DEM Parti, Öcalan'ın mesajını nasıl yorumladı?
Ayşe SayınUnvan,Ankara, BBC Türkçe
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a “umut hakkı” vaadini de içeren, örgütün silah bırakması ve lağvedilmesi çağrısının ilk somut adımı Öcalan'a 43 ay sonra ilk kez görüş izni verilmesi oldu.
PKK liderinin mesajını kamuoyuna, onu İmralı Cezaevi'nde ziyaret eden DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan açıkladı.
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan'ın "Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" dediğini aktardı.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Sayın Öcalan’ın Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünde oynayacağı rol, alacağı inisiyatif, üstleneceği sorumluluk hayati bir önem taşıyor" dedi.
Öcalan’a sorunun çözümünde rol alması için günlerdir çağrılar yapıldığını kaydeden Doğan, "Çağrıların asıl muhatabı olan kişi tecritte. Bu bir paradoks. Bunu artık ortadan kaldırmak gerekir. Bu tartışmalara katılacak koşulların sağlanması gerekiyor" diye konuştu.
Öcalan: 'Süreci siyasi zemine çekecek güce sahibim'
Ömer Öcalan, 23 Ekim'de PKK lideri ile görüştüğünü duyurdu. Sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Abdullah Öcalan ile en son yüz yüze yapılan görüşme 3 Mart 2020 tarihiydi. Biz aile olarak yıllar sonra 23 Ekim 2024 günü Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdik. Bir yasal hak olan rutin aile görüşünün, koşullar ne olursa olsun devam etmesini istiyoruz.”
"23 Ekim tarihinde İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdim. Bu ziyaret aile görüşmesi kapsamında gerçekleşti. Sayın Öcalan görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: 'Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim'. Sağlığı iyiydi ve herkese çok selamı vardı.”
Öcalan, 1999 yılında yakalanmış ve önce idama, ardından ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
Halen İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyor.
PKK, Türkiye, ABD ve İngiltere de dahil çeşitli ülkelerin "terör örgütü" listesinde yer alıyor.
Devlet Bahçeli 22 Ekim'de Meclis'te yaptığı açıklamada "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" demişti.
DEM Parti Sözcüsü Doğan: 'Öcalan hazır, devlet hazır mı?'
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’la ilgili çağrısını, milletvekili Ömer Öcalan’ın PKK lideriyle görüşmesini ve Ankara'da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ) Kahramankazan'daki tesislerine düzenlenen saldırıyı değerlendirdi.
Ayşegül Doğan öncelikle 5 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı kınadıklarını, saldırıdan dolayı çok büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
Doğan, "Türkiye toplumunun çözümü konuştuğu ve diyalog ihtimalinin belirdiği bu günlerde böylesi bir saldırının olmasını manidar buluyoruz" dedi.
Saldırının ardından Suriye ve Irak'ta başlatılan hava harekatlarının bölgede yalnızca şiddet olaylarının derinleşmesine neden olacağını belirten Doğan, "Savaş ve çatışmanın sürdürülmesi, yalnızca daha fazla acıya ve kayba neden olacaktır. Tüm tarafları diyalog ve barışçıl çözüm yollarını benimsemeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Doğan, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünde oynayacağı rol alacağı inisiyatifin ve üstleneceği sorumluluğun hayati önem taşıdığını söyledi.
Öcalan’a sorunun çözümünde rol alması için günlerdir çağrılar yapıldığını kaydeden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çağrıların asıl muhatabı olan kişi tecritte. Bu bir paradoks. Bunu artık ortadan kaldırmak gerekir.
"Öcalan'ın mesajı kendi içinde pek çok mesajı barındırıyor. Birincisi tecridin devam ettiğini bizatihi kendisi ifade ediyor. İkincisi koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi bir zemine çekecek teorik ve pratik gücü olduğunu söylüyor."
