İdris Baluken BBC Türkçe'ye konuştu: Öcalan'ın son açıklaması ne anlama geliyor, yeni çözüm süreci başladı mı?
İdris Baluken BBC Türkçe'ye konuştu: Öcalan'ın son açıklaması ne anlama geliyor, yeni çözüm süreci başladı mı?
Mahmut Hamsici
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın son açıklamasını değerlendirirken Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, "10 yıl sonra müzakere kapısının yeniden aralandığını" söyledi.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Baluken, Öcalan'ın açıklamasını, "barışla ilgili umutları dirilten ve bütün siyasi çevrelere, toplumsal kesimlere sorumluluk yükleyen bir mesaj" olarak yorumladı.
Baluken yeni bir süreçten bahsetmek için ise erken olduğunu belirterek, "Henüz tümüyle tarafların örtüşen içerik mesajlarından bahsetmenin biraz zor olduğu kanaatindeyim" dedi.
2013-2015 yılları arasındaki "çözüm sürecinde" İmralı heyetinde yer alan Baluken Kandil'de de görüşmeler yapmıştı.
Baluken, 2016-2023 yılları arasında, "örgüt üyeliğinin" de aralarında bulunduğu çeşitli suçlamaların ardından hapis cezasına çarptırılmış ve yaklaşık 6,5 yıl cezaevinde kalmıştı.
Öcalan'ın açıklamalarında hangi vurgular öne çıkıyor?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 22 Ekim'de, Öcalan'a 'umut hakkı' vaadini de içeren, örgütün silah bırakması ve lağvedilmesi çağrısı ardından önce Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ömer Öcalan'a İmralı'da görüş izni verildi.
İmralı'ya ikinci ziyaret ise DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan tarafından Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Görüşmenin ardından heyet tarafından yapılan açıklamada, "Öcalan'ın sağlığının iyi, moralinin yüksek olduğu" ve "Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmelerin hayati önemde olduğu" aktarıldı.
Açıklamada, "görüşmede Orta Doğu ve Türkiye'de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği, Öcalan'ın çözüm önerileri sunduğu" belirtildi.
Öcalan, heyet üzerinden kamuoyuyla paylaştığı mesajında, "Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici ve aciliyet kazanmıştır" dedi.
Öcalan ayrıca, "heyetin kendi yaklaşımını devlet ve siyasi çevrelerle paylaşacağını" belirtti ve "Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrı yapmaya hazırım" ifadelerini kullandı.
BBC Türkçe'ye konuşan Baluken, Öcalan'ın mesajını "Son derece pozitif karşılıyorum" sözleriyle değerlendirdi ve içeriğinde "demokrasi, barış, kardeşlik ve demokratik dönüşüm vurgularının öne çıktığını" söyledi.
Baluken, açıklamada "şeffaflıktan" ve "çözüm zemini olarak TBMM"den bahsedilmesine de dikkat çekti:
"Sayın Öcalan'ın burada vermiş olduğu mesajda bütün siyasi çevrelere gidilmesi, onlara bu paradigma doğrultusunda bilgilendirmeler yapılması ve görüşlerinin alınması; siyasi çevrelerin de dar ve dönemsel hesaplara kapılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması, pozitif katkı sunması çağrısı başlı başına aslında, geçmiş dönemdeki eksiklik olarak ifade edilen kapsayıcılığın ne kadar önemsendiğini gösteriyor. Bir yönüyle aslında sürecin bütün kesimlerle paylaşılarak şeffaflığın sağlanması gerektiğini belirtiyor.
"Yine zeminin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu vurgusu da yasallık konusunda geçmiş dönemde ortaya çıkan eksikliklerin giderilmesi anlamında önemli bir noktaya işaret ediyor."
