, Türk insanının 100 yıl önce önüne konulmuş olan model, heyecanını korumaktadır hatırlatmamı yineleyeceğim. Biz, o dizayn edilen modeli harfiyen ama tam olarak anlayarak ekonomimizi ve sosyal alandaki tüm reformları yaparsak, Avrupa Birliğinin bize dikte edeceği bazı şeylere ihtiyaç yoktur. Avrupa Birliği ve Dünya ile müzakerelerde de dimdik oturabiliriz.
Ben aslında yazı kaleme aldığımda okuyucu ile sohbet ediyorum…bunu neden hatırlatmak istedim zira konuya E-Ticarette Yurt Dışından Gelen Ürünler İçin Vergi Düzenlemesindeki değişikliklerin düşündürdükleri ile başladım Üretimsizliğe duyduğum iç burukluğu ile bitirdim…konudan konuya atladım gibi gözükse de dert hep aynı : Üretememek
Son söz olarak, tekrar etmek istiyorum Atamız, gerçekten bize Batılı olmak, Batılı gibi olmak yönünde çok yüksek hedefler koydu. Cumhuriyetle,önümüze konan reform süreci ile aslında uygarlıkta, muasır medeniyetler gibi olmanın da ötesine gitmek gibi çok yüksek hedeflerimiz oluştu; dolayısı ile, Avrupa Birliğine üye olmak gibi bir şeyle yetinmek gibi çok daha alt, küçük bir hedefe indirilmiş anlayışlarla yetinemeyiz.
100 yıl öncesindeki gibi, Avrupa Birliği üyeliğinin çok çok ötesinde, bizleri her açıdan ekonomik ve sosyal alanda tam bağımsız yapacak, kalkınmış, dünyada, bölgesinde büyük bir güç yapacak bir hedefe kilitlenmemiz gerekiyor. Halkın bu beklentisinin, her şeye rağmen, devam ettiğini mutlulukla görüyoruz.