haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Sağlık Sağlıksız Çalışmasını sürdürüyor!!!

Mersin Sağlık sağlıksız çalışmasını sürdürmekten ZEVK alıyor. Siyasilerin çiftliği, volta attığı alan haline gelen Sağlık kurumunu bu denli yok etmek ve yıpratmak için neden çaba harcanır anlamış değilim.

Sağlığa idareci, yönetici yapılan, sözleşme imzalayarak makamlara getirilenlerin secerelerini araştırın, hiç birinin ehliyet ve liyakatli bağlantılı olmadığını, siyasilerin tasarrufu ve icazeti ile makamlara getirildiğini göreceksiniz.

Yazık.

Kutsal bir alan, çıkarcı, menfaatçi, günü kurtarma telaşı içinde olan bir kesim tarafından ne hale getirildi.

Hastaneler kendi başına buyruk, denetim yapılamıyor, etkin ve verimli çalışamıyorlar. Oradaki yönetici ve personeli etkin ve verimli çalıştıracak olanlara helal olsun.

Kurumlarda personelin yüzde 50 sini yüzde otuz kapasite ile çalıştıranlar diğer yüzde elliyi hiç çalıştıramıyorlar.

Birine dokunsanız, ardından siyasi yamyamlar çıkıyor.

Temizlikçileri masa başından alamamalarının, hemşire ve ebeleri masa başından kaldıramamalarının altında bu yatıyor.

Sağlık Personelinin Uzmanlık Alanı Dışında Çalıştırılması iş yerinde çalışma barışını bozuyor.

Sağlık çalışanlarına, kendi meslek tanımları dışında görevler yaptırılması, sağlık teşkilatında hizmetlerin aksamasına ve verimsizliğe neden olmaktadır. Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli ve 86642992-010.07.01-E.2207 sayılı, “Sağlık Personelinin Alanı Dışında Görevlendirilmesi” konulu yazısında da belirtildiği üzere; ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı memurlarının, belirlenmiş görev ve yetki alanları göz önüne alınarak, görev ve unvanlarına uygun bir şekilde çalıştırılmaları gerekir. Bu bağlamda 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun 4/1’inci maddesi kapsamında; “Tabip tarafından acil haller dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, her ortamda bireyin ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirlemek ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak, denetlemek ve değerlendirmek ile görevli ve yetkili sağlık personelini” ifade eden hemşireler ile ilgili olarak yayımlanan Hemşirelik Yönetmeliği ile sağlık hizmeti sunulan kurum ve kuruluşlarda görev yapan hemşirelerin, çalışma alanlarına, pozisyonlarına ve eğitim durumlarına göre “görev, yetki ve sorumlulukları” belirlenmiştir. Sağlık insan gücü içinde en büyük grubu oluşturan bahse konu sağlık çalışanlarının, “bakım hizmetleri dışındaki alanlarda çalıştırılması”, sağlık hizmetlerinin aksamasına ve iş gücü kaybına neden olmaktadır. Ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı memurlarının; sağlık hizmetleri dışında çalıştırılmaları ve söz konusu personele görev ve yetkileri dışında farklı görevler verilmesi, mevcut mevzuata göre uygun değildir. Sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde çalışan diğer meslek mensuplarının görevlerini, almış oldukları eğitim ve kazanmış oldukları bilgi ve beceriler doğrultusunda, verimlilik ve kalite gereklerine uygun, diğer çalışanlar ile birlikte ekip anlayışı içerisinde, multidisipliner bir yaklaşımla ve sağlık hizmeti sunumunun devamlılığı esasına bağlı olarak yapmaları gerekmektedir (Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik Md. 5). Anılan Yönetmelik kapsamında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmaması için; tıbbî alanlarda/konularda, tıbbî olmayan personelin, tıbbî olmayan yerlerde/alanlarda ise tıbbî personelin çalıştırılmaması, her personelin almış olduğu eğitim ve kazanmış olduğu bilgi ve becerileri doğrultusunda uzmanı olduğu alanlarda çalıştırılması daha uygun bir yaklaşım olacaktır. Aynı şekilde konu hakkında Danıştay 5. Dairesi Başkanlığının; “Memurun bulunduğu sınıfın dışında başka bir sınıfta görev yapamayacağına” dair kararı bulunmaktadır (Danıştay, 5. D. 22.12.2006, EN: 2003/5464, KN: 2006/6717). Bu karar doğrultusunda sağlık hizmetleri sınıfında, “hekim, hemşire, ebe, ATT, paramedik, psikolog, fizyoterapist, odyolog, röntgen teknisyeni vs” gibi unvanlar adı altında istihdam edilen bir personelin, öncelikli olarak kendi görev tanımlarına uygun, sınıfına uyumlu görevlerde çalıştırılması, “kaynak israfına yol açmamak için” genel idare hizmetleri veya teknik hizmetler sınıfına dahil olan personel tarafından yürütülmesi gereken iş ve işlemlerinin “sağlık hizmetleri sınıfına dâhil” personele yaptırılmaması gerekmektedir. PEKİ MERSİN’DE BÖYLE MİDİR?! Hayır!!! Yazıyoruz ne oluyor?! Hiçbir şey!!! Bugünün elbet yarını da var. Aklı ile vicdanını birleştiren bir yönetici mutlaka gelecek ve bunun hesabını soracaktır.