Baluken, Öcalan'ın açıklamalarında bölgesel gelişmelere değinilmesinin altını çiziyor:
"Çok ciddi bir tıkanıklık var. Mesajda Gazze ve Suriye'deki gelişmelere vurgu yapılmış. Bölgesel meselelere demokratik değerler, insan hakları, temel hak ve özgürlükler, yaşam hakkı üzerinden baktığımızda aslında tam da bu tartışmaların ve böylesi bir sürecin kendini dayattığı ve aciliyet arz ettiği bir dönemden geçiyoruz. Şimdi gerçekten Suriye sahası ve Orta Doğu sahasındaki gelişmeler bize bu yangının bir yerinden bir önlem almanın zaruriyetini gösteriyor.
"Mesajın başlangıcındaki Türk-Kürt kardeşliğine yapılan vurgu ve orada bunu güçlendirmek için karşı karşıya kalınan tarihi sorumluluk tespiti bunun aynı zamanda tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet taşıdığı mesajı, paradigmanın özünü, ruhunu oluşturuyor."
Baluken, Öcalan'ın açıklamalarında muhalefete nasıl bir mesaj vermek istediğini ise şu sözlerle yorumluyor:
"Geçmiş dönemde iktidarın süreci, muhalefetle veya diğer toplumsal kesimlerle birlikte ortaklaştırma, detaylandırma konusunda çekimser veyahut da karşıt konumlanması vardı.
"Bu yeni tartışmaların başladığı dönemde de iç cepheyi tahkim etme üzerinden bir tanım yapıldı ama pratik siyasi uygulamalara baktığımızda o konuda yeterince bir çabanın ortaya konmadığını söyleyebiliriz. Sayın Öcalan'ın bu süreci bütün siyasi çevreler veya toplumsal bileşenlerle paylaşma önerisi, geçmişteki eksikliklerden de yola çıkarak bugüne dair gözlemi üzerinden ortaya koyduğu bir tamamlayıcı mekanizma olarak ifade edilebilir."
Bahçeli detayı ne anlama geliyor?
Öcalan, mesajında ayrıca "Sayın Bahçeli'nin ve Sayın Erdoğan'ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" ifadelerini kullandı.
Bazı yorumcular, cümlede önce Bahçeli'nin adının kullanılmasını da dikkat çekici buldu.
Baluken, açıklamada Bahçeli'nin adının da yer almasını "önemseme" olarak yorumluyor:
"Belli ki ortada bir rasyonel değerlendirme var ve o doğrultuda şekillenen bir paradigma var. O paradigma doğrultusunda ilk mesajları sayın Bahçeli vermiş oluyor. Bu cümleden (Öcalan'ın ilgili cümlesi) bunu anlıyoruz. Dolayısıyla sayın Öcalan'ın da bunu kıymetlendirdiği, önemsediği sonucunu çıkarabiliriz."
Bu arada MHP lideri Bahçeli yayımladığı yeni yıl mesajında, İmralı Adası'ndaki görüşmeyle ilgili "hayırlı bir başlangıcın ivmesi" tabirini kullandı:
"İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur."
Bahçeli açıklamasında, "Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur" ifadesini de kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yayımladığı yeni yıl mesajında, "Türkiye içinde en önemli gündemlerinin iç cephenin tahkimatı olacağını" belirttti ve "Türkiye Yüzyılı'nı kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlı olduklarını" söyledi.
"Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz ama gerektiğinde devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz. Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz."
'Yeni bir süreçten bahsetmek için erken'
Baluken, "Sizce yeni bir süreçten bahsedilebilir mi?" sorusunu yanıtlarken "Bence henüz erken" deyip ekliyor:
"Bir yeni paradigmadan bahsedilebilir. Bunu, Devlet Bahçeli'nin açıklamalarında da hükümet kanadındaki bazı açıklamalarda da görmüştük. Sayın Öcalan'ın da mesajında da bir yeni paradigmaya pozitif katkı sunacak ehil ve kararlılık vurgusu var.
"Bu paradigma doğrultusunda yeni bir süreç adlandırması yapılması için heyetin devletle ve siyasi çevrelerle yapacağı görüşmeler ve sonrasında Sayın Öcalan'la görüşüp görüşmemesi veya görüştükten sonra ortaya çıkan çerçeve belirleyici olacaktır. Çünkü henüz tümüyle tarafların örtüşen içerik mesajlarından bahsetmenin biraz zor olduğu kanaatindeyim."
