RAUF AYDEMİR: BURHANETTİNLEŞME TEMAYÜLÜ ÜZERİNE BİR KELAM!

BURHANETTİNLEŞME TEMAYÜLÜ ÜZERİNE BİR KELAM!

Geçmişten bugünlere, MHP de Siyaset yapıp, "Arzu ettiği şartlar,imkanlar" sağlanmadığı anda yan çizen, geçmişine söven, dava insanlarını çemkiren, ağzından zamanı ahirinde çıkan sözleri yalamaktan bıkmayan pek çok insan gördük, görmeye de devam ediyoruz.

Aslında problem çok açıktır ve Bir Halk deyimi ile de bu problem ortaya konulmuştur.

"Öküz olacak Dana, Buzağıyken Belli olur.

Ne güzel, ne hikmetli bir söz değil mi?

#BurhanettinleşmeTemayülü işte tam olarak bu yalın gerçeği ifade eder.

1994 de Tarsus Belediye Başkanlığına seçtirdiğimiz günden bu yana takip ettiğim Burhanettin Kocamaz, kendi şahsi ve siyasi menfaatlerinin dışında Ülkücü Milliyetçi harekete zerre miskal bir hayrı olmamıştır.

"Alparslan Türkeş Bulvarını yaptırmadı mı?" dediğinizi duyar gibiyim.

O bulvarın ismi ruhlarımızı okşamış olsa da, derinliklerinde nelerin olup bittiğini "Mülkiye Müfettişlerine" ve zamanın İçişleri Bakanı R.Kazım Yücelen'e sormak gerekir!

Dahası 1994 seçimlerinde bizim adayımız olmuştur, olmasına da Türkav'ın kuruluş sürecinde bizzat Cennet Mekan Başbuğumuzun talimatlarını dahi yok saymış biri olduğunu hala sağ olan Ülküdaşlarımızdan dinlemenizi tavsiye ederim.

Burhanettin Kocamaz hayatının hiçbir noktasında Lidrimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'i sevmemiştir. Hatta nefret etmiştir.

Kaldı ki bu nefretini 1999 seçimlerinde, adını çeşitli partilerle andırıp, aba altından sopa gösterip, "Köle gibi kullandığı" Ülkücü Milliyetçi Hareketin dinamik gücünü tekrar elde edip yine adayımız olmuştur.

2004 seçimlerinde Ak Partiye yamanan Ramiz Ongun ile defalarca bir araya gelip, MHP genel Merkezine aklı sıra "Gidrim ha" mesajı vermiştir. MHP genel merkezi ise Kazanılmış cepheleri korumak, en azından oralarda bir lokma ekmek yiyen Ülkücüler düşünülerek tekrar Tarsus adayımız yapılmıştır.Ancak bu onun tehditerine boyun eğildiğinden değil Cepheyi korumak olduğunu kendisi dahi çok iyi bilmektedir.

Tarsus'ta seçildiği andan itibaren bizzat onun aday olması için çırpınan, kazanması için maddi manevi herşeyini ortaya koyan Ülküdaşlarımızı hedefine koymuş, ve zehirli oklarını alınlarına saplamıştır. O günleri yaşayanlarrın pek çoğu sağdır aramızdadır.

2009 seçimlerinde de bir önceki seçimlerde MHp ve camiasına yaşattıklarını aynısıyla yaşatmıştır.

2014 seçim sürecinde Ben İl başkan yardımcısıydım, Mahmut Tat'ın adaylağı ile boşalan İl Başkanlığına Hiç istemememe rağmen Mahmut Tat'ın talebi İl Yönetim kurulu üyelerinin kararı ile il Başkanlığına getirildim.