Hastanelerde en önemli bir husus da Endikasyon Dışı veya Gereksiz Malzeme Kullanılması meselesidir.

Hastanelerde tıbbî malzeme ve sarf ihtiyaçlarının sağlıklı bir şekilde belirlenmemesi, hastanede otomasyon sisteminde gereksiz malzeme talebini önleyici düzenleme yapılmaması, kullanılmayacak olan cihaz ve malzemelerin talep edilmesi, stok takibinin sağlıklı yapılmaması, daha farklı ve alternatif tedavi yöntemleri varken belli bir cihaz veya malzemeye yönelik tedavilerin tercih edilmesi Sayıştay Raporlarında eleştiri konusu yapılmıştır.  (Sağlık Bakanlığına Bağlı Hastanelerde İlaç, Tıbbî Sarf Malzemesi ve Tıbbî Cihaz Yönetimi Performans Denetimi Raporu, Sayıştay, Mart 2005).

Bu bağlamda fıtık ve omurilik ameliyatlarında tıbben malzeme kullanılması gerekmeyen hastalara “servikal disk protezi”, “omurilik kafesi ve vidası” takılması, tek “disk protezi” takılması gereken hastalar adına 2 ya da 3 adet “disk protezi” kullanılması gibi hususlar, endikasyon dışı veya gereksiz malzeme kullanımına örnek olarak gösterilebilir. Hekimlerin; yapmış oldukları tıbbî işlemlerde, açık bilimsel kanıta dayanmayan, yararı tam olarak kanıtlanmamış veya tıbbî yararı çok sınırlı tıbbî malzeme veya medikal aparatları hastane idarelerinden talep etmemeleri gerekir. Konu hakkında yapılacak inceleme ve soruşturmalarda, hekimlerin endikasyon dışı veya tıbben gereksiz sarf veya medikal malzeme talep ettiklerinin anlaşılması durumunda; söz konusu hekimlerin adlî, idarî ve malî sorumlulukları gündeme gelebilir. Belirtilen sebeple hem hekimlerin hem de hastane idarelerinin açık bilimsel kanıta dayanmayan, yararı tam olarak kanıtlanmamış veya tıbbî yararı çok sınırlı “tıbbî malzeme veya medikal aparatların talep edilmemesi”, endikasyon dışı veya tıbben gereksiz sarf veya medikal malzeme kullanılmasının önlenmesi konularında hassasiyet göstermeleri gerekmektedir. Bu edenle TEK REÇETE DÜZENİ dediğimiz alımların çok sıkı incelenmesi, fayda ve gerekliliği sık sık incelenmelidir.

İsrafın her türlüsünü önlemek devletimizin idarecilerinin görevidir.

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com