haberanaliz
Nöbetçi GAZETECİ

Nöbetçi GAZETECİ

Mail: ng.analiz@gmail.com

Geçim ve Seçim…

Geçim ve Seçim…

31 Mart üzerinden herkes fikir beyan ediyor.

TV ekranlarında KADROLU tartışmacılar, konuşmacılar yine sahnedi.

Ekrana öyle alışmışlar ki, zaman zaman kendi aalarında şaka yapıyor, kahkaha bile atıyorlar.

Gerçekten, realiteden uzak, milletin sorun ve sıkıntılarını yüzeysel tartışıyorlar.

Adaletsizlik, hakkaniyetsizlik her alanda, her yerde göze çarpıyor.

Yaşadığımız toplumda belki ADALET gecikir ama, Allah'ın adaleti beklediğimizden daha çabuk gelir.

Seçim sonuçları bunun en büyük göstergesidir.

Vatandaşın derdi ile dertlenmeyen, kaygısı ile kaygılanmayan yöneticilerin siyaseti getirdiği nokta bu işte.

Hilale hizmet edenler ile Celal’e hizmet edenleri millet ayıkladı.

Halen siyaset ilmi ile uğraşanlar ve bizleri yönetmeye talip olanların, halkın sorunlarına, yaşam çilelerine bakışları  gerçekten uzak.

Yaptıkları yanlış icraat ve tasarruflar ile halkın ekonomisini alt üst edenler:  “Karıncanın sırtına kendi ağırlığının on mislisini verip kuvvetlendiren Allah, senin sırtına kaldıramayacağın yükü vermez” diyerek, kutsal inançlarımızı, vicdan ve merhametimizi istismar etmeyi sürdürebilmektedirler.

Ekrandakilerde bunu cahillikle, şımarıklıkla tartışıyorlar. Aslında sorun, bunların cahil olması değil, kendilerini alim sanmaları ve ekranları işgal etmeleri.

Seçim bitti, siyaset yeniden şekilleniyor.

Millet de bir umut yeşerdi.

Herşey daha güzel olacak!

İyi de o güzellik, senin çabanla, desteğinle, denetiminle, soru sormanla, itiraz etmenle olacak.

Susmanla değil.

“Derdimizi bilmiyormuşsunuz gibi yazıyorsunuz” der gibisiniz.

Dert dediğiniz bir nefestir. Alsanız da vereceksiniz, Tutsanız da vereceksiniz.

Nefesi aldınız, içinizde ne kadar tutarsınız?

Tutmaya ne gerek var.

Haksızlıklar karşısında, yanlışlıklar karşısında, hatalı  işler karşısında susmayacak, konuşacak, ses vereceksiniz.

Konuşunca içeri atıyorlar….

Hukukun uygulanmadığı ülkelerde,  suç işleyenler değil, ortaya çıkaranlar, duyuranlar cezalandırılır.

Doğrudur… 

Ancak toplumdaki yaşamsal bu zemini, bu hukuksuzluğa geçiti, bu adaletsiz uygulamaların tecellisini, bizler, yıllardır haksızlıklar karşısında susarak, konuşmayarak, sağlamadık mı?!

Eğer gerçekten Devletini, milletini, memleketini düşünen ve seven insanlarsak, tüyü bitmedik yetimin hakkının olduğu devlet kasasını korumak ve kollamak zorundayız.

Evine ıspanak, domates, beyaz eşya alırken gösterdiğin hassasiyeti, devlete mal alırken göstermez isen, israfa kaçarsan, lüzumsuz harcarsan, gösterişe, şaşaya para dökersen, gereksiz alımlara yönelirsen, bir tarafta aç insanlar diğer tarafta devletten semirmiş ne oldum delisi olmuş olan görgüsüz insanlar meydana gelir.

Allah son zamanlarda yaşadığımız şer'lerdeki hayrı görmemizi bize nasip etsin.

Üzülmeyeceğiz ve  kaygılanmayacağız.

Çare var, çare sizde, çözüm birlikte.

Şahsi çıkar hesapları bizleri, toplumu bu hale getirdi.

Mesele, DEVLETİN- MİLLETİN- MEMLEKETİN çıkarları karşısında dimdik durup, birlik ve beraberlik olabilmekte.

Bugün Ramazan Bayramı arefesi.

Allah’ım, Dönüşü olmayan yollarla,  Halden anlamayan kullarla, İçimize ağır gelecek yorgunluklarla imtihan etme bizi.

Allah'ım! Zorluklarımızı Kolaylıklara, Darlıklarımızı Genişliklere, Korkularımızı Umutlara, Dertlerimizi Devalara, Musibetlerimizi Rahmetlere, Hastalıklarımızı Afiyetlere, Bize, Devletimize ve Milletimize  En Güzel Hayır Kapılarını Aç.

Amin amin amin...

Bu duygu ve düşüncelerle islam aleminin mübarek ramazan bayramını kutlarım.

Baki selâm ve dua ile.