Öcalan’ın çözüm için rol almaya hazır olduğunu ifade eden Doğan, "Peki devlet hazır mı? Buradan soruyoruz DEM Parti olarak. Demokratik siyaset hazır, sayın Öcalan da hazır, bu koşulları oluşturmaya tecridi ortadan kaldırmaya Kürt meselesini demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zeminini oluşturmaya devlet hazır mı? Sıra bu çağrıyı yapan ve çağrıyı destekleyenlerde" ifadelerini kullandı.
Doğan, DEM Parti'nin de verdiği mücadele ile demokratik çözüm çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye, rol almaya ve inisiyatif geliştirmeye, dün olduğu gibi bugün de hazır olduğunu söyledi.
Zana: 'Barış tohumlarını sulamaya devam edeceğiz'
Kürt hareketinin önemli isimlerinden Leyla Zana da 24 Ekim'de sosyal medyada bir açıklama yayımlayarak "Çatışma ve savaşlardan feryat eden herkese bir umut ışığı doğdu! Barışı gözleyenlere selam geldi, gözümüz aydın!" dedi.
Zana şu ifadeleri kullandı: "Bizler, yani barışa susamış olanlar bu gelişmeleri, hukuki ve siyasi bir düzlemde demokratik çözüme dönüştürmeye çalışanların amasız, ancaksız yanında, arkasında duracağız.
"Ortadoğu coğrafyasına barış tohumları ekenler bilmeli ki; bu tohumları sulamaya devam edeceğiz. Mesele köklü, tarihsel ve ağır! Hepimiz, en az yüzyıldır süren bu savaşın bitmesi için tarihsel, derin ve ciddi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Onyıllar önce ekilen barış tohumlarının bereketi bol olsun, yarınlarımız özgür olsun!"
Leyla Zana, 1994 yılında "yasadışı örgüt üyeliği" suçundan yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Zana 2004 yılında serbest bırakıldı ve 2011'de Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili seçilerek yeniden meclise girdi.
Siyasi yasağının sona ermesinin ardından 2015 yılında HDP'ye katıldı.
2018 yılında devamsızlık nedeniyle milletvekilliği düşürüldü.
Demirtaş: 'Öcalan siyasetin önünü açmak isterse tüm gücümüzle arkasında olacağız'
Edirne Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da 23 Ekim'de Ankara'daki TUSAŞ saldırısının ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada şöyle demişti:
"Sorunlarımızın konuşarak, diyalogla, siyaset yoluyla çözülmesi arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki eğer [PKK lideri Abdullah] Öcalan bir inisiyatif alır ve siyasetin önünü açmak isterse tüm gücümüzle arkasında olacağız. Demokratik siyaseti ve barış arayışlarını itibarsızlaştırmaya, iradesiz kılmaya yönelik hiçbir yaklaşımı kabul etmeyeceğiz. Herkes hesabını kitabını buna göre yapmalıdır. Barış isteyenlerin sesinin, kimden gelirse gelsin bu defa bastırılmasına asla izin vermeyeceğiz."
Öcalan'ın avukatlarından açıklama
Öcalan'ın avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu 24 Ekim'de yayımladığı yazılı açıklamada görüşmeyi doğruladı.
Bundan önceki son aile görüşünün 3 Mart 2020'de gerçekleştiğini hatırlatan avukatlar, "Bu ziyaret, öncekiler gibi tek ve sınırlı tutulmamalı, sürekliliği sağlanmalıdır" dedi.
Açıklamada, "Yine süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahip olan Sn. Öcalan ile düzenli görüşmelerin yapılması, Türkiye’deki ve Bölgedeki siyasal ve toplumsal sorunların diyalog, barış ve demokratik uzlaşı temelinde çözümünün önünü açacaktır" ifadeleri kullanıldı.
Avukatlar, 7 Ağustos 2019'dan bu yana izin verilmeyen avukat görüşlerinin de başlatılması için çağrıda bulundu.
haber ve kaynak: bbc.türkçe