Mersin Siyasileri!
Anlamak ve bunlarla yol yürümek mümkün değil.
Çünkü herkes kendine ayrı bir yol çizmiş.
Bulunduğu partinin genel başkanının ve genel merkezinin, tüzüğünün çizdiği yoldan değil, ÇIKARA DAYALI- HEMŞERİCİLİK- MEMLEKET ÇOCUKLUĞU EDEBİYATI İLE mal götürme yolunu tercih etmişler.
Onun için MERSİN kalkınamıyor.
Büyüyemiyor.
Gelişemiyor.
Makamlara, memlekete ve devlete hizmet edecek değil, kendilerine hizmet edecek, şarlo tipler bulup getiriyorlar, onlarda oturdukları koltuktan kalkmamak için, bunlara yağ çekip duruyor, bunların her söylediğini yapıyor ve yıllarca o koltuklarda kaldıkları içinde memleket hizmet görmüyor.
Bilirsiniz Ak Parti birçok resmi kurumda SÖZLEŞME modeli getirdi.
Özellikle SAĞLIK alanında bu sözleşme modeli, acayip bir hal aldı.
İl müdürleri sözleşme imzalayarak oturur oldular.
Eski müdür yardımcısı ve şube müdürlükleri lav edildi yerlerine daire başkanlıkları getirildi, onlarda, onların yardımcıları da sözleşme ile oturur oldular.
Hastanelerin Başhekimleri, Başhekim yardımcıları, eski adı başhemşire olanlar, müdür ve yardımcıları da sözleşme imzalayarak makama oturur oldular.
Bu neredeyse 15 yıldır böyle.
Sebep ne idi?
Devlet memuru 657 tabi olduğu için ve sınavla yâda başkaca terfilerle bulunduğu yere geldiği için, onu o görevden almak ve yerine çalışmak istediğin birini koymak çok zordu.
Mahkemeye gider, geri döner, izin alır her tür sabotajı yapar devleti işlemez hale getirirdi.
O nedenle, Ak Parti iktidarı bu sözleşme işini buldu.
Gelen bir il müdürü veya Başhekim kendi kadrosunu kursun, istediği ile sözleşme imzalasın dedi ve bu işin yolunu açtı.
Geçmişte sağlık müdürlüğünde personel Daire başkanlığı koltuğuna oturan kişi bir röntgen teknisyeni idi…
O kutlukta otururken gitti hukuk okudu.
Tıpkı, ebenin, hemşirenin işini yaparken hukuk okuyup Avukat olması gibi, o da buna hak kazandı.
Daha öncesinde de sağlık müdürlüğünde değişik birimlerde amirlik yaptı, neredeyse 20 yıla yakındır orada idi.
Sonra değişen sistem ile personel daire başkan yardımcılığı da yaptı.
Bir süre sonra başkan alınınca, yerine bu geçti.
Memleket çocukluğu ya, GÜLNARLI ya, hazret adamlar ya, el ele verdiler, hiçbir iş ve güzellik üretmeyen bu kişiyi personel daire başkanı yaptılar.
Onun döneminde Rahmetli Dr. Ahmet Dikmen katledildi.
Onun döneminde çok sayıda kişi, memleket çocukluğu ipine sarılarak hak etmediği makama ve mevkiye geldi.
Gidin il müdürlüğü başta olmak üzere, tüm hastaneleri gezin kaç Gülnarlı sözleşme imzalayarak amir durumunda gelmiş araştırın.
Bunların birde GÜLNARLILAR derneği diye bir dernekleri var, bürokraside ne kadar varsalar oraya yuvalanmışlar, hangi iktidar gelse, hangi vekil gelse alkış çalıp, yerlerini, makamlarını koruma derdindeler.
Bundan birkaç ay evvel bu personel başkanı ile sözleşme imzalamayıp bir başka kişiyi oraya getirdiler.
Kim getirdi?