'Süreci toplumsallaştıramadık'
Baluken, 2013-2015 arasındaki sürecin neden çöktüğünü değerlendirirken ise şu yorumları yapıyor:
"Yasal boyut çok önemli. Sürecin her aşamasında parlamentoda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve demokratikleşme ekseninde barışçıl ortamı sağlayacak bir siyasi iklimin oluşturulması önemli. Geçmiş dönemde bu konuyla ilgili ciddi eksiklikler vardı.
"Sürecin yasal boyutuyla ilgili gerekli olan mevzuat hazırlıklarıyla ilgili bir çabamız vardı. Ama o dönem biz muhattaplarımızda bu konuda aynı istekli durumu görmedik.
"Yine bölgesel gelişmeler yani o dönem Suriye'de yeni şekillenen bir hareketlenme, Rojava sahasında, kuzeydoğu Suriye sahasında ortaya çıkan bir takım yeni dengeler, hükümeti veya devleti farklı bir pozisyon almaya zorladı diyebiliriz."
Bu değerlendirmeleri yapmakla birlikte Baluken, "Yeni başlangıçların tartışıldığı bir dönemde çok fazla geçmişe takılmaması gerektiği kanaatindeyim" diyor ve devam ediyor:
"Yeni şeylerden bahsetmek lazım, umudu büyütmek lazım. Oradan dersler çıkarılabilir. O dersler doğrultusunda yeni dönemde o hataları tekrar etmeme gayreti içerisine girilebilir kanaatindeyim."
Baluken, o süreçten Kürt siyasetinin ders çıkarıp çıkarmadığı sorusuna yanıt verirken ise "sürecin toplumsallaşmasından" bahsediyor:
"Süreci toplumsallaştıramadık. Bu dönemde eğer bir yeni süreç gelişecekse, Kürt siyasi hareketinin ve Türkiye demokrasi güçlerinin bütün çabası bunu sağlamaya yönelik olmalı. Barış iradesinin arkasında ne kadar güçlü bir toplumsal destek yığarsak o düzeyde süreci iktidar cenahının insafından veya siyasi çıkar hesaplarından kurtarmış oluruz düşüncesindeyim.
"O nedenle önümüzdeki günlerde de hem heyetin yapacağı görüşmeler önemli hem de DEM Parti'nin veya Türkiye'deki barışsever ve demokratik çevrelerin barışla ilgili büyük bir toplumsal hareketlilik içerisine girmesi son derece belirleyici olacaktır."
'10 yıl sonra müzakere kapısı yeniden aralandı'
Heyetten yapılan son açıklamada "Bu sefer daha umutluyuz" ifadesi kullanıldı.
Baluken, kendisinin de böyle hissedip hissetmediğine dair soruya şu yanıtı veriyor:
"Biz o dönemde çalışmaları yürüttüğümüz zaman umutluyduk. Yürüttüğümüz çok kıymetli çalışmalarla da sonuca son derece yaklaşmıştık ama Orta Doğu eksenli, Suriye eksenli ortaya çıkan yeni gelişmeler ve ülke içerisinde mevcut iktidarın birtakım siyasi hesapları, o dönemde sonuç aşamasına gelmiş olan o çalışmaları akamete uğrattı. 10 yıl sonrasında bir müzakere kapısının yeniden aralanmış olması, orada yeniden bir ışığın belirmiş olması tabii başı başına daha büyük bir umut anlamına geliyor."
Baluken'e göre bundan sonra nasıl bir takvimin ortaya çıkabileceği ise İmralı heyetinin yapacağı ayrıntılı değerlendirmeler sonrası şekillenecek.
HABER VE KAYNAK: BBC.TÜRKÇE
https://www.bbc.com/turkce/articles/cy89wj68vvvo
Yorum Yazın