2013 sürecinde Benim adayım Sayın Mahmut tat idi. Geçmişini çok iyi bildiğim Burhanettin Kocamaz üzerine çok yazılar yazdım, Sosyal Medyadan pek çok tespitlerde bulundum. Bu halimize " Sen İl Yöneticisisin, aday adayları arasında fark yaratamazsın" denilerek tabiri caiz ise topa tutuldum. Gün geldi İl Başkanlığı nasip oldu ve bu arada Mersin BŞB adayı Burhanettin Kocamaz gösterildi. Hayatım boyunca Liderimin hiçbir sözüne itiraz etmeyen bu fakir herkesin sağa sola çektiği bir iklimde "Liderimin adayı her kim ise benim de adayım odur" dedim. Burhanettin Kocamaz tarafından hiçbir etkinliğe çağrılmamama rağmen bütün o etkinliklerde hazır bulundum.

Gördüm ki, Burhanettin Kocamaz benimle çalışmak istemiyor. İstifa dilekçemi cebime koyup Genel merkezime gittim. Liderimin huzuruna çıkıp, durumu izah ettim ve "Ne emredersiniz yapmaya hazırım" dedim. (Liderin önüne istifa dilekçesi konulmaz) "İşine bak başkanım,git ve Mersin'i al" diye yolcu etti. Zamanın teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Sayın Şefkat Çetin Bey'den istifamın kabul edilmesini defaatle rica ettim.

Mersin e döndüm ve hızla çalışmalara kaldığım yerden devam ettim. Ancak gelin görün ki Burhanettin Kocamaz işini gücünü bırakıp benim görvden alınmam için adeta mabadını yırttı. Nihayetinde Kasım 2013 tarihinde görevimden alındım. Millet kıyameti koparırken ben arkadaşlarıma ertesi gün Burhanettin Kocamaz'ın Mezitli Seçim ofisinin açılışında buluşalım dedim ve dediğimi de yaptım.

Bütün bunları Burhanettin Kocamaz dan korktuğum, Belediye başkanı olursa #İhale#Nevale kopartırım diye yapmadım, kaldı ki 2015 MHP il kongresine kadar da makamına çıkmadım. İl Başkanlığına adaylığım vesilesi ile Genel Başkanıma ziyarete gittiğimde "Herkes ile istişare etmemi" tavsiye ettiler. Bu vesile ile beş dakikalık bir görüşme talebi ile gittiğim makamında beni 1 saate yakın tuttu, benden helallik istedi, ben de bir Müslümanın yapması gerekeni yapıp, hakkımı helal ettiğimi söyledim. Çıkarken aklıma gelip sordum."Burhanettin bey ben size hakkımı helal ettim, sizde bana hakkınızı helal edin" Yüüme baktı, saniyelerce düşündü ve "DÜŞÜNMEM LAZIM" dedi! Bu da onun Müslümanlığı olsa gerekir!

Şimdi "Öküz olacak dana buzağıyken belli olur" darbı meseli mucibince Burhanettin Kocamaz'ın yalan yanlış işlerini eleştirdiğimizde, bize "Parti suçu işliyorsun" diye seslenenler, hatta "Partiden İhraç ettirmekle" tehdit edenler 1 Kasım 2015 ten bu yana onun yediği herzeler üzerine ahkam kesiyor.

BURHANETTİNLEŞME TEMAYÜLÜ MHP camiası içerisinde aleni bir travmadır. Ve bizler bu dramatik travmalardan bıktık usandık. Siyasetimizi mi yapacağız, yoksa bu hastalıklı hallerle mi uğraşacağız. Bir kısım insanlar MUHATAP ALMA diyorlar!

Tamam biz muhatap almayalım, aslı esasında muhatabımız dahi değil. Ancak her kürsüye çıktığında, davamıza, liderimize, lider kadrolarımıza çemkirmesini, Milleti "Oralı-Buralı" diye ayrıştırmasına sessiz mi kalacağız?

DOLAYISIYLA

İsteyen beni derhal partiden ihraç eder

İsteyen istediği gibi bizden uzak durur

İsteyen Marko paşaya gider

An İtibarıyla nerede bir BURHANETTİNLEŞME TEMAYÜLÜ görürsem, makamına, koltuğuna, gücüne,varlığına bakarsam namerdim.

Yaşımız 60 ı çoktan geçti.

Bu saatten sonra hiç kimseden dava, teşkilat,Töre, dersi alacak değilim.

VESSELAM

Rauf Aydemir

10 Ağustos 2021

MERSİN