Siyasi irade, il müdürü ve hükümet…
Meğerse önce bu kişi ile sözleşme imzalamışlar, sonra bakmışlar ki bununla olmaz, bir başka arkadaşla sözleşme imzalamışlar, bu da önce benle imzalandı diyerek gitmiş idari mahkemeye başvurmuş.
Bu arada mensubu olduğu ve son seçimlerde kurullarında yer aldığı GÜLNARLILAR derneğinde ise kendisinin bu alınışı protesto edilmiş, eyleme dönüştürülmüş ve size yedirmeyiz hemşerimizi nidaları yükseltilmişti.
Hâlbuki ortada bir makamda olanı yeme içme yok, görev değişimi var. Düne kadar sen oturdun, bırak da bir başka memleket çocuğu otursun…
Yok, illa ben, biz, bizim hemşerilerimiz oturacak..
Mantık bu.
Aslı röntgen teknisyeni olan ve yıllarca, uzman doktorların atamalarına imza atan Gülnarlı kardeşimiz için, Gülnarlılar, “şimdi hemşerimiz mahkemeyi kazandı geri geliyor, kimsede önünü tıkayamaz, arkamızda da Gülnarlı 100 bin hemşerimiz var, alsınlar da görelim” derlermiş.
Allah Allah!!!
Bu memleket de, ANAMURLU- SİLİFKELİ- TARSUSLU- ERDEMLİLİ- BOZYAZILI- ÇAMLIYAYLALI- MUTLU velhasıl başkaca ilçeden hemşeriler yok mu yani?!
Onların bu koltuklara oturma hakkı yok mu?
Bunu da geçtik…
81 il ve 573 ilçe var.
Bu koltuğa bu illerden ve ilçelerden liyakatli birinin oturma hakkı yok mu?
Hep hak, Gülnarlı kardeşlerimizin mi?
Bu Gülnar ayrıcalığı ve korumacılığı nedir, bu Gülnar, siyasilerin, il başkanı, il müdürünün üzerinde tasarruf yetkisi bulunan bir organize örgüt müdür?
Nedir bunlar?
Ak Parti iktidarı SÖZLEŞME dönemini neden başlattı?
İstediği ile çalışmak için.
Şimdi ne değişti?
Bir müddet önce bu adamı istemiyoruz deyip biri ile sözleşme imzalayıp oturttunuz.
Eylem yapıldı, söylem yapıldı, idari tasarrufunuz için mahkemeye gidildi, parti, bakanlık, yıpratıldı, o günkü il başkanı şu an yine il başkanı, ne değişti de, mahkeme kazanmış gelsin otursun denildi?!
Çok mahkeme kazananlar var, hiçbiri oturtulmadı, oturtulmuyor, oturtulup kaldırılıyor, örnekleri ülkenin dört bir yanında mevcut.
Burada mahkeme kararının dışında ne gibi bir değişim oldu ki tasarruf değişti?
Daha şimdiden orada başkan yardımcısı, uzman durumunda sözleşme imzalayanlar, o gelir ise biz burada durmayız diyorlar.
Onlar da sizin getirdikleriniz, sizin sözleşme imzaladıklarınız?
Nasıl olacak şimdi?
Onu yok sayarken, getirdiklerinizi şimdi yok sayıp, bununla mı çalışacaksınız?
Orası kamu kurumu, iş yeri çalışma barışını nasıl sağlayacak ve nasıl verim alacaksınız?
Geçtim bunu…
Yahu burası bir devlet dairesi…
Böyle bir şey olur mu?
Nerede bu MUSTAFA SEVER?
Nerede Bu ALİ KIRATLI?
Nerede bu HAVVA SİBEL SÖYLEMEZ?
Nerede bu NÜREDDİN NEBATİ?
Nerede bu İl Başkanı ADEM ALDEMİR?
Bekleyip göreceğiz, olan biteni seyretmeyeceğiz…
Yazacağız, aktaracağız…
ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES: